0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » DALALET

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
DALALET
582 Mesaj -



Yolunu þaþýrma; kaybolma; azma; sapkýnlýk ve batýla yönelme. Ayrýca, helâk olmak, batýl þey ve unutmak mânâlarýna geldiði gibi bilerek veya bilmeyerek, az veya çok doðru yoldan sapmak anlamlarýna da gelir. Nitekim "dâll" ve "dalâl" hem peygamberler hem de kâfirler için kullanýlmýþtýr: "aglaKardeþleri) dediler ki: Yusuf ile kardeþi babamýza bizden daha sevgilidir. Halbuki bizler birbirine baðlý bir toplumuz. Herhalde babamýz apaçýk bir hata (dalâl) içindedir." (Yusuf, 12/8)
Âyette görüldüðü gibi, hata kelimesi "dalâl" ile ifade edilmiþtir.

Duhâ sûresinde de Hz. Peygambere hitaben; "Seni þaþýrmýþ bulup da yol göstermedi mi?" (ed-Duhâ, 93/7) buyurulmaktadýr. Buradaki þaþýrma kelimesi de Kur'ân'da "dâll", yani yolunu kaybetmiþ, þaþýrmýþ demektir.

Dilimizde dalâlete, sapmak, sapýklýk ve sapkýnlýk denir. Dalâl, bazen gafletten ve þaþkýnlýktan doðar. Bu münasebetle dalâl; gaflet, þaþkýnlýk, kaybolma ve helâk olma manalarýnda da kullanýlýr.

Aslýnda dalâl, yoldan sapmak demek olduðu gibi, aklî sapma anlamlarýnda da kullanýlmýþtýr. Biz de dalâlet ve sapkýnlýðý batýla düþmeyi sadece dinde; dalâl ve sapýklýðý da akýl ve sözde kullanýrýz. Dâll kelimesinin çoðulu olan "dâllîn", tam manasýyla, sapkýnlar demektir.

"Kim imaný küfürle deðiþtirirse þüphesiz dosdoðru yoldan sapmýþ olur." (el-Bakara, 2/108)

"Allah'a ortak koþan kimse þüphesiz derin bir sapýklýða düþmüþtür." (en-Nisâ, 4/116)

"Allah ve Rasülü bir iþe hüküm verdiði zaman, mümin kadýn ve erkeðin o iþlerinde seçme hakký yoktur. Kim Allah ve Rasülü'ne karþý gelirse apaçýk bir sapýklýða düþmüþ olur." (el-Ahzâb, 33/36)

Yukarýdaki âyetler, ister mümin olsun ister kâfir, Allah'ýn ve Rasûlü'nün emir ve teklifleri karþýsýnda inat edip ondan deliller ve harikulâde þeyler istemek suretiyle Hz. Peygamber'i (s.a.v) müþkül durumda býrakmaya çalýþmalarýnýn onlarý doðru yoldan sapmýþ kimseler olarak nitelendirmeye götüreceðini ihtar etmektedir.

"Ýbrahim, babasý Âzer'e: Sen bir takým putlarý ilâhlar mý ediniyorsun? Doðrusu ben seni ve milletini apaçýk bir sapýklýk içinde görüyorum demiþti. " (el-En'am, 6/74)

Halbuki Hz. Ýbrahim Kur'ân'ýn ifadesiyle yumuþak, müsamahakâr, temiz huylu ve halîm birisidir. Fakat akîde söz konusu olunca, ne babalýk kalýr ne de evlâtlýk... Dalâleti seçenlere karþý tavýr budur.

"...Allah, müminlere lütufta bulunmuþtur. Halbuki daha önce apaçýk bir (dalâl) sapýklýk içindeydiler. " (Âli Ýmrân, 3/164)

Daha önce, tasavvurda, itikatta, hayatî mefhumlarda, gaye ve yöneliþlerde, âdet ve gidiþatta, nizam ve prensiplerde dalâlet; sosyal ve ahlâkî yaþayýþta da sapýklýk içindeydiler. Allah, lütufta bulunarak onlarý, sapýklýktan doðru yola çýkarmýþtýr:

"Ey Muhammed! Sana indirilen Kur'ân'a ve senden önce indirilenlere inandýklarýný iddia edenleri görmüyor musun? Tâðutun önünde yargýlanmak isterler. Oysa onu reddetmekle emr olunmuþlardý. Þeytan onlarý derin bir sapýklýkla saptýrmak ister." (en-Nisâ, 4/60)

Ýþte iman ettiðini söyleyip; Hakk'ýn önünde muhakeme edilmeye çaðrýlýnca, tâðutun hükmünü Hakk'ýn hükmüne tercih edenler, gerçekte þirk ve apaçýk bir sapýklýk içindedirler. Þeytan da, onlarýn, bu sapýklýklarýnda daha da derinleþmelerini ister ve nitekim çoðu zaman baþarýr.

Dalâlet kelimesinden geçiþli olarak türetilen "idlâl" da saptýrmak anlamýna gelir. Þöyle ki: "Onlardan bir güruh seni saptýrmaya yeltenmiþti. Onlar yalnýzca kendilerini saptýrýrlar, sana hiçbir zarar veremezler." (en-Nisâ, 4/113)

Rivayete göre Medine yerlilerinden Ta'me, bir komþusunun zýrhýný çalmýþ, bir un daðarcýðýna saklayarak getirip, bir Yahudi'nin evine gizlemiþti. Ta'me'yi sýkýþtýrdýlar. O, müslüman olmasýna raðmen yemin etti. Yahudiyi sorguya çektiler. O da: Bunu bana Ta'me verdi dedi. Bazý Yahudiler de þahitlik ettiler. Zaferoðullarý Rasûlullah'a gelip Ta'me'yi beraat ettirmesini söylediler. Ta'me'nin yemini karþýsýnda düþündü; arkasýndan yukardaki âyet indi.

Dalâletin unutma ve yanýlma anlamýna geldiði de olur. Aþaðýdaki âyet buna bir örnektir: Borç verirken yazýlmasýný ve þahit getirilmesini isteyen âyet, devamla; "Eðer iki erkek bulunamazsa rýza göstereceðiniz þahitlerden olmak üzere bir erkekle iki kadýn gösterin ki, onlardan biri yanýlýrsa diðeri onu düzeltsin." (el-Bakara, 2/282) Görüldüðü gibi burada yanýlma olarak tercüme edilen kelime Kur'ân'da "dalâlet "ten türeyen, "dallet" sözcüðüdür.

Peygamber (s.a.v)'in hadislerinde de, sapýklýðýn dalâlet olarak geçtiðini görmek mümkündür. Bir örnek olmak üzere aþaðýdaki hadisle yetinelim:

"Sonradan uydurulan þeylerden sakýnýnýz. Çünkü sonradan uydurulan her þey bid'attýr. Ve her bid'at sapýklýk (dalâlet)tir." (Ebû Dâvûd, es-Sünne, 5)





3


Gönderen: 23.05.2007 - 21:09
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
KUFUR
582 Mesaj -

H3

Örtmek veya þükrünü yerine getirmeyerek eriþilen nimeti örtmek, nankörlük etmek. Bundan dolayý arapçada karanlýðý ile her þeyi örttüðü için geceye kâfir (örten) denmiþtir. Terim olarak küfür, imanýn zýddý yani imansýzlýktýr. Baþka bir deyiþle Allah'ýn varlýðýný ve birliðini, peygamberliði, Hz. Muhammed'in Allah katýndan getirdiði kesin olarak belli olan þeyleri inkâr etmektir. Ýslam dininde inanýlmasý gereken þeylere inanmayan kimseye de gerçeði örttüðü için kâfir denir. Küfür için iman edilecek þeylerin tümüne inanmamak þart deðildir. Bunlardan birine veya bir kýsmýna inanmamak da küfürdür.

Küfür kalben olduðu gibi söz ve davranýþla da olabilir. Herhangi bir zorunluluk olmadýðý halde diliyle insaný küfre götürecek bir söz söyleyen, inanýlmasý gereken þeyleri küçümseyen onlarla alay eden yahut imanla baðdaþmayan iþleri yapanlar da kâfir olur. Ancak ölüm tehdidi karþýsýnda bulunan bir kimse gönlü imanla dolu olduðu halde canýný kurtarmak için istemeyerek küfrü gerektiren bir söz söylerse dinden çýkmýþ olmaz. (Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur'an Dili, Ýstanbul 1960, c.1, s. 207-208; Asým Efendi Kamus Tercümesi, c.2, s. 662)

Ýslâm'ý terketmeye zorlananlar için tanýnan ruhsat hakkýnda Kur'ân-ý Kerim'de þöyle buyurulur: "Allah'a imandan sonra, kalbi iman ile sabit ve mutmain iken küfre zorlananlar müstesna olmak üzere, kim ki Allah'ý tanýmaz ve fakat göðsünü küfre açarsa, mutlaka onlarýn üstüne Allah'tan bir gazap vardýr. Onlar için çok büyük azap da vardýr." (en-Nahl, 16/106) Bu âyetin iniþ sebebi þudur: Mekke'de Kureyþ müþrikleri, ashab-ý kiramdan Ammâr'ý, babasý Yâsir'i ve annesi Sümeyye (r.anhüm)'ü Islâm'dan vazgeçirmeye zorluyorlardý. Onlar bunu kabul etmedikleri için, Sümeyye'yi iki deve arasýna baðlayýp ayrý ayrý yönlere çekerek parçaladýlar. Yâsir (r.a)'ý da çeþitli iþkencelerle þehid ettiler. Iþte Ýslam'ýn ilk þehidleri bunlardýr. Ammâr, müþrikler tarafýndan kuyuya atýldý. Tam boðulacaðý sýrada onlara rýza göstermeye mecbur kaldý. Ve hayatýný kurtardý. Birisi gelip, Hz. Peygamber'e Ammâr'ýn dinden döndüðünü söyleyince, Rasûlüllah (s.a.v): "Hayýr, Ammâr tepeden týrnaða imandýr. Ýman onun etine ve kemiðine iþlemiþtir" diye buyurdu. Bu arada Ammâr, aðlýya aðlýya çýkageldi. Hz. Peygamber onun gözyaþlarýný silerek: "Üzülme, yine seni zorlarlarsa dilinle onlara uymuþ görün" buyurdu. (Ýbn Kesir, Tefsîru'l-Kur'âný'l Azîm, Ýstanbul 1985, IV, 524 vd.; Elmalýlý Hamdi Yazýr, a.g.e., Ýstanbul 1936, IV, 3130, 3131)

Ýnsan yeryüzünde, yaratýcýsýný tanýmak, bilmek ve O'na kulluk etmek üzere yaratýldýðý için, bu amaçtan uzaklaþarak, imandan mahrum olmasý ve küfür bataklýðýna düþmesi kendisi için bir felakettir. Ölüm sýrasýnda, kabir ve âhiret hayatýnda kendisi bakýmýndan acý gerçeklerle karþýlaþýnca ikinci defa yeryüzüne çýkarýlýp sýnava tabi tutulmayý istesede, kendisine dünya yaþamý bir defaya mahsus olmak üzere verildiði için, bu isteði reddedilecektir.
Gönderen: 23.05.2007 - 21:17
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
ISLAM'A GORE HAKIMIYET:
582 Mesaj -
Ýslâm'a göre hâkimiyet ve sýnýrlandýrýlamaz, egemenlik yalnýzca Allah'ýndýr. Bu konuda bütün gerçek müslümanlar arasýnda tam bir fikir birliði vardýr. Hüküm koymak Allah'a has bir yetkidir. Baþkalarýnýn bu konuda herhangi bir ortaklýðý yoktur. Hiçbir kimsenin Allah ile birlikte hüküm koymasý söz konusu deðildir. O, hükmüne hiçbir kimseyi asla ortak etmez. (18/Kehf, 26) Ýslâm'da gerçeðin ölçüsü ve yegâne hak, Allah'ýn Kitabý ve Rasûlü'nün sünneti olduðundan, herkesin bu hükümleri kabul etmesi gerekir. Kim kendiliðinden birtakým sözler ortaya koyar ve kendi anlayýþýna göre bazý kurallar ortaya atarsa ve bunu kendi anlayýþý, hatta dini yorumlayýþý sonucunda ileri sürerse, bu söylenenler Rasûlün getirdiklerine arz olununcaya kadar ümmetin ona uymasý ve anlaþmazlýklarýnda onun hükmüne baþvurmasý gerekmez. Eðer Rasûlün getirdikleri ile çatýþmaz ve uygun düþerse, doðruluklarý belgelenirse ancak o zaman kabul edilir; fakat Rasûl'ün getirdiklerine aykýrý olursa o zaman bunlarýn reddedilmesi gerekir. (Ýbn Kayyým el-Cevziyye, Zâdu'l-Meâd, 1/38) Çünkü Yüce Rabbimiz mü'minlerin geçerli bir imana sahip olmalarý için aralarýndaki anlaþmazlýklarda Rasûl'ün hükmüne baþvurmayý þart koþmakla kalmamýþ; içlerinde herhangi bir sýkýntý duymaksýzýn ve tam bir teslimiyetle, verdiði hükme teslim olmayý öngörmüþ bulunuyor. (4/Nisâ, 65)

Kýsacasý, Allah ve Rasûlü herhangi bir konuda hüküm vermiþ ise, hiçbir mü'minin o konuda istediklerini tercih etme yetkisi yoktur. (33/Ahzâb, 36) "Allah'ýn, Rasûlü Muhammed'e indirdiðinden baþkasý ile hüküm vermek helâl deðildir; çünkü hak yalnýz odur. Onun dýþýnda kalan bütün hükümler ise zulüm ve haksýzlýktýr. Bu zulüm ve haksýzlýkla hükmetmek helâl deðildir. Herhangi bir hâkim (yönetici, kadý, yargýçgöz kırpma, bu helâl olmayan hükümlerle hükmedecek olursa verdiði bu hüküm ebediyyen geçersiz kýlýnýr, onunla amel edilmez" diyen Ýbn Hazm (el-Muhallâ, 9/362), buna delil olarak da Kur'ân-ý Kerim'deki: "Ve onlar arasýnda Allah'ýn indirdiðiyle hükmet..." (5/Mâide, 49) âyetini göstermiþtir.
Gönderen: 23.05.2007 - 21:24
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
cihan abi......
944 Mesaj -
abi hayýrdýr inþallah hala bu saate uyanýksýn sizde saat kaç? hem ne oluyor yine yaklaþýk bir saatir giremedim siteye her nedense .... çoðu konular kapanmýþ yine..... allaha emanet ol abim wesselam
Gönderen: 23.05.2007 - 21:34
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
MUHAMMED KARDES
582 Mesaj -
SELAMUN ALEYKUM KARDES. AZ ONCE GIRDIM. UYKUM KACTI YARIM SAAT EVVEL UYANMIS OLDUM HEPSI BU. BURDA SAAT SABAHIN 5'I YARIM SAAT SONRA NAMAZ VAKTI. BUGUN BIRA EKEN UYANDIM VE NETI ACTIM. KEMAL DENEN KISININ SANA YAZDIKLARINI GORUNCE BENDE GIRDIM RAVDAYA. AMA HEMEN KONU KALDIRILDI. BENDE BASKA BIR KONU ACMAK ISTEDIM VE ACTIM. HEPSI BU. BIR SAAT SONRA ISE GIDECEGIM INSALLAH. SELAMETLE KAL
Gönderen: 23.05.2007 - 21:44
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1577 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bidenem2727 (51), seyma köse (32), Frankfurtlu (58), Rahmetli (54), adem hoca (39), Fatihcrs (39), miractas (52), kadir isik (57), semiz55 (50), huseyinkoymen (54), a.zade (46), burakcan42 (47), YETÝMKIZ (38), demir19 (48), Yusuf KALE (64), enis1616 (34), m.tarik (23), a.erbil (50), cerdogan53 (38), sefaköylü (61), cihat78 (33), dursuni (40), ademylmz (62), Eternity (50), fatmas (35), rayiha (44), metinyuksel (42), biat (48), MuhammedBurak (57), atahoca (43), nsarikilic (85), nurleyla (61), ercomert (66), yselimk (47), salipazari_55 (47), mukreminabi (59), yaman55 (53), hanedar (53), serwtac (51), zeycan.T (48), Hamdi SEM&Yacut.. (50), nurcemalin55 (45), suyuti (46), kayýpcicek (39), kobra28 (50), z_ates (49), a_hisar (35), nihade (49), Sehle (53), hacer (50), Ayhan75 (50), meliksah (), s_mavus (49), gulum58 (39), delikanli55 (49), masterkan84 (41), Safiye_ (43), aktas1 (45), rahmana_kulum (41), nuraniyüz (37), nevra_nevra (37), mbildir (53), mg_ali61 (41), fatmasurek (50), cemalettin (44), beylik (46), tiryakiyim (55), oliverim (48), ibrahimer (61), ahmetmeydan&yac.. (32), gezgintas (33), emrullahasik (42), inces (63), ahmetzg (32), halvet (59), werker (57), meliksahgazi (45), hizan (53), halit 2 (), EFSU (41), esnur@ (38), tutukluyurek1 (43), kadir.46 (50), akin (56), Abdulaziz1 (57), arslan71 (54), hakan252525 (48), abdulvekil (41), celalim (43), cingirt (45), ahmethira (61), atasever (35), syfbeyhan (47), bladenfr (53), Bulduklu (53), zeynep73 (52), ülkücü genc 67 (41), ruhat (41), kubi187 (36), ateþ_su (44), Hanedaroglu (53), 0455 (49), uveyk (52), yesevi06 (49), civansirli (65), Yusuf 55 (43), sehid_2000 (42), carizma55 (45), ismail61 (50), kazakh65 (60), inansumer (47), miro_can (45), mavibirölüm (41), Tuncay20 (48), Cennetim (34), KIVILCIM (59)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.74810 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.