0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Ey karış karış âlemde vefâyı arayan!

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Ey karış karış âlemde vefâyı arayan!
Moderator


4254 Mesaj -
Ey karýþ karýþ âlemde vefâyý arayan!
Ey yerlerin ve göklerin sahibi!
Ey efendim!
Gaflet karanlýðýnda katran kuyularýna düþtüm.
Çýkar beni!
Ey þiddet-i zuhurundan dolayý görünmeyen sevgili!
Aç gönül gözlerimi!
Unutkan yârlarý bir bir terk ettim.
Arkasýna bile dönüp bakmadan çekip giden þu dünyadan kalbimi çektim.
Kanatan çiçeklerden elimi çektim.
Ýþte al artýk yüreðim senin!
Bir gün gözlerini, bedeni titrerken açarsa biri, yanýnda soðuk ve karanlýktan baþka þey de yoksa eðer, bir ýsýtan ve ýþýtandýr ilk aramaya koyulduðu ilk peþine düþtüðü.
Ben ilk senin peþine düþtüm açtýðýmda gözlerimi þu hayata.
Kucaklayan kollarda ilk düþündüðümdü:
“BIRAKMASALAR!”
Elimden kayan oyuncaða sesleniþimdi:
“GÝTME!”
Bir çalýya tutulup da benden vazgeçen çok sevdiðim elbiseme sesleniþimdi.
Üþüdüm.
Tutup tutup býrakan anlar, sevip de terk eden yarlar adedince koca koca çýðlar altýnda kaldý yüreðim.
“Ýçi boþ-içi dolu libaslar, tuttuðum bardaklar, tutunduðum dallar, tutulduðum bakýþlar, yaslandýðým hisarlar, sevdiðim canlar…
Canlýlar ve cansýzlar…
Ah býrakanlar!.
.” Lisanýma dolandý bu serzeniþ:
“Ah býrakanlar!”
Sen ise ey peþine düþtüðüm, sen yüreðimin can damarýydýn.
Çünkü sen “býrakmamak”týn, kopup da gitmemek, sevip de deðiþmemek…
Bedendeki ruh kadar hayatýmda olmazsa olmazdýn.
Ýþte hep bu yüzden seni aradým.
Bu arayýþla yürüdüm ya yýllarca, heyhat!
Adresin elimde girdiðim her sokak çýkmaz sokaktý.
Çaldýðým her kapýdan aldýðým ayný cevaptý:
“O buradan taþýnalý uzun zaman oldu.”
Þu bir türlü bulamayýþ tüketti umutlarýmý.
Kelebekler terk etti çayýrlarýmý.
Ve uður böcekleri konmadý ellerime.
Nil bile artýk yeþil deðil, siyahtý. Musa’nýn sandýðý ise kýrýlmýþtý.
Gözlerimde hüzünden bir perde, âlem soðuk ve karanlýktý.
Ve bir gün bilgi þehrinin kapýsýnda Ali’ye rast geldim.
Seni sordum hemen.
O acýyarak baktý derunuma.
“Vefâ mý?” dedi.
“Vefâ… dün gibi uçup gitti.
” Ýþte o zaman anladým daha seni bulamayacaðýmý.
Aðladým.
Dalýndan kopuþla ayrýlýk topraðýna düþen yapraða, her bakýþýmda beni bir kez daha kýran aynaya, göðümdeki batan yýldýzlarýma, býrakanlara ve seni asla bulamayýþýma aðladým.
Yürüyen cenaze olmaktý netice-i melâlim.
Düþe kalka ilerlerken zaman vadilerinde, bir inci tanesi gördüm pýrýl pýrýl.
Bu Muhammed’di.
Bardaðýna bile bir isim veren Muhammed.
Þu terk ediliþler diyarýnda annenin de, babanýn da, bardaðýn da terk ettiði
Muhammed.
Yürüdüm.
Yüreðimde hüzün yürüdüm.
Sonra bütün ürperticiliðiyle bir kabristan serildi gözlerimin önüne.
Ve bir ses…
Metruk mezarlar arasýnda dolaþan biri þöyle sesleniyordu.
“Ey ölüler!
Sizler gittiniz.
Eþleriniz baþkalarýyla evlendi.
Þimdi evlerinizden neþeli sesler yükseliyor.
” Dünyanýn vurdumduymazlýðýna onlarca göz ile aðlýyor, gam kâsesine kahýr dolduruyordu. Az bir dermaným kalmýþtý belki yürümek için, fakat bu sesleniþ bitirdi kalan takatimi.
Sýkýp yüreðimi son bir gayretle týrmandýðým tepeden harabe, ýssýz bir þehre gelmiþ olduðumu gördüm.
Ya þu virane kalenin baþýnda aðlayan kimdi? Doðruldum güçlükle, olabildiðince yakýnýna durdum.
Esaretten bin iþtiyakla döndüðü Van’da bin bir gurbetle karþýlaþan Bediüzzaman’dý gördüðüm.
Harp, Horhor çeþmesini, medresesini, asýrlýk Van kalesini, talebelerini, tüm þehrini almýþtý ondan.
Sekiz senelik ayrýlýðýnda sekiz yüz sene ihtiyarlayan þehrine baktýkça aðlýyordu.
Yitirdiði sevdiklerinin hatýralarýndan kalbine elem yaðmurlarý yaðýyordu.
“Ýçi boþ - içi dolu libaslar, tuttuðum bardaklar, tutunduðum dallar, tutulduðum bakýþlar, yaslandýðým hisarlar, sevdiðim canlar…
Canlýlar ve cansýzlar…
Ah býrakanlar!..”
Ah dedim.
Öyle bir ahtý ki bu, sanki ruhumla beraber çýkmýþtý içimden.
Dünya denilen þu mesken nasýl bir yerdi?
Baktýðýmda gördüklerim: arkadan hüzünle bakanlar, sevdiðinin yokluðuna uyananlar, ýstýrap kýþýnda yalýn ayak titreyip duranlardan ibaretti.
Vefânýn ezelden terk ettiði bu mekânda, herkes elem girdabýnda çýrpýnmaktaydý.
Ve sen ey can!
Sen nasýl bir þeydin ki; varlýðýn acý çekmek sebebiydi?
Ey her verdiði nefes ardýndan zehir soluyan!
Ey ayrýlýþlarýn, býrakýlýþlarýn imbiðinden geçen an an!
Ey karýþ karýþ âlemde vefâyý arayan! Ey can!
Söyle kaç bin parça halinde kalbin?
Söyle!
Hangi sevdiðin þey sevdi seni cihana bedel bir sevgiyle?
Hangi þey seni terk edilmemeye deðer buldu?
Mal dediðin bir kývýlcýma, güzellik dediðin bir çýbana satmadý mý seni?
Sevdiklerin senden sonra baþkalarýna yar olmak için kaç gün bekledi?
Ey karýþ karýþ âlemde vefâyý arayan!
Ey can!
Tutunduðun bu gemi Nuh’un gemisi deðil!
Ümitle seslendiðin, seni duyasý deðil!
Býrakan býrakana, hiç kimse tutasý deðil!
Vazgeçti kalbim her güzele baðlanmaktan, ellerim her güle uzanmaktan el çekti.
Beni hep terk edenleri tercih etmekten vazgeçti.
Anladým.
Bu yerler deðildi þâyeste-i aþk. Sevda diyarý buralar deðildi.
Öyle aðýr öyle aðýrdý ki aðrýyan yüreðim, birden ellerimin içine düþüverdi.
Ve iþte ne olduysa o an oldu.
Ýçimde bir çaðlayandý sanki o an hissettiklerim, coþup dilimden dökülüverdi:
“Ey yerlerin ve göklerin sahibi!
Ey efendim!
Gaflet karanlýðýnda katran kuyularýna düþtüm.
Çýkar beni!
Ey þiddet-i zuhurundan dolayý görünmeyen sevgili!
Aç gönül gözlerimi!
Unutkan yârlarý bir bir terk ettim.
Arkasýna bile dönüp bakmadan çekip giden þu dünyadan kalbimi çektim.
Kanatan çiçeklerden elimi çektim.
Ýþte al artýk yüreðim senin!
Soðuk bir cehennemdeyim.
Buzdan âlem içinde incecik bir gömlekleyim.
Ey güneþlerin güneþi! Isýt beni!”
Ýþte bu sesleniþti her þeyi deðiþtiren.
Semâma bir güneþ doðmuþtu. Gündüz gelip gece terk eden güneþ deðildi bu.
Bulutun setriyle þulesini yitiren þems deðil! Kalbi ýsýtan, ruhu ýþýtan þems-ü’l þümustu bu. Firkat soðuðunda üþüyüp duran yüreciðimi sýcak bir battaniye gibi sarmýþtý.
Fena zehrini solumak gitmiþ, ebediyet baharýndan yayýlan vefânýn mis kokusunu teneffüs etmek gelmiþti.
Ben o günden beri hiç üþümedim, O’nu bulan birçoklarý gibi…
Sonra o güneþin þulesinde gördüm ikinci bir kez, Ýnci tanesini, Ali’yi, mezar seslenicisini, Bediüzzaman Said’i. Güneþ hususi iltifatlarla onlarý okþuyordu.
Artýk biliyordum.
Þu soðuk diyarda üþüyorsa insan, “ah býrakanlar!” diye aðlýyorsa, bu aslýnda ruhun hiç býrakmayan Allah’ý isteyiþidir.
Vefâyý soruyorsa her adreste deli-divane, hep Beka’ya sesleniþidir.
Kalbin çýðlýklarý, tüm inleyiþleri aþk-ý bekanýn tercümeleridir.
“Yak bizi ey hurþid-i semâ!
Tut bedenimizi damar damar ey Mahz-ý Vefâ!
Ey ýsýtan!
Ey ýþýtan!
Ey anlayan!
Ey tutan!
Ve ey asla býrakmayan!”
“Yak bizi ey hurþid-i sema!
Tut bedenimizi damar damar ey Mahz-ý Vefâ!
Ey ýsýtan!
Ey ýþýtan!
Ey anlayan!
Ey tutan!
Ve ey asla býrakmayan!”
Öyle aðýr öyle aðýrdý ki aðrýyan yüreðim, birden ellerimin içine düþüverdi.
Ve iþte ne olduysa o an oldu. Ýçimde bir çaðlayandý sanki o an hissettiklerim, coþup dilimden dökülüverdi……….
Canan Arýkuþu

Gönderen: 31.05.2009 - 22:44
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1389 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70186 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.