0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Bediüzzaman Said-i Nursi

önceki konu   diğer konu
10 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
hasandeveli su an offline hasandeveli  
Bediüzzaman Said-i Nursi
36 Mesaj -
Said Nursî 1873 yýlýnda Bitlis'in Hizan ilçesine baðlý Nurs köyünde doðmuþtur. Ciddi anlamda sadece üç ay medrese tahsili yaptýðý kabul edilmektedir. (Tarihçe, 33). Buna raðmen "Molla Said"in daha 16 yaþlarýnda iken, yaptýðý tartýþmalarda yörenin bütün alimlerini susturduðuna inanýlmaktadýr. Cizre'nin (Tarihçe, 40), Siirt'in (Tarihçe, 37) daha doðrusu bütün Doðu Anadolu'nun alimleri mat edildikten sonra, 1896'da Ýstanbul'a gelir gelmez, orada da meydan okurcasýna bütün ulema ile münazaraya giriþmiþ, onlarý da susturmuþtur! (Tarihçe, 48). Artýk Nursi'nin hedefi bütün dünya alimleridir: 35 Yaþlarýnda iken, o günlerde Ýstanbul'a gelmiþ bulunan, Ezher Þeyhlerinden Þeyh BAHlD ile münazaraya giriþmiþ ve haliyle onu da pes ettirmiþtir! (Tarihçe, 49-50).
Bu yýllarda (1907) Said Nursî delilik muamelesi görerek, Toplasý Týmarhanesine kapatýlmýþtýr. (Þahiner, 70 vd.)
II. Abdülhamid'in "istihdafýna karþý çýkan Nursî, 1908 yýlýnda Selanik Hürriyet meydanýnda meþrutiyet nutku atacak kadar meþrutiyetçidir. (Þahiner, 81).
Osmanlý istihbarat servisi olan Teþkilat-ý Mahsusa'da Nursî görev almýþtýr. (Þahiner, 128-131). I.
Dünya savaþýnda Ruslar'ýn eline esir düþmüþ ve esareti yaklaþýk iki buçuk yýl kadar sürmüþtür. (Tarihçe, 104)
Yeni kurulan Kuvay-ý Milliye'yi destekleyen Nursî, çaðrý üzerine 1922'de Ankara'ya gitmiþtir. (Tarihçe, 124}. Ve o þimdi artýk Cumhuriyetçidir. (Emirdað L. 27). 1950 Yýlýndan itibaren de demokrat olacaktýr...
1950 Mayýsýnda DP'nin iktidara gelmesiyle Reis-i Cumhur Celal BAYAR'a telgraf çekerek, yeni hükümeti tebrik eder. (Emirdað L. 280). Celal Bayar da bilmukabelede bulunmuþtur. (Þahiner, 350). Nursî'nin öðrencileri de DP'lilere akýl vererek, hem nurcularý ve milleti memnun etmek, hem de Amerikan yardýmcýlarýný kaybetmemek için ezan meselesini v.s. tamir etmeleri gereðini tavsiye ve telkin ederler. (Emirdað L. 288). Bu kanaatin asýl sahibi de kendisidir. (Tarihçe, 547).
CHP döneminde hapishanelerle barýþýk olan Said Nursî için 1956 yýlý artýk DP'lilerin bizzat, kitaplarýný yayýnlamak için teklifte bulunduklarý bir dönemdirl (Þahiner, 376). Her þeyin bir karþýlýðý olmalýdýr; O da "dindar demokratlarý" her fýrsatta över ve 1957 seçimlerinde oyunu da onlara verir... (Þahiner, 378)
1960, Said Nursi'nin ölüm yýlýdýr.

Mütercim Said Nursî

Said Nursî bir mutasavvýf olarak adlandýrýlmamasýna raðmen, bütün söylemleri, dîni anlayýþ ve yorumlayýþ biçimi tamamen tasavvufîdir; tasavvuf kültürünün bütün mentalitesini içkindir. Yani o, adý konulmamýþ bir mutasavvýftýr.

Said Nursi, risalelerini Allah'a atfeder. Kitaplarýnýn hemen hemen tamamýnda, kendisinin Allah tarafýndan görevlendirildiðine inandýðýný gösteren beyanatlara rastlamak mümkündür. Hatta bu kanaati o kadar kesin ki, kendinde manevî kuvvetler bulunduðuna, istese 28 senelik düþmanlarýndan intikamýný bir günde alacaðýna inanmaktadýr. (Tarihçe, 550). Fakat özellikle "Sikke-i Tasclîk-i Gaybî" adlý risalesinde baþtan sona, kendisinin bilgileri doðrudan Allah'dan aldýðýný olanca çýplaklýðýyla, gayet samimane(!) anlatmaktadýr. Onun zihin yapýsýný anlamak için sadece bu risalesini tetkik etmek yeterlidir. Kitabýnýn adý da, kendisine gaibden gelen bilgilerin doðruluðunun, isbatýnýn kanýtý, mühürü anlamýný ifade etmektedir...

Nursî'nin, andýðýmýz kitabýnda anlattýðý, kendisiyle ilgili bir anekdot, ta küçükten beri nasýl bir haleti ruhiye ile yetiþtiðini ifþa etmektedir: Daha kendisi 8-9 yaþlarýnda iken, etrafýndakilerin Nakþî olmalarýna ve orada meþhur Hizan Gavsý'ndan istimdat ederlerken, kendisi Gavs-ý Geylanî'ye hitab etmekte, ondan istimdat etmektedir! Binlerce kez, kaybolan bir þeylerini buldurmak için Gavs'ý yardýma çaðýrmýþ ve yardým görmüþtür! (Sikke, 116). Yani molla Said övüneyim derken, kendini ele vermiþ... Çünkü Allah'dan baþkasýný bu anlamda yardýma çaðýrmanýn þirk olduðunu Kur'an bize öðretmektedir.

Said Nursi'nin doðup-büyüdüðü çevrenin, þeyhlerin mutlak otoritesine dayalý mistik kültürü, evliyalar menkýbeleri, onun gelecekteki kiþiliðinin ve din anlayýþýnýn temelini oluþturuyordu.

O da diðer sufiler gibi kitap yazýmýna rüya ile baþlýyordu. Çocukluðunda (12-13 yaþgöz kırpma gördüðü bir rüyada Hz. Peygamberin elini öpmüþ ve Peygamber, "ümmetine sual sormamak kaydýyla" ona Kur'an ilimlerinin verileceðini müjdelemiþtir(!) (Tarihçe, 32-33). Bir baþka rüyasýnda da Abdulkadir Geylanî ona Miran aþireti reisi Mustafa Paþa'ya giderek, onu namaz kýlýp zulümden vazgeçmeye çaðýrmasý, aksi durumda öldürmesi talimatýný vermiþtir. Molla Said de rüya gereðince davranmýþtýr. (Tarihçe, 39 vd.).

Þimdi burada Said Nursi'ye, rüyada Allah'dan Kur'an ilimlerini almanýn imkanýndan, kendisinin yoksa nebî mi olduðundan sormazdan önce; A. Kadir Geylani'nin, mezarda çürümüþ olduðu halde, dünyaya nasýl hükmettiðinin, bu gücü nereden aldýðýnýn, yoksa yarý-ilah mý olduðunun sorulmasý ilzam eder. Üstelik, kabirden dünyayý yöneten Geylanî'nin, sözkonusu görevi bizzat kendisinin ifâ etmeyip de Nursiyi görevlendirmesi de bir nebze çeliþki olmuyor mu?
Anlaþýlan o ki, böyle büyük(!) rüyalarla anlatýlmaya çalýþýlan küçük(!) dünyalar var, onun için bu rüyalara ihtiyaç var!
Said Nursî, risaleleri yazmakta kendisinin sadece bir "mütercim" olduðuna kesin olarak inanmaktadýr. O, bu risaleleri ihtiyarý dýþýnda yazmýþtýr! (Sikke, 91). O yalnýzca, kendi hissesine "þükretmek" düþen bir mütercimdir. (Sikke, 60).
Þakirtlere göre, Celcelutiye, Mesnevi-i Þerif ve Fütuhul Gayb gibi eserlerin müellifleri, nasýl yalnýzca
bunlarýn mütercimleri iseler, Üstadlarý da aynen öyledir! Risale-i Nur tamamen Kur'an'ýn nurudur. (Sikke, 215).
"Ý'caz-ý Kur'an"ý beyan etme görevini kendisine, "vakýa-i sadýka" da gördüðü "mühim bir zat" vermiþtir! (Sikke, 187). Bu mühim bir zat, Allah mýdýr, peygamber midir, bilemiyoruz.

Said Nursî, kendisinin Þark tarafýndan zuhur edecek nur olduðuna (Sikke, 189) kesin inanmýþtýr, hernen hemen bütün risalelerini kendisinin yazmadýðýný, kendinin bundan aciz olduðunu, hakikatleri beyan etmede o kadar baþarýlý olmadýðýný... anlatýr. Dolayýsýyla Nursinin yazýlarý "doðrudan doðruya bir inayet-i ilahiyye ve bir ikram-ý Rabbanî ve bir keramet-Ý Kur'aniyye"dir. (Sikke, 192, 195). Yani, risaleler, telaffuz edilmese de vahiyden baþka birþey deðildirler! Zaman zaman, risaleleri yazarken, kuþ v.s. suretinde gelip, kendisini murakebe ve taltif eden (Sikke, 196), gayb alemiyle baðlantýlarýný ifþa(!) eder.

Þakirtleri, üstadlarýnýn "zevahiri kurtarmak için" üç aylýk bir tahsil müddeti içinde evvel ve ahirîn alemlerine, ledünnî ilimler ve eþyanýn hakikatýna, kainatýn esrarýna, ilahî hikmetlere varis kýlýndýðýna inanmaktadýrlar. Ve üstelik þimdiye kadar hiç kimse bu makama nail olamamýþtýr! (Sikke, 216). Nursi'nin bizzat kendisinin de, Risale-i Nurlar dýþýnda bir tek kitaba dahi ihtiyaç duymamýþ (okumamýþgöz kırpma olmasý (Kastamonu L. 48), acaba, geleneksel kabuldeki, peygamberin ümmî oluþuna bir atýf, bir nazire midir bilinmez... Risale-i Nur onun deðildir (Emirdað L. 46, 49), Allah'a aittir...

Said Nursi'nin, "izin olmadýðýndan yazýlmadý"; "bir iki sahife yazdým, perde kapandý..."; "birden þiddetli ihtar ile"; "bir meseleyi beyan etmek ihtar edildi"; (Kitaplarýnýn tamamýna yayýlmýþ durumdadýr, örnek için, Sikke, 152) gibi mütemadiyen tekrar ettiði ifadeler, Allahdan vahiy aldýðýna kesin olarak inandýðýnýn gayet açýk ve net delilleridir.

Kur'an'ýn 33 ayeti hem Said Nursi'yi, hem de Risaleleri ta o zamandan ihbar etmiþtir! Bu ayetlerden bazýlarý, 3/18, 4/176, 5/14, 108/1 ayetleridir. (Kastamonu L. 54, 137-138). Said Nursi'nin, kitaplarýnýn vahiy ürünü olduðunu ispatlamak için en çok baþvurduðu ve yüzde yüz inandýðý bir yöntem de cifir/ ebced hesabýdýr. Sikke-i Tasdik-i Gaybî risalesi bununla doludur.

Zümer, Casiye ve Ahkaf surelerinin baþlarýnda bulunan "tenzîlül Kitab" ifadesi, o gün için Kur'an'a delalet ediyordu, þimdi de Risalen Nur'a delalet etmektedir. (Sikke, 78-79).

Said Nursi, Celcelûtiye adýný verdiði tamamen uydurma, bir sözde dua metninin de kendisinden bahsettiðinden emindir! (Sikke, 107). Ona göre celcelutiye, Peygamber'e vahiyle inmiþtir. (Sikke, 101).

Þu halde hem Allah doðrudan ve rüya yoluyla, hem Kur'an aracýlýðýyla, hem Peygamber vasýtasýyla, hem Celcelûtiye, hem Hz. Ali ve hem de A. Kadir Geylani aractlýðýyla Said Nursi'yi haber vermiþ, risale-i nurun "imaný kurtaracaðým" müjdelemiþtir!!

Risale-i Nur'un tamamýný buraya dercedemeye-ceðirniz için bu kadar iktibasla yetiniyor ve rüya-zan-vehim-uydurma rivayet geleneði-cifir-ayetlerin kasden yanlýþ yorumlanmasý gibi bâtýl ayaklar üzerine bina edilmiþ bir nurculuk düþüncesinin etkisinden bütün müslürnanlarýn korunmasýný temenni ediyoruz.

Said Nursi'nin, Allah'dan kendisine inzal edildiðine, yazdýrýldýðýna mutlak surette iman ettiði risalelerdeki bu kanaatlere katýlmak mümkün deðildir. Allah'ýn, Hz. Muhammed'den sonra hiç bir kimseye vahiy indirmediðine iman ediyoruz. Nursi'nin iddialarý zandan, vehimden, kuruntudan baþka bir þey deðildir.

C- TASAVVUF EHLÝNÝN "ANLAÞILAMAZLIK" MÝT'Ý
Tasavvuf erbabý, kendilerine yöneltilen bütün ciddi eleþtirilere, "bizi anlamazsýnýz" zýrhýna bürünerek karþý koymuþlardýr. Bizi, tasavvufçu olmayanlar anlamaz demek, iyi bir savunma mekanizmasýdýr.

Füsusül Hikem mütercimi M. Nursi GENCOSMAN, Ýbnül Arabi'yi red ve inkar edenlerin "rüsum ulemasý, fýkýh bilginleri" olduðunu, oysa bunlarýn Ibnül Arabi'yi anlayamayacaklarýný ileri sürer. Zira onlarýn farklý ýstýlahlarý, ayrý lisanlarý varmýþ. Tasavvuf terminolojisini bilmeyenlerin tasavvuf bahsinde söz ve salahiyet sahibi olmalarýna imkan yokmuþ! (Gencosman, X.).
A. Avni KONUK ise savunmasýnda ayný üslubu kullanýr: "Bu ulûm ve hikemi anlamayanlar kendi istidatlarýna kusur bulmalýdýr." (A. Konuk, 95). Ona göre "akýllý adamlar" (erbabý ukûl) Ibnül Arabi'yi anlayamazlar. (A. Konuk, 1).
Celaleddin Rumî, "biz Kur'an'ýn özünü, ruhunu, içini ve cevherini aldýk, postunu kufuryoklerin önüne attýk" derken (Uludað, 141), "bizi herkes anlamaz" psikozu ile savunma geliþtirmiþ oluyordu.

Said Nursi'ye göre de Risaie-i Nur'a itiraz edilemez (Sikke, 56) çünkü onlar Tanrýsaldýr. Hatta risalelere "Kutb-u Azam"dan itiraz gelse yine de dikkate alýnmaz! (Kastamonu L. 145). Çünkü Kutb-u Azam{!) yanýlabilir. (Kutb-u Azam meðer pek de cahilmiþ!)

Þüphesiz C. Rumî de, Ýbnül Arabî de, S. Nursî de, tasavvuf epistemolojisi baðlamýnda gayet haklýdýrlar. Bu iddialar tasavvufun temel âmentülerine gayet uygundur. Birileri, yazdýðý þiirlerinin, risalelerinin, tevillerinin ALLAH tarafýndan kendisine vahyedildiðine, doðrudan Allah'dan geldiðine inanmýþsa, kendileri bu iþde yalnýzca mütercim rolünde iseler, bunlara itiraz edilemez olmasý doðal bir sonuçtur. Mütercimin bu iþde bir kabahati olmayacaðýna göre, anlayamayanlar kendilerini kontrolden geçirmeleri gerekecektir!
Tasavvuf erbabýnýn, "bunu ancak yaþayanlar anlar" tezleri tamamen bir rnanipülasyondur. Zira, eðer ki, bir sözü anlamak için mutlaka o sözün ait olduðu yaþam tarzýný tecrübe etmek gerekli olsaydý, hiç bir müþrikin müslüman olmazdan evvel vahy'i anlamamýþ ve de anlayamaz olmasý gerekirdi! Örneðin, Nemrud'un, Ýbrahim'i hiç anlamadan öldüðünü kabul etmemiz mantýken zorunlu olurdu; çünkü müslüman olmamýþtý! Böyle kalýn kafalý bir adamýn nasýl kral olduðu; ama ayný zamanda bu kalýn anlayýþýnýn, Ýbrahim (a.s.)ý ateþe attýrmayý düþünecek kadar da nasýl inceldiði, makul bir izahý gerektiren paradoks olurdu. Halbuki bir müþrik, anladýðý için müslüman olur, yahut da yine anladýðý için müslüman olmaz!

En azýndan vahiy, ilkesel olarak "anlaþýlýr" özelliktedir. Ve anlaþýlsýn diye vahiy inzal edilir. Eðer vahiy anlaþýlabiliyor da, Ýbnül Arabi'nin, S. Nursi'nin v.s. felsefeleri anlaþýlmýyorsa bu durum, anlamayanlarla ilgili bir sorun olmaktan ziyade, ilgili felsefelerin doðasýyla alakalýdýr. Kýsacasý, bu felsefeler bir çeliþkiler yumaðý, hurafeler bütünü ve herhangi bir realiteye dayanmayan, havaî söylemler olduðu için anlaþýlmazdýrlar.

Tasavvuf felsefesi, þeyhin lâyuhtî, lâ-yüs'el mutlak otoritesine mutlak teslim olmayý merkeze alan mutlak kabul esasýna, yani kula kulluk esasýna dayandýðý Ýçin, bu felsefeyi kabul edenler, anlýyor deðiller, sadece körü körüne teslim oluyorlar. Yani, "bunlarý tasavvufcu olmayanlar anlamazlar" tezi, dayatmacýlýðýn, mutlak mûtî "kullar" edinmenin bir biçimidir. Bu "anlaþýlmazlýk" dayatmasýný yutanlar, perdelerini indirip, dýþa kapanýyorlar, akýl ve iz'an dýþý söylemlerle akýllarýný ipotek ettirip ruhsal dengelerini sarsýyorlar. Dolayýsýyla tasavvuf akideleri anlamakla deðil, dogmatik olarak teslim olmakla alakalýdýrlar.

Bu baðlamda, "erbab-ý ukûl"ün, tasavvufu "anlamamalarý" kadar normal bir þey olamaz. Ve dahi "anla-mamalýdýrlar"...

Kendilerinden baþka bütün insanlarý panteist felsefelerini anlamamakla suçlamak, tasavvuf ehlinin, sadece kendilerini akýllý, alemi kör sanmak gibi bir megalomani belirtisidir.

Kendilerini Ýslam'a nisbet eden insanlar sadece Allah'ýn vahyi olan Kur'an'dan sorumludurlar. O'nu anlamak ve O'na göre yaþamak zorundadýrlar. Kendilerini Allah'a deðil de, Ýbnul Arabi'ye, C. Rumi'ye veya S. Nursi'ye nisbet edenler ise Allah'ý veli olarak bulamayacaklardýr. Hesap gününde hesabý görecek olan, bu þahýslardan biri deðil, Allah'ýn kendisidir.
Gönderen: 21.12.2006 - 18:48
Bu Mesaji Bildir   hasandeveli üyenin diger mesajlarini ara hasandeveli üyenin Profiline bak hasandeveli üyeye özel mesaj gönder hasandeveli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rifat56 su an offline rifat56  
5108 Mesaj -
Allah (c.c.) razý olsun...

Herþeyi maddiyatta arayanlarýn akýllarý gözlerindedir. Göz ise maneviyata kördür


.(Bediüzzaman Saidi Nursi)

Gönderen: 21.12.2006 - 19:13
Bu Mesaji Bildir   rifat56 üyenin diger mesajlarini ara rifat56 üyenin Profiline bak rifat56 üyeye özel mesaj gönder rifat56 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hasandeveli su an offline hasandeveli  
RE:
36 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý rifat56

Allah (c.c.) razý olsun...

Herþeyi maddiyatta arayanlarýn akýllarý gözlerindedir. Göz ise maneviyata kördür


.(Bediüzzaman Saidi Nursi)




Kardeþ çok merak ediyorum Allah rýzasý için cevap ver yazýyý okuyarak mý cevap erdin okumadan mý cevap verdin.
Gönderen: 22.12.2006 - 13:09
Bu Mesaji Bildir   hasandeveli üyenin diger mesajlarini ara hasandeveli üyenin Profiline bak hasandeveli üyeye özel mesaj gönder hasandeveli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
MatematikciBilge su an offline MatematikciBilge  
Kaynak...
4 Mesaj
Bu yazý için kaynak gösterir misiniz?...

Bir de yazýyý yayýnlarken kendi yorumlarýnýzý kattýnýz mý öðrenmek istiyorum...

Cevap verirseniz sevinirim...

Gönderen: 21.01.2007 - 18:21
Bu Mesaji Bildir   MatematikciBilge üyenin diger mesajlarini ara MatematikciBilge üyenin Profiline bak MatematikciBilge üyeye özel mesaj gönder MatematikciBilge üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hanzade3 su an offline hanzade3  
975 Mesaj -

Gönderen: 24.01.2007 - 19:50
Bu Mesaji Bildir   hanzade3 üyenin diger mesajlarini ara hanzade3 üyenin Profiline bak hanzade3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
hanzade3 su an offline hanzade3  
975 Mesaj -
BU SÖZLER YUKARDAKÝ YAZIDAN ALINTIDIR;

Risale-i Nur'un tamamýný buraya dercedemeye-ceðirniz için bu kadar iktibasla yetiniyor ve rüya-zan-vehim-uydurma rivayet geleneði-cifir-ayetlerin kasden yanlýþ yorumlanmasý gibi bâtýl ayaklar üzerine bina edilmiþ bir nurculuk düþüncesinin etkisinden bütün müslürnanlarýn korunmasýný temenni ediyoruz.

Said Nursi'nin, Allah'dan kendisine inzal edildiðine, yazdýrýldýðýna mutlak surette iman ettiði risalelerdeki bu kanaatlere katýlmak mümkün deðildir. Allah'ýn, Hz. Muhammed'den sonra hiç bir kimseye vahiy indirmediðine iman ediyoruz. Nursi'nin iddialarý zandan, vehimden, kuruntudan baþka bir þey deðildir.

Said Nursi'ye göre de Risaie-i Nur'a itiraz edilemez (Sikke, 56) çünkü onlar Tanrýsaldýr. Hatta risalelere "Kutb-u Azam"dan itiraz gelse yine de dikkate alýnmaz! (Kastamonu L. 145). Çünkü Kutb-u Azam{!) yanýlabilir. (Kutb-u Azam meðer pek de cahilmiþ!)

Kendilerinden baþka bütün insanlarý panteist felsefelerini anlamamakla suçlamak, tasavvuf ehlinin, sadece kendilerini akýllý, alemi kör sanmak gibi bir megalomani belirtisidir


Bu yazdýklarýnýz saçmalýk olarak deðerlendiriyor sizi muhatab olarak almakda istemiyorum.

Tefsir iki kýsýmdýr. Birisi: Malûm tefsirlerdir ki, Kur'anýn ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânalarýný beyan ve izah ve isbat ederler. Ýkinci kýsým tefsir ise: Kur'ânýn imanî olan hakikatlarýný kuvvetli hüccetlerle beyan ve isbat ve izah etmektir. Bu kýsmýn çok ehemmiyeti var. Zâhir malûm tefsirler, bu kýsmý bazan mücmel bir tarzda dercediyorlar; fakat Risale-i Nur, doðrudan doðruya bu ikinci kýsmý esas tutmuþ, emsalsiz bir tarzda muannîd feylesoflarý da susturan bir mânevî tefsirdir.

Risale-i Nur sübjektif nazariye ve mütâlâalardan uzak bir þekilde, her asýrda milyonlarca insana rehberlik yapan mukaddes kitabýmýz olan Kur'ânýn hakikatlarýný rasyonel ve objektif bir þekilde izah edip insaniyetin istifadesine arzedilen bir külliyattýr.

Risale-i Nur!.. Kur'an Âyetlerinin nurlu bir tefsiri... Baþtan baþa îman ve tevhid hakikatlarýyla müberhen... Her sýnýf halkýn anlayýþýna göre hazýrlanmýþ... Müsbet ilimlerle mücehhez... Vesveseli þübhecileri ikna ediyor... En avamdan en havassa kadar herkese hitab edip, en muannid feylesoflarý dahi teslime mecbur ediyor...

Risale-i Nur!.. Nurlu bir külliyat... Yüzotuz eser... Büyüklü küçüklü risaleler halinde... Asrýn ihtiyaçlarýna tam cevab verir... Aklý ve kalbi tatmin eder... Kur'an-ý Kerim'in yirminci asýrdaki -lâfzî deðil- manevî tefsiri...

Ýsbat ediyor!.. Akla gelen bütün istifhamlarý... Zerreden Güneþe kadar îman mertebelerini... Vahdaniyet-i Ýlâhiyyeyi... Nübüvvetin hakikatýný...

Ýsbat ediyor!.. Arz ve Semavatýn tabakatýndan, melâike ve ruh bahsinden, zamanýn hakikatýndan, Haþir ve Âhiretin vukuundan, Cennet ve Cehennemin varlýðýndan, ölümün mahiyet-i asliyesinden ebedî saadet ve þekavetin menbaýna kadar... Akla gelen ve gelmeyen bütün imanî meseleleri en kat'î delillerle aklen, mantýken, ilmen isbat ediyor... Pozitif ilimlerin müþevviki... Riyazi meselelerden daha kat'î delillerle aklý ve kalbi ikna edip, meraklarý izale eden bir þaheser...


Ben sizi risalelerin feyzini anlamaya davet ediyorum.
Ona hakaret edenler bu dünyada hiç bir zaman felah bulmamýþlardýr.


Günümüz asrýnýn en büyük mürþidi kamillerinden biri olan BEDÝÜZZAMANA hakaret olarak adlediyorum bu sözleri..

Lütfen yazdýðýnýz bu yazýnýn kaynaðýný burda belirtiniz..


HASANDEVELÝ ARKADAÞIM.. BU YAZIYI PEK DÝKKATE ALDIÐIM SÖYLENEMEZ YÝNEDE SÝZ BÝR AÇIKLAMA GETÝRÝN..


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son hanzade3 tarafından, 24.01.2007 - 23:08 tarihinde.
Gönderen: 24.01.2007 - 20:08
Bu Mesaji Bildir   hanzade3 üyenin diger mesajlarini ara hanzade3 üyenin Profiline bak hanzade3 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
LAZBAKKAL su an offline LAZBAKKAL  
136 Mesaj -
SELAMUNALEYKUM

YAZIYI 2 SEFER OKUDUM SANIRIM SAPIKCA ZIHNIYETLERI BULUNAN INSANLARIN YAZISIDIR BENCE BOYLE YAZILARA ITIBAR EDILMEMELI VE BU KONUNUN BURADA KAPANMASI GEREKTIGINI DUSUNUYORUM.

SANIRIM YAZIYI EKLEYEN ARKADAS KENDISI OKUMADAN EKLEDI.

SAYGILARIMLA...
Gönderen: 24.01.2007 - 20:33
Bu Mesaji Bildir   LAZBAKKAL üyenin diger mesajlarini ara LAZBAKKAL üyenin Profiline bak LAZBAKKAL üyeye özel mesaj gönder LAZBAKKAL üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuskunSuvari su an offline SuskunSuvari  
42 Mesaj -
Rahman ve Rahim olan Allah'ýn adiyla

Söz konusu yaziyi bizimle paylaþan arkadaþa selam olsun.Rabbimin merhameti seni kuþatsin zira bu durumda hepimiz buna muhtaç olduðumuz gibi sen bizden kaç derece daha muhtacsin...
Yazida güzel bir üslüpla Üstadimiz kötülenmeye çalýþýlmýþ takdir ediyorum ki baþarýlmýþta ve bazi arkadaþlarimiz okumadan belki de teþekkurde bulunmuþlar bu forumda ve baþka forumlarda oldugu gibi...
Biz Üstadimiza yapilan bu ahmakkarane yaziya bir reddiye yazmaya niyetlenerek þöyle diyoruz....
Biz nur þakirtleri gittigimiz yolun eminliði cercevesinde niyetimizde kararlý adimlarla ilerliyoruz ki o niyetimiz de Üstadimizin bize þiddetle tavsiye ettiði iman,iman hakikatlarýný bilmek ve imani kurtarmak silsilesidir...
Þimdi el cevap olarak yaziya gelelim
El cevap 1
Nursî'nin, andýðýmýz kitabýnda anlattýðý, kendisiyle ilgili bir anekdot, ta küçükten beri nasýl bir haleti ruhiye ile yetiþtiðini ifþa etmektedir: Daha kendisi 8-9 yaþlarýnda iken, etrafýndakilerin Nakþî olmalarýna ve orada meþhur Hizan Gavsý'ndan istimdat ederlerken, kendisi Gavs-ý Geylanî'ye hitab etmekte, ondan istimdat etmektedir! Binlerce kez, kaybolan bir þeylerini buldurmak için Gavs'ý yardýma çaðýrmýþ ve yardým görmüþtür! (Sikke, 116). Yani molla Said övüneyim derken, kendini ele vermiþ... Çünkü Allah'dan baþkasýný bu anlamda yardýma çaðýrmanýn þirk olduðunu Kur'an bize öðretmektedir
Birincisi Gavs-i geylani kimdir onu bilmeli..Siz acaba ne kadar biliyorsunuz Evliyalarin efendisi Seyyid Gavs-ul Azam'ý ne kadar taniyorsunuz merak ediyorum.Bu itibarla siz önce Gavs-ul Azam’ýn hayatýný anlatan bir kitap okuyun sonra iman süzgecinden geçirerek düþünün ve bu þekil eksik ve acýndýrasý yazýlarla bizleri mesgul etmeyin. Hz.Geylani ölmeden önce Allah'tan birþey istediginizde benim hurmetimle benim adimla isteyin demistir bir çok evliyanýn da dedigi gibi… Siz burda olaylara yanlýs bir açýdan yaklaþarak saptirmaya çalýþmýssýnýz size tavsiyem alýntý yaparak bir þeylerin papaðanlýðýný yapacaðýnýza acýp okuyun.Ýkincisi Bazý þeyleri bilmeden sadece karalamak için kitlelere hitap edecek yerlerde ( forum internet siteleri basin yayin vb.) bu tip yargilarda bulunmak elbette size uhrevi bazi sorumluluklar getirecektir orasini Allah c.c. bilir.
El cevap 2
Þimdi burada Said Nursi'ye, rüyada Allah'dan Kur'an ilimlerini almanýn imkanýndan, kendisinin yoksa nebî mi olduðundan sormazdan önce; A. Kadir Geylani'nin, mezarda çürümüþ olduðu halde, dünyaya nasýl hükmettiðinin, bu gücü nereden aldýðýnýn, yoksa yarý-ilah mý olduðunun sorulmasý ilzam eder. Üstelik, kabirden dünyayý yöneten Geylanî'nin, sözkonusu görevi bizzat kendisinin ifâ etmeyip de Nursiyi görevlendirmesi de bir nebze çeliþki olmuyor mu?
Þimdi siz dinimizin ruhaniyetine ne kadar inaniyorsunuz bilmiyorum ama bir çok insan evliyaullah'la irtibatta bulundugu gibi bir çoðu efendimizi görerek þereflenmiþtir. Haþa þimdi siz oraya da dil uzatmýþ bulunuyorsunuz zira efendimiz de vefat ettiðine göre o da bu zümreye dahil ve ona da çürümüþ demiþ oluyorsunuz
Böylece hem bir çok hak dostuna yalancý demiþ oluyor Hemde efendiler efendisinin risaletini ve hadislerini inkar ediyorsunuz (Bakýnýz Ýmam Malim Muvatta Rüya ile ilgili hadisler..) ecri büyük allah affetsin.Neden nursi yi görevlendirmiþ diyorsunuz Þimdi mezardan kalkan bir allah dostunun durumunu düþünün ben þu an ki dünya için düþünemiyorum sizi bilmem ve dünyayi yönetme gibi saçma bir cümlede bulunulamazdi ki Ulema-i islamýn ittifaký ile Gavs-ul Azam Büyük bir evliya büyük bir hak dostu ve Ýnsanlarýn kurtuluþu için yýllarýný vermiþ büyük bir þahsiyettir.(Bknz Evliyalar ansiklopedisi Abdulkadir Geylani 1.cilt) Siz de asirlardir süregelen Ýyileri ve Allah dostlarýný kötüleme potasý içerisine katýlmýþsýnýz gafletiniz gözünüzü kör etmiþ vaziyete varmiþ.Rabbim Ýslah etsin...
El cevap 3
Þakirtleri, üstadlarýnýn "zevahiri kurtarmak için" üç aylýk bir tahsil müddeti içinde evvel ve ahirîn alemlerine, ledünnî ilimler ve eþyanýn hakikatýna, kainatýn esrarýna, ilahî hikmetlere varis kýlýndýðýna inanmaktadýrlar. Ve üstelik þimdiye kadar hiç kimse bu makama nail olamamýþtýr! (Sikke, 216).
Nursi'nin bizzat kendisinin de, Risale-i Nurlar dýþýnda bir tek kitaba dahi ihtiyaç duymamýþ (okumamýþgöz kırpma olmasý (Kastamonu L. 48), acaba, geleneksel kabuldeki, peygamberin ümmî oluþuna bir atýf, bir nazire midir bilinmez... Risale-i Nur onun deðildir (Emirdað L. 46, 49), Allah'a aittir...

Risale-i Nur Kulliyati her kitapçýda bulunur Deðerli (!) kardeþim açýp okuma lutfunu(!) gösterip okusaydiniz böyle bir yargýda da bulunmazdýnýz.,Üstad kadar büyük bir alim muhakkak ki sayýlýdýr o da bunun bir mührü ,sikkesi olarak Risale-i Nur’u yazmýþtýr.Bir atýf bir nazire olsa idi üstad okumak için diyar diyar dolaþmaz ve okuduklarýndan dolayi da kendini imtihana tabi tutmazdi.(Necmettin Þahiner ‘in ‘Bediüzaman Said Nursi,Aydýnlar Konuþuyor,Bilinmeyen Yönleri ile Said Nursi ve Üstad'ýn Tarihçe-i Hayat buyrun bunlarý okuyup gelin de iddalarýnýzý temelendirmeye devam edin &#8230 )


El cevap 4

Said Nursi, Celcelûtiye adýný verdiði tamamen uydurma, bir sözde dua metninin de kendisinden bahsettiðinden emindir! (Sikke, 107). Ona göre celcelutiye, Peygamber'e vahiyle inmiþtir. (Sikke, 101).

Acaba bu konuyu ne kadar biliyorsunuz merak ettim Celcelutiye Fahri kainat efendimize (s.a.s) cebrail a.s tarafindan ögretilmiþ Allah'ýn aslaný hz.Ali tarafindan yazilmiþ kaside haline getirilmiþtir.Ayni zamanda büyük alim Ýmam Gazali de olayi nakletmiþtir.Hakikati görmekten uzak gözlerine bir tokat olarak þu yaziya nazar etmenizi tavsiye ediyor Sizi Allah'a havale ediyoruz....
http://www.saidnursi.de/fikih/index....tagori=2&k=512
El cevap 5
Risale-i Nur'un tamamýný buraya dercedemeye-ceðirniz için bu kadar iktibasla yetiniyor ve rüya-zan-vehim-uydurma rivayet geleneði-cifir-ayetlerin kasden yanlýþ yorumlanmasý gibi bâtýl ayaklar üzerine bina edilmiþ bir nurculuk düþüncesinin etkisinden bütün müslürnanlarýn korunmasýný temenni ediyoruz.

Þimdi hakikat penceresi ile bakabilen her müslüman doðruyu ve yanlýþý ayirabilir.Hiç kimse yakanýza yapýþýp Risale-i nur okuyacaksýnýz okumayan yanar okumak zorundasiniz,Said Nursi bilmekten baþka kurtuluþ yolu yok gibi gerekçelerle sizleri zoraki bir þeylere yönlendirmiyor.Hakikat aþikar ki bilbedahe ortada…Kimi Risale-i Nur okur, Nur talebesi olur,Kimi Büyük zatlarýn tariki olan Nakþebendilik de karar kýlar, kimi imam gazali okur, kimi ne yapar ,ne yapar amaç Allah’ý bilmek ve þu imtihan hükmündeki dünyadan ahirete göçtükten sonra amelleri sað tarafýndan verilmiþ muhlis bir kul olarak Rabbin huzuruna gelmektir. Siz burda dinini daha guzel yaþamak ve ahir zamanin fitnesinden kendini kurtarmaya çalýþan bir müslüman topluluga iftira ediyor kötülüyorsunuz.Acaba ahiretinizi kurtardiniz da mi böyle ithamlarla bizleri karaliyorsunuz.Tamam bizim imanimizi kurtaracak ahiretimizi kurtaracak bir sisteminiz varsa amenna size riayet edelim buyrun onu paylaþýn, yoksa susun ve insanlarin gözlerini yanlýþ þeylerle meþgul etmeyin



Sizin için sadece Allah'tan magfiret diliyorum.Zira Rabbimin merhameti geniþtir Alim olan O'dur o merhamet edenlerin en merhametlisidir.Siz de ona sýðýnarak dogruyu bulursunuz Zira ondan baska dogruluk yolu yoktur



Demek ey nefsim! Eðer hayat-ý dünyeviyeyi gaye-i maksad yapsan ve ona daim çalýþsan, en edna bir serçe kuþunun bir neferi hükmünde olursun. Eðer hayat-ý uhreviyeyi gaye-i maksad yapsan ve þu hayatý dahi ona vesile ve mezraa etsen ve ona göre çalýþsan; o vakit hayvanâtýn büyük bir kumandaný hükmünde ve þu dünyada Cenâb-ý Hakk'ýn nazlý ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun.(Sözler 5.Söz)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son SuskunSuvari tarafından, 24.01.2007 - 21:14 tarihinde.
Gönderen: 24.01.2007 - 21:13
Bu Mesaji Bildir   SuskunSuvari üyenin diger mesajlarini ara SuskunSuvari üyenin Profiline bak SuskunSuvari üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
ALLAH RAZI OLMASIN
2687 Mesaj -
art niyetli bir yazidir alinti yapilan yer neredense kaynagi mutlaka bana lazim---
yazi ilmilikten uzaktir ne yazik ki yine de el emegi calismasi...su degerlerin kiymeti bir bilinse ne yazik ki...

Gönderen: 25.01.2007 - 09:06
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
MatematikciBilge su an offline MatematikciBilge  
RE: RE:
4 Mesaj
Alıntı
Orijýnalý sonremzi

Alıntı
Orijýnalý rifat56

Allah (c.c.) razý olsun...

Herþeyi maddiyatta arayanlarýn akýllarý gözlerindedir. Göz ise maneviyata kördür


.(Bediüzzaman Saidi Nursi)




Kardeþ çok merak ediyorum Allah rýzasý için cevap ver yazýyý okuyarak mý cevap erdin okumadan mý cevap verdin.



ARKADAÞIM BAK BURADA HERKES YAZININ KAYNAÐINI BEKLÝYOR BAÞKALARINA HEMEN CEVAP VERÝYORSUN KONUYU EKLEYÝP ÝLGÝLENMEYECEKSEN NEDEN EKLÝYORSUN BÝR AN ÖNCE CEVAP VER OK
Gönderen: 25.01.2007 - 16:49
Bu Mesaji Bildir   MatematikciBilge üyenin diger mesajlarini ara MatematikciBilge üyenin Profiline bak MatematikciBilge üyeye özel mesaj gönder MatematikciBilge üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1698 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Cihan-63 (53), seyit TUNÇYÜZ (57), seyittun&ccedil.. (57), erenciyim_buket (25), Hus3yin (40), Ahmet Tabu (45), aybuke1985 (40), alperen44 (51), omerbicici (41), Judicious (40), yusuf80 (45), hasan bin dinar (40), aycik (57), altunhisar (56), fasligul (40), suhitu70 (50), neslihan86 (39), imame (36), garip karde&tho.. (39), zümrüt soslu (54), vezir_han (46), Mehmet YILMAZ20.. (51), 2-ba (36), pusat_68 (39), ceylannuri (76), Turan_ch (67), Sarkfatihi (54), Nikmikyok (40), UkaLa (40), yanlýz k.. (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.13945 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.