0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » PEYGAMBER EFENDIMIZ (sav)"IN RAMAZAN HAYATI.

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
cengiz. su an offline cengiz.  
PEYGAMBER EFENDIMIZ (sav)"IN RAMAZAN HAYATI.
126 Mesaj -
Fahr-i Alem Efendimiz Ramazan ayýný hasretle beklerdi. Üç aylara kavuþunca sevinir; receb ayýnda -her zamankinden çok- oruç tutardý. Þaban ayýnýn ise tamamýna yakýnýný oruçlu geçirir ve "Ramazan ayýna hürmeten Þaban ayýnda oruç tutmak daha faziletlidir." buyururdu. Fakat Ramazan'ý karþýlamak maksadýyla bir iki gün öncesinden oruç tutmayý doðru bulmazdý. Yolunu gözlediði sevgiliye, Ramazan'a kavuþunca, vuslatýn verdiði haz ve neþeyle mübarek ayýn feyzini coþkuyla anlatýrdý. Þöyle buyururdu:
"Ramazan gelince, cennet kapýlarý ardýna kadar açýlýr; cehennem kapýlarý kapanýr; þeytanlar zararsýz hale getirilir."
"Cennetin sekiz kapýsý vardýr. Bunlardan birinin adý Reyyan'dýr. O kapýdan sadece oruçlular girecektir. Oruçlularýn sonuncusu da içeri girince reyyan kapýsý kapanacak. Bu kapýdan girenlere bir içecek ikram edilecek; onu içen bir daha susuzluk çekmeyecek."
Sevgili Efendimiz bu cihana bedel müjdeleri, orucun ihlas ve samimiyetle tutulmasý için söylerdi. Cenab-ý Mevla'nýn yüce katýna sunulacak bu kýymetli ibadetin yüz aðartacak mükemmellikte olmasýný isterdi.
SAHUR VAKTÝ, SEHER VAKTÝ
Sahur vaktine ayrý bir deðer verirdi.
"Aman sahura kalkmayý ihmal etmeyin; zira sahur yemeði mübarek bir gýdadýr." derdi. Nitekim Mescid-i Nebevî'nin sofasýnda yatýp kalkan fakir sahabîlerden ve Ýslam'a ilk giren bahtiyarlardan biri olan Ýrbaz b. Sariye'yi bir gece sahura çaðýrýrken:
"Mübarek gýdaya buyur!" demiþti.
Bir baþka seferinde sahur yapmanýn önemini þöyle anlatmýþtý:
"Sahur yemeði bereketlidir. Yememezlik etmeyin. Bir yudum suyla bile olsa sahur yapýn. Zira Allah Teala ve melekleri sahur yapanlara rahmet yaðdýrýr."
Fahr-i Cihanýn sahura neden bu kadar deðer verdiði gayet açýktýr. Zira sahur vakti, seher vaktidir. Ýlahî rahmet ve bereketin saðanak saðanak yaðdýðý zamandýr. Allah'a gönül verenlerin ibadet, dua ve zikirleriyle gergef gergef iþlediði mübarek bir zaman dilimidir.
Sevgili kardeþler! Hiç deðilse mübarek Ramazan ayý boyunca bu kýymetli vakti biz de deðerlendirelim. Gönül derinliklerinden kaynayýp gelen bir coþkuyla Cenab-ý Hakk'a niyaz edenler gibi boyun büküp arz-ý hal etmeye çalýþalým; zira bu feyizli zamanda uyanýk olmanýn büyük bir manasý vardýr. Sahura kalkan mü'minler o mütevazi boyun büküþleriyle sanki þöyle derler:
Rabbim! Çok þükür ben de seni bilen, seni seven, sana gönül verenlerden biriyim. Sana olan baðlýlýðýmý arzetmek için uykumu bölüp kalktým. Yarýn senin rýzan için oruç tutacaðým. Ne olur benden hoþnut ol. Allahým!
ÝFTAR ZAMANI
Yüce Mevlamýz, kulunun kendine baðlýlýðýný ve saygýsýný görmekten memnun olur. Ýftar vakti bu baðlýlýðýn ve saygýnýn en iyi gösterildiði bir zamandýr. Bu sebeple Resûl-i Kibriya efendimiz iftar vaktini titizlikle takip ederdi. Ýftar vakti girer girmez oruç bozmanýn gerekli oluþuna, bir çocuk safiyetiyle oruç bozma telaþýna girmenin Allah Teala'yý memnun edeceðine iþaret buyurur ve bunu dînî hayatý canlý tutmanýn bir belirtisi kabul ederdi. Ýftarý geç yapmanýn bir nevi kayýtsýzlýk ve gevþeklik olduðuna iþaret ederek þöyle buyururdu:
"Bir an önce iftar etmek için gayret gösterdikleri müddetçe, ümmetim hayýr ve bereketten ayrýlmamýþ olur."
Efendimizin sözünü ettiði bu hayýr ve bereketin insaný ilahî muhabbete erdirecek kadar geniþ kapsamlý olduðunu bir hadîs-i kudsî'den öðrenmekteyiz. Cenabý zü'1-celal buyuruyor ki:
"Kullarým içinde en çok sevdiklerim, bir an önce iftar etmek için gayret gösterenlerdir."
Demek oluyor ki, Yüce Allah'ýn eþsiz sevgisine nail olmanýn yolu Hz. Peygamber'e uymak ve onun yaptýklarýný yapmaktýr. Bunun böyle olduðunu zaten Kur'aný Kerîm açýkça söylemiyor mu?
"Ey Muhammed! De ki: Eðer siz Allah'ý gerçekten seviyorsanýz, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin." Rasûlullah efendimize tutunmadan, onu sevmeden ilahî muhabbete ermenin mümkün olmayacaðýný þair ne güzel söylemiþ:
Muhabbetten Muhammed oldu hasýl
Muhammed'siz muhabbetten ne hasýl?
Ýftar sýrasýnda yapýlan duanýn kabul edileceðini söyleyen Nebiy-yi Muhterem efendimiz, iftara baþlamadan önce dua ederdi. Dualarýndan biri þöyleydi:
"Allahým! Senin rýzan için oruç tuttum. Senin verdiðin rýzýkla orucumu açýyorum." Sonrada varsa hurma ile, yoksa su ile orucunu açar ve böyle yapýlmasýný tavsiye buyururdu.
RABBÝM BANA YEDÝRÝR
Kainatýn Efendisi oruç tutmaktan öylesine derin bir haz duyardý ki, bu hazzý devam ettirmek ve açlýðýn verdiði manevî derinliði sürdürmek için bir kaç gün aralýksýz oruç tuttuðu olurdu. Ramazan ayýnýn gecesini, gündüzünü hep ibadetle geçirmek isterdi. Onun bu haline sahabîleri, savm-ý visal denen bu orucu tutmaya kalkýnca, efendimiz onlara engel oldu.
- Kendin tutuyorsun da bize neden izin vermiyorsun? dediklerinde de:
- Ben sizin gibi deðilim. Rabbim bana yedirir, içirir" buyururdu.
Sevgili Peygamber'ine Allah Teala'nýn ne yedirip içirdiðini bilemiyoruz. Bu maddi bir gýdamýydý, yoksa Cenab-ý Barî'ye yakýn olmanýn verdiði manevî bir doyum hali miydi, anlayamýyoruz, ama þundan eminiz ki, sevgili Peygamberimiz, ümmetine duyduðu aþýrý muhabbet sebebiyle, açlýða dayanamayýp zayýf düþerler, belki bir müddet sonra usanýp vazgeçerler, dolayýsýyla diðer ibadetleri gerektiði þekilde yapamazlar düþüncesiyle, aralýksýz iki gün oruç tutmaya izin vermemiþti.
TERAVÝH
Ramazan'la birlikte Resûl-i Kibriya'nýn nafile namazlarýnda da bir artýþ görülürdü. Bunun en belirgin olaný þüphesiz teravih namazýydý.
O saadet devrinde bir Ramazan akþamýydý. Ramazan ayýnýn çýkmasýna da yedi gün kalmýþtý. O güne kadar Nebiy-yi Huda efendimiz, yatsý namazýný kýldýrdýktan sonra evine çekilirdi. Fakat o gece ilk defa teravih namazý kýldýrdý. Teravih, gecenin üçte biri geçene kadar devam etti. Ertesi gün aðýzdan aðza Peygamber efendimizin teravih namazý kýldýrdýðý haberi yayýldý. Ama o akþam teravih namazý kýldýrmadý. Bir sonraki gün yine bir teravih namazý kýldýrdý. Namaz gece yarýsýna kadar devam etti. Bir sonraki gün yine kýldýrmadý. Nihayet Ramazan'ýn çýkmasýna üç gün kala, bütün gece devam eden bir teravih daha kýldýrdý. Fakat teravih namazýnýn farz olabileceðini düþünerek bir daha da kýldýrmadý. Herkesin evinde kýlmasýný tavsiye buyurdu. Teravih namazlarýnýn camide cemaatle kýlýnmasý adeti Hz. Ömer devrinde baþlamýþtýr.
KUR'AN TÝLAVETÝ
Bu ibadet, dua ve zikir ayýnda Efendimiz Kur'an-ý Kerîm'i daha çok okurdu. Zaten Cebrail (a.s) Ramazan ayý boyunca her gece Fahr-i Cihan efendimizin yanýna gelir, karþýlýklý olarak birbirlerine Kur'an okurlar ve böylece o güne kadar gelen ayetleri bir daha gözden geçirmek suretiyle kontrol ederlerdi. Her yýl bir defa yapýlan bu karþýlaþtýrma olayý, Habîb-i Ekrem'in son Ramazan'ýnda iki defa yapýlmýþtý.
Ramazan boyunca Kur'an-ý Kerim okumanýn manevî dünyamýza bambaþka bir zenginlik getireceðine dikkatimizi çeken Gönüller Sultaný efendimiz buyururlar ki:
Ramazan'da tutulan oruç ile okunan Kur'an-ý Kerim insana þefaat ederler.
Oruç der ki: "- Rabbim! Ben bu kulunu bütün bir gün yemekten, maddî isteklerden alýkoydum. Bu kulun hakkýnda þefaatimi kabul eyle!" Okunan Kur'an-ý Kerim de:
- "Ben bu kulunu geceleyin uyumaktan alýkoydum. Onun hakkýnda benim þefaatimi de kabul eyle!"
Böylece her ikisi de o insana þefaat ederler.
Onun dillere destan cömertliði Ramazan'da coþup taþardý. Üç aylarda, "hiç durmadan esen bir rüzgardan daha cömert olurdu." Eline geçen imkanlarý derhal müslümanlara daðýtýr, kendinden ne istenirse hemen verir, yanýnda yoksa baþkalarýndan temin ederdi. Hangi sadakanýn daha makbul olduðunu soranlara "Ramazan'da daðýtýlan sadaka" cevabýný verirdi.
VEDA GÜNLERÝNE DOÐRU
Ramazan'da veda günleri yaklaþýnca Fahr-i Alem efendimizin ibadetlerinde bir artýþ görülürdü. Zira "Bin aydan daha hayýrlý" Kadir Gecesi'nin Ramazan'ýn son on gününde, özellikle 25, 27 ve 29. gecelerde bulunmasý ihtimali, O'nu bu geceyi kaçýrmamaya sevkederdi. Þöyle buyururdu:
"Her kim Kadir Gecesi'nde, bu gecenin büyüklüðünü kabul ederek ve sevabýný Allah'tan bekleyerek namaz kýlarsa, geçmiþ günahlarý baðýþlanýr."
Ramazan'ýn son on gününde Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) Mescid-i Nebevî'de i'tikafa çekilirdi. "Rabbim kapýna geldim. Sen beni atfetmedikçe, buradan biryere gitmem." anlamýna gelen bu namaz, dua, zikirden ibaret yoðun ibadet esnasýnda, evine sadece zaruri ihtiyaçlarý için giderdi. Hatta bu günlerde Mescid-i Nebevî'ye bitiþik olan evinin kapýsýndan içeri mübarek baþýný uzatýr, o güzelim saçlarýný Hz. Aiþe annemiz tarardý.
Sevgili efendimizin Ramazan hayatý özet olarak böyleydi. Yüce Rabbimin bu feyizli zamaný, bu ele geçmez fýrsatý deðerlendirmeyi hepimize lutfetmesi niyazýyla...

Prof.Dr.M.Yaþar KANDEMÝR
Gönderen: 01.10.2005 - 21:35
Bu Mesaji Bildir   cengiz. üyenin diger mesajlarini ara cengiz. üyenin Profiline bak cengiz. üyeye özel mesaj gönder cengiz. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1376 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64391 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.