*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - ILIMLI İSLAM (!) RADİKAL İSLAM (!) varmı?

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1666 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 18. Ocak 2025 - 20:26

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ILIMLI İSLAM (!) RADİKAL İSLAM (!) varmı?

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	muhammed yusa

ILIMLI İSLAM (!) RADİKAL İSLAM (!) varmı?

944 Mesaj -

Ýslam ve Müslüman kavramlarý kadar, baþka hiçbir kavram, saptýrma amaçlý sýfatlarla yan yana kullanýlmamýþtýr. Yaklaþýk son yirmi yýlda kullanýlan; radikal, geleneksel, fundementalist, aþýrý, terörist, siyasal, köktenci ve en son ýlýmlý sýfatlarý, hatýrladýklarýmýzdan bazýlarýdýr.

Dünyada zulüm ve sömürü çarklarýný ellerinde bulunduran müstekbir güçler için Ýslam ve Müslümanlar, sürekli ucu açýk düþman olma geleneðini sürdüregelmiþtir. Psikolojik mücadele boyutlarýndan biri olan zihinleri bulandýrma ve halklarý, özellikle de okumuþ kesimleri yönlendirme amaçlý kavram kargaþalýðý, çaðýmýzda sýk sýk uygulama sahasýna konulan baþlýca metotlardandýr. Ýþte “Ilýmlý Ýslam” da bunun son örneðidir.

Ilýmlý Ýslam, Amerika'nýn þahsýnda müþahhaslaþan Batýlýn Ýslama yönelik yeni bir hamlesinden, ya da doksanlý yýllardaki ismiyle zikredilen “Amerikancý Ýslam” tabirinin ýlýmlýlaþtýrýlmýþ þeklinden baþka bir þey deðildir.

Amerika, 11 Eylül sonrasý imha politikasýyla, bundan sonra her þeyi kaba kuvvetle halledebileceði vehmine kapýlmýþtý. Müslümanlar arasýnda yýllardan beri uyguladýðý asimilasyon, dejenerasyon ve her alandaki yozlaþtýrma politikalarýyla Ýslami hassasiyetlerin tükenmeye yüz tuttuðunu, direniþ ruhunun dibe vurduðunu hesaplamýþtý. Afganistan harekatý öncesinde ABD Baþkaný Buch'un, harekatlarýný açýkça haçlý seferlerine benzetmesi, bunun en açýk deliliydi. Ancak Afganistan ve Irak'ta içine düþtüðü çýkmaz ve bunun neticesinde Müslüman halklar arasýnda oluþan kin, nefret dalgasý ve beraberinde geliþen silkinme ve uyanýþ hareketleri, Amerika'yý yeni ezberini bir tarafa býrakýp eski ezberlerine dönmeye sevk etti. Daha düne kadar Müslümanlar için kaba kuvvetten baþka seçenek tanýmayan Amerika, bugün Müslümanlara sýcak dostluk(!) mesajlarý göndermeye baþladý. Ýslam dünyasý için Ýnsan haklarýndan, demokrasiden, özgürlüklerden, iþbirliðinden, hoþgörü ve diyalogtan dem vurmaya baþladý.

Þimdi, kapsamlý bir bütçeyle desteklediði “Ilýmlý Ýslam” projesiyle Büyük Þeytan, ne yapmak istiyor, bu projenin kapsamý ve alaný nedir, beklentileri nelerdir?

Amerika adet olduðu üzere planlarýný uygulama sahasýna koymadan önce, alt yapýsýný gayet iyi hazýrlar. Bu projeyi de ortaya atarken alt yapý çalýþmasýný hazýrladýðý muhakkaktýr. Zaten ortaya atýlan projelerin sembolü olan simge ve kavramlar sorgulanmadan direk projenin tartýþýlmasý, ortaya atýlan yemlerin yutulduðunun en bariz göstergesidir. Zihinleri bulandýran kavram ve semboller, Ýslam dünyasýnda ilgili çevrelerce reddedilmek yerine, maalesef ciddi ciddi gündem haline getiriliyor.

Oysa projeleþtirilen kavramlar etrafýnda Müslümanlar parçalanýyor, gruplar oluþturuluyor. Benimseyenler bekleme salonlarýna alýnýp, sýrtlarý sývazlanýyor; karþý çýkanlar da düþman ilan edilip, yok edilmesi gereken kesimler haline getiriliyor. Bir süre sonra beklemeye alýnanlar bu sefer hedef haline getirilip yok edilmeye çalýþýlýyor. Bunun neticesinde kaybedenler hep Müslümanlar, kazananlarsa müstekbirler oluyor.

1979 Ýran Ýslam Devrimi'ni ve sonrasýnda sahnelenen kurgularý hatýrlayalým: Kendini Ýslam Devrimi'nin etkisini kýrmaya adayan Amerika, Ýslam devrimine yaklaþým biçimlerine göre “Terörist”, “Mücahid” ikilemiyle Müslümanlarý kabaca iki gruba ayýrmýþ; Mücahid'lere sahte gülücükler daðýtýrken, Terörist'lere karþý tüm imkanlarýyla küresel çapta amansýz bir mücadeleye giriþmiþti. Sonrasýnda ise rüzgar tersine döndü. Bu kez Mücahidler hedef tahtasýna oturtulup, küresel terörizmin baþ mimarlarý ilan edildiler ve kendilerine karþý adeta cadý avý baþlatýldý. Yine kazanan taraf Amerika, kaybeden taraf ise her zamanki gibi Müslümanlar.

O halde bu kavramlarýn istendiði gibi yorumlanmasýna mukabil bir Müslümanýn bakýþ açýsý ne olmalýdýr? Biz müslümanlara düþen görev, batý menþeli kavram ve projelere aldanmamaktýr. Her önümüze sürülen kavram ve projelere bir lütuf gözüyle bakma hastalýðýndan kendimizi kurtarmayý öðrenmeliyiz. Ýsmi deðiþince batýlý tanýyamama gafletinden de kurtarmalýyýz kendimizi. Bunun için, Ýslamýn kendine özgü muhteþem eserlerine ve kendini davasýna adamýþ ihlaslý Ýslam alimlerinin bu konu.lardaki görüþ ve kanaatlerine baþvurup çýkýþ yoluna koyulmamýz kaçýnýlmazdýr.

Geçtiðimiz kýsa süre zarfýnda da islam ve batý arasýnda sözde diyalogu öngören kongreler düzenlendi. Bu kongrelerin son ikisi Duha ve Mýsýr'da düzenlenenlerdi. Amerika ve Ýslam dünyasýndan diyalogçular arasýnda 10-12 Nisan 2005 tarihleri arasýnda Katar'ýn baþkenti Duha'da düzenlenen kongrede, Amerika ve Ýslam dünyasý arasýnda sözde karþýlýklý anlayýþ köprüleri kurulmaya çalýþýlmýþ olup bu kongreye 35 ülkeden toplam 150 kiþi katýlmýþtýr. Ayrýca Mýsýr'da da 17-20 Nisan 2005 tarihleri arasýnda 'Ýslam Ýnsan Uygarlýðý' adý altýnda, Ýslamýn hoþgörüsü ve ötekilerle iliþkisi konulu kongre düzenlendi. Dünyanýn deðiþik yerlerinden 64 ülkenin katýlým gösterdiði kongrede 19 arap, 12 Afrika, 13 Asya, 14 Avrupa ülkesi, Güney ve Kuzey Amerika'dan 5 ülke ve Avusturalya temsilcileri yer aldý. Anlaþýlan bundan sonra böyle konferanslara devam edileceði gibi, halen Amerika'da da üniversiteler çevresinde ve Yahudi lobilerinin pençesinde bulunan kimi strateji kuruluþlarý bünyesinde Ýslam dünyasýndan batýlý yaþam felsefesinin içimizdeki taþýyýcýlarý misyonunu üstlenmiþ sözde aydýnlarýn da katýlýmýyla diyalog toplantýlarý birbirini izlemekte ve böylece ýlýmlý Ýslam diye adlandýrýlan projenin detaylarý oluþturulmaya çalýþýlmaktadýr.

Amerika, kimi Uzakdoðu ülkeleri baþta olmak üzere bir çok ülkede en baþta din adamlarý olmak üzere, toplumu yönlendirmede etkisi olan birçok kesime yönelik doðrudan ya da dolaylý eðitim(!) faaliyetlerine giriþmiþ bulunmaktadýr. Uygulamalarýnýn çoðunda Sivil Toplum Kuruluþu adý altýnda örgütlenmiþ olan ve çoðunluðunu, kuruluþ gayesi itibariyle Batý yozlaþma kültürünün içimizdeki kolonileri olmaktan öteye gidememiþ organizasyonlardan faydalanmaktadýr. Kitlelere yönelik de daha önce, Arap dünyasýndaki bazý TV kanallarýna alternatif olarak beyin yýkama amacýyla devreye soktuðu “El Hürre” kanalý gibi deðiþik TV kanallarý kurup devreye sokma planlarý mevcuttur.

Bu arada dini kurum ve kiþilerle diyalog içerisine girip, onlarýn, planlarýný benimsemesini, böylece toplumlarda yer bulmasýný arzulamaktadýr. Böylece basmakalýp sahte özgürlükçü söylemlerine meþruiyet kazandýrmayý hedeflemektedir. Bunun yanýnda kendini islami bir yapý olarak kabul eden her türden hareketlerin de, Amerika'nýn bu yeni planýna yaklaþým tarzlarýna göre sözde “meþruiyet” durumlarý da belirlenmiþ olacaktýr. Yani, “yanýmýzdaysanýz, ýlýmlý mý ýlýmlý projemizi desteklerseniz meþrusunuz; deðilseniz teröristsiniz”, ilkesi geçerli ölçü olacak. Ancak þunu da hiçbir zaman unutmamak gerekir ki, bu projeyle Amerika, imha stratejisinden vazgeçmeyecektir. Sadece kandýrabileceði kadar islami kesimleri yanýna almak ve projesine karþý olmaya devam edenlere yönelik de var gücüyle yüklenmeye devam etmek olacaktýr. Böylece Müslümanlarýn bir bölümü saldýrý ve katliamlara maruz kalýrken bir bölümü de tarafsýz seyirci durumuna düþürülecektir. Amerika ileride giriþebileceði harekat ve iþleyeceði cinayetlere karþý fiili ve duygusal tepkilerle karþýlaþmak istememektedir. Bu nedenle oluþturduðu yeni projesiyle Ýslam toplumunu öyle þekillendirmek istemektedir ki, bundan sonra tepki toplumu yerine þakþakçý ve yardakçý bir toplum görmek istemektedir. Amerika'nýn her türlü giriþim ve pisliklerini candan destekleyecek, onaylayacak, iþgal ve katliamlarýný eziyet deðil, lutüf olarak telakki edecek bir toplum oluþturmak istemektedir. Öyle ki, iþgal ve sömürü politikalarýna hoþgörüyle yaklaþacak, iþgal güçlerini silahla deðil, alkýþ ve çiçeklerle karþýlayacak, Ebu Gureyb'dekine benzer insanlýk dýþý iþkence ve tecavüzleri meþru sayacak, Felluce'deki gibi þehirleri yakýp yýkmasýný kahramanlýk olarak görecek, camiler içerisindeki yaralýlarý öldürürken helal olsun diyecek bir toplum inþa etmek...Ýþte Amerikan politikasý Hatýrlýyorum bizler daha küçükken Kürtçede “Týlipýndýk” diye adlandýrdýðýmýz bir oyun oynardýk. Þöyle ki: “Þahýslarý sayardýk ve en son belirlenen sayý kime denk gelseydi ebe diye gözlerini baðlar ve oluþturduðumuz oyuncu halkasýnýn ortasýna sürerdik. Devamýnda ebe olarak seçilenin baþýna neler gelirdi ki, küçüklüðünde oynayanlar bilir. Ta ki ebe, birisini yakalayana kadar oyun sürer, giderdi. Kimseyi yakalayamayýnca da bitkinlikten yere yýðýlýrdý.” Amerika'nýn ýlýmlý Ýslam projesi kapsamýnda öngördüðü islamda reform çabalarýnýn amacý da, bana bu oyunu hatýrlattý. Kendisine kanýp peþinden gidecek islami kesimleri ortaya sürüp en sonunda “týlipýndýk” oyununda ebe olarak kullanýlan çocuk gibi bitkin hale getirmekten baþka bir þey yapmayacaktýr.

En büyük kurtuluþ reçetesi Ýslamýn ta kendisidir. Ýslamdan baþka projeler aramak, baþka medeniyetler peþinde koþmak sadece gerçeklerimizden uzaklaþmaktýr. Oysa ki Ýslam'a karþý alternatif olarak sunulan her olguyu batýl olarak bilip, ona göre pozisyonumuzu belirlemek zorunluluðumuz vardýr. Ýsmi ve uygulayýcýlarý deðiþse de batýl, batýldýr. Biz Müslümanlara düþen, peþinden koþmak deðil, karþýsýnda durmak, mücadele etmektir.

Biz Müslümanlar dinimize sahip çýktýðýmýz oranda mutluluðu yakalýyoruz. Hal böyleyken elde edemeyeceðimiz seraplarýn peþinden koþmak, nefes tüketmekten, baþkalarýna kul köle olmaktan öteye gitmeyecektir.

Batýlýn zail olmasý, hakkýn gelmesiyle mümkündür. Þu anda muazzam gibi görünen batýl, kabaran köpükten farksýzdýr. En önemlisi de buna inanmaktýr. Batýldan medet umup onlarýn yanýnda yer almaya çalýþmak beyhude bir çabadýr. Geçmiþte bunun tecrübelerini ümmet olarak çoðu kez yaþamýþ olmakla beraber hala bu tecrübelerden ders çýkarmamak ve birþeyleri kurtarma gayretinde olmak aðýzla pilav piþirmeye çalýþmak gibi bir þeydir.

Yüce rabbimiz ne güzel buyurmuþ ve bizleri uyarmýþtýr:

“Ne Yahudiler ne de Hýristiyanlar, sen onlarýn dinlerine tâbi olmadýkça asla senden razý olmazlar. De ki: “Allah'ýn hidâyet yolu olan Ýslâm, doðru yolun ta kendisidir.” (Bakara:120)

“Hep iyiliði þiar edinmiþ olarak, yüzünü ve özünü Allah'a teslim edip bir de Ýbrâhim'in tevhid dinine tâbi olan kimsenin dininden daha güzel din olabilir mi? Bundandýr ki Allah Ýbrâhim'i dost edinmiþtir.” (Nisa:125)

“Allah bizi sizin o batýl dininizden kurtardýktan sonra kalkýp tekrar dininize dönecek olursak Allah'a büyük bir iftira atmýþ oluruz. Allah göstermesin, sizin inancýnýza dönmemiz kesinlikle mümkün deðil! Rabbimizin ilmi her þeyi kapsar. Biz yalnýz Allah'a dayanýrýz…” (A'raf: 89)

“RADÝKAL ÝSLAM(!)” Halký kýyýmdan geçirmek istiyor musunuz? Peki ya gözünüzü kýrpmadan katliamlar gerçekleþtirmek? Çoluk-çocuk demeden halkýn üzerine kurþun yaðdýrmak? Memleketler istila edip talan etmek? Bunlarý yapmak istiyorsanýz gerekçeniz hazýr:

“Radikal Ýslam!”

Evet, ABD þeytanýnýn yirmi birinci yüzyýlda Müslüman kýyýmýný gerçekleþtirmesinin gerekçesi... Zalim diktatörlerin koltuklarýný saðlama almak için arkasýna sýðýndýklarý yeni model suç agla

!)…

Adýna kurban olasý Kerimov, 2004 yýlýnda da kimi provokasyonlarla Müslümanlara karþý topyekûn imha operasyonu baþlatmýþ ve binlerce masum insan zindanlara atýlarak iþkencelerden geçirilmiþti. Bu sefer yapýlan da bundan farksýz deðil. O zaman da gerekçesi aynýydý. Þimdi de masum halkýna acýmadan reva gördüðü katliamý dünya kamuoyunda haklý çýkarmak için öne sürdüðü bahane ABD emperyalizminin suç literatürünün baþýna yerleþtirdiði: “Radikal Ýslam.” Zulme, haksýzlýða, zorbalýða “Hayýr” diye sokaklara dökülen Müslüman halk, acýmadan öldürülüyor, dünya ise seyirci. Neden? Bunlar Radikal Ýslamcý. Düþünebiliyor musunuz? Dinini hakkýyla yaþamanýn adý zalimlerce “Radikal Ýslam” olmuþ ve bu, katliama uðramanýzý meþru kýlmýþ.

Ya onlarýn istediði içi boþaltýlmýþ Ýslam'ý yaþayacaðýz ya da “Radikal Ýslamcý” olarak her türlü mezalime reva görüleceðiz. Niye? Çünkü onlarýn istediði Ýslam'ý yaþamayý reddediyoruz. Haliyle bu da bizlerin te'dip edilmemizi gerektiriyor. O halde buna kýlýf lazým. Bunu da buldular. “Radikal Ýslam” Bundan daha tehlikeli olan can alýcý nokta ise;

“Bunlar Radikal Ýslamcý olduklarý için öldürülmeyi hak ettiler. Ilýmlý Ýslamcýlara dokunan yok” anlayýþýný Müslüman toplumda yaymak ve bunu beyinlere empoze etmek. Ýþte bu noktaya çok dikkat etmek gerekiyor. Ýslam düþmanlarýnýn bu gaddar hilesinin iyi deþifre edilmesi lazýmdýr.

Bizler Allah'ýn Kur'an-ý Kerim'de anlattýðý ve Hz. Muhammed (sav)'in talim edip bizzat hayata geçirdiði dini yaþama gayretindeyiz. Büyük þeytan ABD'nin dayattýðý dini deðil.

Kerimov'un Andican katliamý hakkýnda dünyadaki demokrasi, insan haklarý havarilerinden kimsenin gýký çýkmadý. Peki ya Darfur için Sudan'a baský yapan BM'nin suskunluðuna ne demeli?! Haçlý zihniyetinin tüm Hýristiyan âlemini içine aldýðýný görmemek için kör olmak lazým. Bugün Avrupa'da Müslümanlara potansiyel suçlu gözüyle bakýlmakta, camiler ve Ýslami okullar kundaklanmaktadýr. Bunu iyi görüp tahlil etmek gerekiyor.

Kur'an'a saldýrý asla kabul edilemez.

ABD kâfirinin iþkence merkezi Guantanamo'da Kur'an-ý Kerim'e hakaret etmesi yönündeki haberler tazeliðini korurken Pentagon'dan yapýlan açýklama küstahlýklarýnýn üstüne tuz biber oldu. Yüce kitabýmýza yapýlan alçakça saldýrýnýn gerekçesini “nanik” yapar gibi dünya kamuoyuna açýklamalarý kabul edilebilir bir þey deðil.

“Eceli gelen it, cami duvarýna iþermiþ.” ABD'nin son küstahlýðý sonunu hýzlandýracaktýr inþaallah. Kur'an'a hakaret etme konusu dünya Müslümanlarýnýn zihinlerinden ilelebet silinmeyecektir. Kur'an-ý Kerim'i indiren Allah, onu muhafaza ederek düþmanlarýný da kahr-u periþan edecektir.
ÝNZAR wesselam.....

Gönderen: 25.04.2007 - 14:46

muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara

muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1666 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zeynep_m (43), Zeyid (47), tombikana (73), gul-ay (38), azkonusur (47), ogztnc (39), CENNETLiK (40), gurbet-35 (53), s.a.v (35), bulbul.ayse (53), serdal (55), abdüssamed (53), ihvanim61 (38), Özhan61 (45), askergil (56), memik (76), datalay (45), WaLTeR (38), arda_birsoy (41), mydoom (46), abdulkadir32 (59), bulent719 (51), atapan (55), ibrahimsenol69 (56), yalnizcanan (47), ebu__yusuf (47), orhangencebay (49), mavi_yolcu (42), bilalakman (45), Büsra_15 (37), medine21 (46), coskun (40), Gurbetten (53), mkutlu71 (46), sedefkurt (40), MACE (41), kanarya60 (44), Merdiyye (89), atis (49)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.62846 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.