0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » RESUL-i EKREM EFENDiMiZiN DÜNYAYA TESRiFi

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
RESUL-i EKREM EFENDiMiZiN DÜNYAYA TESRiFi
569 Mesaj -
Yeryüzünü mânevî bir karanlýk kaplamýþtý.
Mevcudat, beþerin zulüm ve vahþetinden âdetâ mâteme bürünmüþtü. Gözyaþý döken gözler deðil, ruh ve kalblerdi. Kalb ve ruhlarýn keder, elem ve gözyaþýna âlem de iþtirak etmiþ, sanki umumi yas ilân edilmiþti.
Yeryüzü saâdetin, sevincin, huzurun kaynaðý olan "Tevhid" inancýndan mahrumdu. Küfür ve þirk fýrtýnasý ruh ve kalbleri kasýp kavurmuþtu. Gönüllerde tek mâbud yerine, birçok batýl ilâhlar yer almýþtý. Hakiki sahibini arayan ruhlarýn feryadý ortalýðý çýnlatýyordu.
Ýnsanlar birbirini yiyen canavarlar misali vahþileþmiþ; küfür þirk, cehâlet ve zulüm bataklýðýnda boðulmaya yüz tutmuþlardý. Zalimin zulüm kamçýsý altýnda mazlum inim inim inler hale gelmiþti.
Âlem mahzun, varlýklar mahzun, gönüller mahzun ve sîmalar mahzundu…
Akýl, ruh ve kalbleri mânevî kýskacý altýna alýp olanca kuvvetiyle sýkan bu küfür ve þirke, bu dalâlet ve cehalete, bu hüzün ve sýkýntýya beþerin daha fazla katlanmasýna Allah'ýn sonsuz merhameti elbette müsaade edemezdi. Bütün bunlara son verecek zâtý þefkat ve merhametinin bir eseri olarak elbette gönderecekti.
Ýþte, o zât geliyordu. Dünyanýn mânevi þeklini beraberinde getirdiði nur ile deðiþtirecek eþsiz insan, Allah'ýn son peygamberi geliyordu.
Cin ve inse ebedî saâdetin yolunu gösterecek Hazret-i Muhammed (a.s.m.) geliyordu.
Kâinat, hürmet ve haþyet içinde efendisini beklemekte idi. Her varlýk, kendisine mahsus diliyle, hâl ve hareketiyle bu emsâlsiz insana "hoþ-âmedîde" bulunmak üzere sevinç içinde hazýr durumda idi.
Tarih Milâdî 571, Nisan ayýnýn yirmisi…
Fil Vak'asýndan elli veya elli beþ gece sonra. Kamerî aylardan Rebiülevvel ayýnýn on ikinci gecesi.
Mekke'de mütevâzî bir ev, günlerden Pazartesi...
Vakit, vakitlerin sultaný, seher vakti.
Bu mütevâzî evde ve bu eþsiz vakitte muazzam ve eþsiz bir hâdise vuku buldu: Kâinatýn Efendisi Hazret-i Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem dünyaya gözlerini açtý.
Bu göz açýþla birlikte âlem, sanki birden elem ve mâtemini unutarak sürura gark oldu. Karanlýklar anýnda nurla yýrtýlýverdi. Kâinat sevinç ve heyecan içinde âdetâ,
"Doðdu ol saatte, ol Sultan-ý Dîn
Nûra gark oldu semâvât ü zemîn" diye haykýrdý.

Annesinin Dilinden:
Yeryüzünde hiçbir anneye nasip olmayan eþsiz þerefe mazhar kýlýnan aziz anne, Hz. Âmine, o mes'ud âný þöyle anlatýr:
"Hamileliðimin altýncý ayýnda bir gece rüyâda karþýma bir zât çýkýp dedi ki: 'Yâ Âmine! Bil ki, sen âlemlerin hayrýna hamilesin. Doðurunca ismini Muhammed koy ve halini hiç kimseye açma!'"
Derken doðum zamaný gelmiþti. Kayýnbabam Abdülmuttalib Kâbe'yi tavafa gitmiþti.
Evdeydim. Birden kulaðýma müthiþ bir ses geldi. Korkudan eriyecek gibi oldum. Bir de ne göreyim? Bir beyaz kuþ peydahlanýp yanýma geldi ve kanadýyla arkamý sývadý. O andan itibaren bende korku, kaygý adýna hiçbir þey kalmadý."
Yanýma bir göz attým. Bana bir ak kâse içinde þerbet sunuyorlar. Kâseyi dikip içer içmez, beni bir nur [denizi] sardý.
"Ve Muhammed dünyaya geldi..."
Aziz anne doðum sonrasýný ise þöyle anlatýr:"Gördüm ki, doðuda bir bayrak, batýda bir bayrak ve Kâbe'nin üstünde bir bayrak. Doðum tamamlanmýþtý. Yavruya baktým. Secdede, parmaðýný da göðe kaldýrmýþ. Hemen bir ak bulut inip yavruyu kundakladý ve kapladý. Bir ses iþittim: 'Doðularý ve batýlarý dolaþtýrýn, deryalarý gezdirin, tâ ki mahlûklar Muhammed'i ismiyle, sýfatýyla, sûretiyle tanýsýnlar.'"
Biraz sonra bulut gözden kaybolup gitti."
Ayný gece Hz. Âmine bir nur görmüþ ve bu nurun aydýnlýðýnda Þam'ýn saray ve köþklerini seyretmiþtir.

Þifâ ve Fâtýma Hûtun'un Müþâhedeleri
Kâinatýn Efendisi dünyaya teþrif buyurduklarý sýrada, aziz annesinin yanýnda Abdurrahman bin Avf'ýn annesi Þifâ Hâtun ile Osman bin Ebu'l-Âs'ýn annesi Fâtýma Hâtun da vardý.
Ebelik vazifesinde bulunan Þifâ Hâtun o andaki müþâhedesini þöyle anlatýr:
"Allah'ýn Resûlü doðduklarý zaman ben oradaydým. Hemen yetiþtim. Kulaðýma bir ses geldi: 'Allah'ýn rahmeti Onun üzerine olsun.' Maþrýk ile maðrib arasý nurla doldu. Hattâ Rûm diyarýnýn bazý saraylarýný gördüm. Sonra Allah Resûlünü kucaðýma alýp emzirmeye baþladým. Üzerime öyle bir hâl geldi ki, vücudum titremeye baþladý ve gözlerim karardý. Yavrucaðý gözden kaybettim. Bir ses, 'Nereye gitti?' diye sordu. 'Doðuya götürdüler' diye cevap verildi."
Bu sözler hiç zihnimden çýkmadý: O zamana kadar ki, Allah Resûlü peygamberliðini ilân eder etmez hemen koþtum ve ilk Müslümanlarla beraber îmân dâiresine girdim." 33
Fâtýma Hâtun ise, hâtýrasýnda o mes'ud gecede doðuma sahne olan evin nurla dolduðunu ve gökteki yýldýzlarýn âdetâ üzerlerine salkým salkým dökülecekmiþ gibi sarktýklarýný anlatmýþtýr. 34
Peygamber Efendimizin bir baþka hususiyeti, dünyaya sünnetli ve göbeði kesilmiþ olarak gelmiþ olmasýydý. 35 Sýrtýnda, iki kürek kemiði arasýnda, tam kalbinin hizasýnda Nebîlik mührü "Hâtem-i Nübüvvet" bulunuyordu. Üzerleri tüylü, kabarýk, kýrmýzýmtýrak inci gibi benlerin bir araya gelmesinden meydana gelmiþ ve keklik yumurtasý büyüklüðündeydi. Bu mühür, Resûl-i Ekrem Efendimizin beklenen son peygamber olduðunun bir alâmeti idi.
Ashabdan Sâib bin Yezid, Resûl-i Ekrem Efendimizin "Nübüvvet Mührü" ile ilgili olarak þöyle der:
"Çocukluðumda, teyzem beni Nebiyy-i Ekremin (a.s.m.) yanýna götürüp,
'Yâ Resûlallah, þu yeðenimin ayaðýnda ýztýrabý var' dedi."
Resûlullah eliyle baþýmý sýðayýp, bana bereket duâ etti. Sonra abdest aldý. Abdest suyundan içtim. Sonra arkasýnda durdum ve iki omuzu arasýnda çadýrýn koca düðmeleri [yahut keklik yumurtasý] gibi olan Hatem-i Nübüvveti gördüm."
Hazret-i Ali de (r.a.) Resûl-i Ekremi tarif ve tavsif ederken, "Ýki küreði arasý enli, kendisinin peygamberlerin sonuncusu olduðu kürekleri arasýndaki Peygamberlik Hâteminden belliydi" der.

Abdülmuttalib'e Verilen Müjde
Kâinatýn Efendisi Peygamberimiz dünyaya geldiði sýrada dedesi Abdülmuttalib, Kâbe civarýnda Kýýreyþ'in ileri gelenlerinden birkaçý ile oturmuþ sohbet ediyordu.
Kendisine haber verildi. Son derece sevinen Abdülmuttalib, bir anda kendisini nurtopu torununun yanýnda buldu. Kucakladý, öptü, kokladý... Sonra da oðlu Ebu Tâlib'e teslim ederek, "Bu çocuk sana emanetimdir. Bu oðlumun þâný, þerefi yüce olacaktýr" diye konuþtu.
Abdülmuttalib, bu mes'ud hâdisenin hatýrý için Kâinatýn Efendisinin doðumunun yedinci günü develer, davarlar kestirerek Mekke halkýna üç öðün ziyafet çekti. Ayrýca þehrin her mahallesinde develer kurban ederek insan ve hayvanlarýn istifadesine býraktý.

Nur Çocuða Ýsim Verildi: Muhammed (a.s.m.)
Umumi ziyafetten sonra nurtopu Efendimize ne ad koyduðunu dedesinden sordular. Þu cevabý verdi:
"Muhammed."
"Neden atalarýndan birinin ismini takmadýn da bu ismi verdin?" dediler. Cevabý þu oldu:
"Allah'ýn ve insanlarýn onu övmelerini istediðim için."
Gerçekten, Kâinatýn Efendisi Peygamberimiz Allah'ýn, insanlarýn ve meleklerin senâsýna eþsiz bir surette mazhar olmuþ dünya üzerinde tek þahsiyettir. Çünkü, o bu övgüye, bu alâka ve sevgiye ve bu hürmete lâyýktý. Bu medhi, bu muhabbeti eþsiz îmâný, ihlâs ve samimiyeti ve en güzel, en üstün ahlâkýyla hak etmiþti. Bunun içindir ki, onun medih makamýna eriþecek hiçbir fanî olmamýþ ve olamaz.

33. Kastalanî, Mevâhibü'l-Ledünniye, 1/122
34. Kaâdý Ýyaz, Þifâ, 1/267
35. Rivâyet edildiðine göre ilk insan ve ilk peygamber Hazret-i Âdem de (a.s) sünnetli olarak dünyaya gelmiþti. Yine kaynaklar, peygamberlerden Þit, Ýdrîs, Nûh, Mûsa, Süleyman, Þuayb, Yahya ve Hûd (Aleyhimüsselâm) Hâzerâtýnýn da dünyaya sünnetli olarak geldiklerini kaydederler.


Kainat' ýn Efendisi (ASM), Salih Suruç
Gönderen: 20.04.2007 - 00:26
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1213 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72651 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.