| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1296 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 22. Aralık 2024 - 09:45

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » ÜYELER PANOSU » ÜYE HİZMETLERİ » DÜNYANI EN GENÇ PROFÖSÖRÜ BİR TÜRKDÜR!!!

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
DÜNYANI EN GENÇ PROFÖSÖRÜ BİR TÜRKDÜR!!!
919 Mesaj -
14-15 yaþýnda nasýl profesör olunur?

Dünyada en genç yaþta profesör olan kiþi bir Türk''tür: Prof. Dr. Oktay Sinanoðlu…
Sinanoðlu, bu vasfý 26 yaþýnda, "Türk zekasý" ve kendine güveni ile ve beyninin hakký ile kazanmýþtýr.
Fakat, Osmanlý tarihinde Oktay Hoca''yý da geride býrakan gençler varmýþ! Evliya Çelebi kadar ünlü olmasa da daha iyi yetiþmiþ bir Türk aydýný olan Katip Çelebi, 17''nci yüzyýldaki Osmanlý medreselerini anlatýrken þöyle diyordu:

"Öðrenme ve öðretme hususunda ilim kurumlarýnda büyük karýþýklýklar baþ gösterip, talebe, ders kitaplarýndan ancak bir-iki faslý yalan yanlýþ okumakla yetinip gayretlerini bir an evvel mevkii kapmaya sarf ederek ilim ve irfanýn seviyesi düþmüþtür."
Katib Çelebi, medreselerin yetersizliðini anlýyor, medreselerin gerilemesini, medrese öðretiminden aklî ve müspet ilimlerin kaldýrýlmasýna baðlýyordu...
Mustafa Uslu''nun, "Türk üniversite geleneði ve ötesi"
baþlýklý bir derlemesinde konu Prof. Dr. Erol Güngör''den naklen özetle þöyle inceleniyordu:

"16.asýr sonlarýna kadar Osmanlý-Türk medreselerinde felsefe dersleri ''ilm-i hikmet'' adýyla okutulmaktaydý. Ders kitaplarý arasýnda Fenari, Hocazade, Ali Kuþçu, Mirim Çelebi, Ýbni Kemal, Ali Efendi gibi alimlerin kitaplarý vardý.
Ancak, bu asrýn sonunda akla dayalý bütün bilimler, bazý þeyhülislamlarýn telkinleriyle kaldýrýldý. Bunlarýn yerine zaten mevcut olan fýkýh, usül-i fýkýh dersleri aðýrlýk kazandý.

Bu arada, II. Beyazýd zamanýnda padiþahýn müdahalesiyle medreselerde iltimas baþlamýþtý.
Müverrih Alî, ''müderris vardýr ki, ayda bir derse varmaz, nice varsýn ki okutacak talebe bulamaz ve bulunsa da kendisi ders vermeye kadir olmaz'' diyordu...
Padiþah hocalarýnýn oðullarý, yaþlarý 14-15''e gelince 50 akçe maaþla müderris oluyordu... Kazasker oðullarý, kadý oðullarý, küçük yaþta müderris, yani profesör oluyordu..."
***
Türk-Osmanlý medreseleri artýk deneye dayalý hiçbir araþtýrma yapmýyordu. Doðal olaylarý araþtýrmak, kerameti kendinden menkul ulema tarafýndan ''Allah''ýn iþine karýþmak'' olarak yorumlanýyordu. Ancak, Batý''daki ilim ve teknolojinin geliþmesi askerliðe yansýdýkça, bu geliþme savaþlarda Osmanlý''nýn karþýsýna çýktýkça, eksiklikler hissedilir oldu.

1777''de Mühendishane-i Bahr-ý Hümayun, 1826''da Askeri Týbbiye, 1874''te Darülfünün ile üniversite kuruldu. Ders verenler yüksek kademedeki devlet memurlarýydý!
Yine Osmanlý''da medrese ile tekke-tarikat arasýnda uyum gittikçe bozuldu. Medrese kafaya, tarikat-tekke gönüle hitap ediyordu. Ayrýlýk birliði bozdu. Bu ayrýlýk günümüzde de devam etmektedir.

Uslu, Erol Güngör''den naklediyor: "Ortaçað''da Ýslâm medreseleri, rasyonel bir eðitim yaparken, Avrupa medreseleri skolastik felsefeye dayanýyordu. Fakat 16.yüzyýlda durum tam tersine döndü. Sebep Ýslâm medeniyetinin genel olarak gerilemesi ve çökmesi idi."
Asýl sebep Ýslâm bilginlerinin Matüridi itikadýný terk etmesi idi. Yani, araþtýrarak iman etme yolunu.
Osmanlýlar 17.yüzyýlda son rasathaneyi de topa tuturak yýkmýþlardý:

"Medrese aydýnlarýnýn en önemli tartýþmasý, nelerin insaný dinden çýkaracaðýna dairdir. Ýlmî düþünceden öylesine uzaklaþýlmýþtý ki, 17.yüzyýl sonrasýnda bile, ''bir ipliðin sinek pisliðine batýrýlýp topraða gömülmesi halinde nane biter'' gibi saçmalýklar yazanlar çýkmýþtýr. Bilginin, çok kitap okumak ve mantýki kýyasla artacaðý sanýlmýþtýr. Avrupa''nýn asýl zihniyet deðiþtirmesi bu noktada olmuþtur ki, Türkiye ayný deðiþmeyi henüz tamamlamýþ sayýlamaz.

Kopernik''in amacý ise Allah''ýn güzelliklerini tanýmaktý. Kepler bir yýldýz falcýsý idi. Bunlarýn ve Galile''nin buluþlarýnýn karþýsýna da kilise çýkmýþtý. Yalnýz kilise deðil, o zamanýn üniversiteli bilim adamlarý da onlarý hurafecilikle suçlamýþtý."
***
Burada, belirtmek gerekir ki, Osmanlý-Türk medreselerinin "akýl" yolunu terk etmelerinin sebebi, sadece Yavuz döneminde Ýran''dan ve Mýsýr''dan getirilen nakilci bilim adamlarý deðildi...
Kanaatimizce, en az Yavuz''un getirdiði iki bin bilim adamýnýn nakilciliði yanýnda, artýk Osmanlý bürokrasisini oluþturan dönme-devþirme takýmýnýn Avrupa''nýn ortaçað felsefesi ile yetiþmiþ bulunmalarý, Müslüman olduktan sonra da kilisenin ilim düþmanlýðýnýn etkisinden kurtulamamýþ olmalarý, Osmanlý''nýn ilim düzenini felç etmiþtir. Çünkü, kilise aklý reddetmiþti... Ýslâm ise imaný aklýn þahadetine baðlamýþtý. Ancak, kilisenin hurafe anlayýþý gibi bir anlayýþ Osmanlý''nýn artýk bilim adamý denilemeyecek yüksek tabakasýna hakim olmaya baþlamýþtý.

Batý dünyasý, Luther ve Kelven vasýtasýyla, Kurân''ýn ve eski Türk kozmolojisinin gösterdiði istikamette, bilimsel çalýþmalara aðýrlýk verirken Osmanlý, Orta Çað''ýn tefessüh etmiþ Hýristiyan anlayýþýna dönüyordu...

SEVGÝ SAYGI VE DUA ÝLE
Gönderen: 13.02.2006 - 09:06
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1296 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.78972 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.