*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1963 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 23. Ekim 2024 - 12:37

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » yilbasi

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	banusayf

yilbasi

7 Mesaj

selam dostlar kardesler,
mekkefethi programi düzenliyoruz ve biraz arastirma yapiyorum konusacagim konu üzerine.

sizde yardimci olursaniz mennun olurum.

konu miladi yilbasini neden kutlamamaliyiz, yilbasinin islam disi dinlerdeki yeri nedir ...

Allah razi olsun, sevgilerim ve selamlarimla

banusayf...

Gönderen: 24.12.2004 - 16:08

	Emirdag

Müslümanın yılbaşı 1 Muharrem

1071 Mesaj -

Beþeriyetin ýslahý için Allah Teâlâ tarafýndan gönderilmiþ ilahi bir din, tebliðcisi olan Peygamberin doðum yýl dönümünün bu þekilde kutlanmasýna müsaade eder mi? Ýçkili, kumarlý ve insaný küçük düþüren zevklerin terennüm edildiði kutlama törenleri, Ýlahi bir dinin esaslarýyla baðdaþabilir mi? Biz müslümanlar da Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin doðum yýldönümünü kutluyoruz. Amma mübarek bir gece olarak, Mevlid Kandili olarak... Bu yüzden aslýnda yýlbaþý ve noel,in hýristiyanlýkla da Hz. Ýsa (A.S.) ile de hiçbir alakasý yoktur. Eðer olsa idi; yýlbaþý gecelerinde kiliselerde ayinler yapýlýr, bu gece bir çýlgýnlýk havasý içinde deðil, bir takdis havasý içinde kutlanýrdý. Ama gerek yurtiçinde, gerekse yurt dýþýnda bulunan kiliselere bakýldýðýnda bu gecenin zulmete bürünmüþ ve içlerinden en küçük bir hareketin olmadýðý görülecektir. Hz. Ýsa (A.S.) ile bu gecenin sefahatýnýn, israfýnýn ve çýlgýnlýðýnýn ne alakasý olabilir ?

Hz. Ýsa (A.S.)ý biz de severiz. O,nun ve diðer bütün Peygamberlerin peygamberliðine inanmak Ýslâmiyetin iman esaslarýndan birisidir. Çünkü, Ýslâm akidesine göre:

...Allah'ýn Peygamberlerinden hiçbiri arasýnda ayýrým yapmayýz... (Bak. Bakara Sûresi: 285, 136) Ancak, bir Peygambere saygý, O'nun doðum yýl dönümüne hürmet de Allah Teâlâ'nýn emirleri ve dinî ölçüler içinde olmalýdýr.

Dinimizde ise; noel ve yýlbaþý kutlamalarýnýn yeri yoktur. Bu yýlbaþýnýn biz Müslümanlar için, resmî ve milletlerarasý bir takvim baþlangýcý olmak ilgi ve alâkasýndan baþka hiçbir kýymet ve deðeri asla yoktur. Biz müslümanlar için Muharrem ayýnýn birinci gecesi: Yýlbaþý gecesidir. Ýslâm'da yeni yýl, Muharrem ayýnýn birinci günü ile baþlar. Fakat, maalesef müslümanlarýn büyük bir kýsmýnýn haberi bile olmaz.

Bu bakýmdan toplumumuzda ve diðer müslüman toplumlarda yýlbaþý kutlamasý adý altýnda düzenlenen eðlence toplantýlarý ise, hiçbir kültürel ve geleneksel temele sahip deðildir. Bu bakýmdan hýrýstiyan olmayan ülkelerde yýlbaþý kutlamalarý, Batý'nýn körü körüne taklit edilmesinin veya hýristiyan Batý'nýn kültür ihracýnýn bir sonucu olarak deðerlendirilebilir. Ülkemizde öteden beri yýlbaþý kutlamalarýyla ilgili olarak yapýlan tenkitler ve gösterilen hassasiyet de buradan kaynaklanýr. Hz. Peygamber (S.A.V.)in müslümanlara; diðer dinî topluluklara göre farklý bir kimlik bilinci ve kültür deðerleri manzumesi kazandýrmak için gayret ettiði, bu uðurda saç-sakal, kýlýk-kýyafet, yeme-içme âdabý da dahil pek çok konuda tavsiyede bulunduðu düþünülürse, yýlbaþý kutlamalarýnýn, sýradan bir kutlama olarak kabul edilmesi ve tabiî karþýlanmasý mümkün olamaz. Aksine, yýlbaþý kutlamasý, noel aðacý süslemesi, noel babanýn hediye býrakmasý gibi âdetler toplumumuzda kültürel tahribata ve kimlik bunalýmýna yol açmakta, yeni yetiþen kuþaklarý kendi öz deðerlerinden koparýp Batý'nýn hayat tarzýna alýþtýrmakta, sonra da onlarýn deðer ve inanç esaslarýna sýcak bakmaya ve giderek onlarý benimsemeye götürebilmektedir. Böyle olunca, müslüman toplumlarýn bu tür âdetler yerine kendi kültür ve deðerlerinden kaynaklanan alternatif program ve faaliyetler geliþtirmesi ve yaþatmasý ayrý bir önem kazanmýþtýr.

Milli örf ve adetler

Günümüzde toplumlarýn kültürel deðerlerini, hatta itikadî ve ahlâkî eðilimlerini; sahip olduklarý hayat tarzý, ekonomik yapý, yerleþim ve ulaþým imkâný, iklim ve çevre, eðitim, folklor, örf ve âdet gibi ilk bakýþta konuyla ilgisiz gözüken birçok husus derinden etkilemekte ve sonuçta mekanizma kendi deðerlerini üretmektedir. Avrupa daki Müslüman-Türk iþçilerimizin çocuklarý ve torunlarýnýn bugün Batý'nýn kültür ve gelenekleri altýnda nasýl deðiþtiði ve giderek o toplumla bütünleþmeye baþladýðý iyi izlenirse toplumumuza yabancý kültürlerden taþýnan veya yabancý toplumlara özenti þeklinde baþlayan örf ve âdetlere karþý duyarlý olunmasýnýn önemi daha iyi anlaþýlýr. Bunun için alýnabilecek bir önlem de: Kendi kültürel mirasýmýzdan ve dini anlayýþ ve heyecanýmýzdan kaynaklanan deðerleri, gelenek ve âdetleri iyileþtirerek yaþatmaya ve geliþtirmeye çalýþmak olabilir.

Hiç þüphe yok ki milletler, millî örf ve adetleriyle tanýnýrlar ve onlarla yaþarlar. Millî örf ve adetleriyle tarih sinesindeki þerefli mevkilerini korurlar. Çünkü, millî örf ve adetler, bir milletin millî kültürünün ve dinî inancýnýn aynasýdýr. Millî örf ve adetler, bir milletin þahsiyeti ve tanýtýcý vasfýdýr. Saðlam millî örf ve adetlere sahip milletler, dinî baðlarý kuvvetli ve millî kültürü yüksek olan milletlerdir. Milletlerin örf ve adetlerine, millî kültürleri ve dinî inançlarý güç verir ve þekil kazandýrýr. Hatta dinden de kuvvetli olur. Bu sebeple hiçbir müslüman milli kültüründe olmayan, dinî akidesine ters düþen özentilere hayatýnda yer vermez. Çünkü, o bilir ki, Rabbi kendisinden olmayanlara özenmeyi ve onlar gibi sefih hayat yaþamayý yasaklamýþtýr.

Dinimiz; kâfirlere, münafýklara, batýl din ve ideoloji mensuplarýna muhalefet etmeyi emretmiþ ve onlara benzemeyi kesin bir þekilde haram kýlmýþtýr. Çünkü dýþ görünüþ itibarýyla onlara benzemek, neticede ahlakî deðerlerde, kötü ve çirkin iþlerde ve hatta inançta onlara benzemeye sebep olur. Gerçekten giyimde, sözde, davranýþta ve iþlerdeki benzeþmeler kalplere tesir ederek onlara karþý sevgi ve saygý meydana getirir. Kýsacasý gayrimüslimlere benzemenin haram olduðunda icma vardýr. (Ýskilipli Mehmet Atýf, Frenk Mukallitliði ve Þapka, 4)

Ýslâm dininin inanç, ahlâk, ibadet ve muamelât alanýnda getirdiði hükümler, öngördüðü kural ve tavsiyeler müslümanlarca öteden beri bir bütün olarak kabul edilmekte, günlük ve sosyal hayatla ilgili þekil ve muhteva bile çoðu defa bu bütünün bir parçasý olarak mütalaa edilmektedir. Öte yandan Kur'ân-ý Kerîm âyetlerinin ve risâleti boyunca Hz, Peygamber (S.A.V.)in sýkça üzerinde durduðu konulardan birisi de, müslümanlarýn fert ve toplum olarak belli bir kimlik kazanmalarý, kendi þahsiyetlerini korumalarý ve kendilerine güven duymalarý olmuþtur. Çünkü bu, müslümanlarýn bütünleþmesi, belli bir siyasal organizasyona gidip devlet kurmasý ve millet olmasý kadar, kendi inanç ve ibadetlerini, deðer ve özelliklerini korumalarý açýsýndan da önemlidir. Bu itibarla Kur'ân-ý Kerîm, müslümanlara ýsrarla birlik ve bütünlük içinde olmalarýný, müþrik ve gayri müslimleri dost edinmemelerini, onlarla gayri Ýslâmi bir kültürün etkisi altýnda kalmayý kaçýnýlmaz kýlacak þekilde sýký bir iliþkiye girmemelerini emretmektedir. Cenab-ý Hak þöyle buyuruyor:

Ey iman edenler! Yahudileri ve hýristiyanlarý dost ve idareci edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostudurlar (birbirinin tarafýný tutarlar). Sizden kim onlarý dost ve idareci edinirse, o da onlardandýr. Þüphesiz Allah, zalimler topluluðuna yol göstermez, onlarý hidayete erdirmez. (Mâide suresi 51)

Yahudiler de hýristiyanlar da; sen onlarýn dinlerine uymadýkça asla senden razý olmayacaklardýr. De ki: Allah'ýn yolu, doðru yolun tâ kendisidir. Yemin olsun ki, sana ilim geldikten sonra, eðer sen onlarýn arzularýna uyacak olursan, senin için Allah tan ne bir dost ve ne de bir yardýmcý vardýr.

(Bakara Sûresi: 120)

Gönderen: 27.12.2004 - 15:00

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1963 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Sems (37), ertan_korkmaz (44), hamd (40), nüliferfiliz (48), dolcedonna (40), darjanton (32), niyaz*** (56), nurnuk (43), fazilet (64), mucahit20 (40), boyraz (51), esselamun aleyk.. (46), k_61 (32), Goz_ya$i (41), kerimyuruk (39), JessicaStarlet (47), furkan_23 (32), angelofdeath (36), asymetric (47), baxbani (52), Guller_Diyari (41), m.bayram (60), Sevgi90 (34), ikmal (41), arda_29 (39), selsebil (39), ferataslan (48), MeMoLy (41), Cengiz_87 (38), Ayse Sen-Mathus.. (48), tesaloniki (52), recepözgür (), hiram Abbas (51)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.85487 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.