*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1246 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 26. Aralık 2024 - 19:57

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Din-i İslama yakışır Mü-min Olmak

önceki konu diğer konu

137 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (2): (1) 2 weiter >

Gönderen

Mesaj

	Havz-i Kevser

Din-i İslama yakışır Mü-min Olmak

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dâvûd-i Tâî Hazretleri'nin hizmetine bakan mürîdi birgün ona:
"- Biraz et piþirdim; buyurmaz mýsýnýz?" dedi ve üstâdýnýn sükût etmesi üzerine eti getirdi.
Ancak Dâvûd-i Tâî -kuddise sirruh-, önüne konan ete bakarak:
"- Falanca yetimlerden ne haber var evlâdým?" diye sordu.
Mürîd, durumlarýnýn yerinde olmadýðýný izhâr sadedinde içini çekip:
"- Bildiðiniz gibi efendim!" dedi.
O büyük Hak dostu:
"- O hâlde bu eti onlara götürüver!" dedi.
Hazýrladýðý ikrâmý üstâdýnýn yemesini arzu eden samîmî mürîd:
"- Efendim, siz de uzun zamandýr et yemediniz!.." diye ýsrar edecek oldu.
Fakat Dâvûd-i Tâî Hazretleri kabul etmeyip þöyle buyurdu:
"- Evlâdým! Bu eti ben yersem dýþarý çýkar, fakat o yetimler yerse, arþ-ý a'lâya çýkar!.."

Güneþ için ýsýtmamak nasýl imkânsýz ise, yüksek rûhlar için de insanlara acýmamak, ýzdýrap ve çileler karþýsýnda duygusuz kalmak, öyle imkânsýzdýr. Merhamet, bütün âleme yaygýn ilâhî bir cevherdir. Hak dostlarýnýn yüreði ise, merhametin bitmez tükenmez hazînesidir. Onlarýn nazarýnda nefsi besleyen fânî raðbet ve alâkalarý bir kenara býrakýp rûhu besleyen güzel davranýþlarla amellerini ebedîleþtirenlerin elde edeceði kazanç, hem ebedî hem de daha güzeldir. Ýnsanýn bu dünyâda elde edeceði en kýymetli kârlar da sadece böyle amel-i sâlihlerdir. Diðer kazançlar ise, tek tek geri verilen geçici emanetlerdir.

Nitekim hadîs-i þerîfte buyurulur:
Rasûl-i Ekrem'in âilesi bir koyun kesmiþlerdi. Birçok infaktan sonra Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ondan geriye ne kaldýðýný sordu. Hazret-i Âiþe -radýyallâhu anhâ-:
"- Sadece bir kürek kemiði kaldý." dedi.
Bunun üzerine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"- Desene (Yâ Âiþe), bir kürek kemiði hariç hepsi bizim oldu!" buyurdular. (Tirmizî, Kýyâme, 33)

Gönderen: 30.09.2006 - 21:43

Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara

Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýstedik ki Din-i Ýslama yakýþýr bir mü-min olmak için yapmamýz gerekenleri HAK RESULün (s.a.v) Hadis-i Þeriflerinden öðrenelim. Zira Kuran-ý Kerim den sonra en doðru kaynak odur...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Týrmizide (Fezail-i Kur'an 13) nakledilen Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :

"Her kim Kur'an okur, ezberler, helalini helal, haramýný haram bilirse, Allah onu Cennete koyar ve ailesinden cehennemlik on kiþiye þefaatçi yapar"

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buhari (Ahkam 8) nakledilen Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :

"Allah bir kula, halký idare etme vazifesini verir de, o da onlara zulmetmiþ olarak ölürse, Allah ona Cennetini haram kýlar"

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müslim (Cihad 16) nakledilen Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :

"Kýyamet gününde verdiði sözde durmayan herkes için bir bayrak bulunur. Vefasýzlýðý ve dönekliði ölçüsünde yükseltilir. Haberiniz olsun! Milletin baþýna geçen kimsenin döneklik ve vefasýzlýðýndan daha büyük döneklik ve vefasýzlýk yoktur"

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buharî, Ebu Davud, Tirmizî nakledilen Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :

"Oruçlu eðer yalan sözü ve onunla ameli býrakmazsa, Allahü teâlânýn, onun yemesini ve içmesini býrakmasýna ihtiyacý yoktur"

Hz. Ebu Zerr radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bir kimse diðer bir kimseyi fýskla veya küfürle itham etmesin. Aksi taktirde, itham edilen arkadaþýnda bunlar yoksa, kelime kendine dönderilir."
Buhârî, Edeb 44.

Hz. Aiþe radýyallahu anhâ anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölülere sövmeyin. Çünkü onlar (saðken hayýrdan ve þerden) gönderdiklerine kavuþtular."
Buhârî, Cenâiz 97, Rikâk 42; Ebu Dâvud, Edeb 50, (4899); Nesâî, Cenâiz 51, 52, (4, 52, 53).

Muðîre Ýbnu Þ'u'be radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölüler hakkýnda kötü konuþmayýn, sonra dirileri üzersiniz."
Tirmizî, Birr 51, (1983).
Abdullah Ýbnu Ömer radýyallahu anhümâ anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölülerinizin iyiliklerini zikredin, kötülüklerini zikretmeyin."
Ebu Dâvud, Edeb 50, (4900); Tirmizî, Cenâiz 34, (1019).

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 03.10.2006 - 08:11 tarihinde.

Gönderen: 03.10.2006 - 08:10

	akarsu

895 Mesaj -

Allah razi olsun
Selam ve dua ile... gül

Gönderen: 03.10.2006 - 08:54

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. cümlemizden razý olsun kardeþim...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tirmizi'den (Zühd 65) nakledilen Hadis-i Þerifinde buyurdular ki:

"Her kim Allah'ýn rýzasýný nazara almadan insanlarýn gönlünü kazanmak için iþ yaparsa, Allah da onu insanlarýn eline býrakýr. Böylece felakete sürüklenir."

Gönderen: 03.10.2006 - 09:23

	herdem

365 Mesaj -

Ve Aleyküm Selam Verahmetullahi Veberakatühü

Eklemeleriniz o kadar öðretici ki, Rabbim razý olsun.

ÝnþaAllah devam edin.

Selam Ve Dua Ýle

Gönderen: 03.10.2006 - 09:49

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Cenab-ý ALLAH nasip ettiði sürece Ýnþallah devam edicez kardeþim ALLAh c.c. sizden de razý olsun Ýnþallah. Lakin bizden önce bu güzel ve faideli bilgileri aktarmamýzý saðlayan bu güzel forum gibi Dini Forumlar Ýslami Siteler (Ehl-i Sünnet itikadýna göre doðru bilgi verenler) vardýr övgüler onlaradýr. Onlar için çok güzel bir söz vardýr aktarayým.

"Allah'ýn dinini, Allah'ýn kullarýnýn ayaklarýna kadar götürmek, ne büyük zevktir"

Bu çok güzel bir hizmettir..

ALLAH-U TEALA ya Emanet Olunuz...

Gönderen: 03.10.2006 - 09:59

	utaniyorum

HAVZ-I KEVSER KARDEŞİM...ALLAH SENDEN RAZI OLSUN

1942 Mesaj -

büyüklük ve fazilet; kendi nefsini arkaya
atmak ve inanan kardeþlerini kendinden önce düþünmektir...
evliyaullah bunun bir çok örnegini bize yaþayarak göstermiþlerdir..
ve bir ömür boyu hizmet aþký içinde aç susuz yaþamýþlardýr..
tanýdýðým bir büyüðüm belediye otobüsünde vaaz vermeye giderken vefat etmiþti...
bizler onlarýn duasýný ve hoþnutluðunu kazanmamýz yanýnda islami gayret ve azmini de kazanmaya çalýþmalýyýz..
RABBÝM þefaatlerini nasip etsin...mekanlarý cennet komþularý RASÜLÜLLAH s.a.v. olsun...
havz-ý kevser kardeþim ehli sünnet inancýmýzýn ravdadaki kevserisin inþ...
daim dualarýmdasýn..renk katýyor manevi iklimlerde bizlerin ruhlarýný þad ediyorsunuz..ALLAH SÝZDEN RAZI OLSUN..
GÖNÜL ERLERÝNE BÝZDEN SELAM OLSUN...

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son utaniyorum tarafından, 03.10.2006 - 12:03 tarihinde.

Gönderen: 03.10.2006 - 12:02

	.:Yakup023:.

555 Mesaj -

Can abim seni özlüyenlerde var bilesin yani evini yuvaný unutma kardeþlerin seni özledi anlýyormusun geleceksin dimi senin Seven kardeþlerini yalnýz býrakmazsýn senn ağlar

burda güzel yazýlarýný paylaþtýgýn için ALLAH razý olsun
eger bir kiþiye kýzýp terketmek olurmu bütün seni sevenleri

Gönderen: 03.10.2006 - 12:11

.:Yakup023:. üyenin diger mesajlarini ara

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. Ümmet-i Muhammed den Razý olsun Ýnþallah. Güzel kardeþlerim öyle güzel þeyler söylüyorsunuz ki. Lakin korkumuz odur ki bu güzel sözler nefsimizi sevindiriyor. Yaptýðýmýz iþin ALLAH c.c. rýzasý olmakdan çýkýp nefsin rýzasý olmasýndan korkarýz. Elimizden geldiðince Cenab-ý HAK izin ve nasip ettiði sürece Ýnþallah devam edicez. Utanýyorum kardeþim sizinde uslübunuz tasavvufi terbiyenizi belli ediyor Hak TEALA Hz.leri sizden de razý olsun Ýnþallah.

Yalanyarim kardeþim evimizi unutmadýk Ýnþallah vakit buldukça misafir dahi olsak giriyoruz. Lakin ALLAH c.c. biliyor ya ordan ayrýlmamýzýn sebebi nefsimizin ve þeytanýn verdiði kýzgýnlýk deðildir. Elhamdülillah o günlerimizi geride býraktýk. Sadece yönetici kardeþimizin daha rahat ve huzurlu bir ortamda çalýþmasýný istediðimiz için sessiz sedasýz býrakmak niyetinde olduk. Bizi seven ve özleyen kardeþlerimizinde ALLAH c.c. razý olsun ALLAh c.c. için bizde seviyor ve özlüyoruz. Dünya fani HAK TEALA bakidir. Birgün olur Ýnþallah bizde geri döneriz ALLAH c.c. bilir.

En güzele Emanet Olunuz...

Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Allah'ýn hatalarý silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kýldýðý þeyleri size söylemiyeyim mi?''
"Evet ey Allah'ýn Resülü, söyleyin!'' dediler. Bunun üzerine saydý:
"Zahmetine raðmen abdesti tam almak. Mescide çok adým atmak. (Bir namazdan sonra diðer) Namazý beklemek. Ýþte bu ribâttýr, iþte bu ribâttýr. Ýþte bu ribâttýr."
Müslim, Tahâret 41, (251); Muvatta, Sefer 55, (1,161); Tirmizi, Tahâret 39, (52); Nesâi, Tahâret 106.

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri diyor ki:

"Ey Ademoðlu! Sen bana dua edip, (affýmý göz kırpma

ümid ettikçe ben senden her ne sâdýr olsa, aldýrmam, ben seni affederim. Ey Ademoðlu! Senin günahýn semanýn bulutlarý kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiðfar etsen, çok oluþuna bakmam, seni affederim. Ey ademoðlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir þirk koþmaksýzýn bana kavuþursan, seni arz dolusu maðfiretimle karþýlarým."
Tirmizi, Da'avat 106, (3534).

Ebu Sa'id el-Hudrî (radýyallahu anh) anlatýyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) þöyle buyurdu:

"Emin ve doðruluktan ayrýlmayan ticaret ehli (ayette sýrat-ý müstakim ashabý olarak zikredilen) peygamberler, sýddikler, þehidler ve sâlihlerle beraberdir."
Tirmizî, Büyû 4, (1209); Ýbnu Mâce, Ticârât 1, (2139).

Ebu Musa radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm aramýzda ayaða kalkýp þu beþ cümleyi söyledi:

Allah Teâla Hazretleri uyumaz, zaten O'na uyku da yakýþmaz. Kýstý (tartýyý, rýzký göz kırpma

indirir ve kaldýrýr. Geceleyin yapýlan amel, gündüzleyin yapýlandan önce; gündüzleyin yapýlan amel de geceleyin yapýlan amelden önce Allah'a yükseltilir. O'nun hicâbý nurdur. Eðer o perdeyi açacak olsa, veçhinin sübuhâtý, basarýnýn ihâta ettiði bütün mahlükatýný yakardý."
Müslim, Ýmân 293 (179).

Ýbnu Ömer (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor:

"Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Ýnsanlar yalnýzlýktaki (mahzuru) benim kadar bilselerdi, hiçbir atlý tek baþýna bir gececik olsun yol yapmazdý."
Buhârî, Cihâd 135; Tirmizî, Cihâd 4, (1673).

Ýmran Ýbnu Huseyn radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ýnsanlarýn en hayýrlýlarý benim asrýmda yaþayanlardýr. Sonra bunlarý takip edenlerdir, sonra da bunlarý takip edenlerdir.

Ýmran radýyallahu anh der ki:

"Kendi asrýný zikrettikten sonra iki asýr mý, üç asýr mý zikretti bilemiyorum." bu sonuncularý takiben öyle insanlar gelir ki kendilerinden þahidlik istenmediði halde þahidlikte bulunurlar, onlar ihanet içindedirler, itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler. Aralarýnda þiþmanlýk zuhûr eder." Bir rivayette þu ziyade var: "Yemin taleb edilmeden yemin ederler."
Buhari, Þehadat 9, Fezailu'l-Ashab 1, Rikak 7, Eyman 27; Müslim, Fezailu's-Sahabe, 214, (2535); Tirmizi, Fiten 45, (2222), Þehadat 4, (2303); Ebu Davud, Sünnet 10, (4657); Nesai, Eyman 29, (7, 17, 18).

Gönderen: 04.10.2006 - 08:05

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buhari(Ýman 34) Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :

"Þu dört þey kimde bulunursa tam bir münafýk olur. Bunlardan biri kendisinde bulunan kimse de, onu terk edinceye kadar bir münafýklýk vasfýný taþýr. Bu vasýflar þunlardýr: Konuþtuðu zaman yalan söyler, söz verdiði zaman sözünde durmaz, anlaþma yaptýðý zaman vazgeçer, düþmanlýk yaptýðý zaman da sýnýrý aþar ve daha çok kötülükte bulunur."

Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Beþ vakit namaz, bir cuma namazý diðer cuma namazýna, bir ramazan diðer ramazana hep kefârettirler. Büyük günah irtikab edilmedikçe aralarýndaki günahlarý affettirirler."

Müslim, Taharet 14, (223); Tirmizi, Salat 160, (214).

Ebu Hureyre anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Sabah namazýný (cemaatle) kýlan, Allah'ýn garantisi altýndadýr. Sakýn Allah, (ona verdiði garantisi sebebiyle) size bir ceza vermesin!"

Rezin þunu ilave etti: "Kim bu garantiyi talep ederse onu elde eder ve bir daha da kaçýrmaz."

Tirmizi, Fiten 6, (2165).

Gönderen: 05.10.2006 - 18:57

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Yine Sa'd Ýbnu Sa'd radýyallahu anh anlatýyor: "Ey Allah'ýn Resûlü dedim, insanlar neden yaratýldý?"

"Sudan!" buyurdular.

"Ya cennet?" dedim, o neden inþa edildi?"

"Gümüþ tuðladan ve altýn tuðladan! Harcý da kokulu misk. Cennetin çakýllarý inci ve yakuttan, topraðý da zâferandýr. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanýr, ölümle karþýlaþmaz. Elbisesi eskimez, gençliði kaybolmaz."

Aleyhissalâtu vesselâm sözlerine þöyle devam buyurdular: "Üç kiþi vardýr dualarý reddedilmez (mutlaka kabul edilir):

-Âdil imâm (devlet baþkaný göz kırpma

.

-Ýftarýný yaptýðý zaman oruçlu.

-Zulme uðrayanýn duasý.

Allah, (mazlumun) duasýný bulutlarýn fevkine çýkarýr ve onlara sema kapýlarý açýlýr ve Allah Teâla Hazretleri:

"Ýzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duaný mutlaka kabul edeceðim!" buyurur."

Tirmizi, Cennet 2, (2528).

Yine Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Cehennem ateþi bin yýl yakýldý. Öyle ki kýpkýrmýzý oldu. Sonra bin yýl daha yakýldý, öyle ki beyazlaþtý. Sonra bin yýl daha yakýldý. Þimdi o siyah ve karanlýktýr."

Tirmizi, Cehennem 8, (2594); Muvatta, Cehennem 2, (2, 994). Metin Tirmizi'ye aittir.

Hasan Basri rahimehullah anlatýyor: "Utbe Ýbnu Gazvân radýyallahu anh, Basra'da minberde (hutbe esnasýnda) dedi ki:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bize þöyle buyurmuþlardý: "Cehennemin kýyýsýndan büyük bir taþ býrakýldý. Bu taþ yetmiþ yýl aþaðý doðru düþtü de henüz dibe ulaþmadý."

(Utbe Ýbnu Gazvân, devamla) der ki: "Hz. Ömer radýyallahu anh: "Ateþi çok zikredip hatýrlayýn. Zira onun harareti pek þiddetlidir; derinliði çok fazladýr, çengelleri demirdendir" buyurdu."

Tirmizi, Cehennem 2, (2578).

Fadâle Ýbnu Ubeyd (radýyalahu anh) anlatýyor: "Her ölenin ameline son verilir, ancak Allah yolunda ölen murâbýt müstesna. Çünkü onun ameli kýyamet gününe kadar artýrýlýr. Ayrýca o, kabir azabýna da uðratýlmaz."

Tirmizî, Fedâilu'1-Cihad 2,(1621); Ebu Dâvud, Cihâd 16, (2500).

Hz. Enes (radýyalahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Öðleden evvel veya öðleden sonra bir kerecik Allah yolunda yola çýkýþ, dünya ve içindeki her þeyden daha hayýrlýdýr."

Buharî, Cihad 5, 6, 73, Rikak 2, 51; Müslim, Ýmâret 112- 115, (1880); Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 17, (1648, 1649, 1651); Nesâî, Cihâd 11, 12,(6,15); Ýbnu Mâce, Cihad 2,(2755-2757).

Ebu Saîd el-Hudrî (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ýki haslet vardýr ki bir mü'minde asla beraber bulunmazlar: Cimrilik ve kötü ahlâk."

Tirmizî, Bir 41, (1963).H.

Ka'b Ýbnu Ýyâz (radýyallahu anh) anlatýyor; "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ý þöyle derken iþittim: "Her ümmet için bir fitne vardýr, benim ümmetimin fitnesi de maldýr."

Tirmizî, Zühd 26, (2337).

Gönderen: 05.10.2006 - 21:30

	utaniyorum

1942 Mesaj -

sadece konuya olan hürmetimden öne alýyorum.. gül

Gönderen: 06.10.2006 - 07:41

	dilaratuba

934 Mesaj -

Allah razý olsun. gül

Gönderen: 06.10.2006 - 10:58

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

HAK TEALA Razý olsun ilginizden dolayý güzel kardeþlerim. Bu güzel sünnetleri Ýnþallah cümlemiz hayatýmýza daim kýlarýz...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tirmizi den ( S. Kýyame 30) nakledilen Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :

"Kimin düþüncesi ahiret olursa, Allah ona gönül zenginliði verir, iþlerini kolaylaþtýrýr. Ýstemediði halde dünya nimetleri verilir. Kim ahireti unutup sadece dünyayý düþünürse, Allah da fakirliði onun gözleri önüne diker, iþlerini darmadaðýn eder. Dünyada ise, ancak kendisine takdir edilen kadar verilir."

Büreyde radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kadý üçtür: Biri cennetlik, ikisi cehennemliktir. Cennetlik olan, hakký bilip öyle hükmedendir. Hakký bilip hükmünde (bile bile) adaletsiz davranan cehennemliktir. Halka câhilâne hükümde bulunan da cehennemliktir."
Ebu Dâvud, Akdiye 2, (3573).

Hâris Ýbnu Amr Ýbni Ahî'l-Mugîre Ýbni Þu'be, Muâz radýyallahu anh'tan naklen anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Muaz'ý Yemen'e gönderdiði zaman kendisine sorar: "Sana bir dâva geldiði vakit nasýl hükmedeceksin?"
"Allah'ýn kitabýyla hükmedeceðim" der Muâz.
" agla

Meseleyi Kitabullah'ta) bulamazsan?"
"Resûlullah'ýn sünnetiyle hükmedeceðim."
"Ne Kitabullah'ta ve ne de Resûlullah'ýn sünnetinde bulamazsan?"
"Kendi re'yimle ictihad edeceðim, (hüküm vermekten) geri durmayacaðým."
Hz. Muaz der ki: "Bu cevabým üzerine Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (memnun kaldý göz kırpma

, göðsüme eliyle vurup:
"Allah'ýn elçisinin elçisini, Allah'ýn elçisini memnun edecek usûlde muvaffak kýlan Allah'a hamdolsun!" buyurdular."
Ebu Dâvud, Akdiye 11, (3592, 3593); Tirmizi, Ahkâm 3, (1327, 1328).

Ebu Hureyre, Ýbnu Amr Ýbni'l-Âs radýyallahu anhüm anlatýyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hükümde rüþvet alan ve rüþvet veren (ve aracýlýk eden) kimseyi lanetlemiþtir."
Tirmizi, Ahkâm 9, (1336); Ebu Dâvud da bu hadisi sadece Ýbnu Ömer radýyallahu anh'tan tahric etmiþtir (Akdiye 4, (3580).

Süfyan Ýbnu Abdillah radýyallahu anh anlatýyor: "Ey Allah'ýn Resûlü dedim, uyacaðým bir amel tavsiye et bana!" þu cevabý verdi:
"Rabbim Allah'týr de, sonra doðru ol!"
"Ey Allah'ýn Resûlü dedim tekrar. Benim hakkýmda en çok korktuðunuz þey nedir?" Eliyle dilini tutup sonra: "Ýþte þu!" buyurdu."
Tirmizi Zühd 61, (2412).

Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayýr koþuþsun ya da sussun."
Tirmizi, Kýyamet 51, (2502).

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 07.10.2006 - 17:25 tarihinde.

Gönderen: 07.10.2006 - 09:00

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Fethü-r Rabbani, c.18 s.4 de geçen Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :

"Oruç ve Kur'an Kýyamet Günü kula þefaat ederler. Oruç der: "Ya Rabbi! Ben onun yemesine ve zevklerine engel oldum, beni ona þefaatçi yap." Kur'an der: "Ben onun gece uykusuna engel oldum, beni ona þefaatçi yap." Cenab-ý Hak tarafýndan "Þefaatiniz kabul olunmuþtur." buyurulur."

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:
"Kul (bazan), Allah'ýn rýzasýna uygun olan bir kelamý, ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul (bazan) Allah'ýn hoþnutsuzluðuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah, o sebeple onu cehennemde yetmiþ yýllýk aþaðýya atar."
Buhâri, Rikak 23; Müslim, Zühd 49, (2988); Muvatta, 4, (2, 985); Tirmizi, Zühd 10, (2315).

Ýbnu Ömer (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) omuzumdan tuttu ve: "Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol" buyurdu.
Ýbnu Ömer (radýyallahu anh) hazretleri þöyle diyordu: "Akþama erdinmi, sabahý bekleme, sabaha erdinmi akþamý bekleme. Saðlýklý olduðun sýrada hastalýk halin için hazýrlýk yap. Hayatta iken de ölüm için hazýrlýk yap."
Buhârî, Rikak 2; Tirmizî, Zühd 25, (2334).

Hz. Ebu Zerr radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!
"Buyurun, Ey Allah'ýn Resûlü, emrinizdeyim!" dedim.
"Ýnsanlara (kitle halinde) ölüm isabet edip, kabirlerin (ücretli) hizmetçiler tarafýndan kazýlacaðý zaman ne yapacaksýn?" buyurdular.
"Benim için Allah ve Resûlü neyi ihtiyar buyurursa onu yaparým!" dedim.
"Sabrý tavsiye ederim!" buyurdular -veya sabredersin! dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!"
"Buyurun ey Allah'ýn Resûlü, sizi dinliyorum!" dedim.
"Zeyt mýntýkasýnýn taþlarý kanda boðulduðunu gördüðün zaman ne yapacaksýn?"
"Allah ve Resûlü benim için neyi ihtiyar buyurursa onu!" dedim.
"Sana kendilerinden olduðun yakýnlarýný tavsiye ederim!" dedi. Ben sordum:
"Ey Allah'ýn Resulü! (O zaman) kýlýcýmý alýp omuzuma koymayayým mý?"
"Böyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!" buyurdular.
"Bana ne emredersiniz!" dedim.
"Evine çekil!" buyurdular.
"Evime girilirse?" dedim.
"Eðer kýlýcýn parýltýsýnýn seni þaþýrtacaðýndan korkarsan, elbiseni yüzüne ört. Gelen hem senin günahýnla, hem de kendi günahýyla dönsün!" buyurdular."
Ebu Davud, Fiten 2, (4261); Ýbnu Mace, Fiten 10, (3958).

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 07.10.2006 - 17:25 tarihinde.

Gönderen: 07.10.2006 - 17:24

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Müslim rahimehullah'ýn bir rivayetinde (Huzeyfe radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ý iþittim. Demiþti ki:

"Fitneler, týpký (kamýþlardan örülen) hasýr gibi, (insanlarýn kalbine) çubus çubuk atýlýr. Hangi kalbe bir fitne nüfuz ederse onda siyah bir leke hasýl olur. Hangi kalp de onu reddederse onda beyaz bir benek hasýl olur. Böylece iki ayrý kalp ortaya çýkar: Biri cilalý taþ gibi bembeyazdýr; dünyalar durdukça buna hiçbir fitne zarar vermez.

Diðeri ise, alaca siyahtýr. Tepetaklak duran testi gibidir; bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (beþeri deðerlerden) kendisine ne yutturulmuþsa, onu (hak veya batýl) bilir."

Bu rivayette Huzeyfe radýyallahu anh der ki: " agla

Ey Ömer!) Seninle o fitne arasýnda kapalý bir kapý vardýr, kýrýlmasý yakýndýr!"

Hz. Ömer atýldý: "Ey babasýz kalasýca! O kýrýlacak mý? Keþke açýlsaydý. Böylece tekrar (kapatýlarak eski normal hale) dönülürdü!"

Huzeyfe der ki: "Ben ona bu kapý ile öldürelcek veya ölecek bir þahsýn kinaye edildiðini bildiren bir hadis söyledim. Mugalata (ve efsane anlatýp boþ laf) etmedim."

Ravi der ki: "Sa'd Ýbnu Tarýk'a (hadiste geçen) "esvedü mürbad" tabiri ne demektir" diye sordum.

"Siyah üzerinde þiddetli beyazlýktýr" dedi. Ben tekrar "el-Kûzu mechýyy" nedir? dedim. "Tepetaklak (ters çevrilmiþ göz kırpma

testi!" diye cevap verdi."

Müslim, Ýman 231, (144).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bu ümmette dört (büyük) fitne olacak. Sonuncusunda Kýyamet kopacak!"

Ebu Davud, Fiten 1, (4241).

Arfece radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Þerler ve fesadlar olacak. Kim, birlik içinde olan bu ümmetin içinde tefrika çýkarmak isterse, kim olursa olsun kýlýçla boynunu uçurun." -Bir rivayette: "...onu öldürün!" denmiþtir-."

Müslim, Ýmaret 59, (1852); Ebu Davud, Sünnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93).

Hz. Aiþe radýyallahu anha anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (birgün):

"Lât ve Uzza'ya (tekrar) tapýlmadýkça gece ile gündüz gitmeyecektir!" buyurdular. Ben atýlýp: "Ey Allah'ýn Resulü! Allah Teâla Hazretleri "O Allah'ki Resûlünü hidayet ve hak dinle göndermiþtir, ta ki onu bütün dinlere galebe kýlsýn" (Saff 9) ayetini indirdiði zaman ben bunun tam olduðunu zannetmiþtim!" dedim. Aleyhissalatu vesselam cevaben:

"Bu hususta Allah'ýn dediði olacak. Sonra Allah hoþ bir rüzgâr gönderecek.

Bunun tesiriyle kalbinde zerrre miktar imaný olanýn ruhu kabzedilecek.

Kendisinde hiçbir hayýr olmayan kimseler dünyada baki kalacaklar ve bunlar atalarýnýn dinlerine dönecekler!" buyurdular."

Müslim, Fiten 52, (2907).

Hz. Huzeyfe radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a halk hayýrdan sorardý. Ben ise, bana da ulaþabilir korkusuyla, hep þerden sorardým. (Yine bir gün)

"Ey Allah'ýn Resûlü! Biz Cahiliye devrinde þer içerisinde idik. Allah bize bu hayrý verdi. Bu hayýrdan sonra tekrar þer var mý?" diye sordum.

"Evet var!" buyurdular. Ben tekrar: "Pekiyi bu þerden sonra hayýr var mý?" dedim.

"Evet, var! Fakat onda duman da var" buyurdular. Ben: "duman da ne?" dedim.

"Bir kavim var. Sünnetimden baþka bir sünnet edinir; hidayetimden baþka bir hidayet arar. Bazý iþlerini iyi (ma'rûf) bulursun, bazý iþlerini kötü (münker) bulursun" buyurdular. Ben tekrar:

"Bu hayýrdan sonra baþka bir þer kaldý mý?" diye sordum.

"Evet! buyurdular. Cehennem kapýsýna çaðýran davetçiler var. Kim onlara icabet ederek o kapýya doðru giderse, onlar bunu ateþe atarlar" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ýn Resûlü! Ben (o güne) ulaþýrsam, bana ne emredersiniz?" dedim.

"Müslümanlarýn cemaatine ve imamlarýna uy, onlardan ayrýlma. (Ýmam sýrtýna (zulmen) vursa, malýný (haksýzlýkla) alsa da onu dinle ve itaat et!)" buyurdular.

"O zaman ne cemaat ne de imam yoksa?" dedim.

"O takdirde bütün fýrkalarý terket (kaç! Öyle ki, bir aðacýn köküne diþlerinle tutunmuþ bile olsan, ölüm sana gelinceye kadar o vaziyette kal" buyurdular."

Buhari, Fiten 11, Menakýb 25; Müslim, Ýmaret 51, (1847); Ebu Davud, Fiten 1, (4244, 4245, 4246, 4247).

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 08.10.2006 - 10:18 tarihinde.

Gönderen: 08.10.2006 - 10:16

	dolunay123

		SELAMÜN ALEYKÜM

18 Mesaj -

ALLAH(C.C.)RAZI OLSUN.... sevinçli

Gönderen: 08.10.2006 - 11:25

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

ALLAH c.c. cümlemizden razý olsun Ýnþallah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müslim den nakledilen (Ýlim 4) Hadis-i Þerifinde buyurdular ki :
Kalpleriniz anlam ve hükümleri üzerinde birleþtiði müddetçe Kur'an'ý okuyunuz. Ayrýlýða düþtüðünüz zaman da býrakýp kalkýnýz.

Yine Ebu Ümâme (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim haksýz olduðu bir münakaþayý terkederse kendisine cennetin kenarýnda bir ev kurulur. Haklý olduðu bir münâkaþayý terkedene de cennetin ortasýnda bir ev kurulur."
Tirmizi, Birr 58, (1994); Ebu Dâvud, Edeb 8, (4800); Ýbnu Mâce, Mukaddime 7, (51); Nesâî, Edeb (6, 21).

Hz. Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Biz kader hususunda münâkaþa ederken Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) çýkageldi. Öylesine kýzdý ki, öfkenin hâsýl ettiði kýzýllýktan, yüzünde sanki nar taneleri ortaya çýkmýþtý. Bize þöyle çýkýþtý:
"Bununla mý emredildiniz, yoksa ben size bunun için mi gönderildim. Bilin ki, sizden öncekileri, dinî meselelerdeki münâkaþalarýný çokluðu ve peygamberleri hakkýnda düþtükleri ihtilaflarý helâk etmiþtir."
Bir rivayette þu ziyade mevcuttur: "Kader hususunda münakaþa etmemeniz için yemin verdim. "
Tirmizî, Kader 1, (2134); Ýbnu Mâce, Mukaddime 10, (85).

Ýbnu'l-Müseyyeb (rahimehullah) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashâbýnýn (radýyallahu anhüm) arasýnda otururken, bir adam Hz. Ebu Bekir'e hakaretâmiz sözler sarfederek cefa verdi. Ancak Hz. Ebu Bekir (radýyallahu anh) adama karþý sükût etti. Adam ikinci sefer ayný þekilde hakaret ederek eziyet verdi. O yine sükût etti. Adam üçüncü sefer de eziyet verince Hz. Ebu Bekir (adama hak ettiði cevabý vererek) intikamýný aldý. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) hemen kalktý. Hz. Ebu Bekir:
"Ey Allah'ýn Resûlü, yoksa bana darýldýnýz mý?" diye sordu.
"Hayýr"dedi. "Ancak semadan bir melek inmiþ, sana söylediklerini tekzib ediyordu. Sen intikamýný alýnca melek gitti, þeytan oturdu. Bir yere þeytan oturdu mu ben orada duramam. "
Ebu Dâvud, Edeb, 49 (4896, 4897).

Ýbnu Abbas (radýyallahu anhümâ göz kırpma

hazretleri þöyle buyurmuþtur: "Kardeþinle münâkaþa etme, zîra münâkaþanýn hikmeti anlaþýlmaz, sýkýntýsý eksik olmaz, tutamayacaðýn bir vaadde de bulunma."
Rezîn ilavesidir.

Ebu Ümâme (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Bir kavm, içinde bulunduðu hidayetten sonra sapýttý ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuþtur."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bunu söyledikten sonra, delil olarak) þu âyeti okudu: "Onlar: "Bizim tanrýmýz mý yoksa O mu daha iyidir?" dediler. Sana böyle söylemeleri, sýrf tartýþmaya giriþmek içindir. Onlar þüphesiz münakaþacý bir millettir" (Zuhruf 58).
Tirmizî, Tefsir, Zuhruf, (3250); Ýbnu Mâce,Mukaddime 7.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 09.10.2006 - 17:31 tarihinde.

Gönderen: 09.10.2006 - 17:30

	recepholding

1613 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý utaniyorum

sadece konuya olan hürmetimden öne alýyorum.. gül

Gönderen: 09.10.2006 - 19:25

recepholding üyenin diger mesajlarini ara

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

ALLAH c.c. Razý olsun kardeþlerim...

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki:
"Bir kimsenin "Ýnsanlar helak oldu!" dediðini duyarsanýz, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandýr."
Müslim, Birr 139, (2623); Muvatta, Kelam 2, (2, 989); Ebu Davud; Edeb 85, (4983).

Ýbnu Ömer radýyallahu anhümâ anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm huyurdular ki:
"Allah'ýn zikri dýþýnda kelamý çok yapmayýn. Zira, Allah'ýn zikri dýþýnda çok kelam, kalbe kasvet (katýlýk) verir. Þunu bilin ki, insanlarýn Allah'a en uzak olaný kalbi katý olanlardýr."
Tirmizi, Zühd 62, (2413).

Ýbnu Abbas radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sana günah olarak, husümeti devam ettirmen yeterlidir (çünkü bu, gýybete kapý açar)."
Tirmizi, Birr 58, (1995).

Ýbnu Mesûd radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kelamda ileri gidenler helak oldular. Kelamda ileri gidenler helâk oldular!.Kelamda ileri gidenler helak oldular!"
Müslim, Ýlm 7 (2670); Ebu Davud, Sünnet 6, (4609).

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim, insanlarýn kalbini çelmek için kelamýn kullanýlýþýný öðrenirse, Allah Kýyamet günü, ondan ne farz ne nafile hiçbir ibadetini kabul etmez!"
Ebu Dâvud, Edeb 94, (5006).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Siz aranýzda kimi pehlivan addedersiniz?" diye sordu. Ashab radýyallahu anhüm:
"Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadýðý kimseyi!" dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Hayýr, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiði zaman nefsine hakim olabilen kimsedir."
Müslim, Birr 106, (2608); Ebu Davud, Edeb 3, (4779).

Ebu Vail radýyallahu anh anlatýyor: "Urve Ýbnu Muhammed es-Sa'di'nin yanýna girdik. Bir zat kendisine konuþtu ve Urve'yi kýzdýrdý. Urve kalkýp abdest aldý ve:
"Babam, dedem Atiyye radýyallahu anh'tan anlattý ki, o, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn þöyle söylediðini nakletmiþtir:
"Öfke þeytandandýr, þeytan da ateþten yaratýlmýþtýr, ateþ ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkýp abdest alsýn."
Ebu Davud, Edeb 4, (4784).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müslim den nakledilen (Ýmare 37) Hadisi Þerifinde buyurdular ki :
"Baþýnýzda Habeþli bir köle de bulunsa Allah'ýn Kitabýna göre idare ettiði müddetçe, onu dinleyip itaat ediniz"

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 10.10.2006 - 20:59 tarihinde.

Gönderen: 10.10.2006 - 20:58

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Taberani de nakledilen (Tac 5.686) Hadisi Þerifinde buyurdular ki :

Bir kötülük gizli kaldýðý zaman, yalnýz yapana zarar verir. Ancak açýkça yapýlýp ta önlenmezse zararý herkese olur.

Nu'man Ýbnu Beþîr (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve sonra þu âyeti okudular. (Meâlen): "Rabbiniz: ''Bana dua edin ki size icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmýþ olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gâfýr 60).
Tirmizî, Tefsir, Gâfir, (2973); Ebû Dâvud, Salât 358, (1479). Metin Tirmizî'ye aittir.
1723 - Ýbnu Ömer (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kime dua kapýsý açýlmýþ ise ona rahmet kaýlarý açýlmýþ demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevî þeylerden) Allah'ýn en çok sevdiði afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeþit (musibet) için faydalýdýr. Kazayý sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir. "
Tirmizî, Daavât 112, (3542).
1724 - Ubâde Ýbn's-Sâmit (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Yeryüzünde, mâsiyet veya sýla-i rahmi koparýcý olmamak kaydýyla Allah'tan bir talepte bulunan bir Müslüman yoktur ki Allah ona dilediðini vermek veya ondan onun mislince bir günahý affetmek suretiyle icabet etmesin. "
Tirmizî, Daavât 126, (3568).
1725 - Ebû'd-Derdâ (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtu vesselâm), (bir gün) sordu:
"En hayýrlý olan ve derecenizi en ziyade artýran, melîkinizin yanýnda en temiz, sizin için gümüþ ve altýn paralar baðýþlamaktan daha sevaplý, düþmanla karþýlaþýp boyunlarýný vurmanýz veya boyunlarýnýzý vurmalarýndan sizin için daha hayýrlý olan amelinizin hangisi olduðunu haber vereyim mi ?"
"Evet! Ey Allah'ýn Resûlü!" dediler.
"Allah'ýn zikridir!" buyurdu.
Tirmizî, Daavat 6, (3374); Muvatta, Kur'ân 24.
1726 - Hz. Enes (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allahu Teâlâ hazretleri þöyle seslenir: "Beni bir gün zikreden veya bir makamda benden korkan kimseyi ateþten çýkarýn!"
Tirmizî, Cehennem 9, (2597).
1727 - Hz. Muâz (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Akþamdan (abdestli olarak) temizlik üzere zikrederek uyuyan ve geceleyin de uyanýp Allah'tan dünya ve âhiret için hàyýr taleb eden hiç kimse yoktur ki Allah dilediðini vermesin."
Ebû Dâvud, Edeb 105, (5042).
1728 - Hz. Câbir (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Bir kimse evine veya yataðýna gir'ince hemen bir melek ve bir þeytan alelacele gelirler. Melek:
"Hayýrla aç!" der. Þeytan da:
"Þerle aç!" der.
Adam, þayet (o sýrada) Allah'ý zikrederse melek Þeytaný kovar ve onu korumaya baþlar. Adam uykusundan uyanýnca, melek ve þeytan ayný þeyi yine söylerler. Adam, þayet: "Nefsimi, ölümden sonra bana geri iade eden ve uykusunda öldürmeyen Allah hamdolsun. Ýzniyle yedi semayý arzýn üzerine düþmekten alýkoyan Allah'a hamdolsun"dese bu kimse yataðýndan düþüp ölse þehit olur, kalkýp namaz kýlsa faziletler içinde namaz kýlmýþ olur."
Rezîn ilâvesidir.

Gönderen: 12.10.2006 - 08:08

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kýyamet günü, Allah, öncekileri ve sonrakileri birleþtirip topladýðý zaman her vefasýz için, onu tanýtan bir bayrak dikilir ve: "Bu falan (oðlu falanýn) vefasýzlýðýdýr" denilir."

Buhari, Edeb, 99, Cizye 22, Hiyel 9, Fiten 21; Müslim, Cihad 10, (1735); Ebu Davud; Cihad 162, (2756); Tirmizi, Siyer 28, (1581).

Müslim'in el-Hudri'den nakline göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm þöyle demiþtir:

"Her zalimin arkasýnda bir bayraðý vardýr, zulmü ölçüsünde bu bayrak yükseltilir. Haberiniz olsun, amme hizmetlerini üzerine alandan daha büyük vefasýz yoktur."

Müslim, Cihad 15, (1738).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bir kimsenin baþkasýyla birlikte kýldýðý namaz, tek baþýna kýldýðý namazdan daha parlak ve sevaplýdýr. Ýki kiþi ile birlikte kýldýðý namaz da bir kiþi ile birlikte kýldýðý namazdan daha faziletlidir. Birlikte namaz kýlanlar ne kadar çok olursa, o nispette Allah'ýn rýza ve sevgisine yakýn olurlar.

Nesai, Ýmame 45

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kim, Allah'ýn farz kýldýðý beþ vakit namazý abdestlerine tam olarak, salavatlarýna, rükularýna tam tamýna riayet ederek, vaktinde güzelce ve huþu içinde kýlarsa; Allah'ýn o kimseyi baðýþlayacaðýna dair ahdi vardýr. Eðer böyle yapmazsa, dilerse onu baðýþlar, dilerse azap verir.

Ebu Davud, Salat 9

Gönderen: 13.10.2006 - 16:55

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Buhari den nakledilen Hadisi Þerifinde (Rikak 13) buyurdular ki :

Hiç þüphesiz ki, dünyada malý çok olanlar, Ahirette sevabý az olanlardýr. Ancak Allah'ýn kendisine mal verip te, o malý saðýna, soluna, önüne, arkasýna saçan ve onu hayýr ve hasenatta sarf edenler müstesnadýr.

Ýbnu Abbas radýyallahu anhüma anlatýyor: ""Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Nimetleriyle sizi beslediði için Allah'ý sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin."
Tirmizi, Menakýb, (3792).

Sa'd Ýbnu Ebi Vakkâs radýyallahu anh anlatýyor: "Þu ayet indiði zaman, (mealen): "Sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle bu hususta mücadele edecek olursa de ki: "Gelin, çocuklarýmýzý ve çocuklarýnýzý, kadýnlarýmýzý ve kadýnlarýnýzý, kendinizi ve kendimizi çaðýrýp toplanalým, sonra niyaz edelim ki, Allah'ýn laneti yalancýlar üzerine olsun!" (Âl-i Ýmran 61), "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Ali'yi , Fatýma'yý, Hasan ve Hüseyin radýyallahu anhüm ecmain'i çaðýrdý ve:
"Allah'ým, bunlar da benim ehlim (ailem)" buyurdu."
Tirmizi, Tefsir, Âl-i Ýmran, (3002).

Ümmü Seleme radýyallahu anha anlatýyor: "Ben "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn evinin kapýsýnda iken þu ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah günahlarýnýzý giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33). Evde "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Ali, Fatýma, Hasan ve Hüseyin vardý. Onlara bir örtü bürüdü ve:
"Allahým, iþte bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan günahý gider ve bunlarý kirlerden tertemiz kýl!" buyurdu. Ben atýlýp:
"Ey Allah'ýn Resûlü! Ben ehl-i beytten deyil miyim?" dedim. Bana:
"Sen (yerinde dur, sen zaten) hayýrdasýn, sen Resûlullah'ýn zevcesisin!" diye cevap verdi."
Tirmizi, Menakýb, (3870).

Ýbnu Ömer radýyallahu anh anlatýyor: "Ebu Bekr radýyallahu anh buyurdular ki: "Muhammed aleyhissalatu vesselam'ý Ehl-i Beytinde gözetin."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 12, 22.

Gönderen: 14.10.2006 - 20:25

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
"Allah'ýn en çok sevdiði amel hangisidir" diye sorulduðunda "Vaktinde kýlýnan namaz" cevabýný verdi. "Sonra hangisidir?" diye soruldu. "Anneye babaya iyi davranmak" buyurdu. "Daha sonra hangisidir?" diye soruldu. "Allah yolunda cihad" karþýlýðýný verdi.
Müslim, Ýman 139

Hz. Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Gýybetin ne olduðunu biliyor musunuz?"

"Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine:

"Birinizin, kardeþini hoþlanmayacaðý þeyle anmasýdýr!" açýklamasýný yaptý. Orada bulunan bir adam:

"Ya benim söylediðim anda varsa, (Bu da mý gýybettir?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam:

"Eðer söylediðin onda varsa gýybetini yapmýþ oldun. Eðer söylediðin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir."

Ebu Davud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70, (2589).

Hz. Aiþe radýyallahu anha anlatýyor: "Ey Allah'ýn Resûlü, sana Safiyye'deki þu þu hal yeter!" demiþtim. (Bundan memnun kalmadý ve: )

"Öyle bir kelime sarfettin ki, eðer o denize karýþtýrýlsaydý (denizin suyuna galebe çalýp) ifsad edecekti" buyurdu. Hz. Aiþe ilaveten der ki: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir insanýn (tahkir maksadýyla) taklidini yapmýþtým. Bana hemen þunu söyledi:

"Ben bir baþkasýný (kusuru sebebiyle söz veya fiille) taklid etmem. Hatta (buna mukabil) bana, þu þu kadar (pek çok dünyalýk) verilse bile!"

Ebu Davud, Edeb 40, (4875); Tirmizi, Sýfatu'l-Kýyame 52, (2503, 2504).

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mirac gecesinde, bakýr týrnaklarý olan bir kavme uðradým. Bunlarla yüzlerini (ve göðüslerini) týrmalýyorlardý.

"Ey Cebrail! Bunlar da kim?" diye sordum.

"Bunlar, dedi, insanlarýn etlerini yiyenler ve ýrzlarýný (þereflerini) payimal edenlerdir."

Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879).

Müstevrid radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bir müslüman(ý gýybet ve þerefini payimal etmek) sebebiyle tek lokma dahi yese, Allah ona mutlaka onun mislini cehennemden tattýracaktýr. Kime de müslüman bir kimse(ye yaptýðý iftira, gýybet gibi bir) sebeple (mükafaat olarak) bir elbise giydirilirse, Allah Teâla Hazretleri mutlaka, onun bir mislini cehennemden ona giydirecektir. Kim de (malý, makamý olan büyüklerden) bir adam sebebiyle bir makam elde eder (orada salâh ve takva sahibi bilinerek para ve makama konmak için riyakarlýklara girer)se Allah Teâla Hazretleri Kýyamet günü onu mürâiler makamýna oturtarak (rezil eder ve mürailere münasib azabla azablandýrýr.)"

Ebu Davud, Edeb 40, (4881).

Sa'id Ýbnu Zeyd radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ribânýn en kötüsü, haksýz yere müslümanýn ýrzýný (manevi þahsiyetini) rencide etmektir."

Ebu Davud, Edeb 40, (4876).

Muaz Ýbnu Esed el-Cüheni radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bir mü'mini bir münafýða (gýybetçiye) karþý himaye ederse, Allah da onun için, Kýyamet günü, etini cehennem ateþinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kýyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediðinin (günahýndan paklanýp) çýkýncaya kadar hapseder."

Ebu Davud, Edeb 41, (4883).

Hz. Cabir ve Hz. Ebu Hüreyre radýyallahu anhüma anlatýyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ne fâsýk ne de mücâhir (günahý açýktan iþleyen) kimse için söylenen gýybet sayýlmaz. Mücâhir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuþtur."

Rezin ilavesidir. Buhari'de ikinci kýsým mevcuttur. Edeb, 60; Müslim, zühd 52, (2990).

Hz. Huzeyfe raadýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kattat (söz taþýyan) cennete girmeyecektir."

Müslim'in rivayetinde "nemmâm cennete girmeyecektir" þeklinde gelmiþtir.

Buhari, Edeb 50, Müslim, Ýman 169, (105); Ebu Davud, Edeb 38, (4771); Tirmizi, Birr 79, (2027).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bana kimse, ashabýmýn birinden (canýmý sýkacak bir) þey getirmesin. Zira ben, sizin karþýnýza, içimde hiç bir þey olmadýðý halde çýkmak istiyorum."

Tirmizi, Menakýb (3893); Ebu Davud, Edeb 33, (4860).

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 15.10.2006 - 10:21 tarihinde.

Gönderen: 15.10.2006 - 10:21

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

HARÝCÝLER

Zeyd Ýbnu Vehb el-Cüheni -ki bu zat, Hz. Ali radýyallahu anh Haricilerle savaþmak üzere yürüdüðü zaman beraberindeki orduda bulunuyordu- anlatýyor: "Hz. Ali dedi ki: "Ey insanlar ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn þöyle söylediðini iþittim:
"Ümmetimden bir grup çýkar. Kur'ân'ý öyle okurlar ki, sizin okuyuþunuz onlarýnkinin yanýnda bir hiç kalýr. Namazýnýz da namazlarýna göre bir hiç kalýr. Orucunuz da oruçlarý yanýnda bir hiç kalýr. Kur'ân'ý okurlar, onu lehlerine zannederler. Halbuki o aleyhlerinedir. Namazlarý köprücük kemiklerinden öteye geçmez. Okun avý delip geçmesi gibi dinden hemen çýkarlar. Onlarla harb eden ordu(nun askerlerine) peygamberlerinin diliyle ne (kadar çok ücret)ler takdir edilmiþ olduðunu bilselerdi (baþkaca) amel yapmaktan vazgeçerlerdi. Onlarýn alameti þudur: Aralarýnda pazusu olduðu halde kolu olmayan bir adam olacak. Pazusu üzerinde meme ucu bir çýkýntý bulunacak. Bunun üzerinde de beyaz kýllar bulunacak. Sizler Muâviye ve Þamlýlarýn üzerine gidecek, buradakileri terkedeceksiniz. Onlar da sizin (yokluðunuzdan istifade ile) çoluk-çocuðunuza ve mallarýnýza sizin namýnýza halef olacaklar!."

(Hz. Ali ilave etti: ) "O vallahi! Ben, onlarýn bu kavim olacaðýný kuvvetle ümit ediyorum. Çünkü onlar haram kan döktüler. Halkýn meradaki hayvanlarýný gasbettiler. Öyleyse, Allah adýna bunlar üzerine yürüyün!"

Ravi der ki: "Haricilerin baþýnda o gün, Abdullah Ýbnu Vehb er-Râsibi olduðu halde, onlarla karþýlaþýnca Hz. Ali radýyallahu anh askerlerine:
"Mýzraklarýnýzý býrakýn, kýlýçlarýnýzý kýnlarýndan çýkarýn. Çünkü ben, onlarýn Harura günü size yaptýklarý gibi yine size sulh teklif edeceklerinden korkuyorum!" dedi. Bu emir üzerine döndüler, mýzraklarýný bertaraf ettiler ve kýlýçlarýný sýyýrdýlar. Askerler onlara mýzraklarýný sapladý. Öldürüp üst üste yýðdý. O gün cengâverlerden sadece iki kiþi isabet alýp þehit düþtü. Ali radýyallahu anh:
"Aralarýnda o sakat herifi arayýn!" emretti. Aradýlar, fakat bulamadýlar. Bizzat Ali kalkýp üst üste öldürülmüþ insanlarýn yanýna geldi.
"Bunlarý geri çekin!" dedi. Sonra yere gelen cesetler arasýnda onu buldular. Onun bulunmasý üzerine Hz. Ali radýyallahu anh tekbir getirdi ve:
"Allah doðru söyledi. Resûlü de doðru teblið etti" dedi. Ubeyde es-Selmâni, Hz. Ali'ye doðrulup:
"Ey mü'minlerin emiri! Kendisinden baþka ilah olmayan Allah aþkýna söyle. Sen bu hadisi Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan bizzat iþittin mi?" diye sordu. Ali radýyallahu anh:
"Kendinden baþka ilah olmayan Allah'a yemin ederim, evet!" dedi. Ubeyde Hz. Ali'ye üç sefer yemin verdi. O da ona üç sefer yemin etti."
Müslim, Zekat 156, (1066).

Müslim, (bu hadisi) Abdullah Ýbnu Rafi'den de ayný þekilde tahriç etmiþtir. O rivayetin baþ kýsmýnda þu ziyade var: "Haruriyye, Ali Ýbnu Ebi Talib radýyallahu anh'a karþý hurûc ettikleri zaman: "Hüküm Allah'ýndýr" dediler. (Bu ibare Kur'an'dan bir iktibas olmasý hasebiyle) Hz. Ali de: "Kendisiyle bâtýl murad edilen hak bir söz" dedi."
Müslim, Zekat 157, (1066).

Süveyd Ýbnu Gafle radýyallahu anh anlatýyor: "Ali radýyallahu anh dedi ki: "Ben size Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan bir hadis söyleyince, Allah'a yemin olsun Aleyhissalatu vesselam'ýn söylemediði bir þeyi söylemektense gökten atýlmayý tercih ederim. Ancak benimle sizin aranýzda cereyan eden þeyler hakkýnda konuþunca, bilesiniz harp hiledir. Zira ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn þöyle söylediðini iþittim:
"Ahir zamanda yaþça küçük, akýlca kýt birtakým gençler çýkacak. Yaratýlmýþýn en hayýrlýsýnýn sözünü söylerler, Kur'ân'ý okurlar. Ýmanlarý gýrtlaklarýndan öteye geçmez. Okun avý delip geçtiði gibi dinden çýkarlar. Onlara nerede rastlarsanýz onlarý gebertin. Zira, onlarý öldürene, Kýyamet günü, Allah'ýn vereceði ücret var."
Buhari, Fezailu'l-Kur'ân 36, Menakýb 25, Ýstitâbe 6; Müslim, Zekat 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesai, Tahrim 26, (7, 119).

Ebu Said ve Enes radýyallahu anhüma anlatýyorlar: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ümmetimde ihtilaf ve ayrýlýklar meydana gelecek, (Onlardan) bir grup lafýyla güzel, ameliyle kötü olacak. Bunlar Kur'ân'ý okuyacaklar, ancak köprücük kemiklerinden aþaðý geçmeyecek. Bunlar, dinden týpký okun avu delip geçmesi gibi çýkarlar. Onlar, ok kiriþine dönmedikçe bir daha dine geri gelmezler. Bunlar mahlukatýn en þeriridir. Onlarý öldürene ve onlar tarafýndan öldürülene ne mutlu! Onlar insanlarý Kitabullah'a çaðýrýrlar, fakat kitaptan zerre kadar nasipleri yoktur."
Yanýnda bulunan Ashab:
"Ey Allah'ýn Resûlü dediler. Onlarýn alameti nedir?" diye sordular da:
"Týraþ olmak!" buyurdular."
Ebu Davud, Sünnet 31, (4765).Benzer bir rivayeti Ebu Saidi'l-Hudri'den Sahiheyn kaydetmiþtir. Buhari, Fezailu'l-Kur'an 36, Menakýb 25, Edeb 95, Ýstitabe 6, 7; Müslim, Zekat 143-148, (1064); Muvatta, Kur'ân 10, (1, 204, 205); Nesai, Zekat 79, (5, 87), Tahrim 26, (7, 119).

Hz. Enes'ten gelen bir rivayette (Resûlullah þöyle) buyurmuþtur: "Onlarýn alameti týraþ ve saçýn yolunmasýdýr. Onlarý gördüðünüz zaman öldürün."

Hz. Câbir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn Huneyn dönüþünde bir adam yanýna geldi. Bu sýrada Hz. Bilâl'in eteðinde gümüþ (para) vardý. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bundan avuç avuç alýp insanlara daðýtýyordu. Gelen adam:
"Ey Muhammed! Adil ol!" dedi. Aleyhissalatu vesselam (öfkeli olarak):
"Yazýk sana! Ben de adil olmazsam kim adil olabilir? Eðer adil olmazsam zarara ve hüsrana düþerim!" buyurdular. Hz. Ömer atýlýp:
"Ey Allah'ýn Resûlü! Bana müsaade buyurun þu münafýðýn kellesini uçurayým!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Halkýn "Muhammed arkadaþlarýný öldürüyor" diye dedikodu yapmasýndan Allah'a sýðýnýrým. Bu ve arkadaþlarý Kur'an okurlar (ama okuduklarý göz kırpma

hançerelerini aþaðý geçmez. Dinden, okun avý delip geçtiði gibi çýkýp giderler!" buyurdular."
Buhari, Humus 16; Müslim, Zekât 142, (1063). Metin Müslim'inkidir.

HZ. OSMAN'IN ÞEHÝD EDÝLMESÝ

Abdullah Ýbnu Selâm'ýn kerdeþioðlu, amcasý (Abdullah Ýbnu Selam) radýyallahu anh'tan naklediyor:
"Hz. Osman radýyallahu anh öldürülmek istendiði zaman yanýna geldim. Osman bana:
"Sen niye geldin?" diye sordu.
"Sana yardým edeyim diye geldim" dedim.
"Öyleyse halka çýk. Onlarý benden uzaklaþtýr. Zira sen bana hariçte olursan, yanýmda olmaktan daha faydalý olursun!" dedi. Ben de çýkýp: "Ey insanlar! Bilirsiniz, benim adým cahiliye devrinde falandý. Ama Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm beni Abdullah diye tesmiye buyurdu. Benim hakkýmda Kitabullah'ta birkýsým ayetler nazil olmuþtur. Þu ayet benim hakkýmda nazil olanlardan biridir:
"De ki: Söyleyin bana, eðer bu Kur'ân Allah tarafýndan gönderildiði halde, onu inkar ettiyseniz ve Ýsrailoðullarýndan bir þahit de Tevrat'a dayanarak onun hak kitap olduðuna þahitlik edip iman ettiði halde siz iman etmeyi büyüklüðünüze yediremezseniz, zalim olmaz mýsýnýz? Muhakkak ki, Allah zalimler güruhuna yol göstermez" (Ahkâf 10). Keza þu ayet de benim hakkýmda nazil oldu: "Ýnkar edenler, "Sen Allah tarafýndan gönderilmiþ bir peygamber deðilsin" diyorlar. De ki: "Sizinle benim aramýzda þahid olarak Allah ile O'nun kitaplarý hakkýnda bilgi sahibi olanlar yeter" (Ra'd 43). Allah'ýn size karþý kýnýna konmuþ bir kýlýcý var. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn inmiþ olduðu bu beldenizde melekler size mücavir oldular. Öyleyse bu adamý öldürmekten Allah'tan korkun! Allah'tan korkun! Allah'a yemin olsun eðer onu öldürürseniz, komþularýnýz olan melekleri buradan tardetmiþ olacaksýnýz ve Allah'ýn size karþý kýnda tuttuðu kýlýcý kýnýndan çýkartacaksýnýz ve artýk o Kýyamete kadar kýnýna girmeyecek!"
Bu sözlerim üzerine:
"Þu yahudiyi öldürün! Osman'ý öldürün!" diye baðrýþtýlar.
Tirmizi, Tefsir, Ahkâf.

Arfece radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Þerler ve fesadlar olacak. Kim, birlik içinde olan bu ümmetin iþinde tefrika çýkarmak isterse, kim olursa olsun kýlýçla boynunu uçurun." -Bir rivayette: "...onu öldürün!" denmiþtir-."
Müslim, Ýmaret 59, (1852); Ebu Davud, Sünnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93).

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Karanlýk gecenin parçalarý gibi olan fitnelerden önce, hayýrlý ameller iþlemede acele edin. O fitne geldi mi kiþi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akþama girer. Mü'min olarak akþama erer de kâfir olarak sabaha ulaþýr; dinini basit bir dünya menfaatine satar."
Müslim, Ýman 186, (118); Tirmizi, Fiten 30, (2196).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu ümmette dört (büyük) fitne olacak. Sonuncusunda Kýyamet kopacak!"
Ebu Davud, Fiten 1, (4241).

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 16.10.2006 - 18:42 tarihinde.

Gönderen: 16.10.2006 - 18:41

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Alim, ilim ve amel Cennettedir. Eðer alim bildikleriyle amel etmezse ilim ve amel Cennette alim ise cehennemde olur.
Kenzü-l Ummal, 4.28
Ma'kýl Ýbnu Yesar anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Herc (fitne) zamanýnda ibadet, týpký bana hicret gibidir."
Müslim, Fiten 130, (2948); Tirmizi, Fiten 31, (2202).

Hz. Sevban radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Size çullanmak üzere, yabancý kavimlerin, týpký sofraya çaðrýþan yiyiciler gibi, birbirlerini çaðýracaklarý zaman yakýndýr."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayýca azlýðýmýzdan mý?" diye sordu.
"Hayýr, buyurdular. Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yýðdýðý çer-çöpler gibi hiçbir aðýrlýðý olmayan çer-çöpler durumunda olacaksýnýz. Allah, düþmanlarýnýzýn kalbinden size karþý korku duygusunu çýkaracak ve sizin kalplerinize zaafý atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah'ýn Resûlü?" denildi.
"Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular."
Ebu Davud, Melahim 5, (4297).

Hz. Cabir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Irak ehline bir ölçeklik yiyecek ve tek dirhemlik paranýn gelmeyeceði zaman yakýndýr!" buyurmuþlardý.
"Nereden?" diye soruldu.
"Acem diyarýndan. Onlar bunu yasaklayacak" buyurdu ve devamla:
"Þam ehline de tek dinarlýk paranýn ve bir ölçeklik yiyeceðin gelmeyeceði zaman yakýndýr!" buyurdular. Yine:
"Bu nereden gelmeyecek?" diye soruldu.
"Rum cihetinden!" buyurdular. Sonra (Hz. Cabir) bir müddet sustu (ve ilave etti: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm dedi ki:
"Ümmetimin sonunda bir halife gelecek; malý sayý ile deðil, avuç avuç daðýtacak!)"
Müslim, Fiten 67, (2913).

Hz. Cabir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ýblis'in arþý deniz üzerindedir. Oradan askerlerini gönderip insanlarý fitneye atar. Bunlardan, yanýnda mertebece en yüksek olaný en büyük fitneyi çýkarandýr. Askerlerinden biri gelip: "Þunu þunu yaptým!" der. Ýblis: "Hiçbir þey yapmamýþsýn!" der. Sonra bir diðeri gelip: "Ben falaný agla

n peþini) hanýmýyla arasýný açýncaya kadar býrakmadým!" der. Ýblis onu kendisine yaklaþtýrýp: "sen ne iyisin!" der."
Müslim, Münafikûn 66-67, (2813).

Ebu'l-Bahteri anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ý dinleyen bir zatýn bana anlattýðýna göre Resûlullah demiþtir ki:
"Ýnsanlar, günahlarý çoðalmadýkça helak olmayacaklardýr."
Ebu Davud, Melahim 17, (4347).

Seleme Ýbnu'l-Ekva' radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bize kýlýç kaldýrýrsa bizden deðildir."
Müslim, Ýman 162, (99).

Gönderen: 17.10.2006 - 10:11

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kimin üç kýz çocuðu veya üç kýz kardeþi yahut iki kýzý veya kýz kardeþi bulunur; onlara iyi muamele eder ve onlarýn haklarýný yerine getirme hususunda Allah'tan korkarsa o Cennetliktir.
Tirmizi, Birr 13

Nu'man Ýbnu Beþîr (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve sonra þu âyeti okudular. (Meâlen): "Rabbiniz: ''Bana dua edin ki size icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmýþ olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gâfýr 60).
Tirmizî, Tefsir, Gâfir, (2973); Ebû Dâvud, Salât 358, (1479). Metin Tirmizî'ye aittir.

Ýbnu Ömer (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

Gönderen: 18.10.2006 - 08:49

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Muaz Ýbnu Esed el-Cüheni radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bir mü'mini bir münafýða (gýybetçiye) karþý himaye ederse, Allah da onun için, Kýyamet günü, etini cehennem ateþinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kýyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediðinin (günahýndan paklanýp) çýkýncaya kadar hapseder."

Ebu Davud, Edeb 41, (4883).

Hz. Cabir ve Hz. Ebu Hüreyre radýyallahu anhüma anlatýyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ne fâsýk ne de mücâhir (günahý açýktan iþleyen) kimse için söylenen gýybet sayýlmaz. Mücâhir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuþtur."

Rezin ilavesidir. Buhari'de ikinci kýsým mevcuttur. Edeb, 60; Müslim, zühd 52, (2990).

Hz. Huzeyfe raadýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kattat (söz taþýyan) cennete girmeyecektir."

Müslim'in rivayetinde "nemmâm cennete girmeyecektir" þeklinde gelmiþtir.

Buhari, Edeb 50, Müslim, Ýman 169, (105); Ebu Davud, Edeb 38, (4771); Tirmizi, Birr 79, (2027).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bana kimse, ashabýmýn birinden (canýmý sýkacak bir) þey getirmesin. Zira ben, sizin karþýnýza, içimde hiç bir þey olmadýðý halde çýkmak istiyorum."

Tirmizi, Menakýb (3893); Ebu Davud, Edeb 33, (4860).

Hz. Aiþe radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm bana: "Ey Aiþe! Ehemmiyetsiz görülen amellere karþý aman dikkatli ol! Çünkü onlar için de Allah (tarafýn)dan (vazifelendirilmiþ göz kırpma

araþtýrýcý bir melek vardýr."

Sevbân radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Ümmetimden birkýsým insanlarý bilirim ki, Kýyamet günü Tihâme daðlarý emsalinde bembeyaz (tertemiz) hayýrlarla gelirler. Aziz ve celil olan Allah Teâla hazretleri o sevaplarý saçýlmýþ toz haline getirir (deðersiz kýlar, kabul etmez)."

Sevban dedi ki : "Ey Allah'ýn Resülü! Onlarý bize tavsif et, durumlarýný açýkla da, bilmeyerek biz de onlardan olmayalým!" Aleyhissalâtu vesselâm açýkladýlar:

"Onlar sizin din kardeþlerinizdir. Sizin cinsinizden insanlardýr. Sizin aIdýðýnýz gibi onlar da gece (ibadetin)den nasiplerini alýrlar. Ancak onlar, Allah'ýn yasaklarýyla tenhâda baþbaþa kalýnca o yasaklarý ihlâl ederler, çiðnerler."

Selat ve Selam Güllerin Efendisi gül

Hz.Resulullahýn (s.a.v) üzerine olsun...

Gönderen: 18.10.2006 - 18:34

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve mükafatýný da Cenab-ý Haktan bekleyerek, ihya ederse, o kimsenin geçmiþ günahlarý baðýþlanýr.
Tecrid-i sarih c.1, s. 45.

Hz. Aiþe radýyallahu anha anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah, hiçbir günde, arafe günündeki kadar bir kulu ateþten çok azad etmez. Allah (mahlûkâta rahmetiyle) yaklaþýr ve onlarla meleklere karþý iftihar eder ve:
"Bunlar ne istiyorlar?" der."
Müslim, Hacc 436, (1348); Nesai, Hacc 194, (5, 251, 252).

Talha Ýbnu Ubeydillah Ýbni Kerîz radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Günlerin en efdali arafe günüdür. (Faziletçe) cum'a'ya muvafakat eder. O, cum'a günü dýþýnda yapýlan yetmiþ haccdan efdaldir. Dualarýn en efdali de arafe günü yapýlan duadýr. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediði en efdal söz de: "Lâilahe illallah vahdehu lâ-þerikelehu. (Allah birdir, ondan baþka ilah yoktur, O'nun ortaðý da yoktur) sözüdür."
Ýmam Malik "Dualarýn en efdali.." ibaresinden sonraki kýsmýný Muvatta'da tahric etmiþtir. Rezin ise rivayeti baþtan sona kadar tam olarak tahric etmiþtir.
Muvatta, Hacc 346, (1, 422).

Evs Ýbnu Evs radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cum'a, en hayýrlý günlerinizden biridir. Hz. Adem aleyhisselam(ýn topraðý o gün yaratýldý, o gün kabzedildi. (Kýyamette Sûr'a) o gün üflenecek, sayha da o günde olacak. Öyleyse o gün bana salâvatý çok okuyun. Zira salâvatlarýnýz bana arzedilir!"
Orada bulunanlar:
"Salavatlarýmýz size nasýl arzedilir? Siz çürümüþ olacaksýnýz!" dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah Teala Hazretleri, Arz'a peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kýldý! buyurdular."
Ebu Davud, Salat 207, (1047); Nesai, Cum'a 5, (3, 91, 92).

Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cum'a gecesi veya cum'a günü vefat eden hiçbir müslüman yoktur ki, Allah onu kabir fitnesinden korumamýþ olsun."
Tirmizi, Cenaiz, 72, (1074).

Hz. Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm cum'a gününden bahis açýp dedi ki:
"Onda bir saat vardýr; müslüman bir kul namaz kýlar olduðu halde, o saate erse, Allah'tan her ne istemiþse onu Allah kendisine mutlaka verir." Bunu söylerken (Resulullah) eliyle o vaktin azlýðýný iþaretliyordu."
Buhari, Cum'a 37, Talak 24, Da'avat 61; Müslim, Cum'a 13, (852); Muvatta, Cum'a 15, (1, 108); Nesai, Cum'a 45, (3, 115, 116).

Hz. Câbir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Gecede bir saat vardýr ki, müslüman bir kimsenin Allah'tan, dünya veya ahirete müteallik bir hayýr talebi, o saate rastlarsa, Allah dilediðini ona mutlaka verir. Bu saat her gecede vardýr."
Müslim, Müsafirin 166, (757).

Selat ve Selam Ýki Cihan Sultanýn (s.a.v) Üzerine olsun... gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 19.10.2006 - 18:24 tarihinde.

Gönderen: 19.10.2006 - 18:22

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Þüphesiz bu Kur'an tesirli olarak nazil olmuþtur. Öyle ise onu okuduðunuz zaman aðlayýnýz. Aðlamasanýz da aðlamaklý okuyunuz. Kur'an okurken makamla okumaya çalýþýnýz. Kim Kur'an'ý makamla ve güzel sesle okumaya çalýþmazsa bizden deðildir.
Ýbni Mace, Ýkame 176

Ebu Seleme Ýbnu Abdirrahman Hz. Aiþe radýyallahu anha'dan anlattýðýna göre Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm þöyle buyurdu: "Kim (gasben baþkasýnýn) arazisine bir karýþ haksýz tecavüz ederse yedi kat yerin dibine kadar boynuna dolandýrýlarak (cezalandýrýlýr)."
Buhari, Bed'ü'l-Halk 2, Mezalim 13; Müslim, Müsakat 142, (1612)

Buhari'nin Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma'dan kaydettiði diðer bir rivayette þöyle buyrulmuþtur: "Kim, araziden haksýz olarak bir karýþlýk yer alýrsa, Kýyamet günü, onunla yedi kat yere batýrýlýr."
Buhari, Mezalim 13, Bed'ü'l-Halk 2.

Ýbnu Mes'ud (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Þu iki kiþi dýþýnda hiç kimseye gýbta etmek caiz deðildir: Biri, Allah in kendisine verdiði hikmetle hükmeden ve bunu baþkasýna da öðreten hikmet sahibi kimse. Diðeri de Allah'ýn kendisine verdiði malý hak yolda sarfeden zengin kimse."
Buhârî, Ýlm 15, Zekât 5 Ahkâm 3, Ý'tisam 13; Müslim, Salâtu'l-Müsâ irin 268, (816).

Ýbnu Ömer (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Ýki kiþiye karþý hased caizdir: Birincisi o kimsedir ki, Allah kendisine Kur'ân-ý Kerim'i nasib etmiþtir, o da onu, gece ve gündüz boyu ikame eder. Ýkincisi de o kimsedir ki, Allah Teâla ona mal vermiþtir de o da gece ve gündüz (hak yolda) infak eder."
Buhârî, Fedâilu'l-Kur'ân 20, Tevlýid 45; Müslim, Mûsâfrin 266 (815); Tirmizî, Bir 24, (1937).

Hz. Ebu Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlulah (aleyhîssalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Hasedden kaçýnýn. Çünkü o, ateþin odunu -râvi dedi ki: Veya kuru otu- yiyip tükettiði gibi, bütün hayýrlarý yer tüketir."
Ebu Dâvud, Edeb 52, (4903).

Hz. Zübeyr (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Size ümem-i kadime hastalýðý sirayet etti: Bu, hased ve buðzdur. Bu kazýyýcýdýr. Bilesiniz; kazýyýcý derken saçý kazýr demiyorum. O dini kazýyýcýdýr. Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ý Zülcelâl'e yemin ederim, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiþ olmazsýnýz. Birbirinizi sevmeye yardýmcý olacak þeyi haber vereyim mi: Aranýzda selâmý yaygýnlaþtýrýn."
Tiýrmizî, Sýfatu'1-Kýyâme 57, (2512).

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Hased (çekememezlik) hayýrlarý yer bitirir, týpký ateþin odunu yeyip tükettiði gibi. Sadaka hatalarý söndürür, týpký suyun ateþi söndürmesi gibi. Namaz, mü'minin nürudur. Oruç ateþe karþý perdedir."

Selat ve Selam Ýnsanlarýn en doðrusunun Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun... gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 20.10.2006 - 18:25 tarihinde.

Gönderen: 20.10.2006 - 18:24

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bayram sabahý Müslümanlar, namaz için camilerde toplanýnca, Allahü Teâlâ, meleklere, Ýþini yapýp ikmal edenin karþýlýðý nedir? diye sorar. Melekler de, Ücretini almaktýr derler. Allahü Teâlâ da, Siz þahit olun ki, Ramazandaki oruçlarýn ve namazlarýn karþýlýðý olarak kullarýma kendi rýzamý ve maðfiretimi verdim. Ey kullarým, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakký için istediklerinizi veririm buyurur....
Ýmam Beyheki

Ebu Hureyre ve Ebu Said radýyallahu anhüma'nýn anlattýklarýna göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm þöyle buyurmuþtur:
"Mü'min kiþiye bir aðrý, bir yorgunluk, bir hastalýk bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahýndan bir kýsmýný maðfiret buyurur."
Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966).

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir hummalýyý ziyaret etmiþti. Hastaya:
"Müjde! Zira Allah Teâla hazretleri diyor ki: "Humma benim ateþimdir, ben onu mü'min kuluma musallat ederim, ta ki, ateþten tadacaðý nasibi(ni dünyada tadmýþ göz kırpma

olsun."
Rezin tahric etmiþtir. (Ahmed Ýbnu Hanbel'in Müsned'inde mevcuttur: 2, 440).

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah bir kuluna hayýr murad ettimi onun cezasýný tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkýnda da kötülük murad ettimi onun günahlarýný tutar, Kýyamet günü cezasýný verir."
Tirmizi, Zühd 57, (2398).

- Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mükâfaatýn büyüklüðü belânýn büyüklüðü ile (orantýlýdýr). Allah bir cemaati sevdi mi onlarý musebete müptela eder. Kim bundan razý olursa Allah da ondan razý olur, kim de razý olmazsa Allah da ondan razý olmaz."
Tirmizi, Zühd 57, (2398).

Hz. Cabir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kýyamet günü, afiyet ehli kimseler, bela ehline sevaplarý verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazýnmýþ olmasýný temenni edecekler."
Tirmizi, Zühd 59, (2404).

Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mü'min erkek ve kadýnýn nefsinde, çocuðunda, malýnda bela eksik olmaz. Tâ ki hatasýz olarak Allah'a kavuþsun."
Muvatta, Cenaiz 40, (1, 236); Tirmizi, Zühd 57, (2401).

- Mus'ab Ýbnu Sa'd, babasý radýyallahu anh'tan naklediyor: "Der ki:
"Ey Allah'ýn Resûlü! dedim, insanlardan kimler en çok belaya uðrar?"
"Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakýn olanlar. Kiþi diyaneti nisbetinde belaya maruz kalýr. Kim dininde þiddetli ve saðlam olursa onun belasý da þiddetli olur. Þayet dininde zayýflýk varsa, allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder. Bela kulun peþini býrakmaz. Tâ o kul, hatasýz olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar."
Tirmizi, Zühd 57, (2400).

Selat ve Selam Alemlerin Nuru Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun... gül

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 21.10.2006 - 18:05 tarihinde.

Gönderen: 21.10.2006 - 18:03

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Ýçinizden birisinin þu veya bu ayeti unuttum demesi kadar kötü birþey yoktur. Çünkü o unutmamýþ, unutturulmuþtur. Kur'an-ý Kerim'i tekrar okumak suretiyle hafýzanýzda tutunuz. Çünkü Kur'an, ezberleyenlerin hafýzalarýndan develerin baðlarýndan boþanýp kaçtýðýndan daha hýzlý kaçar.
Buhari, Fezail-i Kur'an 21

Sehl Ýbnu Sa'd (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Bir adam, Resülullah (aleyhissalatu vesselâm)'a uðradý. Efendimiz, yanýnda bulunan bir zâta: "Þu gelen kimse hakkýnda reyin nedir?" diye sordu. Adam: "O, halkýn eþrafýndandýr, bu vallahi bir kýza tâlib olsa hemen evlendirilmeye; birisi lehine þefaate bulunsa, þefaatinin yerine getirilmesine lâyýktýr" dedi.

Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) süküt buyurdular. Derken az sonra bir adam daha uðradý. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanýndakine: "Pekiyi bunun hakkýnda reyin nedir?" dedi. Adam: "Ey Allah'ýn Resülü! Bu, müslümanlarýn fakir takýmýndandýr. Vallâhi, bu bir kýza tâlib olsa evlendirilmemeye, þefaatte bulunsa itibar edilmemeye, bir þey söylese dinlenilmemeye lâyýktýr?" cevabýný verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam):

"Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayýrlýdýr?" buyurdu.

Buhâri, Rikâk 16, Nikâh 15, Ýbnu Mâce, Zühd 5, (4120).

Ebü Zerr (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) efendimiz buyurdular ki: "Dünyada zâhidlik, helâl olaný haram etmek veya malý zivân etmekle olmaz. Gerçek zâhidlik, AIIah'ýn elinde olana, kendi elinde olandan daha çok güvenmen ve bir müsibete düþtüðün zaman getireceði sevabý sebebiyle, onun devamýna raðbet göstermendir."

Tirmizi, Zühd 29, (2341); Ýbnu Mâce, Zühd 1, (4100).

Rezin þunu ilâve etti: "Zira Allah Teâlâ Hazretleri þöyle buyurmuþtur: "Bu, kaybettiðinize üzülmemeniz ve Allah'ýn size verdiði nimetlerle þýmarmamanýz içindir" (Hadid 23).

Hz. Aiþe (radýyallâhu anhâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: " agla

Ey Âiþe! Cernnette) benimle olman seni mesrur edecekse sana dünyadan bir yolcunun azýðý kadarý kifâyet etmelidir. Sakýn zenginlerle sohbet arkadaþlýðý etme. Bir elbiseye yama vurmadan eskimiþ addetme."

Tirmizi, Libâs 38, (1781).

Rezin þunu ilâve etmiþtir: "Urve dedi ki: "Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ göz kırpma

, bir elbiseyi eskitip yamamadýkça ve içini dýþýna ters çevirip (bir zamanlar da öyle giyerek iyice eskitmedikçe) yenilemezdi. Bir gün kendisine, Muaviye tarafýndan gönderilmiþ olan seksenbin (dirhem) geldi. Bu paradan, akþama tek dirhem kalmadý (hepsini tasadduk etti). Câriyesi ona: "Bana ondan bir dirhemlik olsun et alsaydýn ya!" dedi. Hz. Âiþe: " agla

Para varken) hatýrlatmýþ olsaydýn, isteðini yapardým" dedi."

Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vessselâm) þöyle dua ederdi: "Allah'ým, Âl-i Muhammed'in rýzkýný belini doðrultacak kadar ver -Bir diðer rivâyette- "yetecek kadar ver" buyurmuþtur."

Buhâri, Rikâk 17; Müslim, Zekât 126, (1055); Tirmizi, Zühd 38, (2362). 6

2046 - Hz. Enes (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) þöyle dua etmiþti: "AIIah'ým, beni miskin olarak, yaþat, miskin olarak ruhumu kabzet, kýyamet günü de miskinler zümresiyle birlikte haþret."

Hz. Aiþe (radýyallâhu anhâ göz kırpma

atýlarak sordu: "Niçin ey Allah'ýn Resülü?"

"Çünkü, dedi, onlar cennete, zenginlerden kýrk bahar önce girecekler. Ey Aiþe! fàkirleri sev ve onlarý (rivâyet meclisine) yaklaþtýr, ta ki Kýyamet günü AIIah da sana yaklaþsýn."

Tirmizi, Zühd (2353).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin üzerine olsun... gül

Gönderen: 22.10.2006 - 11:39

	utaniyorum

RE:

1942 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bayram sabahý Müslümanlar, namaz için camilerde toplanýnca, Allahü Teâlâ, meleklere, Ýþini yapýp ikmal edenin karþýlýðý nedir? diye sorar. Melekler de, Ücretini almaktýr derler. Allahü Teâlâ da, Siz þahit olun ki, Ramazandaki oruçlarýn ve namazlarýn karþýlýðý olarak kullarýma kendi rýzamý ve maðfiretimi verdim. Ey kullarým, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakký için istediklerinizi veririm buyurur....
Ýmam Beyheki

Selat ve Selam Alemlerin Nuru Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun... gül

bu müjdeye tüm islam alemi ve ravdalý kardeþlerimizde nail olur inþ.
teþekkürler havz-i kevser kardeþim...
miz

Gönderen: 22.10.2006 - 21:18

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Salla'llâhu aleyhi ve sellem (iyd-i) fýtýr günü bir kaç (dâne) hurma yemeden (bayram) namaz (ýn)a çýkmazdý. Yine (Enes radiya'llâhu anh'den) diðer rivâyette bunlarý tek (adedli) olarak yerdi, diyor.
Enes b. Mâlik

Ebü Said (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Muhâcirlerin fakirlerinden bir grupla birlikte oturmuþtum. Bunlardan bir kýsmý, bir kýsmý (nýn karaltýsýndan istifâde) ile çýplaklýktan korunuyordu. Bir kâri de bize (Kur'ân) okuyordu. Derken Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) çýkageldi ve üzerimizde dikildi. Resülullah'ýn yanýmýzda dikilmesi üzerine kâri okumayý býraktý. Resülullah da selam verdi ve:

"Ne yapýyorsunuz?" diye sordu.

"Ey AIIah'ýn ResüIü! dedik, o kârimizdir, bize (Kur'an) okuyor. Biz de AIIah Teâlâ'nýn kitabýný dinliyoruz."

Bunun üzerine Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Ümmetim arasýnda, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen kimseleri yaratan Allah'ýma hamdolsun!" dedi.

Sonra, kendisini bizimle eþitlemek üzere Resülullah, ortamýza oturdu.Ve eliyle iþâret ederek: "Þöyle (halka yapýn)" dedi. Cemaat hemen etrafýnda halka oldu, yüzleri ona döndü.

Ebü Said der ki: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn onlar arasýnda benden baþka birini daha tanýyor görmedim. (Herkes yeni baþtan vaziyetini alýnca) Resülullah þu müjdeyi verdi:

"Ey yoksul muhâcirler, size müjdeler olsun! Size Kýyamet günündeki tam nüru müjde ediyorum. Sizler cennete, insanlarýn zenginlerinden yarým gün önce gireceksiniz. Bu yarým gün, (dünya günleriyle) beþyüz yýI eder."

Ebü Dâvud, Ýlim 13, (3666); Tirmizi, Zühd 37, (2352).

Üsâme Ýbnu Zeyd (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: " agla

Mirâc sýrasýnda) cennetin kapýsýnda durup içeri baktým. Oraya girenlerin büyük çoðunIuðunun miskinler olduðunu gördüm. Dünyadaki imkân sâhiplerinin cehennemlikleri ateþe gitmeye emrolunmuþlardý, geri kalanlar da mahpus idiler. Cehennemin kapýsýnda da durdum. Oraya girenlerin büyük çoðunluðu da kadýnlardý." ağlar

Buhâri, Rikâk 51, Müslim, Zühd 93, (2736).

Abdullah Ýbnu Muðaffel (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Bir adam gelerek "Ey Allah'ýn Resülü! Ben seni seviyorum" dedi. Resülullah:

"Ne söylediðine dikkat et!" diye cevap verdi. Adam:

"Vallâhi ben seni seviyorum!" deyip, bunu üç kere tekrar etti. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm, bunun üzerine adama:

"Eðer beni seviyorsan, fakirlik için bir zýrh hazýrla. Çünkü beni sevene

fakirlik, hedefine koþan selden daha süratli gelir."

Tirmizi, Zühd 36, (2351).

Ebü Ümâme Ýbnu Sà'lebe el-Ensâri (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn yanýnda dünyayý zikretmiþlerdi. Buyurdular ki:-

"Duymuyor musunuz, iþitmiyor musunuz? Mütevâzi giyinmek Îmandandýr, mütevâzi giyinmek imandandýr!"
(Bu hadisi bizler ve bayanlar iyi okumalýdýr kanýmca özellikle bayanlar)

Ebü Dâvud, Tereccül 1, (4161); Ýbnu Mâce, Zühd 22, (4118).

Selat ve Selam Alemlerin Nuru Hz.Muhammed (s.a.v) Efendimizin üzerine olsun...
gül

Gönderen: 23.10.2006 - 17:34

	zübeyr b avvam

din-i islama yakışır mü-min olmak

205 Mesaj -

havza-i kevser yüreðine saðlýk
inþaallah birilerinin oturup düþünmesine vesile olrsun

buda benden olsun

DÜÞMÜÞÜZ MALIN MÜLKÜN PEÞÝNE
HÝÇ KÝMSE SORMUYOR MENZÝLÝMÝZ NERE
BÝZ NERDEN GELDÝK,GÖBEÐÝMÝZ BAÐLI KÝMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEÐÝLMÝYDÝ
HASRETLÝK ÇEKEN BÝR KURU EKMEÐE

Gönderen: 23.10.2006 - 17:46

zübeyr b avvam üyenin diger mesajlarini ara

zübeyr b avvam üyeyi arkadas listeme ekle

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

"DÜÞMÜÞÜZ MALIN MÜLKÜN PEÞÝNE
HÝÇ KÝMSE SORMUYOR MENZÝLÝMÝZ NERE
BÝZ NERDEN GELDÝK,GÖBEÐÝMÝZ BAÐLI KÝMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEÐÝLMÝYDÝ
HASRETLÝK ÇEKEN BÝR KURU EKMEÐE"

Yüreðine eline saðlýk kardeþim yani ne yorum yapabilirim ki. Biz gani gani yer ve içerken Hz.Peygamber (s.a.v) Dergahý (Ehl-i Beyti) ve Sahabesi bir hurmayý ganimet sayýp yüzüne bakmamýþlar. VALLAHÝ derler ya ne yüzle bakýcaz bende soruyorum ne yüzel bakýcaz. Bunca nimet içindeyiz acaba ben dahil hangimiz hakkýyla þükrediyor. Baþýmýza ufak bir musibet geliyor öyle feryat ediyoruz ki sanki Hz.Bilal (r.a.) kýzgýn kumlar üzerinde çektiði acýlarý biz çekmiþiz. Yazýklar olsun öncelikle bana ve benim gibi Hakkýyla þükredemeyen ve Hz.Peygamber Dergahýna göre yaþamayanlara...

Gönderen: 23.10.2006 - 17:56

	.:Yakup023:.

555 Mesaj -

"DÜÞMÜÞÜZ MALIN MÜLKÜN PEÞÝNE
HÝÇ KÝMSE SORMUYOR MENZÝLÝMÝZ NERE
BÝZ NERDEN GELDÝK,GÖBEÐÝMÝZ BAÐLI KÝMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEÐÝLMÝYDÝ
HASRETLÝK ÇEKEN BÝR KURU EKMEÐE"

Gönderen: 23.10.2006 - 18:56

	zübeyr b avvam

acı ama gerçek

205 Mesaj -

kardeþim hak veriyorum maalsef öyle

beytimi beðenmiþseniz ne mutlu bana

Gönderen: 23.10.2006 - 19:08

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

(YiTiK_SevDaM) ve mushab b umeyr HAK TEALA cümlenizden razý olsun Ýnþallah. Mushab kardeþim böyle güzel beytlerinizi bu bölümde daim bekliyoruz Ýnþallah...

ALLAH c.c. selamý gönül dostlarýnýn üzerine olsun... gül

Gönderen: 24.10.2006 - 10:40

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Büreyde (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn yanýna, parmaðýnda demir yüzük bulunan bir adam uðramýþtý. (Yüzüðü görünce): "Niye bazýlarýnýzýn üzerinde ateþ ehlinin süsünü görüyorum!" buyurdu. Adam derhal onu çýkarýp attý. Sonra parmaðýnda sarý renkli (pirinç göz kırpma

yüzük taþýyor olduðu halde geldi. Bu sefer.

"Niye sende putlarýn kokusunu hissediyorum?" dedi Bilahare adam altýn yüzük takmýþ olarak geldi`? Bu sefer de:

"Sende niye cennet ehlinin süsünü görüyorum?" dedi. Bunun üzerine adam:

"Öyleyse yüzüðüm neden olsun?" diye sordu.

"Gümüþten dedi, ancak aðýrlýðý bir miskale ulaþmasýn."

Tirmizi, Libâs 43, (1786); Ebü Dâvud, Hatem 4, (4223); Nesâi, Zänet 47, (8,172).

Ýbnu Abbas (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamýn elinde altýndan bir yüzük gördü. Onu çýkarýp attý ve:

"Biriniz tutup ateþten bir parçayý alýp eline koyuyor!" buyurdu. Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) gidince adama: "Yüzüðünü al (baþka sürette) ondan faydalan" dediler. O:

"Hayýr! Vallâhi ebediyen almayacaðým, onu Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) attý" dedi."

Müslim, Libâs 52, (2090).

Hz. Ali (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yüzüðümü þu parmaða koymamý yasakladý -ve eliyle orta ve ondan sonra gelen (þehadet) parmaðýna iþaret etti- buyurdu."

Müslim, Libâs 64, (2078); Tirmizi, Libâs 44, (1787); Nesâi, Zinet 53, (8, 177); Ebü Dâvud, Hâtem 4, (4225).

Yine Hz. Ali (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah yüzüðünü sað eline takardý."

Ebü Dâvud, Hâtim 5, (4226); Nesâi, Zinet 49, (8,175).

Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Bir kadýn Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek sordu:

"Ýki altýn bilezik hakkýnda ne dersiniz, (takayým mý?)"

"Ateþten iki bileziktir, (takmayýn!)" deyip cevap verdi. Kadýn devamla:

"Pekalâ altýn gerdanlýða (ne dersiniz?)" diye sordu. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan yine:

"Ateþten bir gerdanlýk!" cevabýný aldý. O, yine sordu:

"Bir çift altýn küpeye ne dersiniz?"

"Ateþten bir çift küpe!"

Kadýnda bir çift altýn bilezik vardý. Onlarý çýkarýp attý ve:

" agla

Ey Allah'ýn Resülü göz kırpma

, kadýn kocasý için süslenmezse, onun yanýnda kýymeti düþer" dedi. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Sizden birine, gümüþ küpeler takýnmasýndan, bunlarý za'feran veya abir ile sarartmasýndan kimse engel olmaz!" cevabýný verdi."

Nesâi, Zinet 39, (8,159).

Sevbân (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn yanýna Fâtýma Bintu Hübeyre, elinde altýndan iri yüzükler (Feth) olduðu halde gelmiþti. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam), kadýnýn ellerine vurmaya baþladý. Fâtýma da hemen (oradan sývýþýp) Resülullah'ýn kerimeleri Fâtýmatu'z-Zehrâ (radýyallâhu anhâ göz kırpma

'nýn

yanýna girdi. Ona Resülullah (aleyhissalatu vesselâm)'ýn kendisine olan davranýþýný anlattý. Bunun üzerine Hz. Fâtýma (radýyallâhu anhâ göz kırpma

boynundaki altýn zinciri çýkarýp: "Bunu bana Hasan'ýn babasý Hz. Ali (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

hediye etti" dedi. Zincir daha elinde iken Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanlarýna girdi ve þunu söyledi:

"Ey Fatýma! Halkýn: "Resülullah'ýn kýzýnýn elinde ateþten bir zincir var!" demesi seni memnun eder mi?" dedi ve böyle diyerek oturmadan geri dönüp gitti. Bunun üzerine Fâtýma (radýyallâhu anhâ göz kırpma

zinciri çarþýya gönderip sattýrdý, parasýyla bir köle satýn aldý ve onu âzad etti.

Bu olanlar Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a anlatýlýnca: "Fâtýmayý ateþten kurtaran Allah'a hamdolsun!" buyurdular."

Nesâi, Zinet 39, (8,158).

Huzeyfe'nin kýz kardeþi (radýyallâhu anhâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ey kadýnlar cemaati! Süs eþyanýz gümüþten olmalýdýr. Sizden hangi kadýn altýnla süslenir ve onu izhâr eder (yabancýya gösterirse), mutlaka onunla azaba maruz kalýr."

Ebu Dâvud. Hâtem 8. (4237); Nesâi. ZÎnet 39, (8.156.157).

Ukbe Ýbnu Âmir (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) ehline taký ve ipeði yasakladý ve: "Eðer sizler cennet takýlarýný ve cennetin ipeðini seviyorsanýz, bunlarý dünyada takýnýp giymeyin" buyurdu."

Nesâi, Zinet 39, (8,156).

Nesâi'nin Ýbnu Ömer'den yaptýðý bir diðer rivâyette: "Resulullah, altýn takýnmayý, mukatta yani az bir parça olmak kaydýyla tecviz etti" denilmiþtir.

Mukatta: Az bir þey demektir, kulaðýn üst kýsmýna takýlan küçük halka, kadýn yüzüðü gibi. Ýsraf, kibir ve zekât vermekten kaçýnmak gibi durumlarý mekruh addetmiþtir.

Bu hadisleri ibretliktir güzel kardeþlerim. Çarþýda pazarda bazen görüyoruz sizde görüyorsunuzdur. Ellerinde her tarafýnda yüzükler bayanlar sanki kuyumcu dükkaný gibi. Yazýk ateþden gömlek giyiyorlar bilseler yaparlar mý acaba...

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun...
gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 24.10.2006 - 12:27 tarihinde.

Gönderen: 24.10.2006 - 12:23

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Þuna dikkat edin! Ýdarecilerinizde hoþlanmadýðýnýz bir husus gördüðünüz vakit, o meseleyi tasvip etmediðinizi gösterin. Ama hiçbir surette de itaatten vazgeçmeyin.
Tirmizi, Fiten 63

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Yahudiler ve hýristiyanlar (saçlarýný göz kırpma

boyamazlar. Siz onlara muhâlefet edin."

Buhâri, Libas 67, Enbiya 50; Müslim, Libâs 80, (2103); Ebü Dâvud, Tereccül 18, (4203); Nesâi, Zinet 14, (8,137); Tirmizi, Libâs 20, (1752).

Bu hadis Tirmizi'de " agla

Saçýnýzdaki) aklýklarýn rengini deðiþtirin, yahudilere benzemeyin!" þeklinde gelmiþtir.

Hz. Ýbnu Ömer (radýyallâhu anh)'den rivâyete göre, sakalýný sufra denen sarý boya ile boyar ve derdi ki: "Ben, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ý gördüm, sakalýný bununla boyamýþtý, en çok sevdiði boya da bu idi. Bununla elbisesini boyadýðý da olurdu."

Ebü Dâvud, Libâs 18, (4064), Tereccül 19, (4210); Nesâi, Zinet 17, (8,140).

Buhari ve Müslim'de, Hz. Enes'ten gelen bir rivâyette þöyle denir: "Resülullah hiç saçýný boyamadý. Çünkü ondaki beyazlar çok azdý. Baþýndaki aklarý saymak istesem sayabilirdim. Hz. Ebü Bekir ve Hz. Ömer (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

(saçlarýný göz kırpma

kýna ve ketem ile boyarlardý."

Buhâri, Libâs 66, Menâkýb 23; Müslim, Fedâil 100-105, (2341); Ebü Dâvud, Tereccül 18, (4209); Nesâi, Zinet 17, (8,140, 141).

Ebü Katâde (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Ey Allah'ýn Resülü dedim, benim omuzlarýma kadar dökülen (gür) saçlarým var, tarayýp tanzîm edeyim mi?"

"Evet dedi, ona ikramda bulun."

Râvi der ki: "Ebü Katâde, "Evet, ona ikramda bulun!" sözü sebebiyle, günde iki sefer (bakým yapar ve) saçlarýný yaðlardý."

Muvatta, Þa'ar 6, (2, 949); Nesâî, Zînet 60, (9183).

Atâ Ýbnu Yesâr (rahimehullah) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a saçý sakalý karmakarýþýk bir adam gelmiþti. Efendimiz, ona (eliyle) iþaret buyurarak, sanki saçýný ýslâh etmesini emretmiþti. Adam bunu yapýp sonra tekrar geri geldi. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Þu hal, sizden birinizin týpký bir þeytan gibi baþý agla

ndaki saçlar) karmakarýþýk vaziyette gelmesinden daha hayýrlý deðil mi?" buyurdular."

Muvatta, Þa'ar 7, (2, 949).

Nâfi' (rahimehullah) Ýbnu Ömer (radýyallâhu anh)'in þu sözünü nakleder: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) kaza'ý (yani çocuðun baþýnýn bir kýsmýný traþ etmek) yasakladý" deyince,

"Kaza' nedir?" diye sordular. Þöyle açýkladý:

"Kiþi çocuðun baþýný traþ eder, ancak þurada burada bazý yerleri kesmez, olduðu gibi býrakýr."

Râvi, bunu söylerken alnýna ve baþýnýn iki yanýna iþâret etti."

Buhârî, Libas 72; Müslim, Libâs 113 (2120); Ebü Dâvud, Tereccül 14, (4193, 4194); Nesâî, Zînet 5, (8,130); Ýbnu Mâce, Libâs 38, (3637).

Hz. Ali (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) kadýnlarýn baþlarýný traþ etmelerini yasakladý."

Nesâî, Zinet 4, (8,130); Tirmizî, Hacc 74, (914).

Humeyd Ýbnu Abdirrahman Ýbnu Avf tarafýndan rivâyet edilen ve Kütüb-i Sitte'nin herbirinde yer alan bir rivâyet de þöyle: "Hz. Muâviye (radýyallâhu anh) hacc yaptý. O zaman minbere çýkarak halka bir hutbe îrad etti. (Hutbe sýrasýnda), koruma polisinin elinde bulunan bir tutam saçý alarak þunlarý söyledi:

"Ey Medîneliler! Âlimleriniz nerede? Ben Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ý iþittim, bu çeþit þeyleri yasaklamýþ ve þöyle demiþti:

"Ýsrailoðullarýnýn kadýnlarý ne zamanki bunu taktýlar helak oldular."

Buhârî, Libâs 83, Enbiya 50; Müslim, Libâs 122, (2127); Muvatta, Þa'ar 2, Ebüý Dâvud, Tereccül 5, (4167); Tirmizî, Edeb 32, (2782); Nesâî, Zînet 21, (8,144-147), 68, 69, (8,186, 187); Ýbnu Mâce, Nikah (1987).

Amr Ýbnu Þu'ayb an ebîhi an ceddihî (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Saçtaki aklarý yolmayýn. Zîra bir kimse müslüman iken tek bir kýl bile aðarmýþ olsa, bu Kýyamet günü onun için mutlaka bir nur olur."

Ebü Dâvud, Tereccül 17, (4202); Tirmizî, Edeb 56, (2822); Nesâî, Zînet 13, (8, 136); Ýbnu Mâce, Edeb 25, (3721); Müslim, Fedâil 100, (2341). Hadisin metni Ebü Dâvud'dan alýnmadýr.)

Ýbnu Ömer (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) buyurdular ki: "Býyýklarý kazýyýn, sakallarý serbest býrakýn."

Buhârî, Libâs 64, 65; Müslim, Tahâret 53, (259); Muvatta, Þa'ar 1, (2, 947); Ebü Dâvud, Tereccül 16, (4199); Tirmizî, Edeb 18, (2764); Nesâî, Tahâret 15, (1,16).

Sahîheyn'in bir rivayetinde þöyle denmiþtir: "Þu ameller fýtrattandýr: Kasýk traþý, týrnaklarýn kesilmesi, býyýklarýn kesilmesi."

Bir diðer rivâyette: "Müþriklere muhâlefet edin, sakallarýnýzý uzatýn, býyýklarýnýzý kesin" denir.

2109 - Zeyd Ýbnu Erkâm (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Býyýðýndan kim almazsa bizden deðildir."

Tirmizî, Edeb 16, (2762); Nesâî, Tahâret 13, (1,15).

gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 25.10.2006 - 11:06 tarihinde.

Gönderen: 25.10.2006 - 11:05

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Hz. Âiþe (radýyallâhu anhâ anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "On þey fýtrattandýr: Býyýðýn kesilmesi, sakalýn uzatýlmasý, misvak, istinþak (burna su çekmek), mazmaza (aðza su çekmek), týrnaklarý kesmek, parmak mafsallarýný yýkama, koltuk altýný yolmak, etek traþý olmak, intikâsu'l-mâ yani istinca yapmak."
Müslim, 56 (261); Ebü Dâvud, Tahâret 29, (53); Tirmizî, Edeb 14, (2758); Nesâî, Zînet 1, (8,126,127).

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) þöyle buyurdular:
"Ýðreti saç takana da, taktýrana da, bedene dövme yapana da, yaptýrana da AIIah lânet etsin!"
Buhârî, Libas 86, Týbb 36; Müslim, Libas 119, (2124); Nesâî, Zinet 25, (8,148).

Hz. Âiþe (radýyallâhu anhâ anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir seferden dönmüþtü. (O yokken) ben, yüklüðün önüne, üzerinde resimler bulunan bir bez çekmiþtim. Resülullah perdeyi görünce, çekip attý, (öfkeden) yüzü de renklenmiþti. "Ey Âiþe! buyurdular, bil ki, Kýyamet günü insanlarýn en çok azab görecek olaný Allah'ýn yarattýklarýný taklid edenlerdir."
Hz. Âiþe rivayetine devamla dedi ki: "Biz o bezi kestik bir veya iki minder yaptýk."
Buhâri, Libâs 91, 95; Müslim, Libâs 87, (2105); Muvatta, Ýsti'zân 8, (2, 966, 967); Nesâî, Zînet 112, 113, (8, 213); Ýbnu Mace, Libâs 45, (3653).

Ýbnu Abbâs (radýyallâhu anhümâ'ýn anlattýðýna göre: "Kendisine bir adam gelip: "Ben ressamým, þu resimleri yaptým. Bana bu hususta fetva ver!" dedi. Ýbnu Abbas adama: "Bana yaklaþ!" emretti, adam yaklaþýnca: "Bana daha da yaklaþ!" dedi. Adam yaklaþtý. Ýbnu Abbas elini baþýnýn üzerine koydu ve: "Ben Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ý dinledim. Þöyle diyordu: "Bütün tasvirciler ateþtedir. Allah ressamýn yaptýðý her bir resim için bir nefis koyar ve bu ona cehennemde azab verir." Ýbnu Abbas devamla adama dedi ki: "Ýlla da resim yapacaksan aðaç yap, caný olmayan þeyin resmini yap."
Buhârî, Büyü 104; Müslim, Libâs 99, (2110); Nesâî, Zinet 112, (8, 212, 214).

Süheybü'I-Hayr radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Aðaran saç ve sakallarýnýzý boyamada) kullandýðýnýz en iyi boya þüphesiz þu siyahtýr. (Çünkü siyah boya) kadýnlarýnýzý size daha çok raðbet ettiricidir, düþmanýnýzýn içinde de hakkýnýzda daha çok korku doðurucudur."

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sehâvet sahibi Allah'a yakýndýr, insanlara yakýndýr, cennete yakýndýr, cehennemden uzaktýr. Cimri ise AIlahtan uzaktýr, insanlardan uzaktýr, cennetten uzaktýr, cehenneme yakýndýr. Câhil sehâvet sahibini AIIah, cimri ibadet düþkününden daha çok sever."
Tirmizî, Birr 40, (1962).

Yine Ebü Hüreyre hazretleri (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir hadis-i kudsîde, Allah Teala hazretlerinin þöyle söylediðini haber verdi: "Sen infak et, ben de sana infak edeyim." Efendimiz devamla dedi ki: "Allah'ýn eli (yedullah) doludur. Gece ve gündüz (boyu yapýlan) arkasý kesilmez infaklar onu azaltmaz. Arz ve semâvâtýn yaratýlaþýndan beri Allah'ýn infak ettiklerini düþünün! Bunlar, O'nun elindekinden hiçbir þey eksiltmemiþtir. O'nun Arþ'ý suyun üzerindeydi. Elinde mîzan da var, alçaltýr, yükseltir."
Buhârî, Tevhîd 22, 35, Tefsir, Hüd 2, Nafakât 1; Müslim, Zekât 37, (993); Tirmizî, Tefsîr, (3048).

Hz. Enes (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yarýn için hiçbir þey biriktirmezdi."
Tirmizî, Zühd 38, (2363).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun...

Gönderen: 26.10.2006 - 18:02

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

KÝTABU'Z-ZÝKR

1916 - Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ýn, yollarda dolaþýp zikredenleri araþtýran melekleri vardýr. AIIahu Teâlayý zikreden bir cemaate rastlarlarsa, birbirlerini "Aradýðýnýza gelin!" diye çaðýrýrlar. (Hepsi gelip) onlarý kanatlarýyla kuþatarak dünya semasýna kadar arayý doldururlar. Allah, -onlarý en iyi bilen olduðu halde- meleklere sorar:

"Kullarým ne diyorlar?"

"Seni tesbih ediyorlar, sana tekbir okuyorlar, sana tahmid okuyorlar.

Sana tazim (temcid) ediyorlar" derler. Rabb Teâla sormaya devam eder:

"Onlar beni gördüler mi?"

"Hayýr!" derler.

"Ya görselerdi ne yaparlardý?"

"Eðer seni görselerdi ibâdette çok daha ileri giderler; çok daha fazla

ta'zim, çok daha fazla tesbihde bulunurlardý" derler. Allah tekrar sorar:

"Onlar ne istiyorlar?"

"Senden, derler, cennet istiyorlar."

"Cenneti gördüler mi?" der.

"Hayýr ey Rabbimiz!" derler.

"Yagörselerdi ne yaparlardý?" der.

"Eðer görselerdi, derler, cennet için daha çok hýrs gösterirler, onu daha ýsrarla isterler, ona daha çok raðbet gösterirlerdi." AIlah Teâla sormaya devam eder:

"Neden istiâze ediyorlar?"

"Cehennemden istiâze ediyorlar" derler.

"Onu gördüler mi ?" der.

"Hàyýr Rabbimiz, görmediler!" derler.

"Yagörselerdi ne yaparlardý?" der.

"Eðer cehennemi görselerdi ondan daha þiddetli kaçarlar, daha þiddetli korkarlardý" derler. Bunun üzerini Rabb Teâla þunu söyler:

"Sizi þâhid kýlýyorum, onlarý affettim!"

Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözüne devamla þunu anlattý:

"Onlardan bir melek der ki: "Bunlarýn arasýnda falanca günahkar kul dahi var. Bu onlardan deðil. O baþka bir maksadla uðramýþtý, oturuverdi." Allah Teâla.. "Onu da affettim, onlar öyle bir cemaat ki onlarla oturanlar da onlar sayesinde bedbaht olmazlar" buyurur."

Buhâri, Daavât 66, Müslim, Zikr 25, (2689); Tirmizi, Daavât 140, (3595).

1917 - Yine Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim bir yere oturur ve orada Allah'ý zikretmez (ve hiç zikretmeden kalkar) ise AIIah'tan ona bir noksanlýk vardýr. Kim bir yere yatar, orada AIIah'ý zikretmezse, ona AIIah'tan bir noksanlýk vardýr. Kim bir müddet yürür ve bu esnada Allah'ý zikretmese, Allah'tan ona bir noksanlýk vardýr."

Ebü Davud Edeb 31. (4856) 107,(5059); Tirmizi, Daavat 8, (3377); Hadisin metni Ebü Davud'a aittir. Sondaki ziyade Ýbnu Hibbân'ýn Mevârid'inden alýnmadýr (2319).

1918 - Ebü Müslim eI-Eðarr (rahimehullah) diyor ki: "Ben þehâdet ederim ki Ebü Hüreyre ve Ebü Said (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

Resülullah (aleyhissalâtu vesselam)'in þöyle söylediðine þehâdet ettiler: "Bir cemaat oturup Allah'ý zikrederse, mutlaka melekler etraflarýný sarar, AIlah'ýn rahmeti onlarý bürür, üstlerine sekine iner ve Allah onlarý yanýnda bulunan (büyük melek)lere anar."

Müslim, Zikr 39, (2700); Tirmizi, Daavât 7, (3375).

1919 - Hz. Ebü Musâ (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ýçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde AIIah zikredilmeyen evlerin misâli, diri ile ölünün misali gibidir."

Buhâri, Daavât 66; Müslim, Salâtü'l-Müsâfýrin 211, (779).

1920 - Hz. Ebü Hüreyre'nin rivâyetinde þöyle gelmiþtir: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri diyor ki: "Kulum, hakkýmda nasýl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O, beni zikredince ben onunla beraberim. O beni içinden geçirirse, ben de onu içimden geçiririm. O, beni bir cemaat içerisinde anarsa, ben de onu, onunkinden daha hayýrlý bir cemaatte anarým. O, bana bir karýþ yaklaþýrsa ben ona bir arþýn yaklaþýrým. O bana bir arþýn yaklaþýrsa, ben ona bir kulaç yaklaþýrým. O bana yürüyerek gelirse ben ona koþarak giderim."

Buhâri, Tevhid 50; Müslim, Zikr 2, (2675); Tirmizi, Daavât 142, (3598).

1921 - Ebü Ümâme (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim yataðýna temiz (abdestli) olarak girer ue uyku bastýrýncaya kadar AIIah'ý zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanýp da AIIah'tan dünya veya âhiret hayýrlarýndan bir þey isterse AIIah Teâla, istediðini mutlaka ona verir."

Tirmizi, Daavât 100, (3525).

1922 - Hz. Muaz Ýbnu Cebel (radýyallahu anh) anlatýyor: "Kul, kendini Allah'ýn azabýndan kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli iþlememiþtir."

Muvatta, Kur'ân 24, (1, 11); Tirmizi, Daavât 6, (3374); Ýbnu Mâce, Edeb 53, (3790).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 27.10.2006 - 19:48

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Ebü Hüreyre ve Hz. Câbir (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Deve, sýðýr veya davar sâhibi olup da, bunlardaki Allah'ýn hakkýný eda etmeyen herkese Kýyamet günü, bu mallar, olduðundan daha çok ve mümkün olduðunca iri ve þiþman olarak geleceklerdir. Adam, onlar için, düz ve geniþ bir yere oturtulacak, hayvanlar bacaklarý ve tabanlarýyla onun üzerinden geçecekler. Geçiþ sýrasýnda boynuzlarýyla tosluyacaklar ve ayaklarýyla ezecekler. Ýçlerinde boynuzsuz veya boynuzu kýrýk biri bulunmayacak. Bu þekilde sonuncusu da onun üzerinden geçince, birincisi ayný geçiþe tekrar baþlayacak. Mahlükatýn hesabý tamamlanýp hüküm verilinceye kadar bu hâI devam edecek.

Keza "kenz' (hazine) sâhip olup da ondaki (AIIah'ýn) hakkýný ödemeyen herkese, Kýyamet günü hazinesi, dazlak baþlý bir yýlan olarak gelecek, aðzýný açýp peþine düþecektir. Yýlan yaklaþtýkça adam ondan kaçacak. Sonunda yýlan ona:

"Gizlediðin hazineni aI! Ben ondan müstaðniyim!" diye baðýrýr. Adam, neticede yýlandan kaçma çaresinin olmadýðýný anlayýnca, elini aðzýna sokar. Yýlan da onu, aygýrýn (alafý göz kırpma

kemirmesi gibi kemiriverecek."

Buhâri, Zekât 3, Tefsir, Âl-i Ýmrân 14, Berâet 6, Hiyel 3; Müslim, Zekât 26, (987); Muvatta, Cihâd 3, (2, 444); Ebü Dâvud, Zekât 32, (1658,1659,1660); Nesâi, Zekât 2, 6, (5,12-14).

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) vefat edince, ondan sonra Hz. Ebü Bekir (radýyallâhu anh) halife seçildi. Bunun üzerine bedevilerden bir kýsmý "irtidât" etti. (Hz. Ebü Bekir halife olarak onlarla savaþmaya karar verince) Hz. Ömer, "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Ýnsanlar lâilaheillallah deyinceye kadar onlarla savaþmaya emrolundum. Bunu söylediler mi, benden mallarýný ve nefislerini korurlar. (Ýslâm'ýn) hakký hâriç artýk hesaplarý da Allah'a kalmýþtýr!" demiþ iken, sen nasýl insanlarla savaþýrsýn?" dedi. Hz. Ebü Bekir: "Allah'a yemin olsun, namazla zekâtýn arasýný ayýranlarla savaþacaðým. Zira zekât, malýn hakkýdýr. Vallahi, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a vermekte olduklarý bir oðlaðý vermekten vazgeçseler, onu almak için onlarla savaþacaðým" dedi. Hz. Ömer sonradan demiþtir ki: "Allah'a yemin ederim, anladým ki, Hz. Ebü Bekir'in bu görüþü, Allah'ýn savaþ meselesinde ona ilhamýndan baþka bir þey deðildi. Ýyice anladým ki, bu karar hakmýþ."

Buhâri, Ý'tisâm 2, Zekâtý, Ýstitâbe 3; Müslim, Ýmân 32, (20); Muvatta, Zekât 30, (1, 269); Tirmizi, Ýmân 1, (2610); Ebü Dâvud, Zekât 1, (1556); Nesâi, Zekât 3, (5,14).

Amr Ýbnu Þuayb, an ebihi an ceddihi tarikinden anlatýyor: "Resülullah (aleyhissâlatu vesselâm)'a bir kadýn, beraberinde bir kýzý olduðu halde geldi. Kýzýn elinde, altýndan kalýn iki bilezik vardý.

"Bunlarýn zekâtýný verdin mi?" diye (Resülullah aleyhissâlatu vesselâm) kadýna sordu. Kadýn:

"Hayýr!" diye cevap verdi. Resülullah:

"Kýyamet günü Allah'ýn, onlarý sana ateþten iki bilezik yapmasý seni memnun eder mi?" dedi. Bunun üzerine kadýn, bilezikleri derhal çýkarýp Resülullah'ýn önüne býraktý ve:

"Bunlar Allah ve Resülüne aittir!" dedi."

Ebü Dâvud, Zekât 3, (1563); Nesâi Zekât 19, (5,38); Tirmizi Zekât 12, (637).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 28.10.2006 - 17:56 tarihinde.

Gönderen: 28.10.2006 - 17:55

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

" agla

Resülullah sevinçli

"Kocasý gurbette olan (yabancý göz kırpma

kadýnlarýn yanýna girmeyin. Zîra þeytan, herbirinizin içinde, vücudunuzda kanýn dolaþtýðý gibi, (kendisini hissettirmeden) dolaþýr" buyurdu. Biz atýlýp sorduk: "Sende de dolaþýr mý?" "Bende de (dolaþýr), ancak Allah bana yardým etti de (þeytaným) müslüman oldu."

Tirmizî, Radâ 17, (1172).

Abdullah Ýbnu Amr Ýbni'l-Âs (radýyâllahu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Hacc veya umre veya Allah yolunda cihad maksadlarý dýþýnda gemiye binme. Zîra denizin altýnda ateþ, ateþin altýnda da deniz vardýr."

Ebü Dâvud, Cihâd 9, (2489).

Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Münbit yerde sefer yaptýðýnýz zaman, deveye arzdaki hissesini verin. Çorak yerde sefer yaptýðýnýz zaman da orada yürümeyi hýzlandýrýn, ilikleri kurumasýn. Mola verdiðiniz zaman yoldan sakýnýn çünkü orasý geceleyin haþerâtýn sýðýnaðýdýr."

Müslim, Ýmâret 178, (1926); Tirmizî, Edeb 75, (2862); Ebü Dâvud, Cihâd 63, (2529).

Ebü Salebe el-Huþenî (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) sefer sýrasýnda konaklayýnca yanýnda bulunan halk vadilere ve dað geçitlerine daðýlýrdý. Bunun üzerine Resülullah (aleyhissalâtu vesselam): "Vadilere ve geçit1ere daðýlmanýz þeytan iþidir" diye ikaz etti. Bundan sonra herhangi bir yere inilince birbirlerine yakýn þekilde yerleþirlerdi. Öyle ki, "Üzerlerine bir yaygý atýlsa hepsini örter" denirdi."

Ebü Dâvud, Cihad 97, (2628).

Huzeyfe radýyallahu anh anlatýyor: "Biz Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn yanýnda yemeðe oturunca, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm yemeye baþlamadýkça, kesinlikle elimizi yemeðe vurmazdýk. Bir seferinde yine O'nunla yemeðe oturmuþtuk. Derksen bir cariye (küçük kýz çocuðu) geldi, sanki arkasýndan bir iteni var gibi hemen elini yemeðe soktu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da arkasýndan iten biri vardý, alelacele o da elini yemeðe soktu. Aleyhissalatu vesselam onun da elinden tuttu. Ve þunu söyledi:

"Þeytan, üzerine Allah'ýn ismi zikredilmeyen yemeði kendine helâl addeder. Nitekim, sayesinde yemeðimizi kendine helal kýlmak için bu cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun üzerine þu bedeviyi getirip onunla yemeði kendine helal kýlmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim elinde olan Zât-ý Zülcelâl'e yemin olsun þeytanýn eli o ikisinin eliyle birlikte avucumdadýr." "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bunlarý söyledikten sonra besmele çekip yemeye baþladý."

Müslim, Eþribe 102, (2017); Ebu Davud, Et'ime 16, (3766).

Hz. Aiþe radýyallahu anha anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kim bir þey yerse "Bismillah (Allah'ýn adýyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuþsa, sonunda þöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (baþýnda da sonunda da Bismillah)."

Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 29.10.2006 - 12:04

	-=MeLeK=-

1505 Mesaj -

Ve Aleykum Selam.

Cok begen Allah razi olsun
Bir kac tanesi okuyabildim Ama ..
Havz-i Kevser Kardesim
MasaAllah MasaAllah

Ebû Hureyre ve kýyamadýðý annesi

Ebû Hureyre (ra) þöyle anlatýyor: Müþrike olan annemi Ýslâma çaðýrýyordum. Bir gün yine böyle davetimi yenilediðimde Peygamber Efendimiz hakkýnda hoþlanmadýðým þeyler söyledi. Allah Resûlünün yanýna geldim, aðlýyordum.
Yâ Resûlallahdedim, annemi Ýslâma davet ediyordum; yanaþmýyordu. Bugün de davet ettim. Senin aleyhinde hoþlanmadýðým þeyler söyledi. Allaha dua et, Ebû Hureyrenin annesine hidâyet versin. dedim. Allah Resulü de,

- Allahým! Ebû Hureyre’nin anasýný hidâyete erdir, diye dua buyurdu.

Sevinerek dýþarý çýktým. Eve varýp kapýya yaklaþýnca, baktým kapý kapalý. Annem ayak seslerimi duymuþtu. Ebû Hureyre, yerinde dur dedi. Biraz sonra annem elbisesini giymiþ, baþýný da örtmüþ olarak kapýyý açtý ve: Ebû Hureyre, þehâdet ediyorum ki Allahtan baþka ibadete lâyýk bir ilâh yoktur. Þehâdet ediyorum ki Muhammed, Allahýn elçisidir. dedi.

Koþarak Peygamberimizin yanýna vardým. Daha önce kederimden aðladýðým gibi sevincimden aðlýyordum. Müjde, Yâ Rasûlallah, Allah duaný kabul etti; Ebû Hureyrenin annesini Ýslâma hidâyet buyurdu. dedim. Sonra, Yâ Rasûlallah, Allaha dua et de, beni ve annemi, erkek-kadýn bütün müminlere sevdirsin. ricasýnda bulundum. O da: Ýlâhî! Bu kulcaðýzýný ve anasýný erkek-kadýn her mümine sevdir diye dua buyurdu. Ýþte, bunun için adýmý duyan erkek-kadýn her mümin beni sever. (Kandehlevî, Hayatus-Sahabe, 1/175-176)
Sayý: 187
Bölüm: Kýssadan Hisse

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son busenur tarafından, 29.10.2006 - 12:28 tarihinde.

Gönderen: 29.10.2006 - 12:25

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Busenur kardeþim ALLAH c.c. razý olsun bu güzel paylaþým için. Birkaç tanesini okumanýz sizin içinde diðer kardeþlerimiz içinde hiç önemli deðil yeter ki hiç olmazsa okuduðunuz sünnetlerden bir tanesini dahi olsa hayatýmýza tatbik edelim. Gayretimiz bu ahir zamanda sünnetleri canlandýrmak. HZ.Peygamber Ahir zamanda Ümmetim benim sünnetime sarýlsýn buyurmuþ. Bizde bir nebze bir küçük damlacýk dahi olsa vesile olmaya çalýþýyoruz. ALLAH-U TEALA sizden ve tüm kardeþlerimizden razý olsun... gül

Gönderen: 29.10.2006 - 17:17

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kimse sakýn sol eliyle yiyip içmesin. Çünkü þeytan soluyla yer içer."

Müslim, Eþribe 106, (2020); Muvatta, Sýfatu'n-Nebi 5, (2, 922, 923); Ebu Davud, Et'ime 20, (3776); Tirmizi, Et'ime 9, (1801).

Bu Hadise çok dikkat edip Sünnete göre hareket edelim Ýnþallah...

Seleme Ýbnu'l-Ekva' radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn yanýnda bir adam sol eliyle yemek yemiþti.

"Saðýnla ye!" ferman buyurdu.. Adam: "Yiyemiyorum!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam:

"Yiyemez ol! Onu böyle demeye kibri sevketti!" buyurdular. Bundan sonra elini aðzýna kaldýramadý."

Müslim, Eþribe 107, (2021).

Ömer Ýbnu Ebi Seleme radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn terbiyesinde bir çocuktum. Yemekte elim, tabaðýn her tarafýnda dolaþýyordu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana ikazda bulundu:

"Evlat! Allah'ýn ismini an, saðýnla ye, önünden ye!" Bundan sonra hep böyle yedim."

Buhari, Et'ime 2, 3, Müslim, Eþribe 108, (2022); Muvatta, Sýfatu'n-Nebiyy 32, (2, 934); Ebu Davud, Et'ime 20, (3777); Tirmizi, Et'ime 47, (1858).

Ýbnu Abbas radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bereket yemeðin ortasýna iner. Öyleyse kenarlardan yiyin, ortadan yemeyin."

Tirmizi, Et'ime 12, (1806); Ebu Davud, Et'ime 18, (3772).

Hz. Aiþe radýyallahu anha anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Eti býçakla kesmeyin. Çünkü bu, yabancýlarýn iþidir. Siz diþlerinizle kemirerek yiyin. Çünkü bu, sýhhat ve afiyet için daha iyidir."

Ebu Davud, Et'ime 21, (3778).

Ebu Cuhayfe radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben dayanarak yemem."

Buhari, Et'ime 13; Tirmizi, Et'ime 28, (1831): Ebu Davud, Et'ime 17, (3769); Ýbnu Mace, Et'ime 6, (3262).

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 29.10.2006 - 19:47

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah bir idarecinin iyiliðini murad ettiði zaman, ona dürüst bir yardýmcý verir. O, onun unuttuðu þeyleri hatýrlatýr ve hatýrlattýðý iþlerde de yardým eder.
Ebu Davud, Ýmare 4

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir avuç çürük hurma ile de olsa akþam yemeði yeyin. Zira akþam yemeðinin terki ihtiyarlýk sebebidir."
Tirmizi, Et'ime 46, (1857).

Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm hiçbir vakit herhangi bir yemeðe laf etmedi, iþtah duyduðu bir yemekse yerdi, hoþuna gitmeyen bir yemekse terkederdi. (yemezdi)."
Buhari, Et'ime 21; Menakýb 23; Müslim, Eþribe 187, (2064); Ebu Davud, Et'ime 14, (3763); Tirmizi, Birr 84, (2032).

Yine Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden birinizin (yemek) kabýna sinek düþecek olursa, onu iyice batýrýn. Zira onun bir kanadýnda hastalýk, diðerinde þifa vardýr. O, içerisinde hastalýk olan kanadýyla korunur."
Ebu Davud, Et'ime 49, (3844); Buhari, Týbb 58, Bed'ü'l-Halk 14; Ýbnu Mace, Týb 31, (3504, 3505); Nesai, Fera' 11 (7, 178).

Halid Ýbnu'l-Huveyris radýyallahu anh anlatýyor: "Bir adam bir tavþan avladý ve Abdullah Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma'ya gelip: "Ne dersiniz (bunun eti yenir mi?) diye sordu. Abdullah: "Tavþan Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a da (böyle avlanýp) getirilmiþti. Ben de o sýrada yanýnda oturuyordum. Ondan ne yedi ne de onun yenmesini yasakladý, tavþanýn hayýz gördüðüne inanýyordu" dedi."

Ebu Davud, Et'ime 27, (3792).

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Yürüdük ve Merri'z-Zahran'dan bir tavþan kaldýrdýk. Arkadaþlarýmýz peþinden koþtular ve (sonunda yakalamaktan) aciz kaldýlar. Bu sefer ben koþtum, yetiþtim ve yakaladým. Onu (babalýðým) Ebu Talha radýyallahu anh'a getirdim. O, tavþaný keskin bir taþla kesti. Budunu benimle Resûlullah'a gönderdi. Resûlullah onu yedi."

Enes'e: "Yedi mi, (gördün mü yediðini?)" diye sorulmuþtu. Yani kabul etti" dedi."

Buhari, sayad 32, 10, Hibe 5; Müslim, Sayd 53, (1953); Ebu Davud, Et'ime 27, (3791); Tirmizi, Et'ime 2, (1790); Nesai, Sayd 25, (7, 196).

Nemletü'l-Ensari anlatýyor: "Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma'ya kirpiden sorulmuþtu. (Cevaben) þu ayeti okudu. (Mealen):

" agla

Ey Muhammed) de ki: "Bana vahyolunandan leþ, akýtýlmýþ kan, domuz eti -ki pistir- ve günah iþlenerek Allah'tan baþkasý adýna kesilen hayvandan baþkasýný yemenin haram olduðuna dair bir emir bulamýyorum. Fakat darda kalan, baþkasýnýn payýna el uzatmamak ve zaruret miktarýný aþmamak üzere bunlardan da yiyebilir. Doðrusu Rabbim baðþlar ve merhamet eder" (En'am 146).

Ancak, yanýnda bulunan bir yaþlý dedi ki: "Ben Ebu Hüreyre radýyallahu anh'ý dinledim, demiþti ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn yanýnda kirpinin zikri geçmiþti:

"O habislerden bir habistir (eti) yenmez" buyurdular."

Bunun üzerine Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma: "Eðer bunu Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm söyledi ise, bu (kirpinin hükmü göz kırpma

, biz bilmesek de O'nun dediði gibidir" dedi."

Ebu Davud, Et'ime 30, (3799).

Hz. Cabir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim sarýmsak veya soðan yerse bizden uzak dursun -veya mescidimizden uzak dursun- evinde otursun."

Bazan Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a içerisinde yeþil sebzeler bulunan tencere getirilirdi de onda koku bulur ve (ne olduðunu) sorardý. Kendisine sebze nev'inden ne olduðu haber verilince, tencereyi, beraberindeki arkadýþlarýndan birini göstererek ona vermelerini söylerdi. Aleyhissalatu vesselam, onun yemekten çekindiðini görünce:

"Sen bana bakma, ye! Zira ben senin gibi deðilim, senin konuþmadýðýn (meleklerle) konuþuyorum" derdi."

Buhari, Et'ime 49, salat 160, Ý'tisam 24; Müslim, Mesacid 73, (564); Ebu Davud, Et'ime 41, (3822); Tirmizi, Et'ime 13, (1807); Nesai, Mesacid 16, (2, 43).

Gönderen: 30.10.2006 - 17:55

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
En hayýrlýlarýnýz Kur'an'ý öðrenen ve onu öðretenlerinizdir.
Ebu Davud, Vitr 14

Ebu Sa'lebe el-Huþeni radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm vahþi hayvanlardan kesici diþ (köpek diþi) taþýyanlarýn hepsini yasakladý."

Müslim, Ebu Davud ve Nesai, Ýbnu Abbas'tan gelen bir rivayette þu ziyadeyi kaydederler: "Her bir pençe sahibi kuþu da..."

Buhari, Zebaih, 29; Müslim, sayd 12-16 (1932, 1933); Tirmizi, Et'ime 1, (1477, 1478, 1479); Ebu Davud, Et'ime 33, (3802, 3803, 3805); Ýbnu Mace, Sayd 13, (3232, 3234); Nesai, Sayd 30, 31, (7, 202, 204).

Ýbnu Abbas radýyallahu anhüma anlatýyor: "Cahiliye halký, bir çok þeyi (helal addedip) yiyor, birçoðunu da pis addederek yemiyordu. Allah Teâla hazretleri Resûlünü gönderdi, kitabýný indirdi, helalini helal, haramýný da haram kýldý. Helal kýldýðý helaldir, haram kýldýðý da haramdýr, sükut buyurduðu da aff (edilmiþdir."

Ýbnu Abbas, sonra þu ayet-i kerimeyi okudu: "Ey Muhammad!) De ki:

"Bana vahyolunanda, leþ, akýatýlmýþ kan, domuz eti, -ki pistir- ve günah iþlenerek Allah'tan baþkasý adýna kesilen hayvandan baþkasýný yemenin haram olduðuna dair bir emir bulamýyorum. Fakat darda kalan, -baþkasýnýn payýna el uzatmamak ve zaruret miktarýný aþmamak üzere-bunlardan da yiyebilir. Doðrusu Rabbin baðýþlar ve merhamet eder" (En'am 145)

Ebu Davud, Et'ime 31, (3800).

Hz. Ömer ve Ebu Esid radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Zeytinyaðýný yeyin ve onunla yaðlanýn. Zira o, mübarek bir aðaçtandýr."

Tirmizi, Et'ime 43, (1852, 1853).

Enes Ýbnu Mâlik radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim, evinin hayýr ve bereketini Allah Teâla hazretlerinin artýrmasýný diliyorsa, yemeðe otururken ve yemekten kalkarken ellerini yýkasýn."

Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sofra kuruldumu, hiç kimse sofra toplanýncaya kadar yemekten kalkmasýn. Doysa bile, herkes býrakmadan, yemekten elini çekmesin, yemeye devam etsin. Zira kiþi (erken çekilirse) arkadaþýný mahçup eder, o da býrakýr. Halbuki arkadaþýnýn daha yemeye ihtiyacý vardýr."

Ebu'd Derdâ radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Dünya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir."

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allahým, açlýktan sana sýðýnýrým. Çünkü o, en kötü yatak arkadaþýdýr. Hýyanetten de sana sýðýnýrým. Çünkü o, çok kötü iç duygusudur."

Selat ve Selam Hz.Peygamberin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 31.10.2006 - 18:45

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Hangi idareci yoksul ve düþkünlere kapýsýný kaparsa, Allah da ona fakirlik, ihtiyaç ve düþkünlüðüne karþý rahmet kapýlarýný kapar.
Tirmizi, Ahkam 6

Ýbnu Abbâs radýyallahu anhümâ anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim, Allah'ýn zikrettiðinin gayrýsý için yýldýzlar ilminden bir bab iktibas ederse sihirden bir þu'be iktibas etmiþ olur. Müneccim kâhindir; kâhinde sihirbazdýr, sihirbaz da kâfirdir."
Rezin tahric etmiþtir.

Bir diðer rivayette þöyle gelmiþtir:Kim yýldýzlarla ilgili bir ilim iktibas etmiþse sihirden bir þube iktibas etmiþ demektir. (Yýldýz ilmi) arttýkça (sihir ilmi de) artar."
Ebu Dâvud, Týbb 22, (3905).

Amr Ýbnu Avf radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Týpký yýlanýn deliðine çekildiði gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin daðýn tepesine sýðýnmasý gibi, din de Hicaz'a sýðýnacaktýr. Bu din garip olarak baþladý, tekrar garipliðe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanlarýn sünnetimden bozduklarý þeyi ýslah edecektir."
Tirmizi, Ýman 13, (2632).

Amr Ýbnu Avf radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Týpký yýlanýn deliðine çekildiði gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin daðýn tepesine sýðýnmasý gibi, din de Hicaz'a sýðýnacaktýr. Bu din garip olarak baþladý, tekrar garipliðe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanlarýn sünnetimden bozduklarý þeyi ýslah edecektir."
Tirmizi, Ýman 13, (2632).

Hz. Cabir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ý iþittim, þöyle diyordu:
"Þeytan artýk Arap yarýmadasýnda namaz kýlanlarýn kendisine ibadet etmelerinden ümidi kesti. Ancak onlarý aldatacaktýr."
Müslim, Münafikûn 65, (2812).

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Seyhan, Ceyhan, Fýrat ve Nil cennet nehirlerindendir."
Müslim, Cennet 26, (2839).

Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissaIâtu vesselâm, Hz. Ömer radýyallahu anh'ýn, babasýný zikrederek yemin ettiðini iþitmiþti:
"Allah Teâla hazretleri, sizleri babanýzý zikrederek yemin etmekten nehyetti. Öyleyse kim yemin edecekse Allah'a yemin etsin veya sussun" buyurdu."
Buhârî, Eymân 4; Müslim, Eymân 1, (1646); Ebu Dâvud, Eymân 5, (3250); Tirmizi, Eymân 8, (1534); Nesâî, Eyman 5, (7, 4, 5).

Büreyde radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim emanetle yemin ederse bizden degildir!"
Ebu Dâvud, Eymân 6, (3253).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Kim müslüman bir kimsenin malý hakkýnda yalan yere yemin ederse, (Kýyamet günü göz kırpma

Allah'la karþýlaþtýðýnda O'nu kendisine karþý gadablanmýþ bulur!" buyurdular. Sonra Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bu sözlerini tasdik eden ayetleri Allah Teâla'nýn kitabýndan okudular: " agla

Ahir zaman peygamberine iman hususunda) Allah'a verdikleri ahdi ve ettikleri yemini, az bir dünya malý karþýlýðýnda deðiþtirenlere gelince, onlarýn ahirette hiçbir nasîbi yoktur. Kýyamet gününde Allah onlara ne bir hitapta bulunur, ne rahmetiyle nazar eder ve ne de onlarý temize çýkarýr. Onlarýn hakký pek acý bir azabtýr" (Âl-i Ýmrân 77).
Buhâri, Eymân 17; Müslim, Ýman 234, (138); Ebu Dâvud, Eyman 2, (3243); Tirmizî, Tefsîr, Âl-i Ýmrân, (2999).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...

Gönderen: 01.11.2006 - 18:59

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Son zamanlarda çýkarýlmak istenen fitneler sebebiyle HAK Peygamberin (s.a.v) Fitne konusundaki Hadis-i Þerifleri tekrar aktarýyorum...

Vâkid Ýbnu Muhammed babasýndan, o da Abdullah Ýbnu Amr Ýbni'l-As radýyallahu anhüma'dan anlattýðýna göre demiþtir ki:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, (bir gün) parmaklarýný kenetledi ve dedi ki:

"Ey Abdullah Ýbnu Amr! Ahidleri bozulup þöyle karmakarýþýk hale gelen birkýsým ayak takýmý (hezele) kimselerle baþbaþa kalýrsan ne yaparsýn?"

"Ne yapmamý tavsiye edersiniz, Ey Allah'ýn Resûlü!" dedim. Buyurdular ki:

"Güzel bulduðun þeyi yaparsýn, kötü bulduðun þeyi de terkedersin. Kendi yakýnlarýnýn (hallerini düzeltmeye) yönelirsin. O hezele takýmý (ile de), onlarýn cemaatý ile de (uðraþmayý göz kırpma

terkedersin."

Buhari, Salat 88, Fiten 13; Ebu Davud, Melahim 17, (4342); Ýbnu Mâce, Fiten 10, (3957).

Hz. Ebu Zerr radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm seslendiler:

"Ey Ebu Zerr!

"Buyurun, Ey Allah'ýn Resûlü, emrinizdeyim!" dedim.

"Ýnsanlara (kitle halinde) ölüm isabet edip, kabirlerin (ücretli) hizmetçiler tarafýndan kazýlacaðý zaman ne yapacaksýn?" buyurdular.

"Benim için Allah ve Resûlü neyi ihtiyar buyurursa onu yaparým!" dedim.

"Sabrý tavsiye ederim!" buyurdular -veya sabredersin! dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:

"Ey Ebu Zerr!"

"Buyurun ey Allah'ýn Resûlü, sizi dinliyorum!" dedim.

"Zeyt mýntýkasýnýn taþlarý kanda boðulduðunu gördüðün zaman ne yapacaksýn?"

"Allah ve Resûlü benim için neyi ihtiyar buyurursa onu!" dedim.

"Sana kendilerinden olduðun yakýnlarýný tavsiye ederim!" dedi. Ben sordum:

"Ey Allah'ýn Resulü! (O zaman) kýlýcýmý alýp omuzuma koymayayým mý?"

"Böyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!" buyurdular.

"Bana ne emredersiniz!" dedim.

"Evine çekil!" buyurdular.

"Evime girilirse?" dedim.

"Eðer kýlýcýn parýltýsýnýn seni þaþýrtacaðýndan korkarsan, elbiseni yüzüne ört. Gelen hem senin günahýnla, hem de kendi günahýyla dönsün!" buyurdular."

Ebu Davud, Fiten 2, (4261); Ýbnu Mace, Fiten 10, (3958).

Hz. Ebu Musa radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kýyametten hemen önce karanlýk gecenin parçalarý gibi fitneler var. Kiþi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akþama kâfir olur; mü'min olarak akþama erer, sabaha kafir çýkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayýrlýdýr. Yürüyen koþandan hayýrlýdýr. Öyleyse yaylarýnýzý kýrýn, kiriþlerinizi parçalayýn, kýlýçlarýnýzý da taþa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem'in iki oðlundan hayýrlýsý olsun (ölen olsun, öldüren deðil.)"

Ebu Davud, Fiten 2, (4259, 4262); Tirmizi, Fiten 33, (2205).

Ebu Davud, "koþandan" kelimesinden sonra þu ziyadeyi kaydetmiþtir: "Yanýndakiler: "Bize ne emredersiniz (ey Allah'ýn Resûlü!)? dediler. "Evinizin demirbaþlarý olun!" buyurdu."

Mikdad Ýbnu'l-Esved radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bahtiyar, fitneden kaçýnan kimse ile, belâlarla karþýlaþýnca sabreden kimsedir. Ne mutlu ona!"

Ebu Davud, Fiten 2, (4263).

Ýbnu Abbas radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Yaklaþan bir þerden yazýk Araplara! Elini çeken ondan kurtulur."

Ebu Davud, Fiten 1, (4249).

Arfece radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Þerler ve fesadlar olacak. Kim, birlik içinde olan bu ümmetin iþinde tefrika çýkarmak isterse, kim olursa olsun kýlýçla boynunu uçurun." -Bir rivayette: "...onu öldürün!" denmiþtir-."

Müslim, Ýmaret 59, (1852); Ebu Davud, Sünnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93).

Hz. Muaviye radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün) aramýzda doðrulup buyurdular ki:

"Haberiniz olsun! Sizden önce Ehl-i kitap, yetmiþiki millete (dine) bölündüler. Bu ümmet ise yetmiþüç fýrkaya bölünecek. Bunlardan yetmiþikisi ateþte, sadece biri cennettedir. Bu da (Ehl-i Sünnet ve'l) cemaattir."

Ebu Davud, Sünnet 1, (4597).

Ebu Sa'id radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Müslümanlar arasýna tefrika girip (iki fýrkaya ayrýldýklarý göz kırpma

zaman dinden çýkan bir taife zuhur edecek. Onlarý, iki taifeden halka en yakýn olaný öldürecektir."

Müslim, Zekat 150, (1065); Ebu Davud, Sünnet 13, (4667).

Süveyd Ýbnu Gafle radýyallahu anh anlatýyor: "Ali radýyallahu anh dedi ki: "Ben size Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan bir hadis söyleyince, Allah'a yemin olsun Aleyhissalatu vesselam'ýn söylemediði bir þeyi söylemektense gökten atýlmayý tercih ederim. Ancak benimle sizin aranýzda cereyan eden þeyler hakkýnda konuþunca, bilesiniz harp hiledir. Zira ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn þöyle söylediðini iþittim:

"Ahir zamanda yaþça küçük, akýlca kýt birtakým gençler çýkacak. Yaratýlmýþýn en hayýrlýsýnýn sözünü söylerler, Kur'ân'ý okurlar. Ýmanlarý gýrtlaklarýndan öteye geçmez. Okun avý delip geçtiði gibi dinden çýkarlar. Onlara nerede rastlarsanýz onlarý gebertin. Zira, onlarý öldürene, Kýyamet günü, Allah'ýn vereceði ücret var."

Buhari, Fezailu'l-Kur'ân 36, Menakýb 25, Ýstitâbe 6; Müslim, Zekat 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesai, Tahrim 26, (7, 119).

Ýbnu Ömer radýyallahu anhümâ anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ýleride genç bir grup ortaya çýkacak. Bunlar Kur'ân'ý okuyacaklar, ancak, okuduklarý gýrtlaklarýndan aþaðýya geçmeyecek. Onlardan bir grup çýktýkça kökleri kazýnacaktýr."

Ýbnu Ömer der ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn: "Onlardan bir grup çýktýkça kökleri kazýnacaktýr" ibaresini yirmi kereden fazla iþittim."

(Ýbnu Ömer, Resûlullah'tan iþittiði sözleri þöyle tamamladý: ) "Nihayet bu cemaatin sürdürdüðü hile ve aldatma esnasýnda Deccal çýkacaktýr...

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 02.11.2006 - 18:51 tarihinde.

Gönderen: 02.11.2006 - 18:49

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Safvân Ýbnu Süleym radýyallahu anh anlatýyor: "Ey Allah'ýn Resûlü! dedik, mü'min korkak olur mu?"

"Evet!" buyurdular. "Pekiyi cimri olur mu?" dedik, yine:

"Evet!" buyurdular. Biz yine:

"Pekiyi yalancý olur mu?" diye sorduk. Bu sefer: "Hayýr!" buyurdular."

Muvatta, Kelâm 19, (2, 990).

Ýmam Mâlik'e ulaþtýðýna göre, Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh þöyle demiþtir: "Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taþýmaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamý simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde "yalancýlar" arasýna kaydedilir."

Muvatta, Kelam 18, (2, 990).

Behz Ýbnu Hakim an ebihi an ceddihi anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Yazýklar olsun o kimseye ki, insanlarý güldürmek için konuþur ve yalan söylerler! Yazýk ona, yazýk ona!"

Ebu Davud, Edeb 88, (4990); Tirmizi, Zühd 10, (2316).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Þeytan insan suretinde temessül eder ve bir cemaate gelerek onlara yalan þeyler söyler. Bir müddet sonra cemaattekiler daðýlýrlar. Onlardan biri:

"Bir adam dinledim, yüzünü de tanýrým ama ismini bilmiyorum. Þöyle þöyle söylemiþti" diyerek (onun yalanýný bilmeden tekrar eder)"

Müslim, Mukaddime 7. hadisin arkasýnda).

Esmâ Bintu Yezîd radýyallahu anha anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ey insanlar! Pervanenin ateþe atýlmasý gibi sizi yalanýn peþine düþmeye sevkeden þey nedir? Halbuki, üç yer hariç yalanýn her çeþidi âdemoðluna haramdýr: Bu üç yere gelince:

1. Erkeðin, rýzasýný saðlamak için hanýmýna yalaný,

2. Harpte söylenecek yalan. Çünkü harp bir hileden ibarettir.

3. Ýki müslümanýn arasýnda sulhü saðlamak kasdýyla söylenen yalan."

Tirmizi, Birr 26, (1940).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 03.11.2006 - 17:50

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Ali radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Benim hakkýmda yalan söylemeyin. Zira benim üzerime yalan uyduran cehenneme girer."

Buhâri, Ýlm 38; Müslim, Mukaddime 1, (1); Tirmizi, Ýlm 8, (2662).

5177 - Ýbnu'z-Zübeyr radýyallahu anhüma anlatýyor: "Babama dedim ki: "Ben niye senin Resülullah'tan hadis rivayetini iþitmiyorum. Halbuki falan ve falandan çokça iþitiyorum?" Bana þu cevabý verdi:

"Evet ben, müslüman olduðum günden beri Aleyhissalâtu vesselâm'ý hiç terketmedim. Hep beraber olduk. Ancak O'nun þöyle söylediðini de iþittim:

"Kim bile bile bana yalan nisbet ederse ateþteki yerini hazýrlasýn."

Buhâri, Ýlm 38; Ebü Dâvud, Ýlm 4, (3651).

Abdullah Ýbnu Amr radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam'a: "En efdal insan kimdir?" diye sorulmuþtu. "Kalbi mahmüm (pak), dili doðru sözlü olan herkes" buyurdular. Ashab: "Doðru sözlülüðün ne demek olduðunu biliyoruz. Mahmümu'l-kalb ne demektir?" diye sordu.

"Mahmüm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalptir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur" buyurdular."

Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ey Ebu Hureyre, verâ sahibi ol (harama götürme þüphesi olan þeylerden de kaçýn) ki insanlarýn Allah'a en iyi kulluk edeni olasýn! Kanaatkârlýðý esas al ki insanlarýn Allah'a en iyi þükredeni olasýn. Nefsin için sevdiðini insanlar için de sev ki (kâmil) mü'min olasýn. Sana komþu olanlara iyi komþuluk et ki (kâmil bir) müslüman olasýn. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür."

Ebu Zerr radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Tedbir gibi akýl yoktur. Sakýnmak gibi vera' yoktur. Ýyi huy gibi haseb (itibar vesilesi) yoktur."

Ebu Zerr radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben bir kelime -Osman dedi ki: "Bir âyet"- biliyorum. Eðer insanlarýn hepsi onu tutsaydýlar hepsine kâfi gelirdi." Ashab: "Ey Allah'ýn Resülü, bu hangi ayettir?" dediler, Aleyhissalâtu vesselâm: "Ve kim Allah'tan korkarsa, Allah o kimseye (darlýktan geniþliðe) bir çýkýþ yolu ihsan eder" (Talak 2) ayetini okudu."

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 04.11.2006 - 22:16

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Câbir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Biriniz sýrtüstü uzanýp, sonra da ayak ayak üstüne atmasýn."

Müslim, Libâs 74, (2099); Ebü Dâvud, Edeb 36, (4865); Tirmizî, Edeb 20, (2767, 2768).

Hz. Câbir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Biriniz sýrtüstü uzanýp, sonra da ayak ayak üstüne atmasýn."

Müslim, Libâs 74, (2099); Ebü Dâvud, Edeb 36, (4865); Tirmizî, Edeb 20, (2767, 2768).

Ümmü Seleme ailesinden biri rivayet etmiþtir: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn yataðý, insanýn kabrine konduðu þekildeydi, mescid de baþ tarafýndaydý."

Ebu Davud, Edeb 106, (5044).

Büreyde radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (halkýn uðursuzluk çýkardýðý göz kırpma

hiç bir þeyden uðursuzluk çýkarmazdý. Bir memur göndereceði zaman ismini sorardý, hoþuna giderse sevinirdi ve hatta bunun neþesi yüzünde görülürdü. Ýsimden hoþlanmazsa bu da yüzünden belli olurdu. Bir köye girecek olsa onun da ismini sorardý, hoþuna giderse sevinirdi, hoþlanmazsa, bu, yüzünden okunurdu."

Ebu Davud, Týbb 24, (3920).

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bir ihtiyacý görmek üzere (yola) çýktýðý zaman ya raþid (uðurlar olsun)! ya necih (hayýrlý muvaffakiyetler) temennilerini iþitmekten hoþlanýrdý."

Tirmizi, Siyer 47, (1616).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Uðursuzluk çýkarmak þirktir, uðursuzluk çýkarmak þirktir, uðursuzluk çýkarmak þirktir. (Ýhtiyarsýz kalbine uðursuzluk vehmi gelip içinde bazý þeylere karþý nefret duyan) hâriç bizden kimsede bu yoktur. Lakin Allah onu tevekkülle giderir."

Ebu Davud, týbb 24, (3910); Tirmizi, Siyer 47, (1614).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 05.11.2006 - 12:55

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Üsâme Ýbnu Þerik radýyallahu anh anlatýyor: "Bedevileri gördüm. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a bize þu iþi yapmada bir günah var mý, þöyle davranmada günah var mý?" diye soruyorlardý. Onlara þöyle cevap vermiþti:

"Allah'ýn kullarý! Allah, (sizlerin sorduðu þeyleri iþleyen kimseden) günahý kaldýrmýþtýr. Ancak din kardeþinin ýrzýndan (þeref ve haysiyetinden) bir þeyler kýrpan kimse bu hükmün dýþýndadýr. Ýþte haram olan budur."

Bedeviler bu defa: "Ey Allah'ýn Resülü! Hastalandýðýmýz zaman tedavi yollarýný aramasak, bu günah mýdýr?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Tedavi arayýn ey Allah'ýn kullarý! Zira, Allah Teâla hazretleri koyduðu her hastalýða þifa da koymuþtur, bundan sadece ihtiyarlýk hariçtir, (onun tedavisi yok)" buyurdular.

Bedeviler yine sordular: "Ey Allah 'ýn Resülu! Kula verilen (hasletler)in en hayýrlýsý hangisidir?" Aleyhissalâtu vesselâm: "Güzel huy!" buyurdular."

Ebu Hizame radýyallahu anh anlatýyor: " agla

Bir gün) Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a: "Tedavi için kullandýðýnýz ilaçlar þifa isteðiyle okunan dualar ve (düþmanlardan) korunmak için kullandýðýmýz koruyucu þeyler hakkýnda ne dersiniz, bunlar Allah'ýn kaderinden bir þeyi geri çevirip deðiþtirir mi ?" diye sormuþlardý. "Bu saydýklarýnýz da Allah'ýn kaderindendir" diye cevap verdi."

Ebu'd Derda radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri hastalýðý da ilacý da indirmiþtir. Ve her hastalýða bir ilaç vermiþtir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan þeyle tedavi olmayýn."

Ebu Davud, Týbb 11, 3874.

Ukbe Ýbnu Amir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hastalarýnýzý yeyip içmeye zorlamayýn. Zira Allah Teâla hazretleri onlara yedirir içirir."

Tirmizi, Týb 4, (2041); Ýbnu Mace, Týbb 4, (3444).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kötü alimler Cehennemin köprüleridir.

Keþfü'l-Hafâ, 2.1743

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 06.11.2006 - 18:12

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Ýlim öðretmek her müslümana farzdýr. Layýk olmayanlara ilim öðreten, domuzlarýn boynuna cevher, inci ve altýn gerdanlýk takan kimseye benzer.
Ýbni Mace, Mukaddime 7

Hz. Aiþe (radýyallahu anhâ göz kırpma

anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la bir seferde beraber idik. Beydâ nam mevkiye veya Zâtu'l-Ceyþ denen yere gelmiþtik ki benim bir kolyem kop(up kaybol)du. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu aramak için kaldý, O'nunla birlikte herkes orada kaldý. Bir su baþýnda da deðillerdi. Üstelik beraberlerinde su da yoktu.
Halk Hz. Ebu Bekr (radýyallahu anh)'e uðrayýp:
"Aiþe'nin yaptýðýný gördüm mü! Hem Resulullah'ý, hem de herkesi burada oyaladý. Bir su baþýnda deðiller, beraberlerinde su da yok!" demiþler. Resulullah baþýný dizlerimin üzerine koymuþ uyurken Ebu Bekr (radýyallahu anh) çýkageldi.
"Sen Resulullah aleyhissalatu vesselam'ý da halký da, burada hapsettin. Bir su baþýnda deðiller, beraberlerinde su da yok!" diyerek, babam beni azarladý ve Allah'ýn dilediðince baþka þeyler de söyledi. (Öfkesini daha da yenemeyip) eliyle böðrüme böðrüme dürterek (canýmý yaktý göz kırpma

. Resulullah'ýn baþý dizimin üzerinde olduðu için kýmýldamamaya çalýþtým.
Resulullah aleyhissalatu vesselam sabaha kadar, susuz olarak uyudu. Sabah olunca Allah Teâla Hazretleri, teyemmüm ayeti'ni inzal buyurdu: "...Su bulamazsanýz temiz topraða teyemmüm edin, yüzlerinizi ve ellerinizi onunla meshedin. Allah size sorluk yapmak murad etmez, bilakis sizi temizlemek, ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, ola ki þükredersiniz" (Maide 6).
Üseyd Ýbnu Hüdayr -ki (Akabe biatýna katýlan) nakiblerden biridir- dedi ki: "Ey Ebu Bekr ailesi! Bu, sizin ilk bereketiniz deðildir."
(Hz. Aiþe) sözüne devam ederek) dedi ki: "Bindiðim deveyi dürtüp kaldýrdým. (Kaybolan) kolye altýnda çýktý."

Ebu Dâvud'un bir diðer rivayetinde þöyle denmiþtir: "Ashab, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'la birlikte sabah namazý için, toprakla meshlendiler. Bu maksadla avuçlarýný topraða vurup toprakla yüzlerine bir defa meshettiler. Sonra tekrar dönüp avuçlarýný topraða bir kere daha vurup, ellerinin tamamý ile ellerinin içlerinden koltuk altlarýna, omuzlarýna kadar meshettiler.''
Ebu Dâvud'un bir diðer rivâyetinde, Ýbnu'l-Leys: "Dirseklerinin yukarýsýna kadar...'' demiþtir.
Ebu Dâvud, Tahâret 123, (318, 319, 320); Nesai, Tahâret 196, 197, 198, (1, 166-168).

Amr Ýbnu'l-As radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Þüphesiz, her derede, âdemoðlunun kalbinden bir parça bulunur (yani kalp her þeye karþý bir ilgi duyar). Öyleyse kimin kalbi bütün parçalara ilgi duyarsa, Allah onun hangi vadide helak olacaðýna hiç aldýrmaz. Kim de Allah'a tevekkül ederse, kalbinin her þeye (ilgi kurarak daðýlmasýný önlemek için) Allah ona yeter."

Zirrü'bnü Hubeyþ anlatýyor: "Saffân Ýbnu Assâl el-Murâdî (radýyallahu anh) bize, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn þöyle söyledið'ini rivayet etti:
"Maðrib cihetinde bir kapý vardýr. Bu kapýnýn geniþliði -veya bunun geniþliði binekli bir kimsenin yürüyüþüyle- kýrk veya yetmiþ senedir. Allah o kapýyý arz ve semalarý yarattýðý gün yarattý. Ýþte bu kapý, güneþ batýdan doðuncaya kadar tevbe için açýktýr. "
Tirmizî, Da'avât 102, (3529).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 07.11.2006 - 19:04

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Akrabalarýn gösterdiði yakýnlýða karþýlýk veren kimse, tam anlamýyla akrabalýk haklarýný gözetiyor sayýlmaz. Akrabalýk haklarýný tam anlamýyla gözeten kimse; yakýnlarý akrabalýk baðlarýný ondan kestikleri halde, o onlardan alaka ve yardýmýný kesmeyen kimsedir.
Müslim, 1003

Ebü Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim güneþ batýdan doðmazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder."
Müslim, Zikr 43, (2703).

Ýbnu Ömer (radýyallahu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Son nefesini vermedikçe Allah, kulun tevbesini kabul eder. "
Tirmizî, Da'avât 103, (3531); Ýbnu Mâce, Zühd 30, (4253).

Ebü Musa (radýyallahu anh) anlatýyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Aziz ve Celil olan Allah, gündüz günah iþleyenlerin tevbesini kabul etmek için geceleyin elini açar.
Gece günah iþleyenlerin tevbesini kabul etmek için de gündüz elini açar, bu hal, güneþ batýdan doðuncaya kadar devam edecektir. Burada "el", Allah'ýn ihsan ve fazlýndan kinayedir.
Müslim, Tevbe 32, (2760).

Ebu Said (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden önce yaþayanlar arasýnda doksan dokuz kiþiyi öldüren bir adam vardý. Bir ara yeryüzünün en bilgin kiþisini sordu. Kendisine bir râhib tarifedildi. Ona kadar gidip, doksan dokuz kiþi öldürdüðünü, kendisi için bir tevbe imkânýnýn olup olmadýðýný sordu. Râhib: "Hayýr yoktur!" dedi. Herif onu da öldürüp cinayetini yüze tamamladý.
Adamcaðýz, yeryüzünün en bilginini sormaya devam etti. Kendisine âlim bir kiþi tarif edildi. Ona gelip, yüz kiþi öldürdüðünü, kendisi için bir tevbe imkâný olup olmadýðýný sordu. Âlim: "Evet, vardýr, seninle tevben arasýna kim perde olabilir?" dedi. Ve ilâve etti:
" Ancak, falan memlekete gitmelisin. Zîra orada Allah'a ibadet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah ibadet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dönmeyeceksin. Zira orasý kötü bir yer. "
Adam yola çýktý. Giderken yarý yola varýr varmaz ölüm meleði gelip ruhunu kabzetti. Rahmet ve azab melekleri onun hakkýnda ihtilâfa düþtüler. Rahmet melekleri: "Bu adam tevbekâr olarak geldi. Kalben Allah yönelmiþti" dediler. Azab melekleri de: "Bu adam hiçbir hayýr iþlemedi" dediler.
Onlar böyle çekiþirken insan suretinde bir baþka melek, yanlarýna geldi. Melekler onu aralarýnda hakem yaptýlar. Hakem onlara: "Onun çýktýðý yerle, gitmekte olduðu yer arasýný ölçün, hangi tarafa daha yakýnsa ona teslim edin" dedi. Ölçtüler, gördüler ki, gitmeyi arzu ettiði (iyiler diyarýna) bir karýþ daha yakýn. Onu hemen rahmet melekleri aldýlar."
Bir rivayette þu ziyade var: "Bir miktar yol gidince, ölüm gelip çattý. Adamcaðýz yönünü sâlih köye doðru çevirdi. Böylece o köy ehlinden sayýldý."
Buharî, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 46, (2766); Ýbnu Mâce, Diyât 2, (2621).

Bir diðer rivayette (ayný hikaye ile ilgili olarak) þöyle denmiþtir: "Allah Teâla beriki köye adamdan uzaklaþmayý, öbür köye de yaklaþmayý vahyetti, sonra da: "Adamýn geldiði ve gitmekte olduðu köylere uzaklýklarýný ölçüp kýyaslayýn" dedi."
Buharî, ayný bab.

Hz.Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ýnsanoðlunun herbiri hatakârdýr. Ancak hatakârlarýn en hayýrlýsý tevbekâr olanlarýdýr."
Tirmizî, Kýyâmet 50, (2501); Ýbnu Mâce, Zühd 30, (4251).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 08.11.2006 - 20:21 tarihinde.

Gönderen: 08.11.2006 - 20:21

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Ne alimlere karþý övünmek, ne cahillerle münakaþa etmek ve ne de meclislerin seçkin köþelerinde yer almak için ilim tahsil etmeyiniz. Kim böyle yaparsa cehenneme müstehak olur. Cehenneme müstehak olur.

Ýbni Mace, Mukaddime 23

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...

Gönderen: 09.11.2006 - 09:47

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Hz. Ebü Hüreyre anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ben sizi terkettikçe siz de beni býrakýnýz. Zîra, sizden öncekileri, suallerinin çokluðu ve peygamberleri üzerindeki ihtilaflarý helâk etmiþtir. Öyle ise sizi birþeyden nehiy mi ettim (niçin, neden? diye sormaya kalkmadan) ondan kaçýnýn. Bir þey emrettiðim zaman da onu elinizden geldiðince yapmaya çalýþýn, (soru sormayýn)."
Buhârî, Ý'tisâm 2; Müslim, Hacc 412, (1337); Tirmizî, Ýlm 17, (2681); Nesâî, Hacc 1, (5,110).

Yine Hz. Ebü Hüreyre anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ýnsanlarýn þerlileri, ulemaya (birþey öðrenmek için deðil), onlarý yanýltmak için zararlý meselelerden soru soranlardýr."
Rezîn'in ilavesidir. Kaynaðý bulunamamýþtýr.

Ebü Sa'lebe eI-Huþenî (radýyallâhu anh)anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah bir kýsým farzlar koymuþtur, siz bunlarý daraltmayýn. Bir kýsým da sýnýrlar (yasaklar) koydu. Bunlara tecavüz etmeyin. Bazý þeyleri de haram kýldý, onlara yaklaþmayýn. Bazý þeyleri de (farz, sýnýr, haram diye tavsifetmeden mutlak) býrakmýþtýr. Bunlarý, unutarak býrakmýþ deðildir. Öyle ise onlarý (farz mý, haram mý.. vs. diye didikleyip) araþtýrmayýn."
Rezîn ilavesidir. Bunu Dârakutnî, Sünen'inde Radâ bahsinde (4, 184) tahric eder. ed-Dürru'l Mensür'da Suyütî, baþka rivayetler de kaydeder (4. 279).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 09.11.2006 - 14:50 tarihinde.

Gönderen: 09.11.2006 - 14:49

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
En üstün sadaka, bir Müslüman'ýn ilim öðrenmesi ve sonra da öðrendiði ilmi Müslüman kardeþlerine öðretmesidir.
Ýbni Mace, Mukaddime 3

Üsâme Ýbnu Zeyd (radýyalahu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim, kendisine yapýlan bir iyliðe karþý, bunu yapana: "Cezâkellâhu hayran (Allah sana hayýrlý mükâfaat versin!)" derse teþekkürü en mükemmel þekilde yapmýþ olur."
Tirmizî, Birr 86, (2036).

Hz.Câbir (radýyalahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kim bir ihsana mazhar olursa, bulduðu takdirde karþýlýðýný hemen versin, bulamazsa, verene senâda bulunsun. Zira onu övmekle, teþekkürünü yerine getirmiþ olur. Ketmeden (karþýlýk vermeyen) nankörlük etmiþ olur" dedi.
Tirmizî'nin rivayetinde þu ziyâde var: ". . . Kim de kendisine verilmeyenle süslenirse iki yalan elbisesi giyen gibi olur."
Tirmizî, Bir 86, (2035); Ebu Dâvud, Edeb 12, (4813, 4814).

Ebu Saîd (radýyalahu anh)'den gelen bir rivayette, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) þöyle buyurmuþtur: "Halka teþekkürde bulunmayan Allah'a da þükretmez."
Tirmizî, Bir 35, 1955); Ebu Dâvud, Edeb 12, (4811).

Hz. Enes (radýyalahu anh) anlatýyor: "Muharcirler hicretle Medine'ye gelip (Ensar'ýn yardýmlarýný gördükleri) vakit þöyle dediler:
" Ey Allah 'ýn Rasûlü ! Biz, çok maldan böylesine cömertce veren, az maldan da yardýmý böylesine güzel yapan aralarýna inmiþ bulunduðumuz þu Medinelilerden baþka bir kavmi hiç görmedik! Bize bedel iþlerimizi yaptýlar, hayatýmýzý düzene koymada yardýmcý oldular. Biz (hicret ve ibadetlerimizle kazandýðýmýz) sevaplarýn hepsini onlar alacak diye korkuyoruz !"
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara þu cevabý verdi: " Hayýr! Onlar sizin dua ve teþekkürlerinizden hâsýl olan sevabý alacaklar. "
Tirmizî, Kýyâmet 45, (2489); Ebu Davud, Edeb 12, (4812).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 10.11.2006 - 09:20

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Cennet bahçesine uðradýðýnýz zaman orada oturunuz. Sahabiler: "Ya Resulullah, Cennet bahçesi nedir?" diye sordular. Resulullah (SAV) þöyle cevap verdi : "Ýlim meclisleridir."
Terðib, 1.112

Hz. Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resulullah aleyhissalâtu vessalâm buyurdular ki: "Sakýn zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanýdýr. Tecessüs etmeyin, haber koklamayýn, rekâbet etmeyin, hasedleþmeyin, birbirinize buðzetmeyin, birbirinize sýrt çevirmeyin, ey Allah'ýn kullarý, Allah'ýn emrettiði þekilde kardeþ olun.
Müslüman müslümanýn kardeþidir. Ona (ihânet etmez), zulmetmez, onu mahrum býrakmaz, onu tahkir etmez.
Kiþiye þer olarak, müslüman kardeþini tahkir etmesi yeterlidir. Her müsiümanýn malý, kaný ve ýrzý diðer müslümana haramdýr.
Allah sizin suretlerinize ve kalýblarýnýza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Takva þuradadýr -eliyle göðsünü iþaret etti- :
Sakýn ha! Birinizin satýþý üzerine satýþ yapmayýn. Ey Allah'ýn kullarý kardeþ olun. Bir müslümanýn kardeþine üç günden fazla küsmesi helâl olmaz.
Buhari, Nikah 45, Edeb 57, 58, Feraiz 2; Müslim, Birr 28-34, (2563 - 2564); Ebu Dâvud, Edeb 40, 56, (4882, 4917); Tirmizi, Birr 18, (1928).

Yine Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Müslümanýn, müslüman üstündeki hakký beþtir: "Selamýný almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katýlmak, davetine icabet etmek, hapþýrýnca yerhamükallah demek."
Müslim'in bir rivayetinde þu ziyade vardýr: "Eðer seni davet ederse icabet et, senden nasihat taleb ederse ona nasihat et."
Buhari, Cenaiz 2; Müslim, Selam 4, (2162); Ebu Davud, Edeb 98, (5030); Tirmizi, Edeb 1, (2738); Nesai, Cenaiz 52, (4, 52).

Ebu Zerr radýyallahu anh anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ey Ebu Zerr! Mâruf'dan (iyilik) hiç bir þeyi hakir görme, hatta bir kardeþini güler bir yüzle karþýlaman bile (basit bir þey deðildir). Et satýn aldýðýn veya bir tencere kaynattýðýn zaman suyunu artýr, ondan komþuna bir avuç (kadarda olsa) ver.''
Tirmizi, Et'ime 30, (1834).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 11.11.2006 - 11:22

	dilaratuba

934 Mesaj -

Gönderen: 11.11.2006 - 15:54

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

HAK TEALA razý olsun dilaratuba kardeþim gül

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kýyamet Günü insanlar arasýnda en þiddetli azaba uðrayacaklar, ilmi kendisine ve baþkalarýna fayda vermeyen alimlerdir.

Keþfü'l-Hafa, 1.376

Ebu Said el-Hudri radýyallahu anh anlatýyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):

"Sakýn yollara oturmayýn!" buyurmuþtu.

"Ya Resulullah dediler, oturmadan edemeyiz, oralarda (oturup) konuþuyoruz. "

"Mutlaka oturacaksanýz, bari yola hakkýný verin!" buyurdu. Bunun üzerine:

"Ey Allah'ýn Resülü, onun hakký nedir?" diye sordular.

"Gözlerinizi kýsmak, gelip geçeni) rahatsýz etmemek, selama mukabele etmek, emr- bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker yapmaktýr!" dedi."

Buhari, Ýstizân 2, Mezâlim 22 ; Müslim, Libas 114, (2121); Ebu Dâvud, Edeb 13, (4815).

Ýbnu Ömer (radýyallahu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç kiþi beraberken, ikisi aralarýnda hususi kanuþmasýnlar, bu, öbürünü üzer."

Buhari, Ýsti'zân 45; Müslim, Selâm 36, (2183); Muvatta, Kelam 13, (2, 988, 989); Ebu Davud, Edeb 29, (4852).

Bu mânada bir rivâyet Ýbnu Mes'ud (radýyallahu anh)'dan gelmiþtir. Hadisi Buhari, Müslim, Ebu Dâvud ve Tirmizi kaydetmiþlerdir.

Hz. Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Ashab'a Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan daha sevgili kimse yoktu. Buna raðmen Aleyhissalâtu vesselam'ý gördükleri zaman ayaða kalkmazlardý, çünkü O'nun bundan hoþlanmadýðýný biliyorlardý."

Tirmizi, Edeb 13, (2755).

Ebu Ümame (radýyallahu anh) anlatýyor: "Birgün Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanýmýza geldi, elinde de bir âsa (deðnek) vardý. Biz ayaða kalktýk.

"Yabancýlarýn birbirlerini büyüklemek için ayaða kalkmalarý gibi ayaða kalkmayýn!'' buyurdu.''

Ebu Dâvu, Edeb 165, (5230).

Ebu Miczel rahimehullah anlatýyor: "Hz. Muâviye radýyallahu anh, Ýbnu'z - Zübeyr ve Ýbnu Amir (radýyallahu anhüm) 'in yanlarýna geldi. Ýbnu Âmir ayaða kalktý, Ýbnu'z- Zübeyr oturdu (kalkmadý göz kırpma

. Hz. Muâviye radýyallahu anh, Ýbnu Amir'e:

"Otur, zira Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn: "Ýnsanlarýn kendisi için ayaða kalkmalarýndan hoþlanan kimse ateþteki yerini hazýrlasýn" buyurduðunu iþittim'' dedi.''

Ebu Dâvud, Edeb 165, (5229); Tirmizi, Edeb 13, (2756).

Ýbnu Ömer (radýyallahu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden kimse, bir baþkasýný yerinden kaldýrýp sonra da oraya oturmasýn. Ancak (halkayý göz kırpma

geniþletin, yer açýn, Allah da size geniþlik versin.''

Birisi yerinden kalkacak olsa, Abdullah Ýbnu Ömer (radýyallahu anhümâ göz kırpma

, oraya oturmazdý."

Buhari, Ýsti'zân 31, Cum'a 20; Müslim, Selam 27, (2177); Tirmizi, Edeb 9, (2750, 2751); Ebu Dâvud, Edeb 18, (4828).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...

Gönderen: 12.11.2006 - 14:06

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Peygamberimiz (SAV) bir þey söylediði zaman insanlar anlayýncaya kadar üç defa tekrar ederdi. Bir topluluða rastladýðý zaman da iþitmedikleri takdirde üç defa selam verirdi.

Ebu Davud, Ýlm 6

Hz. Câbir (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Þu üçü hariç bütün meclisler emniyettedir: Haram kan dökülen meclis, haram ferc bulunan meclis, haksýz mal taksimi yapýlan meclis."

Ebu Davud, Edeb 37, (4869).

Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Nefsim yed-i kudretinde olan zâta yemin ederim ki, imân etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiþ olmazsýnýz! Yaptýðýnýz takdirde birbirinizi seveceðiniz þeyi haber vereyim mi? Aranýzda selamý yaygýnlaþtýrýn!"

Müslim, Ýman 93, (54); Ebu Davud, Edeb 142, (5193); Tirmizi, Ýsti'zan 1, (2589).

Nu'man Ýbnu Beþir (radýyallahu anhüma) anlatýyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine þefkatte mü'minlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsýz olsa, diðer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iþtirak ederler."

Buhari, Edeb 27; Müslim, Birr 66, (2586).

Mikdam Ýbnu Madikerb (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz kardeþini (Allah için) seviyorsa ona sevdiðini söylesin."

Ebu Davud, Edeb 122, (5124); Tirmizi, Zühd 54, (2393).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 13.11.2006 - 08:53

	dilaratuba

934 Mesaj -

ALLAH SENDEN RAZI OLSUN BÝZE BÝLMEDÝÐÝMÝZ ÞEYLERÝ ÖÐRETÝYORSUN.

BU ARADA VE ALEYKÜM SELAM HAVZ Ý KEVSER ABÝ BAZEN UNUTUYORUZ GÜNAH OLABÝLÝR.

Gönderen: 13.11.2006 - 10:23

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

HAK TEALA senden de razý olsun dilaratuba kardeþim ÝnþALLAH bizde öðreniyoruz. Öðrenmenin sonu yok

Gönderen: 13.11.2006 - 11:52

	mucahide16

67 Mesaj -

Aleykümselam...
Havz-ý kevser abý gerçekten çok güzel.A birde onlarý tam olarak uygulayabilsek.biz güllük gülüstanlýktayken bizim halimiz ne olacak demekteyiz asil o lafzý ebedi hayattýmýz için söylememiz gerektiðini þimdi daha iyi anlýyorum.Allah (c.c.)Razý olsun bizleri düþündürmeye,nefis mücadelesi yapmaya,azalarýmýzý hep boþ þeylerle meþgul olmaktan engelliyecek konular yazmaktasýnýz Ýnþallah devamýný beklemekteyim,beklemekteyiz.

Allahýn Selamý,Rahmeti,Bereketi ve Hidayeti tüm müminlerin üzerine olsun!...

Gönderen: 13.11.2006 - 12:38

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. sizden razý olsun mucahide16 kardeþim gül

Böyle ilgili kardeþlerimiz daim olsun ÝnþALLAH.

Zaten gayemiz nefsani yaþantýmýza dikkat çekmek ve elden geldiðince bu tür bir yaþantýyý terk etmek. Zira Ahir zamandayýz ve Nefs vedahi Þeytan bayram ediyor ben dahil çoðu kiþi malesef onlarýn istediði tarzda yaþantýsýný sürdürüyor. Mümkün olduðunca Sünnetlere yapýþmak ve Din-i Ýslama yakýþýr bir Mü-min olma gayretini aþýlamaya çalýþýyoruz...

Gönderen: 13.11.2006 - 13:15

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kime bildiði bir mesele sorulur, o da bunu söylemeyip gizlerse, Allah ona Kýyamet Günü ateþten bir gem vurur.

Tirmizi, Ýlm 3

Rýb'i Ýbnu Hiraþ, Beni Amir'e mensub bir adamdan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir evde bulunduðu sýrada, yanýna girmek için:

"Girebilir miyim?" diye izin istedi. Aleyhissalatu vesselam hizmetçisine:

"Çýk, þu gelene isti'zân adabýný öðret, bu maksadla ona: "Esselamün aleyküm, girebilir miyim?" demesini söyle!" buyurdu. Adam bunu iþitmiþti, (hizmetçiyi beklemeden):

"Esselâmü aleyküm, girebilir miyim?" dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm da adama izin verdi, o da girdi."

Ebu Davud, Edeb 137, (5177, 5178, 5179).

Hz. Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci selam sonuncudan evla deðildir (ikisi de ayný ölçüde ehemmiyetlidir.)"

Tirmizi, Ýsti'zan 15, (2707); Ebu Davud, Edeb 150, (5208).

Abdullah Ýbnu Amr Ýbni'l-As radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resulullah'a: "Ýslam'ýn hangi ameli daha hayýrlý?" diye sorulmuþtu.

"Yemek yedirmen, tanýdýðýn ve tanýmadýðnýn herkese selam vermen" diye cevap verdi."

Ebu Davud, Edeb 142, (5194).

Hz. Enes radýyallahu anh'in anlattýðýna göre, kendisi bir grup çocuða uðrar ve onlara selam verir. Yanýndakilere de þu açýklamayý yapar. "RResûlullah aleyhissalâtu vesselâm böyle yapardý!"

Buhari, Ýsti'zan 14; Müslim, selam 14, (2168); Ebu Davud, Edeb 147, (5202); Tirmizi, Ýsti'zan 8, (2697).

Katâde rahimehullah anlatýyor: "Hz. Enes radýyallahu anh'a sordum: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn Ashabý arasýnda müsafaha var mýydý?" Bana:

"Evet!" diye cevap verdi."

Buhari, Ýsti'zan 27; Tirmizi, Ýsti'zan 31, (2730).

MÜSAFAHA: Tokalaþmak demektir...

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 14.11.2006 - 08:51

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Bera radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ýki müslüman karþýlaþýp musafahada bulununca, ayrýlmalarýndan önce (küçük günahlarý göz kırpma

mutlaka affedilir."
Ebu Davud, edeb 153, (5211, 5212); Tirmizi, Ýsti'zan 31, (2729).

Ata el-Horasani anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Musafaha edin ki, kalblerdeki kin gitsin, hediyeleþin ki birbirinize sevgi doðsun ve aradaki düþmanlýk bitsin."
Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 16, (2, 908).

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn yanýnda iki kiþi hapþýrdý. Efendimiz, bunlardan birine teþmitte bulundu (yani "yerhamukâllah!" dedi), diðerine teþmitte bulunmadý. Niye böyle davrandýðý sorulunca:
"Þu, Allah Teâlâ'ya hamdetti, öbürü Allah Teâlâ'ya hamdetmedi!" cevabýný verdi."
Buhari, Edeb 127; Müslim, Zühd 53, (2991); Ebu Davud, Edeb 102, (5039); Tirmizi, Edeb 4, (2743).
Yine Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah hapþýrmayý sever, esnemeden hoþlanmaz. öyleyse sizden biri hapþýrýr ve Allah'a hamdederse, bunu iþiten her müslüman üzerine, yerhamukallah demesi hak (bir vazife)dir. Ancak esnemeye gelince, iþte bu, þeytandandýr. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkan nisbetinde kendini tutsun ve hah diye ses çýkarmasýn. Zira bu þeytandandýr, þeytan kendisine gülüyor demektir."
Buhari, Edeb 125, 128, Bed'ül-Halk 11; Müslim, Zühd 56, (2994); Ebu Davud, Edeb 97, (5028); Tirmizi, Salat 273, (370), Edeb 7, (2747, 2748).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 15.11.2006 - 11:41

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kýyamet günü üç grup insan þefaat eder: peygamberler, sonra alimler, sonra da þehitler.

Ýbni Mace, Zühd 37"

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah'ýn kitabýný okumak ve ders yaparak onu mutaala maksadýyla Allah'ýn evlerinden birinde veya baþka bir yerde bir araya gelen cemaate, muhakkak ki, Allah gönül huzuru verir. Onlarý rahmet ve lütfuna boðar. Melekler onlarýn etrafýný sarar ve Allah onlarý -Mele-i 'Âlâda- yanýnda bulunanlarýn huzurunda överek anar.

Tirmizi, Ýlm 2

Ebu'd-derda radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Size oruç, namaz ve sadakanýn derecesinden daha üstün olan þeyi haber vermeyeyim mi?"

"Evet (Ey Allah'ýn Resulü, söyleyin!)" dediler.

"Ýnsanlarýn arasýný düzeltmektir. Çünkü insanlarýn arasýndaki bozukluk (dini) kazýr."

Ebu Davud, Edeb 58, (4919); Tirmizi, Kýyamet 57, (2511).

Tirmizi'de þu ziyade gelmiþtir: "Ben saçý kazýr demiyorum, velakin dini kazýr (diyorum)."

Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kiþi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracaðýna dikkat etsin."

Ebu Davud, edeb 19, (4833); Tirmizi, Zühd 45, (2379).

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kadýn avrettir, dýþarý çýktý mý þeytan ona muttali olur."

Tirmizi, Rada 18, (1173).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 16.11.2006 - 18:16

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Mü'min cennete kavuþuncaya kadar, kulaðýna gelen hayýrlý söz ve hikmete doymaz.

Tirmizi, Ýlm 19

Hz. Ali radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bir hastayý akþam vakti ziyaret ederse onunla mutlaka yetmiþbin melek çýkar ve sabaha kadar onun için istiðfarda bulunur. Ona cennette bir bahçe hazýrlanýr. Kim de hastaya sabahleyin giderse, onunla birlikte yetmiþbin melek çýkar, akþam oluncaya kadar ona istiðfarda bulunur. Ona cennette bir bahçe hazýrlanýr."

Ebu Davud, Cenaiz 7, (3098); Tirmizi, Cenaiz 2, (969); Ýbnu Mace, Cenaiz 2, (1442).

Hz. Sevban radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hasta ziyaretinde bulunan kimse, ziyaretten dönünceye kadar cennet meyveleri arasýndadýr."

Müslim, Birr 40, (2568); Tirmizi, Cenaiz 2, (967).

Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim abdest alýr ve abdestini mükemmel kýlar, sevab ümidiyle müslüman kardeþini hasta iken ziyaret ederse, ateþten, yetmiþ yýllýk yürüme mesafesi kadar uzaklaþtýrýlýr."

Ebu Davud, Cenaiz 7, (3097).

Hz. Ebu Hüreyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim Allah rýzasý için bir arkadaþýný ziyaret eder veya bir hastaya geçmiþ olsun ziyaretinde bulunursa, bir münadi ona þöyle nida eder: "Dünya ve ahirette hoþ yaþayýþa eresin. Bu gidiþin de hoþ oldu. Kendine cennette bir yer hazýrladýn."

Tirmizi, Birr 67, (2009).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 17.11.2006 - 16:34

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah sizden üç hususta razý olur ve üç hususta da size gazap eder. Sizin kendisine ibadet edip ona hiçbir ortak koþmamanýza; toptan Kur'an-ý Kerim'e yapýþmanýza ve Allah'ýn baþýnýza geçirdiði kiþilere itaat etmenize razý olur. Dedikodu yapmanýza, malýnýzý gereksiz yerlere harcamanýza ve çok soru sormanýza da gazab eder.

Müslim, Akdiye 3

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 18.11.2006 - 13:30

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim (sihir maksadýyla) bir düðüm vurur sonra da onu üflerse sihir yapmýþ olur. Kim sihir yaparsa þirke düþer. Kim birþey asarsa, o astýðý þeye havale edilir."

Nesâî, Tahrim 19, (7,112).

Safiyye Bintu Ebî Ubeyd, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn zevce-i pâklerinden naklen anlatýyor: "Resülulah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Kim bir arrâfa (kâhine) gelir, birþeyler sorar ve söylediklerine de (inanýp) onu tasdik ederse, kýrk gün namazý kabul edilmez."

Müslim, Selâm 125, (2230).

Hz. Aiþe (radýyallâhu anhâ göz kırpma

anlatýyor: "Hz. Peygamber (aleyhissâlâtu vesselâm)'e (yahudîler tarafýndan) sihir yapýldý. Öyle ki, Resülullah (âleyhissalâtu vesselâm) yapmadýðý bir þeyi yaptým vehmine düþüyordu. Bir gün benim yanýmda iken Allah'a dua etti, sonra tekrar dua etti. Ve dedi ki:

"Ey Aiþe, hissettin mi, sorduðum husustâ Allah bânâ fetvâ verdi?"

"Hangi hususta Ey Allah'ýn Resülü?" dedim.

"Ýki kiþi bana gelip, biri baþucumda, diðeri de ayak tarafýmda oturdu. Biri diðerine:

"Bu zâtýn rahâtsýzlýðý nedir?" dedi. Öbürü:

"Büyüdür!" dedi. Önceki tekrar sordu:

"Kim büyüledi?" Diðeri:

"Lebîd Ýbnu'l-Asâm adýndaki Benî Züreykli bir yahudî" diye cevap verdi. Öbürü:

"Büyüyü neye yaptý?" dedi. Arkadâþý:

"Bir târâkla saç döküntüsüne ve bir de erkek hurmâ tomurcuðunun içine!" cevabýný verdi. Diðeri:

"Pekalâ, þimdi nerede?" diye sordu. Arkâdaþý:

"Zervân kuyusunda!" cevâbýný verdi."

Bunun üzerine Resülullah (âleyhissalâtu vesselâm) Ashâbýndan bir grupla birlikte (radýyallâhu anhüm) kuyuya gitti, ona baktý, kuyunun üzerinde bir hurma vardý. Sonra benim yanýma dönüp:

"Ey Aiþe! AIIah'a yemin olsun, kuyunun suyu sanki kýna ýslatýlmýþ gibi (bulanýk) ve (o kuyu iIe sulanan) hurmâ aðaçlarýnýn baþlarý da sanki þeytanlarýn baþIarý gibiydi!" dedi. Ben:

"Ey Allah'ýn Resülü! Onu (kuyudan) çýkardýn mý?" diye sordum.

"Hayýr" dedi ve ilave etti:

"Bana gelince, Allah bana âfiyet Iütfetti ve þifa verdi. Ben ondan halka bir þer gelmesine sebep olmaktan korktum!"

Resülullah onun gömülmesini emretti ve yere gömüldü"

Buhârî, Týbb 47, 49, 50, Cizye 14, Edeb 56; Müslim, Selâm 43, (2189).

Hocalara giderek fal baktýranlar sevmesi için ayrýlmasý için muskalar yaptýranlar falcýlara giderek ev almak için mevki almak için soranlar bu cihedle ALLAH c.c. dan ümidi kesenler iyi okuyunuz ÝnþALLAH çevremizde böyle kimseler varsa teblið edelim kardeþlerim

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 19.11.2006 - 18:50

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sýkýlýk huyundan kaçýnýn. Zira sizden önce gelip geçenler bu huy yüzünden helâk oldular. Þöyle ki: Bu huy onlara cimrilik emretti, onlar hemen cimrileþiverdiler, sýla-ý rahmi kesmelerini emretti, hemen sýla-ý rahmi kestiler, doðru yoldan çýkmayý (fücur) emretti, hemen doðru yoldan çýktýlar.

Ebu Davud, Zekat 46

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kim abdeste baþlarken Allah'ýn adýný anmaz ise onun abdesti yoktur.

Ebu Davud, 110

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 20.11.2006 - 09:30

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Aiþe (radýyallahu anhâ göz kırpma

anlatýyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Rahim Arþ'a asýlýdýr, der ki: "Kim beni sýla ederse Allah da ona sýla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun."

Buhari, Edeb 13; Müslim" Birr 17, (2555).

Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, rýzkýnýn Allah tarafýndan geniþletilmesini, ecelinin uzatýlmasýný isterse sýla-i rahim yapsýn.''

Tirmizi'deki rivayet þöyle: "Nesebinizden sýla-i rahm yapacaklarýnýzý öðrenin. Zira sýla-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, ömürde uzamadýr."

Buhari, Edeb 12; Tirmizi, Birr 49, (1980).

Meymune radýyallahu anha anlatýyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselâm'dan izin almadan bir cariye azad ettim. Resulullah'ýn benimle kalma günü gelip, beraber olduðumuz zaman:

"Ey Allah'ýn Resülü, câriyemi azad ettim, farkettlnlz mi?'' dedim.

" agla

Sahi mi söylüyorsun), bunu yaptýn mý?'' dedi. Ben, "Evet!'' deyince:

"Keþke onu dayýlarýna verseydin, senin için daha hayýrlý olacaktý!" buyurdular."

Buhari, Hibe 15; Müslim, Zekât 44, (999); Ebu Dâvud, Zekât 45 (1690).

Selmân Ýbnu Âmir (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Fakirlere yapýlan tasadduk bir sadakadýr, ama zî-rahm'a (yani akrabaya) yapýlan ikidir: Biri sýla-i rahim, diðeri sadaka."

Nesai, Zekât 82, (5, 92); Tirmizi, Zekât 26, (658); Ýbnu Mâce, Zekât 28, (1844).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 21.11.2006 - 08:37

	yassokiz

206 Mesaj -

Havz-i Kevser gül

can

Verdigin Hadisi Serifler gercekten de Ruhlarimiza esinti veriyor,yolumuzu aydinlatiyor.
Bu kadar güzel ve hayirli islerin devamini dilerim kardesim.
Hak Peygamberimizin sözleri bizlere yeniden hayat bagislasin,bizi onun yoluna baglasin,Allah(c.c.) yolunda.

Selat ve Selam NebilerNebisinin(s.a.v.)üzerine olsun... gül

Selam*Sevgi*ve Dua*ile...
Can Kardeslerim gül

Gönderen: 21.11.2006 - 09:14

	Havz-i Kevser

RE:

1543 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý yassokiz

Allah Razı Olsun

Havz-i Kevser gül

Selam*Sevgi*ve Dua*ile...
Can Kardeslerim gül

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. Razý olsun yassokýz kardeþim. Hayatýmýza yön vermek için ALLAH resulünden daha iyi bir öðretmen olabilir mi? O güzel dualarýna da candan Amin diyorum kardeþim gül

Gönderen: 21.11.2006 - 09:37

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sýdk insaný birr'e (Allah'ý razý edecek iyiliðe) götürür, birr de cennete götürür. Kiþi, doðru söyler ve doðruyu arar da sonunda Allah'ýn indinde sýddik (doðru sözlü göz kırpma

diye kaydedilir. Yalan da kiþiyi haddi aþmaya götürür. Haddi aþmak da ateþe götürür. Kiþi yalan söyler ve yalaný araþtýrýr da sorunda Allah'ýn indinde yalancý diye kaydedilir."

Buhari, Edeb 69; Müslim, Birr 102, 103, (2606, 2607); Muvatta, Kelam 16, (2, 989); Ebu Davud, Edeb 88, (4989); Tirmizi, Birr 46, (1972).

3223 - Ebi'l-Cevzai rahimehullah anlatýyor: "Hasan Ýbnu Ali (radýyallahu anhüma)'ye: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan ne ezberledin?" diye sordum. Þu cevabý verdi:

"Aleyhissalatu vesselam'dan "Sana þüphe veren þeyi terket, emin olduðun þeye ulaþýncaya kadar git. Zira sýdk (doðruluk) kalbin itminanýdýr, yalan þüphedir."

Tirmizi, Kýyamet 61, (2520); Nesai, Eþribe 50, (8, 327, 328).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 22.11.2006 - 22:16

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ey bizim yüce Rabbimiz!
Bizi, yalnýz sana boyun eðen müslüman kýl. Soyumuzdan da sana teslimiyet gösteren bir müslüman ümmet yetiþtir.
Ve bize ibadetimizin yollarýný göster. Tevbelerimizi kabul buyur.
Muhakkak ki tevbeleri en güzel þekilde kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.

Hz.Ýsmail (AS) ve Hz. Ýbrahim'in (AS) Duasý - Bakara Suresi 128.Ayet

AMÝN

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisini ailesinin yanýna dönmekten alýkoyan sadece beklediði namaz olursa, beklediði sürece namazda sayýlýr.

Buhari, 647

Bu Hadisleri evde köpek besleyen ve evinde suret resimleri olan kardeþlerimiz varsa birazcýk üzülecekler. ZÝra Hz.Resulullahýn uygulamalarýný görücez...

Ebü Talha el-Ensârî (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Melekler, içerisinde köpek ve timsaller bulunan eve girmezler.

Buhâri, Libâs 92, 88, Bedü'l-Halk 6, 14, Megâzî 11; Müslim, Libâs 102, (2606); Ebü Dâvud, Libâs 48, (4155); Tirmizî, Edeb 44, (2805); Nesâî, Zînet 112, (8, 212, 213); Ýbnu Mace, Libâs 44, (3649).

Sefine (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Hz. Ali (radýyallâhu anh), Resülullah (aleyhissalatu vesselam)'ý hazýrladýðý bir yemeðe dâvet etti. Efendimiz gelip, içeri girmek üzere elini kapýnýn kiriþleri üzerine koyunca, evin bir köþesine gerilmiþ bir kýrâm görmüþtü ki hemen geri döndü. (Resülullah'a geri dönüþünün) sebebi sorulunca: "Bir peygambere tezyin edilip süslenmiþ bir eve girmek uygun olmaz" cevabýný verdi."

Ebü Dâvud, Et'ime 8, (3755); Ýbnu Mâce, Et'ime 56, (3360).

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Bana Cibrîl (aleyhisselâm) geldi ve: "Dün sana gelmiþtim (ama yanýna girmedim)." Girmeyiþimin sebebi de üzerinde timsaller bulunan perde bezi idi. Orada bir de köpek vardý, kapýnýn üzerinde de insan resimleri bulunuyordu. Timsallerin baþlarýnýn koparýlmasýný emret ki aðaç þekline dönsün. Örtüden ayak altýna atýlacak iki minder yapýlmasýný, köpeðin de dýþarý çýkarýlmasýný söyle!" Bu söylenenler yapýldý."

Müslim, Libâs 102 (2112); Ebü Dâvud, Libâs 48, (4158); Tirmizî, Edeb 44, (2807); Nesâî, Zînet 113, (8, 216). Bu rivayet Ebü Dâvud ve Tirmizî'nin metnine mutabýktýr.

Hz Ali (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular k‹: "Ýçerisinde resim, cünüb ve köpek bulunan eve (rahmet) melekleri girmez."

Ebü Dâvud, Tahâret 90, (227); Libâs 48, (4152); Nesâî, Tahâret 168, (1,141), Sayd 11, (7,185).

Ýbnu Abbas (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) (Mekke'nin Fethi günü göz kırpma

, Beytullah'ta tasvirler görünce, içeri girmedi. Önce onlarýn imhasýný emretti ve imha edildiler. Ýçeride Hz. Ýbrâhim ve Hz. Ýsmâil (aleyhimesselâm)'in ellerinde kumar oklarý bulunur vaziyetteki suretlerini görmüþtü. Þöyle buyurdu: "Allah canlarýný alsýn. Vallahi onlar asla oklarla kýsmet aramadýlar."

Buhârî, Enbiya 8, Hacc 54, Megazî 48.

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 23.11.2006 - 22:03

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Resülü: Cennet bahçesine uðradýðýnýzda kendinizi besleyiniz, buyurdu. Sahabiler: Ya Resulallah, Cennet bahçeleri nerededir? diye sordular. Peygamberimiz: Allahýn anýldýðý, zikir mescidleridir, buyurdu.(Tirmizi). Ýbn-i Abbasýn rivayetinde:Ýlim meclisleridir, buyurdu.(Taberani). Ebu Hureyrenin rivayetinde: Mescidlerdir, buyurdu. Sahabiler: Beslenmek nedir? diye sordular. Resulüllah: Subhanallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber (demek)dir buyurdu.(Tirmizi).
[Hadis-i Þerif (Taberani).]

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Caným elinde olan zata yemin olsun ki, saflarýn arasýndaki boþluklarda þeytaný siyah bir koyun gibi dolaþýrken görüyorum.

Ebu Davud, 667

Hz. Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), (ölen) çocuðu için aðlamakta olan bir kadýna rastlamýþtý:

"Allah'tan kork ve sabret!" buyurdu: Kadýn (ýzdýrabýndan kendisine hitab edenin kim olduðuna bile bakmadan):

"Benim baþýma gelenden sana ne?'' dedi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) uzaklaþýnca, kadýna:

"Bu Resulullah idi!'' dendi. Bunun üzerine, kadýn çocuðun ölümü kadar da söylediði sözden dolayý (utanýp) üzüldü. (Özür dilemek için) doðru aleyhissalâtu vesselâmýn kapýsýna koþtu: Ama kapýda bekleyen kapýcýlar görmedi, doðrudan huzuruna çýktý ve:

"Ey Allah'ýn Resulü, (o yakýþýksýz sözü göz kırpma

sizi tanýmadan sarfettim (baðýþlayýn!)" dedi. Aleyhissalâtu vesselam:

"Makbul sabýr, musibetle karþýlaþtýðýn ilk andakidir" buyurdu."

Buhari; Cenâiz 43; 7, 32, Ahkâm 11; Müslim, Cenâiz 14, (626); Ebu Dâvud, Cenâiz 27, (3124); Tirmizi, Cenâiz 13, (987); Nesâi; Cenâiz 22, (4, 22).

Ebu Sinân anlatýyor: "Oðlum Sinan'ý defnettiðimde kabrin kenarýnda Ebu Talha el-Havlani oturuyordu. Defin iþinden çýkýnca bana:

"Sana müjde vermeyeyim mi?'' dedi. Ben:

"Tabii, söyle!'' dedim.

"Ebu Musa el-Eþ'ari (radýyallahu anh) bana anlattý'' diye söze baþlayýp Resulullah'ýn þu sözlerini nakletti:

"Bir kulun çocuðu ölürse, Allah meleklere þöyle söyler:

"Kulumun çocuðunu kabzettiniz mi?"

"Evet" derler.

"Yani kalbinin meyvesini elinden mi aldýnýz?'' Melekler yine:

"Evet" derler. Allah tekrar sorar:

"Kulum (bu esnâda) ne dedi?''

"Sana hamdetti ve istircâda bulundu'' derler. Bunun üzerine Allah Teâla hazretleri þöyle emreder:

"Öyleyse, kulum için cennette bir köþk inþa edin ve bunu Beytu'l-hamd (hamd evi) diye isimlendirin.''

Tirmizi; Cenâiz, 36; (1021).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 24.11.2006 - 19:18 tarihinde.

Gönderen: 24.11.2006 - 19:17

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaz kýldýðýnda hakikatte Rabbiyle konuþmaktadýr. Öyleyse nasýl konuþtuðuna dikkat etsin.

Hakim, Mustedrek 1/336

Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri þöyle demiþtir: "Ben kimin iki sevdiðini almýþsam ve o da sevabýný umarak sabretmiþse, ona cennet dýþýnda bir mükafaat vermeye razý olmam.''

Tirmizi, Zühd 58, (2403).

Derim ki: "Bu hadisi Buhari de tahric etti. Ondaki ibare þöyle: "Hz. Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn þöyle söylediðini iþittim: "Allah Teâla hazretleri buyurdu ki: "Ben kulumu iki sevdiðiyle imtihan edersem o da sabýr gösterir (ve sevap umarsa) onlara bedel cenneti veririm.'' (Buradaki "iki sevdiði'' ile gözlerini kastediyor.'' Doðruyu Allah bilir." )
Buhari, Marzâ 7.

Abdullah Ýbnu Amr Ýbni'I-Âs (radýyallahu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Mü'min kul, arz ahalisi içindeki has sevdiði (evladý göz kırpma

elinden alýndýðý zaman sabreder ve mükâfaat umarsa Allah o kulu için cennetten aþaðý bir mükâfaata razý olmaz."

Nesai, Cenaiz 23, (4, 23).

Atâ Ýbnu Yesâr rahimehullah anlatýyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kul hastalandýðý zaman Allah Teala hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakýn, kulum yardýmcýlarýna ne diyor bir dinleyin!" der. Eðer o kul, melekler geldiði zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her þeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler. Allah Teala hazretleri, bunun üzerine þöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem, onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakký olmuþtur. Þayet þifa verirsem, onun etini daha hayýrlý bir etle, kanýný daha hayýrlý bir kanla deðiþtirmem ve günahlarýný da affetmem üzerimdeki hakký olmuþtur."

Muvatta, Ayn 5, (2, 940).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 26.11.2006 - 14:57 tarihinde.

Gönderen: 25.11.2006 - 21:41

	dilaratuba

RE:

934 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaz kýldýðýnda hakikatte Rabbiyle konuþmaktadýr. Öyleyse nasýl konuþtuðuna dikkat etsin.

Hakim, Mustedrek 1/336

Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri þöyle demiþtir: "Ben kimin iki sevdiðini almýþsam ve o da sevabýný umarak sabretmiþse, ona cennet dýþýnda bir mükafaat vermeye razý olmam.''

Tirmizi, Zühd 58, (2403).

Derim ki: "Bu hadisi Buhari de tahric etti. Ondaki ibare þöyle: "Hz. Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ýn þöyle söylediðini iþittim: "Allah Teâla hazretleri buyurdu ki: "Ben kulumu iki sevdiðiyle imtihan edersem o da sabýr gösterir (ve sevap umarsa) onlara bedel cenneti veririm.'' (Buradaki "iki sevdiði'' ile gözlerini kastediyor.'' Doðruyu Allah bilir." )
Buhari, Marzâ 7.

Abdullah Ýbnu Amr Ýbni'I-Âs (radýyallahu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Mü'min kul, arz ahalisi içindeki has sevdiði (evladý göz kırpma

elinden alýndýðý zaman sabreder ve mükâfaat umarsa Allah o kulu için cennetten aþaðý bir mükâfaata razý olmaz."

Nesai, Cenaiz 23, (4, 23).

Atâ Ýbnu Yesâr rahimehullah anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kul hastalandýðý zaman Allah Teâlâ hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakýn, kulum yardýmcýlarýna ne diyor bir dinleyin!" der. Eðer O kul, melekler geldiði zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her þeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler. Allah Teâla hazretleri, bunun üzerine þöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem; onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakký olmuþtur. Þâyet þifâ verirsem, onun etini daha hayýrlý bir etle, kanýný daha hayýrlý bir kanla deðiþtirmem ve günahlarýný da affetmem üzerimde hakký otmuþtur.''

uvatta, Ayn 5, (2, 940).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

ÇOK FAYDALI BÝR KONU ÝLK DEFA OKUYORUM AMA EN SON PARAGRAFI ANLAMADIM KULUMUN RUHU ÝLE ÝLGÝLÝ PARAGRAF AÇIKLARSANIZ SEVÝNÝRÝM.

Gönderen: 26.11.2006 - 09:36

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dilaratuba kardeþim sizi tebrik etmek isterim bu Hadis þimdilik sizin dikkatinizi çekti. Ben manasý üzerinde baya kafa yordum biraz anladým lakin daha geniþ anlamak için sordum ÝnþALLAH 2-3 güne kadar size de cevabýný yazýcam.

ALLAH c.c. Razý olsun gül

Gönderen: 26.11.2006 - 15:05

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hz. Enes (radýyallahu anh) anlatýyor: "Ebu Talha'nýn bir oðlu hastalandý. Sonunda Ebu Talha evde yokken vefat etti. Çocuðun öldüðünü bilmiyordu. Hanýmý, çocuðun öldüðünü görünce, (çocuðun defni için gerekli) hazýrlýðý yaptý, onu evin bir kenarýna koydu. Ebu Talha (akþam olup)eve gelince: "Çocuk nasýl oldu?" diye sordu. Hanýmý, "Sükûnete erdi, istirahate kavuþmuþ olmasýný umarým" (diye yuvarlak bir) cevapta bulundu. Ebu Talha hanýmýnýn doðru söylediðini zannetti.

Sonra hanýmý, akþam yemeðini getirdi. Yataðýný hazýrladý. (Sonra kocasý için süslendi. Ebu Talha temasta bulundu.) Sabah olunca Ebu Talha gusletti. Evden çýkacaðý zaman hanýmý çocuðun ölümünü haber verdi. Ebu Talha, Resulullah aleyhissalatu vesselam'la sabah namazý kýldý. Sonra kadýnýn yaptýðýný bir bir anlattý. Resulullah aleyhissalatu vesselam:

"Allah gecenizi hakkýnýzda mübarek kýlmýþ olsun" buyurdular. Sonra onlara (Allah Teâla Hazretleri) dokuz evlat verdi, hepsi de Kur'an'ý okudular."

Buhari, Cenaiz 42, Akika 1.

Ebu Musa (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ýþittiði þeyin verdiði ezaya aziz ve celil olan Allah'tan daha sabýrlý kimse yoktur. Çünkü O'na þirk koþulur, evladlar nisbet edilir. O, yine de onlara afiyet ve rýzýk vermeye devam eder."

Buhari, Edeb 71, Tevhid 3; Müslim, Sýfatu'l-Münafýkin 49, (2803).

Abdurrahman Ýbnu'l-Kasým anlatýyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Benim (yokluðumdan hasýl olan) musibet, müslümanlarý musibetlerinde teselli etmelidir."

Muvatta, Cenaiz 41, (1, 236).

Bir baþka rivayette þöyle denmiþtir: "Kim bir musibete uðrarsa, benim yokluðum sebebiyle maruz kaldýðý musibetini hatýrlasýn. Çünkü bu, en büyük musibettir."

Yahya Ýbnu Vessab, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ýn Ashabýndan bir yaþlýdan naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ýnsanlara karýþýp onlarýn ezalarýna katlanan müslüman, onlara karýþmayýp, ezalarýna katlanmayandan hayýrlýdýr."

Tirmizi, Kýyamet 56, (2509); Ýbnu Mace, Fiten 23, (4032).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 26.11.2006 - 16:20

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Namazda uykusu kendisine galebe çalan varsýn uyusun. Hatta uykusunu iyice alsýn. Çünkü kiþi uykulu olarak namaz kýldýðýnda istiðfar mý ediyor, kendisine beddua mý ediyor bilemez.

Müslim, 786

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaza durduðu zaman þeytan ona gelir ve onu þaþýrtýp yanlýþlýða düþürmeye çabalar, hatta kiþi ne kadar kýldýðýný bile unutuverir. Sizden birisi bu hale düþerse oturur halde iki secde yapsýn.

Buhari, 1175

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 27.11.2006 - 11:26

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sakýn sizin biriniz silâhýný (teþhîr edip de) din kardeþine iþâret etmesin! Çünkü iþâret eden kimse bilmez ki, belki þeytan eline hýz verir de (din kardeþini vurur); bu sûretle Cehennem`den bir çukura yuvarlanýr.

Buhari, 2116

Cerir (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir kimse yumuþak davranmaktan mahrum ise hayrýn tamamýndan mahrumdur."

Müslim, Birr 75, (2592).

Ebü Müsa (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) herhangi bir iþi için bir adam gönderse þu tembihte bulunurdu: "Sevindirin, nefret ettirmeyin, kolaylaþtýrýn, zorlaþtýrmayýn."

Ebü Dâvud, Edep 20, (4835); Müslim, Cihâd 6, (1737).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 28.11.2006 - 17:09

	.:Yakup023:.

555 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Namazda uykusu kendisine galebe çalan varsýn uyusun. Hatta uykusunu iyice alsýn. Çünkü kiþi uykulu olarak namaz kýldýðýnda istiðfar mý ediyor, kendisine beddua mý ediyor bilemez.

Müslim, 786

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Sizden birisi namaza durduðu zaman þeytan ona gelir ve onu þaþýrtýp yanlýþlýða düþürmeye çabalar, hatta kiþi ne kadar kýldýðýný bile unutuverir. Sizden birisi bu hale düþerse oturur halde iki secde yapsýn.

Buhari, 1175

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Cenab-ý Hak Razý eyledigi kullarýn arasýnda olasýn abi
RABBÝM yar ve yardýmcýn olsun dualarým her daim seninle

Es selamü aleyküm ve Rahmetullahi..

Gönderen: 28.11.2006 - 17:54

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. þükür kavuþtuk güzel kardeþlerim. gül

ÝnþALLAH ALLAH c.c. nasip ettiði sürece kaldýðýmýz yerden devam edicez. Bizim açýldýðýndan biraz geç haberimiz oldu bu sebeple geç geldik lakin bazý kardeþlerimiz gene ayný konularý açarak huylarýndan vaz geçmediklerini gösterdiler ya neyse diyelim ÝnþALLAH...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bir kimsenin "Ýnsanlar helak oldu!" dediðini duyarsanýz, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandýr.

Müslim, Birr 139

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kul öldüðü hal üzere diriltilir.

Müslim, Cennet 83

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kardeþinin derdine sevinip gülme, sonra Allah ona merhamet eder de, seni onun sahip olduðu dertle müptela kýlar.

Tirmizi, Kýyame

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Ýnsanlar sizlere ilimden sormaya devam ederken þunu demeye kadar gelirler: "Anladýk, Allah herþeyin yaratýcýsýdýr, pekiyi Allah'ýn yaratýcýsý kimdir?" Bunu söyledikleri zaman siz: "Allah birdir, Allah sameddir (ne bir yaratýcýya ne de bir baþka þeye muhtaç deðildir), doðurmadý, doðurulmadý da. O'nun bir dengi de yoktur" deyin, sonra solunuza üç kere tükürüp istiâze ile þeytandan Allah'a sýðýnýn.

Ebu Davud, Sünnet 19

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 04.12.2006 - 18:47

	Havz-i Kevser

Dilaratuba Kardeşime

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Atâ Ýbnu Yesâr rahimehullah anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kul hastalandýðý zaman Allah Teâlâ hazretler ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakýn, kulum yardýmcýlarýna ne diyor bir dinleyin!" der.
Eðer o kul, melekler geldiði zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her þeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler Allah Teâla hazretleri, bunun üzerine þöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem, onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakký olmuþtur. Þâyet þifâ verirsem, onun etini daha hayýrlý bir etle, kanýný daha hayýrlý bir kanla deðiþtirmem ve günahlarýný da affetmem üzerimde hakký olmuþtur." (Muvatta, ayrý 5, (2; 940).)

Bu hadis, mü'min kul hastalandýðý zaman sabredip Allah'a þikâyetçi olmaz ve hamdederse kazanacaðý sevabýn büyüklüðünü haber vermektedir. Hadisin üslûbu, bu mükâfatý âdeta kesin bir vaad olarak ifade etmektedir.

Bu Hadis, hastalýðýndan þikayet etmeyen, þükür ve hamdine devam eden bir hasataya verilecek büyük ve özel mükafattan ahber veriyor.

Böyle birisi eðer bu hastalýktan ölürse ruhunun arýnacaðý ve doðrudan cennete gireceði, eðer ölmezse bedeninin hastalýklardan temizleneceði bildiriliyor.

Güzel kardeþim sorduðunuz Hadisin Manasýnýn ne olduðunu Hocamýzdan aldýk size aktarýyorum ÝnþALLAH...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Yüce Allah, yaptýðýnýz iþi saðlam ve iyi yapmanýzdan hoþnut olur.

Beyhakî, Þuabul-Ýmân, 4/334.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 05.12.2006 - 15:58 tarihinde.

Gönderen: 05.12.2006 - 15:57

	dilaratuba

934 Mesaj -

Teþekkür ederim Havz i Kevser kardeþ sorumu ciddiye alýp cevapladýðýnýz içim ALLAH razý olsun.

Gönderen: 06.12.2006 - 12:45

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Estaðfirullah Dilaratuba kardeþim biz kimiz ki ciddiye almýycaz. ALLAH c.c. izniyle kardeþlerimizin her söylediði bizim dikkat nazarýmýzdadýr. Biliyorsak hemen söyleriz bilmiyorsak bilene sorarýz gene cevaplamaya çalýþýrýz. gül

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Zulümden sakýnýnýz, çünkü zulüm kýyâmet günü zalimleri karanlýklara sokacaktýr

Müslim, Birr 56

Abdullah Ýbnu Amr Ýbni'l-Âs (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karþý merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalýk baðý göz kırpma

Rahmân'dan bir baðdýr. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet baðý göz kırpma

kurar, kim de koparýrsa, Allah da ondan (rahmet baðýný göz kırpma

koparýr."

Tirmizi, Birr 16, (1925); Ebü Dâvud, Edeb 66, (4941).

Hz. Cerir (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz.

Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, (2319); Tirmizi, Birr 16, (1923).

Ebü Dâvud ve Tirmizi'de Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh)'den gelen bir diðer rivâyette Resülullah (aleyhissalatü vesselâm) þöyle buyurmuþtur: "Merhamet; ancak þaki'nin (ebedi hüsrâna uðrayanýn) kalbinden çýkarýlabilir."

Tirmizi, Birr 16, (1924); Ebü Dâvud, Edeb 66, (4942).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 06.12.2006 - 16:10

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Mümin, geçimi güzel olan kiþidir. Geçimsiz kiþide hayýr yoktur.

Ahmed b. Hanbel,11/400

Ebu Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aIeyhissalâtü vesselâm) (bir gün), Hasan Ýbnu Ali (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

'yý öpmüþ idi. Bu sýrada yanýnda bulunan Akra' Ýbnu Hâbis, (sanki bunu tuhaf karþýladý ve) "Benim on tane çocuðum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim" dedi. Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) ona bakýp:

"Merhamet etmeyene merhamet edilmez" buyurdu."

Buhâri, Edeb 18, Müslim, Fedâil 65, (2318); Tirmizi, Birr 12, (1912); Ebü Dâvud, Edeb 156, (5218).

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Allah celle þânühü mahlukâtýn olmasýna hükmettiði zaman -Müslim'in rivâyetinde: "Allah mahlükâtý yarattýðý zaman"- yanýnda bulunan, Arþ'ýn gerisindeki bir kitaba þunu yazdý: "Muhakkak ki rahmetim gazabýma galebe çalmýþtýr."

Buhâri, Tevhid 15, 22, 28, 55, Bedi'ül'-Halk 1; Müslim, Tevbe 14, (2751); Tirmizi, Daavat 109, (3537).)

Buhâri nin bir diðer rivâyetinde: "Rahmetim gazabýma galebe çaldý" denmiþtir.

Buhâri ve Müslim'in bir rivâyetlerinde: " agla

Rahmetim) gazabýmý geçti" denmiþtir.

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir adam yolda, yürürken susadý ve susuzluðu arttý. Derken bir kuyuya rastladý. Ýçine inip susuzluðunu giderdi. Çýkýnca susuzluktan soluyup topraðý yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: "Bu köpek de benim gibi susamýþ" deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup aðzýyla tutarak dýþarý çýktý ve köpeði suladý. Allah onun bu davranýþýndan memnun kaldý ve günahlarýný affetti."

Resülullah'ýn yanýndakilerden bazýlarý:

"Ey Allah'ýn Resülü! Yani bize hayvanlar (a yaptýðýmýz iyilikler) için de ücret mi var?" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Evet! Her "yaþ ciðer" (sahibi) için bir ücret vardýr" buyurdu."

Buhâri, Þirb 9, Vudü 33, Mezâlim 23, Edeb 27; Müslim, Selâm 153, (2244); Muvatta, Sýfatu'n Nebi 23, (2, 929-930); Ebü Dâvud, Cihâd 47, (2550).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 07.12.2006 - 19:19 tarihinde.

Gönderen: 07.12.2006 - 19:15

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kim, sözleþme yaptýðý kimseye zulmeder, hakkýný kýsar veya gücünün üzerinde bir þey emreder yahut rýzasý dýþýnda bir þeyini alýrsa kýyâmet günü onun aleyhine bizzat ben delil (ve davacý göz kırpma

olacaðým.

Ebu Davud, Harac 33

Hz. Ebü Hüreyre (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Peygamberlerden birini bir karýnca ýsýrdý. O da (öfkelenerek) karýncanýn yuvasýnýn yakýlmasýný emretti ve yâkýldý. Allah Teâla Hazretleri ona þöyle vahyetti: "Seni bir karýnca ýsýrmýþken, sen tesbih eden bir ümmeti yaktýn."

Buhâri, Cihâd 152, Bed'ü'l-Halk 14; Müslim, Selâm 148, (2241); Ebü Dâvud, Edeb 176, (5265); Nesâi, Sayd 38, (7, 210, 211).

Ýbnu Ömer (radýyallâhu anhümâ göz kırpma

anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir kadýn, eve hapsettiði bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiþ, yeryüzünün haþerâtýndan yemeye de salmamýþtý."

Buhâri, Bed'ü'l-Halk 17, Þirb 9, Enbiya 50; Müslim, Birr 151, (2242).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 08.12.2006 - 14:27

	hatip

RE: HAVZ-I KEVSER KARDEŞİM...ALLAH SENDEN RAZI OLSUN

249 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý utaniyorum

büyüklük ve fazilet; kendi nefsini arkaya
atmak ve inanan kardeþlerini kendinden önce düþünmektir...
evliyaullah bunun bir çok örnegini bize yaþayarak göstermiþlerdir..
ve bir ömür boyu hizmet aþký içinde aç susuz yaþamýþlardýr..
tanýdýðým bir büyüðüm belediye otobüsünde vaaz vermeye giderken vefat etmiþti...
bizler onlarýn duasýný ve hoþnutluðunu kazanmamýz yanýnda islami gayret ve azmini de kazanmaya çalýþmalýyýz..
RABBÝM þefaatlerini nasip etsin...mekanlarý cennet komþularý RASÜLÜLLAH s.a.v. olsun...
havz-ý kevser kardeþim ehli sünnet inancýmýzýn ravdadaki kevserisin inþ...
daim dualarýmdasýn..renk katýyor manevi iklimlerde bizlerin ruhlarýný þad ediyorsunuz..ALLAH SÝZDEN RAZI OLSUN..
GÖNÜL ERLERÝNE BÝZDEN SELAM OLSUN...

Gönderen: 08.12.2006 - 16:22

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hatip kardeþim ALLAH c.c. Razý olsun bu aciz ve biçare insan için dualarýnýzý eksik etmeyin... gül

Gönderen: 08.12.2006 - 16:27

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Çevresindeki insanlarýn þerrinden emin olmadýðý kiþi, cennete giremez.

Müslim, Ýman 19

Ýbnu Ömer radýyallahu anhüma anlatýyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselâm ile birlikte idim. Ensardan bir zat gelerek Aleyhissalâtu vesselâm'a selam verdi. Sonra da: "Ey Allah'ýn Resülü! Mü'minlerin hangisi en faziletlidir?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Huyca en iyisidir!" buyurdular. Adam: "Mü'minlerin hangisi en akýllýdýr?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Ölümü en çok hatýrlayandýr ve ölümden sonra en iyi hazýrlýðý yapandýr. Ýþte bunlar en akýllý kimselerdir" buyurdular."

Hz. Câbir radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: " agla

Mü'min) ölü, kabre girdimi, güneþ batýþýndaki haliyle ona temsil edilir. Bunun üzerine ölü oturup ellerini gözlerine sürer ve: "Beni býrakýnýz namaz kýlayým" der."

Hz. Enes (radýyalahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) þöyle buyurdular:

"Sizden hiç kimse, maruz kaldýðý bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. Mutlaka bunu yapmak mecburiyetini hissederse, bari þöyle söylesin: "Rabbim, hakkýmda hayat hayýrlý ise yaþat, ölüm hayýrlý ise Canýmý al!"

Buharî, Merdâ 19, Da'avat 30; Müslim, Zikr 10, (2680); Tirmizî, Cenâiz 3, (971); Ebu Davud, Cenâiz 13, (3108, 3109); Nesâî, Cenâiz 1, (4, 3).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Gönderen: 09.12.2006 - 21:28

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kýyamet günü insanoðlu, ömrünü nerede harcadýðýndan, yaptýðý iþleri ne niyetle yaptýðýndan, nasýl kazanýp nereye harcadýðýndan, vücudunu ve sýhhatini nerede ve nasýl deðerlendirdiðinden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrýlmaz.

Tirmizi, Kýyame 1

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
"Þüphesiz siz, sizden öncekilerin yoluna karýþ karýþ, arþýn arþýn tabi olacaksýnýz. Hatta onlar, bir keler deliðine bile girseler, onlarýn arkasýndan gideceksiniz." Bunun üzerine sahabe "Ey Allah'ýn Rasûlü! Onlar Yahudi ve Hýristiyanlar mýdýr" diye sordular. Rasûlullah (s.a.v) "ya kim olacak! evet onlardýr" buyurdular...

Buhari, Enbiya 50

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun... gül

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 11.12.2006 - 15:02 tarihinde.

Gönderen: 11.12.2006 - 15:00

	Havz-i Kevser

1543 Mesaj -

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Ýnsan, elinin emeðinden daha hayýrlý bir lokma yememiþtir. Allah’ýn elçisi Dâvût (a.s) da, kendi elinin emeðini yerdi.

Buhari, Büyu 15

Ebu Sa'îdi'l-Hudrî radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Lailahe illallah demeyi telkin

edin."

Müslim, Cenâiz 1, 2, (916, 917); Tirmizî, Cenâiz 7, (976); Ebu Dâvud, Cenâiz 20, (3117); Nesâî, Cenâiz 4, (4, 5).

Ma'kýl Ýbnu Yesâr radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Yâ-sin süresini okuyun."

Ebu Dâvud, Cenâiz 24, (3121); Ýbnu Mâce, Cenâiz 4, (1448).

Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm: "Ýnsan öldüðü zaman gözleri nasýl belerip kalýyor, görmez misiniz?" buyurmuþtu. Cemaat:

"Evet, görüyoruz!" dediler. Bunun üzerine:

"Ýþte bu, gözünün, nefsini (çýkan ruhunu) takip etmesindendir!" buyurdular."

Müslim, Cenâiz 9, (921).

Selat ve Selam Nebiler Nebisinin (s.a.v) üzerine olsun...

Gönderen: 12.12.2006 - 12:09

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (2): (1) 2 weiter >

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1246 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.04138 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.

Diðeri ise, alaca siyahtýr. Tepetaklak duran testi gibidir; bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (beþeri deðerlerden) kendisine ne yutturulmuþsa, onu (hak veya batýl) bilir."

Bunun tesiriyle kalbinde zerrre miktar imaný olanýn ruhu kabzedilecek.

"DÜÞMÜÞÜZ MALIN MÜLKÜN PEÞÝNE HÝÇ KÝMSE SORMUYOR MENZÝLÝMÝZ NERE BÝZ NERDEN GELDÝK,GÖBEÐÝMÝZ BAÐLI KÝMLERE PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEÐÝLMÝYDÝ HASRETLÝK ÇEKEN BÝR KURU EKMEÐE"

"DÜÞMÜÞÜZ MALIN MÜLKÜN PEÞÝNE HÝÇ KÝMSE SORMUYOR MENZÝLÝMÝZ NERE BÝZ NERDEN GELDÝK,GÖBEÐÝMÝZ BAÐLI KÝMLERE PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEÐÝLMÝYDÝ HASRETLÝK ÇEKEN BÝR KURU EKMEÐE"

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : En üstün sadaka, bir Müslüman'ýn ilim öðrenmesi ve sonra da öðrendiði ilmi Müslüman kardeþlerine öðretmesidir. Ýbni Mace, Mukaddime 3

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Kýyamet Günü insanlar arasýnda en þiddetli azaba uðrayacaklar, ilmi kendisine ve baþkalarýna fayda vermeyen alimlerdir. Keþfü'l-Hafa, 1.376

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Her kime bildiði bir mesele sorulur, o da bunu söylemeyip gizlerse, Allah ona Kýyamet Günü ateþten bir gem vurur. Tirmizi, Ýlm 3

"Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Kýyamet günü üç grup insan þefaat eder: peygamberler, sonra alimler, sonra da þehitler. Ýbni Mace, Zühd 37"

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kadýn avrettir, dýþarý çýktý mý þeytan ona muttali olur." Tirmizi, Rada 18, (1173).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Mü'min cennete kavuþuncaya kadar, kulaðýna gelen hayýrlý söz ve hikmete doymaz. Tirmizi, Ýlm 19

Ebü Müsa (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) herhangi bir iþi için bir adam gönderse þu tembihte bulunurdu: "Sevindirin, nefret ettirmeyin, kolaylaþtýrýn, zorlaþtýrmayýn." Ebü Dâvud, Edep 20, (4835); Müslim, Cihâd 6, (1737).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Bir kimsenin "Ýnsanlar helak oldu!" dediðini duyarsanýz, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandýr. Müslim, Birr 139

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh... Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Yüce Allah, yaptýðýnýz iþi saðlam ve iyi yapmanýzdan hoþnut olur. Beyhakî, Þuabul-Ýmân, 4/334.

"DÜÞMÜÞÜZ MALIN MÜLKÜN PEÞÝNE
HÝÇ KÝMSE SORMUYOR MENZÝLÝMÝZ NERE
BÝZ NERDEN GELDÝK,GÖBEÐÝMÝZ BAÐLI KÝMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEÐÝLMÝYDÝ
HASRETLÝK ÇEKEN BÝR KURU EKMEÐE"

"DÜÞMÜÞÜZ MALIN MÜLKÜN PEÞÝNE
HÝÇ KÝMSE SORMUYOR MENZÝLÝMÝZ NERE
BÝZ NERDEN GELDÝK,GÖBEÐÝMÝZ BAÐLI KÝMLERE
PEYGAMBER(SAV)KIZI FATIMA(R.anhüma)DEÐÝLMÝYDÝ
HASRETLÝK ÇEKEN BÝR KURU EKMEÐE"

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
En üstün sadaka, bir Müslüman'ýn ilim öðrenmesi ve sonra da öðrendiði ilmi Müslüman kardeþlerine öðretmesidir.
Ýbni Mace, Mukaddime 3

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kýyamet Günü insanlar arasýnda en þiddetli azaba uðrayacaklar, ilmi kendisine ve baþkalarýna fayda vermeyen alimlerdir.

Keþfü'l-Hafa, 1.376

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Her kime bildiði bir mesele sorulur, o da bunu söylemeyip gizlerse, Allah ona Kýyamet Günü ateþten bir gem vurur.

Tirmizi, Ýlm 3

"Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kýyamet günü üç grup insan þefaat eder: peygamberler, sonra alimler, sonra da þehitler.

Ýbni Mace, Zühd 37"

Ýbnu Mes'ud radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kadýn avrettir, dýþarý çýktý mý þeytan ona muttali olur."

Tirmizi, Rada 18, (1173).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Mü'min cennete kavuþuncaya kadar, kulaðýna gelen hayýrlý söz ve hikmete doymaz.

Tirmizi, Ýlm 19

Ebü Müsa (radýyallâhu anh) anlatýyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) herhangi bir iþi için bir adam gönderse þu tembihte bulunurdu: "Sevindirin, nefret ettirmeyin, kolaylaþtýrýn, zorlaþtýrmayýn."

Ebü Dâvud, Edep 20, (4835); Müslim, Cihâd 6, (1737).

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Bir kimsenin "Ýnsanlar helak oldu!" dediðini duyarsanýz, bilin ki o, kendisi, herkesten çok helak olandýr.

Müslim, Birr 139

Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Yüce Allah, yaptýðýnýz iþi saðlam ve iyi yapmanýzdan hoþnut olur.

Beyhakî, Þuabul-Ýmân, 4/334.