0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Bay Necip Fazıl'ı Ustalaştıran Zat

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
der_ya su an offline der_ya  
Bay Necip Fazıl'ı Ustalaştıran Zat
875 Mesaj -
Bay Necip Fazýl "hakikat"ten habersiz bohem bir yaþantý içinde debelenirken Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerini tanýr. Artýk hakikat kapýsý aralanmýþ, bay Fazýl'ý üstada dönüþtüren inkýlap baþlamýþtýr. Bize üstadý kazandýran Arvasi hazretlerini vefatýnýn 65. yýldönümünde rahmetle anýyoruz.

1860 yýlýnda Van'ýn Baþkale ilçesinde doðan Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri uzun bir hizmet döneminin ardýndan 27 Kasým 1943'de Ankara'da vefat etti. Mezarý Baðlum semtindedir. Baþta üstad Necip Fazýl Kýsakürek olmak üzere birçok insanýn hidayetine vesile olmuþtur.

Necip Fazýl ve Abdülhakim Arvasi

Necip Fazýl'ýn Büyük Doðu ile bütünleþmesi büyük ýstýraplarýn akabinde gerçekleþmiþtir. Üstat, bir akþam çalýþtýðý bankadan çýkar Eminönü'nden vapura biner. Kendisine Ýslami telkinlerde bulunacak esrarengiz bir adamla karþýlaþýr. Yanýna oturan adamla önce zahiri meseleleri konuþur. Necip Fazýl tasavvuftan sorunca adam Beyoðlu'nda Aða Camii'nde Cuma günleri vaaz veren Abdülhakim Arvasi Hazretleri'ni iþaret eder. Vapur Beylerbeyi'ne vardýðýnda karþýlýklý selamlaþýp ayrýlýrlar. O andan itibaren Necip Fazýl'ýn zihninde hep fuhþun merkezi olan Beyoðlu'nda yalnýz Cuma günleri vaaz veren Büyük Veli vardýr. Kiminle konuþursa konuþsun hakikatte aklý hep Aða Camii'ndedir.

Bir Cuma günüdür ve yanýnda arkadaþý ressam Abidin Dino vardýr. Bulunduklarý apartman Aða Camii'ne yalnýz birkaç yüz metre mesafededir. Birden aklýna içinde bulunduklarý günün Cuma olduðu gelir. Arkadaþýna "Haydi davran gidiyoruz. Sana üstün haberciyi göstereceðim." der.

Necip Fazýl, kendisiyle tanýþmasýný "O ve Ben" isimli eserinde þöyle anlatýr;

"Cami… Girince sol tarafta, yerden bir iki basamak yüksekliðinde, balkonumsu bir yerde, sarýklý, beyaza yakýn kýr ve uzun sakallý bir zat… Önünde, kitabýný koyduðu küçük bir yer masasý… Etrafýnda, diz üstü veya baðdaþ kurup oturmuþ bir küme insan… Aralarýna geçip oturduk. Son derece tesirli bir ses… Tane tane konuþuyor.

Ders bitince ön sýrada oturan bir gencin yardýmýyla kürsüden indiler. Etrafýndakilere þefkatle baktýlar. Potinlerimizi giyip kendilerini kapýda beklemeye baþladýk. Baþlarýný kaldýrýp o anlatýlmaz gözlerini üzerimize diktiler.

Bana, yakan gözlerle, bir kerecik baktýnýz;

Ruhuma büyük temel çivisini çaktýnýz!

Ben atýldým:

- Affýnýzý rica ederiz efendim; ellerinizden öpmek saadetine erebilir miyiz?

Uzandýðým, esmer, zarif ve incecik parmaklý eli bir can kurtarana yapýþýrcasýna kapýp öptüm.

- Biz Eyüp Sultan'da oturuyoruz, dediler; Gümüþsuyu'nda, ne zaman isterseniz buyurun.

Devlet !..

Evlerine çaðrýlýyorduk.

Sýcak bir ilkbahar günü… Kaþgari Dergahý… Ýkinci buluþma… Ýlk sualleri: Ne iþ yaparsýnýz?

- Bir bankada çalýþýyorum. Muharrir ve þairim… Ýsmim Necip Fazýl…

- Tasavvuftan bir þeyler biliyor musunuz? Okuduðunuz kitap oldu mu?

Bahriye mektebindeki hatýramý anlattým. Semeretü'l-Fuad ve Divan-ý Nakþi'yi söyledim. Son zamanlarda da, karýþtýrdýðým Marifetname… Nakþi Divaný'nýn kimin eseri olduðu sualine cevap veremedim.

Ýþte ateþten harflerle beynimi daðlayarak söyledikleri ilk fikir: "Bu iþ kitapla olmaz. Akýlla da varýlmaz. Hiç yemeðin lezzeti çatal býçakla aranýp bulunabilir mi?"

Kaçta gitmiþtik? Bilmiyorum! Öðle vaktimiydi, ikindi miydi? Bilmiyorum! Çýktýðýmýz zaman akþam olmuþ, karanlýk bir seccade gibi Eyüp'ün üstüne atýlmýþtý.

Bana ilk günden son güne kadar: "Bizdensin!.. Seni mensup ve mahsuplarýmýzýn arasýna alýyoruz! Yola kabul edildin!" dediler.

Bir yakýnýnýn ifadesiyle bana, "Sen gemidesin! Ayak silmeye mahsus bir paspas olsan yine gemidesin! Seni býrakmazlar! Aldýklarýný bir daha býrakmazlar."

Sene 1943.. Ben gazetedeki fýkralarýma ve yüksek mimari þubesindeki derslerime devamdayým… Büyük Doðu'yu hazýrlýyorum… Yoðunluk içerisinde Efendim'i göremiyorum…

Büyük Doðu çýktý. Eyüp'te bir kurban kesmek ve Efendim'in elini öpmek niyetindeyim.

Üstat bu niyetle yola koyulur, dergaha varýr fakat Abdülhakim Efendi'yi bulamaz. "Polisler O'nu alýp merkez þubeye götürmüþlerdir. Merkez þubeye gider fakat kendileri ile görüþemez. Oradan Ýzmir'e nakledilirler. Ardýndan da Ankara… Ankara'da 19 gün hasta yatarlar. 1943 yýlýnýn bir cumartesi günü sabah namazý vakti son kelimesi "Allah" olduðu halde ruhunu teslim ediyorlar. Esrarengiz bir adamýn delaletiyle Baðlum köyüne defn ediliyorlar."

Necip Fazýl 1943 yýlýndan sonra Abdülhakim Arvasi'nin ruhaniyetini her dem baþucunda hisseder. Ona o derece baðlanmýþtýr ki deðerini kýymetlendirirken þöyle der: "Kaç milyon baba ve kaç milyon anne, senin milyonda birin eder? Seni Baðlum köyündeki, namsýz ve niþansýz çukurunda, bembeyaz ve taptaze kefene bürülü, esmer ve pembecik teninin hiçbir noktasý tozlanmamýþ, derin gözlerin ebediyete çevrili, Allah'ý zikrederken görüyorum."

Büyük Doðu'ya Doðru

Üstat, Abdülhakim Arvasi Hazretleri'yle tanýþýncaya kadar aklýn kalemiyle siyah yazýlar yazardý. Zaman zaman Müslümanlar aleyhine de karalamalarda bulunurdu. O'nu tanýdýktan sonra kendisiyle birlikte þiir ve makaleleri de tövbe etti. Muarýzlarý önceki þiirlerini kullanýp O'na zafiyet isnat etmek istediklerinde Üstat þöyle cevap vermiþtir: "Geçmiþi dürdüm çöp tenekesine attým. Çöpleri karýþtýrmak ise kedi ve köpeklerin iþidir."

Büyük Veli'nin aþk ocaðýnda ruhu ve aklý yeniden þekillenen Necip Fazýl, ömrünü insanlara kim olduklarýný, nereden gelip nereye gittiklerini anlatmaya, kendi tecrübe ve tefekkürünü de dikkate alarak bu büyük sualleri yanýtlamaya adadý.

Ýslam'a öylesine teslim oldu ki, O'na göre sanat ancak Ýslam'ýn emrinde olmasý durumunda bir anlam ifade edebilecektir:

"Anladým iþi sanat Allah'ý aramakmýþ,

Marifet bu, gerisi yalnýz çelik-çomakmýþ."
Gönderen: 01.12.2008 - 18:32
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1293 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65286 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.