0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » GÖNÜL SULTANLARI EBU'D-DERDÂ (R.Anh)

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
asabi kanarya su an offline asabi kanarya  
GÖNÜL SULTANLARI EBU'D-DERDÂ (R.Anh)
280 Mesaj -
S.A.

Rasûlullah (s.a.s)'in, Kur'ân, fýkýh ve hadis ilimlerinde önde gelen ashâbýndan biri. Asýl adý Uveymir'dir. Hazrec kabilesine mensuptur. Hicrî ikinci yýlda müslüman oldu. Vâkýdî'nin naklettiðine göre, Ebû'd-Derdâ ailesi içinde en son müslüman olandýr. Onun örtüyle örttüðü bir putu vardý. Kendisini Ýslâm'a dâvet eden dostu Ýbn Revâha bir gün putunu o evde yokken parçaladý ve gitti. Ebû'd-Derdâ eve gelince önce çok kýzmýþ, sonra þöyle demiþtir: "Eðer putta bir hüner olsaydý, kendini koruyabilecekti. " Ve sonra Peygamber efendimize giderek müslüman oldu (Hâkim, el-Müstedrek, III, 336).

Ebû'd-Derdâ önceleri ticaretle uðraþýrken müslüman olduktan sonra kendini tamamen zühd ve ibâdete vermiþtir. Þam fakihi diye meþhurdur. Kendisi bunu anlatýrken þöyle der: "Peygamber efendimiz risâletle geldikten sonra hem ticaret, hem ibadet yapmak istedim. Fakat ikisinin bir arada olamayacaðýný anlayýnca, ticareti býrakýp ibadete yöneldim."

Ýslâm'a giriþinden önce meydana gelen Bedir gazasýnda bulunmayan Ebû'd-Derdâ, Uhud'da büyük fedakârlýk ve þecâat gösterdi. Bu gazadan sonra Rasûlullah (s.a.s.)'in bütün gazalarýnda bulundu. Ebû'd-Derdâ'nýn kardeþliði Selmân-ý Fârisî'dir. Ebû'd-Derdâ, Rasûlullah'ýn vefâtýndan sonra Hz. Ömer'in ona ýsrarla bir görev vermek istemesine raðmen o "Bana müsaade et, gidip halka Rasûlullah'ýn sünnetini öðreteyim, onlara namaz kýldýrayým" demiþ, Hz. Ömer de ona müsaade etmiþti. Hz. Ömer daha sonralarý Þam'ý ziyaretinde Þam valisi Yezid b. Ebî Süfyân, Amr b. el-As, Ebû Musa el-Eþ'ari'yi teftiþ ettiðinde bu zatlarýn kapýlarýnýn kilitli olduðunu, odalarýnýn ipekle kaplý bulunduðunu, huzurlarýna girenlerin kim olduklarýný sorduklarýný, müreffeh yaþadýklarýný görmüþ; Ebû'd-Derdâ'ya gittiðinde ise onun kapýsýnda kilit bulunmadýðý, odasýnda ýþýk olmadýðý, elbisesi hafif, soðuktan muzdarip, gelenin selâmýný alan, kim olduðunu sormadan içeri kabul eden, altýnda bir keçe parçasý bulunan bir durumda görmüþtü. Hz. Ömer, Ebû'd-Derdâ'ya, "Ben seni Medine'de hoþ tutmadým mý?" deyince o, Rasûlullah'tan duyduðu þu hadisi hatýrlatmýþtýr: "Sizin dünyadan metâmýz bir yolcunun azýðý kadar olsun " (Kenzü'l-Ummâl, I. 7. Kendisine misafirliðe gelen arkadaþlarý, yatak yerine yerde yatýp da þikâyet ettiklerinde þöyle demiþtir: "Bizim bir baþka evimiz var ki, hepimiz orada toplanacaðýz" (Sýfatü's-Safve, I, 263).

Hz. Ömer, Bedir'de bulunmamasýna raðmen -çünkü o sýrada müslüman olmamýþtý- Ebû'd-Derdâ'ya da Bedir gazasý tahsisatý baðlamýþtýr. Hz. Osman -veya Ömer- zamanýnda Ebû'd-Derdâ Þam kadýlýðýna getirilmiþ ve hicretin 32. yýlýnda vefât etmiþtir.

Bütün ömrünü takvâ içinde geçiren Ebû'd-Derdâ'nýn güzel yüzlü, esmer, sakalýný boyayan, baþýna takke geçirip üzerine sarýk saran bir zat olduðu zikredilmiþtir.

Ebû'd-Derdâ fýkýh ve hadis ilimlerinde ileri gelenlerden idi. Rasûlullah'tan bütün öðrendiklerini, bütün duyduklarýný, anladýklarýný müslümanlara öðretmeye çalýþmýþtýr. Kur'ân-ý Kerîm'i ezberlemiþ ve mescidde her gün Kur'ân dersi vermiþtir. Þam'da yüzlerce hâfýz yetiþtirmiþtir. Zevcesi Ümmü'd-Derdâ es-Suðrâ, Kur'ân kýrâatinde sözü geçen tâbiîndendir. Ebû'd-Derda'nýn, tefsir ilminin geliþmesinde de emeði vardýr. Rasûlullah'a bir gün, "Onlar ki, iman ettiler ve takvâ üzere bulundular; onlara bu dünya hayatýnda müjde vardýr'' (Yunus, 10/64) âyet-i kerimesindeki "büþrâ''dan, yani "müjde"den maksat nedir? diye sormuþ, Rasûlullah da, "Bundan murad sâlih rüyadýr" buyurmuþtur (Ebu Davûd ed-Tayâlîsî, Müsned, 131).

Ebû'd-Derdâ, Rasûlullah (s.a.s)'den birçok hadis rivâyet etmiþtir. Ondan hadis öðrenenler arasýnda Enes b. Mâlik, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbâs, Ümmi'd-Derdâ... gibi râviler bulunmaktadýr. Tâbiin'in meþhur zatlarýndan Saîd b. el-Müseyyeb, Alkame, Kays, Cübeyr b. Nadir, Zeyd b. Vehb, Muhammed b. Sýrýn vb. onun talebeleridir. Ebû'd-Derdâ yetmiþ dokuz kadar hadis rivâyet etmiþtir. Bunlardan en önemlileri þöyledir:

''Bir insan ilim kazanmak için bir yola girerse, Cenâb-ý Hak ona cennete doðru bir yol açar. Melekler ilim peþinde koþanlardan hoþnut olduklarý için kanatlarýný onun altýna gererler. Ýlim sahipleri için yerdekiler ve göktekiler maðfiret niyaz ederler... Peygamberlerin vârisleri âlimlerdir" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V. 128).

Bir gün Rasûlullah Cuma hutbesinde âyet okurken, Ebû'd-Derdâ yanýnda bulunan Ubey b. Kâ'b'a, "Bu ayet ne zaman nâzil oldu?" diye sormuþ. Übey cevap vermemiþ; hutbe bittikten sonra, "Cuma'ný þu boþ sözünle iptal ettin" demiþtir. Ebû'd-Derdâ, Hz. Peygamber'e giderek onun bu sözünü aktardýðýnda Rasûlullah (s.a.s) þöyle demiþtir:

"Übey doðru söyledi. Ýmam hutbede konuþurken sözünü bitirinceye kadar sus ve onu dinle" (Müsned, V. 190).

"Rasûl-i Ekrem her hadis söyledikçe tebessüm ederdi."

"Kýyâmet günü insanýn mizânýnda en aðýr basan þey iyi ahlâktýr, yani güzel huydur."

"Size namazdan, oruçtan, sadakadan, faziletçe bir derece yüksek birþey söyleyeyim mi? Ýnsanlarýn arasýný barýþtýrmak."

Ebû'd-Derdâ fýkýhta reyine baþvurulan bir fakihti. Þam'da bulunduðu sýrada Kûfe'den ve baþka yerlerden gelenler onun görüþlerine baþvururlardý. Zikir konusunda da hadisler rivâyet etmiþtir:

"Her namazdan sonra otuz üç defa tesbih, otuz üç defa tahmid, otuz üç defa tekbir getir" (Müsned, V, 1 96).

"Ezansýz-namazsýz köylerde oturma; böyle bir köyde oturmaktansa þehirde kal" (Müsned, VI, 145).

Rasûlullah (s.a.s.)'in ashâbý arasýndaki karþýlýklý saygý ve yardýmlaþmayý Ýslâm ümmeti için bir örnek olarak ifade eden bir hadisi Ebû'd-Derdâ zikretmiþtir. Bu hadiste Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer arasýndaki bir münâkaþada Ömer'e haksýzlýk eden Ebû Bekir'in sonradan piþman olarak Ömer'e gittiði; ancak Ömer'in onu affetmediði ve Ebû Bekir'in Rasûlullah'ýn huzuruna çýktýðý; arkasýndan da Ömer'in huzura girdiði; bu esnada Rasûlullah'ýn Ebû Bekir'i dinledikten sonra Ömer'e dönüp itab etmesinden korkan Ebû Bekir'in, münâkaþada kendisinin ileri gittiðini öne sürmesi üzerine Rasûlullah þöyle buyurmuþtur: "Allah beni size peygamber göndermiþti. Bunu size teblið ettiðimde hepiniz beni yalanlamýþtýnýz da Ebû Bekir inanmýþ, uðrumda canýný, malýný, fedâ etmiþti. Þimdi ashâbým, siz dostumu bu nisbetiyle ve bu husûsiyetiyle bana býrakýrsýnýz deðil mi?" Ebû'd-Derdâ o günden sonra hiç kimsenin Ebû Bekir'i incitmediðini nakletmektedir (Sahih-i Buhâri Muhtasarý, Tecrid-i Sarih Tercümesi, IX, 333-334)

Ebû'd-Derdâ hastalandýðý bir sýrada arkadaþlarý yanýna gelerek "Ey Ebû'd-Derdâ, nerenden þikayetçisin?" demiþler; Ebû'd-Derdâ, "Günahlarýmdan" diye cevap vermiþ; "Canýn birþey istemiyor mu?" sorusuna, "Caným Cennet istiyor" demiþ; "Sana bakmak için bir hekim çaðýrmayalým mý?" diyen arkadaþlarýna þöyle demiþtir: "Esasýnda beni yataða düþüren hekimdir" (El-Hilye, I, 218; et-Tabakat, VII, 118). Hizâm b. Hakým, Ebû'd-Derdâ'nýn þöyle dediðini nakleder:

"Eðer öldükten sonra neler göreceðinizi bilseydiniz, iþtahla ne bir yemek yiyebilir, ne bir þey içebilir ve ne de gölgelenmek için bir eve girebilirdiniz. Hep avlularda oturup göðsünüze vurur ve hâliniz için aðlardýnýz. Vallahi isterdim ki ben kesilen ve meyvesi yenen bir aðaç olaydým" (El-Hilye, I, 216).

"Bir saatlik düþünce ve tefekkür bir gece sabaha kadar ibâdet etmekten iyidir" (et-Tabakat VII, 392) diyen Ebû'd-Derdâ sevinç ve bollukta Allah'ý unutmaz; insanlara, konuþmayý nasýl öðreniyorlarsa, konuþmamayý da öyle öðrenmelerini, gereken yerlerde susmanýn büyük bir ilim olduðunu, insanlarýn cennete veya cehenneme dillerinin söylediklerinden götürüldüklerini öðütlerdi.

Ebû Nuaym'dan Heysemî'nin Sâbit el-Bünâný'den naklettiðine göre, Ebû'd-Derdâ Selmân el-Farisi'ye Leysoðullarý kabilesinden bir kýz istemek üzere gitmiþ, Selmân'ýn üstünlüðünü anlatmýþtý. Kýzýn babasý, kýzýný Selmân'a veremeyeceðini, fakat Ebu'd-Derdâ isterse ona vereceðini söyleyince, Ebû'd-Derdâ o kýzla evlenmiþtir. Daha sonra bunu Selmân'a utanarak naklettiðinde Selmân ona, "Senden çok ben utanmalýyým. Zira Allah bu kýzý sana nasib etmiþken ben ona talib oldum" demiþtir. Ýþte ashâbýn birbirlerine karþý olan olgun davranýþlarý böyleydi.

Ýlim hakkýnda Ebû'd-Derdâ þöyle demiþtir: "Ýlim ancak arayýp öðrenmekle olur. Ýlim için sabah çýkýp akþam dönmenin cihad olmadýðýný sanan kimsenin aklý eksiktir" (Câmi'ül-Beyani'l-Ýlim, I, 31, 32, 100).

Selam ve dualarýmla
gül
Gönderen: 17.06.2006 - 23:49
Bu Mesaji Bildir   asabi kanarya üyenin diger mesajlarini ara asabi kanarya üyenin Profiline bak asabi kanarya üyeye özel mesaj gönder asabi kanarya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
..... su an offline .....  
RE: GÖNÜL SULTANLARI EBU'D-DERDÂ (R.Anh)
172 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý asabi kanarya

S.A.


Hz. Ömer daha sonralarý Þam'ý ziyaretinde Þam valisi Yezid b. Ebî Süfyân, Amr b. el-As, Ebû Musa el-Eþ'ari'yi teftiþ ettiðinde bu zatlarýn kapýlarýnýn kilitli olduðunu, odalarýnýn ipekle kaplý bulunduðunu, huzurlarýna girenlerin kim olduklarýný sorduklarýný, müreffeh yaþadýklarýný görmüþ; Ebû'd-Derdâ'ya gittiðinde ise onun kapýsýnda kilit bulunmadýðý, odasýnda ýþýk olmadýðý, elbisesi hafif, soðuktan muzdarip, gelenin selâmýný alan, kim olduðunu sormadan içeri kabul eden, altýnda bir keçe parçasý bulunan bir durumda görmüþtü. Hz. Ömer, Ebû'd-Derdâ'ya, "Ben seni Medine'de hoþ tutmadým mý?" deyince o, Rasûlullah'tan duyduðu þu hadisi hatýrlatmýþtýr: "Sizin dünyadan metâmýz bir yolcunun azýðý kadar olsun " (Kenzü'l-Ummâl, I. 7. Kendisine misafirliðe gelen arkadaþlarý, yatak yerine yerde yatýp da þikâyet ettiklerinde þöyle demiþtir: "Bizim bir baþka evimiz var ki, hepimiz orada toplanacaðýz" (Sýfatü's-Safve, I, 263).

gül



gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son BIRCAMIIMAMI tarafından, 18.06.2006 - 08:47 tarihinde.
Gönderen: 18.06.2006 - 08:47
Bu Mesaji Bildir   ..... üyenin diger mesajlarini ara ..... üyenin Profiline bak ..... üyeye özel mesaj gönder ..... üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1291 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63530 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.