|
|
|
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
428 Mesaj -
|
|
|
Cenazeme gelir misin?
Biliyorum, hiç beklemiyordun bu daveti. Birden geliverdi deðil mi? Ansýzýn vurdu þakaðýna; saçaktan düþen buzdan kýlýçlar gibi. Þaþýrdýn. Huzurunun göbeðine irice bir taþ savruldu; halka halka titremede gönlünün düþtüðü göl þimdi. Neþesi kaçtý vaktin; sevinçlerini pervane ettiðin mumlar titredi, bitti. Akrep ve yelkovanýn ayaklarý dolandý; beklediðin az sonralar havada asýlý kaldý. Hüznün ölü kelebekleri kýpýrdadý, sýzýlandý. Aþinâlýðýn tadý bozuldu; acýnýn ketum, kekre sütunlarý devrildi göðsüne. Baþýný yasladýðýn uzun saatler, uzanýp uyuduðun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde, mahçup. Oyala n dýðýn aðaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduðun/avuttuðun haz perdeleri parelendi. Gözlerini ýslatamadan giden yaðmurlar elindeki þemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarýna basa basa odana giren, kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acýlar yakana dolandý þimdi.
Daha dün konuþmuþtuk ama... diyorsun. Ama nasýl olur!lar çekip çekiþtiriyor iki yakaný. Hiç beklenmedik bir ölüm! Vakitsiz Erken!Sürpriz!
Ýþine ara vereceksin bugün... Kocaman bir pürüz olup çýkýverdim karþýna. Hýzýný kestim hayatýnýn. Üzerine saldým kaygýlarýný. Köþe bucak kaçtýðýn korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduðun duvarý yýktým. Ölüm bize de yaklaþýrmýþ/yakýþýrmýþ dedin. Ölmesi kanýksanmýþ, ölünesi bir yaþtayýz artýk. Rahmetli... sýfatýný ismimin üzerine yumuþak bir þal gibi atývereceksin.
Ýki yakasýnda da eksiðim Ýstanbulun. Vapurlarýn hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye þeritleri eksilmedi otoyollarýn.
Hayret! Ben öldüm bu defa... Þimdiye kadar hep baþkalarýydý ölen. Gitsen de bir gitmesen de bir, bir cenaze olacak cami avlularýndan birinde...
Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayýp olur, çok ayýp... Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediði gibi þairin, bir musallâlýk saltanatým bu benim. Baþroldeyim.
Topraða konulacak adam rolü benim. Ardýndan aðlanýlacak adamý ben oynayacaðým. Hiç itirazsýz karanlýða uzanmak bana düþtü bu defa. Üzerine toprak atýlan adamý... Unutulmuþluklar altýnda yüzü erimeye býrakýlan adamý... Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamý... Ayakkabýsý kendisini beklerken baðlarý çözülecek adamý.... Elbiseleri evden çýkarýlacak adamý... Ben oynayacaðým.
Yataðý soðuk kalacak adamý... Akþam eve dönmeyecek adamý... Kapýyý çalmasý beklenmeyecek adamý... Sofrada yeri olmayacak adamý... Adý telefon rehberinden silinecek adamý... Þehrin dudaklarýndan yarým aðýz çýkmýþ bir hece gibi önemsizleþecek adamý.... Ben oynayacaðým. Sevinçlerin ortasýna en fazla bir hýçkýrýk gibi sokulsa bile hatýralarýn eþiðinden yüz geri edilecek adamý... Resmine bakýp bakýp da aðlanacak (yoksa aðlanýlmayacak mý?) adamý... Adý neydi... Hani..! diye yokluðu kanýksanacak adamý... Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardýnda aþklarýný saklayan, susturan adamý... Ben oynuyorum bugün... Sahnedeyim.
Beklerim.
En öndeki olmalýsýn ayakta duranlarýn. En dik duraný.
Ýþte davetiyen:
Canýný çok seven, her günün sabahýnda burada sonsuzca yaþayacaðýna yeniden kanan, her lezzetin tükeniþinde ölümün yanýna uðradýðýný unutan, her hazzýn zirvesinde yakasýndaki ölümlü etiketini isteyerek düþüren, her yaz sýcaðýnda içi dünyaya iyiden iyiye ýsýnan, doðduðu yýlýn rakamýnýn büyüklüðünün kendisini kabirden uzak tuttuðunu sanarak avunan, kalbinin her atýþýnda ölümlerden döndüðünün farkýnda olmayan, damarlarýnýn bir köþesinde ansýzýn geliverecek pýhtýlardan yapýlmýþ veda haberleri saklayan, ayrýlýklarýn çatlaklarýndan giren hüzünleri ölümün nefesi gibi yudumlayan, sevenlerinin gözlerinin ýþýðýna sýðýnarak ýsýnan, unutulmayý, yok sayýlmayý en ürkütücü uçurum bilen, güzelliðini aynalarýn kýrýklarýnda arayan, topraða girmeye üþenen, uzun süredir aramýzda yaþayan dostumuz, arkadaþýmýz, sýrdaþýmýz, kardeþimiz, babamýz, evladýmýz, þimdilik unutmayacaðýmýzý umduðumuz, bir süre unutmaktan utanacaðýmýz, sonra unutacaðýmýz, en sonunda unuttuðumuzu da unutacaðýmýz
senai demirci
doðduðu gün yakalandýðý fanilik hastalýðýndan, uzun süredir yatalak olmasýna yol açan her nefis ölümü tadacaktýr! yarasýndan, ömür boyu sancýsýný çektiði amansýz yaþama rahatsýzlýðýndan kurtulup aramýzdan ayrýl[maya ayarlan]mýþtýr.
Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda, sýzýlarýnýn köþe baþlarýnda kýlýnan cenaze namazýný takiben kaldýrýlacak, gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluþ topraðýna gömülecektir.
SENAÝ DEMÝRCÝ
|
Gönderen: 21.09.2006 - 10:18 |
|
|
Ney Olup Ağlamaktir En Güzel Duamiz |
|
|
428 Mesaj -
|
|
|
Ney Olup Aðlamaktir En Güzel Duamiz
Dinle neyden ki hikâye etmede,
Hep ayrýlýktan þikayet etmede
Mevlânâ'nýn mesel dünyasýnda, ney insaný temsil eder. Ýnsan da, týpký ney gibi, içinde nefes saklamaktadýr. Ýnsanýn her sözü, bir özleyiþin ve bir ayrýlýðýn ifadesidir. Ýnsanýn iç çekiþleri, aslýndan ayrý olmanýn hüznünü, yuvadan uzak olmanýn sancýsýný yansýtýr.
Kamýþlýktan kopardýklarýndan beri beni,
Feryadým aðlatýr her kadýný ve erkeði.
Kamýþlýk neyin anayurdu ve evidir. Ýnsan da týpký ney gibi cennetten, yani yuvasýndan ayrýlmýþtýr. Kalbinin ebedî muhabbetle doyduðu cennetten dünya gurbetine sürülmüþtür. Ýnsan kalbi, týpký ney gibi, fena ve zevalin, ayrýlýk ve yokluðun yaþandýðý bu dünyada, inceden inceye feryad etmektedir. Ýnsan ruhu olmasý gereken yerde deðildir; geçmiþe ait hüzünler ve geleceðe ait kaygýlar, aslýnda hep bu uzaklýðýn sözsüz ve sessiz aðlayýþýndan ibarettir.
Ayrýlýk parça parça eyledi sinemi,
Anlaþýlýr eyleyeyim diye aþk derdini.
Ýnsan duygularý göðsünde açýlan yaralar gibidir. Týpký neyin göðsündeki deliklere benzer duygular. Ýnsana üflenen ruh da, bu deliklerle ifade eder kendini. Evden uzak kalmanýn derdi, Ebedî Sevgili'den ayrý düþmenin sýzýsý, insanýn kalbinden dýþa doðru açýlan duygularla sese gelir, söze dökülür.
Her kim ki, aslýndan uzak ve ayrý kalýrsa,
Kavuþma zamanýný bekler durur ya.
Ýnsan, En Sevgili'den uzak olup asýl yurdundan ayrý kaldýkça, kalbi hep bir buluþmanýn ardý sýra koþar. Kalbi gurbete razý olmaz, ruhu ayrýlýða dayanamaz. Dünyaya razý deðildir; sevince ebediyen sevecekmiþ gibi sever insan. Sevdiðini, hiç ölmeyecekmiþ farzedip öyle sever. Sýnýrlý bir zamanda sevmek, ölünceye kadar sevmek insan kalbinin iþi deðildir. Ölümlü dünyada her aþk yarým kalmýþtýr, belki hiç baþlamamýþtýr insan için. Bir baþka yerde, hiç ayrýlmamak üzere kavuþacaðý zamaný bekler durur. Çünkü onun yurdu burada deðil ötelerdedir.
Ben ki her cemiyetin aðlayanýyým,
Ýyilerin de kötülerin de yârânýyým.
Ýnsan, dünyada tamamlanmamýþlýk hissiyle yaþar, her daim eksiði vardýr. Eksikliðini çektiði þeyler sayýsýnca özlemleri vardýr. Eriþmek istediði ufuklar kadar geniþ idealleri vardýr. Her nerede olursa olsun aðlar haldedir insan. Ýyiler de kötüler de ayný hal içredirler ki, hepsine sýrdaþtýr neyin aðlayýþý.
Herkes kendince bana dost olmaya bakar,
Sohbetimden sýrlar öðrenmeye yol arar.
Her insan, adýný ne koyarsa koysun, bu derin ayrýlýðýn sancýsýný çeker. Dile gelen her þikayet, kalbe düþen her hüzün, bu ayrýlýktan kaynaklanýr. Ayrýlýðýn farkýna varmayacak denli gafil olanlar da, ayrýlýðý inkâr edip bu dünyaya razý olanlar da, baþlarýný kalplerini bu ayrýlýk sýzýsýndan kurtaramazlar. Ýnsanlýðýn temel acýlarý deðiþmez; ama bu acýlarýn sýrrý da herkese açýk deðildir.
Sýrrým aðlayýþýmdan uzak deðil gerçi,
Ancak her göz ve kulaða âþinâ deðil ki.
Aþkýn sýrrý, ötelere aþina olanlarýn kârýdýr. Gördüðünü gördüðünden ibaret bilen, duyduðunu duyduðundan ibaret bilen gözler ve kulaklar öteleri görmeye hazýr deðildir. Ýnsanýn aðlayýþýnýn sýrrýný, insanýn tamamlanmamýþlýðýnýn hikmetini, ancak gördüðüne razý olmayan gözler görebilir, duyduðundan ötesini duymak isteyen kulaklar iþitir. Feryat herkesin kulaðýna eriþiyor, aðlamanýn göz yaþý herkesin gözüne deðiyor ama sýr gözün gördüðünden ve kulaðýn duyduðundan ötededir.
Can ile ten gizli deðil birbirinden,
Lâkin caný görmeye izin yok tenden.
Bu âlem ruh ile cesedin birlikte olduðu, mânâ ile maddenin eþ olduðu bir âlemdir. Görünmeyen gayb âlemi görünen þehadet âlemine komþudur. Ancak alemdeki her þeyi bir baþkasýný gösterir bir harf olarak görmeyen için gaybý görmeye izin yoktur. Oysa, görünen alem görünmeyene þahit olmak için yaratýlmýþtýr. Ancak tende kalýp caný aramayan, görünen alemin þahitliðine perde olmaktadýr.
Neyin sadâsý ateþtir hava sanma,
Kimde bu ateþ yoksa yazýk ona.
Ney, ayrýlýðýn acýsýný seslendirmededir; o halde ona söylettiren hava deðil ayrýlýðýn ateþidir. Bu ateþ olmasaydý, ney böylesine aðlamazdý. Gurbette olduðunu farketmeyen için de ayrýlýk ateþi diye bir þey yoktur; sýlayý özlemeyenin sesi sedâsý çýkmaz. Sevgili'den ayrýlýk derdi olmayanýn diline yakarýþ deðmez. Sürgün olduðunu bilmeyen ateþsiz ve heyecansýzdýr; onun dudaðýna aþkýn sözü eriþmez, onun kalbine aþkýn ateþi düþmez.
Neyin tesiri aþk ateþinden,
Þarabýn hâli aþk cilvesinden.
Þarab, yaratýlýþý temsil eder Mevlânâ'nýn mesel dünyasýnda. Serap gibi aldatýcý deðildir þarab. Yokluk acýsý serap gibi ümitsiz bir acý verir. Varlýk ise, Sevgili'ye yakýnlýðý haber veren ümit dolu bir hüzün verir. Zaten bütün bir alemin coþkusu, zerre zerre hareket etmesi de, Sevgili'ye eriþmenin, O'na dönmenin cilvesindendir. O'ndan gelip O'na gitmenin heyecanýdýr kâinatý velveleye veren. Ýnsana bu heyecandan daha fazlasý düþmüþtür; onun kalbinde aþkýn heyecanýndan fazlasý, yani aþkýn ateþi vardýr. Cilveyi besleyen ateþtir, hareketi saðlayan ateþtir.
Yârden ayrýlmýþýn derdiyle dertlendi ney,
Kavuþmanýn önündeki perdeleri parçaladý ney.
Ayrýlýk derdinin kendisi, kavuþmanýn devasýdýr. Çünkü aramadýkça bulunmaz. Bizi dertsiz eyleyen her türlü rahatlýk, bize ayrýlýðýn acýsýný unutturan her türlü gaflet, asýl derdimizdir bizim. Aðlayýþýmýz ve yakarýþýmýz, özlemlerimiz ve arzularýmýz yaramýza devadýr. Derdimiz devamýnýzýn kendisidir. Dertsizliðimiz en büyük derdimizdir. Neyin ayrýlýk derdiyle dertlenmesi, Sevgili'yi gizleyen perdeleri yýrtýp parçalýyor; duamýzý dillendirdiðimiz anda gözümüze ve gönlümüze pencereler açýlýyor.
Ney gibi zehir ve tiryak olamaz,
Ney gibi dost ve müþtak olamaz.
Ýnsanýn ney gibi aðlayýþý ve inleyiþi, görünüþte bir zehirdir ama çareye götürdüðü için en güzel ilaç ve tiryaktýr. Neyin inleyiþine benzeyen dualarýmýz ve yakarýþlarýmýz sayesinde Sevgili'nin yoluna düþeriz ki, yakarýþlarýmýzýn ne kadar dost ve müþtak olduðunu gösterir.
Ney kana bulanmýþ yoldan söz açar,
Mecnun'un kýssasýný anlatýp açýklar.
Neyin sýzýsý kanlý gözyaþlarýna konu olmuþ bir aþk yolunun habercisidir. Ýnsan da, Sevgili'ye ulaþmak için kanlý gözyaþlarýný dökmelidir. Mecnun gibi, Leylâ'nýn yolunda çöllere düþüp, baþka her þeyi yok bilmedikçe, bu aþkýn hakkýný vermiþ olamayýz. Þükür ki, bize düþen Leylâ deðildir sadece. Leylâ'dan Mevlâ'ya yol vardýr ki, Mevlâ'ya götüren Leylâ'lar da bizim çölümüzdür. Bu yüzden, Mecnun'dan çok daha fazlasý beklenir Mevlâ'nýn yoluna düþmüþ olandan. Leylâ'larýn hepsine 'Lâ ilâhe' demeli ki, Mevlâ için 'Ýllallah' diyebilsin.
SENAÝ DEMÝRCÝ
|
Gönderen: 26.01.2007 - 21:16 |
|
|
|
1576 Mesaj -
|
|
|
Ýnsan, En Sevgili'den uzak olup asýl yurdundan ayrý kaldýkça, kalbi hep bir buluþmanýn ardý sýra koþar. Kalbi gurbete razý olmaz, ruhu ayrýlýða dayanamaz. Dünyaya razý deðildir; sevince ebediyen sevecekmiþ gibi sever insan. Sevdiðini, hiç ölmeyecekmiþ farzedip öyle sever. Sýnýrlý bir zamanda sevmek, ölünceye kadar sevmek insan kalbinin iþi deðildir. Ölümlü dünyada her aþk yarým kalmýþtýr, belki hiç baþlamamýþtýr insan için. Bir baþka yerde, hiç ayrýlmamak üzere kavuþacaðý zamaný bekler durur. Çünkü onun yurdu burada deðil ötelerdedir.
Beyaz elbiseye bürüneceðim gün..
Haber aldýðýnda koþar adýmlarla Düðünüme gelirmisin?...
|
Gönderen: 26.01.2007 - 21:53 |
|
|
|
|
haKlisiniz da |
|
|
176 Mesaj -
|
|
|
ÖZÜR DILERIM GÖRMEMISTIM OKADAR COK KONU VARKI SAOLSUN RAVDACI KARDESLERIM HEPIMIZ YAZIYORUZ COK OLDUGU ICIN KONTUROLSÜZ YOLLUYORUZ KUSURABAKILMASIN INSALLAH DIKKAT EDECEGIZ AMA KONTUROL EDEMIYORUZ BU GERCEK COK YAZIMIZ VAR
Mesaj 1 kez düzenlendi. En son melih58 tarafından, 02.03.2007 - 14:30 tarihinde.
|
Gönderen: 02.03.2007 - 14:29 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
|
Yusuflu paylaþým için teþekkürler
Ölüm, ölünceye dek öldürecek !..
Sevgi Selam ve DUA ile...
|
Gönderen: 02.03.2007 - 15:24 |
|
|
|
190 Mesaj -
|
|
|
selamün aleyküm
Degerli Yusuflu kardesim,
bir Senai Demirci yazilari seven olarak konu seciminde de göstermis oldugunuz incelik icin cok tesekkür ederim. Allah c.c. sizden razi olsun kardesim.
Önceleri ölüm bana kime gelirse gelsin, geldiginde icinden cikilamaz bir an gibi gelirdi, bir düsünceler yigini icinde kalirdim.
Halbuki ölüm, yazarinda dedigi gibi yasamin basladigi ilk andan itibaren bekledigimiz bir gercek.
Hem kendimizin ölümünü hemde sevdiklerimizin ölümünü düsündüyümüzde, bu gercegi kabullenmede acele etmeliyiz diye düsünüyorum.
Sevdiklerimize ölüm geldiginde o yikim gibi hissettiyimiz ani daha iyi kavrayip, per perisan bir hale düsmemek icin buna ihtiyacimiz var. O ani diyorum, cünkü Rabbimize hamd olsun ki acilar ilk tazeliyi ile kalmiyor. Acilarimiz zamanla azaliyor hatta belkide unutuluyor.
Birde insanlarla olan iliskilerimiz acisindan ölümü unutmamaliyiz.
Mevlana´nin bir sözü geliyor aklima . Söyle diyor:
Gelde birbirimizin kiymetini bilelim, cünkü aniden ölecegiz ayrilacagiz birbirimizden.
saygilar...
|
Gönderen: 04.03.2007 - 11:29 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1474 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
|
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64) |
|
|
|
|
|