0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Hasan-ı Basri

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Fatma23 su an offline Fatma23  
Hasan-i Basri
1386 Mesaj -
Hasan-ý Basri

Tâbiînin büyüklerinden. Zâhid, muhaddis, fakîh ve müfessir.

Adi, Ebû Sâid el-Hasan b. Ebi'l-Hasan Yesâr el-Basrîdir. Babasi Yesâr, Irak'in bir kasabasi olan Meysânlidir. Yesâr, Meysan'in fethedilmesi sirasinda esir düsmüs ve buradan efendisinin kendisini âzâd ettigi, daha sonra da Hasan-i Basrî'nin annesi Hayrâ ile evlendigi Medine'ye götürülmüstür. iste, Hasan-i Basrî, burada Hazreti Ömer'in halifeliginin son ikinci yili olan Hicrî 21 senesinde dogmustur (21/641).

Annesi Hayrâ, Peygamberimizin hanimi Ümmü Seleme'ye hizmette bulunmustur. Bu arada, Ümmü Seleme'nin Hasan'i emzirdigi ve ondaki hikmet ve belâgatin bundan dolayi oldugu söylenir. Ayrica, Ümmü Seleme'nin, kendisini Ömer'e götürdügü ve onun için söyle dua ettigi de rivâyetler arasindadir; "Yâ Rabbi, onu dinde fakîh kil ve insanlara sevdir (Ibn Sa'd, Tabakât, VII/I, 114).

Hasan, Vâdi'l-Kurâ'da büyümüs ve çocuklugu orada geçmistir. Gençliginde Dogu iran'in fethine (43/663) katilmis, bundan kisa bir müddet sonra, Horasan vâlisi Rebi' b. Ziyâd'in kâtipliginde bulunmustur. Bundan sonraki hayatinin geri kalanini çogunlukla Basra'da geçirmistir. En son vefât edenleriyle birlikte üç yüz sahâbe ile görüstügü rivâyet edilir. Bu bakimdan tâbiînin önde gelenlerinden olup ilim ve fazileti, zühd ve takvâsi ile meshurdur. Ebû Tâlib Mekkî, Hasani Basrî'nin tasavvuf yolunda imamlari oldugunu söylemistir. Enes b. Mâlik, kendisine bir mesele soruldugunda, onun Hasan-i Basrî'ye de sorulmasini, onun derin ilim sahibi oldugunu söylerdi (Ibni Sa'd, a.g.e., s. 128).

Insanda bir irade hürriyetinin mevcudiyetini, buna bagli olarak da hayir ve serrin islenmesinde kisinin tamamen hür oldugunu kabul eden zühd ve takvâ önderi Hasan-i Basrî, persembe aksami vefat etmis ve cuma günü defnedilmistir (110/728). Halkin cenazesine katilmasi muhtesem olmus ve rivâyete göre o gün camide ikindi namazi kilinamamistir (Osman Karadeniz, Hasan el-Basrî ve Kelâmî Görüsleri, D.E. Ü.ilâhiyet Fak. Dergisi, II, izmir- 1985).

Hasan-i Basrî'nin çesitli konulardaki görüslerini söylece özetleyebiliriz:

Hasan-i Basrî, "Allah, mahlûkati ve tabiati yaratti. Hersey yaratilisina uygun olarak hareket eder" demekle kadere inancini açiklayip, Kaderiyye gibi düsünmedigini belirtir ve günâhkâr mü'minin, münâfik oldugunu söyler.

Ibâdet hayatinda bütün kaide ve emirlerin siki sikiya tatbik edilmesini ister. Nifak ve riyâya siddetle düsman olup, amelde ihlâsin bulunmasi gerektigini söyler. "Biz insanin dindarligini sözleriyle degil, fiiliyatiyla anlariz" diyerek de uygulamaya önem verdigini belirtir.

O'nu da "eski"ye özlem içinde görmekteyiz. "Eskiden dünya ehli fânî mallarini, ilimleri için âlimlere sarfediyorlardi. Bugün âlimler, ilimlerini ehl-i dünyanin menfaati, onlarin fânî mallari için kullaniyorlar. Dünya ehli mallariyla, alimlerden yüz çevirdi ve onlarin ilimlerinden mahrum kaldi. Çünkü alimlerin verdigi hükümlerde talihsiz sonlarini gördüler" der.

Gerçek fakîhin, takvâ sahibi oldugunu, kimseden himmet beklemedigini, kimseye hakaret nazariyla bakmadigini, ilmine karsilik bir dal bile beklemedigini, çesitli sözlerinde belirtmektedir.

Hasan-i Basrî, sûf giyenleri tenkid eden bir sûfî olup, Basra'dakilerin ilki degildir. O'nun zühd anlayisi, tefekkür, nefs muhasebesi, dünyadan uzaklasma ve Allah askina dayanmaktadir. "Tefekkür, sana iyi ve kötü fiillerini gösteren bir aynadir";

"Mü'min, daima nefsinin hâkimidir. Onu Allah için inceler. Dünyada nefsini murâkabe edenlerin hesabi, âhirette kolay olacaktir. Kendilerini murâkabe ve muhâsebe etmeyenlerin hesabi da zor olacaktir" dedigi bilinmektedir.

O, karsisindakileri egitmek için sorular sorar, gerçekleri bizzat kendilerinin bulmasini isterdi. Çünkü kisilerin yalniz ölüp, yalniz gömüleceklerini, yalniz dirilip, yalniz baslarina hesap vereceklerini beyanla herkesin kendisine dönmesinin önemine isaret ederdi. Ona göre, düsüncesini âhiret üzerine yogunlastiranlarin, dünyadan ve fânî seylerden sevgisini kesmeleri ve her iste Hazret-i Peygamber'in yolunu izlemeleri sarttir.

Hasan-i Basrî, hüzünlü olmayi kendine siâr edinen bir sûfi olarak temayüz etmistir. Dünyadan kaçis, zâhidâne bir hayat, nefsinden hiçbir zaman emin olmama, iste bunlarin hepsi, O'ndan hükmün kaynagini teskil etmektedir. Hüznü savunan bir sözünde "uzun hüzün, iyi amellerin kaynagidir" demektedir" "Yaptiklarinin cezasi olarak, bundan böyle az gülsünler, çok aglasinlar" (et-Tevbe, 9/82) âyetinin isaret ettigi emir çerçevesinde fazla gülmemeyi ögütler, fazla gülmenin kalbi öldürdügünü söylerdi. Kisi bir bütün olarak Kur'ân-i Kerîm'e uygun hareket ederken, en küçük kötülükten çekinir, her konuda çok titiz olursa o, verâ sahibi olmus olur. Bunu, Hasan-i Basrî'de su ifadelerle billurlasmis görüyoruz.

"Amellerine bak, onlari incele. Çünkü birbirinden kesin sinirlarla ayrilan hayir ve ser tartilacak. En küçük bir hayiri degersiz bulma, âhirette o sana fayda verecek. En küçük bir kötülügü zararsiz sayma, ahirette aleyhinde olacaktir." Hasan-i Basrî'de Allah aski (muhabbettullah) zirvededir. Bunu, hadîsi kudsîden aldigi güçle saglamistir. "Bana, kendilerine farz kildigim seyleri edâ ettigi gibisi ile yaklasani yoktur. Eger kul, bana nâfile ibadetlerle yaklasirsa ben onu severim. Ben onu sevince de, onun kulagi, gözü, eli, dili ve ayagi olurum. Benimle duyar, benimle görür, benimle konusur, benimle tutar ve benimle yürür" (Buhârî, Rikak, 38). O'na göre Allah aski manevî hayatin en yüksek noktasidir. Çünkü bu ask, Allah'a dogru yükselisin meyvesidir.

Cennette Allah'in zâtinin ihatasiz olarak görülebilecegini kabul eder. iyiligi emir kötülügü nehyetmek kurali, O'nun hareket noktasini olusturmaktadir.

Tefsîr ve hadîste tenkid edici fakat gerçekçi bir görüse sahiptir. Müslümanlarin ibâdetlerinde mevcûd Israiliyyat'i biliyor ve onlari bu yanlis inançlardan kurtarmak için, korkusuzca mücâdelesini sürdürüyordu. Bunun yaninda isyan etmeden, halifelere bile açikça hatalarini söylemekle, cesaret örnegini göstermistir. Haccâc b. Yûsuf'un zulmüne karsi, ona kafa tutmustir. Rûhu sâd olsun...


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Fatma23 tarafından, 26.02.2004 - 15:54 tarihinde.
Gönderen: 26.02.2004 - 15:54
Bu Mesaji Bildir   Fatma23 üyenin diger mesajlarini ara Fatma23 üyenin Profiline bak Fatma23 üyeye özel mesaj gönder Fatma23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
VuSlaT_ZaMbaK su an offline VuSlaT_ZaMbaK  
Hasan Basri.....
455 Mesaj -
çok eski zamanlarda sazcý bir ALÝ varmýþ.hep türküler söyler saz çalarmýþ çünkü padiþahýn kýzýna aþýk olmuþ.bu aþk resmen gözünü kör etmiþ.birgün yolda yürürken biri çýkmýþ karþýsýna bu çýkanda ALLAH dostlarýndan olan HASAN BASRÝ miþ.demiþki ona:ey ali nedir senin bu gam ve kederin,neden hep saz çalar söylersin demiþ.o da efendi(Hasan basri olduðunu bilmiyor) ben kara bir sevdaya düþtüm ve imkansýz bir aþk bu.Hasan basri de demiþki ona:ey ali ben sana öyle biþiy diycemki bu seni o padiþahýn kýzýna kavuþturacak.sen çýk þu daða ve her zaman ALLAH de hep onu zikret ve namýn öyle yayýlacakki birgün padiþah gelecek ve senden dua istiyecek ve karþýlýðýnda diyecekki,ey ali dile benden ne dilersen?sende senin kýzýný istiyorum padiþahým de,demiþ ve böyle tembihlemiþ.Ali de bu dostun sözünü tutmuþ ve sazý býrakarak daðlara çýkmýþ,herkes onu konuþmaya ve duasý kabul olunan biri olarak görmeye baþlamýþ.birgün düþmanlar yurdu sarmýþ ne yapacaklarýný bilememiþler.padiþaha demiþlerki;padiþahým bir daðda ALLAH dostu var herkes onun yanýna gidip dua isterlermiþ bizde gidelim.padiþah yola koyulmuþ.ali bir taþýn üzerinde boynu bükük sadece "ALLAH" deyip deyip duruyormuþ.padiþah derdini anlatmýþ ve dua istemiþ ve demiþki ey ali duan kabul olursa dile benden ne dilersen.aliden hiç bir cvp yok o sadece "ALLAH" "ALLAH" diyormuþ.padiþah tekrar sormuþ ama yine cvp yok.alinin yanýna Hasan basri hazretleri gelmiþ kulaðýna eðilerek;iþte ali bu padiþah senden muradýný istiyor hadi söyle kýzýný istiyorum diye.ama ali hiç duymuyor onu,o kadar çok tekrarlamýþki ona ama kulaklar iþitmiyor.Hasan basri MEVLAYA sormuþ YARAB bu neden beni duymuyor.MEVLADAN bir nida geliyor diyorki;"ey dostum o artýk bana ait kendini bana adadý,sen onu testereylede biçsen o yine seni duymaz çünkü o sonsuz sevgiliye kavuþtu:("
en sonunda ali kafasýný kaldýrmýþ karþýndakinin padiþah olduðunu görmüþ ve ali tekrar kafasýný eðerek,"ALLAH""ALLAH" demeye devam etmiþ.......

ya dostlar kimin vesilesiyle neye kavuþuyorsun:(bunun anlatýldýðý kitap MAHMUT USTAOSMANOÐLU EFENDÝNÝN son çýkardýðý kitap..ama ismi tam aklýma gelmiyor malesef:(üzgünüm..inþ. net öðreneyim söylerm..
RABBÝM bizlerede nasip etsin inþ. ona kavuþmayý onun dostlarýnýn listesinde olmayýýýý.....


selam ve dua ile...
Gönderen: 01.04.2006 - 13:35
Bu Mesaji Bildir   VuSlaT_ZaMbaK üyenin diger mesajlarini ara VuSlaT_ZaMbaK üyenin Profiline bak VuSlaT_ZaMbaK üyeye özel mesaj gönder VuSlaT_ZaMbaK üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1287 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71098 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.