*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Türban... Baykal´ın ipiyle kuyuya inilmez

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1282 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 23. Aralık 2024 - 10:37

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Türban... Baykal´ın ipiyle kuyuya inilmez

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	ebu_hanzala

Türban... Baykal´ın ipiyle kuyuya inilmez

395 Mesaj -

Hasan Karakaya

Gazetelerdeki haberleri okuyunca, “Adalet Partisi günleri” geldi aklýma... Hani, Ispartalý Nurlu Süleyman’ýn “Allah, Kur’an, Peygamber ve Ezan’ý” dilinden düþürmediði AP’li günleri...
Ve tabiî; kendisine “Allah ve Peygamber’den bahset” diyen parti kurmaylarýna, “Allahaýsmarladýk dedik ya!” diyen Ýnönü’nün kýrýlmaz inadý!..
Ýþte o günlerde, “din düþmaný” imajýný silmek için “halkýn içine” girip, köy köy dolaþan CHP’liler, Karadeniz’de bir köye gitmiþler... O köyde de, “yaþlý bir teyze” varmýþ ki, “ne derse, o” olurmuþ... Anlayacaðýnýz, “sözü dinlenir, hatýrý sayýlýr” biriymiþ... “Yaþlý teyze”nin bu saygýnlýðýný bilen her parti, gider “propaganda”sýný ona yaparmýþ...
CHP’liler, “biz CHP’den geliyoruz” deyince, yaþlý teyze sormuþ: “CHP ne demek?”
Yaþlý teyzenin “dinî hassasiyet”ini bilen CHP’liler; “CHP demek, Cenab-ý Hakk’ýn Partisi demek” demiþler!..
Yaþlý teyze, “AP’den gelenleri” hatýrlatarak; “çok güzel ama” deyip eklemiþ: “Daha dün Allah’ýn Partisi’nden geldiler!.. Bu seçim onlara söz verdim!.. Bir dahaki sefere, belki size oy veririz!”
Dedim ya, gazetelerdeki haberleri okuyunca, o günler gelmiþti aklýma... 3 Eylül tarihli gazetelerde, “CHP halka karýþacak... Baykal’ýn Evliya çelebi dönemi” baþlýklý haberleri okuyunca; “tamam” demiþtim; “CHP, halkýn gücünü kavradý!.. Halk Partisi, nihayet halký hatýrladý!”
Siz olsanýz böyle düþünmez misiniz?... çünkü efendim; Deniz Baykal, Ýzmir Enternasyonal Fuarý’nýn 76’ncýsýnýn açýlýþý için gittiði Ýzmir’den oldukça memnun ayrýlmýþ... Ýzmir’e, “cebinde haritasýyla” gelen Baykal, gideceði yerleri tek tek belirleyip kendisine “yol haritasý” çizmiþ!..
CHP Ýzmir Ýl Baþkaný Kemal Karataþ, “Baykal, bundan sonra halkýn arasýnda olacak. Evliya çelebi gibi yollara düþecek” demiþ!..

BAYKAL’A PEK GüVENÝM YOK!
Aslýnda iyi bir geliþmeydi... 1940’lardan bu yana, “halka raðmen halkçýlýk” gibi bir strateji güden, halký “cahil ve sersem” yerine koyan, “Profesörle çoban’ýn oyu ayný olamaz” deyip, “halka tepeden bakan” bir CHP’nin “halka karýþacak” ve onunla “barýþacak” olmasý, çok iyi bir geliþmeydi!..
Ne var ki, bunu yapacak olanýn Deniz Baykal olmasý; ne yalan söyleyeyim, pek güven vermemiþti bana!..
çünkü, Bay Baykal; Bosna-Hersek’e giderken götürdüðü “beyaz baþörtüleri” için “Bunlar temizliðin, bunlar güzelliðin, bunlar iffet ve namusun sembolüdür” demiþ ama Ankara’ya dönünce, ayný “örtü”lerin “irtica sembolü” olduðunu iddia etmiþti!..
Dolayýsýyla, “Baykal’ýn ipiyle kuyuya inmek”ten hep çekinmiþimdir!..

TüRBAN'A DAÝR 14 KONUÞMA!
Nitekim, þu son günlerde meydana gelen geliþmeler, maalesef beni bir defa daha haklý çýkardý.
Eylül ayýnda, "halka karýþmaya, halk ile barýþmaya" karar veren Bay Baykal, bugün, halký yine "karþýsýna" aldý!..
AK Parti ve MHP kurmaylarýnýn "baþörtüsü sorununa çözüm" giriþimleri üzerine, Bay Baykal'dan gelen tepkiler, bir defa daha gösterdi ki; "katran"ý ne kadar eritirsen erit, asla "þeker" olmaz!..
üþenmedim, saydým... Bay Baykal, bugüne kadar, içinde "türban" geçen tam "14 konuþma" yapmýþ!..
Kimi "toplantý"larda yaptýðý konþumalar, kimi de gazetelere verdiði "özel demeç"ler!..
özetle demiþ ki;

- BAÞöRTüSü SORUNU YOK: Bu konularý konuþmaktan hoþlanmýyorum ama Baþbakan gündeme getiriyor. önce adýný doðru koyalým, çünkü iþ oradan baþlýyor. Türkiye'de bir baþörtüsü sorunu yoktur. Kim sorunun adýný baþörtüsü olarak koyuyorsa bilin ki gizlemek için yapýyor. Baþörtüsü tarihi, kültürel, geleneksel bir örtü olarak doðal þekilde hayatýmýzdaki yerini alýyor. Sorun türban sorunudur. Maskelemesinler, türban desinler. Olay bu, herkes de buna siyasi simge diyor.
(16.1.2008)

- TSK'YA GÝRER- "Hem dini hem siyasi simgelerin bir anayasal yaptýrýma, bir kamu düzeni uygulamasýna yol açacak þekilde kullanýlmasý, kabul edilemez. Bu yola girince, kamu hizmeti gören ve veren kiþilerin; öðretmenlerin, yargý mensuplarýnýn, saðlýk çalýþanlarýnýn, emniyet güçlerinin ve giderek askerlerin dini siyasi simge kullanma arayýþýna giden yolun kapýsýný açmýþ oluyoruz."
(18.1.2008)

- BU SEVDADAN VAZGEç- "Gel bu türban sevdasýndan vazgeç. Yargýtay ve Danýþtay'ýn uyarýlarýný dikkate al. ülkeyi germe. Yaþanan olaylar açýkça göstermiþtir ki, bu yaklaþým, bu zamanlama ve bu dayatma ülkenin siyasi istikrarýný, siyasi dengesini sarsmadan gerçekleþtirilemeyecektir. Artýk bu noktada Baþbakan, yeni ve soðukkanlý bir deðerlendirme yapmalýdýr. Baþbakan geliþmeleri dikkate almalý, bu sevdadan vazgeçmelidir."
(20.1.2008)

- YASAKLANMALI- "Türbanýn Türkiye'deki laik ve demokratik rejimi ortadan kaldýrmak isteyen siyasi görüþün simgesi haline geldiði açýk, yasaklanmasý gerekir."
(23.1.2008)

- LAÝKLÝK SüRECEK MÝ- Tartýþýlan konu türban konusu deðildir. Türkiye Cumhuriyeti'nde laiklik anlayýþý var olmaya devam edecek midir, etmeyecek midir? Konu budur. Birileri artýk kendilerini yeterince güçlenmiþ, meydaný yeterince boþaltmýþ, istediklerini istedikleri gibi yapabilir hale geldiklerini düþünüyor olmalýlar. Zamanýnýn geldiði anlayýþý artýk onlarýn içinde þekillenmeye baþlamýþtýr. Tartýþýlan budur. Türkiye'de bundan sonra laik bir Cumhuriyet devam edip etmeyeceði konusudur.
(27.1.2008)

- ONLAR FARKETMEDÝ MÝ?- "Herkesin inancý, kimliði saygýdeðerdir. Hepsinin baþýmýzýn üzerinde yeri var. Bu devlet hepimizin devletidir. Devlet o mezhebin de, bu mezhebin de devletidir. O nedenle devlete üniforma giydirmek, devleti o inancýn simgesi haline getirmek yanlýþtýr. Herkesin inancýna ve yaþayýþýna saygýmýz var. Kimsenin kýlýðýna-kýyafetine karýþma hakký hiçbirimizde yoktur. Herkesin kýlýk ve kýyafetine saygý duyuyoruz, ama devleti belli bir kýlýk-kýyafet içerisine sokmanýn yanlýþ olduðunu söylüyoruz. (...) Hak ve özgürlüklerdeki kýsýtlamayý gelmiþ geçmiþ devlet adamlarý fark etmedi de, þimdi birileri mi fark ediyor? Atatürk'ü, Ýnönü'sü, Bayar'ý, Menderes'i, özal'ý bu meseleden habersiz miydi?"
(28.1.2008)

BAYKAL, HANGÝ SöZüNDE SAMÝMÝ?
Bunlar, Bay Baykal'ýn sözleri... Mümkün olduðunca "tam metin" vermeye çalýþtým ki; yarýn ortaya çýkýp da, "sözlerim çarpýtýldý" veya "makaslandý" demesin!..
Görüyorsunuz ya;
1993'lerde Bosna'ya "örtü" götürürken, bunlarýn birer "temizlik, iffet, güzellik ve namus sembolü" olduðunu söyleyen Bay Baykal; 15 yýl sonra bugün ayný "baþörtüsü" için aðzýna geleni söylüyor!..
"Dini simge" diyor, "siyasi simge" diyor, "laikliði tehdit sembolü" diyor!..
Diyor oðlu diyor!..
Peki, ama adama sormazlar mý;
"15 yýl önce Bosna’ya giderken yaptýðýn mý doðrudur, yoksa bugün söylediklerin mi?"
Bilmem dikkatinizi çekti mi?..
Bay Baykal'ýn, "iki lafýndan birisi, diðerine uymuyor!"
Meselâ, diyor ki;
"Herkesin inancýna ve yaþayýþýna saygýmýz var... Kimsenin kýlýðýna-kýyafetine karýþma hakkýmýz yok!"
Ama, "öteki cümle"de söylediði þu:
"Tartýþýlan konu türban konusu deðildir, tartýþtýðýmýz konu Türkiye Cumhuriyeti'nde laiklik anlayýþý var olmaya devam edecek midir, etmeyecek midir? Konu budur."
Ya hu, bu ne "perhiz"dir, bu ne "turþu?"
Bir karar ver birader;
Hem "Kimsenin kýlýðýna-kýyafetine karýþmaya hakkýmýz yok" diyeceksin, üstelik "inanç ve yaþayýþa saygýlý" olduðunu söyleyeceksin, ama hemen "aba altýndan sopa"yý göstereceksin;
"Türban laikliðe aykýrýdýr!"
Evet, Bay Baykal karar vermelidir;
"Kýlýk-kýyafette özgürlük" konusunda mý samimidir, yoksa "laiklik" konusunda mý?
Laiklik konusunda samimi ise, tekrar sormak gerekir:
"Laiklik, bir din düþmanlýðý mýdýr ki; baþörtüsüne özgürlük tanýmak, laikliðe aykýrý olsun?”
öðrenciler, açýkça söylüyor iþte:
"Biz, baþörtüsünü inancýmýz gereði örtüyoruz... Baþka bir amaçla deðil!"
Böyle olduðunu bile bile "baþörtüsü" sorununun çözümünü bir "rejim sorunu"na dönüþtürmeye çalýþmak; bana göre "samimiyet" deðil, bir "acziyet"tir!..
üstelik de, "istismar"dýr!..

O öRTü DE "TüRBAN" agla

!) DEÐÝL MÝ?
Þu yukarýdaki fotoðrafa, lütfen dikkatlice bakýn...
Bu, "CHP'nin seçim afiþi"dir!.. Gördüðünüz gibi, "CHP seçim otobüsü"nün önünde, bir "Türkiye fotoðrafý" var!
Gencinden yaþlýsýna, kadýnýndan erkeðine!..
Peki, ya þu "baþörtülü kadýn"a ne dersiniz?..
Sahi, soralým mý Bay Baykal'a:
Bu hanýmýn baþýndaki örtü; "türban" mýdýr, yoksa "baþörtüsü" mü?..
Siz diyorsunuz ya; "Türkiye'de baþörtüsü sorunu deðil, türban sorunu var!"
Demek oluyor ki;
Bu hanýmýn baþýndaki örtü "türban" deðil, "baþörtüsü"dür!.. Yani, CHP buna "razý"dýr!..
O halde; gayet net, gayet açýk ve dobra dobra söylüyorum ki;
"CHP'nin teklif ettiði örtünme biçimi eðer buysa, aha buraya yazýyorum, buna ben de razýyým!"
Madem ki "CHP'nin razý olduðu" örtünme þekli budur... Madem ki, bu örtünme biçimi "türban" deðil, "baþörtüsü"dür, o halde daha neyi tartýþýyoruz ki?..
Bence; AK Parti ve MHP kurmaylarý bu fotoðrafý alýp, "CHP'lilerin gözüne" sokmalýdýr!..
Demelidirler ki; "Bu haným, bizim için de modeldir!..
O halde, buyrun birlikte çözelim þu sorunu!"
Ama hayýr... Gerek Baykal'ýn, gerek CHP'lilerin genlerinde "sorun çözmek" yoktur!.. Onlarýn genlerinde "sorunun bir tarafý" olmak ve onu "istismar" etmek vardýr!..
Ýþte, bunun için diyorum ya;
"Baykal'ýn ipiyle kuyuya inilmez!"

---------------

Cumhuriyet mitingçileri!!!
Þimdi size, 30 Nisan 2007 tarihli Cumhuriyet gazetesinden bir haber sunmak istiyorum... Cumhuriyet, çaðlayan Mitingi'ni þöyle duyurmuþ:
"Cumhuriyet Mitingi için alana gidenler Cumhuriyet gazetesinin önündeki Prof. Dr. Nurettin Mazhar öktel Sokaðý'ndan geçerken "Satýlmamýþ medya iþte burada", "Bu halk sizinle gurur duyuyor", "Cumhuriyet'e uzanan eller kýrýlsýn", "Yaþasýn Cumhuriyet", "Ýyi ki varsýnýz" sloganlarý atýp tempo tuttu.
Mitinge ilahiyat profesörü Zekeriya Beyaz, ressam Bedri Baykam, adý Hrant Dink suikastýna karýþan emekli Tuðgeneral Veli Küçük, Danýþtay saldýrýlarý kapsamýnda gözaltýna alýnan eski subay Muzaffer Tekin de katýldý.
Evler, arabalar bayraklarla donatýlýp halk, Cumhuriyete sahip çýkmanýn bayramýný yaþadý."
Ne garip deðil mi; o zaman "Cumhuriyet'e sahip çýkmak" için yürüyenler, þimdi "Cumhuriyet gazetesine bomba attýrmak"la suçlanýyor!..
O günün "Cumhuriyetçi"leri de, bugün "Ergenekoncu" çýktý iyi mi?..
Hani, her zaman derim ya; "At izinin, it izine karýþtýðý" bir ülkede yaþýyoruz... Gerçekten de öyle; "Cumhuriyet"çiler ile "Ergenekon"cular, birbirine karýþtý!..
"Kim, kimdir" anlayan beri gelsin!..

Gönderen: 31.01.2008 - 10:44

ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1282 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.63823 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.