*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1209 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 27. Aralık 2024 - 06:51

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi

önceki konu diğer konu

9 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	mesoguz

Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi

106 Mesaj -

Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi

Son asýrda yetiþen, zahir ve batýn ilimlerinde kamil ve dört mezhebin fýkýh bilgilerinde mahir, büyük âlim ve ruh bilgilerinin mütehassýsý büyük veli. Allahü teâlânýn emir ve yasaklarýný insanlara anlatan ve kendilerine Silsile-i aliyye adý verilen büyük âlimlerin otuz dördüncüsüdür. Babasý Seyyid Mustafa Efendidir. 1865 (H. 1281)te Van'ýn Baþkale kazasýnda doðdu. 1943 (H. 1362)te Ankara'da vefat etti. Kabirleri Ankara yakýnýndaki Baðlum kasabasýndadýr.

Babasý Seyyid Mustafa Efendi ve bütün dedeleri, zamanlarýnýn âlim ve fadýllarý idiler. Ýmam-ý Ali Rýza bin Musa Kazým soyundan olup, seyyid olduklarý Irak'taki þer'i mahkeme defterlerinde yazýlýdýr. Arvasi ailesi, altý yüz seneden beri ilim yaymakla ve en üstün insanlýk meziyetlerinde nümune olmakla tanýnmýþ ve halk arasýndaki ayrýlýklarý gidermekte, milli birliði saðlamakta büyük vazifeler üstlenmiþlerdir.

Abdülhakim Arvasi'nin kýymetli sözlerinden bazýlarý:

"Temiz ve yeni elbise giyiniz. Gittiðiniz yerlerde, ahlakýnýzla, sözlerinizle, Ýslamýn vekarýný, kýymetini gösterdiðiniz gibi, giyiminizle de saygý ve ilgi toplayýnýz."

"Allahü teâlâ, her þeyi bir sebep altýnda yaratmaktadýr. Bu sebeplere, iþ yapabilecek tesir, kuvvet vermiþtir. Bu kuvvetlere, tabiat kuvvetleri, fizik, kimya ve biyoloji kanunlarý diyoruz. Bir iþ yapmamýz, bir þeyi elde etmemiz için, bu iþin sebeplerine yapýþmamýz lazýmdýr.

"Tek vakit namazýmý kaçýrmaktansa, bin kere ölmeyi tercih ederim."

"Namaz, aman namaz, nerede ve ne þart altýnda olursa olsun mutlaka namaz kýlýn."

''En büyük edeb, ilâhi hududu muhâfazadýr, gözetmektir."

"Allahü teâlâya inanan ve güvenen kimse neden mahrumdur. Allah'tan mahrum olan ise neye mâliktir."

"Þu Ýstanbul ne garip belde! Ýnsan mümin olmak için de, kâfir olmak için de burada her vâsýtayý, her imkâný bulabilir."

'' Kur'ân-ý kerim þifâdýr. Fakat þifâ, suyun geldiði boruya tâbidir. Pis borudan þifâ gelmez.''

'' Gerçek kerâmet, kerâmetin gizlenmesidir. Bunun dýþýnda görünenler, velinin irâde ve ihtiyârý ile deðildir. Ýlâhi hikmet öyle gerektiriyor demektir.''

'' Allahü teâlâ sýrrýný eminine verir. Bilen söylemez, söyleyen bilmez.''

'' Ahmaklýk, hatâda ýsrar etmektir.''

'' Riyâ olmasýn diye cemâatten kaçanlar ayrý bir riyâ içindedirler.''

'' Ýlim, cehaleti giderir yok eder, ahmaklýðý deðil.''

'' Cemiyetteki ruh hastalýklarýnýn sebebi, imân eksikliðidir.''

Allahüteala, Üstad Necip Fazýl KISAKÜREK ' in de üstad'ý olan, bu Allah dostunun, feyzinden, ilminden istifade etmeyi bizlere de nasib eyleye ( Amin Amin Amin)

Allah (cc) her ikisininde mekanýný cennet eyleye. (Amin)

Gönderen: 16.09.2004 - 14:23

	Ramiten

49 Mesaj -

Zi hicrî dostân, hûn þüd derûn-ý sîne cân-ý men,
firâk-ý hem-niþînân suht magz-ý istehân-ý men.

Gönderen: 16.09.2004 - 20:15

	mesoguz

106 Mesaj -

Kardeþ, kusuruma bakma ama, yazdýðýn bu mýsralarýn anlamýný da eklermisin.

Gönderen: 18.09.2004 - 20:44

	hakvan

23 Mesaj -

Cenab-ý Hak Teala Hazretleri bu büyük Allah dostu mürþid-i kamilin þefeatine nail olmayý bizlere nasip etsin.

þu sözü beni derinden etkilemiþtir ama ne yazýk ki yine de kaçan namazlarýmýz için anlýk bir ufacýk üzüntü dýþýnda pek bir þey hissetmeyiz.
bu büyük veli ne kadar kuvvetli bir imana sahip muhakkak bilemeyiz ama bu söz azýcýk da olsa bize fikir veriyor.
1000 kere ölsem de bir vakit namazým kaçmasa,ne müthiþ söz.
ve asla þüphe edilmeyecek sey de bu sözü en samimi ve içten hissiyatýyla söylediðidir,bunun için hayatýný azýcýk incelemek kafidir.

"Tek vakit namazýmý kaçýrmaktansa, bin kere ölmeyi tercih ederim."
Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi Hazretleri

Gönderen: 19.09.2004 - 14:21

	Ramiten

49 Mesaj -

Sevdiklerimden ayrý kaldýðým için, göðsümde, rûhum kan aðlýyor,
Birlikte oturduklarýmýn ayrýlýðý, kemiklerimin iliðini yakýyor!

Gönderen: 20.09.2004 - 10:55

	mesoguz

106 Mesaj -

Ramiten kardeþ, Öncelikle cevabýnýz için teþekkür ediyorum. Ýþin doðrusu mýsralarýn orjinalini yarým yamalak anlar gibi oldum ama sizin yazdýðýnýz þekilde tam çözememiþtim.

Ýkincisi ; Bu mýsralara deðer veren birinin, Seyyid Abdulhekim hz. ile veya Üstad N.Fazýl Kýsakürek ile bir birlikteliði olduðu (Cismen)hissini bende uyandýrdý, Yanýlýyormuyum acaba ?

Selam ve saygýlar.

Gönderen: 20.09.2004 - 16:33

	Ramiten

49 Mesaj -

Alıntı
Ýkincisi ; Bu mýsralara deðer veren birinin, Seyyid Abdulhekim hz. ile veya Üstad N.Fazýl Kýsakürek ile bir birlikteliði olduðu (Cismen)hissini bende uyandýrdý, Yanýlýyormuyum acaba ?

Cismen olamadý maalesef...ya'ni sohbetin faziletine eriþemedik, ancak Allahü tealanýn sevdiklerini sevmeðe gayret ediyoruz.

Allahü teala büyüklerin yüzü-suyu hürmetine bizlere magfiret etsin! Amin...

Gönderen: 20.09.2004 - 18:19

	fatihalperen

35 Mesaj -

selamun aleykum
arkadaslar belký ýkýncý defa olacak ama boyle bý zatýn hayatýný ýkýcý dafa okumaya deðer:

Büyük Doðu üzerindeki tuðra isim: Esseyyid Abdülhakîm Arvasî... Hazretin lâkabý: Manzur-ý nazar-ý pîran-ý kirâm... Keremli pirlerin nazarlarýna görünen.

·

Manzur: Görülen, bakýlan, nazar edilen. Beðenilen... Manzar: Bakýlan yer, görülen yer. Görünüþ... Manzarî: Güzel, gösteriþli adam.

·

Cemal: Fertteki güzellik. Yüz güzelliði. Hak ile söylenen doðru söz.

·

"Erkeðin güzelliði lisânýndadýr” buyuran Hadîsi hatýrlýyoruz.

·

Cümle: Hep, bütün, tam. Tam mânâyý ifâde eden, kaideye uygun söz... Cümel: Cümleler. Birden fazla anlama gelen sözler. Mecmular... Cümale: Gemi urganý, halat.

·

(Beni, hangi mevzuda olursa olsun, hemen görebilmen için tek çare, sadece düþünmendir. Meþhur masalda, parmaðýndaki yüzüðü oðar oðmaz dile benden ne dilersin! diye karþýsýna bir zenci köle çýkan çocuk gibi, elini hangi fikir madenine deðdirecek olursan beni bulursun... Benden ayrýlýrken, beynin kývrým kývrým istifham dolu, kendini sokaklarýn cereyanýna býraktýn: ;Bu adam da kimdir? Bu izbede ne arýyor? Oturduðu damaltý ev midir, boþ bir mescid mi, eski bir tekke mi, ne? Ona kimler bakýyor? Nerede doðdu, kimin nesi, nasýl yetiþti, neler gördü ve geçirdi; ve nihayet ne oldu?;... Heyhat ki, oðlum, senin bazý fikirler etrafýnda muhtaç bulunduðun dekor eþyasý müstesna, bu hususlarda elde edebileceðin bir þey yok... Zira ben, 70 þu kadar senelik hayatým, Anadolunun bir köþesinde, bir cami ile bir çeþmeye ve çerden çöpten birkaç çatýya mâlik köyüm, nihayet beni sýðýndýrdýklarý köþe, bildiðin suratým ve hâlimle, senin için, kafa kâðýdý çerçevsinde bir merak mevzuu olmaya pek deðmem. Vazgeç bütün bunlardan; istersen beni, bellibaþlý bir hayatý, doðum yeri, oturduðu yer, suratý ve edâsý olan saf bir fikir diye al!.. Bunu yapamaz mýsýn? Farzet ki ben, sana baþka cesedin, çehrenini ve birkaç müþahhas hususiyetin içinden seslenen, her istedikçe karþýsýna çýkan ve her istediðinde karþýsýna çýkabileceðin saf ve mücerret bir fikirden ibâretim. Aynadaki hayâlinin nabzý, duvardaki gölgenin kaný, dað baþýndaki çýðlýðýnýn aksi, rüyâdaki temasýnýn vücudu, böyle birþey... Eðer beni mutlaka þahýslandýrmak istiyorsan, sana, kendi hakkýmda, gayet basit bir izâh anahtarý verebilirim. Basitlerin basiti, üzerinde hiç durmadan geçilecek bir izâh: Allahkulu alelâde bir müslümandýr... Sen beni merak edip öðrenemezken, ben seni, merak etmeden öðrenmiþ bulunuyorum: Sen; þairmiþsin; þair, muharrir, filân, falan... Yâni kelimeleri düzenleyip baþkalarýna okutmak ve dinletmek davasýnda bir adam. Eyvah; öyleyse insanlarýn en davalýsýna çattým demektir. Ama ziyaný yok; bizim mezhebimizde herþeyi býraktýktan sonra, býrakmayý da býrakmak bulunduðu için, esasý davasýzlýk olan mezhebimizi, davasýzlýk davasýna düþmemek için, seninle her davada karþýlaþmaya razý edebilirim. Zaten birbirimize karþý ahdimiz, seninle bu dünyanýn davalarýný çözmeðe çalýþmak deðil miydi?)

·

"Manzur-ý nazar-ý pîran-ý kirâm;... Keremli pîrlerin nazarýna görünen... Fikir!..

·

Abdülhakîm Arvasî Hazretlerinin lâkabý ve Üstadýmýn ona ithafen kaleme aldýðý ;Allah Kulundan Dinlediklerim; isimli eserden yaptýðým iktibas vesilesiyle bildireyim ki; unsurlardan meydana gelen, ama unsurüstü; anlamýnda unsurlardan baðýmsýz olan terkib keyfiyeti karþýsýnda, tahlil, onu anlama babýnda unsurlara el atarken, bu iþ, terkib keyfiyetinin hakikatini bozucu ve anlaþýlmak istenenden büsbütün uzaklaþtýrýcý bir mecraya girmemelidir... Yukarýda bunu zarif bir þekilde misâllendirmiþ oluyorum.

·

Tahlil, tahkik, soru... Abdülhakîm Arvasî Hazretleri, "lüzumsuz suâlin mânâsýz cevabý verilmez; buyuruyor... Goethe ise, ;soru akýllýca olmazsa, cevabýn da akýllýca olmayacaðý aýk; diyor... Ve en baþta Hazret-i Ömer:

-"Bir insanýn sorduðu suâlden, onun zekâ derecesini anlarým;

Uzun lâfýn kýsasý; sýr idraký;na ve bedahet; anlayýþýna sahib olmak ve mütearifelere riayet içinde tahkik ve tahlil... Bu husus, bize, Allah ve Resulünün ölçülerine karþý niin suâli uzatmamak gerektiðini de gösteriyor... Sorduðu sorunun cevabýný anlama þartlarýna mâlik olmayan ve çocukla konuþurken onun seviyesine inme mecburiyeti gibi karþýsýndakini kendi seviyesine indiren (çoðu zaman karþýsýndaki de salak ya ayrý mesele) medyadaki bazý lâik ve Batýcý hayvanlarýn (Batý’yý bilse caným yanmaz!) Ýslâm&;a karþý Ýslâm;ýn içinden þüphe tünelleri açmak üzere tertibledikleri programlarda niçin bayaðý bir komedi görüntüsü doðuþunun sebebi de burada; mesele konuþmak bir yana, daha konuþma usulünün bir mesele olduðunun bile bilinmemesinde... Karþýlýklý anlaþmanýn unsurlarý üzerinde bir nebzecik olsun fikir sahibi olunmamasýnda... Fikir sahibi olmak þöyle dursun unsurlarý bile, hayvanî ihtiyaçlarýný karþýlamak kabilinden olsun sahibken, tanýmýyor... Daha bedahet;in ne olduðunu bilmeden Ýslâmî ölçüler üzerinde gûyâ mantýk gösterisi yaparak þübhe tünelleri amaya ve lâikliðe yol döþemeye kalkan akýl fukarasý laik Batýcý ;ve tabiî ki hayvan- keyfiyetli birine, ;Þeriat ölçülerinin bütün hâlinde bedahet olduðunu, bedahete yaklaþtýkça fikir ve delilin kýymetten düþüp lüzumsuzlaþacaðýný; söylesen ve yine Ýmam-ý Rabbanî Hazretlerinden iktibasla ;zâhirî beþ hassenin akýl iþinde tesiri olmadýðý, yâni aklýn gördükleri, zahir idrak âletleriyle anlaþýlamadýðý gibi, Þeriat ölçülerinin mahiyetleri ve üstünlükleri de akýlla kavranamaz. Ýlim akla baðlýdýr, bu yüzden ilim kâfi gelmiyor&; desen, buradan kýyasla ;baðlý akýl ve ilmin hâli bu iken, senin yarým aklýn, Ýslâm bir yana Batý irfanýndan da mahrum daðarcýðýn ve hele hele hain mizâcýnla sözkonusu iþlerde hâlin nicedir?; desen... Nâfile çaba; öküze öküz olduðunu anlatamazsýn..

·

Ýstidrad: Bir söz söylerken, o fýkra içinde baþka bir bahis nakletmek... Ve geldik ;fütüvvet: Dostlara afv ve safh ile muâmele. Yiðitlik, Cömertlik, kerem. Soy temizliði... Necib: Soyu temiz.

·

Fütüvvet, daima baþkasýnýn faydasýna koþmak ve baþkasýnýn iþlerini düzeltmeye alýþmaktýr... Manevî bir iþaretten sonra, halk içinde, halk için söz etmeye memur olan ve ;meclislerin en þereflisi ve en yükseði, tevhid meydanýnda fikirle yer almaktýr; diyen Cüneyd Baðdadî Hazretleri, (Hicrî 3. Asýr), ;salihlerin hikâyeleri Ýlâhî mânâ ordularýnýn bir ksým askerdir ki, müridlerin kalbleri onunla kuvvet ve sebat kazanýr; buyurmuþ ve ;Peygamberlerin haberlerinden onunla kalbine sabit kýlacaðýmýz herþeyi sana anlatýyoruz; meâlindeki âyeti delil göstermiþtir... Herkesin, fütüvvetin semerelerinden takdir ettiði hususî bir eseri, fütüvvetin ayný olmak üzere kendinde bulundurmak... Bütün bu iþaretler çerçevesinde bildireyim ki, henüz bunlarý bilmeden ve ihtiyarýnda olmayan bir yöneliþle ;baþucu& eseri olarak sahib oldýðum eser, Muhiddin-i Arabî Hazretlerinin ;Füsus-ül Hikemidir... Üstadýmýn ilhâmýný aldýðý eser ise, Ýmam-ý Rabbanî Hazretlerinin ;Mektubâtý... ;Vahdet-i Vücud; ve ;Vahdet-i Þühud&; bahsinde görüleceði üzere, Muhiddin-i Arabî;nin ;eser;de, Ýmam-ý Rabbanî;nin ise ;müessir;de derinleþmesi sözkonusu... Mizaç farkýna âit bu hususiyetler, bizim için, Rabbanî mizaçla Muhiddin-i Arabî&ye yönelmek ve toprak seviyeli insan ve toplum meselelerimize âit ölçülendirmelerimizin ipularýný bâtýn külliyatýndan devþirmek usûlünü verir; Büyük Doðu Ýslâm;a muhatab anlayýþý;, bir küll hâlinde bu anlayýþý hâkim kýlma mihrakýdýr... Rastgele veli menkýbelerine el atmak veya rastgele Batý tefekkürü verimlerinde göz gezdirerek allâmeliðe yeltenmek durumunda olanlarla farkýmýz; taþyýðýný ve Selimiye farký

·

"Evliyadan bazýlarý vardýr ki, sadýk müride, vefatýndan sonra, hayattayken daha fazla menfaat eriþtirir. Yine evliyadan bazýlarýnýn, ruhaniyetleri vasýtasýyla Ýlâhî emirleri takib ve tatbik ettirdiði kimseler vardýr. Ýsterse o veli, kabrinde meyyit olsun... Kabrindeyken müridini yetiþtirir. Müridi kabirden onun sesini iþitir. Nitekim Ebulhasan-ül Hýrkanî, þeyhi Ebi Yezid Bestâmîden bu þekilde feyz almýþtýr.;

MEMURÝYET... Üstadým, ile ve kahýr yoluna sürülüþünü anlatýyor:

Kalemime, fetih ve inkýþaf Abdülhakîm Arvasî Hazretleri ile geldi.

Ýmde yepyeni bir dünya görüþü, daha evvel cümle ve fikir kalýplarýna dökülmeksizin, yalnýz huzurlarýndaki kelime üstü feyizle, kendilerini tanýdýktan sonra tütmeye baþladý.

"Fildiþi Kuleyi yýkýp büyük içtimaî plâna, cemiyet meydanýna çýkmak; orta yere bir tarih, nefs, Þark ve Garp muhasebesi çýkarmak, asrýn nabzýný bulmak ve her þeyi kendi vahidine ve oradan mutlak vâhide irca etmek ihtiyacý, bende onunla doðdu.

Sokratýn yaptýðý gibi, insanlarý eteklerinden çekip, hey nereye?; diye haykýrmak ve ;herþey yanlýþ; her þey yeni baþtan ele alýnmaya ve inþa edilmeye muhtaç Bizim dýþarýda aradýðýmýz güneþ, cebimizde kayýp; nârâsýný basmak borcu, bende onunla gerçekleþti.

Tekrar ediyorum; tek kelime konuþmadan, yalnýz görünmez feyz mevceleriyle... Muhakkak olan þuydu ki, ben kendilerini tanýmadan dik bir kaya üzerinde gururla dünyaya karþý dikilmiþ uyuz bir keçiyken, tanýdýktan sonra, yere inen ve geçtiði yol boyunca süt koyveren memeleri þiþ, patlayasýya þiþ bir koyun olmuþtum. 30 yaþýna kadar týknefes yaþayan ve bir-iki þiir kitabýndan baþka bir þey veremeyen ben, ondan sonra, piyes, fikir, tetkik, dava, tez, 40-50 ciltlik bir çapa doðru yükselecektim. Varsýn benim lâhik ne olduðumu görmeyenler bana ;sabýk þair; desin, þiir ve sanata sýrt çevirdiðimi sansýn ve buna hayýflansýn...

1935;te "Tohum", 1936&;da "Aðaç Mecmuasý&;, 1937;de ;Bir Adam Yaratmak; ve saire... Bilhassa Çile&; þiiri... Derken ;Ýdeolocya Örgüsü&1; ve bugünedek dava yolunda tip tip ve çap çap 100 cildi geçen eser...

Mecmuamý çýkaracaðým sýralarda niyetimden bahsetmiþ; ve emirleriyle Þakirin getirdiði Muhiddin-i Arabî Hazretlerine âit Tefe;ülnâme;den niyetime bir âyet meâli hâlinde þu cevap çýkmýþtý:

-"Onlara müjdeler olsun!"

Müjde, çeyrek asýrdýr (1934-1960) hep çile ve kahýr þeklinde tecelli etti. Fakat müjdeliðini kaybetmedi. Çileler ve kahýrlar caddesinde itiþe kakýþa yol açmaya çalýþarak müjdeyi arýyorum...

Bendeki her kýymet onun, her suç nefsimin...

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son fatihalperen tarafından, 03.01.2005 - 00:37 tarihinde.

Gönderen: 03.01.2005 - 00:30

fatihalperen üyenin diger mesajlarini ara

	eshkya

Hata

1 Mesaj

S.a.

Yukarýda mesoguz kardeþimizin verdiði metinde þöyle bir ifade geçiyor

Allahü teâlânýn emir ve yasaklarýný insanlara anlatan ve kendilerine Silsile-i aliyye adý verilen büyük âlimlerin otuz dördüncüsüdür.

Þeklinde bir ifade var orada otuz dört diyiyor doðrusu otuz beþ tir.

Buyurun:
1- Ebubekr-i Sýddýk
2- Selman-ý Farisi
3- Kasým bin Muhammed
4- Cafer-i Sadýk
5- Bayezid-i Bistami
6- Ebul Hasan Harkani
7- Ebu Ali Farmedi
8- Yusuf-i Hemedani
9- Abdülhalýk-i Goncdüvani
10- Arif-i Rivegeri
11- Mahmud-i Encirfagnevi
12- Ali Ramiteni
13- Muhammed Bâbâ Semmasi
14- Seyyid Emir Gilâl
15- Seyyid Muhammed Behaeddin Buhari
16- Alâüddin-i Attâr
17- Yakub-i Çerhi
18- Ubeydullah-i Ahrâr
19- Kâdi Muhammed Zâhid
20- Derviþ Muhammed
21- Hâcegi Muhammed Emkenegi
22- Muhammed Bakibillah
23- Ýmam-ý Ahmed Rabbani
24- Muhammed Masum Faruki
25- Seyfeddin Faruki
26- Seyyid Nur Muhammed
27- Mazhar-ý Cân-ý Canan
28- Seyyid Abdullah Dehlevi
29- Mevlana Halid-i Baðdâdi
30- Seyyid Abdullah Þemdini
31- Seyyid Tâhâ-yý Hakkâri
32- Seyyid Muhammed Sâlih
33- Seyyid Sýbgatullah-i Hizâni
34- Seyyid Fehim-i Arvâsi
35- Seyyid Abdülhakim-i Arvâsi

Þeklindedir.

Gönderen: 01.12.2007 - 15:51

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1209 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
VuSlaT_ZaMbaK (40), HAMAS (41), cilekesh (34), Umuda_Dogru (35), muhammed yakub (53), -selenay- (38), kiciman (53), -Dushi- (37), melike_ (44), 271277sedat (47), katade_58 (42), samimikul (52), sansarselim (39), omerbicak (47), rajaahmet (48), BETÜL SULTAN (44), Toprakkiz (38), perteviyat (54), azra aksu (51), esiir (47), eminem (44), cihann4 (41), merve987 (38), ceylan (43), byberk (39), mehmetaliakti (45), serkanberber20 (50), FTK (38), p.celik (39), keklik (38), nazan (38), GREY (54), ketcapm (39), faruk1987 (37), semanurnl (54)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.61855 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.