0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Peygamberimizin Siyreti (Hayatı)

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
Peygamberimizin Siyreti (Hayatı)
569 Mesaj -
Bundan ondört asýr önce, bütün insanlara hakikat yollarýný, saadet vasýtalarýný noksansýz olarak göstermiþ bulunan Peygamberimiz, bir taraftan "Peygamberler tarihi"nde en faziletli yerini alýrken, diðer taraftan "insanlýk ve medeniyet tarihi" de kendisine en yüksek mevkii ayýrmýþ bulunmaktadýr.
Siyer: Siyret kelimesinin çoðulu (cem'i) dur. Peygamberimizin siyreti (Siyer-i Nebîgöz kırpma: Resûl-i Ekrem Efendimizin (ay senesine göre) altmýþüç yýllýk tarihidir (571-632) (39). Peygamberimizin (içtimaî, siyasî, askerî, dinî ve. ahlâkîgöz kırpma bütün cepheleriyle hayatýný öðretir. Ýslâm tarihinin ilk bölümüdür.
Hâtemül' Enbiyâ'nýn soyundan baþlar. Mekke devrini de, Medîne devri olaylarýný da içine alýr.
Ancak, megâzî ilmi, yalnýz Peygamberimizin gazvelerini bahis konusu eder. Megâzî (gazalar), Siyer-i Nebînin bir koludur.
Siyret-i Muhammediyye ve meðâzî, Ýslâm tarihinin bir þubesi olduðu gibi, hadîs ilminin de bir kýsmýdýr. Siyet-i Nebî ve meðâzî (Peygamberimizin hadîsleri gibi) bir müddet aðýzdan aðýza nakledildi. Sonra toplandý. Îlk defa Siyer-i Nebîyi yazan, Ýbn-i Þihâb-i Zühri (vefatý: 1221739) oldu. Zührîden sonra, Müsâ Ýbn-i Ukbe (1411758) gelir. Daha sonra, Ýbn-i Ýshâk (1511768) sayýlýr. Ýbn-i Ýshâk, meðâzî ehlinin reisi itibar ediimiþtir.
Vâkýdî (207/822) nin "Elmeðâzî" adlý eseriyle Ýbn-i Hiþâm (218/833) ýn "Siretü ibn-i Hiþâm"ý basýlmýþtýr. Yalnýz,. imâm Þâfiî ile Ahmed ibn-i Hanbel; - Vâkýdînin kitaplarý yalandýr, Vâkýdî yalancýdýr, demiþlerdir.
"Asr-ý Saâdet" müellifine göre: :- Siyret fenni, hadîs fenninden ayrýlýr. Siyretteki rivayetler, "Sýhâh-ý Sitte" denilen altý hadîs kitabýndaki hadîsleý gibi, dikkatle muhakeme ve tenkid olunmamýþtýr. Siyer kitaplarý, hadîs kitaplarý derecesinde muteber sayýlamaz. Kýymetli bir muhaddis oian Hâfýz Zeynüddîn Irâki (80511402), manzûm Siyret-i Nebeviyye mukaddimesinde þu sözleri söyler: - Siyret kitaplarý, sahih ve gayr-i sahih rivayetleri toplamýþtýr, Ýlim isteyenler, bunu bilmelidir."
Prof. Ýsmâil Hakký Ýzmirli der ki: - Siyer kitaplarýnda sahîh, sakîm, zaif, mürsel, munkati haberler vardýr. Fakat, mevzû, yatan haberler yoktur." (40), Ýslâm âleminde, siyer ve megâzîden sonra, "Fetihler Tarihi", Tabakal (Terâcim-i Ahvâ!) kitaplarý yazýldý. Hicretin üçüncü (Milâdýn dokuzuncu) asrý ortalarýna kadar müslümanlarýn tarih eserleri, siyer ve meðâzî ile fütûhât ve tabakat kitaplarýndan ibaretti. Bu asýrdan sonra, umumi tarih de yazýlmaya baþlandý. Müslümanlar, Ýslâm tarihine ve umumî tarihe aid sayýsýz, deðerli eserler vermiþlerdi. Ýzmirli'ye göre, Ýslâm tarihçileri iki sýnýftýr: Birinci sýnýf, muhaddisler ve fakihler, ikinci sýnýf nahivciler ve edipler. itimada lâyýk olma sý bakýmýndan, birinci sýnýfýn yazdýðý tarihler, ikinci sýnýfýn eserlerine tercih edilir. Birinci sýnýftan "Nakd-i Ricâl" ilmiyle uðraþanlarýn tarihleri daha mevsuk, daha muteberdir. Meselâ: Zehebî, Ýbn-i Kesîr tarihleri, Ýbn-i Esîr, Ebülfidâ tarihlerine, Ýbn-i Cevzî tarihi de, Mes'ûdî tarihine tercih edilmektedir."
Ýslâm âleminde yazýlan eserler, yalnýz Arab diliyle yazýlmýþ deðildi. Farsça ve Türkçe tarihler de yazýldý. Ýki asýrdan beri Avrupa tarihçileri de, Ýslâm tarihine ve hususiyle Peygamberimizi.n hayatýna dair pek çok kitaplar kaleme almýþlardýr.
Bu eserler hakkýnda Hindli Mevlânâ Þiblî-Nu'mânî (1332/1914) þöyle diyor:
- Avrupalý müverrihlerin bir kýsmý, Arapça bilmedikleri için, asli kaynaðý bulamamýþlar, baþkalarýnýn eserlerinden, tercümelerinden faydalanmýþlardýr. Bunlarýn yaptýklarý iþ, birtakým eksik ve þüpheli malûmata, kendi düþüncelerine uygun bir þekil vermekten ibaret kalmýþtýr. Bir kýsmý da Arapça bilgilerine güvenerek, hurafeler uydurmaktan, hakîkatleri tahrif etmekten, Resûl-i Ekrem'e iftiralarda bulunmaktan çekinmemiþlerdi. Avrupa yazarlarýný hatalara düþüren sebepler çoktur. Bunlar, hadîs kitaplarýnda Resûl-i Ekrem'in hayatý hakkýndaki muteber rivayetleri, zengin hazineleri hiç tanýmýyorlar. Hâdiseleri tahkik, rivayetleri tenkid iþinde bunlarýn ölçüleriyle müslümanlarýn ölçüleri arasýnda müthiþ farklar vardýr. Avrupâlýlar, rivayetin itimada lâyýk olmasýna ehemmiyet vermezler. Onlarýn dikkat ettikleri þey, râvi tarafýndan nakledilen vak'anýn kendi fikirlerine uygun düþmesidir. Ýslâm muharrirleri ve bilhassa muhaddisler, rivayetin görünüþ þekline bakmazlar, rivayet edenin itimada lâyýk olup olmadýðýný araþtýrýrlar." (41).
Eski Ýstanbul Dârülfünûnu (Üniversitesi) Felsefe Muallimi Þehbenderzâde Ahmed Hilmi Bey de þu kanaatte bulunmuþtur:
- Ýslâm’ýn münkirleri iki sýnýfa ayrýlýr. Birinciler, mevcut dinlerden birine mensup olanlardýr. Ýkinciler ise, dinleri insan topluluklarý için muzýr gören (ifratçý akliyyeci ve maddecilerden baþlayarak itidalci filozoflara kadar) tenkid erbabýdýr.
Birinciler, Ýslâmý kabûl etmemek zorundadýr. Böyleleri tahrifsiz eser yazamazlar. Onlar için, Ýslâm’a dair yazmak demek, ne yapýp yapýp Ýslâm’ý çürütmektir. Bunu, onlarýn mensup bulunduklarý dinin kaidelerinde aramak lâzýmdýr. Bir hýristiyan muharriri, Ýslâm’a dair bir eser yazacaðý zaman, tedkikten sonra v_ermesi gereken hükmü, tedkikten evvel verir. Hýristiyanlýk, hak din olarak kendinden evvel gelen yahudi dinini tanýr. Fakat, hýristiyanlýktan sonra, o dini hükümden düþmüþ görür. Hýristiyan inancýna göre, 1sâ dini, mutlak nihâî ve umumî dindir. Hazreti Ýsâ, insanlýðý kurtarmak için gelen, Âdem þekline girmiþ tanrýdýr (!). Allah’ýn oðludur. Ondan sonra, diðer bir hak dinin doðmasý mümkün deðildir. Böyle bir itikada baðlanan bir insanýn, Müslümanlýðý tarafsýz olarak muhakeme edemeyeceði tabiîdir.
Yahudilere göre, hýristiyanlýk bir nevi dinden ayrýlmadýr. Ýnsaflýlarý, müslümanlýðýn yalnýz Araplara mahsus bir din olduðunu kabul ederler. Þu halde, itikad bakýmýndan bir yahudi de müslümanlýðý tarafsýz muhakeme edemez.
Ýkinci sýnýf, ifratçý inkârcýlar, mutlak olarak dinlerin düþmanlarýdýr. Onlara göre, herhangi din olursa olsun, terakkiye mânidir. Ak1a, fenne mugayirdir. Ýnsanlýðýn çocukluk asýrlarýnýn hediyesidir.
Bu davâlarda hakikat var mý? Asla! Þurasýný iyi bilmelidir ki, fen ile dinin mevzularý baþka baþkadýr. Hakikî fenciler din sýnýrýna fenni sokmazlar." (42)
Prof. M. Þemseddin (Günaltay) da kitabýnýn önsözünde þunlarý söylemiþtir:
--- Ýslâm tarihi âlemþumûl bir ehemmiyeti hâiz olduðu içindir ki, þarkta ve garpta, bu mevzua aid sayýlamayacak kadar eserler yazýlmýþtýr. Fakat, þarkta yazýlan kitaplarýn birçoðu usulden mahrum olduðu gibi, garpta te'lif olunan eserlerin ekserisi de garaz þâibesiyle- malûldür. Þarkta yazýlan tarihî eserler, usulden mahrum olmakla beraber, pek kýymetli birer malûmat ve vesika hazinesidir. Ýslâm tarihine dair batýda kaleme alýnan eserlerin çoðunda hýristiyanlýk gayreti ve taassubunun âþikâr izlerini görmemek mümkün deðildir. Müsteþriklerden en tarafsýz davrananlarýn eserleri bile garazkârlýk þâibesinden kurtulamamýþtýr. Bunlar, derûnî bir saik ile hiç olmazsa, Ýslâm’ýn büyük simalarýný küçük göstermeðe çalýþmýþ ve bilhassa, Resûi-i Ekrem'in hayat tarihini tahrif etmek, Ýslâm’ýn büyük halifelerinin, büyük kumandanlarýnýn hareketlerini garazkârane tasvir eylemek, ulemâ ve mütefekkirlerinin ilmî, sýnâî, fennî mesailerini ehemmiyetsiz göstermek gibi duygulardan kendilerini alamamýþlardýr." (43).
Ömer Rýza Doðrul da þu mühim mütâleâda bulunuyor: Müsteþrikler, daha fazla, garbýn Ýslâm âlemine çullandýðý sýralarda zuhur etmiþler ve garp âleminden Ýslâm âlemine giren istilâ ordularýna refakat eden misyonerleri desteklemek için çeþit çeþit eserler yazmýþlar, misyonerlere hýz vermek için Ýslâm aleyhinde türlü türlü bühtanlarda bulunmuþlardýr. Bunlar, garbýn maddî üstünlükle kalmayarak mânevî ve ruhânî üstünlüðü de hâiz olduðunu belirtmek istemiþler ve onun için Ýslâmiyet hakkýnda ve Hazreti Peygamber hakkýnda çeþit çeþit hezeyanlarda bulunmuþlar, yeni misyonerleri, iddia ettikleri manevî ve rûhânî faaliyetin mümessili olarak Ýslâm memleketlerine salmýþlardýr. Ýslâmiyet aleyhinde ve Hazret-i Peygamber Efendimiz aleyhinde uydurulan iftiranýn asýl sebebi, bu istilâ ve tecavüz zihniyetidir..
Bu istilâ ve tecavüz zihniyeti, Ýslâmiyeti temelinden yýkmak için uðraþmýþ, fakat, çok þükür muvaffak olamamýþtýr. Garbýn istilâ ve tecavüz devri tarihe mal olmaða baþladýktan sonra ise, bu durumun deðiþmeye baþladýðý göze çarpmaktadýr (44).
Avrupa yazarlarý arasýnda tarafsýz kalem kullanan, tarihî hakikatleri ilmî bir þekilde ifade eden edipler ve müellifler yok deðildir. Ancak, büyük bir çoðunluk yanýnda bunlarýn pek az ve âdeta nadir zatlar olduðu da unutulmamalýdýr.
Ne yazýk ki, son zamanlarda, memleketimizde yeni yetiþen meslektaþlar arasýnda, Avrupa tarihçilerinin garaza dayanan bu sakat fikirlerini doðru sanarak benimsemiþ tarihçilerimizi esefle görmekteyiz. Bunlar; doðunun aslî kaynaklarýný inceleyemedikleri için, büsbütün ihmal etmiþler, batýlýlarýn yanlýþ görüþlü eserlerine saplanarak tarihî hakikatlerden uzaklaþmýþlardýr. Hele bu korkunç hatalar, en ziyade okul kitaplarýndâ müþahede olunmaktadýr.
Kitabýmýz, çok mühim bir boþluðu doldurmak dâvasýnda deðildir. Yalnýz, yarým asýrlýk meslekî salâhiyete dayanarak piyasadaki, Ýslâm inancýný sarsacak bir mahiyet taþýyan bu gibi eserlerin tarihî kusurlarýna iþaret edebilmek maksadýyla, ortaya çýkmýþ bulunmaktadýr. Muvaffakiyet Allah’tandýr. .
Gönderen: 05.05.2007 - 12:02
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1358 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
abdullahbilgefi.. (53), Nazen38 (38), tekkekoy19 (50), asker16 (48), tmterminator (43), emos_nl (37), UmutYolcusu.Net (42), muhammed atif (42), BJKKARAKARTAL (67), abdullahbfiliz (53), papatya_303 (39), gamzem 123 (53), artvinden (56), HaSaNn (39), hudayfa25 (45), kardelen33 (53), YakupDemir (119), bedraka (41), Divane (38), MatematikciBilg.. (39), ütopya (45), grupakabe.de (44), gultekin1978 (47), gülehasret (34), nazira (40), aakyildiz (54), veli_market (43), sahavet (49), bcanarslan (53), mustee (46), kutsalcan (55), suheda72 (48), TEvET (43), sancar1 (59), ahiret (44), RUKIYYE (45), yukselkalinci (41), eczacý21 (39), benefþe (57), cancana (47), amine (43), yusufkoca (65), selim_kocaman (35), ziko (53), seyhmus_nas (38), mero87 (38), rauna (39), Kitrelili (60), xxsaskinxx (54), atilla (54), Derfat (51), Mücahid (38), envarrecep (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.66808 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.