*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1394 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 29. Aralık 2024 - 15:08

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sömürgeciliğin Yeni Adı: Globalleşme

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Sömürgeciliğin Yeni Adı: Globalleşme

Moderator

4254 Mesaj -

Sömürgeciliðin Yeni Adý: Globalleþme

Bu sýralarda Avrupa'da önemli geliþmeler oluyor. Ancak Türkiye'deki medyanýn bu geliþmeleri yeterince gündeme getirmediðini düþünüyoruz. Bir süre önce ABD baþkaný Bush'un Ýspanya ziyareti esnasýnda ona karþý çeþitli gösteriler düzenlendi. Ardýndan Avrupa Birliði'nin Göteborg Zirvesi esnasýnda Ýspanya'dakinden daha þiddetli gösteriler ve eylemler düzenlendi. Öyle ki burada gerçekleþtirilen eylemler esnasýnda polis olaylara müdahale için silah kullanmak zorunda kaldý. Þimdi Ýtalya, G-8 Zirvesi adý verilen bir zirveye ev sahipliði yapmaya hazýrlanýyor. Ancak o da benzer gösterilerin olabileceðinden dolayý endiþeli. Bu yüzden emniyeti ne kadar saðlayabileceði konusunda tedirgin. Aslýnda bu gösteriler söz konusu ziyaretlerin ve zirvelerin arka planýný açýklamasý açýsýndan önemlidir. Bu tepkilerin sebeplerini incelediðimizde sömürgeciliðin modernleþmiþ þekli olan globalleþmenin insanlýk açýsýndan neler getirdiði hakkýnda fikir edinebiliyoruz.

Biz daha önce çeþitli vesilelerle globalleþmeler konusu üzerinde durmuþtuk. Fakat son geliþmeler münasebetiyle bu konuyu bir kez daha ele almak ve özellikle Müslüman halklar açýsýndan tahlil etmek istiyoruz. Globalleþme dýþa yansýtýlan þekliyle ekonomik boyutludur. Ancak bu boyut mevcut þekliyle daha çok ekonomilerini güçlendirmiþ ülkelerin iþine yaramaktadýr. Gerçekte ise ekonomik olduðu kadar siyasi boyutludur ayný zamanda. Dolayýsýyla globalleþmelerde izlenen siyasetler sonucunda ekonomik yönden baðýmlý hale getirilen ülkelerin siyasi karar mekanizmalarýna da müdahale edilmektedir. Ayrýca günümüz þartlarýnda globalleþmelerde ipleri ellerinde tutan ülkeler geri kalmýþ ülkelerin kendi ürünlerine alternatif ürünler geliþtirmelerine fýrsat vermediklerinden onlarý sürekli baðýmlý halde tutmaya çalýþýyorlar. Onlarý ekonomik yönden baðýmlý halde tutmanýn bir yolu da kendilerini aðýr borç yükü altýnda tutmaktýr. Bu yüzden geri kalmýþ ülkelerin "ekonomik krizleri atlatmalarýna yardýmcý olma" iddiasýyla kendilerine yüklü miktarlarda borçlar verilmesi onlara bir iyilik deðildir. Bu ancak arka planda sinsi hedefler olmamasý durumunda belki bir iyilik olabilir.
Sömürgecilerin Ýttifaký

Globalleþmede geliþmiþ ülkelerin kendi aralarýnda iþbirliði içine girmelerinin amacý da çaðdaþ sömürgecilikte ittifak kurmaktýr. Güçlerin birleþtirilmesi gerektiðinde yaptýrýmlarýn daha etkili olmasýna imkan saðlamaktadýr. Bu açýdan örneðin kota uygulamalarýnýn etkili olmasý bu tür ittifaklar sayesinde olmaktadýr. Aksi takdirde geri kalmýþ ülkeler herhangi bir ülke tarafýndan kendilerine uygulanan kotayý ciddiye almayarak kendilerine yeni pazarlar arayabilirlerdi. Ama kendilerine karþý global yapýlanmalar oluþturulunca bunu yapamýyorlar. Çünkü yaptýrýmlarý, kota uygulamalarýný önemsemedikleri zaman bir ülkenin deðil bir cephenin ekonomik baskýsýyla karþý karþýya geliyorlar. Ülkelerin borç yükleri ise hem sýrtlarýnda bir yük hem ayaklarýnda bir baðdýr.

Bilindiði üzere Batý bir dönem, Afrika, Asya ve Amerika kýtasýna yönelik olarak bir doðrudan sömürgecilik hareketi baþlatmýþtý. Bu hareket yüzyýllarca sürdü ve bu süre içinde Batý kontrolüne girmeyen toprak alaný oldukça azaldý. Batý kontrolüne giren topraklar doðrudan sömürge topraklarý haline getirildi ve buralarýn bütün ekonomik deðerleri deðiþik yollardan Batý'ya taþýndý. Üstelik oralarýn yerli insanlarýnýn ucuz iþ gücü olarak çalýþtýrýlmasý suretiyle. Hatta ekonomik deðerlerin nakline insan unsuru da dahil edildi ve insan unsuru da köleleþtirilip nakledildi. Böylece götürüldükleri yerlerde sadece karýn tokluðuna köle olarak, üstelik oldukça aðýr iþlerde çalýþtýrýldý. Gün geldi baðýmsýzlýk hareketleri baþladý. Bu dönemde sömürgeler de zaten artýk Batý'ya yük olmaya baþlamýþtý. Bu yüzden Batý sömürgelerinin baðýmsýzlýklarýný tanýma yoluna gitti. Ama burada da siyasi hilelere baþvurdu ve kontrolü elinde tutmak amacýyla imzaladýðý anlaþmalar yoluyla kendi adamlarýný baðýmsýzlýðýný kabul ettiði ülkelerin baþlarýna getirmeyi baþardý. Böylece o adamlarý vasýtasýyla dolaylý sömürgecilik merhalesini baþlattý.
Dolaylý Sömürgecilikte Modernleþme

Bugün dolaylý sömürgecilik devam ediyor. Ancak sömürgeci ülkeler sadece hammadde teminiyle yetinmek istemiyorlar. Üretimin artmasý, zengin ülkelerin geleceðini tehdit eden iþsizlik sorununun çözülmesi, yine bu ülkelerde gittikçe yaþlanan nüfusa destek verecek genç ve dinamik bir nüfusun devreye girmesi ve mevcut sanayi kuruluþlarýnýn ürünlerini daha geniþ bir alanda pazarlama imkâný bulabilmeleri gerekiyor. Bunun için geri kalmýþ ülkelerde tüketime yönelik alým gücünün kýsmi bir þekilde yükseltilmesi ama bu kez insanlarýn tamamen tüketim mahkumu haline gelmeleri gerekiyor. Bunun için de geliþmiþ teknolojinin ürünlerinin önündeki gümrük engellerinin kalkmasý, öte yandan geri kalmýþ ülkelerdeki insanlarýn alým güçlerinin nispeten artýrýlabilmesi için buralarda yine geliþmiþ ülkelerin finanse edeceði ve ileri teknolojiye hizmet edecek birtakým destek kuruluþlarýnýn tesis edilmesi gerekiyor. Bazýlarýnýn, Gümrük Birliði'ne giriþi izah ederken sarf ettikleri: "Birkaç yýl sýkýntý çekeceðiz ama daha sonra rahatlayacaðýz" sözüyle anlatmaya çalýþtýklarý da budur. Ýþin gerçeðinde ekonomik yönden kendilerini mevcut global yapýlanmalarda kuyruk olmaya mahkum gören ülkelere yönelik projeler ekonomik yönden baðýmlýlýðý daha da artýracak projelerden baþka bir þey deðildir. Çünkü geçmiþte nasýl hammadde temini yoluyla sömürgeci güçlere hizmet ediliyor idiyse söz konusu projelerin devreye girmesinden sonra da ileri teknolojinin ihtiyaç duyduðu bazý ürünlerin üretilmesi yoluyla hizmet edilecek. Üstelik bu ürünlerin bir baþka þekilde deðerlendirilmesi mümkün olmayacaðýndan ekonomik baðýmlýlýk daha da artacak.
Sömürgecilikte Evrim

Sömürgeci anlayýþ Avrupa'daki kölelerle ilgili anlayýþýn geçirdiði evrimler gibi birtakým evrimler geçirmektedir ve içinde bulunduðumuz globalleþmeler dönemiyle de yeni bir evrime girmiþ bulunmaktadýr. Avrupa'da eski totaliter rejimler dünyanýn çeþitli yerlerinden topladýklarý ve köleleþtirdikleri insanlarý önce bir dilim ekmek karþýlýðý aðýr þartlarda çalýþtýrdýlar. Sonra kapitalist yapýlanmalarýn güçlenmesiyle birlikte tüketimi teþvik anlayýþý etkili olmaya baþladý. Bunun üzerine kölelerin de toplumda tüketici bir kitle olmasý bunun için onlarýn da belli bir kazanca sahip olmalarý gerektiði düþünüldü ve kölelik kurumu kaldýrýldý. Bu kez eskinin köleleri sanayi toplumunun iþçi sýnýfýna dahil oldular ve belli bir emek sarf ederek hem üretime katkýda bulunmaya hem de aldýklarý ücretle tüketime katkýda bulunmaya baþladýlar. Daha sonra iþçi sýnýfýnýn toplumda etkin bir grup olmamasý için bunlarýn bir kýsmýnýn büyük sanayi kuruluþlarýna mal üretecek destek sanayi diyebileceðimiz küçük sanayi kuruluþlarý kurmalarýna fýrsat verildi. Zaman içerisinde teknolojinin geliþmesiyle ve otomasyonun ilerlemesiyle birlikte bu tür kuruluþlarýn bir kýsmýný yine büyük sanayi kuruluþlarý yuttu ve bu kez iþsizlik sorunu kendini hissettirmeye baþladý.

Buna benzer þekilde, doðrudan sömürgecilik döneminde sömürgeci ülkeler sömürgeleþtirdikleri topraklarýn bütün ulusal servetlerini sorumsuzca alýp kendi topraklarýna taþýyorlardý. Dolaylý sömürgecilik dönemine geçilince bu kez o ulusal servetler için belli bir ücret ödenmeye baþlandý. Bu arada sözde baðýmsýz hâle getirilen ülkelerin baþlarýna da sömürgeci ülkelerle kolayca anlaþabilecek yönetimler geçti. Bu yönetimler ülkelerinin ulusal servetlerini bizzat kendi insanlarýný çalýþtýrarak çýkarýp, doðrudan sömürgecilik döneminde ekonomik yönden belli bir mesafe katetmiþ ülkelere sembolik diyebileceðimiz birtakým ücretlerle hammadde olarak satmaya baþladýlar. Ýþte petrol, tarým ürünleri, madenler, orman ürünleri gibi birçok doðal ürün bu þekilde zengin ülkelere satýldý. Bu yolla zengin ülkeler sadece o ürünleri çýkarmanýn iþçilik ve nakliye iþlemlerini baðýmsýzlaþtýrýlan ülkelerin yönetimlerine devretmiþ oldular. Bu iþi kendileri yapsalardý ayný ücreti belki biraz daha fazlasýný görevlendirdikleri iþçilere vermek zorunda kalacaklardý. Ama baðýmsýz ve ulusal (!) yönetimler kendi insanlarýný daha ucuza çalýþtýrarak zengin ülkelerin ihtiyaç duyduklarý hammaddeleri onlarýn tasavvur ettiklerinden de ucuza mal etmeyi baþarabildiler. Bu yüzdendir ki bugün ileri ülkelerde kiþi baþýna düþen milli gelir 10 bin dolarýn altýna düþmezken, Afrika ülkelerinin çoðunda 300'le 600 dolar arasýndadýr; orta derecedeki bazý Asya ülkelerinde ise ancak iki bin dolarý bulmaktadýr.
Globalleþmede Rekabet

Bütün siyâsi ve sosyal yapýlanmalarda olduðu gibi bugünkü global yapýlanmalarda da belli güç merkezleri bulunmaktadýr. Bu güç merkezleri kendi çýkarlarý doðrultusunda birtakým ideolojiler ve teoriler de üreterek kurduklarý yapýyý fikri bir tabana oturtmaya da çalýþýyorlar. ABD'nin ortaya attýðý Yeni Dünya Düzeni teorisi buna bir örnektir. Fakat bugün global yapýlanmalarýn tek merkezli olmadýðýný birden fazla güç merkezinin olduðunu görüyoruz. ABD kendini bir güç merkezi olarak görürken Avrupa ülkeleri ve onlarý temsil eden AB ona rekabet ediyor. Bu rekabet son zamanlarda iyice kendini hissettirmeye baþladý.

ABD, AB ile rekabetinde üstün çýkabilmek için özellikle Ortadoðu'da her bakýmdan etkin olmaya çalýþýyor. Çünkü Ortadoðu bölgesi gerçekten önemli stratejik özelliklere sahiptir ve o bölgede üstünlük saðlayanýn bütün dünyada üstünlük saðlamasý kolaydýr. ABD bunu bildiðinden Ortadoðu diye adlandýrýlan bölgeye özellikle önem veriyor. Bu amaç için ileri karakolu gibi gördüðü Ýsrail'den de sonuna kadar yararlanmak istiyor. Ýsrail rejimi de ABD'nin bu politikasýný gördüðünden ve kendisine ciddi manada ihtiyaç duyduðunu bildiðinden onun bütün kazanýmlarýný deðerlendirdiði gibi her yýl milyarlarca dolar kredi ve hibe alýyor.
Ümmet Bilincine Ýhtiyacýmýz Var

Batý globalleþmeyi gerçekleþtirebilmek için kendi içinde bir güç birliði oluþturma yoluna gitti. Bugün geri kalmýþ ülkeler karþýsýnda kendini güçlü hissetmesinin en önemli sebebi budur. Bu durum karþýsýnda onun modern sömürgecilik politikasý karþýsýnda ezilmemek için alternatif bir güç birliðine ihtiyaç var. Batý böyle bir þeyin alt yapýsýný bozabilmek amacýyla doðrudan sömürgecilikten dolaylý sömürgecilik merhalesine geçerken sömürmek için hedef aldýðý bölgeleri küçük parçalara ayýrdý. Bunu yapabilmek için de etnik kimlikten yararlanma yoluna gitti ve böylece etnik kimliklere göre þekillenen küçük devletler ve devletçikler oluþturdu. Bununla da yetinmeyerek yeri geldiðinde kullanmak amacýyla bütün küçük devletler arasýnda sýnýr problemleri býraktý. Bu konuda izlenen politika da çoðu zaman herhangi bir devlette ana unsur olan bir etnik unsurun bir kýsmýnýn baþka bir ülkenin sýnýrlarý içinde býrakýlmasý olmuþtur.

Oysa Müslümanlarýn kendi aralarýnda bir güç birliði oluþturabilmeleri için birçok avantajlarý bulunmaktadýr. Ýslam'daki ümmet kavramý bir global yapýlanmanýn temelini teþkil etmektedir. Yüce Allah, en baþta bütün mü'minleri kardeþ ilan ederek onlarýn birlik ve dayanýþma içinde hareket etmelerini istemiþtir. Bu ümmet bilinci ve imana dayalý kardeþlik duygusu her türlü etnik kimliðin ve bu kimliðe dayandýrýlan ulusal duyarlýlýklarýn üstünde tutulmuþtur. Müslümanlarýn tek bir ümmet olduklarý anlayýþý Ýslam'daki ibadetlerde de gayet bariz bir þekilde kendini göstermektedir. Ne var ki bütün bunlarýn pratikte faydasýnýn görülebilmesi için öncelikle bu ibadetlerin ruh ve bedenle yerine getirilmesi, ikinci olarak da Müslümanlarýn birlik ve bütünlüðünü temsil edecek bir global yapýlanmanýn olmasý gerekir. Resulullah (s.a.s.) kendi saðlýðýnda bu global yapýyý bizzat kendisi oluþturmuþ, Müslümanlarý belli bir çatý altýnda toplayarak birlik ve bütünlük içinde hareket etmelerini saðlamýþtý. Dolayýsýyla içlerinden birine bir zarar geldiðinde hepsi birlikte tavýr koyuyordu. Medine'de yahudilerin bir Müslüman kadýnýn arkadan eteðini baþörtüsüne baðlamalarý ve kadýn kalkýnca mahrem yerlerinin görünmesi olayý üzerine tüm Müslümanlar o kadýnýn iffet ve þerefi için topluca hareket etmiþ ve fitne kaynaðý yahudileri Medine'den ayýklamýþlardý. Bu hareket sadece yapýlan bir fiilin cezasý deðil ayný zamanda yapýlmasý muhtemel benzer fiillerin de önünün kesilmesiydi. Ama bunun baþarýlabilmesi için birlik ve dayanýþma içinde hareket edilmesine ihtiyaç var.

Resulullah (s.a.s.)'ýn vefatýndan sonra Müslümanlarýn global yapýlanmalarý hilafet müessesesiyle korundu. Hilafetin aktif ve güçlü olduðu, ümmetin de kendi içinde ciddi sorunlar yaþamadýðý dönemlerde dünyanýn neresinde olursa olsun Müslümanlarýn izzet ve þereflerinin korunduðunu görüyoruz. Ama özellikle Batý'dan ithal edilen etnik kimliðe dayalý yapýlanmalarýn Ýslam coðrafyasýný parçalamasý, devletlerin hep bu anlayýþa göre þekillenmesi üzerine Müslümanlar arasýndaki global yapýlanma tümüyle çöktü.
ALINTI

Gönderen: 09.07.2008 - 01:18

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1394 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.66980 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.