|
![0](images/blank.gif) |
![0](images/blank.gif) |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
Tur Dağı'nın Kayalıklarında Ne Yazar ? |
|
|
406 Mesaj -
|
|
|
Daðlarýn sýrrýný araþtýran tarihçi, bir tarih kongresi için Mýsýr'a gitmiþti. Kongrenin bitiminden sonra, çocukluðundan beri merak ettiði bir daða týrmanmak üzere yola çýktý. Onun gayesi, "alpinist"lerin yaptýðý gibi, dað zirvelerinin tadýný çýkarmak deðil, daðlarýn özlerinde saklý gizemleri araþtýrmaktý.
Arabayla geldiði Sina Çölü'nden sonra, artýk daðýn eteklerine gelmiþ, týrmanma süreci baþlamýþtý... Ýki seçenek vardý týrmanmak için: Ya oradaki kiralýk develerden birine binip çýkacak, ya da yaya olarak yürüyecekti. Bizimki, yürüyerek týrmanmayý tercih etti...
Ne var ki, daða doðru götüren bu vadide yürümenin bir kuralý vardý. Asýrlar öncesinden, bir insan bu daða çýkmak istemiþ, daha doðrusu çýkmasý emredilmiþ, o insan týrmanmaya baþlayýnca da, ilâhî bir ses ona: "Muhakkak ki Ben senin Rabbinim! Ayakkabýlarýný çýkar! Çünkü sen, Kutsal Tuvâ Vadisi'desin!" diye seslenmiþti. Sesin muhatabý Hz. Musa, ve kendisine seslenen Yüce Allah'tý...
Peygamber'den bile, içinde yalýn ayak yürünmesi istenen Kutsal Tuvâ Vadisi'nde, tarihçimiz ayakkabýlarýyla yürüyebilir miydi hiç? O da ayaðýndakileri çýkardý; ve yürümeye baþladý daðýn zirvesine doðru kývrýla kývrýla týrmanan vadide...
Týpký bir gün mutlaka tükenen/tükenecek olan hayat yokuþunu andýrýyordu bu yokuþ: Yorucu, ve düþündürücü...
Ýþte daðýn zirvesi, ve suskunlukla hayranlýk karýþýmý bir hâyale dalmýþ onlarca insan...
Tarihçimiz de sýrtýný küçük bir kayaya vererek oturdu, ve önünde, sonsuzluða doðru uzayýp giden daðlara, ufuklara, çöllere dalýp düþünce aleminde kayboldu gitti...
Neden sonradýr ki irkilerek doðruldu, ve sýrtýný dayadýðý kayanýn alt tarafýndaki yazýlarý fark etti. Kim yazmýþ, ne zaman yazmýþ, belli deðildi... Kayaya yazýlmýþ bu deðiþik harfli yazýlardan, sadece Arapça olanýný, silik olduklarýndan da, onun da sadece þu kýsmýný okuyabiliyordu:
"..... Üzerinde bulunduðum bu daðýn adý Tur Daðý... Senelerce, senelerce önce Allah'ýn emri üzerine Musa bu daða týrmanmýþ, Rabbiyle mülaki olmuþtu... Yine Allah'ýn emriyle, Ýsrail oðullarýný; insanlarý ezen, onlarý sömüren Firavun Rejimi'nden kurtararak Sina'ya getirmiþti... Çölün kavurucu güneþi altýnda kalýnca, Allah onlarý gölgeledi; susuz kalýnca da, Musa'nýn duasý üzerine Allah ona, "Asâ'nla taþa vur!" dedi; ve ondan derhal on iki kaynak fýþkýrdý. Onlara yiyecek olarak da, "menn" ve "selvâ" gönderdi. Fakat Allah, çölde bile Ýsrail Oðullarýna, yâni Musa(a.s)'ýn Firavun'un zulmünden kurtardýðý yahudilere bu kadar nimet vermesine raðmen, onlar sabretmediler, kanaat getirmediler; ve Allah'a karþý zalim oldular. Ýþte o zaman Allah, Musa aracýlýðýyla onlara þöyle demiþti: "Hani siz (verilen nimetlere karþýlýk) : Ey Musa! Bir tek yemekle yetinmeyiz; bizim için Rabbine dua et de yerin bitirdiði þeylerden; sebzesinden, hýyarýndan, sarýmsaðýndan, mercimeðinden, soðanýndan bize çýkarsýn, dediniz. Musa ise: Daha iyiyi daha kötü ile deðiþtirmek mi istiyorsunuz? O hâlde þehre inin. Zirâ istedikleriniz sizin için orada var, dedi. Ýþte (bu hadiseden sonra) üzerlerine aþaðýlýk ve yoksulluk damgasý vuruldu. Allah'ýn gazabýna uðradýlar. Bu musibetler (onlarýn baþýna), Allah'ýn ayetlerini inkâra devam etmeleri, haksýz olarak peygamberleri öldürmeleri sebebiyle geldi. Bunlarýn hepsi, sadece isyanlarý ve taþkýnlýklarý sebebiyledir".
Silik birkaç satýrdan sonra, þöyle devam ediyordu kaya üzerindeki yazý:
"............ Ýþte bu daðda Musa, insanlardan hiç kimsenin istemeyi düþünmediði/düþünemediði bir þeyi talep etti Rabbinden... Kur'an, olayý þöyle anlatýr: "Musa tayin ettiðimiz vakitte (Tur'a) gelip de Rabbi onunla konuþunca, 'Rabbim! Bana Kendini göster, Seni göreyim!' dedi. (Rabbi): 'Sen Beni asla göremezsin. Fakat þu daða bak, eðer o yerinde durabilirse, sen de beni göreceksin!' buyurdu. Rabbi o daða tecelli edince onu paramparça etti. Musa da baygýn düþtü. Ayýlýnca dedi ki: Seni noksan sýfatlardan tenzih ederim, Sana tövbe ettim, ve ben inananlarýn ilkiyim".
Kaya üzerindeki yazý þöyle devam ediyordu:
"Allah bu daðda Musa'ya, "Elvâh" üzerinde "Suhûf"u verdi; ve Musa daðdan inerek kavmine geri döndü. Ama döndüðünde, kavminin tevhid inancýný terk ettiðini, ve bir buzaðý yaparak, ona tapmaya baþladýklarýný gördü; ve bu ihânetlerinden dolayý çok üzüldü. Üzüntüsüne kýzgýnlýk karýþýnca da, onlarýn yanýnda bulunan, fakat buzaðýya tapmalarýna mani olamayan kardeþi Harun'a baðýrmaya baþladý. Kur'an ayetleri þöyle anlatýyor: "Musa, kýzgýn ve üzgün bir hâlde kavmine dönünce: 'benden sonra ne kötü þeyler yapmýþsýnýz! Rabbinizin emrini (beklemeyip) acele mi ettiniz?' dedi. Tevrat Levhalarý'ný yere attý ve kardeþinin baþýný tutup kendine doðru çekmeye baþladý. (Kardeþi): 'Ey annemin oðlu! Bu kavim beni zayýf gördü, ve nerede ise beni öldüreceklerdi. Sen de düþmanlarý bana güldürme ve beni bu zalim kavimle beraber tutma!'dedi. (Musa da) Ey Rabbim, beni ve kardeþimi baðýþla, bizi rahmetine kabul et. Zira sen merhametlilerin en merhametlisisin! dedi. Buzaðýyý (tanrý edinenler var ya, iþte onlara Rablerinden bir gazap ve dünya hayatýnda bir alçaklýk eriþecektir. Biz iftiracýlarý böyle cezalandýrýrýz"
Yazýnýn devamýnda sadece þu satýr kalmýþtý:
"Musa kendisine inananlardan 70 kiþiyi seçti. Diðerlerine ise Allah bir felâket verip, onlarý helâk etti".
Tur Daðý'nýn kayalýklarýnda bu yazýlarý okuyan tarihçi ayaða kalktý; ve yavaþ yavaþ çýktýðý yerden inmeye baþladý. Yokuþ aþaðý inerken, kayalýklarda okuduðu yazýlarý düþünüyor, ve þöyle mýrýldanýyordu kendi kendine:
- Bu yahudiler neden Allah'ýn emirlerine karþý bu kadar düþmandýrlar? Neden Zekeriyya Peygamber'i kestiler, Yahya(a.s)'a hayat hakký tanýmadýlar; Hz. Meryem'i fahiþelikle suçladýlar? Bu yahudiler hiç mi Cehennem azabýndan korkmuyorlar? Neden bunlarda hak-hukuk kavramý yok, neden çocuk öldürmekten zevk alýyorlar? Neden "Siyonizm dini" uðruna dünyayý kana bularlar? Siyonizm belâsýný terketseler, ve bütün dünya insanlarý gibi, insanca yaþasalar olmaz mý? Allah'ýn, bu daðda, kendilerine olan uyarýlarýný neden kâle almazlar? Allah bir zamanlar Kudüs'ü onlarýn emrine verdi, fakat onlar ihânet edip zulmettiler; ve Allah onlara vebâ gönderdi. Ey yahudiler Allah'a inanýn, ve Musa'nýn bu daðda getirdiklerine dönün! Çünkü Allah, bizim de, sizin de, biz ve sizden baþka herkesin de mecburen uðrayacaðý bir Cehennem yaratmýþtýr. Ondan kurtulanlardan olmak varken, neden onun yakýtý olanlardan olalým?..
Tarihçimiz, Tûr Daðý'ný terk edip, Tuvâ Vadisi'ni indikten sonra, yere oturdu, torbasýndaki ayakkabýlarýný çýkararak giydi; ve Kahire'ye doðru giden arabaya binerek gözden kaybolup gitti...
Ý. Süreyya SIRMA
|
Gönderen: 14.11.2006 - 09:13 |
|
|
|
1125 Mesaj -
|
|
|
ALLAH (c.c) razý olsun,
Ýbret ve ders alabilene o kadar çok iþaret var ki,
Ýster dað baþýnda olsun,ister denizlerde ister küçücük minicik bir sivrisinek gözünde,
EY RABBÝMÝZ bizleri ibret alanlardan ve SENin ve Efendimiz(s.a.v.) in yolundan ayýrma,
Bu Siyonistleri de bildiðin gibi yap,
Þüphesiz en doðrusunu SEN bilirsin...
selam ve dua ile...
|
Gönderen: 14.11.2006 - 10:16 |
|
|
|
639 Mesaj -
|
|
|
![gül](images/smilies/gul.gif)
|
Gönderen: 14.11.2006 - 21:33 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1708 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
![Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz](images/birthday.gif) |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
abbas_turgut (63), moli27 (46), kumralcik (46), ayse_gazan (41), woo (43), pandora (42), medinemX (36), CANAN (58), Sengul (45), halid velid (39), ebuzerr (42), Avukat_83 (42), furkan06 (58), taysi (44), abdullah13th (572), timurc (58), cantacý (59), huzur06 (44), Ssema (39), yalandünyaa (40) |
|
|
|
![0](images/blank.gif) |
|