| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1231 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 30. Aralık 2024 - 22:55

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Bediüzzaman'ın Cihad Anlayışı, Silahlı Mücadele Değildir

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
Bediüzzaman'ın Cihad Anlayışı, Silahlı Mücadele Değildir
1613 Mesaj -
Bediüzzaman'ýn Cihad Anlayýþý, Silahlý Mücadele Deðildir
Prof. Dr. Þerif Mardin

Bildiðiniz üzere, Bediüzzaman Said Nursînin düþüncelerini, Ýslâmî düþünürler kesiminde en önde gelen fikir birikimlerinden biri sayýyorum. Öncelikle, Bediüzzamanýn fikirleriyle birlikte gelen derin insan hürmetini görmemek mümkün deðildir. Bazý kiþilerin Ýslâma baðlýlýklarýný silâha sarýlmakla gösterdikleri bir anda, özellikle bu niteliðin altýný devamlý olarak çizmemiz yerinde olacaktýr.



Ölüm korkusuna dayanarak yapýlan Ýslâmî eylem bâtýldýr. Yapanlar Allah önünde mesuldür.



Bediüzzamanýn hayat hikâyesini, sosyolojiden ilham alan bir çerçeve içine yerleþtirmeye çalýþtýðým günlerde, bir ara araþtýrmalarýmý basmayý vaad etmiþ bulunan Newyork Eyalet Üniversitesiyle anlaþma üzerinde konuþmamýz gerekmiþti. Eyalet Üniversitesi basýmevini aradýðýmda kitabýn ne gibi bir baþlýkla neþredileceðini sormuþlardý. Konunun geniþliðine iþaret ederek, Türkiyede Din ve Sosyal Deðiþme baþlýðýný teklif ettim. Telefon hattýnýn diðer ucundaki kiþinin sanki yüz hatlarýnýn deðiþtiðini görüyor gibiydim. Baþlýða Sufilikle ilgili bir þey ilâve edemez misiniz? Kitabýn satýþ imkânlarýný bu þekilde çoðaltabiliriz



Gerçekten birkaç yýldan beri ABDde tasavvufa karþý geniþ bir ilgi görülüyordu. Ciddî tavýrlarýn yanýnda bu ilgiyi körükleyen etkiler arasýnda bir egzotizmin, Doðunun rengârenk olarak kültürünü etkiliyordu. Çoðu zaman ilginin merkezi bu oluyordu. Aklýma birdenbire Bediüzzamanýn yazýlarýndan hatýrladýðým bir bölüm geldi: Bir babanýn oðluna nasihatlarý arasýnda, etrafýnda gördükleri arasýnda renkli balonlarýn çekiciliðine aldanmamak. Hemen teklifi reddettim.



Bu anýyý hem Bediüzzamanýn düþüncelerini inceleyebileceðimiz, toparlayýcý, teksif edici bir nokta ve hem de Doðu-Batý iliþkileri bakýmýndan önemli bulduðum için sunuyorum. Ayrýca sözlerimin tasavvufa karþý yönelmediðini, Bediüzzamanýn da yazýlarýnda derin tasavvufî kavramlarýn izinin görüldüðünü belirtmek isterim. Anlatmak istediðim Bediüzzamanýn dýþ görünüþle, öz arasýndaki farka iþaret eden sözleridir.



Bediüzzaman ciddî konular üzerine eðilen, ciddî bir insandýr. Fakat bunun yanýnda sosyal deðiþimin beraberinde getirdiði sorunlarý derinlemesine, balonlarýn cazibesine kapýlmadan ve sorunlarýn özüne giderek inceleyen bir kiþiydi. Bunu, üzerinde durduðu konularýn çeþitliliðinde de görebiliriz. Toplum yapýsý açýsýndan bize anlattýklarýný aslýnda iki seviye ya da eksende toplayabiliriz.



Said Nursî bir bakýmdan toplum araþtýrmacýlarýnýn mikro yapýlar baþlýðý altýnda inceledikleri hadiseler üzerinde durmuþ, diðer taraftan da, daha geniþ kapsamlý toplumsal süreçlerin etkilerini araþtýrmýþtýr. Özelliði, Ýslâmýn her iki alanda ayrý iþlevlerini, fonksiyonlarýný anlamasý olmuþtur. Bu iki katlý yaklaþýmý da Osmanlý Ýmparatorluðundan beri Türkiyenin geçirdiði deðiþim açýsýndan incelemiþtir.



Mikro yapýlar dediðim zaman aklýma gelen aile iliþkileri, mahalle içindeki insanlarýn birbirleriyle olan baðlarý, topluluðu bürokratik bir makina olarak deðil, fakat insan unsurunun önemli bir yeri olan bir toplumsal iliþkiler bütününü kastediyorum. Osmanlý kültürü, insanlarýn iliþkilerini Ýslâmî bir çerçeve içine yerleþtirmiþ, insânî deðerlerin ortaya çýkarýlmasýna yarayacak, kendine özgü kurumlarý yerleþtirmiþtir. Bediüzzamanýn derin kaygýlarýnýn baþýnda bu yapýlarýn Osmanlý Ýmparatorluðunun Batýlýlaþmasý esnasýnda aldýðý yaralar geliyordu. Ýlginç olan aile içindeki deðiþimin beraberinde getirdiði boþluk hissinin genellikle Türkiyede düþünürlerce anlaþýlmasý, fakat bunun Ýslâmî ögelerin zayýflamasýna baðlanmamýþ olmasýydý.



"Yaprak Dökümü" Reþat Nuri Güntekinin 1930larda yazdýðý ilginç edebî eser, sorunun anlaþýldýðýný gösterir. Fakat sorunun ne gibi bir boþluktan ileri geldiði yazarýn ilgisini çekmemiþtir.



Türkiye Cumhuriyetinin, toplumsal yapýmýzý pekiþtirmek açýsýndan önemli baþarýlarý olduðunu inkâr etmek mümkün deðildir. Fakat, Cumhuriyet büyük olarak niteleyebileceðimiz konular üzerinde durmuþtur. Örneðin siyasî rejimin niteliði, milliyetçilik ilkesi, Türkiyenin kalkýnmasý gibi. Oysa insanlarý, insan yapan, yalnýz büyük davalara katýlmalarý deðildir. Çoðunluk için, gündelik hayat adýný verebileceðimiz bir yaþam kesimi bu davalar kadar ciddî sorunlar yaratýr. Ebeveynin çocuklarla iliþkisi, akrabalarla iliþkiler, kimlerin davranýþ modeli olarak seçileceði, dostluk baðlarýnýn kurulmasýna yardým edecek yerleþmiþ âdetler, yardýmlaþma ve dayanýþmanýn nasýl tertipleneceði. Cumhuriyet rejimi bu konularý ön plana almamýþtýr. Bundan dolayý gündelik iliþkileri çevreleyen Ýslâmî deðerler, zýmnen de olsa, günlük hayata hâkim olmuþtur. Fakat en önemli sorun, yerleþmiþ iliþkilerde deðiþen dünya ile deðiþme zaruretinin baþ göstermiþ olmasýdýr. Yirminci yüzyýla girdiði andan itibaren okuryazar seviyesinin yükselmesi, daha çok kiþinin topluluða aktif olarak girmesi, girmeleriyle birlikte taleplerinin yükselmesi konuya bir kitle problemi olarak bakýlmasýný zorunlu kýlmýþtý.



Bediüzzamanýn bize sunduðu hal çaresi, Ýslâmî inançlarýn hem gündelik hayatla iliþkisi olduðunun anlaþýlmasýna ve hem de Ýslâmýn bunu bir kitle problemi olarak çözülmesine elveriþli olduðunun belirtilmesine baðlýdýr. Ýslâmýn deðerleri, gündelik hayata bir düzenleme getirmekte, fakat ayný zamanda da insanlarý, modern geniþ kitleleri birbirlerine baðlamayý saðlamaktadýr. Bu bað Bediüzzamanýn namaz üzerindeki görüþlerinden birinde de ortaya çýkmaktadýr. Said Nursîye göre namaz, yalnýz insanlarýn imanlarýnýn ifadesi deðil, ayný zamanda binlerce kiþinin ayný yönelimi gerçekleþtirmelerinin, bir birlik ve beraberliðin ifadesidir. Ýþte bu noktada Bediüzzaman toplum bilimcilerinin mikro olarak tavsif ettikleri kollektif birçok insaný bir birlik haline getiren yapýlar hakkýnda önemli görüþlerle karþýmýza çýkýyor.



Bediüzzamanýn toplumla ilgili görüþlerinin bir kýsmýný gözlerimizin önüne böylece sermiþ olabileceðimizi ümit ediyorum. Fakat bunun dýþýnda Ýslâmî bir konumda Bediüzzamanýn katkýlarý imanýn niteliði ile de ilgilidir. Yüzyýlýmýzda yapýlmasý gereken çalýþmalardan biri, Said Nursîye göre, þimdiye kadar Ýslâmýn aslî mânâsýnda, kendini teslim etme þeklinde anlayanlarýn, ilâveten Ýslâmý, anlamalarý zenginliklerinden istifade etmeleridir. Bunu Bediüzzaman yazýlarýnýn bir çok yerinde ifade etmektedir. Bu görüþ de zamanýmýz insanýnýn dünyasýný izahla anlamak isteyiþinin bir ifadesidir. Ýslâmýn özelliklerinden biri bu izahýn katý bir biçim almamasý, her dindar insanýn vereceði izahýn, birçok yaklaþým arasýnda yaklaþýmlardan biri olduðunu kabul etmesidir. Bu da müminler arasýnda konuþma, tartýþma ve bir ortak görüþe varmak üzere cehd etmelerine baðlýdýr. Birçok Batýlýnýn, bugünlerde Cihadý silahlý bir mücadele olarak gördüðü bir ortamda, sanýrým ki, Bediüzzamanýn cihad anlayýþýný bu þekilde aktarmam yanlýþ olmayacaktýr.



Bediüzzamanýn bütün bu katkýlarýndan, Ýslâmî ilimleri, gerçek bir insanî yükselme ilmi olarak gördüðü ve bize bu birikimi sunduðu sonucuna varýyorum. Beni baþtan itibaren, Bediüzzamanýn fikirlerini toplumsal ve insanî açýdan yeni, kendine has ve üzerinde mutlaka durulmasý gereken bir küme olarak takdim eden Cemil Meriçin yanýlmadýðýný, kendisine olan mânevî borcumu burada bir daha ifade etmek isterim.



Yazar Hakkýnda: 1927'de Ýstanbul'da doðdu. 1948'de ABD'nin California eyaletindeki Stanford Üniversitesini bitirdi. Mütefekkir Cemil Meriç'in tavsiyesi üzerine Bediüzzaman Said Nursî ve Nurculuk üzerinde sosyolojik çalýþma ve araþtýrma yaparak bu eserini 1989 Aralýk ayýnda Amerika'da yayýnladý.


ALINTI
Gönderen: 06.12.2006 - 17:51
Bu Mesaji Bildir   recepholding üyenin diger mesajlarini ara recepholding üyenin Profiline bak recepholding üyeye özel mesaj gönder recepholding üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
astaravista253 su an offline astaravista253  
791 Mesaj -
Allah Razı Olsun
Gönderen: 16.12.2006 - 15:49
Bu Mesaji Bildir   astaravista253 üyenin diger mesajlarini ara astaravista253 üyenin Profiline bak astaravista253 üyeye özel mesaj gönder astaravista253 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1231 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65963 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.