0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Allah için Sevmek Allah için buğzetmek

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Allah için Sevmek Allah için buğzetmek
Moderator


4254 Mesaj -
ALLAH ÝÇÝN SEVMEK ALLAH ÝÇÝN BUÐZETMEK
Allah için sevip Allah için buðzetmek, Rasûl-i Ekrem (sav) Efendimiz ‘in biz ümmetine bizzat yaþayarak göstermiþ olduðu Peygamberî ahlâkýn içerisinde çok önemli bir yer teþkil eder Ýnanan insanlar olarak her hususta ona tabi olmasý gereken bizlerin yakýnlarýmýza ve diðer insanlara göstereceði sevgi ve buðz bu esasa dayanmalý, nefsânî olmamalýdýr. Bir kimsenin kendi nefsini, çocuðunu, eþini, akrabasýný ve diðer insanlarý sevmesi doðal bir sevgidir Ancak kâmil bir mü’minin bunlara karþý duyduðu sevgi her þeyi yaratan Allah (cc)’nün rýzasý içindir. Rasûlullah (sav) Efendimiz, bir hadîs-i þeriflerinde þöyle buyuruyorlar:
“Üç huy vardýr ki, bunlar kimde bulunursa imanýn tadýný alýr:
1 Allah ve Rasûlü’nü bu ikisi dýþýnda kalan herkesten ve her þeyden fazla sevmek,
2 Bir kulu sýrf Allah rýzasý için sevmek,
3 Allah, imansýzlýktan kurtarýp Ýslâm'ý nasib ettikten sonra tekrar küfre, inançsýzlýða düþmekten, ateþe atýlmaktan korktuðu gibi korkmak"aglaBuhârî, Ýman 9)

Bir gün Efdalüddin hazretlerini öven ve sevdiðini söyleyen bir kimseye onun þöyle cevap verdiði nakledilir:

“Allah aþkýna git!” Bu sözüne karþýlýk o zat; “Allah’a yemin ederim ki seni kalben sevmekteyim Kýyamet günü mahþer yerinde seninle birlikte bulunmayý Allah’tan niyaz ederim” dedi

Efdalüddin hazretleri bu zata; “Peki, þayet beni mahþer günü ateþe atsalar ne yaparsýn?” diye sorunca o kimse; “O vakit seni býrakýr giderim” dedi Bunun üzerine Efdalüddin hazretleri; “Kardeþlik sevgisi þudur ki; ben ateþten çýkmayýnca sen de Cennet’e girmemelisin Beni bekleyip birlikte Cennet’e girmeye çalýþmalýsýn Ýþte kardeþ sevgisi budur Yoksa ateþi görünce beni býrakýp kaçman deðildir” demiþtir

Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah (sav)’den þöyle rivayet ediyor: “Adamýn biri, bir baþka köydeki (din) kardeþini ziyaret etmek için yola çýktý Allah Teâlâ, adamý gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleði görevlendirdi Adam meleðin yanýna gelince, melek, ‘Nereye gidiyorsun?’ dedi Adam, ‘Þu (ileriki) köyde bir din kardeþim var, onu ziyarete gidiyorum’ cevabýný verdi Melek, ‘O adamdan elde etmek istediðin bir menfaatin mi var?’ dedi Adam, ‘Yok hayýr, ben onu sýrf Allah rýzasý için severim, onun için ziyaretine gidiyorum’ dedi Bunun üzerine melek, ‘Sen onu nasýl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor Ben, bu müjdeyi vermek için Allah Teâlâ’nýn sana gönderdiði elçisiyim’ dedi ”(Müslim, Birr 38)

Sevgi iflas edince kin ve nefret fahiþ þekilde kâr eder Kin ve nefret kâr edince toplumdaki birlik yok olur Birlik yok olunca toplum daðýlýr Bugün özellikle toplumumuzda bir çözülmüþlük, bir sevgisizlik haddi aþmýþ durumdadýr Esas sevgisizlik Allah (cc)’yu sevmemekten ileri gelir Her þey Allah için sevilebilir, ancak hiçbir þey O’nun sevgisine eþ tutulamaz

Peygamberimiz (sav)’in Sahâbe’ye, Sahâbe’nin birbirine ve Tabiî’ne býraktýðý sevgi, kardeþlik duygularýný tekrar kazanmak, hadîs-i þerifte buyrulduðu üzere imanýn tadýný alabilmek hepimiz için þarttýr Allah için her mü’min sevilmelidir Mü’min, imanýn güzelliðini tatmýþ olan kiþidir Mü’minler, her biri rengi ve kokusu ayrý, muhtelif gül bahçelerine ait güllerdir Mü’minler, birbirini tamamlayan bir ailenin üyeleri gibidirler

Ebû Hureyre (ra)’dan rivayetle Rasûlullah (sav) þöyle buyurmuþlardýr:
“Allah’ýn kullarýndan öyle üstün kimseler vardý ki, peygamber deðildirler Fakat peygamberler ve þehitler onlara imrenecekler” Bunu dinleyen Ashâb; “Yâ Rasûlallah, onlar kimlerdir? Belki tanýþýr onlarla muhabbet eder, dualarýný alýrýz” dediler Rasûl-i Ekrem (sav); “Onlar bir sülaleden akraba olmadýklarý halde sýrf Allah için birbirlerini severler Âhirette nurdan minberlerin üzerinde, yüzleri ay gibi parlayacak Herkesin korkudan hüzün ve kedere boðulduðu o günde ne korkacaklar ve ne de üzüleceklerdir” dedikten sonra þu âyeti okudu: “Bilesiniz ki, Allah’ýn dostlarýna hiç bir korku yoktur Onlar üzülmeyeceklerdir de”(Yûnus, 10/62)

Hasan-ý Basrî (ks) diyor ki: “Bizim dost ve kardeþimiz bize aile efradýmýzdan daha sevimlidir Zira bizim aile efradýmýz, bizi dünyada anar; ama dostlarýmýz mahþer yerinde anarlar”

Ýmam Gazâlî (ks) þöyle demiþtir:
“Sevginin en üstün derecesi Allah için ve Allah rýzasý için sevmektir Çok ince, derin ve kapalý olan bu kabil sevgi hususunda meþhur hadis âlimlerinden Bakýyye bin Velîd þöyle demiþtir: ‘Mü’min, sevdiði mü’minin köpeðini de sever’ Bu kabil sevgi ile evini, mahallesini ve komþularýný da sever Nitekim Mecnun þöyle diyor: ‘Leyla’nýn bulunduðu memleketleri dolaþýr onlarýn taþýný topraðýný öperim

Aslýnda gönlümü yakan o memleketler deðil, Leyla’nýn sevgisidir’ Ýþte Allah sevgisi de böyledir Kalbi kapladýðý ve artýk onu gizlemekten çýkýp aldýrýþ etmeyeceði bir hale geldiði zaman bu sevgi Allah’tan baþka bütün varlýklara da sirayet eder Çünkü bütün mevcûdat O’nun kudretinin eseridir Bunun için Rasûl-i Ekrem (sav)’e meyvelerin turfandasý takdim edildiðinde, onu sever, yüzüne gözüne sürer ve ‘Rabbimin yeni bir yaratýðýdýr’ derdi”

Cenâb-ý Hak (cc), Kur’ân-ý Hakîm’inde þöyle buyurmaktadýr: “Ýman edip salih ameller iþleyenlere gelince, (Allah) onlarýn mükâfatlarýný eksiksiz ödeyecek ve lütfünden onlara daha da fazlasýný verecektir”(en-Nisâ, 4/173)

Bu âyetin tefsirinde þöyle denilir: Allah Teâlâ (cc), bir kuluna maðfiret ettiði zaman onu kardeþlerine de þefaatçi kýlar Nitekim bir hadîs-i þerifte Peygamberimiz (sav) þöyle buyurmaktadýr:

“Mizanda, o günahlarýn ve sevaplarýn tartýldýðý anda günah kefesi aðýr gelen birisine yakýnlarýndan iyilik ve sevap alma izni verilir O kiþi, en yakýn þefkatine güvendiði annesine ilk önce gider, der ki anacýðýna; ‘Anneciðim günahým sevabýmý aþtý, yardým et bana, sevaplarýndan bir kýsmýný baðýþla’ Annesi cevaben; ‘Heyhat! Oðlum ben kendimi kurtarabileceðime dahi emin deðilim, sana nasýl baðýþlarým?’ Bunu duyunca adam yýkýlýr Daha sonra babasýna gider, fakat ondan da ayný cevabý alýr Sonra sýrayla diðer en yakýnlarýna gider, fakat onlardan da bir hayýr bulamaz Umutsuz, üzgün mizana geri döner Tabi günah kefesi aðýr geldiði için

Cehennem’e atýlmak üzere götürülür Götürülürken bir kiþi meleklere þöyle seslenir; ‘Durun! Bu kardeþimi nereye götürüyorsunuz?’ Melekler ise; ‘Cehennem’e Günahý sevabýna galebe çaldý’ derler O kiþi þöyle nidâ eder: ‘Yâ Rabbi! Eðer bu kardeþim Cehennemlikse ben Cennet’i istemem Kardeþim Cehennem’de azap görürken, ben Cennet’e gitmem’ deyince Yüce Hak Celle ve Alâ þöyle buyurur: “Kulumun bu fedakârlýðýna karþýlýk her ikisini de affettim Ýkisini de Cennet’e götürün ve sayýsýz nimetlerimle donatýn”

Cenâb-ý Hakk’ýn kardeþliðe verdiði önem, bu misalde gözler önüne serilmektedir

Hz Ali (ra) þöyle buyurmuþlardýr: “Gerçek kardeþin, daima yanýnda bulunan ve sana yararlý olmak için zarara katlanan, zamanýn musibet ve felaketleri ile karþýlaþtýðýn zaman ne pahasýna olursa olsun, yanýnda koþandýr”

Kardeþlik, iki mü’min arasýndaki sevgi baðýdýr Bu bað, beraberinde bazý haklarý getirir Bu haklardan bazýlarýný þöyle sýralayabiliriz:

Birinci hak, maldadýr Hicret sonrasý Medine’deki Müslümanlarýn, mallarýný ikiye bölüp muhacir kardeþlerine infak etmeleri bu kabildendir

Ýkinci hak, fiilen yardýma muhtaç olduðunu görünce onun istemesine mahal býrakmaksýzýn yardýmýna koþmak ve kendi iþini sonraya býrakmaktýr Rasûl-i Ekrem (sav)’in meclisinde Abdullah bin Ömer (ra) saða sola bakýp duruyordu Rasûl-i Ekrem (sav) niçin bakýndýðýný sordu O’da; “Sevdiðim bir adam vardý onu arýyorum” deyince Rasûl-i Ekrem (sav); “Bir adamý sevdiðin zaman adýný, babasýnýn adýný, dedesinin ve akrabalarýnýn adýný sor, öðren Hasta olduðu zaman ziyaretine, iþi olduðu zaman yardýmýna gidersin” buyurdu

Üçüncü hak, dildedir Bazen susmasý bazen konuþmasý lazýmdýr Susmasý, huzurunda ve gýyabýnda kusurlarýný bilmezlikten gelmesi ve onlardan bahsetmemesidir Rasûl-i Ekrem (sav), “Gördüðü iyilikleri gizleyip, gördüðü kötülükleri teþhir eden kötü komþudan Allah’a sýðýnýn” buyurmuþlardýr

Ýbn-i Mu’tez þöyle diyor: “Açýklanmasý istenmeyen, bana emanet edilen bir sýrrý göðsüme yerleþtiririm de göðsüm ona mezar olur”

Bir baþka Allah dostu da þöyle der:
“Sýr benim göðsümde mezarda bekleyen gibi de deðildir, çünkü mezarda olanlar dirilip açýða çýkmayý bekler Ben bana emanet edilen sýrrý öyle unuturum ki, mümkün olsaydý, onu gizleyip yok ettiðimden sýrrýn bile haberi olmazdý”

Dördüncü hak, bazý sürçme ve hatalarýný baðýþlamaktýr

Beþinci hak, hayatýnda ve ölümünde onun sevdiði ve kendisi için arzu ettiði þekilde kendisi ve çoluk-çocuðu içir hayýr duada bulunmaktýr

Rasûl-i Ekrem (sav); “Bir kimse, kardeþine dua ettiði zaman bir melek; ‘Allah sana da o dua ettiðin gibi versin!’ der”, “Kiþinin, kardeþi hakkýnda gýyâben yaptýðý dua reddolunmaz” buyurmuþlardýr

Altýncý hak, dostuna yük olmamak ve lüzumsuz tekliflerde bulunmamaktýr

Yedinci hak ise, vefa ve ihlâstýr Vefa demek; kendisiyle ölünceye kadar ve öldükten sonra da aile efradý ile muhabbeti devam ettirmektir Ýmam Þafiî hazretleri Baðdat’ta bir kardeþ edindi Sonra bu kardeþi Irak’ta Sîbeyn valiliklerine tayin edildi ve Þafiî hazretlerine olan davranýþý deðiþti Bu vefasýzlýk üzerine Þafiî hazretleri kendisine þu beyitleri yazdý: “Git, ebedi olarak senin sevgini gönlümden boþadým Þayet kusurundan vazgeçer ve düzelirsen bu bir talâktýr, diðer iki talâk ile sözümüz devam eder Yok, tutumunda ýsrar ediyorsan sana bir talâk daha veririm ve iki hayýzda iki talâk olmuþ olur Üçüncü talâký da verirsem, artýk seni Sîbeyn valiliði de kurtaramaz”

Allah sevgisi, kuvvet bulduðu zaman ilim ve amel bakýmýndan Allah’a hakkiyle kulluk eden herkese karþý gönülde sevgi uyandýrýr Böylesine bir sevgi, aradaki mesafelerin uzaklýðýna raðmen ayný þekilde hissedilir Ýþte bu sevgi Allah için ve Allah rýzasý için hiçbir menfaat gözetmeden hâsýl olan sevgidir Çünkü bu mü’minin, o âlim ve âbidi sevmesi Allah Teâlâ onu sevdiði, Allah rýzasýna uyduðu ve Allah Teâlâ’yý sevdiði içindir

Ve selâmun ale’l-murselîn Ve’l-hamdu lillâhi Rabbi’l-Âlemîn

Faydalanýlan Eserler:
1 Ýmam Þa’rânî, el-Uhudü’l-Kübrâ
2 Ýmam Gazâlî, Ýhyâ Ulûmi’d-Dîn
3 Hafýz el-Münzirî, et-Terðîb ve’t-Terhîb
4 Ermiþlerden Osman, Dürretü’l-Vâizîn

Gönderen: 28.09.2010 - 21:55
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Allah için Sevmek Allah için buğzetmek
Muhtazaf 28.09.2010 - 21:55
 Allah için Sevmek Allah için buğzetmek
keskinmetal 08.10.2010 - 21:50

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1290 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.77788 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.