0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Avrupalıdan gerçekler!!!

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
y.k. su an offline y.k.  
Konu icon    Avrupalıdan gerçekler!!!
104 Mesaj -
Keriman Halis Ece 1932 yýlýnda Belçika’nýn Spa þehrinde yapýlan ve 28 ülkenin katýldýðý güzellik yarýþmasýnda birinci seçildi.

Yarýþma gününde jürinin önünde kýzlar birer birer geçip giyimleriyle, bakýþlarýyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalýþtýlar. Jüri salona geçip, puan deðerlendirmesi yapmak istedi. Baþkan kürsüye geçerek :

"Sayýn jüri üyeleri, bugün Avrupa'nýn Hristiyanlýðýn zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hakimiyetini sürdüren Ýslamiyet artýk bitmiþtir. Onu Avrupa bitirmiþtir. Bir zamanlar sokaða bile, pencere arkasýndan seyredebilen Müslüman kadýnlarýn temsilcisi Türk güzeli Keriman, mayo ile aramýzdadýr. Bu kýzý, zaferimizin tacý kabul edeceðiz, onu kraliçe seçeceðiz. Ondan daha güzel varmýþ, yokmuþ bu önemli deðil... Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Ýslamý yenmenin zaferini kutluyoruz. Avrupa'nýn zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa'da oynanan dansa müdahale de bulunan Kanuni Sultan Süleyman'ýn torunu iþte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beðendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kýzý beðendik. Müslümanlarýn geleceði böyle olmasý temennisiyle Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa'nýn zaferi için kaldýracaðýz." Böylece Keriman Halis dünya güzeli seçildi.alýntýüzüntülü üzüntülü üzüntülü üzüntülü üzüntülü üzüntülü üzüntülü üzüntülü
Gönderen: 26.03.2007 - 01:14
Bu Mesaji Bildir   y.k. üyenin diger mesajlarini ara y.k. üyenin Profiline bak y.k. üyeye özel mesaj gönder y.k. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Ulema su an offline Ulema  
Ayakta kala bilmenin yolu!
15 Mesaj -
Her milletin kendine has, kültürü, örfü, manevi deðerleri vardýr. Bir milleti ayakta tutan da bu deðerlerdir. Bu deðerlerini muhafaza edemeyen bir millet, eninde sonunda yok olmaya, tarih sahnesinden çekilmeye mahkumdur. Mesela, Osmânlý Türklerini, Sakarya kenârýndan, kýsa bir zamanda, Viyana kapýlarýna götüren unsur, Sultân Osmân’ýn ve çocuklarýnýn sýmsýký sarýldýklarý Ýslâm dîninin, rûhu ve bedeni tekâmül ettiren ýþýklý yolu idi. Biliyorsunuz, onbirinci asýrda, Türkler üç büyük dalga hâlinde, üç yöne yayýlmýþlardý.
Birincisi, Gaznevî hükümdârlarý emrinde, Kalaç ve diðer Türk boylarýnýn, Hindistan’a olan yayýlmalarýdýr. Bunlar dînini ve medeniyetini de götürdüler. Bugün Hindistân’da yüz milyonu aþan bir Müslümân topluluðun bulunmasý, bu yayýlma hareketinin bir netîcesidir.
Ýkincisi, Oðuz Türklerinin, Îrân’dan geçerek, Malazgirt Zaferinden sonra, Bizans elinde bulunan Anadolu’ya yayýlmalarýdýr. Oðuzlar da, Ýslâm dîni ile müþerref olarak gelmiþti mâlûm. Bugün, aradan asýrlar geçtiði hâlde, hâlâ ayaktayýz, Anadolu’da oturuyoruz ve dünya siyâsetine karýþýyoruz.

Eriyip yok oldular
Üçüncü yayýlma hareketi, Karedeniz’in kuzeyinden, Balkanlar’a doðru oldu. Ýçlerinde bir kýsým Oðuzlar da bulunan Peçenek ve Koman Türkleri, Balkan Yarýmadasý’na yerleþti ama, maalesef ki, bunlar Ýslâm dîni ile þereflenmeyerek gelmiþti. Bunun için, etrâflarýný saran Hristiyan devletlerin baskýsý ile, kýsa zamanda kendilerini unuttular. Eridiler, yok oldular.
Görülüyor ki, Türk devletlerini ve milletlerini, ayakta tutan, yaþatan, büyük ve baþlýca kuvvet îmândýr, Ýslâmdýr. Adâlet, iyilik ve doðruluktur.
Türklerin bu özelliðini tespit eden baþta Ýngilizler olmak üzere Batýlý milletler, 1800’lü yýllardan itibaren onlarý, kendi deðerlerinden uzaklaþtýrma projeleri hazýrladýlar. Bu niyetlerini çeþitli vesilelerle dile getirdiler. Bunlardan biri de, Osmanlý devletinde Rus sefîri olarak uzun seneler çalýþan Ýgnatiyef’in mektubudur. Bu mektubu, Sultân Ýkinci Mahmûd Hân zamanýnda, Fener Patrikhânesinin kapýsýnda idam edilen, devlete isyan eden, Rum isyânýnýn baþ plânlayýcýsý, Patrik Gregoryos yazmýþtýr. Hâlâ bunun asýldýðý, idam edildiði kapý, “Kin Kapýsý” olarak adlandýrýlmakta ve kullanýlmamaktadýr.
Bu mektupta deniyor ki: “Türkleri maddeten ezmek ve yýkmak gayri mümkündür. Çünkü Türkler, Müslüman olduklarý için çok sabýrlý ve dayanýklý insanlardýr. Gâyet maðrûrdurlar ve izzet-i iman sâhibidirler. Bu hasletleri, dinlerine baðlýlýklarýndan, kadere rýzâ göstermelerinden, padiþâhlarýna, devlet adamlarýna, kumandanlarýna, büyüklerine, olan itâ’at duygularýndan gelmektedir.
Türkler zekîdirler ve kendilerini müsbet yolda sevk-i idâre edecek liderlere sâhip olduklarý müddetçe de çalýþkandýrlar. Gâyet kanâ’atkârdýrlar. Onlarýn bütün meziyetleri, hattâ kahramanlýk ve þecâ’at duygularý da ananelerine olan baðlýlýklarýndan, ahlâklarýnýn güzelliðinden gelmektedir.
Türklerde önce itaat duygusunu kýrmak ve mânevî baðlarýný parçalamak, dînî metânetlerini zaâfa uðratmak, zayýflatmak, icap eder. Önce mâneviyatlarý sarsýlacak. Bunun da en kýsa yolu, millî geleneklerine ve mâneviyatlarýna uymayan hârici fikirler ve hareketlere alýþtýrmaktýr.
Mâneviyâtlarý sarsýldýðý gün, Türklerin kendilerinden þeklen çok kudretli kalabalýk ve zâhiren hâkim kuvvetler önünde zafere götüren asýl kudretleri sarsýlacak ve maddî vâsýtalarýn üstünlüðü ile yýkmak mümkün olabilecektir. Bu sebeple Osmanlý Devletini yýkmak için mücerred olarak harp meydanlarýndaki zaferler kâfi deðildir. Hattâ sâdece bu yolda yürümek, Türklerin haysiyet ve vakârýný tahrîk edeceðinden, manevi baðlarýnýn daha da kuvvetlenmesine sebep olabiliriz. Yapýlacak olan, Türklere bir þey hissettirmeden, bünyelerindeki tahrîbatý tamamlamaktýr...”

Ýbret alýnacak iki husus
Bu mektup aslýnda gençlere ders kitaplarýnda ezberletilecek kadar mühimdir. Mektupta ibret alýnacak çok þey varsa da, en önemlisi þu iki husûstur:

1- Türklerin mâneviyatýnýn ve dîninin yýkýlmasý için, Türkleri yabancý fikir ve âdetlere alýþtýrmak.
2- Türklere hissettirmeden bünyelerindeki tahrîbâtý tamâmlamaktýr.


Batý bu arzularýna kuvuþmak için 150 yýldýr, milletimizi kendi inanç, moda, örf, âdet ve ahlaksýzlýklarýný taklîde zorlamakta, hatta dayatmaktadýr.
Günümüz insanýnýn, yaþayýþýna, ahlak anlayýþýna baktýðýmýzda Batý’nýn istediði doðrultuda hayli mesafe alýndýðý açýk bir þekilde görülmektedir.
Bizlere medeniyet olarak sunulan bu yaþayýþ medeniyet deðildir. Milletimizin bünyesinde tahrîbât yapmaktýr. Batýnýn ilim, fen, teknik ve her sahadaki fennî geliþmelerini almak elbette lâzýmdýr. Zâten Ýslâmiyet bunu emreder. Peygamber efendimiz, “Ýlim Çin’de de olsa gidip alýnýz” buyurmuþtur. Yapmamýz gereken, Batý’yý her þeyi ile aynen kopya etmek deðil, kendi deðerlerimizi muhafaza ederek, Batý’nýn bilim ve teknolojisinden istifade etmek olmalýdýr. Aksi takdirde, eninde sonunda yok olmaya mahkumuz.
Gönderen: 04.04.2007 - 17:16
Bu Mesaji Bildir   Ulema üyenin diger mesajlarini ara Ulema üyenin Profiline bak Ulema üyeye özel mesaj gönder Ulema üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1277 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.81727 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.