0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ÖLÜM,ECEL ,AZRAİL

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
ÖLÜM,ECEL ,AZRAİL
1504 Mesaj -
Her nefis ölüm tadýcýdýr. Kýyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateþten uzaklaþtýrýlýr ve cennete sokulursa, artýk o gerçekten kurtuluþa ermiþtir. Dünya hayatý, aldatýcý metadan baþka bir þey deðildir.” (Al-i Ýmran; 185 )

“De ki; Sizin kendisinden kaçtýðýnýz ölüm muhakkak sizi bulacaktýr. Sonra da hem gizliyi hem de aþikarý bilen Allah' a döndürüleceksiniz.” (Cuma; 8)



Baþka bir ayet-i kerimede þöyle buyrulmuþtur:



“Her nefis ölümü tadacaktýr.” (Al-i Ýmran; 185)

Hz. Peygamber (S.A.V) þöyle buyurmuþtur:



“Eðer hayvanlar, ölüm hakkýnda insanoðlunun bildiklerini bilselerdi, onlardan semiz bir et yiyemezdiniz.” (Beyhaki)



Ölüm her insanýn karþýlaþacaðý bir olaydýr. Allah-u Zülcelal’in yaratmýþ olduðu her canlý mutlak surette ölümü tadacaktýr. Mademki her nefis ölümü tadacaktýr, öyleyse onun gereðini yerine getirmek gerekir. Peki onun gereði nedir? Onun gereði Allah-u Zülcelal’in bildirmiþ olduðu emir ve nehyleri yerine getirmek ve ölümden gafil kalmamaktýr. Çünkü ölümden gafil kalan kimse, ölüm aný ve ölümden sonrasý için hiçbir hazýrlýk yapmaz.



Abdullah bin Ömer (R.A)' den rivayet edildiðine göre; Bir adam, Hz. Peygamber (S.A.V)' e gelerek:



“Ya Resulallah! Ýnsanlarýn en akýllýsý ve en dirayetlisi kimdir?” diye sorunca; Hz. Peygamber (S.A.V) buyurdu ki: “Ölümü en çok hatýrlayan, ölüme en çok hazýrlanandýr. Ýþte bu kimseler hem dünya, hem de ahiret þerefine nail olmuþlardýr.” (Taberani)



Esasen insana, nasihat olarak ölüm yeter. Çünkü ölüm, çok ibretli bir olaydýr. Eðer ki insan ölümden herhangi bir ibret ve nasihat almýyorsa, bu kalbinin katý olmasýndan dolayýdýr. Onun için ölümü çok hatýrlamak lazýmdýr.



Halife Ömer b. Abdulaziz, daima alimleri bir araya toplar, ölümden bahsettirir, ölümü duyunca da ýslak bir kuþun ýslaklýðýný gidermek için çýrpýnmasý gibi çýrpýnýrdý. Ýbn-i Þirin’in yanýnda ölümden bahsedildiði zaman, kendisi ölmüþ gibi uyuþurdu.



Ölümü düþünmek ve onu kalbe yerleþtirmek için en faydalý yol; daima akrabalarýnýn, arkadaþlarýnýn, dost ve ahbablarýnýn ölümünü ve topraðýn altýndaki hallerini düþünmektir.



Hasan-ý Basri þöyle demiþtir: “Ölüm meleði, her eve günde üç kere bakar. O evde kim rýzkýný bitirir ve ömrünü tüketirse onun ruhunu alýr. Melek, onun ruhunu alýnca, evdekiler onun için aðlamaya baþlarlar. Melek evden çýkarken dönüp onlara þunu söyler: “Bu benim bu eve son geliþim deðildir. Ben hepinizi alýp götürene kadar buraya gelip gideceðim.” Ev halký meleðin bu sözünü duyabilselerdi, öleni býrakýp kendileri için aðlarlardý.”



Ömer bin Abdülaziz demiþtir ki: “Her gün sabah veya akþam, Allah' ýn divanýna giden birini yolcu ettiðinizi görmüyor musunuz? Onu yerin bir çukuruna koyarsýnýz. Yastýðý topraktýr. Dostlarýný geride býrakmýþ ve maiþeti kesilmiþtir.”



Ölümün kalbe yerleþmesinin bir yolu da dünyanýn geçici olduðunu ve kabir hayatýný düþünmektir. Ýnsan þayet dünyanýn geçici olduðunu ve bir gün ölümle sona ereceðini ve vücudunun kabirde çürüyüp toprak olacaðýný düþünürse, ölümden hiç gafil olmaz.



Rivayet edilmiþtir ki; Ýbn-i Muti bir gün evine bakarken evin güzelliðine hayran kaldý ve sonra hüngür hüngür aðlayarak þöyle dedi: “Allah' a yemin ederim ki, eðer ölüm olmasaydý, seninle mutlu olur, sevinirdim. Eðer varacaðýmýz kabirlerin darlýðý olmasaydý, dünya ile gözlerimiz aydýnlanýrdý.”



Anlatýldýðýna göre bir zengin güzel bir köþk yaptýrmýþtý. Onu hazýr hale getirince, tanýdýðý bir alimi götürüp onu gezdirdi. Alim, köþkü gezdikten sonra adama: “Köþkün çok güzeldir. Fakat bir kusuru vardýr ki, bütün güzelliðini gölgelemiþtir.” dedi. Adam telaþla: “Bu kusur nedir?” diye sorunca, alim þu þekilde cevap verdi: “O kusuru þimdiye kadar hiç kimse giderememiþtir. O, ölüp burayý terketmektir.”



Dünya bir saatten ibarettir. Bu dünyaya aldanýp baki olan ahiret hayatýný tehlikeye atmak çok yanlýþtýr. Akýllý ve Allah-u Zülcelal' in rýzasýna talip olan kimseler, bütün bunlara bakarak, ölümü hatýrlayýp, yolculuðunun uzunluðunu düþünerek, taat ve ibadete sarýlarak, ahiret hayatý için hazýrlýk yapmalýdýr.



Ahirete gidip, orada piþman olarak, ölümü temenni etmektense, bu dünyada piþman olup ölüme hazýrlanmak daha iyidir.



Rivayet edilmiþtir ki: Ýsrailoðullarýndan bir adam, büyük bir servet biriktirdi. Ölümü yaklaþtýðý zaman çocuklarýna: “Servetimin her türünden bana getirin.” dedi. Çocuklarý, servetin her çeþidinden getirip adamýn önüne koydular. Adam bu mallarý görünce aðladý. Azrail (A.S) onu böyle görünce þöyle dedi: “Seni böyle aðlatan nedir? Sana bu serveti veren Allah’a yemin ederim ki, ruhunla bedenini birbirinden ayýrmayýncaya kadar evinden çýkmayacaðým.”



Bunun üzerine adam: “Ne olur bana mühlet ver de servetimi hak yolunda daðýtayým.” dedi Azrail (A.S) buna karþýlýk þöyle cevap verdi: “Olmaz! Fýrsat kaçtý. Sana verilen mühlet bitti. Ecelin gelmeden evvel bunu yapacaktýn.”



Görüldüðü gibi, adam ölümü aný gelip bu biriktirdiði mallardan ayrýlacaðýný anladýðý vakit, ebedi olan ahiret hayatý için bir þey biriktirmeye çalýþmadýðý için fakirliðini gördü ve Azrail (A.S)’den mühlet istedi.



Oysa Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede þöyle buyurmuþtur:



“Ecelleri geldiði zaman da, onlar ne bir saat geri kalabilirler ne de ileri geçebilirler.” (Nahl; 61)



Buna göre, bir gün ölümle karþýlaþacaðýnýn kesinliðine inanmýþ olan bir kimse bir yandan salih ameller iþlerken diðer yandan da günahlardan kaçýnarak ölüme hazýrlanmalýdýr.



Unutmayalým! insanýn dünyada yaþadýðý hayatýn her anýnýn hesabýný vereceði o büyük gün mutlaka gelecektir. Ölüm, dünya hayatýnýn tüm güzelliklerinin son bulduðu bir andýr, ama ayný zamanda da ahiretteki sonsuz yaþamýn baþlangýcýdýr.



O gün Allah' a ve karþýlaþacaklarý bu güne inanmýþ olanlarýn ruhu hamurdan kýl çekmek gibi, inkar edenlerin ruhu ise diken aðacýndan tülbent çekmek gibi çekilir.



Ayet-i kerimede:



“Beni zikredin, bende sizi zikredeyim.” (Bakara; 152)



buyurulmuþtur. Bizim O’nu zikretmemiz, dünyadayken O’nun emirlerine itaat edip, Salih amelleri iþleyip günahlardan kaçýnmamýzdýr. O’nun bizi zikretmesi ise, bu zor yerlerde imdadýmýza gelmesi ve bizlere yardým etmesidir.



O halde akýllý bir insan gibi nefsine sor; ruhunun hamurdan kýl çekmek gibi kolay çekilmesini mi, yoksa diken aðacýndan tülbent çekmek gibi çekilmesini mi istersin. Tabi ki nefis güzel olaný ister.



O zaman anlatýlanlarý sadece okumakla kalma, kalp gözüyle görerek yaþa ve o gün için salih amel iþleyerek hazýrlýk yap.



Çünkü her þeyin üzerinde insanýn en büyük kazancý kuþkusuz Allah’ýn rýzasýdýr.
Gönderen: 29.06.2008 - 12:09
Bu Mesaji Bildir   halk yolcusu üyenin diger mesajlarini ara halk yolcusu üyenin Profiline bak halk yolcusu üyeye özel mesaj gönder halk yolcusu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 2027 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
þerife (59), candost79 (46), maximilyanashab (51), bayer (57), nismettin (45), MustafaAVTAN (42), mehmet_ihl (43), davutay (52), sevgi_seli21 (40), dragon kingdom (32), bigturk1903 (46), Haci Ali ALTUN (42), recep__35 (60), hüzün21 (40), kevser61 (37), martenzit (53), pasaferhat (48), Gonulrehberi (55), SUBASCHI (55), intravenoz (44), mhmtrl63 (41), MucahitEren (43), ÖZGÜRKIZ (51), vildan001 (52), oguzelim (48), El Turco54 (37), girsaarli (38), OSMAN66 (47), ADEMKOCA (60), mustafa1969 (56), mumfd (48), tahir80 (45), irfan gen&ccedi.. (68), dartirir (56), basribalci (35), esra85 (40), fatih basalan (37), H:kaplan (58), profesör (42), Cirak (42), aybükem (56), selimcan (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.37504 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.