0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » allah rızası için yardımcı olun....

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
tecelli su an offline tecelli  
allah rızası için yardımcı olun....
3 Mesaj
s.a. cümleten. hýlye-i þerifi çok aradým bulamadým. nasýl bulabilirim?ağlar
Gönderen: 23.03.2006 - 21:01
Bu Mesaji Bildir   tecelli üyenin diger mesajlarini ara tecelli üyenin Profiline bak tecelli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
HÎLE-İ ŞER'İYYE
Misafir
Deðerli kardeþim;
Herhalde HÎLE-Ý ÞER'ÝYYE sordunuz dimi



Hîle, çözüm, çare, beceriklilik demektir. Çýkýþ yolu anlamýna gelen mahrec ve çoðulu mehâric de hîlenin eþ anlamlýsý olarak kullanýlýr. Hîle-i þer'iyye; amel ve tasarruflarý þekil ve dýþ görünüþ bakýmýndan fýkha uygun düþürmek, Ýslâm'da yasak olan hususlarý görünüþte meþrû olarak yapabilmek için bulunan yollar, çâreler, çýkýþ noktalarý demektir. Karþýlaþýlan güçlüðü çözmeye çalýþýrken baþvurulan muâmeleye "muâmele-i þer'iyye", bu iþlem sonucu kazanç elde edilmiþse, buna da "ribh-i þer'î" denir. Meþrû kâr demektir.

Hîle prensibi ilk Hanefî müctehidlerince Ýslâm hukukunu yürüyen hayatla uyumlu hâle getirmek, zarûret yoluyla haramlarýn mübah sayýlmasýný azaltmak, insanlarýn apaçýk þer'î kaideleri çiðnemesini önlemek gibi güzel amaçlar için kullanýlmýþ ve daha çok yemin, talâk (boþanma) gibi konularda uygulanmýþtýr. Ancak bu kaide zamanla çýðýrýndan çýkmýþ "kanuna karþý hile yapmak" þekline dönüþmüþtür.

Ýmam Muhammed, muâmele-i þer'iyyeye "iyne" adým vermiþtir. Bu yüzden iyne satýþýný açýklýða kavuþturmak hîle-i þer'iyyeyi anlamaya yardýmcý olur. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Însanlar dinar ve dirhemlerin peþine düþer, iyne satýþý yapar, hayvancýlýk yapar ve Allah yolunda cihadý terkederlerse, Allah onlara bir belâ indirir ve bu belâyý yeniden dinlerine dönünceye kadar da kaldýrmaz" (Ebû Dâvud, Büyû', 54; Melâhim,10; Ahmed b. Hanbel, II, 42).

Ýyne satýþý, ödünç para isteyen bir kimseye bir malýný veresiye bir bedelle satmak, ayný malý daha az peþin bir bedelle geri almaktýr. Bu konudaki bir uygulama örneðini Ebu'l-âli'ye Hz.Âiþe'den þöyle nakleder: "Zeyd b. Erkam (ö. 66/689)'ýn ümmü veledi olan bir kadýn O'na dedi ki: Ey mü'minlerin annesi, Zeyd'e veresiye sekizyüç dirheme bir köle sattým. Sonra onu ondan altýyüz dirheme peþin satýn aldým. Hz. Aiþe þöyle dedi: Ne kötü bir satým, ne kötü bir alým yaptýn. Zeyd'e þunu bildir ki, eðer tevbe etmezse Rasûlullah (s.a.s) ile yaptýðý cihadýn sevabým kaybetmiþ olur. Kadýn dedi ki; "Satýþý bozup, altý yüze geri alsan olmaz mý?" "tabii, kime Rabbinden bir öðüt gelir de faizden vazgeçerse, önceden verdiði kendinindir" (el-Bakara, 2/275) (Ahmet b. Hanbel, IV,180; el-Kâsâni, Bedâyiu's-Sanâyi', V, 198, 199; Vehbe ez-Zühaylî, el-Fýkhu'l-Ýslâmî ve Edilletühu, Dimaþk 1984, IV, 469).

Þâfiîler dýþýnda Ýslâm hukukçularýnýn büyük çoðunluðu iyne satýþýný geçersiz saymýþlardýr. Çünkü bu fâize götürür. Hanefîlerden Ebû Yusuf ise "iyne câizdir ve sevabý vardýr. Sevabýnýn olmasý haramdan kaçýnmayý saðladýðý içindir" (Kâdîhân, II, 244, 245) demiþtir. Ýmam Muhammed ise, iyne satýþýný faizcilerin uydurduðunu ve bu akde kalben razý olamadýðýný söyler (Ýbnü'l-hümâm, Fethu'l-kadîr, V, 207, 208; Ýbn Âbidîn, a.g.e., IV, 244).

Muâmele-i Þer'iyyesiz alýnacak bir kâr mutlaka haramdýr. Fakat muâmele-i þer'iyye suretinde Ýmam Ebû Yusuf'a göre riba kalkar kâr câiz olur. Bu bir þer'î kurtuluþ yoludur. Çünkü yetimin veya vakfýn malýný velî veya mütevellî bir kimseye kârsýz (ribhsiz) karz olarak veremez, fâiz almasý ise haramdýr. O halde meþrû bir alým-satým akdi vasýtasiyle bunlarýn menfaatleri saðlanmýþ olur. Artýk bu muâmeleyi gayr-i meþrû bir hiyle olarak kabul etmek doðru deðildir" (Ö. N. Bilmen, Istýlahat-ý Fýkhýyye Kamusu, Ýstanbul 1969, V, 47-48). Ö. N. Bilmen, diðer borçlar konusunda farklý sonuca ulaþýr ve þöyle der:

"Ödünç para alanýn üzerine, muâmele-i þer'iyye ile bir kâr (ribh) yüklemek sahih ise de, fakihlerin büyük çoðunluðuna göre kerâhetten uzak deðildir. Ýbnü'l-Hümâm Fethu'l Kadîr'de þöyle der: Böyle bir iþlemde kerâhet yoktur. Þu kadar var ki, bu tercihe þayan deðildir. Çünkü bundan karz-ý hasen suretiyle yapýlacak bir iyilikten yüz çevirme vardýr (Ö. N. Bilmen, a.g.e., VI, 100, 101).

Hanefilerde genel olarak muâmele-i þer'iyye faiz sayýlmayarak câiz görülmüþ, dolayýsýyla uygulama bu þekilde olmuþ, fetvalar ile hükümler bu yolda verilegelmiþtir. Osmanlý sultanlarý hâkim ve müftîlerin, Hanefi mezhebinde sahih görülen görüþlerle hüküm ve fetvâ vermelerini emretmiþtir (Ali Haydar, Dürarü'l-Hükkâm Þerhu Mecelleti'l-Ahkâm, IV, 696-700, Ýstanbul 1330). Bunun bir sonucu olarak Belh fakîhleri; "Zamanýmýzda iyne usulüne göre yapýlarý alýþ-veriþ, çarþýlarýmýzda yapýlmakta olan alýþveriþlerden hayýrlýdýr" demiþlerdir.

Ancak hîle-i þer'iyye açýkça veya gizlice fâizli iþleme yol açmamalýdýr. Mecelle'de de yer aldýðý gibi "akitlerde itibar lafza deðil mânâyadýr". Diðer yandan, alacaklýya menfaat saðlayan borç akdinin, bütün mezheplerce fâiz sayýlarak yasaklandýðý görülür (Abdurrahman b. Süleyman (Damad) Mecmau'l Enhur, Ýstanbul 1301, II, 303). Bu yüzden yapýlan akit gerçekçi olmalý, yapmacýk olmamalýdýr. Amellerin niyetlere göre olduðu âyet ve mütevatir hadîslerle sâbittir. Bu hüküm amellerin âhiretteki durumu ile ilgili görülse bile, akitlerde taraflarýn gerçek niyet, maksat ve iradelerini araþtýrmaya bir engel yoktur. Meselâ, bir kimse ödünç olarak 1000 gram altýn verip, yýl sonunda 1300 gram olarak geri alsa, bu iþlem, bir Ýslâm ülkesinde fâiz sayýlacaktýr. Bunun yerine evini 1000 gr. altýn karþýlýðýnda satýp, bir yýl sonra 1300 gr. altýna geri alsa, bu bir alým satým muamelesi olur. 300 gr. fazlalýk kârdýr. Ancak alým-satým faizi gizlemek için yapýlmýþsa o zaman muvazaalý bir akit sözkonusu olur. Böyle bir durumda Ebû Hanîfe ve Ýmam Þâfiî'ye göre dýþa karþý açýkça yapýlan satým akdi geçerli sayýlýr. Meselâ; evi alan, artýk bir yýl sonra tekrar geri satmaya zorlanamaz. Ýmam Ebû Yûsuf ve Ýmam Muhammed'e göre ise taraflarýn gerçek iradesi araþtýrýlýr. Gerçek irade satým akdi ise ona göre, fâiz alýp-vermek ise, buna göre iþlem yapýlýr (el-Mavsýlî, el-Ýhtiyar Li Ta'lîli'l-muhtâr, II, 21; ez-Zühaylî, el-Fýkhu'l-Ýslâmî, I, 171). Kanun boþluklarýndan yararlanarak, kanuna karþý hîle yapmak isteyenler her devirde olmuþtur. Hükümlerin amaçlarýndan ve özünden uzaklaþmamak için akitlerde gerçek iradeyi araþtýrmak veya Ebû Hanîfe'nin dediði gibi dýþ görünüþe (âhire) göre hükmetmek gerekir. Bu taktirde hîle-i þer'iyyelerin önüne geçilebilir veya bu konuda taraflarýn muvâzaalý akit deðil de gerçek akitler yapmasý saðlanabilir.

Bize kadar ulaþan hîle ve mehâric kitaplarý daha çok Hanefi ve Þâfiîlere aittir.

Ýmam Muhammed (ö.189/805)'in el-Hiyel ve'l Mehâric'ini el Hâkim eþ-Þehîd özetlemiþ, Ýmam Serahsî de bunu þerhetmiþtir. el-Hiyel'in iki ayn rivâyeti Sahabe tarafýndan " el Mehâric fi-Hiyel" adýyle neþredilmiþtir (Leipzig, 1930).

el-Hassâf, Alî b. Muhammed en-Nehaî ve Sad b. A es-Semerkandî gibi fakihlerin de müstakil "el Hiyel" kitaplarý vardýr. Diðer bir takým fýkýh ve fetvâ kitaplarýnda da hiyel için fasýllar açýlmýþtýr.

Þâfiîlerden Gazâlî ve Ýbn Ziyad gibi âlimler hiyele cephe almýþlarsa da, Ýbn Hacer, Fetâvâ'sýnda bunlara karþý çýkmýþ ve uygulamayý hiyelin lehine çevirmiþtir.

Hîle-i þer'iyye usûlüne en büyük tepki Hanbelîlerden Ýbn Teymiyye (ö.728/1327) ile öðrencisi Ýbnü'l-Kayyim (ö. 751/1350)'den gelmiþtir. Ýbn Teymiye'nin " Kýyamu'd Delîl alâ Butlânu't-Tahlîl", Ýbn Kayyim'in " Î'lâmü'l-muvakkýîn ve Ýgâsetü'l-Lehfân" isimli eserlerinde bu konu geniþ olarak tartýþýlmýþ, "gaye ve çâre mübah ise hîle mübah, deðilse hîle haramdýr" sonucuna varýlmýþtýr (Ýbn Teymiyye Mecmau'l-Fetâvâ, XXIX, 446; Ýbn Kayyim, Ý'lâmü'l-Muvakkýîn, Mýsýr 1955, III,107-417, Ýgâsetü'l-Lehfân, Mýsýr 1310, s. 183-285; A. Emîn, Duha'l-Ýslâm, II, 190 vd.).


Selam ve dua ile...
Gönderen: 23.03.2006 - 21:16
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1289 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.73734 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.