|
|
|
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
1386 Mesaj -
|
|
|
Haci Bektas-i Veli
Prof. Dr. M. Es'ad Cosan
( Son Mesaj, sayi: 3, Mart 1995)
Simdi Haci Bektâs-i Velî'nin hayati hakkinda bazi bilgiler vereyim size... Ondan sonra, eserleri hakkinda bilgi verecegim. Ondan sonra, görüsleri ve Makalât içindeki fikirleri hakkinda iddiali seyler söyleyecegim. Mevcut bilgileri degistirecek, alti kirmizi kalemle çizilecek seyler söyleyecegim. Ondan sonra da sorulariniz olursa, onlari cevaplandirmak için bir zaman ayirmayi düsünüyorum.
Haci Bektâs-i Velî'nin zamani ile ilgili dökümanlar, belgeler çok azdir. Haci Bektâs-i Velî Horasan'lidir. Horasan bugün Iran'in kuzey dogusuna, Hazar Denizi'nin güney dogusuna rastlayan mintika... Özbekistan'in, Türkmenistan'in, Afganistan'in bir kismini içine alan bir bölge... Bu bölgede, Nisâpur sehrinde dogdugu rivayet ediliyor. Dogru olabilir. Bunun dogrulugunu eserin içindeki fikirlerin tahlilinden, Haci Bektas'in kültürel yapisinin incelenmesinden de te'yid ediyoruz. Böyle oldugu mümkün...
Haci Bektâs-i Velî, onu sevenlerin söyledigine göre Arap soyundan, hattâ Peygamber Efendimiz'in evlâdindan... Yâni seyyid... Kendileri seyyid diyorlar, çok net olarak... O zaman tabii bir Arab'in kalkip da Türkçülük yapmasi olamaz.
Sonra Arap kültürüne reaksiyon olarak Kirsehir'de Türkçü bir cereyan baslatmis!?.. Bu masal, böyle sey olamaz. Mümkün degil böyle sey olmasi... Zâten, milliyetçilik cereyanlari 19. Asir'da çikmis. O asirda böyle bir miliyetçilik cereyani yok... Kavmiyetçilik çok günah, ayip diye düsünüyor herkes... Birçok kavimler bir potada erimis, birbirlerini kardes biliyorlar. Böyle bir sey bahis konusu degil... Simdiki az düsünen düsünürlerin fantazileri... Mümkün degil...
--Seyyid olmasi mümkün mü?..
--Mümkündür. Çünkü, Nisâpur Arap ordugâh merkezi idi zâten... Araplarin fütühat ordularinin karargâhi idi. Nisâpur'dan Arap oldugunu bildigimiz çok alim yetismistir. Meselâ, Hâce Abdullah-i Ensârî; yâni ensardan, Medine'den, Medine kabilesinden... Çok net olarak sülâlesini, seceresini biliyoruz Arap kavminden... Nisâpur'a yakin bir sehirden... Daha pek çok isimler verilebilir. Mümkündür, Haci Bektâs-i Velî de seyyid olabilir.
Zâten Makalât isimli eserini Farsça degil, Türkçe degil Arapça olarak yazmistir. O devirde Farsça çok yaygin ve Haci Bektâs'in yasadigi zamanda bir çok kimse Farsça yaziyor. Divanda, devletin kademelerinde Farsça konusuluyor. Sonra Karamanoglu Mehmed Bey, ''Bundan sonra bargâhta, dergâhta Türkçe konusulsun!'' demis de, Farsça'dan öyle vaz geçilmis. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Konya'da - -biliyorsunuz-- Mesnevî'yi Farsça söylüyor. Böyle bir durumda Arapça eser yaziyor. Dogru... Demek ki, Arap irkindan ki, Arapça yazmayi uygun görmüs.
|
Gönderen: 01.03.2004 - 17:09 |
|
|
|
|
Rabbim razi olsun.Cumlemizi razi oldugu kullarindan eylesin...
|
Gönderen: 02.03.2004 - 16:03 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1656 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
|
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
ßü$rA (34), varaka38 (51), hakancabuk (45), sivasliii (37), emr (47), SARUHAN® (40), nihal38 (41), muyyen (45), süpermen (52), mektup (49), yusufum_21 (42), gulden1996 (29), albeyim (50), eraykeso (36), kukner Ab (55), orhanuysal (41), ne olsun (53), Dalyam (43), resatdogan23 (51), mehmethoca (55), bySimyaci (45) |
|
|
|
|
|