0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBERLER VE VELİLER: HZ ADEM....

önceki konu   diğer konu
22 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBERLER VE VELİLER: HZ ADEM....
944 Mesaj -
ÂDEM (A.S.)
Âdem Kelimesi:
"Âdem" kelimesinin hangi dilden geldiði ve hangi kökten türemiþ olduðu konusu müslüman dilciler arasýnda tartýþmalýdýr. Arap dilcilerinin çoðu, bu kelimenin Arapça asýllý olduðunu, "esmerlik" ve "ülfet" anlamýna gelen "üdme" veya "tip, örnek" anlamýna gelen "edeme" kökünden türediðini savunurlar. Baþka bir görüþe göre, "bir þeyin dýþ yüzü" anlamýna gelen "edîme" kelimesinden türetilmiþtir. Âdem kelimesinin Arapça'ya Süryânîce veya Ârâmîce'den geçtiðini savunanlar da olmuþtur.

Ýlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem'e Ýslâmî kaynaklarda insanlýðýn atasý olmasý sebebiyle "Ebü'l-Beþer", Kur'an'da Allah'ýn seçkin kullarý arasýnda sayýlmýþ olduðundan "safiyyullah" ünvanlarýyla da anýlmaktadýr. Âdem kelimesi, Kur'an-ý Kerim'de 25 yerde geçmektedir.
Ýlk insan, ilk peygamber, insanlýðýn babasý. Allah'u Teâlâ Hz. Âdem'i topraktan (turâbtan) yarattý...
Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacaðýný meleklerine bildirdiði zaman; ilim, irade ve kudret sýfatlarýyla donatacaðý bu varlýðýn yeryüzüne uyum saðlamasý için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasýný dilemiþtir:

"Sizi (aslýnýz Âdem'i) topraktan yaratmýþ olmasý onun ayetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayýlýr bir beþer oldunuz." (er-Rum, 30/20
Ýlk insan ve ilk peygambere ait isimdir. Allahû Teâla (cc)'nýn kendisine indirdiði on suhüfla, ilk þer'î devleti kurmuþtur. Kur'ân-ý Kerim'de: "Ey insanlar biz sizi bir erkekle, bir diþiden yarattýk." (Hucurat: 4913)buyurmaktadýr.... Bu âyet-i kerimedeki erkekten murad Hz. Âdem'dir.....
Aynca "Ýnsanlar tek bir ümmet idi" (Bakara: 2/213) âyeti kerimesiyle ilk devletin Ýslâm devleti olduðu beyan edilmiþtir....
Zira ümmet, bir imama baðlanan toplumu ifade eden eli'timam (uymak) kökünden gelir. Hz. Âdem (as) ve çocuklarýnýn ilk ümmeti teþkil ettikleri sabittir.

Âdem kelimesi Arapça deðildir. Ademeh kökünden geldiðini kabul edenler, derinin iç yüzü mânâsýna geldiðini söylemiþlerdir. "Âdem" kelimesinin edim'den geldiðini esas alan lûgat âlimleri, rengi sebebiyle bu þekilde isimlendirildiði kanaatindedirler...Edim Türkçe'de "Sahtiyan" karþýlýðýdýr, bu da boyanmýþ deri mânâsýna gelir. Âdem'in bu ismi almasýnýn sebebi, deriye benzeyen topraktan yaratýldýðý içindir. Âdemoðlunun renklerinin muhtelif olmasý konusunda Resûl-i Ekrem (sav)'in izahý þöyledir:
"Allahû Teâla (cc) Âdem'i yeryüzünün her tarafýndan aldýðý bir tutam topraktan yaratmýþtýr. Bu sebeple alýnan o toprak ölçüsünde, bir kýsmý beyaz, bir kýsmý siyah, bir kýsmý kýrmýzý, bir kýsmý sarý, bir kýsmý da bunlar arasýndaki renklerdedir. Bir kýsmý yumuþak, bir kýsmý kötü, bir kýsmý temiz ve hoþ olarak dünyaya gelmiþtir."....
Gönderen: 03.05.2007 - 09:01
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ ADEMİN YARATILIŞI:..........
944 Mesaj -
Kur'an-ý Kerim'e göre Hz. Âdem'in yaratýlýþýnýn diðer insanlarýnki gibi olmadýðý kesindir.

"Allah nezdinde (yaratýlýþ bakýmýndan) Ýsa'nýn durumu Âdem'e benzer. Allah, onu topraktan yarattý; sonra ona 'ol!' dedi ve oluverdi." (Âl-i Ýmran: 3/59)

Bu ayet, bu iki peygamberin yaratýlýþlarýndaki olaðan üstü duruma iþaret eder. Allah, Hz. Adem'i topraktan yarattý.Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacaðýný meleklerine bildirdiði zaman; ilim, irâde ve kudret sýfatlarýyla donatacaðý bu varlýðýn yeryüzüne uyum saðlamasý için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasýný dilemiþtir.

"Sizi (aslýnýz Adem'i) topraktan yaratmýþ olmasý O'nun âyetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayýlýr bir beþer oldunuz." (Rûm: 30/20)

Genellikle sahih kabul edilen bir hadis-i þerife göre Allah, Âdem'i yeryüzünün her tarafýndan alýnan toprak örneklerinin birleþiminden yaratmýþtýr. Bu topraðýn çeþitliliðinden dolayý da Âdem'in nesli deðiþik karakterler taþýr.

"Allah Teâla Adem'i yeryüzünün her tarafýndan avuçladýðý bir avuç topraktan yarattý. Bunun için Ademoðullarý kendilerinde bulunan toprak miktarýna göre, kimi kýrmýzý, kimi beyaz, kimi siyah, kimi bunlarýn arasýnda bir renkte; (tabiat/huy bakýmýndan da) kimi yumuþak, kimi sert, bazýlarý kötü, bazýlarý da iyi olarak geldiler."Allah Teâlâ, Hz. Âdem'i yaratýrken maddesi olan topraðý çeþitli hal ve safhalardan geçirmiþtir: 1- Türâb (toprak) safhasý:

"Sizi (aslýnýz Adem'i) topraktan yaratmýþ olmasý O'nun âyetlerindendir." (Rûm: 30/20)2- Tîn safhasý: Tîn, topraðýn su ile karýþýmýdýr ki, buna çamur ve balçýk denilir. Bu safha insan ferdinin ilk teþekkül ettirilmeðe baþlandýðý merhaledir:

"O (Allah) her þeyi güzel yaratan ve insaný baþlangýçta çamurdan yaratandýr." (Secde: 32/7)Ýnsan hayatýnýn ruh üflenmesinden/candan sonra iki temel unsuru su ve topraktýr.

"Allah her canlýyý sudan yarattý. Ýþte bunlardan kimi karný üzerinde yürüyor, kimi iki ayaðý üstünde yürüyor, kimi de dört ayaðý üzerinde yürüyor. Allah ne dilerse yaratýr. Çünkü Allah her þeye hakkýyla kaadirdir." (Nur: 24/45)

"O (Allah) sudan bir beþer (insan) yaratýp da onu soy-sop yapandýr. Rabbin her þeye kaadirdir." (Furkan: 25/54)

Yeryüzünün 3/4'ü su ile kaplýdýr. Ýnsan vücudunun da % 75'i sudur. Demek ki dünyadaki bu düzen, aynen insana da intikal ettirilmiþtir.

"Andolsun biz insaný (Âdem'i) çamurdan süzülmüþ bir hülâsadan yaratattýk." (Mü'minun: 23/12)

Ýþte ilk insan, yaratýlýþýnýn mertebelerinde, önce böyle bir çamurdan sýyrýlýp çýkarýlmýþ, sonra hülâsadan (bir soydan) yaratýlmýþtýr....3- Tîn-i lâzib: Cývýk ve yapýþkan çamur demektir. Topraðýn su ile karýþtýrýlýp çamur olmasýndan sonra, üzerinden geçen merhalelerden birisi de "tîn-i lâzib" yani yapýþkan ve cývýk çamur safhasýdýr. Hz. Allah, bu süzülmüþ çamuru cývýk ve yapýþkan bir hale getirdi.

"Biz onlarý (asýllarý olan Âdem'i) bir cývýk ve yapýþkan çamurdan yarattýk." (Saffat: 37/11)

4- Hame-i Mesnûn: Sûretlenmiþ, þekil verilmiþ, deðiþmiþ ve kokmuþ bir haldeki balçýk demektir.

"Andolsun biz insaný kuru bir çamurdan, sûretlenmiþ ve deðiþmiþ bir çamurdan yarattýk." (Hicr: 15/26-28)

Böylece Allah, Adem'i topraktan yaratmaya baþlýyor. Bunu da su ile karýþtýrarak tîn-i lâzib yapýyor. Sonra bunu da deðiþikliðe uðratarak kokmuþ ve þekillenmiþ hame (balçýk) haline getiriyor.

5- Salsâl: Kuru çamur demektir. Cenab-ý Hak, kokmuþ ve sûretlenmiþ çamuru da kurutarak "fahhâr" (kiremit, saksý, çömlek, porselen) gibi tamtakýr kuru bir hale getir.

"O Allah insaný bardak gibi (piþmiþ gibi) kuru çamurdan yaratmýþtýr." (Rahman: 55/14) Hz. Âdem'in hangi günde yaratýldýðý Kur'an'da belirtilmemekte, ancak hadislerde onun Cuma günü yaratýldýðý, o günde cennete konulduðu, yine Cuma günü cennetten çýkarýldýðý, ayný günde tevbesinin kabul edildiði ve yine bir Cuma günü vefat ettiði haber verilmektedir....Cenâb-ý Allah böylece Hz. Âdem'i en mükemmel bir þekilde yarattý. Yaratýlýþý tamamlandýktan sonra Allahü Teâlâ ona, haydi þu meleklere git, selâm ver ve onlarýn selâmýný nasýl karþýladýklarýný dinle! Çünkü bu, hem senin, hem de zürriyyetinin selâmlaþma örneðidir. Bunun üzerine Hz. Âdem meleklere: "Es-selâmü aleyküm" dedi. Onlar da: "Es-selâmu aleyke ve rahmetullah" diye karþýlýk verdiler, Âdem, insanlarýn büyük atasý olduðu için, Cennet'e giren her kiþi, Âdem'in bu güzel suretinde girecektir. Hz. Âdem'in torunlarý, onun güzelliðinden birer parçasýný kaybetmeye devam etti. Nihayet bu eksiliþ þimdi (Hz. Muhammed zamanýnda) sona erdi.....
Gönderen: 03.05.2007 - 09:06
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ ADEME RUH VERİLİŞİ.........
944 Mesaj -
Cenâb-ý Allah, Hz. Adem'i yaratýrken, maddesi olan çamuru, çeþitli mertebelerde deðiþikliðe uðratarak, canýn verilmesi ve ruhun nefhedilmesine müsait bir hale getirdi. Nihayet þekil ve sûretinin tesviyesini/düzenlemesini tamamlayýnca ona can vermiþ ve ruhundan üflemiþtir.

"Rabbin o zaman meleklere demiþti ki: 'Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacaðým. Artýk onu düzenleyerek (hilkatini) tamamlayýp ona da rûhumdan üfürdüðüm zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanýn.' Bunun üzerine Ýblis'ten baþka bütün melekler secde etmiþlerdi. O (Ýblis) büyüklük taslamýþ ve kâfirlerden olmuþtu. Allah: 'Ey Ýblis, iki elimle (bizzat kudretimle) yarattýðýma secde etmekten seni alýkoyan nedir? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yücelerden mi oldun?' buyurdu. Ýblis dedi: 'Ben ondan hayýrlýyým. Beni ateþten, onu ise çamurdan yarattýn." (Sâd: 38/71-76)
Cenab-ý Allah, böylece Hz. Adem'i en mükemmel bir þekilde yarattý. Boyunun uzunluðunun altmýþ "zirâ" olduðu bazý kaynaklarda kaydedilir.Yaratýlýþý tamamlandýktan sonra Allah ona, haydi þu meleklere git, selâm ver ve onlarýn selâmýný nasýl karþýladýklarýný dinle! Çünkü bu, hem senin, hem de zürriyetinin selâmlaþma örneðidir, buyurdu. Bunun üzerine Hz. Adem meleklere: "Es-selâmü aleyküm" dedi. Onlar da "Es-selâmü aleyke ve rahmetullah" diye karþýlýk verdiler. Adem, insanlarýn büyük atasý olduðu için, Cennete giren her kiþi, Âdem'in bu güzel sûretinde girecektir. Hz. Âdem'in torunlarý, onun güzelliðinden birer parçasýný kaybetmeye devam etti. Nihayet bu eksiliþ þimdi (Peygamberimiz zamanýnda) sona erdi...Kur'an-ý Kerim'de Hz. Âdem'le ilgili ayetlerde üç nokta dikkatimizi çekmektedir. Öncelikle Adem'in, önemsiz bir madde olan topraktan baþlamak üzere bedenî ve ruhî yönleriyle tam ve kâmil bir insan haline gelinceye kadar geçirdiði safhalardan söz edilir ve bu suretle Allah'ýn kudretinin üstünlüðü vurgulanmýþ olur. Ýkinci olarak Adem'in varlýk türleri arasýndaki mevkiinin yüksekliðine iþaret edilir. Bu ayetlerde hem Adem'in hem de onun soyunun yeryüzünün halifeleri olduðu, Allah'ýn kendilerine verdiði aklî, zihnî, ahlâkî meziyetlerden, dolayýsýyla Allah'a ibadet hükümlerinin yerine getirilmesini saðlayan, ayrýca diðer birçok varlýk türlerini kendi hizmetinde kullanabilen varlýk olduðuna dikkat çekilir. Çeþitli ayetlerde Allah'ýn emri uyarýnca meleklerin Adem'e secde ettikleri bildirilmektedir.

Buna göre Allah, Adem'i meleklerden daha üstün ve onlarýn saygýsýna lâyýk bir mertebede yaratmýþtýr. Bu meziyet yalnýz Adem'e ait olmayýp ayný zamanda bütün insanlýða þâmil bir þereftir. Kur'an'da baþka vesilelerle de insanoðlunun bu meziyetine iþaret edilmiþtir....
Kur'an-ý Kerim'in Âdem'le ilgili olarak ele aldýðý üçüncü konu onun peygamberliðidir. Hz. Adem'in nebî veya rasül olduðunu açýk ve kesin olarak ifade eden âyet yoksa da yine Kur'an'ýn açýkladýðýna göre, Âdem Rabbi'nden vahiy (kelimât) almýþtýr..Allah ona hitap etmiþ, yükümlülük ve sorumluluðunu bildirmiþtir.Baþka bir ayette de Allah'ýn Nuh, Ýbrahim hânedaný ve Ýmran'ýn ehli ile birlikte Adem'i de âlemlere üstün kýldýðý belirtilmekte,böylece dolaylý olarak onun peygamber olduðuna iþaret edilmektedir....
Gönderen: 03.05.2007 - 09:09
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ ADEME İSİMLERİN ÖĞRETİLMESİ......
944 Mesaj -
Allah, Hz. Adem'i yarattýktan sonra, dünyaya yerleþip kendilerinden faydalanabilmeleri için ona eþyanýn isimlerini ve özelliklerini öðretti. Ýsimlerin delâlet ettiði varlýklarý anlama yeteneði verdi.

"Hatýrla ki Rabbin meleklere: 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacaðým' dedi. Onlar: 'Biz hamdinle Seni tesbih ve Seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çýkaracak, orada kan dökecek insaný mý halife kýlýyorsun?' dediler. Allah da onlara: 'Sizin bilemeyeceðinizi Ben bilirim' dedi. Allah, Âdem'e bütün isimleri öðretmiþti. Sonra onlarý (onlarýn delâlet ettikleri âlemleri ve eþyayýgöz kırpma meleklere gösterip sâdýklar iseniz (her þeyin içyüzünü biliyorsanýz) bunlarý isimleriyle bana haber verin' demiþti. (Melekler desevinçli 'Seni tenzih ederiz; Senin bize öðrettiðinden baþka bizim hiçbir bilgimiz yok. Çünkü her þeyi hakkýyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan þüphesiz ki Sensin Sen' demiþlerdi." (Bakara: 2/30-32)

Bu ayetlerde geçen "halife" vekâlet gibi asaletin karþýtý olarak baþkasýna vekillik etmek, yani az veya çok aslýn yerini tutarak, onu temsil etmek demek olan hilâfet masdarýndan türemiþ bir sýfattýr. Ýsim olarak kullanýlýr. Aslý "halif"tir. Sonundaki "tâ" harfi mübalâða içindir. Birinin arkasýndan makamýna ve yerine vekâlet eden demektir. Bu niyâbet (vekâlet) ya aslýn geçici olarak makamýndan ayrýlmasý dolayýsýyla verilir veya aslýn acizliðinden dolayý yardým etmesi için verilir. Yahut bunlarýn hiçbiri olmadýðý halde asýl, vekiline sýrf bir þeref bahþederek onu yüceltmek için vekâlet verir. Ýþte Cenâb-ý Allah'ýn arzda evliyasýný istihlâfý bu kâbildendir.....Cenâb-ý Allah: "Yeryüzünde bir halife yaratacaðým ve tayin edeceðim." demiþti ki; kendi irade ve kudret sýfatýmdan ona bazý salâhiyetler vereceðim, o bana izâfeten, bana niyâbeten yarattýklarým üzerinde birtakým tasarruflara sahip olacak, benim namýma ahkâmýmý yeryüzünde yürürlüðe koyup uygulayacaktýr. O, bu hususta asil olmayacak, kendi zatý ve þahsý namýna asýl olarak hükümleri icra edemeyecek ancak benim bir nâibim, kalfam olacak, iradesiyle benim iradelerimi, emirlerimi, kanunlarýmý tatbike memur bulunacak sonra onun arkasýndan gelenler ve ona halef olarak ayný vazifeyi icra edecek olanlar bulunacaktýr. "Verdikleriyle sizi denemek için, yeryüzünün halifeleri kýlan ve kiminizi kiminizden derecelerle üstün yapan odur..." (el-En'âm, 165) ayetinin sýrrý zâhir olacaktýr. Bu mana, Ashâb-ý Kirâm ve Tâbiîn'den uzun uzadýya nakledilegelen tefsirlerin özetidir.Allahü Teâlâ, Âdem'i yeryüzünde halifesi yapacaðýný meleklerine istiþâre eder gibi teblið etmiþ, Âdem'i yarattýktan sonra ona eþyanýn isimlerini öðretmiþ, eþyanýn bilgisini edinme ve beyan etme kabiliyetini vermiþtir. Meleklerin devamlý olarak tesbih ve takdis vazifesiyle meþgul olmalarý ve nefislerinin olmamasý sebebiyle yeryüzünde halifelik ve imtihan keyfiyetlerine Âdem ve evlâdlarýnýn lâyýk olacaklarýný Âdem ile meleklerini bir imtihandan geçirerek göstermiþtir....Allah, Adem'i yeryüzünün halifesi yapacaðýný meleklerine teblið etmiþ, Adem'i yarattýktan sonra ona eþyanýn isimlerini öðretmiþ, eþyanýn bilgisini edinme ve beyan etme kabiliyetini vermiþtir. Meleklerin devamlý olarak tesbih ve takdis vazifesiyle meþgul olmalarý ve nefislerinin olmamasý sebebiyle yeryüzünde halifelik ve imtihan keyfiyetlerine Âdem ve evlâtlarýnýn lâyýk olacaklarýný Allah, Âdem ile melekleri bir imtihandan geçirerek göstermiþtir.

Hz. Adem ve onun soyunun diðer birçok varlýktan daha üstün ve deðerli sayýlmasýnýntemelinde, Allah'ýn onlara verdiði bilgi gücü bulunduðu söylenebilir. Nitekim Kur'an'da meleklerin, insanoðlunu "yeryüzünde fesat çýkaran ve kan döken" varlýk olarak nitelendirmeleri üzerine Allah'ýn Adem'e bütün isimleri öðrettikten sonra bunlarý meleklere sorduðu, onlar bilemeyince Âdem'e "Ey Âdem, onlara eþyanýn isimlerini bildir!" dediði ve Âdem'in isimleri onlara bildirdiði açýklanmýþtýr..Tefsirlerde genellikle bu ayetlerdeki "isimler"in kavram bilgisi olduðu ve meleklerin bilmedikleri þeyler hakkýnda Hz. Âdem'in bilgili kýlýndýðý, böylece onun ilimde meleklerden daha üstün nitelikte yaratýldýðý yine bu ayetlerden anlaþýlmaktadýr. Söz konusu âyetlerin birinde, "Allah Âdem'e bütün isimleri öðretti" denilerek Âdem'in bilgisinin geniþliðine iþaret edilmiþtir. Bilgi gibi bir meziyet ve imtiyaza sahip olmak, meleklerin bile Âdem'e secde etmesini gerektirdiðine göre, insanoðlu ayný meziyet sayesinde tabiattaki birçok varlýða ve güçlere hâkim olup eþyaya þekil verme ve onlarý kendi yararýna kullanma kabiliyetinde yaratýlmýþtýr.

Kur'an'da belirtildiðine göre, Allah Âdem'i yarattýðý ve ona ruh verdiði zaman meleklere, "Âdem'e secde edin!" diye emretmiþ, bütün melekler bu emre uymuþlar, ancak Ýblis kendisinin ateþten, Âdem'in ise topraktan yaratýldýðýný, dolayýsýyla ondan üstün olduðunu ileri sürerek emre karþý gelmiþve bu yüzden lânetlenerek Allah'ýn rahmetinden uzaklaþtýrýlmýþtýr.Bunun üzerine, Allah'tan kýyamete kadar, düþmaný olan Âdem soyunu doðru yoldan ayýrmak, kendi dostlarýný çoðaltmak için mühlet istemiþ[9], Allah da ona bu fýrsatý vermiþtir. Ýslâm'da Allah'tan baþkasýna ibadet maksadýyla secde etmek küfür olduðundan, meleklerin Hz. Âdem'e secdesi Ýslâm âlimlerince ibadet secdesi deðil; saygý secdesi ve bir nevi biat olarak yorumlanmýþtýr.....
Gönderen: 03.05.2007 - 09:16
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ HAVVANIN YARATILIŞI.....
944 Mesaj -
Yüce Allah Âdem'i yarattýktan sonra zevcesi Havva'yý onun eðe veya baþka bir görüþe göre kaburga kemiðinden yarattý.[1] Ýbn Mes'ûd ve Ýbn Abbâs, "Allah Havva'yý, Âdem'i Cennet'e yerleþtirdikten sonra yaratmýþtýr." demiþlerdir.[2]

------------------------------------------------------------------
[1] Kitabü Mecmuatün mine't-Tefâsir içinde Hâzin, II, 3.

[2] en-Nisâ, 4/1; Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, XI, 304. Muhittin Baðçeci, Þamil Ýslam Ansiklopedisi: 37.
Gönderen: 03.05.2007 - 09:17
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
CENNETE YERLEŞMELERİ:...........
944 Mesaj -
Hz. Adem ve Eþinin Cennete Yerleþtirilmesi:


Allah, Adem ve eþini cennete yerleþtirdi:

"Ey Âdem, sen ve eþin cennette yerleþ, otur. Ondan (cennetin yiyeceklerinden) istediðiniz yerden ikiniz de bol bol yiyin. Fakat þu aðaca yaklaþmayýn. Yoksa ikiniz de kendinize zulmedenlerden olursunuz." (Bakara: 2/35; A'râf: 7/19)

"Muhakkak bu (Ýblis) sana ve zevcene düþmandýr. Sakýn sizi cennetten çýkarmasýn; sonra zahmet çekersin. Çünkü senin acýkmaman ve çýplak kalmaman ancak burada mümkündür ve sen burada susamazsýn ve sýcaktan bunalmazsýn." (Tâhâ: 20/117-119)
Gönderen: 03.05.2007 - 09:19
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
YASAKLANAN AĞAÇ........
944 Mesaj -
Hz. Adem ve eþine yasaklanan bu aðacýn ne olduðu kesin olarak bilinmemektedir. Çünkü Allah, bu aðacýn adýný bize bildirmemiþtir. Sadece þeytanýn Âdem ve Havva'ya çirkin yerlerini göstermek için, hangi sözlerle kandýrýp vesvese verdiði ifade edilmiþtir:

"Rabbiniz baþka sebepten dolayý deðil; sýrf melek olursunuz yahut ebedî kalýcýlardan olursunuz diye þu aðacý size yasakladý" (A'râf: 7/20)

"Ey Adem! Sana ebedîlik aðacýný ve yok olmayacak bir hükümranlýðý göstereyim mi?" (Tâhâ: 20/120) diyerek þeytanýn onlarý yanýlttýðý belirtilmektedir. Bu aðacýn mâhiyeti konusunda sahih hadislerde de baþka bilgi yoktur.

Bu aðacýn buðday veya üzüm veyahut da incir olduðu hakkýnda rivayetler vardýr. Biz bu aðacýn ne olduðunu bilemeyiz. Çünkü yüce Allah bu aðacýn ismini bize bildirmemiþtir. Cenâb-ý Hakk Cennet'te Âdem'e büyük bir hürriyet vermekle beraber yine de buna bir sýnýr koymuþtur. Bu sýnýrý aþtýklarý takdirde, kendilerine zulüm edeceklerdir. Cennet'e bu yasak aðaç, yenilmek için deðil, insanýn hayatýný disipline etmek ve bir sýnýrlama ve kulluk için konulmuþtur. Bununla beraber biz "Dünyayý sevmek, her bir günahýn baþýdýr" hadîsinde bu yasak aðacý tayin eden bir dalâlet buluyoruz. Demek Hz. Âdem o zaman dünya sýnýrlarýna yaklaþmamak emri almýþ ve bundan bir müddet fýtratýnýn gereði olarak yememiþtir....
Gönderen: 03.05.2007 - 09:20
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
ŞEYTANIN HZ ADEM VE HZ HAVVAYI KANDIRMASI:.........
944 Mesaj -
Daha önce Ýblis Hz. Âdem'in üstünlüðünü çekemeyerek Allah'ýn emrine karþý gelmiþ, Âdem'e secde etmeyip, saygý göstermemiþ ve Cennet'ten kovulmuþtu. O zaman þeytan'ýn Hz. Âdem ve evlâtlarýna musallat olup azdýrma imkâný kaldýrýlmamýþtý. Hatta, Ýblis'e onlarý günah iþlemeye teþvik etme gücü verilmiþti...Çünkü Âdem'in þeref ve üstünlüðü, nefsine ve þeytana uymamakla gerçekleþecekti. Kendilerine verilen akýl ve irade sebebiyle Âdem ve soyu, imtihandan geçecekler, sýnanmalarý için de peygamberler gönderilecekti.

Vesvese vererek insanlarý azdýrma kabiliyetine sahip olan þeytan, ne yaptýysa yaptý, bir yolunu bularak Cennet'e girebildi.

"Derken þeytan, onlardan gizli býrakýlmýþ o çirkin yerlerini (avret mahallerini) kendilerine açýklayýp göstermek için ikisine de vesvese verdi ve 'Rabbiniz size bu aðacý baþka bir þey için deðil, ancak iki melek olacaðýnýz yahut ölümden kurtulup ebedi olarak kalýcýlardan bulunacaðýnýz için yasak etti' dedi. Bir de onlara, 'Ben sizin iyiliðinizi isteyenlerdenim' diye yemin etti. Ýþte bu þekilde ikisini de aldatarak o aðaçtan yemeye tevessül ettirdi. Aðacýn meyvesini tattýklarý anda ise, o çirkin yerleri kendilerine açýlýverdi ve üzerlerine Cennet yapraðýndan üst üste yamayýp örtmeye baþladýlar. Rableri de "Ben size bu aðacý yasak etmedim mi? Þeytan size apaçýk bir düþmandýr, demedim mi? diye nida etti." (el-A'râf 7/20-22)
Gönderen: 03.05.2007 - 09:21
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ ADEM VE EŞİNİN TEVBE ETMESİ..........
944 Mesaj -
"Bundan sonra Âdem, Rabbinden (vahiy yoluyla) kelimeler belleyip aldý ve þöyle diyerek Allah'a yalvardýlar: Ey Rabbimiz kendimize yazýk ettik. Eðer bizi baðýþlamaz ve bizi esirgemezsen herhalde en büyük zarara uðrayanlardan olacaðýz, dediler." (el-A'râf, 7/23)

"Sonra Rabbi onu seçti (peygamber yaptýgöz kırpma da tevbesini kabul buyurdu ve ona doðru yolu gösterdi. Allah þöyle dedi: 'Dünyada birbirinize düþman olmak üzere her ikiniz de oradan (Cennet'ten) ininiz. Artýk benden size bir hidayet (kitap) geldiði zaman, kim benim hidayetime uyarsa, iþte o sapýklýða düþmez ve bedbaht olmaz (ahirette zahmet çekmez)." (Tâha, 20/122-123)

Böylece Hz. Âdem ve Havva ve nesillerinin yeryüzünde yerleþip kalmalarý ve burada üreyip geçinmeleri, imtihan edilmeleri takdir edildi ve gerçekleþtirildi...Buhârî, Müslim, Ebu Dâvûd, Neseî ve Tirmizî'nin rivayet ettikleri bir hadîsinde Hz. Peygamber (s.a.s.) þöyle buyurdu:

"Âdem (a.s.) ile Musa (a.s.)'ýn ruhlarý Rableri nezdinde münakaþa ettiler ve Âdem (a.s.), Musa (a.s.)'ý delil getirerek maðlûp etti. Musa (a.s.) dedi ki:

"Sen Allah'ýn eliyle (kudretiyle) yarattýðý ve ruhundan üflediði ve melekleri senin için secde ettirdiði ve Cennet'ine yerleþtirdiði Âdem'sin. Sonra da sen iþlediðin suç sebebiyle insanlarý yeryüzüne indirdin.' dedi. Bunun üzerine Âdem (a.s.)

'Sen Allah'ýn peygamberliðine ve konuþmasýna seçtiði ve içinde her þeyin açýklamasý bulunan (Tevrat) levhalarýný verdiði ve münacât edici olarak kendisine yaklaþtýrdýðý Musa'sýn. Benim yaratýlmamdan kaç sene önce Tevrat'ý yazdýðýný gördün?' dedi Musa (a.s.),

'Kýrk sene önce' diye cevap verdi. Âdem,

'þu halde içinde 've Âdem Rabbi'ne isyan etti de...' meâlindeki ayeti gördün mü?' dedi. Musa (a.s.)

'Evet, gördüm' dedi. Âdem (a.s.) 'Allah'ýn beni yaratmasýndan kýrk sene önce iþleyeceðimi yazdýðý iþi iþlemem üzerine beni nasýl azarlarsýn' dedi. Resulullah (s.a.s.) neticede

"Âdem hüccet ile Musa'yý maðlûp etti" buyurdu.Bundan sonra gelecek hidayet rehberlerine (peygamberlere), iman ederek uyup baðlanacaklar için, korkup üzülecekleri bir þeyin olmadýðý ve bunlarýn Cennet'e girecekleri bildirildi. Ýnkâr edip kötülük yapanlarýn Cehennem'e girecekleri anlatýldý...bakara2/38-39
Gönderen: 03.05.2007 - 09:24
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ ADEM VE EŞİNİN YERLEŞTİKLERİ CENNET.....
944 Mesaj -
Âlimler, Hz. Âdem ve eþinin yerleþtirildiði cennet hakkýnda görüþ ayrýlýklarýna düþmüþlerdir. Cennet, lügat açýsýndan bað, bahçe, bahçelik yer manasýna gelir. Acaba Hz. Âdem'in iskân edildiði bu cennet, yeryüzünün baðlýk, bahçelik ve aðaçlýk köþelerinden bir köþe midir; yoksa dünyadan ayrý ahirette mü'minlere vaad edilen cennet midir? Kur'an'da buna dair açýk ve kesin bir bilgi verilmemiþtir. Ýslâm âlimlerinin çoðunluðuna göre Hz. Adem'in eþiyle yerleþtirildiði ve içinde yasak aðacýn bulunduðu cennet, âhirette mü'minlere ve iyilik yapanlara vaad edilen, mükâfat yurdu olan cennettir. Çünkü:

a) "Allah dedi ki: 'Kiminiz kiminize (nesilleriniz birbirlerine, veya mü'minlerle þeytan birbirlerine) düþman olarak inin. Arz'da sizin için bir zamana kadar yerleþip kalmak ve geçinmek vardýr. Orada (yeryüzünde) yaþayacaksýnýz, orada öleceksiniz, yine oradan diriltilip çýkarýlacaksýnýz." (A'râf: 7/24-25)
Bu ayetlerde "hubût" (inmek) tâbiri ve inilecek yer de arz (yeryüzügöz kırpma olarak zikredilmiþtir. Ýlk yerleþme noktasý yeryüzü dýþýnda bir yer olmalýdýr ki, buradan yeryüzüne iniþ söz konusu edilebilsin. Eðer Hz. Âdem ve Havva'nýn yerleþtikleri yer, arzdaki bir bahçe olsaydý "hubût"tan, iniþten söz etmek mümkün olmazdý.

b) Tâhâ suresi 118-119'uncu âyetlerde Hz. Âdem'in yerleþtiði cennetin anlatýlan vasýflarý, yani acýkmamak, susamamak, çýplak kalmamak, güneþte yanmamak, sevap ve mükâfat yurdu olan, mü'minlere vaad edilen cennete ait niteliklerdir. Bu özellikte olan bir cennet (bahçe) dünyada yoktur. Öyle ise Hz. Âdem'in yerleþtirildiði cennet, âhirette mü'minlere vaad edilen cennettir.

c) Bu "Cennet" lâfzýnýn baþýndaki elif lâm (lâm-ý ta'rîf) umûm (istiðrak) için deðil, ahid içindir. Bu elif lâm, umûm ifâde ederse Cennetlerin hepsi manasýna gelir. Hâlbuki Hz. Âdem'in bütün Cennetlere (bahçelere) yerleþmesi imkânsýzdýr. Öyle ise bu Cennet'in manasýný müslümanlar arasýnda bilinen ve dârü's-sevâb (mükâfat yurdu) olan Cennet'e hamletmek gereklidird) Yine bazý hadis rivayetlerine göre, Allah meleklerden birine dünyanýn her yerinden topraklar getirterek Hz. Adem'i cennette yaratmýþtýr.Hz. Âdem ile Hz. Musa'nýn ruhlarýnýn münakaþa ettiðini bildiren hadisde bu cennetin sevab yurdu olan cennet olduðunu açýklar.

Ebu'l-Kasým el-Belhî ve Ebû Müslim el-Ýsfahânî de "Hz. Âdem'in yerleþtiði Cennet, bahçe manasýna olup bu dünyadadýr" derler. Bu zatlar ayette geçen "ihbitû" kelimesine de "giriniz, gidiniz, konunuz" gibi manalar veriyorlar. "Ýhbitû mýsran = Bir þehre ininiz, yerleþiniz” (el-Bakara, 2/61) gibi. Bu zatlar Hz. Âdem'in yerleþtiði Cennet'in bu dünyada olduðuna dair þu þekilde delil getiriyorlar:

1) Eðer Hz. Âdem'in yerleþtiði bu Cennet, sevap ve mükâfat yurdu olan Cennet olsaydý, elbette ebedî kalýnacak Cennet olurdu. Hz. Âdem de ebedî kalýnacak Cennet'te olduðunu bilir ve þeytan da onu "Rabbiniz size bu aðacý, melek olmanýz için, yahud ölümden kurtularak ebedî kalýcýlardan olacaðýnýz için yasak etti." (el-A'râf, 7/20) diyerek aldatamazdý.

2) Yüce Allah'ýn "Onlar (Cennet'te olanlar) oradan çýkarýlacaklar da deðildir." (el-Hicr, 15/48) sözünün dalâletiyle Cennet'e giren bir daha oradan çýkmaz.

3) Ýblis, Hz. Âdem için secde etmekten kaçýnarak kibirlendiðinden Allah'ýn gazâb ve lânetine uðramýþ ve kâfir olmuþtur. Böyle olan bir kimse Cennet'e giremez.

4) Ahirette müminlere va'd edilen Cennet teklif ve imtihan yeri olmayýp müminlerin içinde serbestçe dolaþacaklarý ve bütün nimetlerinden diledikleri gibi faydalanacaklarý bir yerdir. Halbuki burada eþiyle beraber Hz. Âdem'e bir aðacýn meyvesi yasaklanmýþtýr.

5) Allahü Teâlâ "Yeryüzünde bir halife yaratacaðým..." (el-Bakara, 2/30) diye belirttiði için Hz. Âdem'i Arz'da yarattý. Kur'an'da onu göðe (Cennet'e) naklettiðini zikretmedi. Onu dünyadan semaya nakletmesi, nimetlerin en büyüðünden olduðu için zikredilmeye daha layýk olurdu. Kur'an-ý Kerim'de böyle önemli bir olayý doðrulayacak kesin ve açýk bir ifade yoktur. Öyle ise Hz. Âdem ve eþinin iskân edildiði bu Cennet, içinde ebedi kalýnacak Cennet'ten baþka bir Cennet'tirHz. Âdem'in oturduðu Cennet'in mükâfat yurdu olan Cennet olmasý veya bundan baþkasý olmasý mümkündür. Çünkü bu konudaki nakli deliller zayýf ve Kur'an'da buna dair kesin bir delil yoktur. Bunu Allah'tan baþka kimse bilemediðine göre, þu Cennet'tir veya bu Cennet'tir diye kestirip atmamak veya bu konuda tevakkuf etmek lâzýmdýr. Nitekim selefi salihîn ve bunlara tâbi olan birçok müfessirler böyle yapmýþlardýr..Fakat biz burada hemen þunu kaydedelim: Hz. Âdem ve eþinin iskân edildiði Cennet'in mükâfat yurdu olan Cennet olduðuna dair deliller daha kuvvetlidir. Ayrýca Cennet'e girince çýkýlamayacaðý meselesi duruma göre deðiþir. Misafir olarak girmekle mûkîm olarak girmek ayný deðildir. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.s.) mi'rac gecesi Cennet'e girmiþ ve çýkmýþtýr. Hz. Âdem'in Cennet'ten yeryüzüne iniþinin mahiyeti bizce meçhuldür...Bütün bunlarla birlikte, Hz. Adem'in yaratýlýp yerleþtiði cennetin mükâfat yurdu olan cennet veya yeryüzü bahçesi olmasý mümkündür. Çünkü bu konudaki naklî deliller kesin deðildir ve Kur'an'da buna dair kesin bir hüküm yoktur. Bunu Allah'tan baþka kimse bilemediðine göre, þu cennettir, veya bu cennettir diye kestirip atmamak en uygunudur. Fakat, Hz. Adem ve eþinin iskân edildiði cennetin mükâfat yurdu olan cennet olduðuna dair deliller daha kuvvetlidir.
Gönderen: 03.05.2007 - 10:16
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ ADEMİN PEYGAMBERLİĞİ.....
944 Mesaj -
Hz. Âdem, ilk insan olduðu gibi ayný zamanda ilk peygamberdir. Hz. Adem, yeryüzüne indirildikten sonra, Cenab-ý Allah, insan nesillerinin hepsini onunla eþi Havva'dan türetmiþtir.

"Ey insanlar! Sizi tek bir candan (Âdem'den) yaratan, ondan da yine onun zevcesini (Havva'yýgöz kırpma yaratan ve ikisinden pek çok erkekler ve kadýnlar türetip yayan Rabbiniz'e ittika edin, O'na karþý gelmekten sakýnýn." (Nisâ: 4/1)

Bir hadîs-i þerîflerinde Hz. Peygamber (s.a.s.) þöyle buyuruyor:

"Allah'u Teâlâ Âdem'i (a.s.) yeryüzünün her tarafýndan avuçladýðý bir avuç topraktan yarattý. Bunun için Ademoðullarý kendilerinde bulunan toprak miktarýna göre, kimi kýrmýzý, kimi beyaz kimi siyah, kimi bunlarýn arasýnda bir renkte; (tabiat bakýmýndan da) kimi yumuþak, kimi sert, bazýlarý kötü, bazýlarý da iyi olarak geldiler."Allah, insaný nefsinin þehvet ve þeytanýn vesveselerine maruz kalacak þekilde yaratmýþ, ona bunlara karþý koyacak akýl, hayýr ve þerri birbirinden ayýrt edecek vicdan (kalb gözügöz kırpma vermiþtir. Cenâb-ý Allah böylece insaný bu dünyada imtihan alanýna koyduðu için, hikmet ve rahmetinin gereði olmak üzere hayýr, fazilet, þer ve rezalet yollarýný gösterecek, hak ile batýlý öðretecek, hayýr ve kemâl yollarýna irþad edecek peygamberler göndermiþtir. Cenâb-ý Hakk peygamberler göndermekle, insanýn tabiatýna ve halîfeliðine uygun imtihan þartlarýný tamamlamýþtýr. Neticede insan bu dünyada yaptýklarýnýn hesabýný öldükten sonra diriltilince verecek, imanlý olup iyilik ve sevap terazileri aðýr gelenler Cennet'e girecektir. Bunlarý kendilerine öðretip ikaz etmek için peygamberlere ihtiyaç vardýr. Ýlk insanlara peygamber olmaya en lâyýk olan zat, Allahü Teâlâ'nýn doðrudan doðruya vasýtasýz konuþtuðu atalarý Hz. Âdem'di.

Hz. Âdem'in peygamberliði kendisine emir ve nehiy olunduðuna dalâlet eden Kur'an ayetleri ile sabittir. Çünkü onun zamanýnda baþka bir peygamber yoktu. Bu duruma göre kendisine gelen o emir ve nehiyler, vahiy vasýtasýyla olup baþka bir vasýta ile deðildir. Kur'an'da geçen Hz. Âdem'in iki oðlunun Allah'a kurban takdim etmeleri, ikisinden birinin kurbanýnýn kabul olunduðunun bildirilmesi Hz. Âdem'e vahiy ile bildirilmiþtir. Kur'an'da Hz. Âdem'in peygamberliðe seçildiðinin anlatýlmasý için "Istafâ"kelimesi ile "Ýctebâ''kelimeleri kullanýlýyor. Kur'an'da diðer peygamberler için de ýstýfâ' ve ictibâ' kelimelerinden müþtak kelimeler kullanýlýyor...Öyle ise Hz. Âdem de peygamberdir. Hz. Âdem'in peygamber olduðunu açýkça bildiren hadisler de vardýr. Ebu Ümame (ö. 81/700) rivayet ediyor

"Ebu Zerr (ö. 32/652) Peygamberimize:

'Ya Nebiyallah, peygamberlerden ilk peygamber kimdir?' diye sorduðunda, Peygamberimiz (s.a.s.):

"Âdem'dir." dedi. Ebu Zerr,

"Ya Rasûlullah o, Nebî oldu mu?" diye sorunca Hz. Peygamber (s.a.s.),

"Evet o mükellem bir Nebî (Allah'ýn kendisiyle vasýtasýz konuþtuðu peygamber) idi." dedi."Diðer bir hadîste de Kýyamet gününde, diðer Nebiler gibi Hz. Âdem'in de bir peygamber olarak, Hz. Resulullah'ýn sancaðý altýnda bulunacaðý haber verilmiþtir..Hz. Âdem'in peygamberliði hususunda bütün müslümanlar ittifak etmiþlerdir.Hz. Âdem'in evlâdlarý onun irþâdý ile Allah'a iman etmiþ, zamanlarýndaki maddî ve manevî ihtiyaçlarýný temin eden ahkâmý ondan öðrenmiþlerdir. Ebû Ýdris el-Havlânî'nin, Ebû Zerr'den rivayet ettiði bir hadîste Hz. Peygamber (s.a.s.) Hz. Âdem'e on sahifelik bir kitap indirildiðini söylemiþtir...Ýnsanlarýn dinden ayrýlarak ihtilâf etmeleri, hak dinin izini kaybederek batýl itikatlara saplanmalarý sonradan çeþitli sebeplerle meydana gelen kötü bir durumdur. Böylece beþeriyetin baþlangýcýnýn bir vahþet devri olmadýðý anlaþýlýr. Hz. Âdem'den sonra yeryüzünün çeþitli bölgelerine daðýlan insanlar doðru yoldan ayrýlmýþlardýr. Allah, onlara zaman zaman peygamberler göndermiþtir. Þu ayet bu hakikati ifade eder:

"Ýnsanlar (ilk önce) bir ümmetti (onlar ihtilâf ettiler). Allah da müjde verici ve azabýnýn habercileri olarak peygamberler gönderdi..." (el-Bakara, 2/213)

Yukarýda gördüðümüz gibi Yüce Allah, ilk insan Hz. Âdem'i bizzat doðrudan doðruya çeþitli safhalardan geçirerek yaratmýþtýr. Darwinist olan tekâmülcülerin iddia ettiði gibi, insan maddenin kendiliðinden geliþerek tek hücreli canlý olmasý ve bunun da geliþerek çeþitli hayvanlar ve maymunlar oluþmasý ve maymunlarýn da insana dönüþmesi yoluyla meydana gelmemiþtir. Uydurma ve yakýþtýrmadan ibaret olan bu nazariyenin doðruluðuna, deney ve gözlemlerde ve delîl olarak kabul ettikleri materyal fosillerinde, en ufak bir ipucu bile yoktur. Bunun aksini isbat edecek fosil ve deliller pek çoktur. Mendel ve Pastör kanunlarý gibi.

Tekâmül nazariyesi bilim ve akýl nazarýnda muhaldir. Þöyle ki: Madde ve enerjide "emtropi" vardýr: Gözlenen bütün tabii sistemlerde düzensizliðe doðru, yani daðýlýp saçýlmaya doðru bir eðilim vardýr. Bu gerçek, hem mikro ve hem de makro seviyelerde olmak üzere geçerlidir. Madde parçacýklarý daðýlýp saçýlýr gider. Enerji de akýllý birisi tarafýndan plânlý ve düzenli olarak kapalý duvarlar arasýnda ve borular içerisinde kontrol altýna alýnmazsa daðýlýr gider. Dýþarýdan gelen güneþ enerjisi de, bunu alýp kullanacak çok muazzam bir makina sistemi yoksa boþlukta daðýlýr. Bu bir fizik kanunudur. Aklý baþýnda olan bir âlim bu kanuna karþý gelecek cesareti gösteremez.

Madde âtýldýr (eylemsizdir) kendiliðinden bir gücü yoktur (fizikteki atâlet prensibi). Allah'tan baþka hiçbir þeyin kendiliðinden hiçbir gücü, düzen ve nizâmý yoktur (ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh). Akýllý ve þuurlu birisi tarafýndan plânlý düzenli bir makina sistemiyle kontrol edilmeyen enerji de her þeyi daðýtýr, yakar ve yýkar. Meselâ nükleer bir santralda kontrol altýna alýnamayan bir atom enerjisi her þeyi yakar ve yýkar, daðýtýr ve boþlukta daðýlýr gider. Öyle ise basit bir otomobilin bir yapýcý mühendisi olmadan demir yýðýnlarý arasýndan güneþ enerjisi veya herhangi bir enerji ile meydana gelmesi imkânsýzdýr. Deney ve gözlem ve akýl bunu kabul etmez. En basit bir canlýnýn organizmasýnýn (cesedinin) yanýnda, mükemmel bir otomobil veya en ileri seviyede yapýlmýþ bir elektronik beyin, çocuk oyuncaðý gibi kalýr. Bir elektronik beyin bozulduðu vakit kendi kendisini tamir edemez, kendi mislini ve benzerini, maddelerini dýþarýdan toplayarak yapamaz. Çünkü âtýldýr ve þuuru yoktur. Bunlar akýllý birisinin yapacaðý hesap ve plân iþidir. Akýlsýz ve cansýz madde kendiliðinden bir makina veya bir elektronik beyini yapamayýnca, ya bunlarýn yapýcýsý olan insaný nasýl yaratabilir? Ýnsanýn yaptýðý en mükemmel bir elektronik beyin, insan tarafýndan tamir edilip kontrol edilmezse, kendisini tekamül ettirmek þöyle dursun madde yýðýnlarý arasýnda daðýlýp gider.

Bir eser müessirinden (yaratýcýsýndan) üstün olamaz. Bir eserde yapýcýsýnda bulunmayan vasýflar bulunamaz. Netice sebebinden üstün olamaz. Taþ sebep olursa, parçacýklarý taþýn eseri (neticesi) olur. Maddede can yoktur; insanî ruh ve bunun özellikleri olan þuur ve akýl hiç yoktur: vicdan ve bunun özellikleri olan sevgi, nefret ve üzüntü de yoktur. Bir maddenin, pek çok mükemmel makina sistemi olan bir canlýnýn vücudunu meydana getirmesi ve ona kendisinde hiç bulunmayan caný, hele akýl, irade ve vicdanýn kaynaðý olan ruhu vermesi ne kadar muhal ve imkânsýzdýr. Can enerji deðildir. Can, canlýnýn duymasýný ve gayeli hareket etmesini saðlayan, vücudunu tamir etme, kendisini koruma ve neslini devam ettirme vazifesini üstlenen manevî bir cevherdir. Bir canlý sisteminin meydana gelebilmesi için mutlaka þu þartlar gereklidir:

1- Sistemin geliþigüzel deðil, enerji ve besinleri dönüþtürecek mükemmel mekanizmasý ve makina sistemi olmalýdýr.

2- Otomobilin çalýþmasý için nasýl petrol lâzýmsa, bunun da kullanýlabileceði bir enerji kaynaðý yani besinler bulunmalýdýr. Canlýlarýn besinleri, bitki ve hayvan organizmalarýdýr.

3- Bu enerjinin dönüþüm mekanizmalarýný idare edip devam ettirmek ve çoðaltmak için bir kontrolcü bulunmalýdýr. Çünkü Termodinamiðin ikinci kanunu olarak ifade edilen ve kâinatta geçerli kanuna göre sistemlerin düzensizliðe doðru tabii bir kaymalarý vardýr. Otomobilde bu kontrolcü þoför, elektronik beyinde kontrol mühendisidir. Otomobilin þoförü veya elektronik beyinin kontrolcüsü ölmüþse bunlar kendi kendilerine gayeli ve düzenli çalýþamazlar. Kendilerinin benzerlerini meydana getiremezler ve kendilerini tamir edemezler. Az bir zaman sonra çürür, daðýlýr ve saçýlýp giderler. Canlýlarýn mekanizma ve makinalarýnýn kontrolcü ve idarecisi candýr. Canlýnýn caný çýkmýþsa, bunca muazzam zekâsýna raðmen insan dahi ona caný veremez.

4- Canlý bir sistemin mutlaka akýllý ve âlim bir yaratýcýsý olmalýdýr. O da Allah'týr. Otomobilin yapýcýsý akýllý bir insandýr. Öyle ise canlýlarýn organizmalarýný, o akýllara durgunluk verecek çok muazzam makina sistemlerini, oksijen, hidrojen (yani su), fosfor, kükürt, azot, karbon, kalsiyumdan yaratan ve bunlara caný veren Allah'týr.

Ýnsanla hayvan arasýnda mahiyet farký vardýr. Ýnsanlarda akýl, irade ve vicdan vardýr. Hayvanlarda bunlar yoktur. Bunlarýn kaynaðý da Allah'ýn insana verdiði ruhtur. Bu insanî ruh hayvanda yoktur.

Buna göre tekâmül nazariyesi (Darwinizm) muhaldir (imkânsýzdýr).

Darwinizme inananlarýn, insanýn maddeden kendiliðinden tekâmül ederek meydana geliþini "Akýllarý mý emrediyor, yoksa bunlar azgýn kimseler midir?" (et-Tûr, 52/32)

Vahyi inkâr eden, bilimin kaynaklarý arasýnda Allah'ýn kitabýný kabul etmeyen câhiliyye anlayýþýna göre ilk insan, yarý hayvan yarý insan ilkel maðara adamýdýr. O ne konuþma, ne ateþ yakma, ne dünya rýzýklarýndan yeterince yararlanabilme ve tabii ne de okuma yazma biliyordu. Bütün bu özellikler, insanýn tekâmülü ve geliþmesi sonucu çok sonralarý insan tarafýndan keþfedildi... vs.

Allah, yaratma, peygamberlik, halifelik, meleklerin bile saygý duyduðu yaratýklarýn en þereflisi... yoktur bu câhiliyyenin bilim diye takdim ettiði tarih kitaplarýnýn, sosyal bilgilerin bilimsel(!) hükümlerinde. Hz. Adem'le ilgili olarak bir müslümanýn tartýþmasýz kesin doðru kabul ettiði Kur'an'a dayanan ilimle; müslümanlara, müslümanlarýn çocuklarýna bilim diye öðretilen câhiliyyenin bu tavrý arasýnda cennetle cehennem kadar fark vardýr. Vahye tümüyle ters düþen bu anlayýþlara ve dayatmalara tepkisiz kalmasý müslümanlarýn ihmal, gaflet ve hatta ihânetiyle ilgilidir. Kâfirler, müslüman mahallesinde salyangoz satabilmekte, hatta dolma yaparak bu salyangozlarý müslüman çocuklarýna yutturabilmektedirler. Kur'an'a dayalý ilim ile, câhiliyyenin bilim anlayýþlarýnýn arasýndaki uçurum için küçük bir örnektir ilk insan konusu. Bir de bilim seviyesinde olmadýðý kendilerince de kabullenildiði halde insanýmýzýn inancýný zehirlemesine göz yumulan ilk insanýn menþei ile ilgili nazariye/teori var ki evlere þenlik!Muharref Tevrat ve Ýncil'de de, Hz. Âdem ile ilgili bilgiler mevcuttur...Dolayýsýyla ilk insanýn Hz. Âdem (as) olduðunu kabul etmeyen kimse müslüman olamadýðý gibi, hýristiyan ve yahudi de olamaz. Bu noktada baþta Darwin nazariyesi olmak üzere deðiþik ideolojilere inananlar, "Dehriyyûn" hükmündedirler. Dehrîler, bütün peygamberleri ve kitaplarý inkâr ettikleri için kâfirdirler. Çünkü peygamberleri inkâr etmek, onlarý vazifelendireni de, (Mürsil'i) inkâr etmeyi beraberinde getirir. Brahmanistler de, peygamberlik müessesesini kabul etmedikleri için Hz. Âdem (as)'i inkâr ederler, bu sebeple kâfir hükmündedirler.Resûl-i Ekrem (sav)'in Veda Hutbesi'inde: "Ey Ýnsanlar! Hepiniz Âdem'in çocuklarýsýnýz. Âdem ise topraktan yaratýlmýþtýR''buyurduðu hadis mecmualarýnda kayýtlýdýr. Bu noktada, bütün insanlar eþit olduðu için kavmiyet gururuna kapýlmalarý mümkün deðildir. Eðer kapýlýrlarsa kitap, sünnet ve sahabe-i kirâm'ýn icmaý ile sabit olan bir gerçeði inkâr etmiþ olurlar. Kur'ân-ý Kerim'de "Andolsun ki, biz Âdemoðullarýný üstün bir izzet ve þerefe mazhar kýlmýþýzdýr. Onlara karada, denizde taþýyacak vasýtalar verdik. Onlara güzel güzel rýzýklar verdik, onlarý yarattýðýmýzýn bir çoðundan cidden üstün kýldýk" (Ýsra: 17/70) buyurulmaktadýr. Müfessirler insanoðlunun izzet ve þeref sahibi olduðunun bu âyetle sabit olduðunu, dolayýsýyla onun bu vasfýný hakir görmenin haramlýðý üzerinde dururlar.Türkiye'de orta öðretim sýralarýnda "Ýnsanýn maymundan geldiði teorisi" halen tekrarlanmaktadýr. Bu baþta Hz. Âdem (as) olmak üzere, bütün insanlara yapýlan en büyük hakarettir. Çünkü insanlar, yeryüzünde Allah (cc)'ýn halifesi hükmündedirler; emanet'i yüklenerek bu þerefe haiz olmuþlardýr.Kur'an, sahih hadisler ve bunlara dayanan diðer güvenilir Ýslâmî kaynaklarýn Hz. Adem hakkýnda verdiði bilgilerden çýkan sonuca göre Hz. Âdem topraktan yaratýlmýþtýr. Konuyla ilgili âyetlerden, bu yaratýlýþýn belli bir geliþme seyri takip ettiði ve süresi bilinmemekle birlikte belli bir zaman içinde tamamlandýðý sonucu da çýkarýlabilir. Ancak bu geliþme, hiçbir zaman ilâhî irâde ve kudretin tesiri olmaksýzýn doðal bir evrim þeklinde anlaþýlamaz. Bütün ilgili âyetlerde Hz. Adem'in herhangi bir baþka canlýdan tekâmül suretiyle deðil; topraktan ve tamamýyla baðýmsýz bir canlý türün atasý, öteki bütün canlý ve cansýz varlýklarýn aksine, yeryüzünde halife kýlýnarak, yükümlü ve sorumlu tutulan ve bunun için gerekli manevî, ahlâkî, zihnî ve psikolojik kabiliyetlerle donatýlmýþ bir varlýk olarak yaratýldýðý, tartýþmaya yer vermeyecek þekilde açýklanmýþtýr. Bu sebepledir ki insanýn yaratýlýþýnýn bu özel yanýný bütünüyle reddederek onu bayaðý canlýlar seviyesine indiren teorileri Ýslâm inançlarý ile baðdaþtýrmak mümkün deðildir....
Gönderen: 03.05.2007 - 10:25
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
HZ ADEM VE OĞULLARINDAN ALINAN MİSAK......
944 Mesaj -
Allahû Teâla (cc), Hz. Âdem ve onun nesli olan bütün insanlardan "misak" almýþtýr. Bu bir anlamda, Allah (cc) ile insanlar arasýnda tahakkuk eden mukaveledir. Kur'ân-ý Kerim'de:

"Hani Rabbin Âdemoðullarýndan (insanlardan) onlarýn sýrtlarýndan zürriyetlerini çýkarýp kendilerini nefislerine þâhid tutmuþ: `Ben sizin Rabbiniz deðil miyim?' demiþti. Onlar da: `Evet, (Rabbimizsin) þâhid olduk!' demiþti. (Ýþte bu þahidlendirme) kýyamet günü: `Bizim bundan haberimiz yoktu' dememeniz içindir." (A'râf: 7/172) buyurulmaktadýr. Ýþte, Allah (cc) ile insanlar arasýnda tahakkuk eden bu mukavele sonucu insanlara hürriyet, mülkiyet, akýl ve diðer nimetler bahþedilmiþtir..Ýslâm hukukundaki umumi kaidelerden birisi de: "Ýnsan için asýl olan hürriyettir"þeklinde ifade edilmiþtir. Çünkü "misak" hürriyetin teminatýdýr. Eðer Ýslâm'a karþý savaþýrsa, Allah (cc) ile olan mukavelesini bozduðu için kölelik ortaya çýkar.Her insanm doðuþtan zimmetinin (mukavelesinin) bulunmasý, lehlerindeki ve aleyhlerindeki haklara sahip olmada eþitliði gerektirir. Resûl-i Ekrem (sav)'in "Hiçbir çocuk yoktur ki, Ýslâm fýtratý üzerine doðmuþ olmasýn. Sonra onu annesi ve babasý, ya yahudileþtirir, ya hýristiyanlaþtýrýr, ya mecûsileþtirir, ya müþrik yapar. Nihayet o çocuk bunu dili ile açýklar; ya þükredenlerden ya küfredenlerden olur."buyurduðu sabittir.....
Gönderen: 03.05.2007 - 10:27
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
Hz. Adem'in Kur'an'da Anlatılan Kıssasından Bazı Ders ve İbretler:
944 Mesaj -
Hz. Adem topraktan yaratýlmýþtýr. Ýnsanýn topraktan yaratýlmasý, bir yönüyle Allah'ýn yüce kudretine delil olurken, bir yönden de insana bir hatýrlatmadýr: "Ýþte senin aslýn, hakir/âdi bir çamurdur. Büyüklenmeye hakkýn yoktur." O yüce kudret olmasaydý, çamur nasýl insan haline gelebilirdi? O çamura üflenen ilâhî ruh onu canlandýrýyor, hareketli ve þuurlu hale getiriyor. Bu, insanýn iki boyutlu olduðunu da gösterir: Topraktan meydana gelen maddî ve beþerî boyutu, ilâhî ruhtan üflenen ve Allah'ýn isimleri öðretmesinden oluþan manevî, ruhî ve ilmî yönü, halifelik boyutu. Ýnsan, kendine verilen yetenekler sayesinde mayasýndaki çamurluðu, yani deðersizliði, düþük bir seviyeyi de seçebilir; kendisine üflenen ilâhî ruh yönüne meylederek yüceliði, üstünlüðü, ilâhî ahlâký da seçebilir.

Çamur, duraðanlýðý, hantallýðý, bir yerde çöküp kalmayý; ruh ise hareketi, canlýlýðý, çabayý ve gayreti iþaret eder. Ýnsan mayasýndaki çamur alçaklýða, ruhu ise yüceliðe meyillidir. Ýnsaný ancak ilâhî ruhtan gelen bilinç, olgun harekete yöneltebilir
Ýnsanlar arasýndaki mesafe, çamur ile ilâhî ruh arasýndaki mesafe kadar olabilir.

Meleklerin Hz. Adem'e secdesi, insana verilen deðerin göstergesidir. Baþta melekler olmak üzere yeryüzünde hemen her þey insanýn hizmetine verilmiþtir. Her þey, insanýn önünde âdeta melekler gibi secde etmektedir. Bu hizmetten ise yalnýzca Ýblis kaçýnmaktadýr. O, bu evrensel deðerleri ve nizamý inkâr ederek bu âhengin dýþýnda kalmýþtýr. Avrupa'da ortaya çýkan Hümanizm, insana verilen bu ulvî deðerin yanýnda hiçbir anlam ifade etmez.

Hz. Adem'in Kur'an'da anlatýlan kýssasý, bütünüyle yaratýlýþýn ve insanlýðýn hikâyesidir. Ýnsan hayatýnýn nasýl baþladýðýný, nasýl devam etmesi gerektiðini ve nereye varacaðýný haber veriyor. Âdem kýssasý, insanýn yüksek mertebesini, kendisine melekler dahil bütün yerdeki varlýklarýn hizmet ettiði yeryüzü halifeliðini ve bunun sorumluðunu hatýrlatýyor. Yeryüzünde halife kýlýnan insan, ancak emanet yükünü hakkýyla taþýrsa bu görevini hakkýyla yerine getirebilir. Adem kýssasý, insaný Allah'ýn emrine uymaya, yasaklarýndan kaçmaya alýþtýrýyor, Ýblis'in düþmanlýðýný hatýrlatýyor.

Eþyanýn isimlerini insan kendiliðinden bilip öðrenmiþ deðildir. Meleklerin ve insanýn Allah'ýn öðrettikleri ve öðrenme kabiliyeti verdiklerinin dýþýnda kendiliklerinden bir ilimleri yokturÝnsana, Allah ilim öðrenme yeteneði vermemiþ, onu vahiyle desteklememiþ, ona eþyanýn isimlerini öðretmemiþ olsaydý, insan dünyada hiçbir ilerleme gösteremez, yeryüzünün efendisi, halifesi de olamazdý. Öðretilen isimler sayesinde bilgiye, bilince, adlandýrmaya, bilmeye, idrâk ve ifade etmeye kavuþmuþ bulunuyoruz. Bunlarsýz hayat olur mu?

Ýlimlerin kaynaðý olan Kur'an'ý öðreten O olduðu gibi Beyaný, açýklama yeteneðini de Allah öðretmiþtir. "Rahmân, Kur'an'ý öðretti. Ýnsaný yarattý. Ona beyaný/açýklamayý öðretti." (Rahmân: 55/1-4)

Meleklerin Allah'ýn öðrettiðinden baþkasýný bilmemeleri, gaybýn Allah'a ait bir sýr olduðunu ortaya koyar. Rabbimiz, bizim bilmemizin faydalý olmadýðý gaybý kendine saklamýþtýr. Bu anlamda gaybý bildiði zannedilenler, falcýlar, kâhinler, medyumlar, cinciler, üçkâðýtçý sihirbazlar yalancýdýr.

Hz. Adem'in cennete konulmasýnýn hikmetini en iyi Rabbimiz bilir. Onun cennet hayatýnýn, Allah'ýn nimetlerinin büyüklüðünü görme, O'nun koyduðu sýnýrlarý tanýyýp onlara uyma, insana kötülük yapabileceklere karþý dikkatli olma amacý taþýdýðý söylenebilir. Bu cennet, insanlar için bir örnektir ya da dünyayý nasýl cennet gibi yapabileceklerinin metodunu göstermedir. Kiþi kendi hayatýný dilerse cennet gibi ve ölümden sonrasýný da cennet yapar; dilerse hayatý kendisi ve çevresi için cehenneme çevirir. Allah'ýn bir emrine isyan insanýn Cennetten uzaklaþmasýna sebep olmaktadýr. Yapýlan isyana, hatayý kabul edip tevbe edilmez ve Allah'ýn emrine karþý bir mantýk yürütülmeye, hataya te'vil bulup kýlýf uydurmaya kalkýlýrsa Allah'ýn lânetine uðranýlan þeytanlaþma söz konusu olacaktýr. Hz. Adem'in cennet hayatý bu esprileri hatýrlatýyor.

Kaybedilen cenneti yeniden bulmanýn yolu, Ýslâm'ýn tanýmýný yaptýðý takva elbisesini kuþanýp müttakîlerden olmaktýr. Bu ahlak, yeryüzünü de insan için cennet haline getirecektir. Müttakîlerden kurulu bir toplum, saadet/mutluluk toplumudur. Takva sahibi mü'minler, her devirde asr-ý saadeti yaþayan, saadeti asra taþýyan kutlu insanlardýr. Müttakîler için hazýrlanmýþ olan ebedîlik cenneti, geçici olan dünya cennetinde kazanýlýr. Dünyayý kendisi ve çevresi için cennet gibi yapanlar, Ahiret cennetine adaydýrlar. Ebedîlik cenneti, ancak bir bedel karþýlýðý kazanýlýr. Bu bedeli mü'minler nefisleriyle, Ýblisle ve Allah'ýn düþmanlarýyla, her þartta ve her imkânda mücadele ederek, hiç kimsenin kýnamasýna aldýrmadan Allah'ýn emrini yerine getirerek öderler. Hz. Adem'in cennet hayatý, bu gerçeklerin iþaretlerini vermektedir.

Hz. Âdem, cennette olmasýna raðmen yasak aðaca yaklaþmama emri ile denendi. Ýnsan orada bile baþýboþ, kuralsýz ve sorumsuz deðildi. Ýnsan yeryüzünde, Ýblis'in serbestçe faaliyet yapabildiði, nefislerin hoþuna gidecek sayýsýz çekici zevklerin olduðu, saptýrýcýlarýn kol gezdiði bir ortamda baþý boþ olabilir mi? Kuralsýz ya da þeriatsiz kalabilir mi? Sorumluluk, hayatýn anlamýdýr ve devamýný saðlayan en önemli ilkedir. Sorumsuzluk kiþi için yokluktur. Ýnsanýn yokluktan kurtulup var olmasýný isteyen Yaratýcý, onu yaptýklarýndan ve emaneti taþýma görevinden sorumlu tutmuþtur. Bu, ona deðer vermedir, bir baþka deyiþle adam yerine koymadýr.

Yasak aðaç -Allah daha iyi bilir- yeryüzündeki yasaklarý/haramlarý sembolize etmektedir. Rabbimiz bununla insanlarý kendi haram sýnýrlarý konusunda duyarlý olmaya davet ediyor. Yasak aðaçtan yemek, Hz. Adem'in þekavetine/bedbahtlýðýna sebep oldu.Ýnsan týpký atasý Adem gibi, ister bilerek, ister unutarak Rabbinin yasak aðaçlarýndan yerse, O'nun sýnýrlarýný çiðnerse ya da hükmüne uymazsa; þekavete düþer, mutsuz olur, hüsrâna uðrar, çok þey kaybeder.

Günümüzde ne yazýk ki Ýblisin yandaþlarý yeryüzünün her tarafýný, iþledikleri þerler, sebep olduklarý fesatlar, yapageldikleri günahlar yüzünden yasak aðaçlarla doldurdular. Onlar, sürekli yasak aðaç üretmekte ve onu reklâmlayarak pazarlamaktadýrlar. Þimdilerde asýl mesele, yasak olmayan aðaçlarý bulup onlarýn meyvesinden yemek ya da cennetin helâl aðaçlarýný yeryüzünde yetiþtirmek ve diðer insanlara sunmaktýr.

Ýnsan, diðer varlýklardan üstün kýlýnmasýna raðmen hem unutkan ve zayýftýr, hem de yaratýlýþýnda olan çamur ve ilâhî ruha meyillidir.Hz. Adem, cennette olmasýna ve Rabbinin uyarýlarýna raðmen yasaða uymayý unuttu.Ýnsan, unutarak veya aldanarak hata yapabilir. Mü'min insana düþen, hatasýný Ýblis gibi savunmak deðil; Âdem ve eþi gibi hatasýný anlayýp Allah'tan baðýþlanma dilemektir. Çünkü Allah, þirkin dýþýnda bütün günahlarý affeder.Hz. Âdem ve Hz. Havva, hatalarýný anladýktan sonra þu duayý yapmýþlardý:

"aglaÂdem ile eþi) dediler ki: 'Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eðer bizi baðýþlamaz ve bize acýmazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz." (A'râf: 7/23)

Yaptýklarý bu dua, tevbe edilmeyen küçük günahlarýn bile karþýlýk göreceðinin, cezaya sebep olacaðýnýn delilidir. Öyleyse bütün günahlara tevbe etmeli, sürekli Allah'a istiðfârda (baðýþlanma dileðinde) bulunmalý. Peygamberimiz bile her gün sayýsýz çoðunlukta istiðfâr ederdi.Ýblis, Ademoðluna duyduðu haset yüzünden iðvâsýný, her zaman ve her þartta sürdürecektir. Ýblis de, onun askerleri ve yardýmcýlarý da tatil yapmayacaklar.Ýblis ve yandaþlarý en çok müslümanlarla uðraþýrlar. Onlarý Allah'tan, O'na ibadetten, O'nun yolunda harcama yapmaktan alýkorlar. Onlar, müslümanlarýn bütün hayýrlý iþlerine engel olmaya çalýþýrlar.

Allah, Adem'i ve eþini affetti. Çünkü onlar günahlarýný itiraf ettiler, hatalarýnýn baðýþlanmasýný istediler. Yaptýklarý yanlýþý savunmadýlar, Allah'ýn emrini beðenmezlik etmediler, O'na karþý kibirlenmediler. Ýblis ise af dilemediði gibi hatasýný da kabullenmedi, Allah'ýn emrine karþý istikbar etti. Allah'ýn Ýslâmla gönderdiði hükümlere/ölçülere teslim olduðu ve onlarý kabul ettiði halde hata edenler, sonra da günahlarýna tevbe edenler, týp Hz. Adem gibi affedilirler. Ýmanda, ilâhî yasaklarda, Allah'ýn hükümleri konusunda pazarlýk yapanlar, sonra kendi görüþlerini daha doðru ve üstün görenler, Ýblisin arkadaþýdýrlar.

Hataya düþmenin, günah iþlemenin sebebi, baþkasýnýn teþviki olsa bile, insanýn bizzat kendisi esas suçludur; esas sebep, insanýn kendi arzusu, kendi hevâ ve hevesidir. Kimse kimsenin günahýndan sorumlu olmadýðý gibi, kimse bir baþkasýnýn yerine kulluk da yapamaz. Herkesin yaptýðý kendisine aittir.

Kadýn, insanýn asýrlar boyu çektiði çilenin sebebi deðil; onun yaratýlýþta kardeþi, insan olmada eþi veya annesidir. Üstünlük cinsiyette veya rütbelerde aranmamalýdýr.

Çýplaklýk þeytandandýr. O, Hz. Adem'i ve eþini cennette kandýrarak onlarý elbiselerinden soydu, ayýp yerlerini ortaya döküp onlarý utandýrdý. Bu olay, ayný zamandan hem günah iþlemenin insaný sýkýntýya sokacaðýna, hem de þeytanýn insaný elbiselerinden soyarak ona daha rahat hâkim olabileceðine iþaret etmektedir. Bu nedenle Kur'an insanlarý bu konuda uyarmaktadýr:

"Ey Âdemoðullarý, þeytan, anne-babanýzýn ayýp yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sýyýrarak, onlarý cennetten çýkardýðý gibi sakýn sizi de bir belâya uðratmasýn." (A'râf: 7/27)

Bilinmeli ki, avret yerlerini örtmek ve namusu korumak ölçüsü, insana verilmiþ önemli nimetlerden ve yüceliklerden biridir. Deðerini anlayanlar için böyledir ama, hayvanlar örtünme gereði duymazlar. Hz. Ömer'in rivayetine göre Peygamber Efendimiz þöyle buyurdu:

"Kim (uygun) bir elbise bulursa onunla (gereði gibi) örtünsün. (Giyerken), elbise köprücük kemiðine gelince; 'Beni giydiren, kendisiyle avret yerimi örten ve hayatýma (o elbise ile) güzellik kazan Rabbime hamdolsun' desin."Ýblis, çýplaklýðý insanlarý avlamak için bir tuzak olarak kullanýyor; aðýna düþürdüðü kurbanlarýnýn da takvâ elbisesinden sýyrýlýp ayýplarýnýn ortaya dökülmesine çalýþýyor. Onlarý Rablerinin huzurunda, insanlarýn içerisinde rezil ediyor. Mü'min, takva elbisesi ile ruhunu, hayatýný ve edebini koruma altýna alýr. Ýman ve takva ile Allah'ýn istediði gibi bedenini örtüp, haysiyetini, iffetini, þerefini ve fýtrattaki yüceliðini korur.Ýblis ve yandaþlarý Ýslâm'ýn getirdiði tesettür/örtünme ölçüleriyle savaþýrlar. Çünkü örtüsüzlük, insanlarý, toplumlarý ve nesilleri bozmaya götüren önemli yollardan biridir. Günümüzdeki Ýblis askerlerinin de belirttiði doðru olabilir; "tesettür siyasal ve dinsel bir simgedir." Tamam da, açýklýk ve çýplaklýk da þeytanî bir simge ve haram tanýmazlýðýn, ahlâksýzlýðýn alâmetidir..
Gönderen: 03.05.2007 - 10:31
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
RABBİM HEPİNİZDEN RAZI OLSUN....
944 Mesaj -
HZ ADEM ÝN YARATILIÞI VE HAYATIYLA ÝLGÝLÝ BÝLGÝLER BU KADAR ÝNÞALLAHUTEALA YARIN HZ DAVUD PEYGAMBERÝN HAYATINI KONU ALACAÐIZ....
SELAM VE DUA ÝLE
WESSELAM
Gönderen: 03.05.2007 - 10:33
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
944 Mesaj -
hz ademle dersimize baþladýk.... inþallahuteala yarýna hz davudla devam edeceðiz.... katýlmak isteyen kardeþlerimizi bekliyoruz inþallah hepsi bu peygamberler hakkýnda bizimle paylaþýmlar sunarlar..... hz ademle ilgili ilave etmek isteyeceðiniz bir konu varsa muhakkak yazýn ayrýca aklýnýza takýlan sorularda varsa allah rýzasý için sorun inþallah hep birlikte çok güzel bir ilim elde edeceðiz..... çaba bizden muvaffakiyet allahtan...
selam ve dua ile
wesselam
Gönderen: 03.05.2007 - 14:27
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
VeRvO su an offline VeRvO  
RE: Hz. Adem'in Kur'an'da Anlatılan Kıssasından Bazı Ders ve İbretler:
567 Mesaj -
gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son VeRvO tarafından, 03.05.2007 - 15:10 tarihinde.
Gönderen: 03.05.2007 - 15:09
Bu Mesaji Bildir   VeRvO üyenin diger mesajlarini ara VeRvO üyenin Profiline bak VeRvO üyeye özel mesaj gönder VeRvO üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
VeRvO su an offline VeRvO  
RE: Hz. Adem'in Kur'an'da Anlatılan Kıssasından Bazı Ders ve İbretler:
567 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý muhammed yusa

Allah, Adem'i ve eþini affetti. Çünkü onlar günahlarýný itiraf ettiler, hatalarýnýn baðýþlanmasýný istediler. Yaptýklarý yanlýþý savunmadýlar, Allah'ýn emrini beðenmezlik etmediler, O'na karþý kibirlenmediler. Ýblis ise af dilemediði gibi hatasýný da kabullenmedi, Allah'ýn emrine karþý istikbar etti. Allah'ýn Ýslâmla gönderdiði hükümlere/ölçülere teslim olduðu ve onlarý kabul ettiði halde hata edenler, sonra da günahlarýna tevbe edenler, týp Hz. Adem gibi affedilirler. Ýmanda, ilâhî yasaklarda, Allah'ýn hükümleri konusunda pazarlýk yapanlar, sonra kendi görüþlerini daha doðru ve üstün görenler, Ýblisin arkadaþýdýrlar.




Hz. Adem 5 seyi ile bahtiyar olmustur:
1) Hatasini itiraf etmek
2) Pismanlik duymak
3) Nefsini kötülemek
4) Tevbeye devam etmek
5) Rahmetten ümidini kesmemek

Iblis de 5 seyden bedbaht olmustur:
1) Günahini ikrar (saklamadan söylemek) etmemek
2) Pismanlik duymamak
3) Kendini kötülememek
4) Kendini kötülemeyip azginligini Allahü Teala'ya nisbet etmek
5) Rahmetten ümidini kesmek


ALLAH RAZI OLSUN
MUHAMMED ABÝ ELLERÝNE SAÐLIK
ÇOOK GÜZEL OLMUÞ,AYRINTILARIYLA YAZMIÞSIN DETAYLARINIDA ÖÐRENDÝK
ELHAMDÜLÝLLAH...
OKUMAK BÝRAZ UZUN SÜRDÜ HEMEN CEVAP YAZAMADIM...
ETTÝÐÝN DUA ÝÇÝNDE AYRÝYETTEN TEÞEKKÜR EDERÝM SAÐOLASIN...
BU ARADAsevinçli TEBRÝK EDERÝM BABA OLUYORMUÞSUNgöz kırpma ALLAH BAÐIÞLASIN HAYIRLI BÝ EVLAT NASÝP ETSÝN ÝNÞALLAH

SELAM VE DUA ÝLE
Güle Güle
Gönderen: 03.05.2007 - 15:09
Bu Mesaji Bildir   VeRvO üyenin diger mesajlarini ara VeRvO üyenin Profiline bak VeRvO üyeye özel mesaj gönder VeRvO üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
özgürahmet su an offline özgürahmet  
elleriniz dert görmesin
66 Mesaj -
muhammed ve vervo arkadaþlarýmýz bize ekleyecek biþey býrakmamýþsýnýz.ellerinize saðlýk deriz ancak.ama bana sorarsanýz HZ.ADM AS.konusunu iyice konuþmak gerek derim.direk HZ DAVUT AS.ma geçmeyelim.çünki alýnacak kýssalarý almadan geçmek biraz insanlýðýn atasýna ayýp olacak gibi geliyor.
Gönderen: 03.05.2007 - 15:33
Bu Mesaji Bildir   özgürahmet üyenin diger mesajlarini ara özgürahmet üyenin Profiline bak özgürahmet üyeye özel mesaj gönder özgürahmet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
944 Mesaj -
vervo abim allah razý olsun çok güzel bir þekilde özetlemiþsin alkıs

uzun olmasýnýn nedeni ayrýntýlayla öðrenebilmektir ... inþallah yarýna hz davutu iþleyeceðiz.... kitab gönderilmiþ peygamber olduðu için oda biraz uzun olacak kitab gönderilmeyen nebilerin hayatýný ise kuranda bize anlatýldýðý kadar ve islam alimlerinin açýklamalarýný sadece yazacaðýz inþallah.....amaç tüm peygamberleri tanýmaktýr.....
özgürahmet abim peygamberlerin hayatýný seri bir þekilde iþlersek inþallahuteala daha sonra sahabe hayatýna geçeceðiz tabii kýsmetse hem hz muhammed asm a geldiðimiz zaman konu çok uzun sürecek ve ondan sonrada sahabe hayatý baþlayacak zaten sahabe hayatý daha çok uzun o nedenle ne kadar dinamik olursak inþallah o kadar çok ilim sahibi oluruz....

abi allah razý olsun daha iki ay var ama inan herhalde o doðmadan ben heyecandan gideceðim... ilk çocuðum olduðu içinde daha çok sabýrsýzlanýyorum... duanýza ihtiyacým var inþallah esirgemesiniz.... özgür abi inþallah sende dua edersin bizesevinçli ben hep duacýyým size haberiniz olsunsevinçli
wesselam
Gönderen: 03.05.2007 - 15:51
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
VeRvO su an offline VeRvO  
567 Mesaj -
EDERÝZ TABÝÝ
duallarýmýzdasýnýz hepiniz allah hayýrlý bi evlat nasip eder inaþallah
heyecan mutlaka olacaktýr tabiiki þimdi nasýl merak ediyosundur
bebeði, hatta görmediðin halde özlüyosunudur bir an evvel gelsede hasret gidereyim dersin,kokusunu duysam,aðlayýþýný ,gülüþünü duyssamgöz kırpma diye...
wayy bea þiir gibi yazdým dimidil uzat
çaktýrmayýn idare edindil uzatiþte

ama sizde bana dua etmeyi unutmayýn no'lur
çok ihtiyacým var
hoþ her insanoðlunun duaya ihtiyacý var amagöz kırpma
biraz fazla bencillik yaptým galbagöz kırpma

HZ.DAVUD(as)'ýn hayatýný yazdýðýnýz forumda buluþmak dileði ile
selametle
Güle Güle


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son VeRvO tarafından, 03.05.2007 - 16:13 tarihinde.
Gönderen: 03.05.2007 - 16:12
Bu Mesaji Bildir   VeRvO üyenin diger mesajlarini ara VeRvO üyenin Profiline bak VeRvO üyeye özel mesaj gönder VeRvO üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
RE:
944 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý VeRvO


EDERÝZ TABÝÝ
duallarýmýzdasýnýz hepiniz allah hayýrlý bi evlat nasip eder inaþallah
heyecan mutlaka olacaktýr tabiiki þimdi nasýl merak ediyosundur
bebeði, hatta görmediðin halde özlüyosunudur bir an evvel gelsede hasret gidereyim dersin,kokusunu duysam,aðlayýþýný ,gülüþünü duyssamgöz kırpma diye...
wayy bea þiir gibi yazdým dimidil uzat
çaktýrmayýn idare edindil uzatiþte

ama sizde bana dua etmeyi unutmayýn no'lur
çok ihtiyacým var
hoþ her insanoðlunun duaya ihtiyacý var amagöz kırpma
biraz fazla bencillik yaptým galbagöz kırpma

HZ.DAVUD(as)'ýn hayatýný yazdýðýnýz forumda buluþmak dileði ile
selametle
Güle Güle



sevinçli
eh olacak o kadarsevinçli
allah razý olsun vervo kardeþim allaha emanet ol bu akþam dersim var siyer dersi sanýrým bende olmayacaðým selam ve dua ile wesselam
Gönderen: 03.05.2007 - 17:35
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
özgürahmet su an offline özgürahmet  
dualarımız seninle inşallah
66 Mesaj -
muhammed kardeþimin hem evladýna hemde kendisine duacýyýz zaten.senin dediðin gibi seri olmak fikride mantýklý.hýzlý ama emin adýmlarla ileriye bakacaðýz
Gönderen: 04.05.2007 - 07:36
Bu Mesaji Bildir   özgürahmet üyenin diger mesajlarini ara özgürahmet üyenin Profiline bak özgürahmet üyeye özel mesaj gönder özgürahmet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an 1 üye ve 1264 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.84821 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.