| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1423 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 29. Aralık 2024 - 21:06

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » FETİH MABEDİ AYASOFYA ...

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
FETİH MABEDİ AYASOFYA ...
575 Mesaj -
FETÝH MABEDÝ AYASOFYA

Handan Özduygu...

Yýllardýr Ayasofya ile ilgili tüm yazýlarda eski mabedin ismi hep 'mahzun' olarak anýlmýþtýr. Öyle ki benim de yýllar önce 'Ortodoks ittifaký ve mahzun mabet Ayasofya' diye bir dergide, yazým yayýnlanmýþtý. Bu sefer özellikle onun mahzun halini anmadan yazmak istedim.

Aslýnda, bu eski mabet hala ayakta oluþunu Türklere ve Müslümanlara borçludur. Sezar ýn Mýsýr a saldýrdýðýn da, o zamanýn harikasý, muhteþem Ýskenderiye Kütüphanesini yaktýðý gibi, 1204 yýlýnda Ýstanbul'u zapt eden haçlýlarýn da, bu þehri vahþice barbarca nasýl yaðmaladýklarýný sanat eserlerini yýktýklarýný tarih bize haber vermektedir…

Nitekim, Ýstanbul un fethiyle bir çað kapatýp, yeni bir çað açýlmasýna vesile olmuþ, þair ruhlu Koca Sultan, Muhammed Fatih Han, þehri teslim aldýðý zaman, mabedin yaðmalanmýþ, bakýmsýz haline bakýp, derhal onarým ve bakýmýný emir ederken tarihe geçen þu beyiti söylemiþtir:

Perde-dârî mî küned der tâk-ý kisrâ ankebût
Bûm-i nevbet mî zened der kal'a-ý Efrâsiyâb

Yani; Örümcek Kisrâ'nýn penceresinde perdedarlýk yapýyor/ Baykuþ Efrasiyab'ýn kalesinde nevbet vuruyor/bekliyor.

Fahri Kâinat, Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz in ön görüsü ve övgüsüyle fethedilmiþ, kendi öz mülkümüz olarak vasiyet edilmiþ, bu þehri þahaneyi adeta sembolize eden mabedin mahzunluðu, bir zamandýr namazgâh olamayýþýndan, Ýþgal zamanlarýnda bile kesintisiz okunan Kur-an ý Azimüþþan ýn okunamayýþýndan ileri gelmektedir.

Ne hazindir ki yine, tarih tekerrür etmiþ, o zamanda olduðu gibi þimdide, yine örümcekler að kurmuþ, adeta baykuþlar nöbet bekliyor… Cami kimliði askýya alýnmýþ, gerçek bir müze hüviyetinden de uzak, arafta müphem bir bekleyiþtedir.

Hýristiyan dünyasý, fethi mübini yüzyýllardýr içine sindirememiþ, meydanda kaybettiði savaþýn kuyruk acýsýnýn rövanþýný masa baþýnda alma hevesiyle bir þekilde Ayasofya nýn ibadete açýlmasýna engel olmaktadýr…

Bir takým Bizans entrikalarýyla, kotarýlmýþ bu iþin, hiç de hukuki mesnedi yoktur. Oysa bir zaman ört-bas edilip, dillendirilmeyen hakikat odur ki; Ayasofya, kilisenin mülkü deðil, imparatorun malýdýr ve Fatih Sultan Mehmed Han dahi, kendi parasýyla nakdini ödeyerek, imparatordan satýn almýþ ve camii olarak vakfetmiþtir. Öyle ki bu vakfýnýn þartlarýný deðiþtirenlerin Allah ýn ve meleklerin lanetine uðrayarak kesintisiz ebedi ateþte kalmasý için ettiði duayý hepimiz bilmekteyiz.

Cennetmekan Fatih Sultan Mehmed Han; '... Ýþte bu benim Ayasofya'yý camiye dönüþtüren vakfiyemi kim deðiþtirirse, Allah'ýn, Peygamberin, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün müslümanlarýn ebediyen laneti onun ve onlarýn üzerine olsun, azaplarý hafiflemesin, haþýr gününde yüzlerine bakýlmasýn, kendilerine þefaat eden hiçbir kimse bulunmasýn. Kim bunlarý iþittikten sonra hâlâ bu deðiþtirme iþine devam ederse, günahý onu deðiþtirene ait olacaktýr. Allah'ýn azabý onlaradýr. Allah iþitendir, bilendir.')

Þimdi tam da, 'Papa gelip dua ederse', 'AB Ayasofya yý Türklere karþý koz olarak kullanýyor', 'Kiliseye dönüþtürülmesi için önerge veriyor' gibi giriþimlerle ümmetin ajite ve tahrik edildiði bir zamanda, kendi topraklarýmýzda bu esaretin kalkmasý için, çok konuþuldu, yazýldý, söylendi de, bu konu da yapýlacaklarýn hepsi yapýldý mý acaba diye bir soru takýldý, aklýmýza…

Tarihte bir bilgenin: 'karanlýða küfredeceðine kalk ta bir mum yak…' önerisine kulak vererek ve þairin:

'Þevk kanadý kýrýklar gibi oturamam,
Çaðlar üstü mutlak fikirdenim…'

Düþüne katýlarak, Ýstanbul a ilk geldiðim zamanlarda olduðu gibi, bu kadim mescide daha çok yönelmeye baþladým…

Kainatýn Efendisi, Sallallahu Aleyhi ve Selem Efendimiz in, övgüsüne mazhar olabilmek için Ýstanbul'u fethe gelen sahabenin seçkinlerinden Eba Eyyub-el Ensari ra ýn, Ayasofya da ezan okuyup, namaz kýlýp çýktýktan sonra þehit edildiðini öðrendiðimden beri, Fetih Mescidi ile aramýzdaki artýk solmaya yüz tutmuþ gönül baðýmý yeþertmeye, özellikle namaz eda etmek için daha çok gitmeye baþladým.

Topu hep siyasilere, iktidar olamayan hükümetlere atmak, arada bir bu konuda söylenmekten çok, icraata yönelmek lazým, diyenlerin, zaman zaman bir anda parlayan sönen ateþler gibi, bir ara sabah namazlarýnda dolup taþtýðýný, sonra yine kimsesiz kaldýðýný yakýn çevresindeki esnaftan, öðrendik.

Böyle manevi kýymeti, önemi olan mescitlere vefa, Rasul-ü Ziþan ýn güzel sünnetlerindendir. Medine-i Münevvere de civar halkýn tamamý Cuma namazlarýnda tabiatýyla Mescid-i Nebeviyi tercih ettiði için Mescid-i Kuba, cemaatsiz kalýyordu, iþte sýrf bu yüzden; Rasul-ü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem, her cumartesi, sadakatle bazen binitli, bazen yaya olarak Kuba Mescidine gider, namaz eda ederlerdi.

Hendek (namý diðer Ahzab) Savaþýnda, Resul-ü Ekrem Nebiyi Muhterem Sallallahu Aleyhi ve Selem in, fütuhat için dua edip, duasýnýn kabul olduðu ve galibiyetinin Cebrail as. tarafýndan, Zat-ý Þeriflerine müjdelendiði ki, bu müjdeden sonra Fetih Mescidi olarak anýlan, Sel Daðýnda ki mescit le Allah-u âlem kardeþ ilan edildiðini, Ýstanbul un kibarlarýnýn ve Þehri þahanenin þairlerinden Yahya Kemal in nezaketen, Peygamber-i Ziþan ýn iþaretine ve Fethine müyesser olan Cihan hükümdarýna hürmeten, 'Ayasofya' diye deðil de 'Fetih Mescidi' diye andýklarýný öðreniyoruz.

Sadece Fatih Sultan'ýn deðil, ayný zaman da Peygamberimizin de bize emaneti olan, mescit e ilgisiz kalmamak adýna, Fatih in evlatlarýný, Ýstanbul un gerçek sahiplerini her Cuma, sabah namazýna davet ediyoruz… Biz de, Mahbub-u Hüda Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz in, Sel Daðýn da ki, Fetih Mescidin de yaptýðý dualarla, Rabbi Teala ya yönelerek, ümmet-i Muhammed'in futuhatý için, bir dilek, bir gayret, bir niyaz ortaya koyalým diyoruz…

Allah iþitendir, bilendir...
Gönderen: 24.02.2007 - 10:22
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hanzade3 su an offline hanzade3  
975 Mesaj -
...Istanbul agliyor, ben agliyorum, Ayasofya agliyor, daha ötesi Koca Fatih Sultan Mehmed Han agliyor... Istanbul'a, vakiflara baktikca hep Koca Sultan düsüyor hatirima. Ve, vasiyetnamesi. Bak ne diyor emanete ihanet edenlere Fatih.
"Her kim, benim vakif sartlarimi degistirirse, noksanlastirirsa, Allah'in, meleklerin, insan ve bütün lanet edenlerin lanetleri üzerine olsun!.. Kildigi namaz, tuttugu oruc, yaptigi hac, kabul olmasin!.. Onlara ahirette sefaat edecek kimse bulunmasin!.."
Ayasofya, agliyor simdi... Sultan Ahmed ve Süleymaniye agliyor... Boy abdesti olmayan turistlerin kirli ayaklariyla cignedigi, müslümanlarin ak alinlarini koyduklari secdegahlar agliyor, mihraplar agliyor, mimberler agliyor. Hasili, sütun sütun taslar agliyor camiilerde.
Minarelerin burclari, agliyor, ezanlar agliyor... Ecdadin dualari sinmis en kuytu taslar, nakislar, nakkaslar agliyor gözlerimde...
Ben agliyor görüyorum, örfümüzde islamin kurallarinda, olmazlari olmamasi gereken yerlerde gördükce...
Deniz, limanlar, eski ve yeni mimareyi yükselten görkemli yapilar her adimda, mavi gök kubbeyi deliyormus gibi semalarla birlesen minareler, gizli bir yas tutuyor. Bakislar, davranislar, yorumlar, anlayislar, bambaska bu sehirde, tipki degisik iklimler gibi... Ben böyle görüyor, böyle anliyorum Istanbul'u.
Benim günah seli dedigim sokaklara, medeniyet örnegi diyen zihniyet de var... Benim agliyor dediklerime gülümseyenler, yas tutuyor dediklerime alkis tutanlar var... Inanan insanlara gerici, yobaz diyenler...
ISTANBUL YENIDEN FETIH BEKLIYOR MANZARASINDA SIMDI.
Hani Nerede?


Gönüllerden kubbelere,

Kubbelerden gönüllere

Gürül gürül akan Kur'an sesleri?...

Kur'an sesleri dindirilmiþ,

Müslümanlar sindirilmiþ!...

Allah-Muhammed-Hülafa-i raþidinin

Ýsimleri kubbelerden yerlere indirilmiþ!...

Mabedimin göðsüne uzanan namahrem eli,

Kimin elidir?!...

Söyle Ayasofya, söyle.

Seni puthane yapan hangi delidir?!...




Selam ve Dua ile.. KULTANESÝ..
Gönderen: 24.02.2007 - 11:03
Bu Mesaji Bildir   hanzade3 üyenin diger mesajlarini ara hanzade3 üyenin Profiline bak hanzade3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1423 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82908 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.