0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » KÂFİRLERİN KALPLERİ ÜZERİNDEKİ MÜHÜR

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
KÂFİRLERİN KALPLERİ ÜZERİNDEKİ MÜHÜR
395 Mesaj -
Rabbi Zülcelalimize hamd u senalar olsun. Peygamberi Ziþan hazretlerine salat u selam olsun. Ve dahi Al ve Ashabýna da selam olsun.

“Þüphesiz ki kâfirleri uyarsan da uyarmasan da birdir. Onlar inanmazlar.”

“Allah onlarýn kalplerini ve kulaklarýný mühürlemiþtir. Gözlerinin üzerinde bir perde vardýr. Ve onlar için büyük bir azap vardýr.”(Bakara:6-7)

Bu iki ayetin tefsiri Said Havva’nýn El-Esas Fit-tefsir adlý eserinden alýnmýþtýr:

Küfür: Ýnkâr ile birlikte hakký örtmektir.

Ýnzar (uyarma) ise: Masiyetlerden uzak kalmayý anlatarak Allah (cc)’ýn cezasý ile korkutmaktýr. Israr edeceklerinin bilinmesine raðmen inzarýn hikmeti ise; Onlara karþý delilin ikame edilmesi, Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam’ýn gönderiliþinin umumi olmasý ve Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam’ýn mükâfatlandýrýlmasýdýr.

Hatm: Mühürlemek, örtmek demektir. Mühürlemek ve tab etmek ayný þeydir. Perde (giþave) örtü demektir. Ýþitme organý olan kulaklar perdeleme hükmünün kapsamýnda deðil, mühürleme hükmünün kapsamýndadýrlar.

Azab: Cezadýr. Azim (büyük) ise deðersiz ve hakirin karþýtýdýr. “Kâfirler” ile burada anlatýlmak istenenler ise, iman etmeyeceklerini yüce Allah (cc)’ýn bildiði kimselerdir. Bu gibi kimseler hakkýnda uyarýlmak ile uyarýlmamak bir þey deðiþtirmez. Þeyh Ebu Mansur el-Maturidi der ki: “Kâfir, hakkýn sözünü iþitmeyip yaratýlýþýn etkilerini görmek için, kendisine ve diðer mahluklara bakmadýðý ve böylelikle kendisinin mutlaka bir yaratýcýnýn olmasý gerektiðini bilmekten uzak kýldýðý için gözünün üzerinde bir perde varmýþ gibi ondan söz edilmiþtir.”

Þer’i Istýlahta Kalpler:

Bakara Sûresinin mukaddimesinde yüce Allah (cc)’ýn kâfirler hakkýnda: “Allah kalplerini mühürlemiþtir.” buyruðu ile münafýklar hakkýnda: “Kalplerinde hastalýk vardýr.” buyruðu varid olmuþtur. Kalp kelimesi kitap ve sünnette çokça geçer. Ýnsanlarýn birçoðu da bunun ne olduðu hakkýnda yanlýþlýklara düþmektedirler. Kýsaca þunlarý söyleyelim: Bütün insanlarýn ve bu arada birçok mahlûkatta bulunan ve hissedilen bir kalp vardýr. Bu da kanýn pompalandýðý organdýr. Bu kalbin görevi vücuda kan pompalamaktýr. Ayný zamanda vicdani duygularýn merkezini teþkil eden bir baþka kalbin de odaðýný teþkil eder. Sözü geçen bu vicdani duygular sevgi, kin, nefret, hoþgörü, korku ve güvenlik gibi duygulardýr. Ayný þekilde bütün bu duygularý bütün bu insanlar hissetmektedir. Çünkü bütün bu insanlar kalplerindeki bu gibi anlamlarýn farkýna varýrlar. Ýþte bu ikinci tür kalp, zevki imanýn mekâný, ayný þekilde küfür ve nifakýn da yeridir.

Burada bazý insanlarýn hissettikleri bazýlarýnýn ise hissetmedikleri birtakým durumlarla karþý karþýyayýz. Mesela, iman ehli olan kimseler kalplerinde birçok anlamlarýn farkýna varýrlar. Fakat kâfirler bu anlamlarýn farkýna bile varmazlar. Çünkü onlarýn kalplerindeki bu yön ölüdür. Kaný pompalayan kalp ile iliþkisi bulunan bu kalp, kan pompalayan kalp ile öbür kalbin arasýndaki farka iþaret eden Celaleyn tefsiri üzerine Cemal Haþiyesi’nin müellifi þunlarý söylemektedir: “Þeriat lisanýnda kalb kelimesi kullanýldýðý zaman maksat hayvanlarýn ve ölülerin de sahip olduklarý bu salkým þeklindeki cisim deðildir. Bununla anlatýlmak istenen yine kendisine kalb adý verilen bir baþka manadýr ve bu kalb latif bir cisim olup etten olan kalb ile kaimdir. Týpký arazýn mahalli olan þeyle kaim olmasý yahut ýsýnýn kömür ile kaim olmasý gibi. Söz konusu bu kalpte idrak hâsýl olur ve ilimlerle bilgiler onda þekillenir.”

Þer’i ýstýlahtaki bu kalb hastalanýr, saðlýk bulur, ölür, kör ve saðýr olur. Bu bakýmdan, bu fýkrada kâfirlerden söz eden buyruklarda yüce Allah(cc), “Allah onlarýn kalplerini mühürlemiþtir” diye buyurmuþ, münafýklardan, “kalplerinde hastalýk vardýr” diye söz etmiþ, ayný þekilde onlar “saðýrdýrlar, dilsizdirler, kördürler” diye nitelendirmiþtir.

Ýþte þer’i ýstýlahtaki bu kalbin yeri göðüstür. Bazýlarýnýn sandýklarý gibi dimað (beyin) deðildir. Çünkü yüce Allah (cc); “…Muhakkak gözler kör olmaz, fakat göðüslerdeki kalpler kör olur.” (El-Hacc: 46) Bu ayet ile kalplerin yerinin göðüsler olduðu tespit edilmiþtir.

Yüce Allah (cc)’ýn; “Allah onlarýn kalplerini mühürlemiþtir” ile “onlarýn kalplerinde hastalýk vardýr” buyruðu münasebetiyle aþaðýdaki nakilleri yapmayý uygun görüyoruz.

Mücahid der ki: “Er-Ran (pas) mühürden daha hafiftir. Mühürlenmek kilitlenmekten daha hafiftir. Kilitlenmek ise bütün bunlardan daha þiddetlidir.”

Yine Mücahid der ki: “Günahlar kalpte yer eder, ondan sonra onu, dört bir yanýndan kuþatýr ve sonunda onu bütünüyle istila ederler, iþte bu istila tab’ yani mühürlemektir.”

Mücahid devamla der ki; “Onlar kalbi (elini kastederek) þunun gibi görüyorlardýr. Kul bir günah iþlediði takdirde ondan þurasý gider (ve bu arada serçe parmaðýný kapatýr); yine günah iþlerse (diðer parmaðýnýn kapatarak) þu gider, yine günah iþlerse (öbür parmaðýnýn kapatarak) bu gider” ve bu þekilde bütün parmaklarýný kapattýktan sonra þunlarý söyler “ve böylece o kalbin üzerine bir mühür basýlýr.” Mücahid der ki: “Ýþte onlar
bunu er-Ran’ýn kendisi olarak görüyorlardý.”
Sahih hadiste Hz. Huzeyfe(r.a), Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam’ýn þöyle buyurduðunu nakleder: “Fitneler, kalplere çulun enine konulan çubuklar gibi tek tek sunulur. Hangi kalp bunlarý benimserse ona siyah bir nokta konur. Hangi kalp de bunlarý red ederse ona da beyaz bir nokta konulur. Nihayet bütün kalpler birisi üzerinde hiçbir þeyin tutunamadýðý düz kayalýk gibi bembeyaz kesilir, gökler ve yer devam ettiði sürece hiçbir fitne ona zarar vermez. Diðeri ise kavrulmuþ testi gibi siyaha çalan kýrmýzý olur, ne marufu maruf ne de münkeri münker olarak tanýr.”

Tirmizi ve baþkalarý Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam’ýn þöyle buyurduðunu nakleder: “Mü’min, günah iþlediði zaman onun kalbine siyah bir nokta konur. (Tevbe edip) vazgeçerse, istiðfar ederse kalbi cilalanýr. Günahý artarsa bu siyah nokta da gittikçe artar ve sonunda bütün kalbini kaplar.” Ýþte yüce Allah (cc)’ýn “Hayýr onlarýn iþleyip kazandýklarý þeyler, kalplerinin üzerinde pas olmuþtur.” (el-Mutaffifin: 14) buyurduðunda kastedilen budur.

Tirmizi: “Bu hasen-sahih bir hadistir” dedi.

Ýbn-i Cerir der ki: “Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam günahlar birbirini izlediði takdirde kalpleri kapattýðýný, kalpleri kapattýðý takdirde ise yüce Allah (cc) tarafýndan onlarýn mühürlendiðini ve böylelikle kurtulmayacaðýný belirtmektedir. Ýþte yüce Allah (cc)’ýn; ‘Allah onlarýn kalplerini ve kulaklarýný mühürlemiþtir’ buyruðunda söz edilen mühürleme budur. Týpký gözlerimizin gördüðü ve ancak üzerlerindeki mührün sökülmesiyle kaplarýn içine ulaþýlabilmesi gibi. Ýþte iman da yüce Allah (cc)’ýn kalplerine ve kulaklarýna mühür basmakla nitelendirdiði kimselerin kalplerine, ancak bu mührün kýrýlmasý ve bu baðýn sökülmesinden sonra ulaþabilir.”

Ýnsan bunu bildiði ve yüce Allah (cc)’ýn: “…Onlar eðrilince Allah da onlarýn kalplerini eðriltti…” (es-Saff: 5) buyruðunu ve buna benzer diðer ayetleri anladýðý takdirde, þaný yüce Allah (cc)’ýn onlarýn kalplerini nasýl mühürlediðini,-batýlda kalmaya devam edip hakký terk ediþlerine uygun bir ceza olarak- kendileriyle hidayetin arasýna girdiðini idrak etmiþ olur.

Bu açýklamalarla ilgili olarak þunu söylemek isterim: Kalp meselesi üzerinde durmak Kur'anî ve nebevi terbiyenin en önemli özelliklerindendir. Çok azý müstesna, insanlar bunu ihmal etmiþlerdir. Yine bir azýnlýk müstesna bu konuda açýk ve net deðildir. Çünkü rabbani tekliflerin büyük bir kýsmý kalb ile alakalýdýr. Ýnsanýn buna dikkat etmesi gerekmektedir. Bizler yazýlarýmýzda yeri geldikçe Allah (cc)’ýn izniyle bu konuya hakkýný vermeye çalýþacaðýz.

Ýman etmeleri söz konusu olmayan kâfirler:


Çoðu kimselerin, önceden kâfir olmasýna raðmen, sonradan Ýslam’a girdiði görülmektedir. Bakara Sûresinin mukaddimesinde kâfirlerden söz eden fýkrada ise kâfirler için inzar edilmeleri ile edilmemelerinin bir olduðundan söz edilmekte ve onlarýn iman etmeyecekleri belirtilmektedir. Bu iki durumu bir arada nasýl deðerlendireceðiz?

Bazý müfessirler bu konuda þöyle der: Burada kâfir olanlardan maksat, yüce Allah (cc)’ýn asla iman etmeyeceklerini bildiði kimselerdir. Ýþte bu kimselerin inzar edilmeleri ile edilmemeleri arasýnda hiçbir fark yoktur.

Ali b. Ebi Talha, yüce Allah (cc)’ýn: “Muhakkak küfredenleri uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir” buyruðu ile ilgili olarak, Ýbn-i Abbas’ýn þöyle söylediðini rivayet etmektedir: “Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam bütün insanlarýn iman etmelerini ve hidayet üzere kendisini izlemelerini özellikle istiyor idi. Bu bakýmdan yüce Allah (cc), Ona ancak Allah (cc)’ýn ezeli ilminde mutluluða kavuþacaðý bilinen kimselerin iman edeceðini ve yine ezeli ilminde bedbaht olacaðý bilinenlerin de sapacaðýný bildirdi.”


Ben derim ki: Bu tefsirde bu iki ayeti, Allah (cc)’ýn kitabýnda yer alan birtakým surelerin geniþçe açýkladýklarýný göreceðiz. Bu sureler üzerinde dururken kâmil küfrün (esir aldýðýgöz kırpma insanýn kalbinde artýk, fýtratýn hiçbir izinin kalmadýðý (ve bu kalbin ameli yapýsýnýn) küfür olduðunu ve bunun birtakým belirtileri, hakikati ve sonuçlarý bulunduðunu göreceðiz. Bu hakikati, belirti ve meyvelerini kendisinde taþýyan kiþinin yapýsýnda artýk, fýtratýn hiçbir kalýntýsý kalmamýþ demektir. Böyle bir kiþinin uyarýlmasýnýn hiçbir faydasý yoktur. Fakat bunu Allah (cc)’tan baþka hiçbir kimsenin bilememesi dolayýsýyla bizler; onlarý, karþý delilin ikame edilebilmesi için uyarmakla yetiniyoruz. Böyle bir dereceye ulaþmayan kâfirlerin ise –Allah (cc)’ýn izniyle- hidayete kavuþmalarý ümit edilebilir! “Ölü iken kendisini dirilttiðimiz ve kendisine insanlar arasýnda yürüyebileceði bir ýþýk verdiðimiz kimse…” (el-En’am: 122)
Bundan önceki baþlýkta görmüþ olduðumuz gibi insanýn imanýndan ümit kesilecek derecedeki küfre ulaþmasý, ancak bu yolda ilerlemesi ile mümkün olur. Bu, çokça karþýlaþacaðýmýz bir konudur. Bu açýklamalarýmýz ile bu iki ayetin yüce Allah (cc)’ýn ezeli ilmiyle iman etmeyeceklerini bilmiþ olduðu kâfirler hakkýnda varid olduðuna dair açýklama yapanlarýn görüþlerini reddetmiyoruz. Aksine bizim bu açýklamalarýmýz, bazý kâfirlerin hidayet bulmalarý, bazýlarýnýn ise hidayet bulamamalarýnýn sebeplerini açýklamaya yöneliktir. Yoksa her iki ayet de, yüce Allah (cc)’ýn asla hidayet bulamayacaklarýný bildiði kâfirler hakkýndadýr.

Allah (cc)’a emanet olunuz.

Gönderen: 14.02.2008 - 13:21
Bu Mesaji Bildir   ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara ebu_hanzala üyenin Profiline bak ebu_hanzala üyeye özel mesaj gönder ebu_hanzala üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1307 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82965 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.