*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - peygamber efendimiz (s.a.v.) icin salavat getirmek

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1302 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 23. Aralık 2024 - 19:13

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » peygamber efendimiz (s.a.v.) icin salavat getirmek

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	^^NuR^^

peygamber efendimiz (s.a.v.) icin salavat getirmek

639 Mesaj -

SALAVAT

"Allâh ve melekleri Peygamber'e çokça salât ederler. Ey mü'minler! Siz de O'na çokça salât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin." (el-Ahzâb, 56)

Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in þânýný yücelten âyet-i kerîmelerden biri de budur. Hem Allâh'ýn, hem de meleklerin Rasûlullâh Efendimiz'e salavât getirmeleri, onun Allâh katýndaki deðerini ortaya koymaktadýr.

Allâh'ýn, Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e salavât getirmesi, "ona merhamet etmesi, þan ve þerefini yüceltmesi"dir.

Meleklerin Rasûlullâh'a salavât getirmesi de, ayný þekilde "Onun kadr u kýymetini anýp, yüce mertebelere eriþmesi için Allâh'a niyazda bulunmalarý" demektir.

Allâh Teâlâ âyet-i kerîmede, kendisinin ve meleklerin Rasûl-i Ekrem'e salavât getirdiklerini hatýrlattýktan sonra, kullarýna hitâben:

"-Ona -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bizim gibi siz de salât ü selâm getirin, saygýlarýn en yücesiyle O'nu yâdedin." buyurmaktadýr.

* * *

Abdullâh bin Amr -radýyallâhu anh-'dan gelen bir rivâyette Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- þöyle buyurmuþtur:

"Kim bana bir defa salât ü selâm getirirse, bu sebeple Allâh Teâlâ da ona on misli merhamet eder." (Müslim)

Hadîsin bazý rivâyetlerinde, Hazret-i Peygamber'e salavat getiren kimseye, Cenâb-ý Hakk'ýn on defa merhamet edeceði müjdesine ilâveten, o kimsenin on günahýnýn baðýþlanacaðý, manevî derecesinin on derece daha yükseltileceði de haber verilmektedir. (Nesâî

Ashâb-ý Kirâm'dan Ebû Talhâ el-Ensârî'nin anlattýðýna göre, birgün Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- mütebessim bir çehreyle Ashâb-ý Kirâm'ýn yanýna geldi ve Cebrâil -aleyhisselâm-'ýn kendisine þu müjdeyi getirdiðini haber verdi:

"-Muhammed! Ümmetinden biri sana bir salât getirdiðinde benim onun günahlarýnýn baðýþlanmasý için on defa istiðfar etmem, o kimsenin sana bir selâm getirmesi hâlinde de benim ona on selâm vermem seni sevindirmez mi?" (Nesâî

Görüldüðü gibi Hazret-i Peygamber'e salât ü selâm getirmek, Allâh'ýn rahmetini ve rýzâsýný kazanmaya vesîledir. Bu sebeple her fýrsatta Rasûl-i Ekrem Efendimiz'e salât ü selâm getirmelidir.

Ýbn Mes'ûd'dan gelen bir rivâyette de Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- þöyle buyururlar:

"Kýyâmet gününde insanlarýn bana en yakýn olanlarý, bana en çok salât ü selâm getirenleridir."

Bir baþka hadîs-i þerifte ise, Evs b. Evs -radýyallâhu anh-'dan rivâyet edildiðine göre Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:

"-Günlerin en fazîletlisi Cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salât ü selâm getiriniz; zîrâ sizin salât ü selâmlarýnýz bana sunulur." buyurunca, Ashâb-ý Kirâm:

"-Yâ Rasûlullâh! Vefât ettiðin ve senden hiçbir eser kalmadýðý zaman salât ü selâmlarýmýz sana nasýl sunulur?" diye sordular. Bunun üzerine Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-:

"-Allâh Teâlâ, peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi topraða haram kýldý." buyurdu. (Ebû Dâvud)

Hadisten de anlaþýldýðý gibi Peygamber Efendimiz'e gönderilen salavâtlar ona takdim edilir. O da bu selâmlarý alýr.

Bu bulunmaz fýrsatý kaçýrmamak için ona her fýrsatta salavât getirmeye gayret etmelidir. Ayrýca hadîste Cuma gününün fazîletinden de söz edilmiþtir. Bu sebeple Rasûl-i Ekrem'e Cuma günü daha çok salât ü selâm göndermeli ve böylece Cenâb-ý Hakk'ýn rýzâsýný kazanmaya çalýþmalýdýr.

Rasûlullâh'a salât ü selâm getirmek sûretiyle kazanacaðý mânevî ecre önem vermemiþ, kendini elde edeceði büyük bir sevaptan mahrum býrakmýþ kimseler hakkýnda Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-:

"Asýl cimri, yanýnda adým anýldýðý hâlde bana salâvât getirmeyen kimsedir." buyurmuþtur.

* * *

Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e çokça salavât getirebilmek için O'nu çok sevmeliyiz. Zîrâ insan sevdiðini dilinden düþürmez; O'nu her fýrsatta anar. Rasûlullâh Efendimiz'in dindeki ve Allâh katýndaki yerini ve önemini gerektiði þekilde kavrayamayanlar, "Ben Allâh'ý daha çok seviyor ve her fýrsatta O'nu anýyorum; ayrýca Hazret-i Peygamber'i anmaya ne gerek var?" diye düþünebilirler.

Ýnsanýn en fazla sevip saymasý gereken þüphesiz Allâh Teâlâ'dýr. O'na beslenecek muhabbeti ve hürmeti bir baþka muhabbet ve hürmetle kýyaslamak elbette mümkün deðildir. Bununla beraber Allâh Teâlâ, Rasûl-i Ekrem'e beslenecek sevgi ve saygýnýn önemini Kur'ân-ý Kerîm'de þöyle hatýrlatmaktadýr:

"Ey Rasûlüm, insanlara de ki: Eðer Allâh'ý seviyorsanýz, bana uyun ki, Allâh da sizi sevsin ve suçlarýnýzý baðýþlasýn." (Âl-i Ýmrân, 31)

Allâh katýnda böylesine üstün yeri olan bir peygamber, elbette sevilmeye, sayýlmaya ve her fýrsatta anýlmaya lâyýk bir kimsedir.

Müslümanlar hayatý ve yaþama biçimi olduðu kadar duâ ve ibâdeti de Allâh'ýn Rasûlü'nden öðrenirler. Her iþte olduðu gibi duânýn da bir âdâbý ve usûlü vardýr.

Birgün Rasûlulllâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, namazdan sonra Allâh'a hamd etmeden, Peygamber'e salavât getirmeden duâ eden bir adamý iþitti. Bunun üzerine:

"-Bu adam acele etti." buyurdu. Sonra o adamý yanýna çaðýrdý ve:

"-Biriniz duâ edeceði zaman önce hamd ü senâ etsin, sonra bana salât ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediði þekilde duâ etsin." buyurdu. (Ebû Dâvud, Nesâî

* * *

Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- salavât-ý þerîfe'nin fazîletini bildirdiði gibi kendisine nasýl salavât getirileceðini de haber vermiþtir.

Nitekim Ahzâb Sûresinin 56. âyeti nâzil olunca, sahâbe Peygamber'e baþvurarak nasýl salât getirileceðini öðrenmek istediler ve bunu Efendimiz'e sordular. Rasûl-i Ekrem Efendimiz, kendisine bu suâl sorulduðu zaman sükût buyurdu. Ya âdeti üzere o konuda vahiy gelmesini bekledi veya bu suâle en uygun cevâbý verebilmek için düþünme ihtiyacý hissetti. Sükûtun uzamasý, Rasûlullâh'ý yorup üzdüklerini zanneden sahâbileri endiþeye sevketti ve:

"-Keþke bu suâl sorulmasaydý, Rasûlullâh Efendimiz de üzülmeseydi." diye aralarýnda konuþtular. Çok geçmeden Rasûlullâh þu salavâtý tavsiye buyurdu.

"Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed, kemâ salleyte alâ âl-i ibrahim ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed, kemâ bârekte alâ âl-i Ýbrahim, inneke hamîdun mecîd. (Allâh'ým! Ýbrahim'in âline rahmet ettiðin gibi Muhammed'e ve âline de rahmet et. Allâh'ým! Ýbrahim'in âline hayýr ve bereket lutfettiðin gibi Muhammed'e ve âline de hayýr ve bereket ihsân et. Þüphesiz Sen övülmeye lâyýk ve yücesin.)

Demek ki, Efendimiz'e salavât getirirken Cenâb-ý Hakk'a þöyle duâ etmiþ oluyoruz:

"Yâ Rabbi! Rasûl-i Ekrem'in nâmýný, þânýný hem dünya, hem de âhirette yüce kýl. Onun getirdiði Ýslâm dinini bütün cihâna yay ve bu dini dünya varoldukça yaþat. Ona âhirette ümmetine þefâat etme hakký ver ve kendisine sayýsýz sevap ihsan eyle!"

Salât ü selâm böylesine derin manalar ihtivâ ettiðine ve faydasý hem bize, hem de bütün müslümanlara ulaþtýðýna göre, salavât-ý þerîfe getirme husûsunda cimrilik etmemeliyiz.

Bir gün Ubey b. Ka'b -radýyallâhu anh- Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e sordu:

"- Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ý þerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?".

"- Dilediðin kadar yap." buyurdu.

"- Duâlarýmýn dörtte birini salavât-ý þerîfeye ayýrsam uygun olur mu?" diye sordum.

"- Dilediðin kadarýný ayýr. Ama daha fazla yaparsan senin için hayýrlý olur." buyurdu.

"- Öyleyse duâmýn yarýsýný salavât-ý þerîfeye ayýrayým." dedim.

"- Dilediðin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayýrlý olur." buyurdu.

Ben yine:

"- Þu hâlde üçte ikisi yeter mi?" diye sordum.

"- Ýstediðin kadar. Ama artýrýrsan senin için iyi olur." buyurdu.

"- Öyleyse duâya ayýrdýðým zamanýn hepsinde sana salavât-ý þerîfe getirsem nasýl olur?" deyince:

"- O takdirde Allâh bütün sýkýntýlarýný giderir ve günahlarýný baðýþlar." buyurdu." (Tirmizî, Kýyâmet, 23)

* * *

Velhâsýl âyet ve hadîs-i þeriflerde bildirildiði üzere salavât-ý þerîfe getirmenin pek çok faydalarý vardýr. Bunlarý kýsaca özetleyecek olursak:

1- Salavât, Ahzâb Sûresi 56. âyette belirtildiði üzere Cenâb-ý Hakk'ýn buyruðuna itâattir.

2- Salavât, günahlarýn affedilmesine vesîledir.

3- Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e yakýn olmanýn en güzel ve en kolay yolu ona salavât getirmektir.

4- Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, kendisine salât okuyana mukâbelede bulunur.

5- Her salât getirenin ismi, Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e arz edilir.

6- Salât ü selâm okuyan kimse, Allâh ve Rasûlü'nün muhabbetini diðer muhabbetlere tercih etmiþ olduðu için, O'nun ahlâkýyla ahlaklanmada seviye alýr, kötü ahlaktan kurtulur, fazîlete erer.

7- Rasûl-i Ekrem'in kendisine olan muhabbeti arttýðý gibi, onun da Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e olan muhabbeti devam eder ve katlanarak artar.

8- Allâh Teâlâ'nýn Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- ile bize ihsan ettiði lutuflar, sayýya gelmeyecek kadar fazla olmasýna raðmen, salât ve selâm ile Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in üzerimizdeki hakkýný çok az da olsa ödemeye çalýþmýþ oluruz.

9- Allâh Teâlâ'nýn rahmetinin üzerimize inmesine vesîledir.

10- Salavât unutulan sözün hatýrlanmasýna sebep olur.

11- Salavât duâlarýn kabûlüne vesîledir.

12- Yine salavât kýyâmetin o zor gününde arþýn gölgesinde gölgelenmeye vesîledir ki, hadîs-i þerif'te þöyle buyurulur:

"Kýyamet gününde üç kiþi Allâh'ýn arþýnýn gölgesinde gölgelenir:

1- Üzüntülü kiþinin sýkýntýsýný teselli eden kiþi.

2- Benim sünnetimi ihyâ eden kimse.

3- Benim üzerime çok çok salavât getiren kimse."

Rabbim cümlemizi salavâtýn özüne ulaþýp, Peygamber ahlâkýyla ahlaklanmayý, O'nun 23 yýllýk nübüvvet hayatýndan lâyýký vechile hisseler almayý ihsan eylesin!.. (Âmin)

Gönderen: 24.08.2006 - 16:27

	Begum

621 Mesaj -

:( Rabb´im senden razi olsun can kardesim.. Okudukca bir daha okumak okumak okumak istiyorum...

Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya HABIBALLAH..

(Binlerce salat-ü selam Sana ey Allah´in (c.c) Sevgilisi.)

Buda senin icin..

Gönderen: 24.08.2006 - 20:11

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1302 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.64939 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.