0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » KUR'AN MEALLERI UZERINE...   Cevap Ekle

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast Fakiri  
KUR'AN MEALLERI UZERINE... Alinti ile cevapla
Misafir
Kur’ân-ý Kerîm Tercümeleri Üzerine Bir Deðerlendirme


Webmaster' in Notu: Bu web çalýþmasý, internet üzerindeki bir eksikliði gidermekten baþka bir gâye taþýmamaktadýr. Bazý, ehl-i sünnet inancýný reddeden kiþilerin meallerinin internet üzerinde yayýlmasý sebebiyle, ilk zamanlarda kaynak olarak baþvurulmak amacýyla hazýrlanmýþtýr. Hâlâ birçok yabancý sitede Türkçe Kur’ân-ý Kerîm Meali sayfasý olarak adresimiz verilmektedir fakat hâlihazýrda sayfamýzda Türkçe veya baþka dilde meal bulunmamaktadýr. Meal üzerindeki görüþümüz aþaðýdaki gibidir. Lütfen bu yazýyý (alttaki makaleyi) okumadan, mealler üzerinde kafa yormayalým.

Tabiidir ki dinimizi öðrenmenin yollarýndan baþta geleni yüce kitabýmýzý öðrenmek, anlamýný kavramaktýr fakat hepiniz de hak verirsiniz ki hiçbir tercüme aslýnýn yerini tutamaz, yerine kullanýlamaz. Dini öðrenmek, öncelikle dinin kurallarýný öðrenmekle olur. Kurallar ise herþeyden önce iman esaslarý ve bundan sonra da ilmihal bilgileridir. Ýlmihal bilgilerinin kaynaðý aslýnda her ne kadar bizzat o dine ait kitap ise de, peygamberler ve onlarýn varisleri olan müctehid imamlardan baþkasýnýn bu kaynaktan deðerlendirme yapmasý, dine karþý en büyük darbedir. Ýctihad yolunun kapanmadýðý doðrudur fakat müctehidlik için gereken özelliklere sahip islam alimleri bugün için pek kalmamýþtýr (bu ileride olmayacaðý manasýna gelmez. Örneðin Mehdi Hazretleri bunlardan biri olarak gelecektir). Bunun yanýsýra, günümüzde hâlâ malesef ictihad mâkamýnýn bile daha ne olduðunu bilmeyen kiþiler, bizzat Kur'ân' dan kafalarýna göre (belki iyi, belki kötü niyetlerle) hükümler çýkarmakta, nasslarla sabit olan konularý tekrar yorumlama gayreti içine girmektedirler. Biz müslümanlara düþen en büyük görev, yüce dinimiz Ýslâm' ýn kurallarýný, zaten bizzat kitabýmýzýn ayrýntýlý yorumundan baþka birþey olmayan, doðru ilmihal kitaplarýndan öðrenmek, Resûlullah Efendimiz (sav)' in sünnetlerini uygulamak, islâm alimlerinin yolundan gitmektir. Unutmayalým ki, onlar bu uðurda bizlerden çok daha fazla meþakkat çektiler ve bizlerden kat kat fazla yoruldular. Kur'ân-ý Kerim' i hakkýnda daha fazla bilgi için müraccat edilmesi gereken kaynaklar tefsir kitaplarýdýr. Bugün için merhum Elmalýlý M. Hamdi Yazýr (r. aleyh)' in tefsiri olmak üzere çeþitli (ve hâlâ bu halkaya yenileri eklenen) tefsir kitaplarý mevcuttur. Merak edenler bunlara baþvurabilirler. Mealler hakkýnda ise aþaðýdaki makaleyi okumanýzý þiddetle tavsiye ederim,
Vesselam...


Allah-ü teâlanýn Rahmeti, Bereketi, Selâmý üzerinize ve üzerimize olsun.
Elhamdülillâhi Rabb'il Âlemîn, Essalâtü Vesselâmü alâ Seyyidinâ Muhammedin
ve alâ âlihi ve sahbihî ecmaîn.
Ýslâmiyeti Kur'an tercüme ve mealleri ile öðretmeye çalýþmak, son derece yanlýþ ve zararlý bir metoddur. Ýslâmiyet, ancak ilmihâl, fýkýh kitaplarýnýn okunup öðrenilmesi ile yayýlýr. Meþrutiyet'ten itibaren, dini, Kur'an tercümelerinden ve meallerinden öðrenme kampanyasý baþlayýnca, bunun dine vereceði zararlar, 1924 yýlýnda Sebilürreþad dergisinde uzun uzun tartýþýlmýþtýr. Birtakým Ermeni ve Arap asýllý Hýristiyan yayýmcýlar tarafýndan baþlatýlan Kur'an tercümesi kampanyalarý, þiddetli tenkitlere mâruz kalmýþtýr. Kur'an-ý kerim tercüme ve meallerinin yayýlmasý karþýsýnda, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý da hareketsiz kalmamýþ, Müslüman halký uyandýrmak maksadýyla bir beyanname yayýmlamýþtýr.

Meallerle ilgili uyarýlar

Bu uyarýlar özetle þöyleydi:
1- Kur'an tercümesi furyasý, Ýkinci Meþrutiyet'in ilanýndan sonra baþlamýþ zararlý bir faaliyettir.
2- Ýkinci Meþrutiyet'ten önce, Osmanlý devleti, dini yayýnlarý kontrol altýnda tutuyor ve ulu orta, yalan-yanlýþ tercüme ve tefsirlerin neþrine asla müsaade etmiyordu.
3- Müþrutiyet'ten sonra, basýn hürriyetinden istifade eden birtakým art niyetli kimseler, gayrý müslimler, dinsizler, sinsi gayelerine uygun Kur'an tercümeleri neþrine baþlamýþlardýr.
4- Ýlk Kur'an tercümesini Zeki Megamiz adlý bir Hýristiyan Arap yapmýþtýr.
5- Daha sonra, Cihan Kütüphanesi sahibi Ermeni Mihran Efendi, Kur'an tercümesi basanlarýn öncülüðünü yapmýþtýr.
6- Türkçe Kur'an demek, küfür sözüdür. Kur'an-ý kerim Ýlâhidir. Kur'an'ýn tercümesi olmaz.
7- Kur'an-ý kerimi Fransýzca, Ýngilizce, Almanca tercümesinden Türkçeye çeviren, Müslümanlýkla ilgisi olmayan Batý hayranlarý bile çýkmýþtýr.
8- Müslümanlar arasýnda dini otorite ve hiyerarþi kavram ve kurumunu yýkarak, sözü ayaða düþürmek, ehl-i sünneti sarsmak, dinin temellerini dinamitlemek isteyen kötü fikirliler, Kur'an tercümeleri vasýtasýyla, Ýslâm dünyasýnda bir reform hareketi baþlatmak istemiþler ve muvaffak da olmuþlardýr.
9- Ýslâmiyeti halka ve gençlere Kur'an tercüme ve mealleri ile öðretmeye çalýþmak, son derece yanlýþ ve zararlý bir metoddur. Ýslâmiyet, Kur'an tercümesi ile deðil, ehl-i sünnet âlimlerinin, halk için yazdýklarý ilmihâl (akaid, fýkýh, ahlâk) kitaplarýnýn okunup öðrenilmesi ile yayýlýr.
10- Kur'an tercümelerinin sonu gelmemektedir. Basanlara, hazýrlayanlara sorarsanýz, "Hizmet için" diyeceklerdir. Þu bir gerçek ki, belli bir maksat içindir bütün bu çeviriler!
11- Çeþitli maksatlarla kimler Kur'an tercümesi yapmamýþtýr ki? Mason Ömer Rýza Doðrul... Arapça bilmeyen Ýsmail Hakký Baltacýoðlu... Yýllar geçtikten sonra ehli sünnet olmadýðýný, kendisi ilan eden Abdülbaki Gölpýnarlý ve daha niceleri...

Yanlýþ fikirden kurtulmalý

Þu anda çoklarýnýn kafasýna, "Ýslâmiyeti öðrenip, din kültürü edinmek istiyorsan, alacaðýn ilk kitap bir Kur'an mealidir" yanlýþ fikri iyice sindirilmiþ bulunmaktadýr. Bu fikir dimaðlardan mutlaka sökülüp atýlmalýdýr. Yoksa din eðitimi, din kültürü sahasýndaki anarþi önlenmez ve din yýkýlýr gider.
Anadolu'muzun yetiþtirdiði büyük ehl-i sünnet âlimlerinden Ýmam-ý Birgivî Hazretleri, bu konu ile ilgili olarak þu hadis-i þerifleri bildirmektedir:

"Bir kimse, Allahýn kitabýný kendi fikri, görüþü ile tefsir etse ve bu tefsirinde isabet etmiþ bulunsa, açýklamasý doðru olsa bile hata etmiþ olur."
"Kim ki, Kur'an hakkýnda, ilmi olmadýðý hâlde, kendi kafasýna göre açýklarsa, cehennemdeki yerine hazýrlansýn."

Ýlk tercümeyi yayýnlayan, Zeki Megamiz isminde, Arap asýllý bir Hýristiyandýr. Ýkincisini ise Cihan Kütüphanesi sahibi Ermeni Mihran Efendi yayýnladý. Asýrlardýr, dinimizin emir ve yasaklarý fýkýh kitaplarýndan, ilmihâl kitaplarýndan öðrenilmiþtir. Fakat meþrutiyetten beri, belli odaklar, Müslümanlarý sinsice ilmihâl kitaplarýndan uzaklaþtýrýp, meallere, tefsirlere, tercümelere yönlendirme gayretine girmiþ bulunmaktadýr.
Bu maksatla, 'Dinimizi esas kaynaðýndan öðrenin, aracýlarý ortadan kaldýrýn' gibi sloganlar ortaya attýlar. Ýþin aslýný bilmeyen çok kimse de, bu sinsice hazýrlanmýþ tuzaða yakalandýlar. Birçok þey alýþtýra alýþtýra kabullendirilir. Bazý yanlýþ inanç, fikir, görüþ, metod ve kanaatler vardýr ki, insanlar onlarý önce iter, reddeder. Fakat devamlý propaganda, beyin yýkama ve telkin neticesinde, bu itiþ ve reddetme, zamanla zayýflar ve toplumun direniþinde gevþeme baþlar. Gün gelir, bakarsýnýz ki, o bozuk ve bâtýl fikir ve metodlar, ayný topluluk tarafýndan benimsenmiþ ve kabul edilmiþtir.

Sinsi düþmanlýk

Ýþte, büyük-küçük her Müslümanýn, bir adet Kur’an tercümesi edinerek, Ýslâmiyeti doðrudan doðruya kutsal kitabýndan veya kaynaðýndan öðrenmesi fikri de böyle olmuþtur. Bu, sinsi din düþmanlarýnýn, yýllardýr yaptýklarý beyin yýkama propagandalarýnýn bir neticesidir. Maalesef zamanýmýzda Müslümanlarýn çoðu, bu propagandanýn tesiri ile, evlerinde bir meal bulundurma, dini buradan öðrenme yanlýþlýðýna düþtüler.

Hâlbuki, bizim, dinin temel bilgilerini Kur’an tercümelerinden elde etmemiz, öðrenmemiz mümkün deðildir. Ýslâmiyeti içeriden yýkmak, dinimizin temellerini dinamitlemek isteyen sinsi reformcularýn ve inkârcýlarýn, yýllar boyu devam eden teraneleri þu olmuþtur: 'Herkes dinini doðrudan doðruya Kur’an-ý kerim’den öðrensin. Bunun için de herkese bir tercüme, yahut meal veya tefsir temin edilsin. Onu okusunlar; eski kafalý hocalar, fýkýh kitaplarý aradan çýksýnlar!..'

Nihayet onlarýn dediði olmuþ, bu sinsi oyun, yani dini bilgileri meallerden ve tercüme kaynaklardan almak fikri, doðru olarak kabul edilmiþ ve tercümeler, mealler peynir ekmek gibi satýlmaya baþlamýþtýr. Neticede ne olmuþtur? Çok tahribat ve karýþýklýk olmuþtur. Ehl-i sünnet sarsýlmýþ... Ýslâmî otorite ve hiyerarþi kavramlarý yýkýlmýþ... Söz ayaða düþmüþ... Bir sürü ukalâ müctehid taslaðý türemiþ... Dinimizde zararlý reform hareketleri baþlamýþ... Mezhepsizlik yayýlmýþ... Hemen arkasýndan da dinsizlik yayýlmaya baþlamýþ. Zaten mezhepsizlik dinsizliðe bir köprüdür.
Bu reformcular, faaliyetlerinde Luther’in Hýristiyanlýkta yaptýðý reformu örnek gösterdiler. Luther, Ýncillere aykýrý olarak faaliyet gösteren papazlara karþý çýkmýþtý. Ýnciller de deðiþik olduðu için, aslýna dönülmesini savundu. Kur’an-ý kerimin tek noktasý bile deðiþmediðine, tahrif edilmediðine göre, Ýslâmiyette reforma, aslýna dönüþe ihtiyaç yoktur. Bunun için Luther’in reformu örnek alýnacak bir hareket deðildir. Buradan, Luther’in kendine göre iyi niyetli, bizdeki reformcularýn kötü niyetli olduðu ortaya çýkýyor.

Meselenin öneminin iyi anlaþýlabilmesi için, bu yýkýcý hareket, ne zaman ve kimler tarafýndan baþlatýlmýþ, geçmiþine bir göz atalým:
Sebilürreþad Mecmuasý’nýn 18 Safer 1924 tarihli ve 618 numaralý sayýsýndaki, 'Yeni Kur’an Tercümesi' baþlýklý yazýda, bu konu özetle þöyle anlatýlýyor:
Ýlk meali kim çýkardý?

'Kur’an-ý kerim’i tercüme etmek, basýp yaymak bir müddetten beri moda oldu. Ne gariptir ki, ilk defa bu iþe teþebbüs eden, Zeki Megamiz isminde, Arap asýllý bir Hýristiyandýr. Fakat isminin duyulmasý üzerine, tercümeyi neþirden vazgeçti. Daha sonra Cihan Kütüphanesi sahibi Ermeni Mihran Efendi acele olarak, diðer bir tercümenin basýmýna baþladý ve az zamanda sona erdirerek, 'Türkçe Kur’an' ismiyle yayýnladý.
'Türkçe Kur’an' tabiri, çok yanlýþtýr. Ýslâm âlimleri, Kur’an tercümesine Kur’an demenin küfür, yani kiþiyi dinden çýkarýcý bir söz olduðunu bildirmiþlerdir.
Tercümenin faydasý, zararý bir yana, tercüme diye ortaya koyduklarý þey baþtanbaþa hata ve tahrifat!.. Kur’ana karþý bu ne büyük bir suikasttýr.'
Asýrlardýr, bütün ömürlerini dini yaymakla geçiren, bu uðurda hiçbir fedakârlýktan kaçýnmayan Ýslâm âlimlerinin, Kur’an-ý kerimin tercümesini, meallerini hazýrlamayýp da, gayri müslimlerin böyle bir çalýþma yapmasý, bizlere çok þey hatýrlatmalýdýr...Netice olarak þunu söyleyebiliriz ki, tercüme ve meal, gerçekten dine faydalý olsaydý, Ýslâm büyükleri bu faaliyeti gayrý müslimlere býrakýrlar mýydý?

MEAL MESELESÝ

Ebû Dâvud, Tirmizî ve Neseî'nin tahric ettikleri, Cündüb radýyallahu anh'tan gelen bir rivayette Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem þöyle buyurmuþtur:
" Kim Kur’ân'da görüþüyle söylerse ve bunun üzerine isabetli olsa dahi, hakikaten o hata etmiþtir."

Usul ve alet ilimlerine vakýf olanlarýn gayet yakinen bileceði gibi, Kur’ân-ý Kerim’in ayetlerindeki kelimeleri kendi has, mefhum manasý ile deðerlendirmek için iniþ sebebine, Rasûl-ü Muhterem aleyhisselamýn o ayet hakkýndaki beyanýna (izahatýna) ve fiiliyatta uygulanýþ þekline baþ vurulur ... Bu o ayetin anlaþýlmasý için kaçýnýlmazdýr. Bu tarz bir yola baþvurmadan indî ve kaprisli fikirlerini sanki Kur’ân'ýn ulu mesajý gibi sunmaya çalýþanlar sadece zihni ve anlayýþý donuk avam tabakasýný aldatabilirler; onlarýn da aldanmasý kýsa sürer, zira ilme muhalefet etme imkanlarý elhamdülillah yoktur. Bu babda meal ile dini hükümleri ortaya çýkarmak mümkünlüðünün kýsa bir mantýk muhakemesine ihtiyacý vardýr.


NEDÝR MEAL?

Meal, kiþinin konuþtuðu dilin dilbilgisi kurallarýna hakimiyeti kadarýyla, sözcük manalarýna vukufiyeti ve zeka, -kavrama- yeteneðinin elverdiði miktarda Kur’ân'dan, beyin hacmince anladýðýný kendi öz diline çevirmesine gayret etmesi hadisesidir. Hal böyle ise ve meal kesinlikle bu anlamda Kur’ân deðil sadece zihni ve dili Kur’ân'a yaklaþtýrmada bir araç ise, ne oluyor ki bazýlarý okuduðu meali, Kur’ân’mýþcasýna öne çýkarýr ve ardýndan da hiç akletmeden “Bu ayetten benim anladýðým kadarýyla” diyebilir?

Ne oluyor ki bazýlarý, nasýl bir mantýkla bu açýklama ýþýðýnda meal ile yaþama tarzýný ayarlamaya çalýþýr? Bilmez mi ki o, aslýnda yorumuna tabi olduðu kiþinin veya heyetin Kur’ân'dan anladýðýný ve aktardýðýný yaþamaya çalýþtýðýný? Zaten onlarca yirmilerce mealin yazýlmasýnýn sebebi aslýnda her bir sonra yazanýn, öncekinin yazdýðýný yetersiz görmesi ve Kur’ân'ý ifadede çaresizliðin bir niþanesi deðil midir bu anlamda?

Bakarsýnýz bazý meallerde çok mühim itikadi hükümleri ilgilendiren ayetlerde bile okuyucunun zihnini bunaltan nice kelime tezatlarý, anlama terslikleri vardýr ... Bu kadar dar bir kalýpla iki üç çeviri denemesi ile mi koskoca dinimizi hayatýmýza uyarlayacaðýz ve bir de bunun adýna Yüce Kur’ân'a uydum, Allah'ýn ipine sarýldým mý diyeceðiz?

Muhakkak ki istisnalar hariç meal yazanlarýn ekseri, sadece dili ve zihni Kur’ân’ýn muhteþem yüceliðine yaklaþtýrmayý ve okuyanlarýna bir þekilde faydalý olmayý gaye edinmiþtir. Ama yine istisnalar hariç hiç bir meal yazarý, yazmýþ olduðu meale Kur’ân ismini vermemiþtir ve “Kur’ân iþte budur” dememiþtir.

Bir takým insanlarýn yaptýðý gibi, bu güzîde dînin Peygamberinin sözlerini, Onun her biri birer saðlam kulp noktasýnda mihenk sahabesinin ifadelerini, tatbikatlarýný, bu dine canýný feda etmiþ milyon milyon âlimin bunca ilmi çalýþmalarýný topyekün inkâr eden ve hepsini yekûnüyle ‘lâyecûz’ damgasýyla damgalayanýn fikrine ve kavramasýna kaldý ise Kur’ân, vay halimize !!!

Bu his psikolojide ne isimle adlandýrýlýr, bunu o ilmin âlimleri bilir ama eðer biz böylesi bir güruha kendimizi kör bir teslimiyetle teslim edersek þahsiyetli insanlarýn bize ne diyebileceðini az çok tahmin edebiliyoruz....

Bu hususta sözü uzatmaya gerek yoktur. Adý geçen mefhumlar bu günün meselesi deðildir ve gereken cevaplar saðlam kitaplardan aþaðýda ifade edilmiþtir. Herhalde bize bunca sözden sonra çýkýp da bakýn Kur’ân ne diyor demeyeceklerdir; zira biz bildik ki bu ifadeler Kur’ân' ýn deðil, kiþinin anlamak ve inanmak istediði; kafasýnda oluþturduðu dinin yetkin aðzý, beynine özel anlayýþýn ürünüdür ve asla Kur’ân deðildir...

Kupkuru ayet mealini alýp, yontmak biçmek cedelleþmek ve fikr-i sâbitini baþkasýna din diye sunmak için insanýn öncelikle kendine olan saygýsýný kaybetmesi ve çevresindeki herkesi zekâ özürlü görmesi îcâb eder. Dikkate þâyandýr ki özellikle nedense kendine has özel inanýþ biçiminin haricindeki herkesi külliyen kâfir, müþrik gören dar bir grubun haricinde de mealden hüküm çýkarmaya çalýþan elhamdülillah zaten yoktur.

Özellikle Arabî bilmeyenlerin nedense hiç akletmiyorlar mý diye ifade ettikleri ve akýlsýzlýkla suçladýklarý insanlarý bu anlamda kendi akýllarýna davette bu kadar cüretli olmasý da ayrýca bir ibret vesikasýdýr. Bir takým insanlarýn mantýðýný ve maksadýný kendilerinin dahi kuramadýklarý, özel kinlerine ve evliyaya duyulan hayret verici tiksintinin dili olmuþ olmaktan baþka; meali bu þekilde kullanmalarý, itikadýný paylaþtýðý eski inkarcýlarýn yeni versiyonu olmaktan öte hiç bir farklý özgün teknik bir yenilik getirmediðine göre bu insanlarýn ifadelerini bal küpünün sýzan damlalarý gibi leziz ve mükemmel idrak (!) safsatasý ile sunmanýn da gayet tabi akla ve iz’ana yakýþýr hiçbir yönü yoktur.

Demogoji ve polemikle hakký isbat edemezsiniz ancak hakký tül bir perde ile örtebilirsiniz; ama Hakk haktýr ve tülden de olsa ýþýðýný saçacaktýr...
Gönderen: 08.10.2003 - 16:57
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

  Cevap Ekle Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1303 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82924 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.