0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » Rüya

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
~YaZGuLu~ su an offline ~YaZGuLu~  
Konu icon    Rüya
595 Mesaj -
SelamunAleyküm!Bir sorum olacakti: Rüyalara inanmak veya Rüyayi baskalarina anlatmak ne kadar dogru olur? Rüyalara inanabilimiyiz?düsün
Gönderen: 26.12.2005 - 22:39
Bu Mesaji Bildir   ~YaZGuLu~ üyenin diger mesajlarini ara ~YaZGuLu~ üyenin Profiline bak ~YaZGuLu~ üyeye özel mesaj gönder ~YaZGuLu~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
RüYa
Misafir
Deðerli Kardeþim;

Rüya çaðlar boyunca bütün toplumlarda büyük önem görmüþtür. Rüyanýn mahiyeti ve kökeni hakkýnda çok þeyler yazýlýp söylenmiþtir. Ancak bu yazýlýp söylenenler her topluma ve her kültüre göre ayrý ayrý olagelmiþ ve hep deðiþkenlik arzetmiþtir. Tarihte bazý toplumlarda rüyaya büyük önem verilmiþ ve bazan bu rüya tabirleri kitaplar halinde toplanmýþtýr. Umumiyetle rüya, uyanýklýk halinin bir uzantýsýdýr; etkisinde kalýnan sevindirici veya üzücü olaylarýn uyku halinde yaþanmasý olayýdýr. Ýslâm'da rüya hukukî bir kaynak ve delil deðildir. Yalnýz gören kiþi ile alakalýdýr. O kiþi de bu rüyasýný hayra yorar ve bu rüya yalnýz kendisini baðlar.

Rüya, "Allah Teâlâ'nýn melek vasýtasýyla hakikat veya kinaye olarak kulun þuurunda uyandýrdýðý enfusî idrakler ve vicdanî duygular veya þeytanî telkinlerden meydana gelen karýþýk hayallerden ibarettir" þeklinde de tarif edilmiþtir.

Rüya uykuda bütün duygu ve bilinç hallerinin tamamen yok olmadýðý bir sýrada meydana gelir. Nitekim rüyâ, uykunun az olduðu sabaha karþý daha çok görülür. Rüyada, görülmesi mümkün olan þeyler görülür. Uyanýkken görülmeyecek olan þeyleri rüyada görmek mümkün deðildir. Bir kiþi rüyada ayný anda hem ayakta, hem de otururken görülemez. Mümkün ve olaðan olmayan þeyleri rüyada görme imkaný yoktur. Rüya bir idrak iþidir. Zira rüya insanlarýn kalblerinde yaratýlan ve oraya yerleþen þeyin hayal etme ve düþünme yoluyla idrak edilmesi demektir.

Müslümanlarýn dýþýndaki bir takým çevreler de bu konuda tutarsýz ve reddedilmeye mahkum bir sürü þeyler söylemiþlerdir. Ancak saðlýklý görüþ sahibi alimlerin ve imamlarýn görüþü makbuldür. Allah (c.c) uyanýk insanýn kalbinde, bir takým itikatlar yarattýðý gibi, uyuyan insanýn kalbinde de bazý itikatlar yaratýr. Allah uyuyan insanýn kalbinde yarattýðý itikadlarý baþka zamanlarda yarattýðý bir takým þeylerin belirtisi ve aynasý haline sokar. Rüyada görülen durum, bazan aynasý olduðu iþe aykýrý olur. Uyanýk kiþinin kalbinde yaratýlan itikad ve kanaat, bazý olaylarýn aynasý görünümünde olmasýna raðmen bunun tersi çýkabilir. Meselâ bulut yaðmurun belirtisidir. Allah (c.c) bulutu yaðmurun alameti olarak yaratmýþtýr. Ama bazen bulut olmasýna raðmen yaðmur yaðmayabilir. Ayný þekilde, uyku halindeki insanýn kalbinde yarattýðý itikadý ve inancý, bir hadisenin belirtisi olarak yaratmýþtýr. Fakat bazan yaðmur yaðmadýðý gibi o olay da olmayabilir. Uyku halindeki insanýn kalbinde söz konusu itikad bazen meleðin huzurunda oluþur. Bu takdirde sevindirici rüya görülür. Bazen de þeytanýn hazýr bulunduðu bir zamanda oluþur. Bu takdirde üzüntülü ve zararlý rüya görülür. Rüyanýn mahiyeti hakkýnda en üstün bilgi Allah katýndadýr.

Allah (c.c), insanlarýn Levh-i Mahfuzdaki durumlarýna muttali olan bir grup meleði rüya iþiyle görevli kýlmýþtýr. Görevli melek Levh-i Mahfuz'dan aldýðý durumlarý bir takým olaylar ve þekiller haline sokarak ilgili insanýn rüyasýnda kalbine yerleþtirir ki, o kimse için bir müjde veya uyarý ya da kýnama deðerinde olsun. Böylece hikmetli, yararlý veya sakýndýrýcý bir faaliyet gösterilmiþ olur. Ýlgili melek bu gayret içinde iken þeytan da insana karþý duyduðu kin ve düþmanlýktan dolayý onu uyanýk iken rahat býrakmak istemediði gibi, uyku aleminde de rahat býrakmak istemez. Ona bir takým hile ve tuzaklar kurmaktan geri durmaz. Þeytan insanýn rüyasýný bozmak üzere ya onu gördüðü rüya hususunda yanýltmak ister veya rüyasýnda gafil olmasýný saðlamaya çalýþýr.

Kur'ân-ý Kerim'in birçok yerinde rüyadan söz edilmiþtir. Hz. Ýbrahim (a.s), oðlu Ýsmail (a.s)'i rüyada boðazlama emri almýþ ve bu rüyayý uygulamaya teþebbüs etmiþtir (es-Saffat, 37/ 102).

Yusuf (a.s)'da rüyasýnda on bir yýldýzla, ay'ýn kendisine secde ettiðini görmüþ (Yusuf, 12/40); Mýsýr hükümdarýnýn ve hapishanedeki iki kiþinin gördükleri rüyalarý tabir etmiþtir (Yusuf, 12/36, 43).

Kur'ân-ý Kerim'de Hz. Peygamber'in görmüþ olduðu rüyalardan söz edilmektedir (el-Fetih, 48/27; es-Saffat, 37/105; el-Ýsra, 17/60).

Hadis kitaplarýnýn hemen hepsinde Hz. Peygamber'in gördüðü rüyalar ve yaptýðý rüya tabirleri hakkýnda geniþ bilgi vardýr.

Rüya ile ilgili Rasûlüllah (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Salih kiþi tarafýndan görülen rüya, peygamberliðin kýrk altý parçasýndan bir parçadýr. " Bir baþka hadiste de þöyle der: "Müminin rüyasý, peygamberliðin kýrk altý parçasýndan bir parçadýr; Peygamberlik gitti ve mübeþþirat kaldý”.

Rasûlüllah (s.a.s) bir baþka hadislerinde þöyle buyuruyor: "Ey insanlar! Peygamberliðin belirtilerinden yalnýz güzeL rüya kaldý. O rüyayý müslüman kiþi görür veya onun için baþkasý tarafýndan görülür" (Ýbn Hacer el-Askalanî, Fethül-Barî Þerhu Sahihil-Buharî Kitabül-Ta'bîr).

Hadisteki ihtilaflar ve bildirilen deðiþik sayýlar rüya gören müslümanýn haline dönüktür. Takva sahibi olmayan ve Ýslam'ýn ölçülerine göre fasýk sayýlarý müslümanýn gördüðü rüya, nübüvvetin yani peygamberliðin yetmiþ parçasýndan biridir. Takva sahibi olan müslümanýn rüyasý ise nübüvvetin kýrk altý parçasýndan biridir. Þu halde rüyanýn doðruluk derecesi müslümanýn salah ve takvasýna göre deðiþik olur.

Müslümanýn gördüðü rüyanýn peygamberliðin özelliðinin parçalara bölünmesi veya takva sahibi olan bir müslümanýn peygamberlik hasletinden bir parçayý kazanabilmesi demek deðildir. Maksat þudur: Peygamberlikte zaman zaman gayptan haberdar olma özelliði vardýr. Yüce Allah dilediði zaman bir peygamberi gayptan haberdar eder. Bu itibarla, gayptan haberdar olmak, peygamberliðin alametlerindendir. Peygamberlik görevi kalýcý deðildir. Fakat alametleri kalýcýdýr. Müslüman bir kimse bazen Allah'ýn takdir ve dilemesi ile rüya aleminde bir gayptan haberdar edilebilir. Bu itibarla müslümanýn rüyada gördüðü bir þey aynen gerçekleþebilir.

Güzel rüyanýn peygamberliðin kýrk altý parçasýndan bir parça sayýlmasý þöyle yorumlanýr.

Sahih rivayetlerin bir çoðuna göre Peygamber (s.a.s) altmýþ üç yýl yaþamýþ ve peygamberlik süresi yirmi üç yýl sürmüþtür. Çünkü o, kýrk yaþýný doldurduðu zaman peygamber olmuþtur. Hz. Peygamber (s.a.s)'e vahiy rüya halinde gelirdi. Bu durum altý ay sürmüþtür. Bu süre zarfýnda gördüðü rüyalar aynen çýkýyordu. Peygamberlik süresi yirmi üç yýl devam ettiðine göre, rüya yoluyla vahiy süresi bunun kýrk altý parçasýndan bir parça olur. Baþka hadislerde rüya, peygamberliðin yetmiþte bir, kýrk dörtte bir, ellide bir olduðu ifade edilir.

Rüyanýn peygamberliðin parçalarýndan biri olduðunu açýklayan hadislerin deðiþik oranlar ifade etmesi, hadislerin geliþmesi anlamýna gelmemektedir. Çünkü salih ve sadýk bir rüya kiþinin doðru sözlü, emaneti yerine vermek, saðlam itikatlý olmak gibi hususlardaki derecesine göre deðerlendirilir. Bu konuda insanlar arasýndaki farklýlýk kadar rüyalar da deðiþik olur. Kim samimi bir kalp ile Allah'a ibadet eder ve doðru sözlü olursa, gördüðü rüyalar daha doðru ve peygamberliðe daha yakýndýr. Zira peygamberler arasýnda bile fazilet farký vardýr. Ýnkârcý, kâfir ve yalancý kiþilerin de rüyalarý doðru çýkabilir. Bu takdirde bu kiþilerin rüyalarý vahiy ya da nübüvvetten bir parça olamaz.

Çünkü gayptan haber veren her doðru söz, nübüvvet sayýlmamýþtýr. Bu konuda þu hususlar daima gözönünde bulundurulmalýdýr.

1- Doðru rüya görmek sadece mü'minlere mahsus deðildir. Müslüman olmayanlar da görebilirler. Mýsýr hükümdarý ve zindandaki iki kiþinin gördüðü rüyalar gibi.

2- Herkes ayný özellik ve nitelikte deðildir. Doðru rüya nadir hallerde ve ruhu çok hassas kiþiler tarafýndan görülür.

3- Görülen rüyalarý esas alarak hayata nizam ve intizam vermeye kalkýþmak yanlýþtýr. Zira rüyalarýn doðruluðunu ölçmek ve tesbit etmek mümkün deðildir.

4- Rüya ile yalnýz o rüyayý gören amel edebilir. Fakat amel etmesi þart deðildir. Zira rüyada kaza geçirdiðini gören bir kimse bir vasýtaya bindikten sonra kaza geçirip ölmüþ olsa, intihar etmiþ sayýlmaz.

Bundan dolayý Fýkýhta, Kelam ilminde ve mahkemede rüya, delil kabul edilmez. Rüya haktýr ama doðru rüya gören ve rüyayý doðru þekilde yorumlayan kiþiler azdýr. Rüyalarý doðru bir þekilde olaylar yorumlar. Bazý rüyalar da yorumu ile birlikte görülür. Bazý kimseler gördüðü rüyayý yorumlayamaz ama sadýk rüya olduðunu anlarlar.

Rüya tabir etmek Allah vergisidir. Herkes rüya tabir edemez. Akýl ve mantýk bu iþ için yeterli deðildir. Rüya merhametli ve öðüt verebilecek durumda olanlara anlatýlmalý, güzelce yorumlayamayacak kiþilere söylenmemelidir. Hz. Peygamber (s.a.s) bir hadislerinde de "Rüya gören onu hiç kimseye söylemediði sürece o, bir kuþun ayaðýna baðlýdýr (zuhur etmez); söylerse zuhur eder. Böyle olunca rüyanýzý yalnýz akýllý, sizi seven veya size öðüt verecek durumda olan kimselere söyleyin” buyurmuþtur (Tirmizi).

Ýmam Malike "Herkes rüya tabir eder mi?" Diye sorulmuþ "Nübüvvetle oynanýr mý?” demiþtir. Yine Ýmam Malik Rüyayý iyi tabir edenler yorumlasýnlar. Eðer iyi görürse söylesin; iyi görmezse iyi söylesin veya sussun” demiþtir.

"Ýyi görmese de onu iyi olarak mý tabir etsin?” sorusuna, "Hayýr” demiþ; sonra "Rüya nübüvvetin bir parçasýdýr. Nübüvvetle oynanmaz” diye cevap vermiþtir (Kurtubî, Tefsir, IX, 122-127; Elmalýlý, Hak Dini Kuran Dili, IV, 2863-2869; Kuþeyri Sarih Tercümesi, XII, 271).

Rüya genel olarak iki kýsma ayrýlýr:

Birincisi: Doðru ve güzel olan rüyalar. Bu tür rüyalar, uyanýklýk âleminde doðru çýkan rüyalardýr. Peygamberlerin, onlara uyan salih müminlerin gördükleri rüyalar bu tür rüyalardýr. Bazan dindar olmayan insanlar da bu tür rüyalarý görürler.

Bu tür rüyalar üç grupta ele alýnabilir.

1- Yoruma ve tabire ihtiyaç göstermeyecek kadar açýk seçik rüyalar, Hz. Ýbrahim'in rüyasý gibi...

2- Kýsmen yoruma, ihtiyaç gösteren rüyalar. Hz. Yusuf'un rüyasý gibi...

3- Tamamen tabir ve yoruma ihtiyaç gösteren rüyalar. Mýsýr hükümdarýnýn gördüðü rüya gibi...

Ýkincisi: Adðâs adý verilen karmakarýþýk ve hiç bir anlam taþýmayan rüyalardýr. Bu tür rüyalar da bir kaç kýsma ayrýlýr

a- Þeytanýn uyuyan kiþiyle oynamasý ve onu üzmesine sebep olan rüyalar. Mesela kiþi rüyasýnda baþýnýn koparýldýðýný ve kendisinin baþýnýn peþinden gittiðini görür. Ya da korkunç ve tehlikeli bir duruma düþtüðünü ve hiç bir kimsenin kendisini kurtarmaya gelmediðini görür.

b- Meleklerin haram bir þeyi uyuyan için helal kýldýðýna veya haram bir iþ teklif ettiklerine dair olan ve aklen muhal ve imkansýz olan buna benzer iþlerle ilgili rüyalar.

c- Kiþinin uyanýk iken üzerinde konuþtuðu veya olmasýný temenni ettiði bir þeyi uyanýk iken itiyad haline getirdiði bir þeyi rüyasýnda görmesi.

Bu durumda rüyanýn üç çeþit olduðu görülmektedir.

a- Allah tarafýndan bir müjde olabilen bir rüya. Buna rahmanî rüya denir. b- Kiþinin uyanýk iken önem verip kalben meþgul olduðu bir þeyle ilgili olarak gördüðü rüya. c- Þeytan tarafýndan korkutulan kiþinin gördüðü rüya. Buna þeytanî rüya adý verilir.

Kötü bir rüya gören bir müslümanýn yapacaðý iþler:

Gördüðü rüyanýn þerrinden ve þeytanýn þerrinden üç kez Allah'a sýðýnýr. Þöyle der: "Allah'ým, bu rüyanýn þerrinden ve rahmetinden uzak kalmýþ olan þeytanýn þerrinden sana sýðýnýrým." Rüyanýn hayra dönüþmesi için dua eder. Bu tür rüyayý hiç bir kimseye anlatmaz.

Müslüman gördüðü iyi bir rüyadan ötürü uyanýnca Allah'a hamdeder. Bu rüyadan dolayý sevinir, bunu bir müjde kabul eder. Rüyayý sevdiði bir kimseye anlatýr, sevmediðine kesinlikle arýlatmaz

Selam ve dua ile....
Gönderen: 27.12.2005 - 08:33
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1309 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.76733 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.