0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Evlilikte İnancın Gücü

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
feuille morte su an offline feuille morte  
Evlilikte İnancın Gücü
15 Mesaj -
Kâinata koyduðu tekvinî kanunlara gâyeler derceden Yüce Allah, nesillerin devamý için erkek ve kadýnýn evlilik müessesesi altýnda yaþamasýný takdir etmiþtir. Evlilik, ferdin duygu ve düþüncelerinin daðýnýklýktan kurtarýlmasý, cismânî hazlarýnýn kont-rol altýna alýnmasý ve ahlâk saðlýðý açýsýndan önemli bir sigortadýr.

Evlilik ve aile hayatýndan herkesin beklentisi, dünyada cennetin küçük bir misâlini yaþayabilmektir. Zîrâ her fert yuva kurarken, maddî-mânevî deðerlerin paylaþýldýðý bir ortam hayal eder. Ýdeal mânâda evlilik, huzurun hedeflendiði bir anlaþmadýr.

Evliliðin temeli: hürmet, muhabbet ve þefkat
Sevgi, aþk vb. bütün kalbî ihtiyaçlarýn karþýlandýðý, üzüntülerin paylaþýldýðý bir müessese olan evliliðe saðlýklý her insan ihtiyaç duyar. Ýnsanýn yalnýzlýðýný giderecek, gönlünü teselli edecek ve sýkýntýlarýný paylaþacak birine duyduðu ihtiyaç, meþru çizgide evlilik yoluyla karþýlanýr. Kalblerin en lâtifi, en þefîki (þefkatlisi) kadýn kalbi olmasý1 yönüyle erkek, bu ihtiyaçlarýný en iyi þekilde, hayatýný birleþtireceði kendisine denk bir kadýnla (eþgöz kırpma karþýlayabilir. Mutlu bir evliliðin temelini, kadýnla erkek arasýndaki hürmet, muhabbet ve þefkat oluþturur. Ýslâm, fýtrat dini olduðundan, insanýn biyolojik, psikolojik ve sosyolojik bütün ihtiyaçlarýný karþýlamaya yönelik prensipler getirmiþtir.
Yüce Allah, Kur’ân’da: “... Kendileriyle sükûnete, huzura kavuþasýnýz diye sizin için nefislerinizden eþler yarattý; aranýza ‘meveddet’ (sevgi) ve ‘rahmet’ (þefkat) koydu. Elbette bunda, düþünen kimseler için nice ibretler vardýr.” (Rum sûresi, 30/21) buyurmaktadýr. Bu âyetteki, dostluk, sevgi, muhabbet, mânâlarýna gelen ‘meveddet’ kelimesi ayrýca, velî ve dost edinmek, yardýmlaþmak, baþkasýnýn otoritesini kabul ederek görev ve selâhiyetini tanýmak gibi anlamlara da gelmektedir.2 Bu âyetteki, ‘rahmet’in bir boyutu olan þefkat, karþýlýk beklemeden yardýma koþmaktýr. Böyle bir þefkat, aþktan daha tesirlidir.3 Bu itibarla, eþler arasýnda ‘þefkat ve merhamet’ hislerinin canlý tutulmasý, mutlu bir evlilik için önemli bir unsurdur. Bu hislerin yansýmasý olan hâl ve tavýrlarý, eþlerin birbirlerine göstermeleri gerekir.
Evlilik hayatýnýn gerekli þartlarýndan sevgi ve anlayýþý, Rabb’imiz kalblerin kaynaþmasýna vesile kýlmaktadýr. Zîrâ Kur’ân’da belirtildiði gibi kalblerin kaynaþmasý ancak Allah’ýn dilemesiyle olur. Eþlerin davranýþlarý sadece bunun tesisi için bir fiilî duadýr. Bunu baþarabilen eþler, ruh ve beden saðlýðý açýsýndan da þanslýdýrlar. Sürekli didiþme içinde olan eþler, bu ön þartý yerine getirmedikleri için, aralarýndaki muhabbet azalmaya baþlar, bunun neticesinde kalb birlikteliði temin edilemez, boþanarak aile hayatýný yýkmasalar dahi mâruz kalacaklarý psikolojik sýkýntýlar ile saðlýklarýný kaybedebilirler.4 Söz konusu insanlardan bir kýsmý, iþ hayatýnda istenen baþarýyý yakalayamadýklarý gibi, bazýlarýnýn da dinî hayat açýsýndan hâlleri üzücüdür.
Çocuklarýn ruh, beden saðlýðý ve eðitimleri için en güzel mekânlardan biri, mutlu aile yuvalarýdýr. Bu itibarla, huzurlu bir aile hayatýnýn hazýrlanmasý için eþlerin, üzerlerine düþen fedakârlýk ve sorumluklarý yerine getirmeleri gerekmektedir. Evliliklerini saðlam temeller üzerine kuramamýþ veya evliliðin devamlýlýðý için ön þartlarý yerine getirememiþ eþler arasýndaki geçimsizlik, çocuklarda da menfî tesirler meydana getirir. Huzurlu bir aile hayatýndan mahrum kalan, beden ve ruh saðlýðý bozulmuþ çocuklarýn kendilerine verecekleri zararlarýn ve cemiyete getirecekleri problemlerin sorumlusu eþlerdir.
Kur’ân’da ‘nefs-i vâhide’ olarak anlatýlan erkek ve kadýn, bir bütünün iki yarýsý gibidir. O, öyle bir bütündür ki, parçalardan birinin iþe yaramasý için, diðerinin de bulunmasý þarttýr. Binayý meydana getiren malzemelerin birbirine karýþtýrýlarak tek madde hâline getirilmesi gibi, eþler de bütündürler. Yüce Allah, Kur’ân’ýn pek çok yerinde,5 “Ey insanlar! Sizi bir nefs-i vâhide’den ve eþini de ondan yaratan (…) Rabb’inize karþý gelmekten sakýnýn ve himayesine girin.” (Nisâ, 4/1) ve “Sizler birbirinize birleþip kaynaþmýþtýnýz... Eþleriniz sizden güçlü bir güvence almýþlardýr.” (Nisâ, 4/21) gibi âyetlerle, ikinci unsurun birincisinden ayrý bir þey olmadýðýný belirtmiþtir. Bu âyetlerden, “…erkeðin cinsinden ve mahiyetinden bir varlýk” olduðunu öðrendiðimiz kadýný, hâlâ ikinci dereceden bir varlýk gibi görenler, Kur’ân’ýn bu konudaki deðerlendirmesine zýt düþmektedirler.6

Fýtrî ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnda eþlerin mesuliyeti
Yarattýðý eþyada sayýsýz hikmet, maslahat ve gâye gizleyen Yüce Allah, evliliðin “sükûnet (rahatlama ve huzur)…” kaynaðý olduðuna iþaret ederken, insanlarýn ruh ve beden saðlýklarý için önemli bir hususu da ortaya koymuþtur. Bu bakýmdan Allah’a kulluðu ve mânevî deðerlere hizmeti hayatýnýn gâyesi bilen her kadýn ve erkek, hayat arkadaþýnýn ruh ve beden saðlýlýðýný muhafazayý ilâhî bir vazife bilmelidir.
Yüce Allah, “…Onlar (kadýnlar), sizin için bir elbise/örtü, siz de onlar için bir elbise/örtüsünüz…” (Nisâ, 2/187) âyeti ile evliliðin temel gâyeleri konusunda pek çok hakikate iþaret ederken; Ýlâhî Kelâm’daki, ‘libâs’ ifadesindeki edebî incelik de pek çok hakikate pencere açmaktadýr. Elbisenin bir özelliði de insan vücudunu sarmasýdýr. Bu itibarla, eþlerin birbirlerini elbise gibi sarmalarý söz konusu âyetten alýnacak ilâhî bir derstir. Ýnsaný soðuk ve sýcaktan koruyan elbise, hayâ duygusunun zedelenmesini önlediði gibi, eþleri de her türlü çirkinlikten muhafaza eder. Söz konusu ilâhî hitaptaki kelimelerin diziliþinden de, öncelikle erkeklerin hanýmlarýnýn örtüsü altýnda bulunduklarý dersini çýkarabiliriz. Bir hadîs-i þerifte de, “Evlenen dininin yarýsýný korumuþtur; diðer yarýsý konusunda da takva dairesine girerek dinini muhafaza etsin.” buyrulmuþtur. Efendimiz’in (sas) bu kutsî sözünden, izdivacýn ne kadar önemli olduðu anlaþýlmaktadýr.

Evlilikteki sorumluluklardan hesaba çekilme gerçeði Ýnsanýn ihmallerinden ve içine düþtüðü hatalardan kurtulmasýnýn yolu, zaman zaman kendini sorgulamasýndan geçer. Ýnsana hatalarýný göstermemek, nefis ve þeytanýn en büyük hilesidir. Davranýþ ve düþüncelerini kusursuz kabul eden bir insan hatasýný göremez; hatasýný göremeyen de, Allah’ýn himayesine sýðýnmaz. Zîrâ, kusurunu anlayan istiðfar eder ve Allah’a sýðýnýp þeytanýn þerrinden kurtulur.7
Nefis muhasebesine ait bu ölçüler, eþler arasý münasebette de önemlidir. Yüce Allah’ýn (cc) ve Resûlü’nün (sas) beyanlarý çerçevesinde, eþlerin kendilerini sorgulayarak hatalarýný kabul etmeleri, problemlerin çözümü için önemli bir dua vesilesidir.
Araþtýrmalar, eþler arasýndaki geçimsizliðin, ailelerin yýkýlma sebeplerinin ilk sýralarýnda olduðunu göstermektedir. Geçimsizlikler boþanmalara yol açmaktadýr. Türkiye’de, “1935'te 2,4 bin, 1955'te 10,5 bin, 1975'te 12,9 bin ve 2000'de 25,7 bin boþanma olmuþtur. Boþanma oraný 1935'te % 0,15; 1955'te % 0,44; 1975'te % 0,32 ve 2000'de % 0,46 olmuþtur. Türkiye'de boþanmalar hýzla artmaktadýr.”8 Aileyi korumanýn kurtarmanýn en önemli yolu, evliliði ayakta tutacak temel deðerlere baðlanmaktýr.
Geçimsizliklerin baþ sebebi, eþlerin hayatý hürmet ve þefkat ekseninde paylaþamamalarýdýr. Duygularýn paylaþýlmasý, eþler arasýnda huzuru temin eden unsurlardandýr. Eþlerin inançlarýndan kaynaklanan mânevî deðerleri paylaþmasý; aralarýndaki sevginin artmasý için Allah’a dua etmeleri saðlýklý bir aile ortamý için gereklidir. Eþlerin birbirlerinin ilgi sahasýna yakýnlýk göstermesi, aile içi münasebetlerin güzelleþmesine zemin hazýrlar. Meselâ, eþlerden birinin bir spor takýmýna yakýndan ilgi göstermesiyle diðerinin de ayný duygularý paylaþmasý aile mutluluðuna destek olur. Eþlerin birlikte geziye çýkmalarý, sosyal aktivitelerde bulunmalarý da bu konuda verilebilecek misâllerdendir. Meselâ hayatýn her safhasýnda, bizlere en güzel örnek olan Efendimiz (sas), Hz. Aiþe ile koþup yarýþmýþlardýr.
Evlilik, Ýslâm’da korunmasý gereken en kutsî müessesedir.9 “Hanýmýný kocasýna karþý kýþkýrtarak aralarýný bozan bizden deðildir!” hadîsinde aile müessesesini yýkmaya çalýþanlara karþý büyük bir tehdit vardýr. Evlilik binasýný yýkýma kadar götürecek çatlaklýklarýn tamiri konusunda, eþlerin üzerlerine düþen vazife ve fedakârlýklardan kaçýnmalarý, insaný dünya ve ahirette piþman edecek bir tavýrdýr.
Rabb’imizin, “Ýyilik ve (Rabb’in emirlerini yerine getirip yasaklarýndan sakýnma ile elde edilen) takvâda birbirinizle yardýmlaþýn.” (Mâide, 5/2) emri eþlerin mutluluðu için de hayâtî önem taþýmaktadýr. Bu ilâhî emri göz önünde bulunduran eþler, birbirlerine hizmette, ihsanda, birbirlerinin gönlünü almada, aralarýnda meydana gelecek kýrgýnlýklarý affetmede yarýþýrlar. Eþlerden birinin önce davranarak bir tebessüm, bir sýcak ilgi göstermesi problemleri çözmede oldukça müessirdir. Bunun yerine, habbeyi kubbe yapmak ve problemin sebebini birbirine atarak münakaþa etmek vaktin zâyi edilmesi demektir. Peygamber Efendimiz’in (sas); “Kardeþinle münâkaþa etme, zîrâ münâkaþanýn hikmeti anlaþýlmaz...”, “Haklý olduðu hâlde münakaþayý býrakan kimse için cennetin ortasýnda bir köþk bina edilir.” þeklindeki beyânlarý ailenin mutluðu açýsýndan da güzel nasihatlerdir. Peygamber Efendimiz’in (sas); “Þüphesiz ki kýyamet günü, Allah’ýn en çok ehemmiyet vereceði emanet, eþler arasýndaki emânettir..”10 sözleri eþler için büyük bir uyarýdýr.

Aile mutluluðu için eþlerin yarýþý
Mutluluk yollarýnýn araþtýrýlmasý ve huzuru bozacak problemlerin giderilmesinde eþlerin birbiriyle yarýþmalarý mânevî bir mesuliyettir. Taraflarýn birbirlerini memnun etmek için iyi niyetlerini ortaya koymalarý problemin çözümü için önemli bir baþlangýçtýr. Ýthamlar, çözüm yerine aradaki mesafenin açýlmasýna sebep olur.
Yüce Allah, “Eðer eþler, aralarýný düzeltmek isterlerse, Allah onlarýn aralarýnda kaynaþma meydana getirir.” (Nisâ, 4/35) fermaný ile muhtelif sebeplerle aralarý açýlan eþlere, aralarýný düzeltmek için iyi niyetlerini ortaya koymalarý ve evlilik gemisinin kurtarýlmasý konusunda rehberlik yapmaktadýr. Bu âyette ayrýca, aralarýnda sürtüþme olan eþlerin, iyi niyetlerini ortaya koymalarý hâlinde aralarýnýn düzeleceði müjdesi de vardýr.
“Hepiniz çobansýnýz ve emrinizin altýndakilerden mesûlsünüz.” buyuran Allah Resûlü (sas), bu kutsî sözlerinin devamýnda erkeðin hanýmýndan ve çocuklarýndan hesaba çekileceðini belirttikten sonra, “Kadýn da, kocasýndan mesûldür. O, ondan sorulacaktýr.” buyurmuþlardýr. Eþlerin bakým ve süslenme hususunda üzerlerine düþenleri yerine getirmeleri konusunda hadîs kitaplarýnda pek çok örnekler bulunmaktadýr. Meselâ bazý sebeplerle uzun zaman ailesinden uzak kalmýþ erkeklere hitaben Efendimiz (sas); “Sizden birisi ailesinden ayrýlýðýný uzattýðý zaman, evine gece vakti gelmesin. Gündüz vakti ailesine gelirken de, bunu önceden bildirsin.” buyurduktan sonra, kadýnýn gerekli temizlik ve bakýmýný yaparak kocasýný karþýlamasýný tavsiye buyurmuþtur.1

Aile mutluluðunu temin eden eþlere mânevî mükâfatlar
Mânevî deðerlere riayet etmek aile hayatýný bir nevi cennet köþesi hâline getirdiði gibi, eþlere büyük sevaplar da kazandýrýr. Peygamberimiz (sas), kýyamet günü, Allah’ýn himayesinde bulunduracaðý yedi sýnýf insandan birinin “Allah için birbirlerini sevenler…” olduðunu belirtmiþtir.11 Eþlerin, fýtrî olarak birbirlerine ihtiyaç duymalarý, onlarý bir aile çatýsý altýnda buluþmak üzere birbirlerine çeker, bu yakýnlaþma “Allah’ýn rýzasýný kazanma” gibi büyük bir deðer ile beslendiðinde, eþlerin birbirine duyduðu sevgi ve saygý daha da artar. “Kardeþine karþý izhar edeceðin tebessümün bir sadakadýr.”12 buyuran Allah Resûlü (sas), eþlerin birbirlerine sevgi ve saygý ile davranmalarýnýn ve birbirlerine tebessüm etmelerinin, onlara cenneti kazandýracak amellerden olduðunu haber vermiþtir. Bir sahabi, Efendimiz’e (sas), hanýmýnýn kendisini güler yüzle karþýlayýp, güzel sözler söylediðini anlatýnca Allah Resûlü (sas), “Hanýmýna selâm söyle; kendisinin yarý þehit sevâbýna kavuþtuðunu haber ver!”13 buyurmuþlardýr.
Bu deðerlerin hayata geçirilebilmesi için nefislerin kontrol altýna alýnmasý gerekir. Dünya ve ahirette karþýlaþýlacaðý cezalara raðmen arzular, nefse, hazýr lezzet ve intikamý her þeye tercih ettirir. Nefsin terbiyesi ve kontrol altýna alýnabilmesi, ancak Yüce Allah’ýn emirleri ve Efendimiz’in (sas) tavsiyeleri ile mümkündür.

Dipnotlar
1- Geniþ bilgi için bkz: Ýþârâtü’l-Ý’câz, s. 145.
2- Þamil Ansiklopedisi, Hizb Maddesi
3- Bediüzzaman, Mektubat, 8. Mektup’tan özet olarak
4- Bkz: Ziya Aydýn, Bedenimizin Sinyalleri, Sýzýntý, Aralýk, 1999, s. 251, s.507. (Psikolog Kurt Singer’in incelemelerine dayanýlarak kaleme alýnan bu yazýda, psikolojik gerginliðin insan saðlýðý üzerinde meydana getirdiði rahatsýzlýklara dâir geniþ bilgilere yer verilmiþtir)
5- Nisâ, IV/1; Nahl, 16/ 71; Rûm, 30/21; Zümer, 39/6;Þûrâ, 42/11.
6- Kur’ân-ý Kerîm de Nisa süresinde “Ey insanlar O Allah’a karþý gelmekten sakýnýn, korkun ve himayesine girin ki, O sizi bir nefisten yarattý ve eþini de ondan yarattý.” þeklinde meseleye temas ediyor. Arapçada diþiyi gösteren zamirler “Hâ” þeklinde; erkeðe ait zamirler “Hû” þeklindedir. Bunu aþaðýdaki âyette açýk olarak görmek mümkündür: “Sizi bir nefisten yarattý; eþinizi de ondan yarattý.” Bu ifade üzerinde biraz duralým. Demek ki, 1- Cenab-ý Hak evvelâ Hz. Havva’yý, zât-ý Âdem’den deðil de mâhiyet-i Âdem’den yarattý. Çok dakik bir husustur bu... 2-Nefs-i Âdem, mâhiyet-i Âdem’den baþkadýr. Meselâ bir insanýn, “zâtý budur, boyu þu kadar, kilosu bu kadar, edasý þöyledir” denilir. Bir de onun mahiyeti, iç ve dýþ âlemi, düþünceleri, Allah’a yakýnlýk ve uzaklýðý vardýr. Eðer bir insan esas benliði ile ele alýnacaksa, ikinci þýkký, yani mâhiyetiyle ele alýnacaktýr. Aslýnda öbür yaný, sýrf bir iskelettir. Þimdi bu mânâdaki bir insan, benliði ve nefsi itibariyle baþka, cesedi itibariyle baþkadýr. Kur’ân-ý Kerîm Hz. Havva’nýn hilkatini ele alýrken: “minha” sözüyle “o nefisten” diyor; Âdem’den deðil.(Fethullah Gülen, Asrýn Getirdiði Tereddütler, Ýzmir 1998, II, 158.
7- Bkz: Bediüzzaman, Lemalar, 88
8- Prof. Dr. Muammer Kaya, http://www.netyorum.com/Sayý:140
9- Ebu Dâvud, Talâk 1, Edeb 135
10- Müslim, Nikâh 123; Ebu Dâvud, Edeb 37
11- Buhâri, Ezan 36; Zekât 16, Rikâk; 24, Hudûd 19; Müslim 91; Tirmizi, Zühd, 53
12- Tirmizi, Birr, 36
13- Münziri, et-Tergib ve’t-Terhib

alýntý>Dr. Saim Arý
Gönderen: 27.03.2008 - 12:07
Bu Mesaji Bildir   feuille morte üyenin diger mesajlarini ara feuille morte üyenin Profiline bak feuille morte üyeye özel mesaj gönder feuille morte üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Evlilikte İnancın Gücü
feuille morte 27.03.2008 - 12:07
 allahım eşleri güzel niyetlerinde daim kılsın
calikususen 31.12.2009 - 12:53

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1303 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69614 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.