0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » KİTAP & DERGİ » ASK DEDİGİN SONSUZ OLMALI

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
asil_kalp_4 su an offline asil_kalp_4  
ASK DEDİGİN SONSUZ OLMALI
160 Mesaj -
AÞK DEDÝÐÝN SONSUZ OLMALI

Sordum kendime: "Aþk nedir?" diye

Elbette bu soruyu önce kendime sormalýydým ve önce kendim cevaplamalýydým. Defalarca sordum aþký kendime ve cevap verdi içimdeki ben:

"Aþk" dedi, "aþk tarif edilemez, tanýmlanamaz, aþk þudur yahut aþk budur denilemez. Onu yaþamak gerek, onu hissetmek gerek, tüm benliðinle onu duymak, algýlamak gerek

Onun için aþký anlatmayacaðým size, aþký tanýmlamayacaðým. Tariften uzak olaný tanýmlamaya çalýþmanýn adý tanýmsýzlýk olsa gerek. Bu nedenle tanýmlamaktan ziyade tanýmayý, anlatmaktan ziyade anlamayý tercih edeceðim.

Aþk dediðin ya Allah'tan gelmeli, ya Allah için olmalý ya da Allah'a ulaþtýrmalý; yoksa yerle bir olmalý. Aþk "sevgi" boyutuna ulaþmýyorsa adý batmalý Sevgi ki, Allah'ýn varlýklarý yaratmasýndaki yegâne gayesi. Sevgi ki, Allahu Teâlâ'nýn kullarýna yerleþtirdiði en güzel hediye. O'ndan gelen ve O'na dönecek olan en anlamlý duygu

Mutlak bir varlýk olan Allah'tan besleyemediklerinde sevgilerini, o sevgi yok olmaya mahkûm olacaktýr. Kaynaðý Allah'tan gelmeyen tüm aþklar yok olmaya, batmaya mecburdur çünkü.

Yaratýlýþ itibari ile tüm insanlarda sevgi mayasý vardýr. Her insana bahþedilmiþ olan bu hazineyi kullanabilenler, önce aþk sonra da bütün sevgileri içine alan "Muhabbet" derecesine ulaþabilirler. Onun için "Aþk"ý, aþktan ayýrmak gerekmektedir. Günümüzde aþk denilince anlaþýlan, cinsellikten baþka bir þey deðildir. Aþk bu kadar küçültülemez, aþk bu kadar basitleþtirilemez. Aþký cinsellikle ayný seviyeye indirgeyenler, ne yazýktýr ki, birçok konuda olduðu gibi bu konuda da bir kavram karmaþasý yaþadýklarýný anlayacaklardýr. Toplumumuzun en fazla acý çektiði bu gibi kavram karmaþalarý yüzünden neredeyse her alanda iletiþim sorunlarý yaþanmaktadýr. Bu durumdan "aþk" da nasibini almýþ ve asýl boyutundan uzaklaþmýþ, çok farklý bir anlam yüklenmiþtir. Her gün gazete ve dergi sayfalarýnda çok rahat karþýlaþtýðýmýz yazýlarý þöyle bir analiz ettiðimizde þunu görmekteyiz:

Aþk, sahiplenme motifinin en üst düzeyi olarak görülmektedir. Özellikle eðitim sistemimizin kanayan yarasý hâline gelen, aþký (!) için derslerini aksatan, eðitimini tamamlayamayan, günlerini ve gecelerini hep onu düþünmekle geçiren, her þeyi göze alan hatta aþký (!) için ölümü bile göze alýp: "ya benimsin ya topraðýn!" diyerek önce âþýk olduðu insaný sonra da kendini öldüren, "Aþk ki, aþktýr varsa sonunda ziyan" nidâlarýyla hiçbir þeyi umursamayan ve "aþk cellâdý" kesilen insanlara bir bakýn. Aþktan anlaþýlan þey bu mudur? Aþk bu mu olmalýdýr? Bunun adýna aþk mý denir?

"O bedenimdeki ruhtu. O bendim. Ben onda anlam kazanýyordum. Tüm varlýðýmla ben ondaydým. Kendi iniltimi onda duyuyordum. O benim her þeyimdi Onsuz hayat benim için hayat deðildi. Ne ben anlatabiliyordum, ne de o anlayabiliyordu. Bu nasýl bir duyguydu? Ýnsan niçin sevilme ihtiyacý duyuyordu? Kendimi ona farkettirmek için elimden geleni yapmýþtým. Onun beni farketmesi, benim için neden bu kadar önemliydi? Çileyse çile, dertse dert, acýysa acý; yeter ki onunla olaydým, her þeye razýydým. Onun yanýnda; yeter ki, yeter ki (hýçkýrýklar ve gözyaþlarýgöz kırpma... Ben bu aþka yenik düþtüm diyerek baþlýyordu dinlemiþ olduðum bir aþk hikâyesi.

Aþk bu kadar aðýr mýydý? Ýnsanlar niçin aþka yenik düþüyordu? Ýnsanlar, aþkta huzur ve mutluluk bulmalarý gerekirken; niçin acý, elem, dert ve keder çekiyorlardý? Âþýk olduðu için acý çeken, kendisini mahveden binlerce insan aþký anlayamamýþlar mýydý; yoksa aþk mý kendini anlatamamýþtý?..

Hayýr! Aslýnda sorun aþkta deðil; insanlarýn aþka bakýþ açýlarýndaydý. Yerli ve yabancý tüm dizilerin temel konusu "aþk"tý; fakat cinsellikten öteye gitmeyen bir aþký anlatýyorlardý insanlara. Filimler aþka deðinmeden edemiyorlardý; fakat bu nasýl bir aþktý?.. "Seni seviyorum!" demekle aþk kelimelere mi bürünüyordu. Kelimelerle anlatýlamayan bir olgu, nasýl oluyordu da kelimelere sýðdýrýlmaya çalýþýlýyordu? Aþkýn karþýsýnda kelimeler anlamýný yitirirlerken, cümleler yetim kalýrken filimler, diziler, romanlar ve diðerleri aþký anlatmaya kalkýþýyorlardý. "Seni seviyorum!" Ya sen? Sen de beni seviyor musun?..

Tam bu noktada þunu vurgulamak gerekir: Aþk, baþkasýný sevmekmiþ gibi görülse de aslýnda hiç de öyle deðildir. Aþk ve sevgi iliþkilerinde sevmekten ziyade sevilmek; önemsemekten ziyade önemsenmek; deðer vermekten ziyade deðer verilmek vardýr.

Aþk konusunda kimse yalan söylememeli. Günümüzde aþkýn bir baþkasýný sevmek olduðunu söylemek koca bir yalandýr. Aþk, karþýlýksýz yaþayamaz olmuþ, aþký besleyen sevilme ve önemsenme duygusu olmuþ. Aþk dedikleri þey, iki "yok"un birleþmesi anlamýna gelmiþ. Aþk, bu anlamda bir baþkasýnýn dünyasýnda var olma çabasý hâline dönüþmüþtür.

Aþk tutkuya dönüþmüþ; duygular aklýn önüne geçer olmuþ Saatlerce hayaller kurmalar, dalýp gitmeler insanýn kendi varlýðýna gölge düþürmüþ. Duygular melankolikleþmiþ. Hayatýn en büyük amacý, "o kiþi"yi kazanmaktan ibaret sayýlýr olmuþ. Toplumumuz dizilerle, filimlerle, sinemalarla aþka özendirilmiþ; fakat aþk cinsellikle ayný kefeye konulur olmuþ. Sonra ortaya çýkan ruhsal çöküntülerin ve psikolojik bozukluklarýn önüne geçilemez olunmuþ. Ruhsal sorunlarýn yol açtýðý fiziksel bozukluklar ise, psikosomatik rahatsýzlýklara geçit vererek, ciltte tahribatlarýn meydana gelmesine, tansiyonda ve kalpte görülen deðiþikliklere ve daha birçok fiziksel rahatsýzlýklara neden olmuþtur. Siz de küçücük bir sivilceyi kendisine sorun eden insanlarla elbet karþýlaþmýþsýnýzdýr!

Günümüzde birçok þey gibi aþk da anlamýný yitirmiþtir. Ýnsanlar kendilerine verilen bu üstün duyguyu tanýyamamýþlar ve yanlýþ yerlerde, yanlýþ zamanlarda ve yanlýþ kiþilerde kullanýr olmuþlardýr. En nihayetinde de aþk, masum olmayan bir görünüme bürünmüþtür: Âþýk olduðu insaný yüceltmeler, kutsamalar, ilahlaþtýrmalar "O benim her þeyimdi; onsuz yapamýyorum. O yoksa bu benim için yaþamak deðil diyen henüz on dokuz yaþýndaki genç bir insanýn aþktan acý duymasý, hayatýnýn anlamýný kaybetmesi sizce ne anlama geliyor? Onunla mý dünyaya geldi, o da kendisi gibi bir insan deðil miydi, o da "yok" olacaklar arasýnda yer almýyor muydu? Allah'tan baþka her þey yok olmayacak mýydý? O hâlde sorun nereden kaynaklanýyordu? Aþk ve sevginin yüceliðinin anlaþýlamamasýndan mý; yoksa bunlarý kendimizce yüceltirken aslýndan uzaklaþtýrmamýzdan mý?

O halde aþk nasýl

sonsuz olur?

Aþký sonsuza ulaþtýrabilecek en kýsa yol sevgidir. Allah'tan gelen, Allah için olan ve Allah'a ulaþtýran bir sevgi. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in buyurduðu gibi:

"Allahým! Bana senin sevgini, seni sevenin sevgisini, senin sevgine ulaþtýracak olan her sevgiyi nasip et."

Sevgiyi anlamadan "aþk"ý anlayamayýz. Her ailede bulunmasý gereken ve her aileyi "Örümcek aðlarý"ndan kurtaran yegâne güçtür sevgi... Öyleyse sonsuz bir aþka kapýlarýmýzý sonuna kadar açmak istiyorsak, önce sevginin ne demek olduðunu, kimin adýna baþladýðýný, kaynaðýný nereden aldýðýný ve bizi nereye ulaþtýrmasý gerektiðini bilmek zorundayýz.

Kapýlarýnýzý sevgiye açmak için hazýr mýsýnýz?

Sevgiye bir çaðrýdýr her varlýk ve her güzellik: "Gel beni sev" der kendi hâlince. Sevgi kâinatýn mayasýnda vardýr. Sonsuzluk içinde sadece sevgi hayata bir mâna verir. Sevgi olmasaydý, insan yaþayamazdý bu dünyada öleceðini bile bile Bir þey ne olursa olsun, sevmeden ona inanamazsýnýz. Ýnanmadýðýnýz þeyi ise kesinlikle yapamazsýnýz. Ýnsanýn sevmediði, inanmadýðý bir þeyi isteyerek, caný gönülden yaptýðý görülmemiþtir. Her þey sevgiyle baþlar; þu anda bizim dünyada oluþumuz, yaþýyor oluþumuz, mücadelemiz, hatta hýrs ve gururumuz bile. Sevmeyen çaba göstermez çünkü; sevmeyen bir þeyler yapmak, koþuþturmak, mücadele etmek istemez.

Sevgi, sevgi, sevgi...

Sevgisiz yürek cehennem, sevgisiz hayat zindan oluyor. Mevlânâ'yý döndüren, Yunus'u peþinde koþturan sevgi deðil de neydi? Büyük ve ünlü liderleri, lider yapan neydi? Ýnsan, önce sevmeyi öðrenmelidir. Ya siz! Siz neresindesiniz sevginin? Hep baþkasýnýn sizi sevmesini bekleyemezsiniz; sevgiyi her zaman "baþka"larýnda arayamazsýnýz, buna hakkýnýz da yok.

Hiç düþündünüz mü dünya neden bu kadar güzeldir ya da öyle görünür? Niçin sevilir ve sevilmeye lâyýktýr tüm güzeller? Niçin þu koca dünya küçücük bir kalbi dolduramayacak kadar küçük kalýr? Çünkü sonsuz bir sevgi barýnýr kalpte. Sonsuzun yanýnda dünya da küçük kalýr, içindekiler de. Ýnsan bir sevdi mi, ne dünya kalýr, ne de içindekiler. Öyleyse bu sonsuz sevgiye lâyýk olan kimdir? Ya da sonsuz bir sevgi var mýdýr gerçekten? Varsa kaynaðý nereden gelmektedir? Hayat, sevgisiz de hayat olmaz mýydý?

Sevgiyi anlatmak için bir deðil binlerce dil yetmez, hatta kâinat bile yetmez. Çünkü her sevgi O'nun sevgisinden bir iz taþýr. O'nun kullarýna olan muhabbetini dile getirir. O'nun nasýl bir sevgiyle sevilmeye layýk olduðunu anlatmak ister. Fuzuli'ye:

"Çekil önümden Leyla; ben "LEYLA"ma gidiyorum" dedirten bu sevgidir. Fakat þunu iyi bilmeliyiz ki, Fuzuli'ye bunu dedirten önce insaný sevmesiydi. Ýþe bireyle, insanla baþlamasýydý. Ýnsana, "insan" olduðu için deðer vermesiydi. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e:

"Birbirinizi sevmedikçe iman etmiþ olmazsýnýz" dedirten þey de kim bilir belki bu derin ve anlamlý ayrýntýda gizliydi. Bizler önce birbirimizi sevmeliyiz, daha sonra asýl sevgiliyi. Yaratýlaný sevmeden, Yaratan'ý asla sevemeyiz. Basit, sýradan ve banallaþmýþ üç günlük sevgi deðil benim anlatmak istediðim sevgi; ne olursa olsun sonuna kadar giden, gidilmeye lâyýk olan sevgi.

Siz hiç sesiniz çýktýðý kadar haykýrdýnýz mý: "Seviyorum! Seviyorum!" diye.

Sevmediyseniz, sevemediyseniz diyemezsiniz. Çünkü sevgi demek, coþku demektir, sýnýr tanýmamaktýr, gittiði yere kadardýr yani. Ya hiç içine girmeyeceksiniz ya da girdiðiniz zaman geriye dönüp bakmayacaksýnýz, geriye dönmeyi aklýnýzdan bile geçirmeyeceksiniz. Sevgiye sýnýr koyduðunuzda bitmiþ, yok olmuþ, hiçlik deryasýna gömülmüþ demektir.

Sevgi, sevgi, sevgi, yine sevgi, her zaman, her yerde yine sevgi Sevmeyen eleþtiremez, yorumlayamaz, anlayamaz ve algýlayamaz. Çünkü o anlamsýzlaþmýþtýr.

Anlam demek, sevgi demektir. Sevgi ne demektir öyleyse?

"Anlam" mý, dediniz?

Peki, anlam ne demek? Öyle ya sevgi anlam demekse, anlam ne anlama geliyor?

Anlam demek, Allah demektir.

Sonuç, sevgi Allah demektir.
Gönderen: 06.05.2004 - 13:47
Bu Mesaji Bildir   asil_kalp_4 üyenin diger mesajlarini ara asil_kalp_4 üyenin Profiline bak asil_kalp_4 üyeye özel mesaj gönder asil_kalp_4 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
sonSabah su an offline sonSabah  
10 Mesaj -
Allah razi olsun cok güzel yazmissiniz.. vesselam..
Gönderen: 28.12.2004 - 01:39
Bu Mesaji Bildir   sonSabah üyenin diger mesajlarini ara sonSabah üyenin Profiline bak sonSabah üyeye özel mesaj gönder sonSabah üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1108 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mehmetkaya (43), Zeliha Oruc (59), hasan54 (71), Fatihlerin Sult.. (54), vipervoles (45), selinsara (47), sankoz (44), kalyon (45), mehmetkaragul (56), Nazligul (39), sahmelek (41), enelfakir (40), karesi10 (57), hüsnü acar (44), arslan0006 (48), dostca (47), derwiþh (47), rabia kezban (46), aksener54 (46), CihatOBEN (44), mustafaa_1981 (43), dagci1907 (43), ademdemirhan (37), vedat yerlikaya (43), SURoben (44), ecre (47), heybeli (56), themask (55), alfax (49), DOSTOLMAK (51), sweet_rose (41), muhammed70 (56), tazmaania007 (56), zekhan (60), ömer (53), benreco (57), selcuk919 (41), muhammedhûda (23), cana (55), RDK (52), dostcan33 (64), ülkümen (39), alkansimsek (60), çiçek 89 (35), obadi (56), ture (62), omerdila (52), eker (59), bay_yuksel (44), binali (49), burakcan01 (47), ibrahim etem þa.. (55), akrep1000 (54), sekizinci (59), mgmail (59), cankiz (41), Cankiz1983 (41), Always-Love (52), inan aykanat (43), alli27 (65), ramazan38 (49), Erden (54), Mehmet Yasar64 (67), ömerfaruk23 (41), mete_uya (50), guddue (55), mustafacevik (40), NoBody (54), Numan2001 (56), serkan78 (46), ferhat47 (46), AyseNur21 (40), yunusemre68 (54), Ercan Sonmez (44), EKIN (55), OZELX (57), amin (51), Nüsra (42), renas (49), sweps1 (38), ahievran (55), Medinelond (40), yaertan (), Ugurcan (56), HubbiHayat (40), amikasin (45), Takocan (42), tual (46), MESUT 34 (53), CihATsuREcem-60 (44), cankiz68 (36), sobayoglu (54), Harun Rasid (53), GoldEr (49), arsin61 (42), MEHMET ATICI (48), mesra (45), ISIL AFIFE (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63961 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.