| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1611 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 8. Ocak 2025 - 07:16

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » YAKINLARININ DİLİNDEN PEYGAMBERİMİZİN AHLÂKI

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
YAKINLARININ DİLİNDEN PEYGAMBERİMİZİN AHLÂKI
2687 Mesaj -
Peygamberimiz hiçbir halini insanlardan gizlememiþ ve saklamamýþtýr. Çünkü, onun her hali Sahabîler için bir örnek oluþturuyordu. Bunun için Sahabîler, Peygamberimizin her halini, her hareketini ve sözünü takip ediyor, öðrenerek zaptetmeye çalýþýyorlardý. Bilemedikleri veya tereddüt ettikleri hususlarý da bizzat sorarak öðreniyorlardý. Bundan dolayý, Peygamberimizin bütün hayât safhalarý Sahabîlerce bilinmekteydi.

Günümüz Müslümaný her hususta, en mahrem konulardan, toplumu, devleti ve bütün dünyayý ilgilendiren meselelere kadar Peygamberimizden bir örnek bulabilir, yol gösteren bir numune, aydýnlatýcý bir ýþýk görebilir.

Peygamberimizin güzel ahlâkýný, insanlarla olan iliþkilerini, onun en yakýnlarýndan ve kendisini bir gölge gibi takip eden Sahabîlerinden öðrenmekteyiz.

Peygamberimizi en iyi tanýyan ve bilenler; hanýmlarý, hizmetinde bulunan kimseler ve yakýn arkadaþlarýdýr. Meselâ, on beþ yýlý peygamberlikten önce olmak üzere yirmi beþ yýlý Peygamberimizle birlikte geçen onun vefakâr ve fedakâr hanýmý Hz. Hatice'den, özet olarak

Peygamberimizin þahsiyet ve karakterini öðrenmekteyiz.

Hazret-i Hatice, Peygamberimize ilk olarak vahiy gelir gelmez hiç tereddüt etmeden inanmýþ, Peygamberimizin üzerindeki telaþý görünce de teskin etmiþ, merak ve endiþesini gidermiþti.

Hz. Hatice, Peygamberimizi þöyle teselli ediyordu: "Allah, seni kat'iyyen utandýrmaz. Çünkü sen akrabalarýna iyi davranýr, çaresizlerin yardýmýna koþar, yoksulu himaye eder, mazlumun elinden tutar, misafirlere ikram eder, hak yolunda musibete uðrayanlarý gözetir bir insansýn."

Dokuz sene Peygamberimizle birlikte hayât geçiren Hz. Âiþe, Hz. Hatice'den sonra Peygamberimizin en çok sevdiði hanýmýydý. Peygamberimizin aile hayâtýný ve þahsi özelliklerinin pek çoðunu Hz. Âiþe'den öðreniyoruz. Hz. Âiþe ise, Peygamberimizin ahlâkýný þöyle anlatýyor:

"Resulullahýn (a.s.m) ahlâký Kur'ân'dý. Resulullah, þahsý için hiçbir zaman kin tutmaz ve intikam almazdý. Bir þeye kýzarsa, ona, Kur'ân kýzdýðý için kýzardý. Bir þeyi beðenirse, Kur'ân onu beðendiði için beðenirdi.

"Resulullah iki þeyden birisini tercih edecek olsa, muhakkak onlarýn en kolay olanýný seçerdi. Þayet o kolay olan þey günah bir þey ise, Resulullah ondan da insanlarýn en uzak duraný olurdu.

"Ne kötü söz söyler, ne de kimseye kötülük etmek isterdi. Resulullah konuþurken sözleri birbirine ulamaz, uzatmazdý. Sözü ayýra ayýra söyler, dinleyenlerin gönüllerine sindirirdi. Bir þey anlatýrken de kelimeleri tane tane söylerdi. O kadar ki, isteyen onlarý sayabilir, ezberleyebilirdi."

Küçük yaþtan itibaren Peygamberimizin terbiyesi altýnda bulunan, peygamberliðinden sonra da her zaman ve her an onunla birlikte bulunan ve mübarek neslinin devamýna vesile olan Hz. Ali ise Sevgili Peygamberimizin ahlâkî güzelliklerini þöyle sýralýyor:

"Peygamber Efendimiz her zaman güler yüzlü, yumuþak huylu ve engin gönüllü idi. Asla asýk suratlý, katý kalpli, kavgacý, þarlatan, kusur bulucu, dalkavuk ve kýskanç deðildi.

"Hoþlanmadýðý þeyleri görmezlikten gelir, kendisinden beklentisi olan kimseleri hayâl kýrýklýðýna uðratmaz ve onlarý isteklerinden bütünüyle mahrum etmezdi.

"Üç þeyden titizlikle uzak dururlardý: Aðýz kavgasý, boþboðazlýk ve faydasýz þeyler. Þu üç husustan da titizlikle sakýnýrlardý: Hiç kimseyi kötülemezler, kýnamazlar ve hiç kimsenin aybý ve gizli yanlarýný öðrenmeye çalýþmazlardý.

"Sadece faydalý olacaklarýný ümit ettikleri konularda konuþurlardý. Peygamberimiz konuþurken meclisinde bulunan dinleyiciler, baþlarýnýn üzerine kuþ konmuþçasýna hiç kýmýldamadan kulak kesilirlerdi. Kendileri susunca da, konuþma ihtiyacý duyanlar söz alýrlardý.

"Sahabîler Peygamberimizin huzurunda konuþurlarken asla aðýz dalaþýnda bulunmazlardý. Ýçlerinden birisi Peygamberimizin huzurunda konuþurken o sözünü bitirinceye kadar hepsi de can kulaðýyla konuþulaný dinlerlerdi. Peygamber Efendimizin katýnda onlarýn hepsinin sözü, ilk önce konuþanýn sözü gibi ilgi görürdü.

"Sahabîlerinin güldüklerine kendileri de güler, onlarýn hayret ettikleri þeylere kendileri de hayretlerini ifade ederlerdi.

"Huzurlarýna gelen gariplerin kaba saba konuþmalarý ile yerli yersiz sorularýnýn yol açtýðý tatsýzlýklara sabrederlerdi. Sahabîler ise onlarýn gelip soru sormalarýný çok isterlerdi.

"Peygamber Efendimiz, 'Ýhtiyacýnýn giderilmesini isteyen birisiyle karþýlaþtýðýnýz zaman ona yardýmcý olunuz' buyururlardý.

"Peygamberimiz ancak yapýlan iyiliðe denk düþen ve fazla dalkavukluða kaçmayan övgüleri kabul eder, haddi aþmadýðý sürece hiç kimsenin sözünü kesmezdi. Þayet huzurlarýnda haddi aþacak þekilde konuþulursa o zaman ya konuþaný susturmak, ya da meclisten kalkýp gitmekle ona engel olurlardý."

Hz. Hatice'nin ilk kocasýndan olan oðlu Hind bin Ebi Hale-ki bu zat ayný zamanda Peygamberimizin üvey oðludur—Hz. Hasan'ýn isteði üzerine Peygamberimizin üstün vasýflarým þöylece dile getirmektedir:

"Resulullah daima düþünceli idi. Onun susmasý konuþmasýndan uzun sürerdi. Lüzumsuz yere hiç konuþmazdý. Konuþmaya baþlarken de, sözü bitirirken de, Allah'ýn adýný anardý. Sözleri hak ve doðru olup, birçok manalarý veciz bir þekilde az sözle ifade ederdi. Konuþurken ne fazla, ne de eksik söz kullanýrdý. Hiç kimsenin gönlünü kýrmaz, kimseyi hor görmezdi. En ufak bir nimete bile saygý gösterir, hiçbir nimeti basit görmezdi. Bir nimeti ne hoþuna gittiði için över, ne de hoþlanmadýðý için yererdi.

"Dünya iþleri için kýzmazdý. Fakat bir hak çiðnendiði zaman öyle bir kýzardý ki, o hak yerini buluncaya kadar öfke ve gazabýný hiçbir þey, hiçbir kimse önleyemezdi. Buna karþýlýk, Resulullah, kendi þahýslarýna ait bir mesele hakkýnda kimseye kýzmaz ve intikam almayý düþünmez, aksine hilim ve kerem sahibi olarak, kötülük edene iyilikle mukabele ederdi.

"Kýzdýðý zaman hemen kýzgýnlýktan vazgeçer ve kýzdýðým belli etmezdi. Neþelendiði, ferahlandýðý zaman gözlerini yumardý. En fazla gülmesi tebessümdü. Gülümserken de mübarek diþleri parlak inci taneleri gibi görünürdü."

Yine dokuz yýl kadar hizmetinde bulunan Hz. Enes bin Malik de Peygamberimizin bir güzelliðini þöyle açýklamaktadýr:

"Resulullah, insanlarýn en lütuflu olaný idi. Soðuk bir günün sabahýnda bile bir kölenin, bir cariyenin, bir çocuðun getirdiði su ile abdest alýr, onlarý geri çevirmezdi. Kendisinden bir þey soraný can kulaðýyla dinler, soru soran ayrýlýp gitmedikçe Resulullah onu terk etmezdi.

"Birisi Resulullahýn elini musafaha etmek için tutsa, tutan kimse Peygamberimizin elini býrakmadýkça Resulullah onun elini býrakmazdý."

Peygamberimizin vahiy katibi Zeyd bin Sabit'in yanýna birkaç zat gelerek, "Ey Zeyd, Peygamberin (a.s.m) hal, hareket ve sözlerinden bize haber verir misiniz?" diye sordular.

Zeyd bin Sabit de þöyle anlatmaya baþladý:

"O Yüce Resulden size ne haber vereyim? Siz eðer onun bütün hal, tavýr ve sözlerinden sual ederseniz, o öyle bir denizdir ki, sahili yoktur. Fakat bazý hallerinden size bahsedeyim:

"Ben Resul-i Ekremin komþusu idim. Kendisine bir vahiy geldiði zaman bana birisini gönderirdi. Ben de huzuruna gider, indirilen vahyi yazardým. Biz huzurlarýnda dünya iþlerinden bahsetsek, kendisi de bizimle beraber dünya iþlerinden bahsederdi. Biz âhiret iþlerinden bahsetsek, bizimle beraber âhiretle alâkalý meselelerden konuþurdu. Biz yemeðe dair konuþmaya baþlasak, bizimle beraber yemek hususundaki bu sözlere katýlýrdý."

Ýþte bütün bunlar, Peygamberimizin (a.s.m) en yakýnlarý olan þahsiyetlerin onun hakkýndaki düþünceleri, müþahedeleridir. Peygamberimizin her hareketine ve davranýþýna dikkat ederek onu rehber almaya çalýþan mümtaz zatlarýn kalp ve gönüllerinden doðan þehadetleridir.

M.PAKSU-Peygamberimizin Örnek Ahlaký Kitabýndan
Gönderen: 25.04.2006 - 19:49
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1611 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zeyno_47 (39), hilye82 (43), savasr (62), remo43 (47), sade bir kul (52), nergisan (54), yasemin** (33), GencSair (35), GÜLE ASIK (41), isce_lee (40), M_Sahin (43), hendekk (43), @dem (40), selam2004 (45), Eslem-Nezir (51), bedirhan_85 (40), Mystiiq (47), siradisiadamNL (55), ulku_84 (41), selinkülünko&et.. (35), zanahocaoglu (51), cündüp76 (49), furkan_79 (46), bulent.gndz (49), 25dadas (67), ALiSerhat (44), ihvan (56), ikraoku (48), lahza (41), suayipdangir (46), enidemm (44), aozlu (47), ccxxxcc (51), isarirfan (44), Talib (47), mikatmahali (54), dumangozlum (42), ayozde (46), Muslim.1 (40), shakespeare (49)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.86401 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.