|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
Allah Rasul'unden Latifeler |
|
|
15 Mesaj -
|
|
|

Bir hayat dini olan Ýslâm, insanýn bütün davranýþlarýný, duygu, heyecan ve ihtiyaçlarýný göz önüne almýþ, onlarý bir imbikten süzercesine tahlil etmiþtir. Ýnsaný kötüye sevkeden duygu ve düþüncelere geçit vermezken, onun tekâmülüne (olgunlaþmasýna) sebep olan hususlarý teþvik etmiþtir. Fýtratýnda bulunan birtakým meyil ve ihtiyaçlarýna ise hoþgörü ile yaklaþmýþ, kötülüðe yol açmamasý kaydýyla göz yummuþtur. Latife, diðer bir adýyla þaka da böyledir.
Hiçbir þeyi ciddiye almayacak þekilde laubâliliði caiz görmeyen Ýslam; somurtkan, insanlara abus bir çehreyle bakan yüze de tahammül edememiþtir. Peygamber Efendimiz, tebessümü sadaka kabul etmiþ, insanlar arasýnda ülfet ve kaynaþmaya sebep olan latifelere de müsâmaha ile bakmýþlardýr. Atalarýmýz bu hususu, "latîfe, latîf gerek" diye özetlemiþlerdir.
Hayatýnýn her âný bizim için "üsve-i hasene: en güzel örnek" olan Allah Rasûlü'nün ve ashabýnýn çevresinden, gönlümüze sürur ve neþ'e daðýtan latîfe örneklerine geçiyor ve bu latifelerdeki nezaket, doðruluk ve ölçüye dikkatlerinizi çekiyoruz.
***
Vedâ haccý yolculuðunda, develerle, kâfileler halinde yol alýnýr. Peygamber hanýmlarýnýn da bulunduðu kadýnlar kafilesinin develerini Enceþe adýnda bir siyah köle, erkekler kâfilesinin develerini de Enes b. Mâlik'in kardeþi Berâ b. Mâlik sürer. Sürücülerin her ikisi de güzel seslidir. Onlarýn sesine, musikinin ahengine ayak uyduran develer, bir ara heyecana gelip koþturmaya baþlarlar. Bu hâli gören iki cihân güneþi, Enceþe'yi tatlý bir þekilde ikaz eder:
"-Enceþe! Develeri yavaþ sür de (taþýdýklarý cam þiþeler kýrýlmasýn!" (Peygamberimizin Þemâili, Prof. Dr. Ali Yardým, s: 307-308)
***
Peygamber Efendimizin dadýlýðýný yapmýþ bulunan Ümmü Eymen, bir gün Peygamber Efendimize gelerek O'nu evine çaðýrýr:
"-Ya Rasûlallâh, kocam sizi çaðýrýyor!" Allah Rasûlü:
"-O da kim, hani þu gözlerinde beyazlýk olan adam mý?" diye sorar. Ümmü Eymen, heyecanlanýr:
"-Kocamýn gözlerinde beyazlýk yok, yâ Rasûlallâh!" diye cevap verir. Fahr-i kâinât efendimiz ýsrar eder:
"-Evet, gözlerinde beyazlýk var!"
Bir anda beti-benzi atmýþ olan Ümmü Eymen:
"-Vallahi yok, ya Rasûlallâh!" diye yeminler etmeye baþlar. Alemlere rahmet, o güzel nebî, dadýsýnýn bu nükteyi anlayamadýðýný fark ederek, onu tesellî eder:
"-Hiçbir insan yoktur ki, gözlerinde beyazlýk bulunmasýn!" (Peygamberimizin Þemâili, Prof. Dr. Ali Yardým, s: 308-309)
***
Ýhtiyar kadýnýn birisi, peygamber Efendimize gelerek:
"-Yâ Rasûlallâh! Beni cennetine koymasý için Allah'a duâ edin!" der. Peygamber efendimiz ise:
"-Cennete koca karýlar giremez ki!" karþýlýðýný verir.
Verilen cevabýn nüktesini anlayamayan kadýncaðýz, üzülür ve aðlayarak döner gider. Hazret-i Peygamber, yanýndakilerden birisini, kadýnýn peþi sýra göndererek:
"-Söyleyin ona! Koca karýlar, cennete, ihtiyar olarak girmezler. Zira, Allah Teâlâ Kur'ân-ý Kerîm'de:
"Biz, cennet kadýnlarýný, dünyadaki yaratýlýþlarýna benzemeyen bir yaratýlýþta yarattýk. Onlarý, bâkireler kýldýk. Onlar, kocalarýna gönülden âþýktýrlar ve hepsi de birbirinin yaþýtýdýr." (Vâkýa, 35-37) buyuruyor, diye haber gönderir. (Tirmîzî, Þemâil)
***
Enes bin Mâlik'in anlattýðýna göre, adamýn birisi, Peygamber Efendimize gelerek, O'ndan kendisini taþýyacak bir binit istemesi üzerine, Allah Rasûlü:
"-Ben, seni diþi bir devenin yavrusuna bindirmek istiyorum!" buyurdular. Adam:
"-Yâ Rasûlallâh, ben diþi devenin yavrusunu ne yapayým, o beni taþýyamaz ki?!" deyince, Peygamber Efendimiz:
"-Devenin büyüðünü de, diþi deveden baþkasý mý doðurur?!" buyurdular. (Tirmîzî, Þemâil)
***
Bu latîfelerdeki inceliðe dikkat çeken bir rivâyeti de zikredelim. Ebû Hureyre'nin naklettiðine göre, Ashâb-ý kirâm, Peygamber Efendimize gelerek:
"-Ey Allah'ýn sevgilisi! Siz, bizlerin þaka yapmasýný yasaklýyorsunuz; fakat kendiniz, bizlere þaka yapýyorsunuz!" dediklerinde:
"-Evet, ancak ben, gerçek olandan baþkasýný söylemem!" cevabýný vermiþlerdi. (Tirmizi, Þemâil)
***
Latife yapan ve hoþ latifeleri de müsamaha ile karþýlayan Allah Rasûlü'nün çevresinde de nükteyi seven insanlar vardý. Bunlarýn en meþhuru Nuayman idi.
Bu zât, oldukça fakir olmasýna raðmen, Peygamberimize karþý aþýrý bir muhabbeti vardý. Medine çarþýsýnda gezer, yeni bir meyve gelir gelmez, satýcýsýndan ücretini ödemeden, o malý satýn alýr, Peygamberimize getirip:
"-Yâ Rasûlallâh, Bunu sana hediye ediyorum!" derdi.
Satýcý parasýný almak için geldiðinde de, onu Rasûlullâh'a götürür ve:
"-Yâ Rasûlallah! Bu adama malýnýn parasýný ver!" derdi. Rasûlullah'ýn:
"-Onu bana hediye etmemiþ miydin?" diye sormasý üzerine, Nuayman:
"-Yanýmda para yoktu. Onu yemeni arzuladým, sana getirdim." derdi.
Allah Rasûlü tebessüm eder ve satýcýya parasýný öderdi. (Latifeler Kitabý, Ýbnu'l-Cevzî
***
Hazret-i Ebû Bekir, Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in vefatýndan bir yýl önce, ticaret için Basra'ya gitti. Beraberinde Nuayman ile Süveybit b. Harmele de bulunuyordu. Bu ikisi de Bedir savaþýna katýlmýþ kimselerdi. Ýkisi de þakacýlýðý ile tanýnmýþtý.
Nuayman kervanýn azýk iþleri ile vazifelendirilmiþti. Bir gün Süveybit, Nuayman'a geldi ve:
"-Bana biraz yiyecek ver!" dedi. Nuayman, itiraz ederek:
"-Ebû Bekir gelmedikçe vermem." dedi.
Süveybit kýzdý ve:
"-Gör bak, baþýna ne iþler açacaðým." diyerek ortalýktan kayboldu. Bir müddet sonra birkaç kiþiyle birlikte geri döndü.
Süveybit'in getirdiði adamlardan birisi, eliyle kervandaki Nuayman'ý iþaret ederek:
"-Bu mu?" diye sordu. Süveybit de:
"-Evet, bu! Aman söylediklerimi unutma. Ne derse yalan söylüyor. Kendisini hür zannediyor!" diye tenbih etti. Adam:
"-Tamam, merak etme!" diyerek, beraberinde getirdiði adamlara:
"-Þu köleyi tutup getirin!" diye emretti.
Nuayman'ýn ellerini, ayaklarýný baðlamaya baþladýlar. Nuayman, olanlara þaþýrmýþ bir yandan da feryat ediyordu:
"-Býrakýn beni, ben hür birisiyim. Bu adam size þaka yapmýþ, býrakýn beni!" Adam:
"-Efendin, seni bize anlattý! Hadi yürü!" diye baðýrdý.
Adamlar önde, Nuayman arkada uzaklaþýp gittiler. Bir müddet sonra Hazret-i Ebû Bekir geldi. Süveybit'e Nuayman'ý sordu. O da olanlarý anlattý. Nuayman'ý on tane genç deveye, esir tâcirlerine sattýðýný söyledi.
Hazret-i Ebû Bekir develeri götürüp, Nuayman'ý onlardan aldý. Medine'ye vardýklarýnda, Allah Rasûlü'ne bu olayý anlattýlar. Allah Rasûlü ve ashabý zaman zaman bu olayý hatýrlayýp tebessüm ederlerdi.
|
Gönderen: 28.01.2004 - 23:33 |
|
|
|
1041 Mesaj -
|
|
|
Ellerinize, yüreginize saglik
Allah(cc)
cümlemizden razi olsun
Esselâmuâleyküm
|
Gönderen: 29.01.2004 - 04:05 |
|
|
|
1376 Mesaj -
|
|
|
bencede aynisindan olsun
ve aleykumselam
|
Gönderen: 29.01.2004 - 08:21 |
|
|
|
1118 Mesaj -
|
|
|
Allah razi olsun
|
Gönderen: 30.01.2004 - 14:55 |
|
|
|
892 Mesaj -
|
|
|
Allah razi oslun..
|
Gönderen: 30.01.2004 - 17:35 |
|
 |
*MAZHAR* |
|
|
 |
|
ALLAH razı olsun |
|
|
|
RABBÝM hepimizi güler yüzlü eylesin...
Ve RESULU KÝBrÝYANIN yanýnda olmayý nasip eylesin ozaman gönüller pak, yüzler ak, gözler tebessüm dolar.. Nasýl olsa FAHRÝ KAÝNAT ENENDÝMÝZÝN yanýnda deðilmiyiz tabiki tebessüm edicez hep...
RABBÝM Tüm Müslümanlardan Razý Olsun. Müslüman olmýyanlarýda en kýsa zamanda iman nuru ile aydýnlatsýn inþallah.
|
Gönderen: 31.01.2004 - 13:31 |
|
|
|
15 Mesaj -
|
|
|
Yuce Rabbim cumlenizden razi olsun.
|
Gönderen: 14.02.2004 - 22:42 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1127 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
veysel1998 (27), kercanoglu (74), sivaslým (51), serdar03 (56), sevgi gülü (51), bahçe gülü (51), oslem (44), mehmet021 (37), _313_ (45), cahal (44), mpaktimur (56), aylacansu (43), sapanca (50), turab (50), shayperson (40), hacý (48), düþünmek (44), asbihal (46), karal60 (64), nefi (40), Sandy (46), talealbedru (40), mondragon (32), KAYSERI-INCESU (61), fatmabetül (51), umitvar (43), Yozgatli Nuri (62), ess (44), ibrahimergin (38), nursina (64), metinakkaya (40) |
|
|
|
 |
|