0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Veysel Karâni Hazretleri... Karen'de parlayan pirlanta....

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
zeylin su an offline zeylin  
Veysel Karâni Hazretleri... Karen'de parlayan pirlanta....
66 Mesaj -
Veysel Karâni Hazretleri...
Karen'de parlayan pýrlanta ....

Efendimiz'in (Sallallahü aleyhi ve sellem) bilinen iki hýrkasý vardýr. Bunlardan biri Kaside-i Bürde'nin yazarý büyük þair Kaab bin Züheyr'e verilir ki, Topkapý Sarayý'ný ziynetlendirir. Diðeri de Kareli Üveys'e gönderilir. Hasýlý bu iki kutlu miras da Ýstanbulumuz'a nasip olur. Belki de ona bu yüzden Ýslambol derler... Kimbilir? Peki siz Karen adýnda bir yer duydunuz mu? Yalaný yok ya, ben duymamýþtým. Ta ki Veysel Karani hakkýnda bir þeyler okuyana kadar.

Karen, Yemen taraflarýnda adý bilinmedik bir beldedir. Etrafý kum daðlarý ile çevrilidir, kuraktýr, çoraktýr. Ortalýkta birkaç kuyu vardýr, üç beþ aðaç. Sonra hepsi birbirine benzeyen toprak damlý evler... Sadece develerin ve bedevilerin yaþayabildiði bu kavurucu coðrafyanýn sakinleri kervan aðýrlamakla geçinirler. Bir þey ekip biçmezler, hayvanlarýný ise Üveys isimli bir çobana emanet ederler.

Üveys garip biridir. Dünyadadýr, ama ne dünyalýðý vardýr, ne de dünyalýk gibi bir kaygýsý. Güttüðü develer için ücret istemez. Verenden alýr, vermeyene sormaz bile. Adý üzerine çobandýr iþte, fakirdir. Ama iþ cömertliðe geldi mi onunla yarýþmak kimsenin harcý deðildir. Paylaþacak çok þeyi yoktur, ama hayýrda daima baþý çeker.

Üveys, bizim bildiðimiz ismi ile Veysel Karani Hazretleri mütevazý yaþar. Ama halinden memnundur. Sessiz, dostlarý arasýnda yalansýz, dolansýz bir hayat sürer. Issýz vadilerde, kaya kovuklarýnda ibadet eder. Ýnsanlar ona hep divane gözüyle bakarlar, ama aldýran kim?

ANASININ KÖLESÝ

Mübareðin çok yaþlý bir annesi vardýr. Hem kör, hem de kötürümdür. Veysel Karani onun eli ayaðý, gözü kulaðýdýr. Yedirir, içirir, yýkar, paklar. Kadýncaðýza bebek gibi bakar. Ne derse, ama ne derse yapar. En olmayacak arzularýný bile ikiletmez. Bir yüz ifadesinden bin mânâ çýkarýr ve hepsini de getirir yerine. Tabiri caizse, anasýna kölelik eder.

Veysel Karani Hazretleri haram bilmez, yalan söylemez. Hoþ, sahrada bir baþýna dolanan böylesi bir insanýn günaha girme þansý da azdýr ya. O, gün boyu zikreder, af diler. Ümmet-i Muhammede dua eder. Ama en bilinen özelliði Allah ve Resulüne duyduðu tarifsiz aþktýr. Veysel Karani'nin tek arzusu vardýr. Yüzü suyu hürmetine kainatýn yaratýldýðý Server'i görebilmek. Efendimizi düþündükçe burnunun direði sýzlar, yüreði bir hoþ olur. Yumruk iriliðinde bir þeyler gelir, oturur boðazýna. Hani o, anlaþýlamayan ve anlatýlamayan þeyler.

Ve gün gelir muhabbet ve Muhammed kelimeleri yüreðinde buluþur, dýþarý taþar. Efendimizin hasreti kor olur, ciðerini yakar. Onu bir kez, ama bir kez görebilse, bir solukluk olsun sohbetinde bulunabilse ve adýna sahabe denilen kutlu kadroya katýlabilse...

Annesi itiraz etmese de, bu yolculuða razý deðildir. Omuzlarýný kaldýrýp boynunu büker. Mahzun bir üslupla 'Ýstiyorsan git!' der, 'Git bakalým, beni kime emanet edeceksen?' Doðrusu onu býrakabileceði kimse yoktur. Bu yaþlý kadýna incitmeden kim bakabilir ki? Onun nazýný kim çeker sonra?

HASRETÝNÝ YÜREÐÝNE GÖMER

Üveys hasretini yüreðine gömer. Bir daha bu konuda tek kelime etmez. Ama o günden sonra daha fazla aðlar, daha fazla yalvarýr. Aþkýný kayalara, kumlara, anlatýr. Kuþlarla, develerle dilleþir, serin seher yeliyle selâmlar yollar Haremeyn'e. Ve ufuklar perde perde açýlýr, daðlar çekilir aradan. Artýk o günboyu ibadet eder, sürüyü melekler bekler. Hayvanlar mý? Ýnanýn muma döner.

Evet Üveys, Allah Resulünün muhteþem sohbetine (madde planýnda) eriþemez, ama mânâ aleminde çok þeye kavuþur. Efendimizle aralarýnda imrenilecek bir dostluk baþlar. Hoþ onlar için mesafelerin ne önemi vardýr. Öyle ya alan uygun, veren olgun olduktan sonra 'feyz' nehir olur akar.

Serveri Kainat zaman zaman mübarek yüzlerini Karen taraflarýna döndürür ve 'Yemen cihetinden rahmet rüzgarlarý esiyor' buyururlar, 'Ýhsan ve iyilikte Tabiinin en iyisi Üveys-i Karni'dir!'

MÜJDELER

Yine Efendimiz buyururlar ki: 'Ümmetimden bir kimse vardýr ki, Kýyamet günü Rabia ve Mudar kabilelerinin koyunlarýnýn kýllarý adedince insana þefaat edecektir.' (ki bu iki kabile sürülerinin çokluðu ile tanýnýrlar)
Eshab-ý kiram sorar:
- Ya Resullallah kimdir bu nasipli?
- Allahýn kullarýndan biri.
- Peki adý nedir?
- Üveys!
- Ya memleketi?
- Karen!
- O sizi gördü mü?
Efendimiz mânâlý mânâlý gülümser, 'Baþ gözü ile hayýr!' derler. Sahabeden 'Hayret!' diyenler olur, 'Size böylesine aþýk olan biri nasýl oluyor da koþmuyor huzurunuza?' Efendimiz izah eder: - Onun gelmemesi de bana olan baðlýlýðýndandýr. Ýhtiyar bir annesi vardýr. Ýman etmiþtir. Ancak gözleri görmez, hareket edemez. Üveys gündüzleri deve çobanlýðý yapar, kazandýðýný annesine harcar'.
Hazret-i Ebubekir sorar:
- Ya Resulallah biz onu görür müyüz?
Efendimiz mübarek kafalarýný 'ne yazýk ki hayýr' manasýnda sallar, 'Sen göremezsin' buyururlar, ama Hazret-i Ömer ve Hazret-i Ali'ye dönüp müjdeyi verirler: 'Onu, siz göreceksiniz!' Sonra bir bir vasýflarýný tarif ederler ki, bu iþaretlerden biri avucunun içindeki gümüþi beyazlýktýr.

'Aþýk için zaman geçmez' derler, ama aradan yýllar geçer. Hani o dakikalarý asýrlaþan yýllar... Efendimiz hayatlarýnýn son soluklarýný aldýklarý demlerde mübarek hýrkalarýný çýkarýr ve 'Bunu Üveys-i Karni'ye verin!' buyururlar.

Resullullah'ýn (Sallallahü aleyhi ve sellem) dar-ý bekaya göçmelerinin ardýndan Hazreti Ömer ve Hazreti Ali yollara düþer, Veysel Karani'nin izini bulurlar. Ahali böylesine þerefli iki kimsenin böylesine köhne bir yeri ziyaretine mânâ veremez. Hele 'Üveys'i arýyoruz!' cümlesine çok þaþýrýrlar. 'O divanenin tekidir' derler, 'Ýnsanlardan kaçar. Kimseyle konuþmaz, kimseye karýþmaz. Aðladýklarýmýza güler, güldüklerimize aðlar. Neþe nedir bilmez. Aradýðýnýz sakýn baþka biri olmasýn!'
Hazret-i Ömer dikkatle dinler, 'Bilakis!' der, 'Aradýðýmýz o olmalý!'

Karenliler iki þanlý sahabenin önüne düþer, onlarý Arne Vadisi'ne getirirler. Veysel Karani'yi namaz kýlarken görürler. Develer akýllý uslu dolanmakta, çobanlarýný üzecek hareketlerden sakýnmaktadýrlar. Namazý biten Üveys misafirlerine döner. 'Hoþgeldiniz!' der. Hazret-i Ömer önce müsafaha eder, sonra gülümseyerek sorar 'Kimsin sen?'
- Abdullah! (Allah'ýn kulu)
- Evet hepimiz Abdullah'ýz, ama seni ne diye tanýrlar?
- Üveys derler.
- Sað elini açar mýsýn?
Açar. Efendimiz'in belirttiði iþaret ayan beyan ortadadýr. Büyük sahabe 'Ben Hattapoðlu Ömer'im' der, 'Arkadaþým Ali bin Ebu Talip!'
Vadiyi kýsa ama mânâlý bir sessizlik kaplar. Sükutu yine Hazreti Ömer bozar: - Efendimiz sana selâm ettiler ve mübarek hýrkalarýný gönderip buyurdular ki 'Alýp giysin, ümmetime dua etsin!'

BEN GÜNAHKARIN BÝRÝYÝM

Veysel Karani aðlamaklýdýr. Þaþkýnlýktan titreyen bir sesle 'Ya Ömer' der, 'Ben aciz ve günahkar bir kulum. Sizin aradýðýnýz baþka Üveys olmasýn?'
Hazret-i Ömer 'Hayýr sensin!' buyurur. 'Zira Efendimiz çizgi çizgi eþkalini verdi ve sen tamý tamýna uyuyorsun buna.'
O büyük mücahide, o koca Ömer'e itiraz ne mümkün. Hele müjdenin böylesini getiriyorsa.

Üveys-i Karani mübârek hýrkayý hasretle koklar, (ki ziyaret edenler iyi bilirler, Efendimizin gül teniyle ýtýrlanan Hýrka-i Þerif aradan geçen asýrlara raðmen tarif edilemeyecek kadar güzel kokar) sonra yüzüne gözüne sürerek bir kuytuya çekilir. Mübarek alnýný topraða koyar ve aðlayarak yalvarýr. 'Ya Rabbi !' der 'Bu ne nimettir. Yüzü suyu hurmetine kâinatý yarattýðýn Server benim gibi bir acizi hatýrlýyor ve mübarek hýrkalarýný Ömer ve Ali gibi iki güzide sultanla bu günahkâra yolluyor. Senden bir tek dileðim var: Ümmet-i Muhammedi affeyle. N'olur. Bu hýrkanýn hakký için!'

Gaibden bir ses gelir. 'Þu kadarýný sana baðýþladým. Haydi giy hýrkayý!'
- Hepsini ya Rabbi! Hepsini.
- Þunlarý, þunlarý, þunlarý da baðýþladým.
- Diðerlerinin hali n'olacak Ya Rabbi? N'olur, hýrkanýn ve hýrkanýn sahibinin hatýrýna...

HIÞÞT BAKSANA GÝDÝYORLAR

Tam bu sýrada Karenlinin biri gelir ve o muhteþem huzuru bozar. 'Misafirlerin dönmeye niyetliler' diye ikaz eder güya, 'Onlara diyeceðin bir þey yok mu?'
Veysel Karani 'Ahh!' der, 'Ahh bu hali bozmayacaktýn iþte. Ýnanýn az kalmýþtý. Bütün ümmeti Muhammed affedilmedikçe giymeyecektim hýrkayý.'

Aradan günler geçer. Karenliler þaþkýn, hatta piþmandýrlar. Öyle ya, elinin altýnda Üveys gibi bir cevher olsun da, sen onun kýymetini bilme. Ama bu kez mübareði hurmet ve ilgiyle bunaltýrlar. Huzurunda el pençe divan durur, ýsrarla nasihat isterler. Hele bazýlarý aþikare keramet bekler. Veysel Karani gibi mütevazý biri, ilginin böylesinden sýkýlýr. Ýþte tam o günlerde biricik annesi vefat eder ve onu Karen'e baðlayan hiçbir þey kalmaz. Ýþte þimdi yollara düþebilir.

Mübâreðin ilk hedefi elbette Haremeyndir. Önce hacceder, sonra Medine'ye gider. Ancak o münevver þehrin hüzünlü yüzünü görür ve Resullulah'ýn yaþamadýðý Peygamber beldesinde duramaz. Çeker çarýðýný, yürür uzaklara. Bir ara Basra'da eyleþir, bir ara Kufe'ye yerleþir. Yine eskisi gibi deve güder. Aç kalýr, açýkta kalýr. Horlanýr, aþaðýlanýr. Garip bu ya milletin gücü hep ona yeter. Hatta ufacýk veledler bile sataþýr, taþ yaðdýrýrlar. Büyük veli, çýðlýk çýðlýða saldýran afacanlara gülümser 'N'olur ayaklarýmý kanatacak kadar büyükleri atmayýn' der, 'Abdestim bozulmasýn e mi?' Zira o güne kadar bir kez olsun abdestsiz basmamýþtýr zemine.

MELEKLERÝN ÝBADETÝ

Veysel Karani Hazretleri bazen sehere kadar secdede, bazen sabahlara kadar rükûda kalýr. 'Býrakýn üç kere Sûbhane rabbiyel âla demeyi, ben bir keresini bile beceremiyorum' diye yakýnýr. Eh onun özlediði ibadet meleklerinkinden farksýz olmalýdýr. 'Namazda huþu öyle olmalýdýr ki' der: 'Baðrýna býçak sokulsa duyulmaya.'

Biri sorar: 'Nasýlsýn?' Cevap manidardýr: 'Akþama çýkacaðýný bilmeyen biri nasýl olursa!' Sevenleri ýsrarla nasihat isterler. O gülümser:
- Allahü teâlâyý bilir misiniz?
- Evet biliriz.
- Öyleyse baþka þeyleri bilmeseniz de olur.
- Aman efendim bir nasihat daha.
- Allahü teâlâ sizi bilir mi?
- Elbette bilir.
- Öyleyse baþkalarý bilmese de olur.
Mübarek, Allahü teâlâdan çok korkar ve buyururlar ki: Ýnanýn Allahü teâlâ'yý tanýyana gizli kalmaz.

Veysel Karani hazretleri hayatýný kendi ifadesiyle þöyle hülâsa eder. 'Yüksekliði tevazuda buldum, liderliði nasihatte... Nesebi takvada buldum, þerefi kanaatte... Rahatlýðý zühdde buldum, zenginliði tevekkülde.'

Bizde ne takva, ne zühd, ne de tevvekkül. Eh bir þey bulamýyoruz tabii. Allahü teâlâ o büyüklerin yüzü suyu hürmetine sonumuzu hayreyliye.

Veysel Karani Hazretlerinin kutlu hýrkasý elden ele geçer ve Van civarýnda hüküm süren Ýrisan Beyleri'ne gelir. Hicri 1028 yýlýnda 2. Osman Han'a hediye edilen nurlu emanet Ýstanbul'da heyecanla karþýlanýr. Asitane halký ona 'Hýrka-ý Þerif' der, ramazanlarda ziyaret ederler. Buðulu gözlerle ilmeklerine dalar, Efendimizi hatýrlarlar.

Gel zaman git zaman büyük izdihamlar yaþanýr. Hýrkanýn saklandýðý ve sergilendiði küçük bina kalabalýðý kaldýrmaz olur. Abdülmecid Han bu mübarek hýrkanýn þerefine, Fatih'te koca bir mahalleyi istimlak eder ve biblo güzelliðinde bir cami yaptýrýr. Bu uðurda þahsi servetini fedadan çekinmez. Belki de þu ferah mabedi böylesine sevimli kýlan, temelindeki ihlâstýr, kimbilir?

ASIRLIK GELENEK

Ve asýrlýk gelenek yaþar. Hýrka-i þerif, gözü yaþlý aþýklarýn ziyaretgahý olur. Medine'ye, Mescid-i Nebi'ye ulaþamayanlar hasretlerini burada dindirmeye çalýþýrlar. Cami çalýþanlarý þirin mescidi güllerle bezerler, ki tasavvufta gül O'na iþarettir. Efendimiz'e!

Hele Ramazan günleri civar coðrafya Hýrka-i Þerif'e akar. Müminler kar demez, kýþ demez ziyarete koþarlar. Anadolu'nun dört bir yanýndan gelen aþýklar yaþlý gözlerle yüce Serverin kutlu mirasýna bakarlar.

Allahü teâlâ bizleri yalan dünyayý Veysel Karani gibi görenlerden ve Resulü Ekrem'in (Sallallahü aleyhi ve sellem) þefaatine erenlerden eylesin!


Kaynak:
Huzura Doðru
Gönderen: 03.04.2007 - 12:49
Bu Mesaji Bildir   zeylin üyenin diger mesajlarini ara zeylin üyenin Profiline bak zeylin üyeye özel mesaj gönder zeylin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
özgürahmet su an offline özgürahmet  
allah razı olsun
66 Mesaj -
zeylin kardeþ allah emeklerini zayi etmesin.bizlere hak aþýðý ve peygamberimize karasevda denilecek kadar aþýk bir insaný tanýttýðýn için.acaba sormak mý diyeyim yoksa merakmý diyeyim bilgisi olan lütfen söylesin.
veysel karani hazretleri sahabe saflarýna giriyormu yoksa baþka türlü bir özerkliði var bilemedim.çünki benim bildiðim kadarýyla sahabe peygamberlerimizin yakýn arkadaþlarý idi.ve resulallahý görmüþ ve yaþamýþ olanlardýr.veysel karani hazretleri hazreti MUHAMMEDSAV göremeden karene döndü.hz.ebubekr ve hz.ali (kav) yi gördüler.bence sahabe olarak nitelendirilmesi gerekiyor.
Gönderen: 16.04.2007 - 14:32
Bu Mesaji Bildir   özgürahmet üyenin diger mesajlarini ara özgürahmet üyenin Profiline bak özgürahmet üyeye özel mesaj gönder özgürahmet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
1576 Mesaj -
Esselamu aleykum..

Allah zül celal razý olsun kardeþim, göz yaþlarýma hakim olamadým..

MaþaAllah BarekAllah.. Ne hikmetli bir yaþayýþ daha..
Her defasýnda okuduðum, mest eyleyen hayat tarzýnda..

:(ağlarağlar


Rabbim biliyor yaağlar

...

özgürahmet kardeþim, sahabe sýfatýyla nitelendirilmesi için Allah resulü sav' i þahsen görmesi ve Allah resulü tarafýndan görülmüþ olmasý gerekir.
Böyle bir durum söz konusu olmadýðý için Üveys Veysel Karani Tabi'unlardan diyebiliriz.

....




'Yüksekliði tevazuda buldum, liderliði nasihatte...
Nesebi takvada buldum, þerefi kanaatte... Rahatlýðý zühdde buldum, zenginliði tevekkülde.'

- Veysel karani -

Gönderen: 16.04.2007 - 19:34
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
özgürahmet su an offline özgürahmet  
sümeyra teşekkür ederim
66 Mesaj -
sevgili ravda net sakinleri.burada önemli paylaþýmlarda bulunuyorsunuz.merak ettiðim için sormuþtum.sümeyra bacý cevaplamýþ.Allah razý olsun diyorum.
AH! bizzde veysel karani gibi bu yola baþ koyabilsek.
Gönderen: 17.04.2007 - 12:44
Bu Mesaji Bildir   özgürahmet üyenin diger mesajlarini ara özgürahmet üyenin Profiline bak özgürahmet üyeye özel mesaj gönder özgürahmet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Ukab su an offline Ukab  
575 Mesaj -
Üveysü'l Karani:

–Efendimiz Uhud savaþýnda mübarek diþleri þehid olduðunda sizler de üzerinize düþen vazifeyi yaptýnýz mý? yani Ona muvafakat için sizde diþlerinizi kýrdýnýz mý? diye sordu. Sonra aðzýný açýp diþlerini gösterdi. Diþleri hep kýrýlmýþtý. Üveysü'l Karani Efendimizin diþinin þehid olduðunu duyunca çok müteessir olmuþ, "Acaba hangi diþi þehid oldu, þu diþi mi, yoka bu diþi mi?" diyerek bütün diþlerini kýrmýþ ve Efendimize muvafakat etmiþti. Efendimizin çektiði acýyý çekerek Onun acýsýna ortak olmak istemiþti. Onun bu tavrý Hz. Ömer ve Hz. Alinin çok hoþuna gitti. Bu kimsenin Resülüllaha olan aþký ve muhabbeti gerçekten de çok fazlaydý.
Hz. Ömer Üveysden dua talep etti. O:
"Ýmanda meyil olmaz, her an herkese dua ederim." buyurdu. Hz. Ömer ona Beytülmâlden nafaka tahsis etmek için rica etti. Fakat Üveys bunu kabul etmedi. "Deve gütmekten aldýðým bana yetiþiyor" dedi. Ne kadar rica ve ýsrar ettilerse de hiçbir þey kabul ettiremediler. Hz. Ömer
–Bana bir nasihatte bulun, dedi.
–Ya Ömer! Allah'ý bilir misin?
–Evet bilirim
–Öyle ise Allah'tan gayri þeyleri bilme. Bu yetiþir.
–Ya Üveys öðüdü artýr
–Ya Ömer Allah–u Teala seni bilir mi?
–Evet bilir
–Öyleyse Allah'tan gayrisi seni bilmese de olur. Allah'ýn bilmesi senin için kafidir
.


Allah c.c razý olsun bu güzel konuyu açandan ve güzel yorumlar yazanlardan...

EsSelam Aleykum...


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Ukab tarafından, 04.12.2007 - 04:51 tarihinde.
Gönderen: 04.12.2007 - 04:47
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 981 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56367 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.