|
|
|
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
1183 Mesaj -
|
|
|
Abdullah (r.a.) anlatiyor:
Allah'in Resulunün huzuruna girdim. Cok izdiraplai bir hali vardi.
Dedim ki:
_ Ey Allahin Resulü! Sitma hastaligin cok siddetli..
Peygamber Aleyhisselam:
-Evet ben hastalandigim vakit duydugum izdirap iki kat olup sizden iki kisinin duydugu izdirap derecesindedir,buyurdular.
Dedim ki:
-Bu belki sana iki kat ecir saglamak icin öyledir.
Bunun üzerine buyurdular ki:
-Evet ,söyledigin gibidir. Belaya ugrayan, bir diken ve bundan fazla bir sey kendinsine isabet eden bir Müslüman yoktur ki, bu sebebten dolayi agac yapraklarinin döküldügü gibi , Allahu teala onun günahlarini bagislamasin...
(Buhari, Müslim)
***********
Ebu Said ve Ebu Hureyre (r.a.) dan rivayete göre ise, Peygamber Efendimiz (s.a.v) söyle buyurmustur:
" Bir Müslümana yorgunluk ,agri, kaygi, keder ve aci diken batmasina varincaya kadar [herhangi] bir sey isbet etse Allah (c.c.) buna karsilik onun hatalarini örter
( Buhari ve Müslim)
|
Gönderen: 01.07.2006 - 16:50 |
|
|
|
475 Mesaj -
|
|
|
ALLAH razi olsun kardesim
|
Gönderen: 01.07.2006 - 16:56 |
|
|
|
|
SaHRa, Canim ALLAH razi olsun..
... ...
|
Gönderen: 01.07.2006 - 23:44 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
|
Sahra can Allah (c.c) razý olsun güzel bir paylaþým...
...
|
Gönderen: 03.07.2006 - 09:23 |
|
|
|
416 Mesaj -
|
|
|
allah razý olsun kardesým....ýnsaallah basýmýza gelen bu sýkýntý ve musýbetlere.....bu hadýsler aklýmýza gelýrde sabrederýz...ve rabbýmýzde gunahlarýmýzý bagýslar...ama sabreder ýsyan etmessek...
selam ve dua ýle
|
Gönderen: 03.07.2006 - 09:44 |
|
|
|
1125 Mesaj -
|
|
|
Benim bacaðýmda siyatik var ve belimi ayaklarýmý çok aðrýtýyor,her gün hiç dinlenmemiþ gibi kalkýyorum,ayaklarým hep aðrýyor hiç geçmiyor,acaba bu þekilde iþlediðim günahlar affolunuyor mu?ALLAH'tan hep þifa istiyorum ,sizlerden de dua,ALLAH tüm hastalara þifa versin bol bol,inþallah en kýsa zamanda hafifler aðrýlarým,inþallah tüm günahlarýma kefaret oluyodur bu aðrýlar.:(
|
Gönderen: 03.07.2006 - 10:26 |
|
|
bediuzzaman; büyük günah isleyenlerin durumu |
|
|
2687 Mesaj -
|
|
|
Kader Risalesinde izah edildiði gibi, halk-ý þer, þer deðil; belki kesb-i þer, þerdir. Çünkü, halk ve icad umum neticelere bakar. Bir þerrin vücudu çok hayýrlý neticelere mukaddeme olduðu için, o þerrin icadý, neticeler itibarýyla hayýr olur, hayýr hükmüne geçer. Meselâ ateþin yüz hayýrlý neticeleri var. Fakat bazý insanlar, sû-i ihtiyarlarýyla ateþi kendilerine þer yapmakla, 'Ateþin icadý þerdir' diyemezler. Öyle de, þeytanlarýn icadý, terakkiyât-ý insaniye gibi çok hikmetli neticeleri olmakla beraber, sû-i ihtiyarýyla ve yanlýþ kesbiyle þeytanlara maðlûp olmakla, 'Þeytanýn hilkati þerdir' diyemez. Belki o, kendi kesbiyle kendine þer yaptý.
Evet, kesb ise, mübaþeret-i cüziye olduðu için, hususî bir netice-i þerriyenin mazharý olur; o kesb-i þer, þer olur. Fakat icad umum neticelere baktýðý için, icad-ý þer, þer deðil, belki hayýrdýr. Ýþte Mutezile bu sýrrý anlamadýklarý için, 'Halk-ý þer, þerdir; ve çirkinin icadý çirkindir' diye, Cenâb-ý Hakký takdis için, þerrin icadýný ona vermemiþler, dalâlete düþmüþler, ve bil-kaderi hayrihî ve þerrihî olan bir rükn-ü imaniyeyi tevil etmiþler.
Ýkinci þýk ki, 'Günah-ý kebireyi iþleyen nasýl mümin kalabilir?' diye suallerine cevap ise:
Evvelâ, sabýk iþaretlerde onlarýn hatasý katî bir surette anlaþýlmýþtýr ki, tekrara hâcet kalmamýþtýr. Saniyen, nefs-i insaniye, muaccel ve hazýr bir dirhem lezzeti, müeccel, gaip bir batman lezzete tercih ettiði gibi, hazýr bir tokat korkusundan, ileride bir sene azaptan daha ziyade çekinir.
Hem insanda hissiyat galip olsa, aklýn muhakemesini dinlemez. Heves ve vehmi hükmedip, en az ve ehemmiyetsiz bir lezzet-i hazýrayý ileride gayet büyük bir mükâfâta tercih eder. Ve az bir hazýrsýkýntýdan, ileride büyük bir azâb-ý müeccelden ziyade çekinir. Çünkü tevehhüm ve heves ve his, ileriyi görmüyor, belki inkâr ediyorlar. Nefis dahi yardým etse, mahall-i iman olan kalb ve akýl susarlar, maðlûp oluyorlar. Þu halde, kebâiri iþlemek imansýzlýktan gelmiyor, belki his ve hevesin ve vehmin galebesiyle akýl ve kalbin maðlûbiyetinden ileri gelir.
Hem sabýk iþaretlerde anlaþýldýðý gibi, fenalýk ve hevesat yolu, tahribat olduðu için, gayet kolaydýr. Þeytan-ý ins ve cinnî, çabuk insanlarý o yola sevk ediyor. Gayet câ-yý hayret bir haldir ki, âlem-i bekanýn-nass-ý hadisle-sinek kanadý kadar bir nuru, ebedî olduðu için, bir insanýn müddet-i ömründe dünyadan aldýðý lezzet ve nimete mukabil geldiði halde, bazý biçare insanlar, bir sinek kanadý kadar bu fâni dünyanýn lezzetini, o bâki âlemin bu fâni dünyasýna deðer lezzetlerine tercih edip þeytanýn arkasýnda gider.
Ýþte bu sýrlar içindir ki, Kurân-ý Hakîm, müminleri pek çok tekrar ve ýsrar ile, tehdit ve teþvik ile, günahtan zecir ve hayra sevk ediyor.
Bir zaman Kurân-ý Hakîmin bu tekrar ile þiddetli irþâdâtý bana bu fikri verdi ki, bu kadar mütemâdi ihtarlar ve ikazlar, mümin insanlarý sebatsýz ve hakikatsiz gösteriyorlar. Ýnsanýn þerefine yakýþmayacak bir vaziyet veriyorlar. Çünkü, bir memur, âmirinden aldýðý birtek emri itaatine kâfi iken, ayný emri on defa söylese, o memur cidden gücenecek. 'Beni itham ediyorsun; ben hain deðilim' der. Halbuki, en hâlis müminlere Kurân-ý Hakîm musýrrâne, mükerrer emrediyor.
Bu fikir benim zihnimi kurcaladýðý bir zamanda, iki üç sadýk arkadaþlarým vardý. Onlarý þeytan-ý insînin desiselerine kapýlmamak için pek çok defa ihtar ve ikaz ediyordum. 'Bizi itham ediyorsun' diye gücenmiyorlardý. Fakat ben kalben diyordum ki: 'Bu mütemâdiyen ihtarlarýmla bunlarý gücendiriyorum, sadakatsizlikle ve sebatsýzlýkla itham ediyorum.'
Sonra, birden, sabýk iþaretlerde izah ve ispat edilen hakikat inkiþaf etti. O vakit, o hakikatle hem Kurân-ý Hakîmin tam mutabýk-ý mukteza-yý hal ve yerinde ve israfsýz ve hikmetli ve ithamsýz bir surette ýsrar ve tekrârâtý yaptýðý ve ayn-ý hikmet ve mahz-ý belâgat olduðunu bildim. Ve o sadýk arkadaþlarýmýn gücenmediklerinin sýrrýný anladým. O hakikatin hülâsasý þudur ki:
Þeytanlar, tahribat cihetinde sevk ettikleri için, az bir amel ile çok þerleri yaparlar. Onun için, tarik-i hakta ve hidayette gidenler, pek çok ihtiyat ve þiddetli sakýnmaya ve mükerrer ihtârâta ve kesretli muavenete muhtaç olduklarýndandýr ki, Cenâb-ý Hak, o tekrarat cihetinde bin bir ismiyle ehl-i imana muavenetini takdim ediyor ve binler merhamet ellerini imdadýna uzatýyor. Þerefini kýrmýyor, belki vikaye ediyor. Ýnsanýn kýymetini küçük düþürtmüyor, belki þeytanýn þerrini büyük gösteriyor.
Ýþte, ey ehl-i hak ve ehl-i hidayet! Þeytan-ý ins ve cinnînin mezkûr desiselerinden kurtulmak çaresi: Ehl-i Sünnet ve Cemaat olan ehl-i hak mezhebini karargâh yap ve Kurân-ý Mucizül-Beyânýn muhkemat kalesine gir ve Sünnet-i Seniyyeyi rehber yap, selâmeti bul.
Lem'alar, 80
Mesaj 1 kez düzenlendi. En son NurBahcesi tarafından, 05.08.2006 - 21:16 tarihinde.
|
Gönderen: 05.08.2006 - 21:15 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
|
SAHRA CAN...
Yüreðine saðlýk...
Emeklerine
Ellerine saðlýk...
|
Gönderen: 24.11.2006 - 18:51 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1964 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
|
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
MEHMET ÇETÝN (64), mery_mery (38), meryem_19 (38), arafat dagý.. (45), elif07 (36), zeyyat (49), _-_ALpaRsLan_-_ (41), AcAr (61), sevgidolu_06 (45), hikmettürk (38), nuray78 (47), ENeS_SeMeRCi (39), "mücahit_emin" (43), sila_ (39), ahmeteris (32), asolmaz (65), magdur90 (35), nurefþan (), muhammedeminim (40), yarma23 (70), sabrialperen (35), mertas (60), Hov044 (46), catalagzi67 (56), AKALAZYA (122) |
|
|
|
|
|