0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Said Nursi'nin Mezarini Taşiyan Askerler Konuştu!!!

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
MELIKSAH04** su an offline MELIKSAH04**  
Said Nursi'nin Mezarini Taşiyan Askerler Konuştu!!!
328 Mesaj -
Bediüzzaman’ýn mezarýný gizlice taþýyan askerler yýllar sonra konuþtu. Kefeni de bedeni de çürümeyen cenazenin taþýnmasýný kimlerin neden istediðine dair ilginç iddialar var.

1960’ýn 12 Temmuz’u… Vakit, gece yarýsýna yaklaþýyor. Urfa’daki Halil Ýbrahim Dergâhý’ndan balyoz sesleri yükseliyor. Etrafý askerlerle çevrili türbede, 111 gün evvel vefat eden Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri yatýyor. Ýhtilal komitesi üstadýn mezarýný taþýma kararý almýþ. Ancak balyozlarý tutan askerler mermeri bir türlü kýramýyor. Nihayetinde komutan sesleniyor: “Mezarý kim kýrarsa 30 gün izin.” Pehlivan lakaplý Yusuf öne çýkýyor: “Ben kýrarým.” Orada kimin yattýðýndan ne onun ne de diðer askerlerin haberi var. Verilen emir gereði Pehlivan Yusuf olanca gücüyle balyozu sallýyor. Önce mermer kýrýlýyor, sonra toprak kazýlýyor. Said Nursi’nin naaþý bozulmamýþ kefeniyle kabirden çýkarýlýyor.

Bediüzzaman Said Nursi’nin 84 yýllýk hayatý sýkýntýlarla geçti. Mahkeme mahkeme, þehir þehir dolaþtýrýlýp durdu. Birçok iþkenceye maruz kaldý. Kadir Gecesi’ne denk gelen 23 Mart 1960 tarihinde Ýpek Palas Oteli’nde vefat etti. Ardýndan on binlerin duasý eþliðinde Hz. Ýbrahim Makamý’na defnedildi. Vefatýndan üç gün önce Isparta yolunda talebelerine “Bunlar beni anlamadý.” dedi. Bu sözleri adeta vefatýndan iki ay sonra gerçekleþecek olan 27 Mayýs 1960 ihtilalinin habercisiydi. Ýhtilal olmuþ ve Adnan Menderes’i idam sehpasýna götüren süreç baþlamýþtý. Ýhtilali yapanlar Bediüzzaman’ý vefatýndan sonra da rahat býrakmadý. Yeni iktidar mezarýn taþýnmasýna karar verdi. Urfa’dan naaþ önce uçakla Afyon’a, oradan da Isparta’ya götürüldü. Askerler Bediüzzaman Hazretleri’ni taþýmakla görevlendirildi. Bu sürece þahitlik eden erlerden biri Kahramanmaraþ’ýn Elbistan ilçesinde, diðeri Gaziantep’in Nizip ilçesinde, bir diðeri ise Ýstanbul’da yaþýyor. Pehlivan Yusuf ise üç buçuk ay kadar önce vefat etmiþ. Said Nursi’nin naaþýný taþýyan uçaktaki muhabere subayý ise Bursa’da ikâmet ediyor.

KEFENÝ HÝÇ ÇÜRÜMEMÝÞ

12 Temmuz gecesi türbeyi 100 civarýnda asker kuþatýr. Ýçeriye kimse alýnmazken bekçilerin de dýþarý çýkmasýna izin verilmez. Onu ziyarete gelenler birer avuç topraðý hatýra olarak yanlarýnda götürmeye baþlayýnca Adana’dan getirilen mermerlerle mezarýn üstü kapatýlýr. Gece yarýsý kabri taþýmak için gelen askerler balyoz darbelerine raðmen bu mermerleri kýramaz. Yusuf Hayal (1 Aralýk 2005’te vefat etti) “Ben kýrarým.” diyerek baþlar vurmaya. Diþleriyle 50 kilogramlýk çuvallarý taþýyan, tek baþýna bir arabayý 10 dakika boyunca kaldýrarak hareket etmesine izin vermeyen Yusuf Hayal, balyozu her indiriþinde mermerden de parçalar ayrýlýr. Mezarýn üstündeki topraðý kürekle dýþarý atar. Ve kefene sarýlý beden ortaya çýkar.

Yusuf Hayal’in kendine anlattýklarýný aktaran eþi Emine Hayal, “Ýçini açmamýþlar ama kefen hiç çürümemiþ. Aynen bugün konulmuþ gibi. Sýk sýk anlatýrdý bize Yusuf. Kendi elleriyle naaþý çýkartmýþ. Adanalý bir arkadaþý galiba ona yardým etmiþ.” diyor. Bu sahnelere þahitlik edenlerden biri de Elbistanlý Tahir Aktaþ’týr: “Türbenin etrafý abluka altýna alýnmýþtý. Askerden baþka hiç kimse yoktu. Biz kabre 5-6 metre mesafedeydik. Gördüðüm kadarýyla cenaze sanki bugün defnedilmiþ gibiydi. Bakýþtýk birbirimizle. Merak ediyoruz kim çýkýyor diye. Mübarek adamýn ismini hiç iþitmemiþtik. Ama cenazenin çürümemiþ olmasýndan dolayý tüylerimiz diken diken oldu.”

Askere gitmeden önce köylerinde ceset çýkardýklarýný, köylünün kokuya dayanamayarak oradan kaçtýðýný anlatan Aktaþ, “Ama bu mübarek insan çýktýðýnda yeni konulmuþ gibiydi. 3 ay 21 gün önce vefat ettiði düþünülünce çürümüþ olmasý lazýmdý. Ancak kefende bedeni aynen duruyordu.” diyor.

Yusuf Hayal’in anlattýklarýný, asker arkadaþý Þenol Baþaslan ise þöyle aktarýyor: “Gümüþhaneli Yusuf’a mezarýn yerini göster, oradan nasýl çýkarttýn diye sordum. Beni götürdü. Mezarýn yerini bir iki gün sonra gösterdi. O zaman anlattýklarýna inandým. Askerdim, cahildim ama Bediüzzaman Hazretleri’ni seviyordum. Bana ‘Hiç leke yok. Aynen bugün konmuþ gibi’ demiþti. Kefen topraða girdikten hemen sonra çürür. Ama o üç aydan fazla kalmýþ. Mübareðin kefeni çürümemiþ.” Baþaslan, kýrýlan mermer parçalarýný da alaydaki yemekhane kapýsýnýn ardýnda gördüðünü kaydediyor. Daha sonra nereye götürüldüðüne dair bilgisi ise yok. Yusuf Hayal’in mermeri kýrmasýndan ötürü hak ettiði izni 30 günden 45’e çýkartýlýr. Bir ay kadar önce çýktýðý Gümüþhane’nin Demirören köyüne yeniden döner.

TABUT, C-47 UÇAÐINA SIÐMADI

Halilürrahman Dergâhý’nda (Hz. Ýbrahim Makamýgöz kırpma bir saat içinde yaþanýr tüm bunlar. Tabut bir arabaya yerleþtirilip Þanlýurfa Alay Komutanlýðý’na nakledilir. Askerî konvoy nizamiye kapýsýnda durdurulurken sadece Bediüzzaman’ýn naaþýnýn olduðu arabanýn girmesine izin verilir. Küçük havaalanýnda Diyarbakýr’dan gelen C-47 nakliye uçaðý beklemektedir. Uçaktaki dört kiþiden pilot Ahmet Kýrlay, muhabereci Kadri Özkartal ve diðer ekip gece yarýsý apar topar kaldýrýlýp Urfa’ya yönlendirilir. Kadri Bey’in eþi Hikmet Özkartal taþýnan kiþinin Bediüzzaman olduðunu daha sonra öðrendiklerini söylüyor. “Biz þehit var sanmýþtýk. Ama Bediüzzaman Hazretleri olduðunu öðrenince tüylerimiz diken diken oldu.”

Tabut, bu uçaða sýðmaz. Naaþ, daha küçük bir tabuta yerleþtirilir. Yusuf Hayal ve arkadaþlarýna ikinci bir emir verilir: “Büyük tabutu þehrin dýþýnda bir yerde yakýn.” Benzinle yakýlmaya çalýþýlýr, ancak tabut bir türlü alev almaz. Askerlerin bu þaþkýnlýðýný Yusuf Hayal’in eþi Emine Haným þöyle anlatýyor: “Benzini dökmüþler ama yakamamýþlar. Vilayetin dýþýnda bir yere götürmüþler. Tabutuna kaç teneke benzin döktük ama yakamadýk derdi. Sonra tabutu oraya gömüyorlar. Bunlarý üzülerek anlatýrdý. O mübareði nereye götürdüler hiç bilemiyordu.”

Gece yarýsý Afyon Havaalaný’na inen uçaðý vali ve yaklaþýk 15 asker karþýlar. Buradaki askerlerden biri de Nizipli Ahmet Çam’dýr. Isparta’nýn merkezindeki 58’inci Tümen Karargâh Bölüðü’nde nizamiye nöbetçisidir. “Biraz atýcý, vurucu olduðumuz için bizi alýp götürdüler. Muhafýz olarak gittik, muhafýz olarak geldik.” diyen Çam, subaylarýn havaalanýnda kendilerine katýldýðýný aktarýyor. Bir ambulansa yerleþtirilir Bediüzzaman’ýn naaþý. Peþine de 3-4 tane askerî araç takýlýr. Araçlar daðlarýn arasýndan süzülüp sessizce yol alýr. “Nereden gittiðimizi bilmiyoruz. Daðlarýn tepesiydi. Araba önümüzde gitti, arkadan askerî arabayla gittik. Anayollardan gitmedik, dað yollarýydý. Karanlýktý.”

3-4 saatlik yolun sonunda gece yarýsýný geçerken Isparta’da meçhul bir yere gelinir. Yaklaþýk 10 metre ötesinde defnedilen kiþinin kimliðini dahi bilmeyen Ahmet Çam’ýn görevi Bediüzzaman’ý defneden askerlerin tüfeklerini beklemektir. Sabaha karþý defin tamamlanýr, ancak Çam, sadece uzaktan seyreder. Defnin ardýndan bir yüzbaþý erlere “Hiç kimseye söylemeyeceksiniz. Sizi asarlar.” der. Bunun üzerine kimse ne geldikleri yeri, ne de defin iþlemini o günlerde baþkasýna anlatýr. Ahmet Çam, defnettikleri kiþinin kimliðini günler sonra gazetelerden öðrenir.

Tahir Aktaþ, Urfa-Suruç’taki birliðine döndükten sonra ilçenin yaþlýlarý ile konuþarak gece yarýsý gizlice kimi çýkarttýklarýný öðrenir. Bediüzzaman Hazretleri hakkýnda bilgi aldýðý kiþilerden biri Bostancý köyünün þeyhidir. “Þeyh efendi hadiseyi anlatýr ve aðlardý. O kadar duygulanýrdý. Ondan bilgi edinmeye çalýþýrdým yasak olduðu zamanlarda.”

Eski adý Höyüklü yeni adý Ecek olan köyde vekâleten karakol komutanlýðýný yürüten Tahir Aktaþ’ýn eline Said-i Nursi’nin toplanma emri verilen eserleri ulaþýr: “Þehir merkezi ile pek alakamýz yoktu. Köyleri dolaþýrken ortaya çýkýyordu eserler. Okumayý bilen köylülerde bulunurdu genelde. Karakol komutan vekilliði yaptýðým zamanlarda sýk sýk geçerdi elime. Said Nursi’nin eserlerinin toplanmasý emredilirdi yukardan. Ama ben aldýðým insanlara geri verirdim. Eserler belli ki bir âlimin yazýsýydý. Benim Arapça okumuþluðum vardý. Tehlikeli olmadýðý belliydi. Dinî konulardan bahsediyordu. El koymanýn bir anlamý yoktu.”

26 Ekim 1959 tarihinde Van’ýn Erciþ ilçesinde askerliðine baþlayan Tahir Aktaþ, altý aylýk eðitimin ardýndan Þanlýurfa’nýn Suruç ilçesine jandarma olarak gelir. 30 aylýk askerliðin ardýndan memleketine dönerek lokanta açar. Mermeri kýran Yusuf Hayal Van-Erciþ’teki okuldan arkadaþýdýr. Ancak Hayal’in birliði Þanlýurfa vilayetinin karþýsýnda yer alan, yaklaþýk 30 kiþiden oluþan toplu birliktir. 72 yaþýnda vefat eden Yusuf Hayal 1961’de askerlik görevinin sona ermesinden üç yýl sonra Almanya’ya iþçi olarak gider. 24 sene kaldýðý Duisburg’da demir döküm fabrikasýnda çalýþýr. Eþi Emine Haným’ý dönmesine 5 yýl kala yanýna alýr. Her altý ayda bir eþini ziyarete gelir. 1988’de Ýstanbul’a kesin dönüþ yapan Pehlivan Yusuf, askerlikteki anýlarýný eþi Emine Haným’a ve ikisi kýz biri erkek üç çocuðuna anlatýr. Emine Hayal, “Bediüzzaman Hazretleri’ni merak ederdi. Kitabý vardý onda, biri aldý götürdü. Nasýl aldý kabirden, nasýl çýkarttý onu anlatýrdý. Severdi Bediüzzaman Hazretleri’ni.” diyor.

“BENÝM KABRÝM BÝLÝNMEYECEK”

67 yaþýndaki Ahmet Çam ise Gaziantep’in Nizip ilçesine baðlý Yeniyazma köyünde ikamet ediyor. Isparta’daki askerliði bir kenara konulacak olursa yaþamý köyünün dýþýna taþmamýþ. Bediüzzaman’ýn mezarý ile uðraþýlmasýna þaþýrýyor: “Bir adamýn cenazesinden asker niye korkmuþ ki? Niçin nakletmiþ acaba? Þaþýrýyor insan. Bir adamdan niye korksun devlet.” diyen Ahmet Çam’ýn iki yýl süren askerliðinin baþladýðý tarih de Üstad’ýn vefatýndan tam bir yýl öncesine denk geliyor: 23 Mart 1959. Mart 1961’de de köyüne dönüyor. 68 yaþýndaki Þenol Baþaslan ise askerliðin ardýndan 1963 yýlýnda yerleþtiði Ýstanbul’da Denizcilik Ýþletmeleri’nde manevracý olarak çalýþmýþ. Kadri Özkartal ise Bursa’da yaþýyor. Kendisi konuþmayý arzu etmese de eþi onun yaþadýklarý hakkýnda kýsa bilgiler veriyor.

Bediüzzaman Hazretleri vefatýndan üç gün önce Isparta’dan talebeleri Bayram Yüksel, Hüsnü Bayram ve Zübeyir Gündüzalp ile gizlice Urfa’ya geldi. Hükümet temsilcilerinin “Bir an önce ayrýl” uyarýlarýna raðmen, “Ben buraya dönmeye deðil kalmaya geldim.” diyerek vefatýný haber veriyordu. 21 Mart’ta geldiði, herkese kapýsýný açan, sofrasýna misafirsiz oturmayan Hz. Ýbrahim’in makamýnda gözlerini yumdu. Yaþadýðý yýllarda mezarýnýn Urfa’da kalmayacaðýna da iþaret ediyordu: “Benim kabrim çoklar tarafýndan bilinmeyecek.”


BEDÝÜZZAMAN’IN MEZARININ TAÞINMASINI ÝSTEYENLER MASONDU

Bediüzzaman Hazretleri’nin küçük kardeþi Abdülmecid Ünlükul, Konya’da oturuyordu. Temmuz 1960’ýn ilk günlerinde Vali Bey’in kendisini beklediði haberi iletildi. Odaya girdiðinde üç generalle karþýlaþtý: Cemal Tural, Refik Tulga ve Mucip Ataklý.

Abisinin mezarýný þark ahalisinden ziyarete gelenler arasýnda kaçaklar olduðu, nazik bir zaman geçirildiði söylenir. Bu yüzden Ýç Anadolu’da bir bölgeye nakledileceði söylenir. Israr etmemesi, buna mecbur olduðu, dilekçeyi imzalamasý gerektiði ifade edilir. Ünlükul, “Bari mezarýnda rahat etsin.” feveranýna raðmen istemeye istemeye dilekçeyi imzalar. Bu dilekçe Milli Birlik Komitesi’ne dönemin Ýçiþleri Bakaný emekli General Ýhsan Kýzýloðlu tarafýndan sunulur. Ancak komiteye talebin Abdülmecid Ünlükul tarafýndan geldiði, abisini ziyaret edemediðinden dolayý ikamet ettiði Konya’ya taþýmak istediði aktarýlýr. Dilekçe metni de orada okunur. Hukuki bir sorun olmadýðý da belirtilir.

Ünlükul’u dinlemeye gerek duymayan Milli Birlik Komitesi Ýçiþleri Bakaný’na taþýma yetkisi verir. Komite üyesi Ahmet Er, kararýn alýndýðý toplantýda bulunmadýðýný ancak Cemal Tural, Refik Tulga, Mucip Ataklý ve Ýhsan Kýzýloðlu’nun mason olduðunu iddia ediyor:

“Kanaatimi söylüyorum. Bunlar yapabilirler. Bu isimler masondur. Komitenin içinde Ýslam’a karþý olanlar da vardý, olmayanlar da. Ama Ýslamiyet’in büyüklüðünün farkýnda olan hiç kimse yoktu. Dini bütün adam yoktu. Ezanýn Türkçeleþmesi üzerine çok kavgalar ettik. Ýslamiyet havanýn, suyun, ýþýðýn girmediði yere kadar girmiþ. Ýslamiyet hayatýmýzýn bir parçasý deðil A’dan Z’ye kadar bir bütündür.”

Milli Birlik Komitesi üyelerinin kandýrýlmýþ olabileceðini deðerlendiren Ahmet Er, “O bir cinayetti. Bu kadar büyük müçtehidi nasýl rahatsýz edersiniz.” diyor. Abdülmecid Ünlükul, aðlaya aðlaya mezarýn taþýnmasýna þahitlik eder. Hatta diðer þahitlerin aktardýðý gibi abisinin kefeni bugün konulmuþ gibidir ve kefeni açtýðýnda tebessüm eden yüzünü görür.

CEMAL TURAL KARÞIMDA KALP KRÝZÝNDEN ÖLECEKTÝ

Bediüzzaman Hazretleri ile ilgili çalýþmalarýyla bilinen Necmeddin Þahiner, 1966 yýlýnda Genelkurmay Baþkaný olan Cemal Tural’a önce mektup yazar sonra da onu ziyaret eder. “Tural karþýmda kalp krizinden ölecekti. Bir daha bana Said Nursi ile ilgili mektup göndermeyeceksin, beni aramayacaksýn, kitap göndermeyeceksin dedi.” Taþýnma olayýnýn müsebbibi olarak ihtilalcileri gösteren Þahiner, Bediüzzaman’ýn mezarýnýn sadece birkaç talebesi tarafýndan bilinmesiyle ilgili “Bu olay Cenab-ý Hakkýn, onun duasýný zalimlerin eliyle kabul etmesidir.” diyor.




2006-03-30
Aksiyon Dergisi
Gönderen: 22.07.2008 - 07:06
Bu Mesaji Bildir   MELIKSAH04** üyenin diger mesajlarini ara MELIKSAH04** üyenin Profiline bak MELIKSAH04** üyeye özel mesaj gönder MELIKSAH04** üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1931 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
muratt27 (49), aziziye (60), yilay (56), soley (61), TaRaNTuLa (44), Nur Sevda (31), yezdanur (33), sarihan.e (62), kardesim (59), muceli (32), Enes Yakub (45), Boddig (38), ümit79 (46), peker (47), Gönül_89 (36), ortaasyam (42), emrecihat (47), karadereli (56), yarali (56), MUMIK (46), mustafa emin (48), fuad33 (61), peksen (40), cemalettinkiyis.. (59), bilalacar (44), biranne (62), emrekorkmaz (40), bakus (42), Meryem61 (38), tosyalim (59), akyurek (49), mert sel&ccedil.. (49), _RANA_ (35), muhammedtahirde.. (20), unall (59)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.74524 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.