0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Güllerin efendisinin vedasi...

önceki konu   diğer konu
6 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
noorlravda su an offline noorlravda  
Konu icon    Güllerin efendisinin vedasi...
64 Mesaj -
RESÛLULLAH'IN (s.a.v) vefat zamani

Hz. Âiþe (r.anh) þunlarý anlatmýþtýr: "Hz. Resûlullah (s.a.v) benim odamda, benim günümde, benim göðsümde (kollarýmýn arasýnda) vefat etti. Vefatý sýrasýnda Allah Teâlâ benim tükürüðüm ile onun tükürüðünü birleþtirdi. Þöyle ki: Kardeþim Abdurrahman elinde bir misvakla içeri girmiþti. Resûlullah (s.a.v) onun elindeki misvaka bakýyordu. Hoþuna gittiðini anladým ve, 'Senin için o misvaký alayým mý?' diye sordum.


Baþýyla iþarette bulunarak, 'Evet al' dedi. Ben de misvaký alýp kendisine uzattým, o da aðzýna aldý, fakat misvaký çok sert buldu. Ben,

'Onu sizin için yumuþatayým mý?' diye sordum, Hz. Peygamber (s.a.v) yine baþýyla iþaret ederek yumuþatmamý söyledi. Ben de misvaký aðzýmda çiðneyerek yumuþattým (sonra ona verdim). Hz. Resûlullah'ýn önünde içi su dolu bir kap vardý; elini içine daldýrýyor ve, 'Lâ ilahe illallah, gerçekten ölümün çok þiddetli sancýlarý varmýþ' diyordu.

Sonra elini kaldýrdý ve, '(Allahým) Refîk-i a'lâya, refîk-i a'lâ'ya' buyurdu. Ýþte ben o zaman içimden, 'Vallahi kendinden geçti, artýk bizi seçemiyor' dedim.(Buhârî, Rikâk, 42 (nr. 6510); Beyhakî, Delâilü'n-Nübüvve, 7/207; ibn Kesir, el-Bidâ-ye ve'n-Nihâye, 5/339)

Biraz sonra, 'Elimden tutun'dedi. Onlar da tutarak doðrulttular. Resûlullah (s.a.v), 'Ne diyorsunuz?' dedi. Onlar, 'Ey Allah'ýn Resulü, öleceðinizden korkuyoruz. Erkekler mescidin etrafýnda toplandýklarý için kadýnlarý aðlaþmaktalar' dediler. Bunlarý iþiten Allah Resulü (s.a.v) sýçrayarak ayaða kalktý, önünde Abbas, FazI ve Ali'ye dayanarak mescide girdi. Baþý baðlýydý, ayaklarýný yere sürüyordu, öyle ki hemen minberin ilk basamaðýna oturdu. Herkes Resûlullah'ýn etrafýnda toplandý. Resûlullah (s.a.v) Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra þöyle buyurdu:

'Ey insanlar! Duydum ki öleceðimden endiþeleniyormussunuz? Sanki ölümden hoþlanmýyor gibisiniz? Peygamberinizin ölümünü neden yadýrgýyorsunuz ki? Benim ve sizin muhakkak öleceðimiz haberi verilmedi mi?

Benden önce gönderilen peygamberlerden hiçbiri hayatta kaldý mý ki ben de ebediyen sizin aranýzda kalayým! Dikkat edin! Ben rabbime kavuþmak üzereyim, sizler de O'na varacaksýnýz. Sizlere, ilk muhacirlere karþý iyilikle muamelede bulunmanýzý tavsiye ederim. Muhacirlere de aralarýndaki hak ve hukukun muhafazasýný öðütlerim. Zira Allah (c.c),
'Asr'a yemin olsun ki insan kesin bir ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller iþleyenler, birbirlerine hakký tavsiye edenler ve sabrý tavsiye edenler müstesnadýr' (Asr 103/1-3.) buyurmaktadýr.

Allah'ýn izniyle her iþ varacaðýna varýr. Sakýn birisin gecikmesi sizi aceleciliðe sevketmesin. Çünkü Allah azze ve celle bir kiþi acele ediyor diye acele etmez. Þüphesiz ki Allah'a karþý üstünlük taslayan/ Allah maðlûp eder. O'nu aldatmaya yelteneni de tuzaðýna düþürür. Allah (c.c) þöyle buyuruyor:

'Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalýk baðlarýný kesmeye dönmüþ olmaz mýsýnýz?(Muhammed 47/22)

Sizlere ensara karþý iyilikle davranmanýzý tavsiye ederim. Çünkü onlar sizlerden önce bu þehri yurt edinmiþler ve (birçoðu da) iman etmiþlerdi. Bu bakýmdan onlara ihsanda bulununuz. Onlar meyvelerini ve yiyeceklerini sizlerle paylaþmadý mý? Topraklarýndan sizlere de vermedi mi? Kendileri muhtaç durumda iken sizleri nefislerine tercih etmediler mi?

Dikkat edin! Kim (ensardan) iki kiþi arasýnda hükmetmekle görevlendirilirse onlarýn iyiliklerini kabullensin, kusurlarýný da görmezlikten gelsin.

Dikkat edinl Sakýn adaletten saparak onlar hakkýnda seçicilik yapmayýn. Ben sizin öncünüzüm; sizler de beni takip edeceksiniz.

Ýyi dinleyin! Buluþma yeriniz havuzdur (kevser). Benim havuzum Þam'ýn Busrâ'sýaglaBusrâ: Suriye'nin güneyinde kalan eski bir yerleþim birimidir. Osmanlý Devleti bu yere, ayný adý taþýyan diðer yerlerle karýþmamasý için Þam-ý Busrâ demiþlerdir. Hz. Peygamber (s.a.v) kendisine risâlet verilmeden önce amcasý Ebû Tâlib ile birlikte, dokuz-on iki yaþlarý arasýnda ticaret amacýyla çýktýklarý iki seferde bu beldeye uðramýþlar ve buradaki bir manastýrda bulunan, adý Bahîrâ olan bir rahip de onun peygamber olacaðýný söylemiþti.) ile Yemenin San'a'sý arasýndaki mesafeden daha büyüktür. Oraya kevser oluðundan bir su dökülür. Bu su, sütten daha beyaz, köpükten daha yumuþak, baldan daha tatlýdýr. Ondan bir kere içen bir daha susamaz. Bu havuzun taþlarý inciden, yataðý ise misktendir. Yarýn mahþer günü hesap yerinde bu havuzun suyunu içmekten mahrum olan tüm hayýrlardan mahrum kalmýþ demektir.

Dikkat edin! Yarýn benimle beraber o havuzun etrafýnda buluþmak isteyen -müstesna durumlar hariç- elini ve dilini haramdan çeksin.

Bunun üzerine Hz. Abbas (r.a), 'Yâ Nebiyyellah! Ku-revs'e de bir tavsivede bulun. dedi. Resûlullah (s.a.v).

'Ayný þeyleri Kureyþ'e de tavsiye ederim. Ýnsanlar Kureyþ'e tabidirler. Ýyileri iyilerine; kötüleri de kötülerine... (Sizler) Kureyþ ailesine, insanlara karþý iyilikle davranmalarýný tavsiye edin.

Ey insanlar! Þüphesiz günahlar nimetleri bozar ve taksimatý da deðiþtirir. Ýnsþnlar iyi olduklarý zaman önderleri onlara iyi davranýr; kötülüðe ve günaha daldýklarýnda ise kuþkusuz onlara kötü davranýr. Allah Teâlâ bu hususta þöyle buyurmuþtur: 'Ýþte böylece iþledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kýsmýný diðer bir kýsmýna musallat ederiz.' (En'âm 6/129. Birbirini tamamlayan rivayetler için bk. Buhârî, Menâkýbü'l-Ensâr, 11; Müslim, Fezâilü's-Sahâbe, 176; Tirmizî, Menâkýb, 65. bk. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/349; Humeydî, Müsned, nr. 798; ibn Hibbân, es-Sahih, nr. 6446; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, nr; 7416. bk. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/261; ibn Ebû Þeybe, el-Musannef, 12/168; Begavî, Þerhu's-Sünne, nr. 3845; Hatîb-i Tebrizî, Miþkât, nr. 5971; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsât, nr. 878.)

Allah Resulü (s.a.v) her baygýnlýk geçirdiðinde sanki kendisine birtakým tercihler sunuluyormuþçasýna, 'Hayýr, ben refîk-i a'lâyý istiyorum' diyordu.
Bazý aralar kendine gelip konuþmaya güç yetirdiðinde, 'Namaz! Namaz! Cemaatle birlikte namaz kýldýðýnýz müddetçe birbirinizden kopmazsýnýz'(bk. Buhârî, Edebü'l-Müfred, nr. 158; Ebû Dâvûd, Edeb, 133; ibn Mâce, Vesâyâ, 1, Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/78; Müttakî-i Hindî, Kenzü'l-Ummâl, nr. 18444; Hey-semî, Mecmau'z-Zevâid, nr. 7218.) buyuruyordu.

Resûlullah (s.a.v) vefat edinceye kadar hep bu þekilde, 'Namaz! Namaz!'deyip durdu."aglaRivayeti bu þekliyle görmek için bk. Zebîdî, Ýthâfü's-Sâde, 14/142.)


RESÛLULLAH'IN (s.a.v) VEFAT ZAMANI

Hz. Âiþe (r.anh) der ki: "Resûlullah (s.a.v), pazartesi günü, kuþluk vaktinin yükselmesi ile zeval (güneþin tam tepede olma) vakti arasýnda vefat etti."

Hz. Fâtýma (r.anh) der ki: "Bu pazartesi günleri karþýlaþtýðým hadiseler nedir böyle? Vallahi ümmetin baþýna gelen sýkýntý ve musibetler hep bu günde olmuþtur."

Ümmü Gülsüm (r.anh)(Ümmü Gülsüm: Hz. Fâtýma ve Ali'nin (r.a) kýzýdýr. Peygamber Efendimiz hayatta iken dünyaya gelmiþtir. Allâme Zebîdî'nin kayýtlarýna göre, Ümmü Gülsüm ilk evliliðini Hz. Ömer (r.a) ile 40.000 dirhem mehir karþýlýðý yapmýþtýr. Ondan Zeyd ve Rukýyye adýnda iki çocuk dünyaya gelmiþtir. Dârekutnî'nin Uhuvve adlý kitabýnda zikrettiðine göre, Ümmü Gülsüm, Hz. Ömer'in vefatýndan sonra Avn (Avf) b. Ca'fer b. Ebû Tâlib ile evlenmiþ, onun da vefatýnýn ardýndan Avn'ýn kardeþi Abdullah b. Ca'fer evlenmiþtir. Ca'fer oðullarýndan çocuðu olmamýþtýr (bk. Zebîdî, Ýthaf, 14/148).) demiþtir ki: "Bugün, ayný zamanda Hz. Ali'nin (r.a) musibetlere duçar olduðu gündür. Pazartesi gününden çektiðim nedir ki, dedem (Hz. Peygamber) bugün vefat etti, babam Ali ve Ömer (r.a) bugün þehid edildi."

Hz. Âiþe (r.anh) anlatýyor: "Resûlullah (s.a.v) vefat ettiði ve orada bulunanlar feryadü figan edip aðlamaya baþladýklarý zaman insanlar hemen içeriye hücum ettiler. Bu esnada melekler elbisesiyle Hz. Peygamberin (s.a.v) üzerini örttüler. Ortalýk karýþmýþ, herkes farklý bir þeyler söylüyordu. Kimi onun öldüðünü yalanlýyor, kimi ise dili tutulmuþ, öylece kalakalmýþtý. Akýllar karýþmýþ ve kimin ne söylediðini kimse anlamýyordu. Kimileri bir köþeye çekilmiþ, aklý baþýnda bir halde beklemekte; kimileri de yere çömelmiþ, öylece düþünmekte idi.

Ömer b. Hattâb (r.a) onun vefat ettiðine inanmayanlardandý. Hz. Ali (r.a) bir köþeye çekilip oturanlar arasýnda idi. Hz. Osman'ýn (r.a) ise dili tutulmuþtu.

Sonra Hz. Ömer (r.a) insanlarýn karþýsýna çýkarak þöyle dedi: "Resûlullah (s.a.v) ölmedi. Muhakkak ki Allah (c.c) onu geri döndürecek ve onun ölümünü bekleyen münafýklarýn ellerini ve ayaklarýný kesecektir. Allah Teâlâ nasýl ki Musa (a.s) ile sözleþtiði gibi onunla da sözleþmiþtir ve o elbette bizlere geri dönecektir."

Bir diðer rivayette ise Hz. Ömer (r.a) þunlarý söylemiþtir: "Ey insanlar! (Þu günlerde Resûlullah'ýn ölümü ile ilgili olarak) dillerinizi tutun. Çünkü o ölmemiþtir. Vallahi kimin, Resûlullah öldü dediðini duyarsam, iþte þu kýlýcýmý kafasýna indiririm."

Hz. Ali (r.a) evinden dýþarý çýkmýyordu. Osman (r.a) ise konuþamýyor, bir yere gidip gelmek istese elinden tutularak götürülüyordu.

O gün hiç kimse Hz. Ebû Bekir ve Abbas (r.a) kadar metanet gösterememiþ, Allah Teâlâ bu ikisine tevfik ve dayanma gücü vermiþti. Öyle ki Hz. Ebû Bekir'den (r.a) baþka birinin sözüne bakýlmadýðý bir zamanda Resûlullah'ýn (s.a.v) amcasý Abbas gelmiþ ve insanlara,

'Kendisinden baþka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki, Muhammed (s.a.v) ölümü tatmýþtýr. Zira o aramýzda iken þu âyeti okumuþtu:

"Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra þüphesiz, sizler kýyamet günü rabbinin huzurunda davalasaçaksýnýz."aglaibn Hacer-i Kastallânî, el-Mevâhibü'l-Ledüniyye, 3/569-570; Beyhakî, Delâilü'n-Nü-büvve, 7/215. Allâme Zürkânî, ibn Hacer'in el-Mevâhibü'l-Ledüniyye adlý eseri üzerine yazdýðý þerhinde, yukarýda bahsi geçen rivayeti, ibn Münîr'in Mi'râc adlý eserinde zikrettiðini kaydeder, bk. Zürkânî, Þerhu'l-Mevâhib), 12/142. Rivayetin bir bölümü için bk. Buhârî, Cenâiz, 3.)

(ÖLÜM VE SONRASI kitabindan alinti)
Gönderen: 16.04.2005 - 20:18
Bu Mesaji Bildir   noorlravda üyenin diger mesajlarini ara noorlravda üyenin Profiline bak noorlravda üyeye özel mesaj gönder noorlravda üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
Konu icon  Güllerin efendisinin vedasi...
noorlravda 16.04.2005 - 20:18
Konu icon  Güllerin efendisinin vedasi...
noorlravda 16.04.2005 - 20:26
 Güllerin efendisinin vedasi...
Busra_ 19.04.2005 - 10:17
 ..
drtasavvuf 21.04.2005 - 07:21
 Güllerin efendisinin vedasi...
SÜLEYMAN GAZI 09.05.2005 - 07:43
 Güllerin efendisinin vedasi...
noorlravda 09.05.2005 - 20:43

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 549 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
dj_twofun (45), Kilicarslan (49), aybüke98 (27), kiyam_mesalesi (47), bekir (65), hbbm2004 (39), m.taha (50), nura hasret (32), Elensar (43), peri (42), rasid (46), Güli-Rana (37), selametx (47), Yarali gönül (37), ramazan6666 (42), yok (56), cambaz (54), ali_usa (), ast (54), Salihkul (57), mutluakdogan198.. (41), administan (40), kartanesi123 (32), Karagül (37), erdemezberci (54), ALiYUCEL (60), arexim (36), ZooTekNisT (46), Seyma_Kantar (35), Kalbdeki_Ses (48), rizeli_mimar (41), SAKiRT (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60785 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.