0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » BİZ UYANMADİKÇA BAKİN DAHA NELER OLACAK

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Bergamali su an offline Bergamali  
BİZ UYANMADİKÇA BAKİN DAHA NELER OLACAK
18 Mesaj -
BU HABERÝ GÖRMUÞSUNUZDUR.BAKIN ELÝ KANLÝ PKKNIN MECLÝS TEMSÝLCILERÝ DAHÝ NEYÝ KULLANIYLER.BÝZLER MÝLLET OLARAK UYANMADÝKÇA BAKIN DEÐERLERIMIZ DAHA NE KAVGALARA VE ÇÝRKÝN GÖRÝNTÝLARA SEBEP OLACAK.BU ARADA GAVURLARDA AMAÇLARÝNA NASÝL ADIM ADIM YAKLAÞACAK.

Alıntı

Bunlara kim göz yumdu?


Teröriste ‘gerilla’ dedi
DTP, PKK konusunun çözümünün askere býrakýlmamasýnda ýsrar ediyor. DTP Eþ Baþkaný ve Mardin Milletvekili Emine Ayna, partisinin grup toplantýsýnda, yaptýðý konuþmada, “(Terör örgütüyle mücadele ediyoruz) denilerek operasyonu tanýmlayamazsýnýz. Bir insanýn ölümü; (ister Türk, ister Kürt, ister asker, ister gerilla olsun) geride onlarca insanda ölmeye hazýr ruh hali oluþturuyor. Her bir insanýn ölümü Kürtlerle Türkler arasýndaki mesafeyi açýyor. Kürt sorununun bir parçasý olan PKK konusunun çözümü askeriyeden beklenmemelidir. Çözümü, askeri yöntemlerde, silahta, þiddette deðil, Meclis’te tartýþmalýyýz” dedi.

Çözüm yeri ABD deðil
Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn “Tek dil”, “Tek millet” kavramlarýný kullandýðýný belirten Ayna, “Sayýn Baþbakan beni inkar ediyor. Ben Kürt’üm; inkar ve imha çözüm deðildir. Meclis’teki tüm partiler sorunu görmeli. Teslimiyet dayatýlarak çözüm bulunmaz. Çözümün yeri burasý, Amerika deðil” diye konuþtu. DTP Grubuna katýlan bazý kadýn partililerin; PKK’nýn renkleri olan sarý, kýrmýzý ve yeþil renkte türban takarak yan yana oturduklarý gözlendi.


Gönderen: 05.03.2008 - 13:16
Bu Mesaji Bildir   Bergamali üyenin diger mesajlarini ara Bergamali üyenin Profiline bak Bergamali üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ecrennur su an offline ecrennur  
86 Mesaj -
her yerde kendilerini gostermekden cekinmiyorlar bunu bizim namusumuz olan basortumuzu o eli kanli olan isimlerini bile telaffuz ederken mide bulantisi veren insana bu orgut bbuna nasil yapabiliyor nedne kisme bunlari meclisden atmiyor ben anlam veremiyorum
Gönderen: 05.03.2008 - 14:39
Bu Mesaji Bildir   ecrennur üyenin diger mesajlarini ara ecrennur üyenin Profiline bak ecrennur üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
RE:
395 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý ecrennur

her yerde kendilerini gostermekden cekinmiyorlar bunu bizim namusumuz olan basortumuzu o eli kanli olan isimlerini bile telaffuz ederken mide bulantisi veren insana bu orgut bbuna nasil yapabiliyor nedne kisme bunlari meclisden atmiyor ben anlam veremiyorum



yahu adamlarýn dini beli zaten! zerdüþtlüðü ilah tanýyýp ondan medet umarlar! hatýrlarsanýz baþörtü oylamasýnda bu zerdüþt grubun milletvekileri feryadu figanda bulunmuþlardý cehepe ile birlikte az daha aðlayacaklardý..

LAÝKLÝK ANLAYIÞIMIZ TSK ÝLE AYNI DÝYEN ÝSLAMADA BAÞÖRTÜSÜNEDE ÝMAM HATÝPLEREDE ÞERÝATADA KARÞIYIZ DÝYEN ONLARDI! AMA BUGUN BAKIYORSUN YEREL SEÇÝMLER YAKLAÞIRKEN YÜCE KÝTABIMIZIDA ALET OLARAK KULLANIYORLAR VE KURANI KERÝMLE MÝTÝNGLERE ÇIKIYORLAR CÝHAD ÝLAN EDÝYORLAR ! BERGAMALÝ! ONLAR NE KADAR TAHRÝKARSA SÝZX ONLARIN MAÞASI KONUMUNDASINIZ! BU DÝNSÝZLER KURANLADA MÝTÝNG YAPTILAR NEDEN SESÝN ÇIKMADI! MESELE BAÞÖRTÜSÜNE GELÝNCE KÝNLE SALDIRIYA BAÞLADIN! ORDAKÝ ÜÇ KIZIN KÝM OLDUÐUNU BÝLÝYORMUSUN??? BÝLMESÝN SANA DÝYEYÝM KÝM ONLAR! DAGLARI FUHUÞ EVÝNE ÇEVÝRENLERÝN OYUNCAKLARI BUNLAR! BURDA GÖRÜNTÜ OLARAK BAÞÖRTÜSÜNÜ KULLANDILAR AMA ÇIKTIKLARI GÝBÝDE BAÞLARINDAN HEMEN ATILAR! SENÝN GÝBÝLEREDE MALZEME OLMAKTAN KURTULAMADI!,
BERGAMALÝ!,
ÞUNU ÝYÝ BÝLKÝ!!!!

BAÞÖRTÜSÜ NAMUSUMUZDUR! BACILARIMIN ÝFFETTÝDÝR! RABBÝMÝZÝN EMRÝDÝR!!! KÝMLÝÐÝMÝZÝN TA KENDÝSÝDÝR!

BAÞÖRTÜSÜNE KARÞI ÇIKANLAR ÝSE KAFÝRLERÝN TA KENDÝLERÝDÝR!

BUNU HÝÇ BÝR ZAMAN UNUTMA! ALLAHIN EMRÝNDEN BÝRÝNÝ BEGENMEMEZLÝK ETMEK KÜFRÜN TA KENDÝSÝDÝR!!!!


Gönderen: 06.03.2008 - 10:55
Bu Mesaji Bildir   ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara ebu_hanzala üyenin Profiline bak ebu_hanzala üyeye özel mesaj gönder ebu_hanzala üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hazin23 su an offline Hazin23  
KURAN VE YAŞAMSAL PENCEREDEN BAKILDIĞINDA KADIN VE ÖRTÜNME
22 Mesaj -
KURAN VE YAÞAMSAL PENCEREDEN BAKILDIÐINDA KADIN VE ÖRTÜNME

Baþörtüsünü din hakkýnda bir rahatsýzlýk olarak düþünürsek, kapsam olarak her tarafýný hastalýklarýn sardýðý bir bedende ancak devede kulak misali bir hükmü olabilir. Fakat bir baþka açýdan bakarak örnek verecek olursak, risk olarak bir buzdaðýnýn ancak yüzeye çýkmýþ kýsmýdýr.

Peygamber efendimizin Arap olmasý, bununla baðlantýlý olarak Kuran-ý Kerim'in indirildiði dilin Arapça olmasý nedeniyle, millet olarak Araplarýn Hak'kýn mesajýnýn yayýlmasýnda , vasýta olma önceliði alacaðý mutlaktýr. Burada Arap insanýnýn bir üstünlüðü söz konusu olmayýp, ancak ibret ve derslerin verilmesinde kaynak unsur olarak yer aldýðýný kabul etmek gerekir. Bunun anlamý þöyle izah edilebilir; Kuran-ý Kerim incelendiðinde Araplarýn pek çok ayet'te yerin dibine sokulduðu apaçýk görülür. Buna baðlý olarak ayetlerde bahsi olmayan bir çok Ýslam kökenli millet vardýr. Bu hal ne Arap insanýnýn en kötü, ne de bahsi geçmeyen diðer milletlerin, insanlarýnýn en iyi insanlar olduðunu izah etmez.

Buradan yola çýktýðýmýzda Nur Suresi 31. ayetindeki mesajada ayný bakýþ açýsýyla bakýlmasý gerekir. Arap milletinin o zamanki giyim ve kýyafetini yani kýsaca örfünü bir inceleyelim. Erkek ve kadýn ayrým olmamak üzere hepsinin baþý örtülü.Vücutlarý da keza öyle. Çöl iklimini düþündüðümüzde bunun ayný zamanda bir gereklilik olduðunu yani Arap örfünü bir yerde iklimin þekillendirdiðini görürüz. Þimdi bu açýklamadan sonra baþörtüsü ile ilgili ayetlere baktýðýmýzda, Arap örfünün kadýn giyimiyle birlikte ele alýndýðýný, fakat örfte aksayan bir yerin düzeltilmesi gerektiði vurgulamasýnýn yapýldýðýný apaçýk görürüz.
Nedir düzeltilmesi gereken aksayan görünüm? Arap kadýný baþýný örtüyor evet ama göðüsleri çoðunlukla açýkta. Düþünün, erkek nefsini tek baþýna etkilemesi mümkün olmayan saçlar kapalý, erkek nefsini direkt etkileyecek göðüsler dikkat çekecek þekilde açýkta, yada zamanýn kýyafeti nedeniyle kýyafet göðüslerin gizlenmesinde yetersiz. Sutyenin o zaman mevcut olmadýðýný da düþünürsek, bu örtünün ne maksatla kullanýlmak istendiðini daha iyi anlamýþ oluruz. Sure'de kadýnlar, (Örtülerini yaka açýklarýna koysunlar) derken, sýradan bir dekor düzeltmesi gibi durum da amaçlanmýyor. Böyle bir düþünce zaten Kuran ahkamýna da uymaz.


Kadýnýn ziynetlerinden kastedilen maksat kadýna has ve erkeðin nefsini uyandýracak yerlerdir. Bundada izlenecek yol kendiliðinden görünen yerlerin açýk olmasýnda sakýnca olmamasýdýr.
O yerler abdeste muhatap baþýn tamamý, boyun, dirseklere kadar eller ve ayaklarýn abdest alýnan kýsmýdýr. Bunun haricinde ziynet bahanesi arayanlar kadýný kulaðýda ziynet, burnuda ziynet deyip ölçüyü kaçýran ve kadýný en son çuvalýn içine sokanlardýr.
Allah'ýn velileri bu konuyla hiç uðraþmamýþlardýr. Yalnýzca, oda bu konuda aþýrýlýðý yermek açýsýndan Mevlana'nýn sözleri dikkat çekicidir. "Kadýn öyle bir varlýktýrki, onu ne kadar kaparsanýz, hem o örtünün içindekini, hemde dýþýndakini, o derece azdýrýrsýnýz"

Bu konunun son dönemde tartýþmalara neden olmasýnýn arkasýnda yatan gerçek ise, son döneme kadar çýðýrýndan çýkarýlmýþ arap örfüyle özdeþleþmiþ ve yaþama fýrsatý bulmuþ, baðnaz din (örtünmede) anlayýþýnýn, batýdan gelen normal sayýlacak kýyafetlerden sonra foyasýnýn ortaya çýkmýþ olmasýdýr.

Kadýn ve erkek ayrýmý yapýlmadan baþ bölgesinin tamamý, Kuran deyimiyle (kendiliðinden görünen) uzuvlardýr. Arap örfünü örnek alýp iþi orasýndan eðip, burasýndan bükerek, bu Allah'ýn emridir diye kadýnýn baþýný tam veya yarým kapamanýn ne Kuran'la, ne akýlla, ne mantýkla en ufak bir alakasý yoktur.

Arap kadýnýnýn giyiminde bir aksaklýk olmasaydý ve sanýldýðý ve iddia edildiði gibi baþörtüsü bir emir olsaydý, (veya olmasý gerekseydi) ayet, (kadýnlar baþlarýný örtsünler) gibi apaçýk bir hüküm olarak karþýmýza çýkardý. Kaldý ki böyle bir emir asla olmaz, olamaz. Çünkü bu, Yaratýcý'nýn yarattýðý kadýn ve erkeði nefs yönünden tanýmamasý gibi kabul edilemez bir sonucu ortaya çýkarýr. Yine buna benzer bir bakýþla Allah'ýn kadýný hatalý yarattýðýný, bu hatayý düzeltemediði için onu kumaþ parçalarýyla anlamsýz bir þekilde örtmeye çalýþtýðýný ifade eden sapýk bir yaklaþým olur. Bir örnek verecek olursak, hepimizin sýklýkla gördüðü bir manzaradýr. Bu anlayýþa sahip erkeklerin pek çoðu yazýn sýcaðýnda kýsa kollu gömlekle veya tiþörtle dolaþýrken, kadýnlarý resmen kýþ kýyafetleriyle dolaþmaktadýr.

Kadýnýn sadece yüzü bile görünse erkeðin nefsini uyandýrabilir. Saçlar ancak ve ancak yüz açýk olduðunda ek faktör olabilir. Yüz de yer alan kaþ ve kirpikler de kýl ve üstelik saçlardan çok daha üstün bir cazibe arzeder. Kadýnýn yüzünü görmeden yalnýzca saçýna bakmakla nefsi uyanan erkeðin bir sapýk olabileceðinden þüphe etmek gerekir. Bu saçma mantýkla bir düþünün. Ayný yerde birbirini tamamlayan nefsi uyandýran yüzü örtmek emir deðil, ama ancak ek faktör olabilecek saçý örtmek emir olacak. Bu düþüncenin hiç tutarlý bir yaný varmý?

Araplarýn peygamber efendimizden önce ve Ýslam'ýn tebliðine kadar olan dönemde, çok büyük ahlaki yanlýþlar içinde olduðunu bilmemiz, gerçek tespitler yapmamýzda yardýmcý olacaktýr (Bir kadýnýn yedi, sekiz erkekle evlenmesi, kýz çocuklarýnýn diri diri gömülmesi, gayri meþru iliþkilerin ve buna baðlý olarak gayri meþru çocuklarýn çok olmasý gibi). Cahiliye döneminde Arap kadýnýnýn büyük ölçüde ahlak ve onur açýsýndan düþürüldüðü hal tam anlamýyla bir felakettir.
Arap erkeði çoðunlukla bu durumun da etkisiyle, kýz evlada tahammül edemez hale gelmiþ, onun varlýðýndan utanýr olmuþtur. Bu kaos sonucu, pek çoðu, kýz çocuðu dünyaya geldiðinde onu diri diri topraða gömmekten çekinmemiþtir. Bu iðrenç cinayeti iþlemek o Arap erkekleri için onurlarýnýn kurtuluþu olarak büyük kabul görmüþtür. Gerçek þudur ki Arap erkeði hem erkeðin hem de kadýnýn onurunu bizzat kendi ayaklar altýna almýþ, fakat ne acýdýr ki bu pisliðin cezasýný, çok aðýr ve haksýz bir hükümle (kýz çocuklarýný diri diri gömmek suretiyle) kadýna yüklemiþtir.

Tekvir suresi; 8-9: O diri diri gömülen kýz çocuðuna sorulduðunda, hangi günah yüzünden öldürüldü diye.

Birçok ayet cahiliye dönemindeki Arap toplumunda ahlaki durumun kötülüðünden bahseder. Erkekler arasýnda varolan iðrenç iliþkilerin varlýðýndan dahi ibretler verilir. Evlilik kavramý ise kelimelerle anlatýlamayacak kadar berbat hale gelmiþtir. Evlilik kavramýnýn ahlaken ne kadar anlamýný kaybettiðine bir ayetle örnek verecek olursak durumu daha iyi açýklamýþ oluruz.

Ahzab suresi, 33. ayet: Evlerinizde de vakarlý oturun. Ýlk cahiliye teþhirciliði gibi kendinizi teþhir etmeyin.

Arap örfüne bu bilgiler ýþýðýnda baktýðýmýzda, eksiksiz olmadýðýný anlamak pek zor olmaz. Örtünme ile ilgili ayetlerin indirilmesindeki maksat da zaten kadýný bez parçalarý içinde yok etmek deðildir. Ahzab suresi 59. ayette geçen kadýnlarýn evlerinden dýþarý çýkarken dýþ örtülerini üzerlerine almalarý tavsiye/uyarýsý, , (Ýslam olarak) tanýnýp incitilmemeleri içindir. Kadýnlarýn o dönemde maruz kaldýklarý uygunsuz davranýþlar ve dejenere olmuþ ahlak ortamýný düþünürsek, ne yapýlmaya çalýþýldýðýný daha iyi anlamýþ oluruz. Ayetdeki hükmün bugün uygulanabilir ortamý var olduðunu kabul etmek, bu kýyafeti giymeyen kadýnlarýn sokakta her türlü tacize ve tecavüze maruz kaldýðýný kabul etmek gibi sapýk bir anlayýþý iddia etmek olur. Tavsiye edilen giyim, Ýslamýn baþlangýç yýllarýnda yaþanan sýkýntýlý dönem için (kadýnlara yönelik)alýnan bir tedbirdir. Ayet'te her zamana uyarlanabilecek uyarý ve tavsiye ise halk içine çýkýldýðýnda kadýna yakýþýr ciddiyet örtüsünün takýnýlmasý olabilir Yoksa bugünkü tesettür manzarasýyla þekil ve anlam olarak hiç bir alakasý yoktur. Allah'ýn emri diye uygulanan bu tesettür/örtünme manzaralarý aslýnda Ýslam'ý hiç anlamamýþ olmanýn gözle görünen en bariz örneklerindendir.
Namus ve iffet kavramlarýnýn ne olduðu açýkça belli olduðu (Arap cahiliye dönemine benzemeyen) yaþam ortamlarýnda ayet de geçiyor diye anlamadan böyle bir zihniyetle hareket etmek, uydurduklarý kisvelere bürünmeyen kadýnlarýn iffet ve namuslarýna bilerek veya bilmeyerek zan ve iftirada bulunma sonucunu da ortaya çýkarýr. Ayet de sözü geçen (cilbab) kelime anlamýyla dýþ giysi demektir ve bir ölçü veya þeklide yoktur. Ayrýca ifade etmek gerekir ki, o örtüler içinde riyakarlýkla, pek çok aþaðýlýk iþler de yapýlabilmektedir. Bu düþünce sahiplerinin, yalnýz bu açýdan bakýldýðýnda bile ne aðýr bir yanlýþýn içinde olduklarý kolaylýkla anlaþýlabilir.
Ben bu aðýr yanlýþý sonuç olarak bugün iktidarda olan din bezirganý parti liderinin bir seçim konuþmasýnda halka hitaben okuduðu, kurtuluþ savaþý yýllarýna ait masum bir þiirin (minareler süngümüz, kubbeler miðferimiz) zamansýz ve yersiz okunmasý nedeniyle (partisine oy vermeyenlere) din açýsýndan dýþlama ve küfre dönüþmesi olayýna benzetiyorum. Bugünkü Arap zihniyetinin cahiliye dönemiyle tek farký kadýný çocukken öldürmemeleri fakat sosyal yaþamda varlýðýný yok etmeleri ve ne acýdýr ki bunu da kendi ifadeleriyle, kadýnýn iffet ve onurunu korumak için yapmýþ olmalarýdýr.

Allah'ýn ayetlerinde hiçbir eksik ve yanlýþ yoktur. Yanlýþ ve eksiklik o ayetleri anlamayan, anlayamayanlardadýr.

Arap örtünmesinin din haline getirilmesi, yine Araplar tarafýndan tesis edilmiþtir. Öyle ki Kuran'ýn indiði zamana ait Arap kýyafetiyle bugünkü Arap kýyafeti arasýnda kadýn kýyafetleri açýsýndan büyük farklýlýklar ortaya çýkmýþtýr. Aradan geçen zaman içinde kadýn, kumaþ parçalarýyla tamamen görünmez hale getirilmeye çalýþýlmýþtýr. Arap kadýný bugünkü kýyafetiyle Kuran indirildiði zamanda var olsaydý, ilgili ayette kadýnlarýn örtülerinin yakalarýný göðüslerinin üzerlerine vurmasý deðil, herhalde nefes alabilmeleri için yüzlerinin, gözlerinin açýlmasý istenirdi. Araplar pek çok konuda olduðu gibi bu konuda da hem kendileri büyük bir hataya düþmüþ, hem de kötü örnek olarak baþka Ýslam ülkelerinin (cehaletin de katkýsýyla) hataya düþmelerine sebep olmuþlardýr.

Arap insanýnýn Ýslam ile iliþkisini kýsaca deðerlendirecek olursak þu sonuca varýrýz. Arap milletinin Ýslam dinine tarih boyunca yaptýðý eziyet, verdiði hizmetleri fersah fersah geçmiþtir. Peygamber evladýný kesip zehirleyen, her türlü eziyeti yapan bu millet, acayip milliyetçilik anlayýþý nedeniyle Peygamber evladýnýn katillerine HALÝFE (Peygamber vekili) demeyi bugün dahi terk etmeyen tasvip eden bir anlayýþa sahiptir. Kaldý ki bu halife ve hilafet mevzuunun Arap hükümdarlarla ilgili olarak kullanýlmasý hakkýnda hiç bir dayanak ve mantýk da yoktur, olamaz da.

Her biri veli ve ilim merkezi olan Peygamber evladýný katledenlerin yaklaþýk dörtyüz küsur yýl (Emeviler ve Abbasiler) bu dine nasýl sayýsýz herzeyi sokturduklarýný ve özellikle KERBELA dediðimiz muazzam olayýn mesajýný anlamayanlar, ne gerçek Ýslamý anlayabilirler nede Ýslam diye yutturulan þeylerin (binlerce yalan hadis) nasýl kendilerini Allah'tan uzaklaþtýrdýðýný....

Ayný çarpýk zihniyetin Araplar tarafýndan Ýslam dininin her yanýna yayýldýðýný düþünürseniz, Araplardan din adýna (Ýslam tarihi, Peygamber sünneti ve yaþamsal örnekler olarak) nelerin alýnabileceðini (Ki böyle bir mecburiyet yok) rahatlýkla belirleyebilirsiniz. Sayýlarý az olmakla birlikte geçmiþte Ýslam'a büyük hizmetleri olan Arap insanýnýn da var olduðunu muhakkak takdir etmek gerekir.

Peygamber efendimizin hayatý ve sonraki dönem olarak, (GERÇEK ÝSLAM) tarihinin incelenmesi pek çok konuya ýþýk tutacaktýr. Ýslam tarihini anlatan pek çok kitap, (okullarda okutulanlar da buna dahildir) bir sürü yalan ve tahrifatla doludur. Çoðu Arap milliyetçiliði doðrultusunda yazýlmýþ þiþirme hikayelerdir. Nasýl böyle olmasýn ki? Kuran meallerinde bile bir sürü tahrif ve saptýrmalar yapýlýrken. Mümkün mü?

Nur suresinde örtünme ile ilgili verilen mesajlarýn neler olduðu ve neler olmadýðýný akýlcý bir bakýþla inceleyecek olursak, aþaðýda vermiþ olduðum doðru noktalara ulaþmýþ oluruz.

Kadýnlarýn baþlarýný örtmesi ile ilgili Allah'ýn bir emri kesinlikle yoktur.

Nur suresi 31. ayet : Kadýnlar örtülerini göðüs yýrtmaçlarýnýn üzerine vursunlar. (Örtülerini yaka açýklarýna koysunlar)

Arap kadýnlarýnýn baþörtüleri için kullandýðý adlar mýkna ve nasif olarak bilinir. Arapça lügatlerde bunu doðrular. Oysa Nur süresinde geçen ve örtü anlamýndaki hýmar çoðul olarak humur kelimesi baþörtüsünü ifade etme anlamýnda, Araplarýn konuþma dillerinde ve lügatlerinde yoktur. Þöyleki Hýmar kelimesinin karþýlýðýna (baþa örtülen örtügöz kırpma ilavesi yapýlan lügatlerde bu konudaki baský nedeniyle bu ifadeyi eklemek zorunda kalmýþtýr, kelimenin anlamý zorla kaydýrýlmýþtýr. Hýmar çoðul haliyle humur nereye konursa oranýn adýný alacak ifadeye sahip bir kelimedir. Misal masaya konursa (masa örtüsügöz kırpma, baþa konursa (baþörtüsügöz kırpma gibi. Kuran da kullanýlan haliyle (vurgulamayla) bu kelimenin ayetdeki maksadý ise, göðüslerin örtülmesini ifade etmek içindir. Hýmar kelimesinin baþörtüsü anlamýna gelebilmesi için ayetde hýmarürres olarak geçmesi gerekirdi ki bu halde bile bu kelimenin vurgulamasý göðüslerin örtülmesi anlamýný taþýrdý. Ayetde bulunan felyedribne kelimesinin salsýnlar manasýnda kullanýlmak istenmeside bu nedenle yanlýþtýr. Kelime bu haliyle yaka açýðýnýn kapatýlmasýný ifade eder. Salsýnlar ifadesi olabilmesi için kelimenin felyüdnine olmasý gerekirdi.
Burda rahatlýkla þunu anlayabiliriz. Salsýnlar ifadesiyle baþ bölgesiyle bütünleþen bir ifade icat edip baþörtüsü kavramýný oluþturmak, bu þekilde de bu yalaný direkt veya dolaylý bir emir haline getirme gayreti vardýr. Yine bu tip alim geçinen muhterem zevatýn söylediði gibi kadýnlarýn baþlarýný örtmeleri ile ilgili Allah'ýn bir tavsiye ve teþviki de söz konusu deðildir. Bu baþörtüsü için Kuran da bir emir göremeyen ama bunu dolaylý yoldan dine emir olarak sokmak isteyen sözde alimlerin bulduðu sapkýn ve kurnazca bir yoldur. Nur Suresinde geçen ziynetlerle ilgili uyarý ise kýsaca kadýnlarýn teþhir denen olayýn her türlüsünden uzak olmasýný saðlamak içindir. Yoksa bugünkü ifrat görüntülerde olduðu gibi kadýnýn tamamen örtülüp ortadan kaldýrýlmasý için deðil.



Kesin olan baþka bir hükümse, diðer müslüman milletlerinde örflerinin aksayan görünümü varsa bunda düzeltme yapmalarý, örfe ancak Kuran deðerlerine uygun olduðu müddetçe saygý gösterilebileceði, örfün din olarak deðerlendirilemeyeceðidir. Baþka milletlerin Arap örfünü uygulamak gibi bir zorunluluðu hiç yoktur. Zaten bunun hiç bir faydasý da yoktur.

Þaþarým o kimselerin aklýna ve fikrine ki, Arap örfüne bürünmenin kendilerini Allah'a yaklaþtýrdýðýný zannederler.

Nur suresinde (31.ayet) genel olarak vurgulanmak istenen hüküm ise, kadýnlarýn iffetlerini korumalarý, kendilerini haram bakýþlardan ve kendi bakýþlarýný haramdan akýl ve mantýk ölçüsünde sakýnmalarýdýr.Aþýrýlýklara düþmeme hakkýnda Allah þöyle buyurur: (Her þeyde orta bir yol izleyiniz, ne haddi aþýnýz ne de geri kalýnýz).
Benim, kendi çevremle baþörtüsüyle ilgili konuþmalarýmda özellikle vurguladýðým bir nokta vardýr. Þöyle ki; (Doðruyu söylemek kaydýyla) Ben böyle rahat ediyorum veya istiyorum, dedikten sonra o örtüyü örtüneni bu konuda rahatsýz etmek zulümdür. Fakat, baþörtüsünü Allah'ýn emri olduðu için örtüyorum diyen, böyle düþünen, bu masumiyeti kaybeder. O kiþi hem Allah huzurunda emir olmayaný emir demek suretiyle zor duruma düþer, hem de baþý açýk olan kadýnlara dinin hükmünü yerine getirmiyor gibi bir iftirada bulunmuþ olur ki bunlarýn ikisi de birbirinden beter hallerdir.

Kuran sayfalarý içinde geçiyor diye pek çok kelime, isimler, bilinçsizce, anlamlarý bilinmeden adeta ilahlaþtýrýlmaktadýr. Örtü bir anlamda bu cümledendir. Buna uygun bir örnek verecek olursak BAKARA bir sure adý olarak Kuran'da da yer alýr. Sýrf Kuran'da geçiyor diye kurduklarý iþyerlerine veya insanlara (çeþitli maksatlarla) bu gibi isimleri verenler vardýr. (BAKARA AVÝZE, BAKARA TEKSTÝL) gibi. Oysa Bakara kelimesinin anlamý, Türkçede SIÐIR demektir. Sure, içinde sýðýrla ilgili ibretler verildiði için bu adla adlandýrýlmýþtýr. Bu örnekler çoðaltýlabilir. Misal olarak, kýz çocuklarýna verilen, ALEYNA=BÝZÝ, BÝZE, KEZZÝBAN yada KEZBAN=YALANCILAR, SUZAN=ATEÞLÝ,YAKICI, isimlerinde olduðu gibi. Peygamber efendimizden bu yana Ýslam etiketi taþýyan milletlerin Ýslam'ý anlayýþýna bakarsanýz, genelde Bakara kelimesinin geliþigüzel ve bilmeden iþyeri adý olarak, bir baþka örnekle, Kezban kelimesinin kadýn adý olarak kullanýldýðý bilinçten, pek fazla ileri gidilemediði ortaya çýkar.
Bu hale Allah katýndan verilen en aðýr cezalardan biri yaþamýn her yanýna yansýyan geri kalýþtýr. Buna en uygun bir kanýt ve sonuç ise, Ýslam ülkeleri medeniyet ve teknolojide öncü olmasý gerekirken, bugün geliþmiþ Dünya ülkeleri arasýnda bir tek Ýslam ülkesi olmadýðý gerçeðidir. Bu sonuca baðlý olarak hakim olan manzara (ekonomik ve siyasi açýdan) tüm Ýslam ülkeleri üzerindeki haçlý hakimiyetidir.

Yunus Suresi 100. ayet: Allah aklýný kullanmayanlarýn üzerlerine pislik yaðdýrýr.

Allah'ýn emri olmayan bir þeyi emir telakki etmek, Allah'a eksiklik isnat etmek, Allah'a, Allah olmayý öðretmeye kalkýþmak demektir. Kýsacasý þirk denen yoldan çýkýþýn bir göstergesidir. Bu konuda bir örnek verelim. Kadýnýn örtünmesiyle ilgili en uçta uygulamalara sahip olan Afganistan bu konuda apaçýk bir ibret olarak incelenebilir. Þayet örtünme ile ilgili yanlýþ hükmü uygulamada incelersek, yanlýþ, yanlýþla devam eder misali buradaki çarpýk sonuçlarý görürüz. Nedir buradaki uygulama. Adamlar bakmýþlar kadýnýn saçý kapalý yüzü açýk. Yani, tek baþýna nefsi uyandýrmayan saçlar kapalý, tek baþýna nefsi uyandýran yüz açýk. Öyleyse bu emirde çok önemli bir eksik var, onu tamamlamak lazým diye düþünüp (Bilinçli olarak düþünmeseler de) kadýnýn baþýný tamamen kafese sokmuþlar.
Bakýnýz, emir olmayan bir kavram, emir diye telakki edildiðinde, bu düþüncede akýl mantýk da olmadýðýndan uygulamalar nerelere varýyor. Kaldý ki örtüdeki ifrat ve sapkýnlýk nerede varsa orada din adýna her türlü baþka sapkýnlýklar da kol geziyor demektir. Bu arada þunu da ilave edelim. Afganistan'daki bu görüntünün deðiþik versiyonlarýný (peçe ve çarþaf vs) maalesef hem bizde, hem de diðer Ýslam ülkelerinde rahatlýkla ve bazýlarýnda oldukça yoðun bir þekilde görmek mümkün.

Baþ örtüsünün bunu uygulayan insanlarca emir telakki edilmesi veya emir olarak görülmek istenmesi, bir baþka açýdan bakýldýðýnda, bunu kabullenen erkeklerin ve onlarýn din anlayýþýný temsil eden yalancý peygamberlerin kendi nefslerindeki kusurlarý örtememeleri nedeniyle kadýnlarý normal ölçülerin dýþýnda örtmeye çalýþmalarýndan kaynaklanmaktadýr. Hatta bu düþüncelerin sahipleri, tatmin olmak için, örtünmenin sýnýrlarýný kadýný tamamen görünmez hale getirecek þekilde zorlamakta ve uygulamaktadýr.

Mevlana'nýn bir sözünü bu konuda çok anlamlý bulduðum için aktarýyorum. Þöyle der Mevlana "Kadýn öyle bir varlýktýrki, onu ne kadar kaparsanýz, hem o örtünün içindekini, hemde dýþýndakini, o derece azdýrýrsýnýz"
Erkek ve kadýnýn toplum yaþamýnda, kanýksama kavramýný ortadan kaldýrýrsanýz, davranýþ dengelerinin bozulduðunu görürsünüz. Merak edenler toplum içinde bu konuyu incelesinler. Bu tespitin ne kadar gerçek olduðunu mutlaka göreceklerdir. Bugün bu konuda rahatlýkla gözlemlenebilecek bir husus, kadýný yürüyen çadýr haline getirmeyi ibadet, hatta cihad zanneden zihniyetle teþhir denen illeti çaðdaþlýk ve modernlik zanneden zihniyetin birbirini körüklediði, birbiriyle yarýþ ettiði gerçeðidir. Örtünmenin akýl almaz, envai çeþit görüntüleri artarak sergilenirken, teþhirin de ayný tempoda bulaþmadýðý hiç bir sosyal aktivite vs. kalmayacak gibi. Tesettür adý altýnda birleþen bu örtünmeyi toplumda yaptýðým gözlemlerle ben iki aþýrý uçta, iki ana çeþide ayýrýyorum. Birincisi kadýný tamamen yok etmeyi amaçlayan (çadýr tipi tesettür), ikincisi ise her türlü makyaj ve güzellik malzemesinin kullanýldýðý, kýyafetlerin daracýk seçildiði, kadýn ve kýzlarýn yüzü ve bedeniyle çekici hale getirildiði ve mutlaka saçlarýn örtülü olduðu (hem oradan, hem buradan tesettürügöz kırpmadür. Diðerleri ise bunlarýn arasýnda sýra sýra yer almaktadýr.
Þimdi bu satýrlarda yazdýklarým bazý insanlarýmýza gayri ciddi gelebilir. Benim misallerim bazen Nasreddin Hoca misali güldür düþündür þeklinde olur. Fakat vurgulamam gerçeðin ta kendisidir. Þimdi sormalý bu düþüncelerin sahiplerine Allah size Kuran'dan ayrý þöyle bir ayet mi indirdi; (kadýnlarýn, kýzlarýn giyim kuþamý, þurasý burasý ile aklýnýzý fikrinizi bozun, bunlarla ilgili sayýsýz yalan hadisler bulun, Kuran'ý da bir kenara koyun ona ihtiyacýnýz yok) diye (haþa) bizler bunu bilmiyoruz? Þunu da belirtmeliyim. Bir çok kadýnýmýz gibi sýrf atalarýndan böyle gördüðü için baþörtüsü takan ve kimseye bu konuda kesinlikle dil uzatmayanlarý bu tesettür anlayýþlarýndan ayýrmak gerek.

Türban denilen (çift katlý sýkmabaþgöz kırpma din dýþý olayý akýl ve mantýk çerçevesinde herhangi bir etki altýna girmeden gözlemleyebilir ve deðerlendirebilirseniz, bir doðal örtücü, aksesuar ve süs olan ve kendiliðinden görünen yerler olan saçlarýn yerine, (Arap örfü ölçü olamaz) rengarenk kumaþ parçalarýnýn kadýný daha cazip göstermek gibi bir sonuç için kullanýldýðýný (asýl maksat bu olmasa da) görürsünüz. Fakat ilginçtir, bunu benim gibi pek çok kiþi gözlemliyor da, bu insanlar bu aileler mi farkýnda olmuyorlar? O kýyafette bir týlsým mý var zannediyorlar? Kara çarþaf ise tamamen yok etme amaçlý olduðu için dinin dýþýnda kendi uydurma maksadýna hizmet ediyor. Bir de peruk olayý var. Hani Ö.S.S ve üniversitelerde v.b türbanla girme yasaðýný delmek için tesettürcülerin bulduðu o çok akýllýca yol. Ey benim memleketimin akýllý ve zeki evladý, acaba izah edebilir misin yaptýðýn iþin manasý nedir. Normal bir halde saçýn açýkken erkekler sana saçýn için ilgi duyuyorlar da peruk taktýðýnda (iptal) mi oluyorlar? Kaldý ki senin sadece saçýna nefsi uyanan erkek, kesinlikle sapýktýr ve o kiþinin tacizinden bütün tüylü mahlukatý da korumak gerekir. Þayet, yobazilerin (yalancý peygamberlerin) uydurduðu gibi (saçýnýn görünen her teli için cehennemde ayrý ayrý yanarsýn) zýrvasýna uyarak hareket ediyorsan, yine baþ bölgende bulunan ve saçlarýndan çok daha üstün bir görünüm ve güzellik katkýsý olan ve yine kýl olan, kaþ ve kirpiklerin için de bir (cehennem çetelesi) tutman gerekir. Kimbilir, belki onlarýn üzerine de takma bir þeyler uydurursun.

Son senelerde gittikçe yaygýnlaþan türban modellerinden birinin, Lübnan da faaliyet gösteren bir dini lider (yalancý peygamber) tarafýndan belirlenmiþ olduðunu gazetelerden tesadüfen okudum. Hiç þaþýrmadým. Peygamber Efendimizden bu yana, bu tip Ýslam etiketli yalancý peygamberlerin, din adýna din'e hizmet diye cahil insanlara yutturduklarý hurafenin haddi hesabý yok. Yunus Emre " Peygamber yerine geçen hocalar halka zahmetli oldu" derken çok vahim bir tabloyu bir tek cümleyle ortaya koyuyor aslýnda. Burda hoca derken yalnýz hoca müftü taifesini anlamamak gerekiyor. (Evliya zümresi hariçgöz kırpmaDin adýna ortaya çýkan alim, din bilgini ne varsa hemen hepsi bu (zahmetli) taifedendir. Peygamber Efendimizin bir hadisiyle konuya biraz daha açýklýk getirelim. "O kiþilerden çekinirim ki aðýzlarý din adýna laf yapar ve onlar ümmetimin baþýna bela olurlar."
Ben bunlarýn hemen hemen tamamýna yakýnýný yalancý peygamberler olarak görüyorum, hatta onlardan daha tehlikeli buluyorum. Ýslam tarihine bakarsanýz, yalancý peygamberler çýktýklarý yerlerde çok kýsa sürede etkisiz hale getirilmiþlerdir. Asýl tehlikeli yalancý peygamberler Ýslam etiketi ile din'in içine hizmet diye sayýsýz saçmalýðý sokan kiþilerdir. Çünkü bunlar cehaletinde katkýsýyla deðil cezalandýrýlmak, din'e hizmet ediyor diye büyük itibar görmüþlerdir, halada görmektedirler.

Maalesef bu konu, ayný zamanda çirkin bir rantiyenin de en önemli kaynaklarýndan biri olduðu için bazý kesimlerce özelikle körüklenmektedir. Bir yanlýþ ve tahrip edici mücadelenin bayraðý haline getirilmektedir. Ruhbanlar da (hocalar, müftüler vs) bu yanlýþýn kemikleþmesinde oldukça önemli rol oynamaktadýrlar. Ruhbanlarla ilgili ayetlerin, yanlýþlara düþmemek için çok iyi algýlanmasý gerekiyor. Kuran'daki tespit ve isnatla ruhban; Allah tarafýndan kendilerine vazife verilmediði ve böyle bir vazife olmadýðý halde din adamlýðý yapan ve genelde bundan ücret ve karþýlýk alan semavi dinlere mensup kiþilerdir (papaz, haham, rahip, hoca, müftü, dini lider gibi).

Hadid suresi 27. ayet: Uydurduklarý ruhbanlýðý, onlara biz emretmedik.

Yunus Emre ne güzel söylemiþ "Peygamber yerine geçen hocalar halka zahmetli oldu" derken. Bir baþka nefesinde de halký þöyle uyarýyor Yunus "Yirmi dokuz hece okursun uçtan uca, sen elif dersin hoca, manasý ne demektir" Kuran'da birçok ayette Allah Resul'üne hitaben "De ki, size verdiklerim karþýlýðýnda, herhangi bir ücret istemem..." buyurur. Bir ayette de þöyle buyurur Allah,

Yasin suresi 21. ayet: Sizden herhangi bir ücret istemeyenlere uyun. Onlardýr doðruyu ve güzeli bulanlar.

Ücret almayanlarla iþaret edilmek istenen Allah'ýn kendilerine yakýnlýk verdiði Peygamber ve Veli'lerdir. Fatiha suresinde "beni nimet verdiklerinin yoluna ilet, azmýþ sapmýþlarýnkine deðil" anlamýna gelen dua bölümündede kastedilen budur.
Ýslam haritasýnýn devamlý kan revan olmasý, kanayan yaralarýnýn hiç durmamasý ve yine Ýslam haritasýnýn üzerine aralýksýz Haçlý pisliðinin yaðmasýnýn nedenide, dinin aslýna yani Kuran'a deðilde din uyduranlarýn palavralarýna özdeþleþtirilmesidir.

Allah kelamýnda yanlýþ hükümlere varmanýn ve o þekilde yaþamanýn sonuçlarýný anlamak için bir ayet ve ona iþaret eden bir hadis aktarýyorum.

Müminun suresi, 53: Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarýnda parçalara bölündüler, kitaplara ayrýldýlar. Her bölük her parti kendi tuttuðu yoldan memnundur, yanýndaki (din veya kitapla) sevinmektedir.

Hadis: Ümmetim benden sonra yetmiþüç fýrkaya bölünür. Bir teki hariç mütebakisi cehennemliktir.

Zümer suresi 9.: Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olurmu.
Gönderen: 10.03.2008 - 12:47
Bu Mesaji Bildir   Hazin23 üyenin diger mesajlarini ara Hazin23 üyenin Profiline bak Hazin23 üyeyi arkadas listeme ekle Hazin23 üyeyi ICQ listeme ekle Yukari
HÜSEYİN ŞAHİNKAYA su an offline HÜSEYİN ŞAHİNKAYA  
Soysuzlar....
12 Mesaj -
Allah büyüktür..Mutlaka bu pislikler temizlenecektir.Ve layýk olduklarý yerlere,layýk olduklarý þekilde geleceklerdir..
Gönderen: 11.03.2008 - 12:39
Bu Mesaji Bildir   HÜSEYİN ŞAHİNKAYA üyenin diger mesajlarini ara HÜSEYİN ŞAHİNKAYA üyenin Profiline bak HÜSEYİN ŞAHİNKAYA üyeye özel mesaj gönder HÜSEYİN ŞAHİNKAYA üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1790 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SUHEYLA35 (83), farabi_21 (41), ranuna (35), metafor34 (44), milli genc vomp (38), mehmet19864 (38), yeho (62), ilemeyyühelaziz (43), _Sumeyra_ (36), e.comert (54), rafaes (68), alicandan (63), murselin (48), umut_yolcusu (38), khakan (56), bulentyildiz01 (60), yol_cu06 (43), ramazan9598 (54), funda (50), polinom (76), mehmet52 (42), yusufum21 (43), veteriner (54), ali317 (50), vuslat510 (44), fedat (48), sonmez_23 (49), doyamadim (37), ahmetozer42 (47), atilla dadalogl.. (44), YusufIslam (41), ykulac (51), sehit (46), gülcan (49), istiþare (51), selman30 (51), cesar (43), erguvan (50)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.31506 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.