0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » Tarihten Alacağımız Dersler Vardır

önceki konu   diğer konu
9 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Tarihten Alacağımız Dersler Vardır
Moderator


4254 Mesaj -
Tarihten Alacaðýmýz Dersler Vardýr
Bunlarý Biliyor musunuz?
YAHUDÝ ÞUURU
Çamlýca Kýz Lisesi Müdür Muavini Sabahat Egemen Haným'ýn yine bir lise hocasý olan arkadaþýnýn baþýndan geçen su hadise ,deðiþik ülkelerde yýllarca azýnlýk psikolojisi içinde yaþayan Yahudi cemaatinin millet olma þuurunu nasýl kazandýklarýný göstermesi açýsýndan oldukça önemlidir: Çocuklardan not tutmalarý için bir defter getirmelerini istedim.Sýnýfýn tek Musevi talebesi hariç iki gün içinde hepsi isteðimi yerine getirdi.Her ders Yahudi kýzýna defter getirmesi gerektiðini tekrarladýmsa da, hali vakti yerinde olduðu halde kýz deftersiz gelmekte devam ediyordu. Nihayet aradan bir hafta geçtikten sonra, dediðimi yapmadýðý takdirde kendisini sýnýfa almayacaðýmý söyleyince aðlamaya baþladý. Ailesinin çok geniþ imkaný olduðunu bildiðim için bu direnmenin sebebini öðrenmem lazýmdý. Kýzdan aldýðým cevap bir Siyonist prensibin genç bir Yahudi kýzýnda ifade bulmasýndan ibaretti.Kýz aðlamaya devam ederek ''NE YAPAYIM ÖÐRETMENÝM ,YAKO ON GÜNDÜR DÜKKANINI AÇMADI, HERHALDE HASTA OLMALI'' dedi. Yako'dan baþkasýndan alýþ veriþ etmeyi prensibine ihanet addedecek ýrki bir taassupla Yahudiliðine gösterdiði bu sadakatin kaçta kaçý Türk gençlerinde bulunmaktadýr? Çamlýca sakinlerinin el birliði ile zengin ettikleri parçacý Miþo'nun kumaþ tüccarý olduðunu duyduktan sonra, Yahudi kýzýnýn Yako'su da herhalde günün birinde kýrtasiye toptancýsý olmuþ veya olacaktýr. HATIRALARLA YAKIN TARÝH, SYF 110-111

Çaðdaþlaþma Yolunda
l930'lu yýllarýn Türkiyesi'nin Urla gibi bir Ege þehrinde dahi açlýktan insanlarýn öldüðünü...
Ortalama bir memurun aylýk maaþýnýn 50 lira olduðu bu dönemde, çaðdaþlaþma yolunda(!) 75 000 lira gibi büyük paranlar ödeyerek heykel yaptýrdýðýmýzý (1)

Kendinizi Türklere Emanet Edin
16. yüzyýlda Osmanlý Devleti'nin geliþme yolu üzerinde direnmiþ ve Türk ordularý ile savaþa tutuþmuþ olmasýndan dolay Katolik Avrupa tarafýndan kendisine "Hýristiyanlýðýn þövalyesi" ünvaný verilen Boðdan Beyi Büyük Stefan'ýn ölüm döþeðin de, evlatlarýna gayet ibretli bir þekilde:
"Belki de yakýnda himayeye muhtaç olacaksýnýz Asla Rus'a yanaþmayýn. Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler" diyerek nasihat ettiðini …(2)

Talan Edilen Mirasýmýz
Þanlý Osmanlý Devleti'nin kurucusu Osman Gazinin mübarek anasý Hayme Hatunun Domaniç’teki türbesini ulu hakan Abdülhamid Han'ýn, ecdadýna hürmetinin ifadesi olarak büyük bir itina ile tamir ettirip pencerelerini atlas perdelerle kaplattýrdýðýný ve zeminini de Hereke dokumasý muhteþem bir halý ile, döþettiðini . . .
Daha sonralarý iþ baþýna gelen Halk Partisi döneminde ise o muhteþem halýnýn türbeden gasp edilerek, partinin Ýnegöl ilçe yöneticilerinin kapýlarýna paspas yapýldýðýný ve atlas perdelerinin de kaymakamlýk binasýnda kullanýldýðýný... (3)

Ecdadýmýzýn Silinmez Ýzleri
1976 yýlýnda Suudi Arabistan’ýn Cidde þehrinde, deniz suyunu tatlý suya çeviren bir tesisin açýlýþýndan sonra meslektaþlarý ile sohbete giriþen dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi Arabistan'ýn ilk tuzdan arýtma tesisidir" diye baþlamasý üzerine
Fransýz Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi Arabistan'ýn ilk tuzdan arýtma tesisi deðildir. Ýlki Osmanlýlar'ýn 1800.lü yýllarýn sonunda yaptýðýdýr" diyerek ecdadýmýzýn eþsiz mirasýndan habersiz yaþayan elçimizi mahcup ettiðini ,,(4)

Bitmeyen Osmanlý Sevgisi
Balkanlar'dan Orta Doðu'ya kadar büyük bir coðrafyanýn 1. Cihan Savaþýndan sonra elimizden çýkmasýna raðmen, o topraklarda yaþayan halkýn hala büyük bir hasretle "Osmanlý, Osmanlý " diye sayýkladýðýný ..
Budapeþte'den gelen bir yazarýmýza bir Boþnak,ýn'. "Madem ki Ýstanbul'a gidiyorsun Allah aþkýna o þehrin topraðýný benim için öp Allah benim canýmý Ýstanbul'u görmeden . almasý!" dediðini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin , boyunlarýna muska diye Osmanlý parasý taktýklarýný…(5) Biliyor muydunuz.

Avrupa'da Akýncý Korkusu
1534 yýlýnda Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde. Osmanlý akýncýlarýnýn yaklaþtýðýný görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyetin ihdas edildiðini ve bu memuriyetin ancak 1956 yýlýnda, Viyana Belediye Meclisince. Artýk bir Osmanlý tehlikesi kalmadýðýndan, bu vazifenin lüzumu yoktur" diye bir karar alýnarak iptal edildiðini...(6)

Cennette Yer
Osmanlý Devleti'nin zirvelerde þahlandýðý, akýncýlarýnýn Avrupa içlerinde at oynattýðý bir dönemde. kilisede bir papazýn vaaz verirken"Dünya hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduðunu... " söylemesi üzerine. bu taksime aklý yatmayan cemaatten bazýlarýnýn büyük bir ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarýmýzdan çýkaran Türkler hiç Cennet'te yer býrakýrlar mý?" dediklerini...(7)

Batýþýn Remzi
Yükseliþ dönemimizin ruhunu yansýtan mütevazý Topkapý Sarayýna karþýlýk, yýkýlýþýmýzý remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe Sarayýnýn Avrupa'dan borç alýnan para ile, 9 ton altýn ve 41 ton gümüþ kullanýlarak inþa edildiðini... (8)

Þefzade'nin Dolmabahçe Sefasý
Ýsmet Ýnönü'nün Cumhurbaþkanlýðý yaptýðý dönemde, oðlu Ömer Ýnönü nün gerek talebelik gerekse daha sonraki yýllarda koskoca Dolmabahçe Sarayýný ikametgah olarak kullanýp, yattýðý bir oda için bütün sarayýn kaloriferlerini yaktýrdýðýn ve ayrýca bu þefzadenin sarayda kadýnlý kýzlý gece alemleri düzenlediðini...
Bütün bu olanlarýn dönemin Millet Meclisinde ciddi tartýþmalara yol açtýðýný ve o gün mecliste bulunan baba Ýnönü nün kulaklýðý takýlý olduðu halde müzakereleri iþitmemezlikten geldiðini (9)

Aðaca Asýlan Zekat Parasý
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanýn. günlerce dolaþýp yýllýk zekatýný verebileceði fakir birini arayýp bulamadýðýný
Bunun üzerine zekatýnýn tutarý olan parayý bir keseye koyarak Caðaloðlu'ndaki bir aðaca asýp, üzerine de:
"Müslüman kardeþim, bütün aramalarýma raðmen memleketimizde zekatýmý verecek kimse bulamadým. Eðer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye yazdýðýný..
Ve bu kesenin üç ay kadar o aðaçta asýlý kaldýðýný (10)
Nebiler Sultaný nýn Güzellikleri
Aþk bahçesinin yanýk bülbülü Hazreti Mevlana'nýn, Peygamberimiz'in (sav) üstün vasýflarýyla alakalý olarak:
Nebiler Sultaný'nýn (sav) vasýflarýnýn þerhini. eðer ben devamlý, durmadan söylesem, yüzlerce kýyamet geçer de o yine bitmez. " dediðini...
Sahabi efendilerimizden Amr bin As'ýn (ra): "Benim gözümde Resulullah'dan (sav)daha sevgili, benim gözümde Ondan daha büyük bir kimse yoktur. Ne var ki, Ona olan tazimimden gözüm doya doya Ona bakamýyordu " dediðini. . .
Ýmam Kurtubi'nin de "Nebiler Nebisi'nin (sav) güzellikleri bize tamamýyla gösterilmemiþtir. Gösterilmiþ olsaydý, gözlerimiz Ona bakmaya takat getiremezdi " diyerek Ýki Cihan Saadet Güneþ’inin güzelliklerini bir nebzecik olsun anlatmaya çalýþtýklarýný..(11)Biliyor muydunuz?

Osmanlý Armasý
Merhum Necip Fazýl Kýsakürek in 1954 lü yýllarda çýkardýðý Büyük Doðu mecmuasýnýn bir sayýsýnýn kapaðýnda, Osmanlý armasý iþlemeli sanat eseri bir kumaþ resmini yayýnlayýnca, "padiþahlýk propagandasý yapmak " gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayýsýnýn toplatýldýðýný ve kendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildiðini
Necip Fazýl'ýn mahkemede kendisini suçlayan savcýya gayet ibretli bir þekilde:
Ýçinde adalet iþlerine bakýlan bu binanýn tepesinde ayný Osmanlý armasý var Siz de mi padiþahlýk propagandasý yapýyorsunuz?" diye haykýrdýðýný (12) Biliyor muydunuz?

Pasaport Farký
Þanlý Osmanlý Devleti'nin yýkýlmasýndan sonra, son derece üzgün ihtiyar bir Ürdünlünün, elindeki yeni Ürdün pasaportuyla Ýsviçre sefaretine giderek: "Herkes bu pasaportla alay ediyor Eskiden Osmanlý pasaportum varken selam dururlardý. Ben Osmanlý teb'asýyým ne olur bunu deðiþtirin" diye sefaret yetkililerine yalvardýðýný… (13)

Türk Köþesi
Devlet i Aliye yi Osmaniye'nin üç kýtada at oynatýp buyruk yürüttüðü ihtiþamlý dönemlerinde, Avrupa'da Türk hayat tarzý ve modasýnýn çok tesirli hale geldiðini Evlerinde Türk köþesi bulundurmayan sosyete mensuplarýnýn ayýplandýðýný (14)

Reformun Böylesi
0 zamana kadar sadece batýlýlarýn kendi aralarýnda düzenledikleri balolara, yanlýþ batýlýlaþma hareketinin bir parçasý olarak Türk devlet adamlarý da katýlýnca 11829), baloda bulunan bir Fransýz kadýnýn oldukça doðru bir teþhiste bulunarak Türkler reforma, bitirmeleri gereken yerden baþladýlar dediðini ...(15)

Birinci Dünya Savaþýnýn Vahþet Yýllarý
Birinci Dünya savaþý sýralarýnda Musul'da halkýn açlýktan periþan durumlara düþüp hergün sokaklarda kadýn-erkek çocuk-ihtiyar birçok insanýn inleye inleye ölüme gittiklerini ve buna bir çare bulunamadýðýný…
Açlýktan ölen bu zavallý çocuklarýn etlerini kasap dükkanlarýnda koyun ve kuzu eti diye satan veya aþçý dükkanlarýnda piþirip halka yedirme vahþetini gösteren on-oniki kiþinin idam edildiðini . (16)

Amerikan Yardýmý (!)
Truman doktrini çerçevesinde Amerika Birleþik Devletleri'nden aldýðýmýz 69 milyon dolar askeri yardým ile elde edilen askeri techizatýn bakýmý için ABD'ye her yýl 400 milyon dolarlýk bakým ve ithalat parasý harcamasý yaparak ne kadar karlý bir anlaþma (!) yaptýðýmýzý (17)

Hayal Müessesesi
Teb'asýný "Emanetullah" olarak gören Osmanlý Devleti'nde, akýl hastalarýna bimarhanelerde son derece þefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaþýr ve çarþaflarda yatýrýlýp musiki ile tedavi edildiðini.
Ayný dönemde Avrupa'da ise, akýl hastalarýnýn ruhuna þeytan girmiþ denilerek diri diri yakýldýðýný. . (18/a)
Ýstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burasý Avrupa'nýn asýrlar sonra tahayyül edeceði bir hayal müessesidir dediðini ve Osmanlý'nýn uyguladýðý bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yýlýnda uygulamaya geçebildiðini (18/b

Üçüncü Dünyanýn Kobaylarý
Batýda ilaç üretmekle ilgili yönetmeliklerin son derece aðýr olup, bir ilacýn piyasaya çýkarýlmadan önce kobaylar üzerinde yeterince deneme yapýlmasý gerektiðini ve bunun ise uzun ve pahalý bir süreç olduðunu .
Buna çare bulan batýlý hümanistlerin(!), yeni geliþtirdikleri denenmemiþ ilaçlarý üçüncü dünya ülkelerine pazarlayarak hem para kazanýp, hem de milyonlarca gönüllü kobay üzerin de ilaçlarýný denediklerini
Ýlaç iyi çýktýðý takdirde mallarýný batýda pazarladýklarýný, kötü çýktýðýnda ise foyasý çýkana kadar üçüncü dünya ülkelerine satmaya devam ettiklerini . . (19)
Ýçi Yivli Toplar ve Ecdadýmýzýn Sýzlayan Kemikleri
Yavuz Sultan Selim Han'ýn Ridaniye Savaþý'nda, ileri görüþlü babasý Sultan II Bayezid' ýn icadý olan "içi yivli toplarý kullanarak büyük baþarýlar elde ettiðini..
Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu büyük icadýný tarih kitaplarýmýzda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafýndan icad edildi" diye okutma gafletini göstererek ecdadýmýzýn kemiklerini sýzlattýðýmýzý.. (20)

Tanzimat Dönemi Ordusu
II Mahmut döneminde Osmanlý ordusunun modernleþtirilmesi için danýþmanlýkta bulunan Alman komutaný Helmuth von Moltke'nin Tanzimat dönemi ordusunun halini
"Bu ordu: kaputlarý Rus, talimatnameleri Fransýz, tüfekleri Belçika, sarýklarý Türk, eðerleri Macar, kýlýçlarý Ýngiliz ve öðretmenleri her milletten, Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettiðini .(21)

Bediüzzaman,ýn Rýzýk Hususundaki Hassasiyeti
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin 1924 yýlý yazýnda Van'daki Erek daðýna çýkarak bütün vaktini tesbihat ve münacat ile geçirdiði günlerde, yanýnda bulunan talebelerinin daðlardaki yaban elmalarýný koparýp yemek istemeleri üzerine Üstad'ýn onlara izin vermeyip
"Bizim hissemiz baðlar ve bahçedekilerdir Bizim rýzkýmýzý Cenab-ý Hakk oralarda tayin etmiþtir. Bu yabani meyveler yabani hayvanlarýn rýzkýdýr. Onlarýn kýsmetine dokunmamamýz gerekir" dediðini… (22)

Milletlere Göre Fiyat Farký
Osmanlý'nýn son döneminde (1850) Ýstanbul'da uzun yýllar kalmýþ bir batýlý tarihçi olan M A Ubicini'nin þehirde yaþayan deðiþik milletlerin karakter yapýlarýný öðrendikten sonra, hatýralarýnda:
"Bir kaide olarak, Ermeni ye istediði paranýn yarýsýný, Ruma üçte birini, Yahudi ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslümanla alýþveriþ ettiðiniz zaman istediði fiyattan emin olunuz ve istediðini veriniz"diye yazdýðýný… (23)

Batýda ve Osmanlý'da Yalan
1717 - 1718 yýllarý arasýnda Ýstanbul' da Ýngiliz elçiliði yapan G.Montagu nun hanýmý Lady Montagu nun Osmanlý toplumundaki ticaret ahlaký ile alakalý hatýralarýn da, oldukça enteresan bir þekilde:
"Ýngiltere'de yalancýlar yaptýklarýyla öðünürler.
Burada ise (Osmanlý'da) yalan söylediðinden emin olunduðu zaman yalancýnýn alnýna kýzgýn demir basýlýyor. Bu kanun eðer bizde uygulanýrsa ne kadar güzel yüzün bozulduðu, ne kadar kibar sýnýfýna mensup kiþilerin kaþlarýna kadar inen peruklarla dolaþmaya mecbur kaldýklarý görülür. diye yazdýðýný… (24)Biliyor muydunuz?

Marks'ýn Hayranlýðý
Þeyh Þamil liderliðindeki Kafkas halkýnýn, istilacý Ruslara karþý olan istiklal savaþlarýnda göstermiþ olduklarý büyük direniþ karþýsýnda Karl Marks' ýn:
"Hürriyetin nasýl elde edilmesi lazým geldiðini Kafkasya daðlýlarýndan ibretle öðreniniz. Hür yaþamak isteyenlerin nelere muktedir olduðunu görünüz. Milletler, onlardan ders alýnýz. .. " diyerek hayranlýðýný itiraf etmek zorunda kaldýðýný... (25)
Osmanlý Devleti'nde aðaçlara çok kýymet verilip koruma altýna alýndýðýný . . . Sultan ll. Abdülhamid devrinde, Belgrad ormanlarýna zarar verip ormaný tahrip ettikleri için bir köyün kitle halinde sürgün edildiðini. . .(26)
Kin
Ýkinci Dünya Harbi sonlarýnda yapýlan lise mezunlarýnýn olgunluk imtihanlarýnda sorulan "Ormanlar ve Ormanlarýn faydalarý" isimli kompozisyon sualine talebelerim bazýlarýnýn enteresan bir þekilde:"Türkiyemiz ormanlýk bir ülkeydi, fakat o zalim padiþahlar, yurdumuzu ormansýz býraktýlar , gibi cevaplar verdiklerini . . .
Sebep olarak da; bu zavallý öðrencilerin öylesine bir kin terbiyesi içinde yetiþtirilerek Osmanlý'yý kötülemeye öylesine alýþtýrýldýklarýný ve böylece eðer bir fýrsatýný bulup da padiþahlara hakaret ederlerse iyi not alacaklarýna inandýklarýndan dolayý böyle cevaplar verdiklerini... (27)

Ecdad Nesline Hürmet
Merhum Adnan Menderes'in, Ýstanbul'un imarý faaliyetlerinin baþlatýldýðý l950'li yýllarýn birinde, gece yarýsý cennetmekan Sultan Abdülhamid Han'ýn muhterem kerimeleri Ayþe Osmanoðlu ile annesi Müþfika Kadýnefendi'nin kaldýðý evin kapýsýný çalarak gizlice içeri girip her ikisinin de ellerini öptükten sonra :
"Siz bize veli nimetlerimizin emanetlerisiniz. Fakat maalesef sizlerle bugüne kadar alakadar olamadým. Çok özür dilerim Çevremiz böyle tavýrlarý hazmedemeyecek insanlarla dolu!... " dediðini... Daha sonra da, Osmanlý'nýn bu aziz analarýna, kimseye muhtaç olmamalarý için, içinde 10.000 lira bulunan bir zarf býrakýp ayrýca tahsisat-ý mestureden (örtülü ödenek) maaþ baðladýðýný ve 2 7 Mayýs'da bu paranýn kesildiðini... (28)

Peygamber Evine Benzeyen Ev
Gönüller sultaný Mevlana Hazretleri'nin hizmetçisine: Bu gün evimizde yiyip içecek birþey var mý?" diye sorup, hizmetçisinin de "Hayýr hiç birþey yok" diye cevap vermesi üzerine sevince garkolup ellerini Yüce Dergah'a açarak:
"Allahým, sana þükürler olsun ki, evimiz bugün Peygamber evine benziyor" diye Muhammed Mustafa'nýn(sav) yolunun tozu olduðunu gösterdiðini,,. (29)
Gönderen: 16.01.2009 - 21:28
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Tarihten Alacağımız Dersler Vardır
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:28
 Eşsiz Misafirperverlik
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:29
 Halifeye İthaf
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:30
 "Ayağını Yüzüme Bas ki .
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:32
 Misyonerler ve Sinsi Planları
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:33
 Yavuz Çocuk
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:36
 Ufuk Farkı
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:37
 Kıyas
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:38
 Günde Üç Yumurta Veren Tavuk
Muhtazaf 16.01.2009 - 21:40

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1301 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.85705 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.