*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1257 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 23. Aralık 2024 - 01:45

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK EĞİTİMİ » ÇOCUKLARIN ANA-BABA ÜZERİNDEKİ HAKLARI

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Ônder23

ÇOCUKLARIN ANA-BABA ÜZERİNDEKİ HAKLARI

569 Mesaj -

Ana-babanýn çocuklar üzerinde bir takým haklarý olduðu gibi çocuklarýn da onlarýn üzerinde bir takým haklarý vardýr. Ýslam bu konuya da çok önem vermiþ ve bu alanda bir takým emir ve yasaklar belirtmiþtir. Çocuklarýnýn kendilerine ve topluma yararlý olmasýný isteyen anne ve babalar, mutlaka bu emir ve yasaklarý iyice öðrenmelidirler. Bunlarý öðrenmeden onlarý güzel bir þekilde eðitmek, her anne ve babanýn yapabileceði kolay bir iþ deðildir. Onlarý Ýslamî eðitimle eðitmek isteyen anne ve babalar, ilk önce mutlaka Ýslam'ýn bu konudaki emir ve nehiylerini öðrenmeli ve daha sonra onlara göre amel etmeðe çalýþmalýdýrlar; aksi takdirde iyi netice elde etmeði beklemeleri yersiz bir bekleyiþtir.
Kadýn ve erkekler, anne ve baba olmadan önce, çocuðun eðitim ve öðretim yöntemini çok iyi öðrenmeli ve daha sonra çocuk yapmalýdýrlar. Zira çocuðun terbiye safhalarý doðumunun baþlangýcýndan, hatta doðumundan önce baþlamaktadýr. Ýþte bu hassas safhada, çocuðun latif ve hassas tabiatý kalýba girmekte, onun ahlakýnýn, davranýþýnýn, adetlerinin ve hatta fikirlerinin bile temeli atýlmaktadýr. Anne ve babalarýn bu hassas safhalardan gafil olmamalarý ve eðitim ve öðretimi sonraki zamanlara býrakmamalarý gerekir. Biz bu makalemizde, anne ve babanýn çocuklarýna oranla olan vazifelerini kýsa bir þekilde anlatmaya çalýþtýk. Ama anne ve babanýn sorumluluklarý çok büyük olduðundan dolayý onlarýn yapmalarý gereken bütün vazifeleri bu makalede anlatmak mümkün deðildir. Ýþte bundan dolayý bütün anne ve babalardan ricam, bu konuda yazýlmýþ olan daha geniþ kitaplara müracaat etmeleri ve kendi vazifelerini iyi bir þekilde öðrenmeleridir. Þimdi arz ettiðim vazifelerden bazýlarýna deðiniyoruz:

EÞ SEÇÝMÝ

Her þeyden önce çocuklara iyi ve imanlý anneler seçmek, babalarýn çok önemli vazifelerinden biridir. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.a) ve masum Ýmamlar (a.s) tavsiyelerde bulunmuþlardýr. Örneðin:
Peygamber efendimiz (s.a.a) þöyle buyurmuþtur:
Ayný denkte olan (erkek ve kadýnlarý birbirleriyle) evlendirin; kendi ayarýnýzdakilerle evlenin; nütfeleriniz (çocuklarýnýz) için uygun yerler (aile ve kadýnlar) seçin
Resulullah (s.a.a) þöyle buyurmuþtur:
Kadýnýn malý ve güzelliði için onunla evlenmeyiniz; zira güzellik onu bozabilir, servet ise onu itaatsizliðe sürükleyebilir. Onun dindarlýðýný birinci derecede tutup kendinize eþ seçiniz
Yine Resulullah (s.a.a) buyurmuþtur ki:
"Sakýn ahmak kadýnla evlenmeyiniz; zira onunla oturup kalkmak bela, doðurduðu çocuk ise zayi olur.
Ýmam Sadýk (a.s) da þöyle buyurmuþtur:
Kadýnla yalnýz malý ve güzelliði için evlenen yalnýz baþýna kalýr. Ancak dini için evlenirse, malý da güzelliði de rýzk olarak ona baðýþlar.
Kadýn da evlenirken söz konusu sýfatlarý göz önünde bulundurmasý gerekir. Resulullah (s.a.a) bu konuya iliþkin þöyle buyurmuþtur:
"Bir kimse kýzýnýzý istemeðe geldiðinde, ahlak ve dinini beðenirseniz, onunla iliþkiye giriniz ve ona ret cevabý vermeyiniz. Aksi takdirde karþýnýza büyük zorluk ve sýkýntýlar çýkar

CÝNSEL ÝLÝÞKÝ KURALLARINA RÝAYET

Her þeyin iyi bir þekilde gerçekleþmesi için uygun bir zaman ve mekâna ihtiyacý vardýr. Ginsel iliþkiye girmenin de zaman ve mekân açýsýndan bir takým kural ve þartlarý vardýr. Bunlar gözetilmiþ olursa, çocuk birçok zarar ve tehlikelerden korunmuþ olur; aksi takdirde anne ve babasýnýn üzüntüsüne yol açacak bir þekilde doðmuþ olabilir.
Bu konu hakkýnda Resulullah (s.a.a) þöyle buyurmaktadýr:
Ayýn ilk, orta ve sonlarýnda hanýmla cimada bulunma; cima esnasýnda konuþma; onun avretine bakma; baþka bir kadýný düþünme; Ramazan ve kurban bayramý gecesi cinsi iliþkide bulunma, meyveli bir aðacýn altýnda ve güneþ hizasýnda üstü açýk olarak iliþkiye girme, ezan ve ikame arasýnda ve yolculuða çýkmak istediðin günün akþamý cima yapma
Daha fazla bilgi edinmek isteyen Ýslam'da evlilik ve Cinsel sorunlar" kitabýna veya bu konuda yazýlmýþ olan diðer kitaplara baþvurabilirler.

YÝYECEK VE ÝÇECEKLERE DÝKKAT

Ýslam, haram lokmanýn doðuracaðý sonuçlardan korunmak için rahimdeki bebeðin helal lokmayla beslenmesini ve bebeðin güzel ve akýllý olmasý için de bazý meyve ve yiyecekleri tavsiye ediyor. Örneðin:
Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
"Hamile kadýnlar, çocuklarýnýn iyi ahlaklý ve sabýrlý olmasý için hamileliðin son aylarýnda hurma yesinler.
Ýmam Rýza (a.s) buyuruyor ki:
Ayva yemek, akýl ve zekâyý fazlalaþtýrýr.

BEBEK VE DÝNÝ EÐÝTÝM

Ýslam, bebek dünyaya gelince, bebeðin sað kulaðýna ezan ve sol kulaðýna da ikamet okunmasýný emrederek ilk tevhit dersinin ona verilmesini emrediyor. Bebeðin hassas ruhu ve zarif sistemleri, bu sözlerle etkilenmektedir. Çocuk bu cümlelerle tanýþýr ve bu tanýþma onun geleceðine yönelik etkili olabilir. Ýþte bundan dolayý Resulullah (s.a.a) ve masum Ýmamlar (a.s) bu nükteden gaflet etmemiþ, kendi izleyicilerine bebek dünyaya gelir gelmez, onun sað kulaðýna ezan ve sol kulaðýna ise ikame okumalarýný tavsiye etmiþlerdir.
Hz. Ali (a.s) þöyle naklediyor
Resulullah (s.a.a); 'Çocuðu olan kimse, bebek, þeytanýn þerrinden korunmasý için onun sað kulaðýna ezan, sol kulaðýna ise ikame okusun' buyurdu ve bu güzel ameli Hasan ve Hüseyn (a.s) üzerinde uygulanmasýný emretti. Ayrýca, Fatiha, Nas ve Felak surelerinin de bebeðin kulaðýna okunmasýný buyurdu.

ÇOCUÐA GÜZEL ÝSÝM TAKMA

Baba ve annenin en hassas ve önemli vazifelerinden biri de çocuða güzel isim takmalarýdýr.
Peygamber-i Ekrem þöyle buyuruyor:
Çocuðuna güzel isim seçmek, her babanýn vazifesidir
Resulullah (s.a.a) yine buyuruyor ki:
Çocuðun, babanýn üzerinde üç hakký vardýr: Ona iyi isim seçmesi, ona okuma-yazma öðretmesi, erginlik çaðýna erdiðinde onu evlendirmesi
imam Musa Kazým (a.s) da þöyle buyurmuþtur:
Babanýn, evladýna yapabileceði ilk iyilik, ona güzel bir isim seçmesidir.
Resulullah (s.a.a) þöyle buyuruyor:
Ýyi isimler seçin; zira kýyamet günü size, o isimlerle hitap edilecek ve "Ey falanýn oðlu falan! Kalk da hidayet bulduðun nura doðru git ve ey falanýn oðlu falan! Seni hidayet edecek bir nurun olmadýðý halde kalk, denecek.
Bir adam Ýmam Sadýk (a.s)'a; "Biz kendimiz için sizin ve babalarýnýzýn isimlerini seçiyoruz. Acaba bu amelin bize bir faydasý var mýdýr?" diye arz etmesi üzerine Ýmam (a.s); Allah'a and olsun ki evet. Acaba din iyilere dostluk ve kötülere düþmanlýktan baþka bir þey midir?" buyurdu.
Resulullah (s.a.a) buyuruyor ki
Dört oðlu olup da onlarda birine benim ismimi býrakmayan kimse, bana zulüm etmiþtir.
Ýmam Bakýr (a.s) buyuruyor ki:
En iyi ve üstün isimler, peygamberlerin isimleridir.
Resulullah (s.a.a) isim býrakma konusuna o kadar önem veriyordu ki, eðer ashabýndan veya þehirlerden birisinin ismini beðenmeseydi hemen onu deðiþtirirdi. Nitekim Abduþþems (güneþin kulu) ismini Abdulvehhab'a çevirdi. Ve Abduluzza'yý (Uzza putunun kulu) Abdullah'a çevirdi. Abdulharis'i (Harisin kulu) 'Abdurrahman'a ve Abdulkabe'yi (Kâbe'nin kulu) Abdullah'a çevirdi.

TEMÝZLÝK VE SAÐLIK

Çocuðu temiz tutmak ve onu hastalýklardan korumak anne babaya düþen vazifelerdendir. Peygamber efendimiz þöyle buyuruyor:
Ýslam, temizlik dinidir; siz de temiz olun. Zira sadece temiz kimseler cennete girer.
Yine Resulullah (s.a.a) þöyle buyuruyor:
Çocuklarý yað ve kirden temizleyin. Çünkü þeytan onu koklamaktadýr. Böylece çocuk uykuda korkar, huysuzlaþýr ve melekler rahatsýz olur
Erkek çocuklarý sünnet etmek, Ýslam'ýn sünnet ve farzlarýndan biridir. Çocuðun saðlýk ve selametliði için çok faydalýdýr. Sünnet etmek vasýtasýyla deri arasýnda kir ve mikroplarýn meydana gelmesi önlenebilir. Sünneti doðumun ilk günlerinde yapmak daha iyidir. Ýslam, çocuðu yedi günlük olunca sünnet etmeði tavsiye etmektedir.
Ýmam Sadýk (a.s) þöyle buyuruyor
Çocuklarýnýzý, yedinci gününde sünnetleyin. Bu, onlar için daha iyi ve daha temizdir ve onlarýn geliþme ve terbiyelerine hýz kazandýrýr. Þüphesiz, yeryüzü sünnetsiz insanýn idrarýndan rahatsýz olur.
Peygamber-i Ekrem (s.a.a) buyuruyor ki:
Yeni doðan çocuðu, temiz olmasý ve geliþip ilerlemesi için yedi günlük olduðunda sünnetleyin.

ÇOCUKLARIN EÐÝTÝM VE ÖÐRETÝMÝ

Ýslam, çocuklarýn eðitim ve öðretimine büyük bir önem vermiþ, anne ve babanýn bu konuda aðýr bir sorumluluðunu bildirmiþtir. Eðitim ve terbiye için en uygun zaman çocukluk dönemidir. Çünkü bu dönemde çocuk henüz þekillenmemiþ ve her türlü terbiyeyi almaya hazýr durumdadýr. Çocukluk dönemindeki eðitimin önemi, çocukluk ruhunun, her çeþit nakýþ ve izi kabullenmeðe hazýr olmasýndan ileri gelmektedir.
Hz. Ali (a.s) þöyle buyuruyor:
Çocuðun gönlü, boþ (bir þey ekilmemiþ göz kırpma

araziye benzer; oraya ne ekilirse kabul eder.
Masum Ýmamlardan gelen hadislerde çocuklarýn da bazý haklarý olduðu ve anne-babanýn o haklarý yerine getirmeleri gerektiði zikrolunmuþtur. Örneðin:
Resulullah (s.a.a) þöyle buyurmuþtur
Babanýn senin üzerinde nasýl hakký varsa, çocuklarýnýn da hakký vardýr.
Yine Resulullah (s.a.a)'den þöyle nakledilir
Çocuk itaatsizlikten dolayý nasýl anne ve babasýný incitiyorsa, anne ve baba da kendi vazifelerini yerine getirmedikleri takdirde çocuklarýný incitmiþ olurlar.
Yine Resulullah (s.a.a) þöyle buyurmuþtur:
Allah, çocuklarýnýn kendilerine asi olmasýna sebep olan ana-babaya lanet etsin.
Ýmam Zeyn'ul-Abidin (a.s) da çocuklarýn haklarý hususunda þöyle buyurmuþtur:
Evladýn senin üzerindeki hakký þudur: Bilmelisin ki evladýn, senin vücudunun bir parçasýdýr; dünyada tüm hayýr ve þerriyle sana mensuptur. Onu güzel terbiye etmekten, Rabbine yönlendirmekten, senin ve kendisi için olan hususlarda (Allah'ýn emirlerine) itaatkâr olmasý için ona yardýmda bulunmaktan sorumlusun. Bu hususta ya Allah'ýn sevabýna nail olur veya O'nun cezasýna uðrarsýn. Öyleyse onunla ilgili üzerine düþen vazifeyi iyice yaparak (ahirette) Rabbinin huzurunda mazeret kazan ve onu eðitmek için de onun kendisinden yarsým al. Kuvvet ancak Allah'tandýr.
Hz. Ali (a.s) buyuruyor ki:
Sakýn aile ve akrabalarýnýn bedbahtlardan olmasýna sebep olanlardan birisi olmayasýn!
Resulullah (s.a.a) þöyle buyuruyor:
Çocuklarýnýza iyilik etmelerinde yardýmcý olun; isteyen herkes çocuklarýndan anne-babaya itaatsizlikleri uzaklaþtýrabilir.
Yine Resulullah (s.a.a) buyuruyor ki:
Herkesin bir kýzý olur, onu iyi terbiye eder, öðretiminde rolü olur ve rahat etmesi için gerekli ortamý temin ederse, o kýz çocuðu onu cehennem ateþinden kurtarýr.
Çocuk hayatýnýn baþlangýcýnda henüz þekillenmemiþ olup hem saadet ve hem de bedbahtlýða kabiliyeti vardýr. Kamil bir insan olabileceði gibi alçak ve düþük bir hayvana da dönüþebilir. Herkesin saadet ve bedbahtlýðý onun eðitimine baðlýdýr. Bu büyük iþ, baba ve annelerin üzerine býrakýlmýþtýr. Esasen annelik ve babalýk da bu anlamdadýr.
Resulullah (s.a.a) çocuðun eðitimiyle ilgili þöyle buyurmaktadýr
Babanýn çocuðuna verebileceði en iyi þey, edep ve terbiyedirÝmam Sadýk (a.s) þöyle buyuruyor:
Çocuðuna yedi yýl oyun oynamasýna müsaade et ve yedi yýl ona yaþam edebini öðret
Bu hususta özellikle annenin özel bir rolü vardýr; hatta annenin hamilelik döneminde yediði þeyler ve davranýþlarý, çocuðunun saadet ve bedbahtlýðýnda etki býrakmaktadýr.
Resulullah (s.a.a) þöyle buyuruyor:
Asýl mesut olan, saadetinin temeli annesinin rahminde atýlmýþ olandýr; bedbaht ise bedbahtlýðý annesinin rahminde yaþadýðý dönemde baþlayan kimsedir.
Resul-i Ekrem (s.a.a) bir yerde de buyuruyor ki
Cennet analarýn ayaklarý altýndadýr.
Bu yüce makamýn anne ve babaya verilmesinin sebebi, sadece çocuk yapmalarýndan dolayý mýdýr? Hayýr, çocuklarýnýn eðitim ve öðretimiyle ilgilenmeyen, aksine onlarý hareket ve davranýþlarýyla saptýran anne ve babalar, bu yüce makamdan mahrum olmalarýyla birlikte çocuklarý, toplum ve Allah karþýsýnda sorumludurlar da. Eðer anne ve baba onlarýn eðitim ve öðretimlerinde çaba sarf ederlerse bu dünya ve ahirette zahmetlerinin karþýlýðýný alacaklardýr. Eðer bu hususta gaflet ve tembellik edecek olurlarsa, bu dünya ve ahirette zarar cezasýný göreceklerdir.
Hz. Ali (a.s) þöyle buyuruyor:
Kötü evlat, insanýn en büyük musibetlerindendir.
Yine Hz. Ali (a.s) buyuruyor ki:
Kötü evlat, anne ve babanýn haysiyetini yok eder ve geriye kalanlarý ise rezil eder.
Resulullah (s.a.a) þöyle buyuruyor:
Çocuklarýnýn, kendilerine karþý saygýlý olmalarýna sebep olan anne ve babalarýn üzerine Allah'ýn rahmeti olsun.
Binaenaleyh, anne ve baba olan kimseler çok aðýr bir sorumluluk altýna girmekteler ve Allah'a, mahlûkata ve çocuklarýna karþý mesuldürler. Eðer doðru bir þekilde vazifelerini yapmýþ olurlarsa, onlara en büyük hizmeti etmiþ olurlar. Ama eðer gereken hizmeti yapmazlarsa, hem kendileri ziyana uðramýþ olurlar, hem de çocuklarý ve toplum ziyana uðramýþ olacaktýr.

AMEL ÝLE TERBÝYE

Terbiye emir ve nehiy etmekle sýnýrlý deðildir. Anne ve baba çocuklarýný daha çok amelleriyle hidayet etmelidirler. Amelin sözden etkisi daha çoktur. Peygamber ve Ýmamlar genellikle halký amelleriyle hidayet ederlerdi. Halk onlarýn amel ve davranýþlarýndan etkilenerek hidayet olurlardý.
Hz. Ali (a.s) bu hususta þöyle buyurmaktadýr:
Halkýn önderi olmak isteyen, önce kendisini ýslah etmeli, daha sonra baþkalarýný ýslah etmeðe baþlamalý ve söz ile diðerlerine edep öðretmeden önce güzel davranýþý ile onlara edep öðretmelidir.
Yine Hz. Ali (a.s) buyurmuþtur ki
"Büyüklere karþý saygýlý olun ki, çocuklar da size karþý saygýlý olsunlar.

ÇOCUK VE DÝNÝ GÖREVLER

Evet, erkek on beþ yaþýndan, kýzlar ise dokuz yaþýndan sonra mükellefiyete eriþmekteler ve ondan önce hiçbir mükellefiyetle sorumlu deðillerdir. Fakat dini mükellefiyetlerin yerine getirilmesi buluð çaðýna kadar bekletilmez. Ýnsan, buluða erince dini görevlere eðilimli olmasý için çocukluktan ibadet ve dini mükellefiyetleri yerine getirmeðe alýþmalýdýr. Dolayýsýyla Resulullah (s.a.a) ve Ehl-i Beyt Ýmamlarý (a.s), çocuklarýn, altý veya yedi yaþýnda namaz kýlmaya alýþtýrýlmasýný önemle vurgulamaktadýr. Örneðin Ýmam Bakýr (a.s) buyuruyor ki
Biz çocuklarýmýzý beþ yaþýndan itibaren namaz kýlmaya zorluyoruz, fakat siz yedi yaþýndan itibaren onlarý namaza zorlayýn.
Resulullah (s.a.a) þöyle buyuruyor:
Çocuklarýnýz altý yaþýna girince, namaz kýlmalarýný emredin. Yedi yaþýna girince buna daha fazla önem verin; gerektiðinde onlarý dövebilirsiniz de.
Ýmam Sadýk (a.s)'dan þöyle nakledilmiþtir
Çocuk yedi yaþýna girince, el ve yüzünü yýkayarak namaz kýlmasýný söyleyin. Fakat dokuz yaþýna girince doðru abdest almayý ona öðretin ve namaz kýlmasýný önemle vurgulayýn gerektiðinde onu dayakla da namaz kýlmaya zorlayabilirsiniz.
Yine Ýmam Sadýk (a.s) buyuruyor ki:
Çocuk altý yaþýna girince namaz kýlmalýdýr ve oruç tutabildiðinde de oruç tutmalýdýr.
Hz. Ali (a.s) þöyle buyuruyor:
Çocuðun, babanýn üzerindeki haklarýndan biri de, babanýn ona Kur'ân öðretmesidir.
Yine Hz. Ali (a.s) buyurmuþtur ki:
Çocuk, beþ yaþýný tamamlayýp sað ve sol elini tanýdýðý zaman, onu kýbleye doðru oturtun ve secde etmesini söyleyin. Altý yaþýný tamamlayýnca, ona rükû ve secdeyi öðretin. Yedi yaþýný tamamlayýnca da, yüz ve ellerini yýkayarak namaz kýlmasýný emredin ve bu konuda asla gevþeklik yapmayýn

SELAM VE DUAiLE

Gönderen: 23.09.2007 - 17:24

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1257 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.66582 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.