| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1284 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 23. Aralık 2024 - 06:08

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » *** NAMAZ PLATFORMU *** » TESLİMİYETİN BÖYLESİ

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
TESLİMİYETİN BÖYLESİ
1686 Mesaj -
Hiç Cuma namazýna geç kaldýðýnýz oldu mu? Veya, telaþlý telaþlý camiye giriþiniz, avluda oluþmuþ uzun saflarýn arasýnda boþ yer arayýþýnýz.ve boþ yer bulamayýp da yüreðinizin sýkýntýya kapýldýðý bir anýnýz oldu mu hiç? Þahsen böyle bir durum yaþamadým, ama Cuma namazýna geç kalýp da yer bulamayan birisini iyi hatýrlýyorum ve kolay kolay unutacaðýmý da sanmýyorum.

Günlerden cumaydý. Yaðmur Cuma namazýndan yarým saat önce bardaktan boþalýrcasýna yaðmýþtý Ankara sokaklarýna. Her tarafta ýslaklýk, çamur ve kimi yerlerde de su birikintisi. Buna raðmen insanlarda tatlý bir hareketlenme vardý. Hareketliliðin sebebi, yaklaþmakta olan Cuma namazýydý.

Ýnsanlar ikiþer üçer gruplarla ýslak sokaklarda yürüyerek, yakýnlarýnda bulunan camileri yavaþ yavaþ doldurmaya baþlýyorlardý. Ben de katýldým bu gruplarýn arasýna. Erken gitmeme raðmen caminin içi hýnca hýnç doluydu. Çaresizlikle yanýmda getirdiðim seccâdeyi serip, cami avlusunun kuru bir kenarýnda beklemeye baþladým.

Derken diðer insanlarla birlikte, cami avlusunun kuru yerleri de tamamen doldu. Boþ kalan yerlerde ise ya çok ýslaklýk ya da su birikintisi vardý. Gelen insanlar yerleri gördüklerinde hemen baþka camilere yol alýyorlardý.

Cami imamý, hutbesinde; karlý daðlarýn baþýnda, yaðmur çamur demeden, gece gündüz ýslak elbiseleriyle nöbet tutan askerlerimizden söz ediyordu. Sýnýrdaki þehitlerimizden, evet, vakti girince aþýrý yaðýþlý havayý ve ölüm korkusunu bile hiçe sayarak tüm teslimiyetiyle namazýný kýlan, o sýrada da acýmasýz bir kurþuna hedef olmuþ þehitlerimizden bahsediyordu imam efendi. Ýster istemez insan dalýp gidiyordu yerdeki su birikintilerinin içerisine ve elinde olmadan ürperiyordu insan.
Müezzinin kametiyle, dalan gözler, düþünen akýllar yerine geldi. Kimleri oturuþunu deðiþtirdi, kimileri de hemen ayaða kalkýp saftaki hizayý düzeltmeye çalýþtý. Ben de birkaç metre önümdeki su birikintisinden gözlerimi ayýrarak katýldým saftaki hizaya.
Ýmamýn tekbiriyle tüm akýl ve gönül sahipleri, hep “birlik”te Kainat Sultanýnýn huzurunda ellerini ve gönüllerini baðlayýp baþlarýný eðdi. Tam, imamýn Fatiha’yý okuduðu sýrada koþarak gelen birini fark ettim birden. Belli ki o da namaz kýlacak yer arýyordu. Ama yerdeki sular engel oluyordu. O anda baþka camiye de gitse namazý kaçýracaðý kesindi.

Hiç düþünmeden elindeki kitabý, baþýna gelebilecek þekilde suyla kaplanmýþ betonun üzerine koyup bizim gibi kainat sultanýnýn huzurunda ellerini baðladý. Hocanýn “tekbir”iyle herkes rükûya, sonra da secdeye kapandý. O genç de “tek”, “bir” olaný kainatýn her bir yerinde aklen görüp, kalben hissettiði için teslim olmuþtu bütün “ben”liðiyle o Sultan-ý Zîþâna. Ve bu fiili de tevekkülü getirmiþti dolayýsýyla. Belki de bu hislerle beraber öylece kapandý su birikintisinin üzerine hiçbir tereddüde kapýlmadan.

Namaz biter bitmez yerdeki ýslanmýþ kitabýný kapýp, koþarcasýna cami avlusundan çýktý. Hem de ýslanan pantolonuna hiç bakmayýp aldýrýþ etmeden. Herkes hayretle o genin arkasýndan bakakalmýþtý. Kendime sordum; acaba öyle bir durumda suya ben de kapanabilir miydim bütün teslimiyetimle?
Belki soruma net bir cevap gelmedi kalbimden. Ama, o cevabý çözecek bir þifre düþtü gönül kutucuðuma;
Ýçinizde ne taþýyorsanýz dýþýnýzda onu bulursunuz.

Hüseyin Yýlmaz

Gönderen : Ilknur Doðanay

hossada
Gönderen: 29.01.2008 - 21:03
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1284 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.20755 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.