| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1313 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 23. Aralık 2024 - 21:28

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » ipotek

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
bahri su an offline bahri  
ipotek
1 Mesaj
S.A bilindigi gibi avrupada ev almak cok yayginlasmistir buda tabi ipotek ile alinmaktadir bu dinimizde caiz midir ?
Gönderen: 09.10.2005 - 18:16
Bu Mesaji Bildir   bahri üyenin diger mesajlarini ara bahri üyenin Profiline bak bahri üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
İpotek
Misafir
Deðerli Kardeþim Ýpotek;
Rehin karþýlýðý kullanýlan bir beþerî hukuk terimi. Gayrýmenkullerin ve resmî sicile kayýtlý bulunan menkullerin rehini, sicillerine, mülkiyetin nakline engel olan bir þerhin konulmasý yoluyla olur. Bu rehin iþlemine "ipotek", rehnedilen menkul veya gayrý menkule de "ipotekli mal" denir. Islâm hukukuna göre rehin; ekonomik deðeri olan bir menkul veya gayrýmenkulü bir borç veya hakkýn teminatý olacak þekilde hapsetmek, elde tutmaktýr. "Rehin, bir malý ondan ödenmesi mümkün olan bir hak karþýlýðýnda mahpûs ve mevkûf kýlmaktýr" (Mecelle, madde 701).

Rehin hakký, bir alacaða teminat teþkil etmek üzere tesis olunan bir haktýr. Bu hak, rehnolunan þeyin mâliki baþta olmak üzere herkese karþý ileri sürülebilir. Rehin hakký sahibi, yani alacaklarý rehnedilen þeyi paraya çevirtmek ve bu suretle alacaðýný bundan almak hususunda yetkilidir. Bu bakýmdan alacaklý için bir teminat teþkil eder.

Ýslam'ýn zuhûrundan önce Araplar arasýnda rehin uygulanýyordu. Ancak vadesi gelen borç ödenmezse rehin olan rehnedilen þeyi mülk edinebiliyordu. Bu ya örfe göre, ya da rehin akdi yapýlýrken konusulan mülk edinme þartýyla olurdu. Islâm, rehin akdi müessesesini islah ederek her iki tarafýn da haklarýný saðlam esaslara baðladý. Bu arada, borç vadesinde ödenmediði taktirde, rehnedilen malýn kendiliðinden alacaklýnýn mülkiyetine geçeceði prensibini de yasakladý (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Mýsýr. 1327/1909, VI, 145).

Islâm hukukuna göre

Islâm hukukuna göre, mal sayýlan her þey rehin olabilir. Menkul ve gayrýmenkul ayýrýmý yapýlmaz.

Islâm hukukuna göre rehin akdi, malý fiilen alýp vermekle (teâtîgöz kırpma, yazýlý belge düzenlemek suretiyle veya saðýr dilsizin bilinen iþaretiyle meydana gelir. Hattâ alýcýnýn veresiye satýn aldýðý bir malý kabzettikten sonra, satýcý yanýnda rehin olarak býrakmasý da caizdir. Ancak veresiye alman mal, daha kabzedilmeden kendi satýþ bedeli karþýlýðýnda rehin býrakýlamaz. Çünkü satýlan bir mal, alýcýya teslim edilmeden önce kendi satýþ bedeliyle (semen) tazmine tabidir. Yani böyle bir mal henüz kabzedilmeden, satýcý yanýnda iken telef olsa, artýk satýcý alýcýdan satýþ bedelini talep edemez. Çünkü böyle bir malýn ayrýca rehinle teminata baðlanmýþ olmasýna gerek yoktur (Ö. Nasuhi Bilmen, Istýlahatý Fýkhýyye Kâmusu, Istanbul 1970, VII, 8).

Icap ve kabul sýrasýnda þahit bulundurmak gerekmediði gibi, rehin akdiyle ilgili irade beyanlarýnýn yazý ile tesbiti ve imza ile doðruluklarýnýn tasdiki de gerekmez. Kur'an-ý Kerîm'de, borçlarýn þahit ve yazýcýnýn bulunamadýðý yolculuk sýrasýnda rehinle teminata baðlanmasýndan söz edilmesi bunu gösterir. Ayette þöyle buyurulur: "Eðer yolcu iseniz, bir yazýcý da bulamadýysanýz, o vakit (borçludan) alýnacak rehinler de yeterli olur. Eðer birbirinize güvenmiþseniz, kendisine güvenilen kimse (borçlu) Rabbi olan Allah'tan korksun da emanetini tam olarak ödesin. Þahitliði gizlemeyin. Kim onu gizlerse, þüphesiz onun kalbi bir günahkardýr. Allah yaptýðýnýz her þeyi bilir" (el-Bakara, 2/283).

Menkul rehni, alacaklýya veya bir yed-i emîne teslim edileceði için þahit ve yazýlý belgenin olmayýþý taraflar arasýnda anlaþmazlýklara yol açmaz. Acaba gayrýmenkul rehninde de bir þekil þartý gerekmez mi? Bir bina, daire, arsa veya arazýnýn rehnedilmesi de temelde aynen menkul rehni gibidir. Yani icap; kabul ve kabz yani gayrýmenkulün zilyedliðinin rehin hakkýsahibine devri ile rehin akdi tekemmül eder.

Ancak gayrýmenkullerde zilyedliðin devri menkuller kadar basit olmadýðý gibi, özellikle tapu siciline kayýtlý olan gayrý menkullerin devir ve temliki mücerred zilyedlikle gerçekleþmemektedir. hatta, gayrýmenkulün zilyedinin ev sahibi, kiracý vb. oluþu dikkate alýnmaksýzýn, tapu kayýtlarý üzerinden baþkasýna satýþ, hibe vb. yollarla devri mümkün olmaktadýr. Ayný þeyi gemi, uçak, tren, kamyon ve otomobil gibi resmî sicillere kayýtlý menkuller için de söylemek mümkündür. Islâm devleti rehin akdinde ispat kolaylýðý saðlamasý için bir takým þekil þartlarý koyabilir. Meselâ; sicili tutularý ve bir takým resmî müesseselerde kayýtlarý bulunan menkullerin rehnedilmesi hâlinde bu sicil ve kayýtlara þerh verilmesi gerekli kýlýnabilir. Motorlu taþýt araçlarýnýn rehnedilmesi hâlinde trafik kayýtlarýna þerh vermek gibi... Yine, tapuya kayýtlý gayrýmenkullerin rehnedilmesi hâlinde de tapu sicillerine bu durumun þerhedilmesi de böyledir. Bu þerhler rehin akdinin amacýna ulaþmasýna ve hukukî sonuçlarýný doðurmasýna yardýmcý olur. Mal sahibinin kötü niyetli davranýþlarýna karþý, rehin hakkýsahibi korunmuþ olur. Çünkü böyle bir þerh bulunan menkul veya gayrýmenkulün, rehin hakkýsahibinden habersiz olarak üçüncü bir þahsa devri mümkün olmaz. Islâm devleti bu gibi þekil ve isbatla ilgili konularda; vadeli borçlanmalarýn yazý ile tespitini öngören ayete (el-Bakara, 2/282) ve "istihsan" prensibine dayanarak kanunlar çýkarabilir (Muhammed Ebû Zehra, Usûlü'l Fýkh, s. 263 vd.).

Rehinden amaç, alacaðýn teminat altýna alýnmasý ve borç vadesinde ödenmediði takdirde gerektiðinde rehnedilen malý sattýrarak, alacaðý ondan tahsil etmektir. Bunun için de rehin malýn rehin iþlemi devam ettiði sürece üçüncü bir þahsa devredilmemesi gerekir. Menkullerde, alacaklýnýn kabzý veya yed-i emine teslim, bu garantiyi saðlar. Baþkasýna devir ve temliki ancak sicil kayýtlarý yoluyla olan menkul ve gayrý menkullerde ise, sicile þerh (ipotek) konulmasý alacaklýya bu teminatý saðlayacaðý için, ipotek iþlemi, "kabz" yerine geçer. Mâlikîler bölünebilir ortak malýn rehnini meþrû olduðu esasýna dayanarak bunu "resmî rehin" adýyla caiz görürler (ez-Zühaylî, el-Fýkhu'l-Islâmî ve Edilletuhu, Dýmaþk 1405/1985, V, 209, 210).

Menkul veya gayrýmenkul bir malýn rehin olabilmesi için alým-satýma (bey') elveriþli bir mal olmasý gerekir. Bu yüzden rehnin, akit sýrasýnda mevcut olmasý, ortak mülkse taksim edilmiþ bulunmasý ve teslime güç yetirilecek durumda olmasý lâzýmdýr. Ancak ortak mülk (mûþâ'), rehnedenin bir hakký ile meþgul olan bir mal ve baþka bir þeye bitiþik (muttasýl) durumdaki mal alým-satýma konu olabilirken; bazý Islâm hukukçularýna göre rehin akdine elveriþli kabul edilmemiþtir.

Ortak mallarýn rehnedilmesi:

Hanefilere göre, ortak gayrý menkulün (muþâ') rehni, taksime elveriþli olsun veya olmasýn caiz deðildir. Böyle bir rehin akdi fasit olur. Çünkü ortak bir mülkün yalnýz baþýna þâyi bir cüz'ünü, mesela üçte birini veya dörtte birini ayýrdedip kabzetmek mümkün olmaz. Ortaklarýn her cüz üzerindeki yaygýn mülkiyet hakký, belli bir cüzde kabzýn gerçekleþmesine engel olur. Hibe akdi bunun aksinedir. Çünkü hibe, zarûret sebebiyle taksime elveriþli olmayan ortak mallarda da geçerli olur ve mümkün olan kabzla yetinilir.

Hanefilerin delili; "aglaBorçludan) alýnmýþ rehinler de yeter" (el-Bakara, 2/283) ayetidir. Bu ayet, rehin akdinin ancak kabzla tamam olup, lüzum ifade edeceðine delâlet eder. Çünkü rehnin bir borca teminat teþkil etmesi de bu þekilde mümkün olur. Aksi halde borçlunun nezdinde kalýrsa, onun diðer mallarýndan farký kalmaz. Kabz olmayýnca rehin özeliði de bulunmaz. Rehnin uygun olan anlamý kabza hak kazanmakla mümkündür. Ortaklýk, ortak mülkün sadece gelirini paylaþma hakký saðladýðý için kabza engel olur (el-Kâsânî, Bedâyîu's Sanâyî 1. baský, Beyrut 1328/1910, VI, 138; Ibnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadr, Kahire, ty. VIII, 203 vd.; Zeylâî Tebyînü'l-Hakâik, Emîriyye tab'ý, VI, 68 vd.; el-Cassâs, Ahkamü'l Kur'ân, Beyrut, ty., II, 260; Ibn Abidin, Reddü'l-Muhtâr, Kahire 1307, V, 348
Gönderen: 09.10.2005 - 22:29
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1313 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72288 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.