0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » FETULLAHÇILAR, CAMİLERİ KİLİSE GİBİ, KÜLTÜR EVİ YAPACAK MI?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
YENISAFAK su an offline YENISAFAK  
FETULLAHÇILAR, CAMİLERİ KİLİSE GİBİ, KÜLTÜR EVİ YAPACAK MI?
169 Mesaj -
Hawai'ye Mevlevihane Yapýlacakmýþ!.

Önce Mevleviliði tanýyan ardýndan da Müslüman olan Hawai'li bir grup Amerikalý, þimdi de Maui Adasý'na Ýstanbul'daki Galata Mevlevihanesi'nin benzerini inþa edecekmiþ...

Mevlana'nýn 22. kuþaktan torunu olduðunu savunan Uluslararasý Mevlana Vakfý 2. Baþkaný Esin Çelebi, Mevlana'nýn hoþgörü anlayýþýnýn dünyada her yýl daha fazla insana ulaþtýðýný belirtti. Mevlana'ya sadece Doðu ülkelerinde deðil, Batý'da, hatta yoðun olarak ABD'de ilgi gösterildiðini anlatan Çelebi, bu ülkelerde Mevlana ile ilgili kitaplarýn en fazla satanlar listesinde olduðunu, Mevlevilik kültürünün de merakla okunduðunu söyledi.


Bu grubun, Mevlana sevgisini ve Mevleviliði bir adým daha ileriye taþýyarak Hawai'de Mevlevihane inþa etmeye karar verdiðini ifade eden Çelebi, "Binanýn temeli 28 Þubat'ta atýldý. Bize söylediklerine göre, Ýstanbul'daki tarihi Galata Mevlevihanesi'nin benzerini, Maui Adasý'nda inþa edecekler" dedi.

Çelebi, inþaata bu yýl baþlanmasýnýn nedenin ise 2007'nin UNESCO tarafýndan Mevlana Yýlý ilan edilmesi olduðuna dikkati çekti. 27 Ve bu arada Nurcu Fetullah Gülen, birden bire Mevlevi kesildi!.

Amerika'daki Rumi Forum Baþkaný Fetullah Gülen Tayyip Erdoðan'a Madalya Takmýþ!

Onursal baþkanlýðýný Fethullah Gülen'in yaptýðý Rumi Forumu, Baþbakan Erdoðan'a Medeniyetlerarasý diyalog ödülü verdi.

"1999'da Washington'da kurulan Rumi Forumu, esas olarak Gülen cemaatinin ABD'deki "dinlerarasý diyalog" faaliyetlerini yürütüyor. Adýný ABD'de popüler olan Mevlana Celaleddin Rumi'den alan kuruluþ sýk sýk sema gösterileri düzenliyor.

Bu, Gülen cemaatinin köklerinin bulunduðu Nurcu ekol için alýþýlmamýþ bir durum. Ama Mevlana aracýlýðýyla Amerikan kamuoyuna daha kolay ulaþabildikleri de çok açýk. Rumi Forumu'nun bu yýl ilk kez daðýttýðý "Barýþ ve Diyalog Ödülleri"ni alan diðer kiþilerse þöyle:

Georgetown Üniversitesi Baþkaný John DeGioia, Ýslam araþtýrmacýsý Prof. John Esposito, Ýran asýllý düþünür Prof. Seyyid Hüseyin Nasr, Haham Dr. Marc Gopin, ABD Barýþ Enstitüsü Bþk. Yard. David Smock, Presbiteryan Kilisesi'nden Dr. Clark Lobenstine. "28

"Türk Ýslamcýlarý 'Modernleþme Cihadý' baþlatmalý"ymýþ!?

Kerem Çalýþkan denen Batý aþýðý ve Ýsrail uþaðý bir kiþinin Tempo dergisinde yazdýðý bu yazý, Fetullahçýlarýn gerçek amacýný ve perde arkasýný anlamak bakýmýndan dikkatle ve ibretle okunmalýdýr.

Çünkü bu safsatalarý, Fetullahçýlar öylesine beðenmiþ ve benimsemiþ ki, "Küresel Barýþa Doðru-Kozadan Kelebeðe. 3" kitabýna almýþ ve özel bir bölüm ayýrmýþlardýr. Bu kitap Fetullahýn "Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý"nca bastýrýlmýþ, önsözünü ise Fetullahçý Prof. Suat Yýldýrým yazmýþtýr.

Ýslam'ýn, batýlý deðer yargýlarýna göre yeniden yorumlanmasý, Arap Ýslam'ýndan vazgeçilip Türk Ýslam'ýnýn yaygýnlaþtýrýlmasýný, Erbakan'ýn mutlaka saf dýþý býrakýlmasýný, camilerin kilise benzeri kültürel bir kimliðe kavuþturulmasýný ve bu konularda Batýnýn Fetullah Gülen'e büyük umutlar baðladýðýný söyleyen yazarýn bu yamuk yaklaþýmlarýný, Fetullahçýlar "büyük bir hikmet ve hakikat" gibi sahiplenip sunmuþlardýr.

Ýþte Kerem Çalýþkan ve Diyalogcularýn safsatalarý:

"Ýslam imajýnýn 11 Eylül sonrasý terör-þiddet ve nefretle karartýldýðý bir dünyada Ýslam'ýn yüzünü yeniden aðartacak bilgelik birikimi Anadolu topraklarýnda yatýyor. 21. Yüzyýl'ýn deðerleri olan insan, birey, hoþgörü ve uzlaþma Türk kültürünün Ýslam'a buluþmasýnda arattýðý sentezin özüdür. Yesevi, Hacý Bektaþ, Mevlana, Yunus felsefesi 21. Yüzyýl'ýn þafaðýnda yeniden gönüllere yazýlýyor. Türk Ýslamcýlarý modernleþmeyi kendi köklerine ve tasavvufa dönerek yeninden inþa etmek zorunda.

Ýnsanýn kaderi modernleþmedir. Bunun Doðusu Batýsý, Ýslam'ý Hýristiyan'ý yoktur. Ama yeri ve zamaný vardýr. Bazý topraklarda çeþitli faktörler sonucu modernleþme hýzlanmýþ veya yavaþlamýþtýr. Ýklimden teknolojiye, savaþtan dinsel inançlara kadar bir çok unsur modernleþmenin hýzýný etkilemiþtir. 15. Yüzyýl'da Fatih'in Ýstanbul kuþatmasýnda kullandýðý devasa top, Afganistan savaþýnda ABD'nin kullandýðý Blu-54 tipi dev bombalarla eþdeðerde modern bir silahtý. Doðu uygarlýðýnýn en parlak dönemlerinde Batý dünyasý henüz yýkanmayý bile bilmeyen barbarlýk çaðýndaydý. Doðu bir zamanlar bilim, teknoloji ve kültürde daha ileri, Batý daha geriydi. Ama 21. Yüzyýl'a girdiðimiz þu günlerde modernleþme bayraðý Batý'nýn elinde yükseliyor. Doðu'nun Asya ve Avrasya'nýn toplumlarý Batý'yý taklit ve ret kavgasý arasýnda çýrpýnýyor.

Ýslam ülkeleri ise bu kavgada ne yazýk ki geri ve modernleþmenin uzaðýnda kalmýþ bölge ve insanlarý simgeliyor. Modernleþme Afganistan'a en geliþmiþ bomba ve füzelerle tepeden inme geliyor. Taliban'ýn þeriat adýna uyguladýðý kendine özgü faþist yöntemleri Batý'nýn bombardýmaný altýnda toz dumana karýþýp yok oluyor. Kaybeden kim? Yalnýzca Taliban mý?

Yoksa dünya çapýnda Taliban'ý Ýslam adýna alttan alta veya açýkça destekleyen tüm Ýslamcý çevreler mi?

Peki Türkiye'de Taliban'ý yýllarca "bir tür katý Ýslam" olarak yorumlayan ve açýkça eleþtirmekten kaçýnan, hatta destekleyen Ýslamcý gruplar, yayýnlar ve kiþiler prestij ve itibar kaybetmedi mi? Radikal Ýslam adýna sert, katý ve baðnaz bir görüntü verenler, bu imajla ideolojik politik kavga yürütmeye çalýþanlar darbe almadý mý?

Amerika: "Aldý, alýyor ve alacak"mýþ. Hiçbir güç ABD'ye ve Barbar Batý Medeniyetine karþý duramazmýþ!..

"11 Eylül yalnýzca New York Ýkiz kuleleri yerle bir etmekle kalmadý, globalleþmeye direnen tüm çevrelerin umut ve özlemlerini de yerle bir etti. Çünkü ABD'nin global intikamý Asya'nýn göbeðine dev bir tokmak gibi indi. Ve ABD petrol ve silah þirketleri uzun süredir, dolaylý ve temkinli bir þekilde yerleþmeye çalýþtýklarý Orta Asya satranç tahtasýnýn ortasýna bütün taþlarý havaya savuran bir basket topu gibi düþtüler. Ve orada kalacaklar. Globalleþme ve modernleþme asýl þimdi baþlýyor. New York-Kabil hattýnýn ne kadar kýsa ve yakýn olduðu ortaya çýktý.

Modernleþmenin ilkel düþmaný Taliban, Bin Ladin'in Ýkiz Kulelere görkemli ama umarsýz saldýrýsý ile modernleþmenin tüm hýþmýný üstüne çekti.

Marx'ýn geri-sömürge ülkeler için kullandýðý "görebilecekleri en modern þey emperyalizmdir" diye bir söylemi vardýr. Afganistan için oldukça geçerli bir söz...

Þu Nefret ve Hakaret Kokan Ýddialarý, Fetullahcýlar Baþ Tacý Yapmaktadýr:

Ýslam alemi kendi düþleriyle uyuyordu. 11 Eylül'ün provokatif saldýrýsý onlarýn tüm düþlerini bozdu ve bozacak. Çünkü meydan okuduklarý Batý dünyasýný ve nefret ettikleri modernleþmeyi, adeta uyuyan devi uyandýrýr gibi vuran Bin Ladin ve çetesi Batý'nýn tüm güçlerini harekete geçirdi. Afganistan savaþý tüm dünyada ve özellikle Batý'da yoðun bir "Ýslam" tartýþmasý da baþlattý. Ýslam nedir, ne deðildir? üzerine milyonlarca yazý, fotoðraf belge dünya medyasýný kapladý. Buradan yola çýkarak Türkiye'de þu soruyu artýk cesaretle sorma zamaný geldi:

Ýslam'ýn dünyadaki imajý nedir? Ýslam alemini simgeleyen unsurlar nelerdir? Bunu dünya medyasýna yansýyan görüntülerden izleyebiliriz: Çadurlu, çarþaflý, yüzleri gözleri baþlarý örtülü kadýnlar... Sakallý, entarili erkekler... Tarihi camiler, eski soylu bir mimari... Yoksul insanlar, yoksul kentler...

Ýslam'ýn dünyaya yansýyan görüntüsü yalnýzca Afganistan'da deðil, Ýran'da, Suudi Arabistan'da, Mýsýr'da. Cezayir'de, Libya'da, Somali'de budur... (Ýslam'a karþý duyduðu derin nefreti kusan bu adamýn safsatalarýna Fetullahçýlar nasýl sahip çýkýyor!? M.Ç.)



Ýslam, Batý'nýn parlak ve modern görüntüsü karþýsýnda, adeta dünyanýn ezilen kýsmýnýn, þu ünlü "dünyanýn lanetlilerinin" dini haline gelmiþtir veya böyle yansýmaktadýr.

Sovyetler Birliði'nde komünizmin çöküþünden sonra dünyanýn ezilen kesiminin sözcülüðünün, Filistin-Ýsrail çatýþmasýnda olduðu gibi, radikal Ýslamcýlara kalmasý da sanýrýz rastlantýdan öteye bir derinlik taþýmaktadýr. Dünyanýn yeni Kuzey-Güney kamplaþmasýnda Ýslam 'Güney'i temsil ediyor. Ama neyi ne kadar temsil ediyor?

6 milyar nüfuslu global küremize baktýðýmýz zaman dinlerin daðýlýmýný 2000 yýlý verilerine göre þöyle görüyoruz:

•1.6 milyara yakýn Hýristiyan (Katolikler 1.038 milyar, Protestanlar 346 milyon, Ortodokslar 216 milyon)

•1.2 milyar Müslüman

•811 milyon Hindu

•360 milyon Budist

•107 milyon Þintoist

•14 milyon Musevi ve diðerleri.

Dinler haritasýna bakýnca, Anadolu, Ortadoðu, Afrika'nýn kuzeyi ve Orta Asya'nýn Çin sýnýrýna dayanan bölümüne kadar olan kýsmý Ýslamýn rengi kabul edilen 'Yeþil'le kaplý.

Kuzey Amerika, Ýngiltere, Almanya proteston, Avrupa ve Güney Amerika katolik aðýrlýklý. Ortodokslar Rusya, Slavlar ve Yunanistan'la sýnýrlý. Çin Budizm'in kalesi sayýlýyor. Yani Ýslam dünyasý, neredeyse Hýristiyan dünyasýyla eþit bir nüfusa sahip. Ýslam'ýn ulusal daðýlýmýnda ise karþýmýza Araplar, Afrikalýlar, Türkler, Ýranlýlar çýkýyor. Ýslam ülkelerinde kiþi baþýna gelir düzeyi düþük. Petrol zengini Suudileri saymazsak en Batýlý ülke olan Türkiye'de yýllýk 3 bin dolar civarýnda. Ýran da 3-4 bin dolar düzeyinde. Orta Asya Türk cumhuriyetleri bu rakamýn altýnda.

Ýslam adýna dünya sahnesinde öne çýkan Humeyni sonrasý Ýran oldu. Daha sonra da Afganistan'da Taliban. Filistin-Ýsrail kavgasý çevresindeki Hamas, Hizbullah gibi örgütler de Ýslam'ýn dünya politikasýna yansýyan isimleri arasýnda.

Bu tablodan pek parlak sonuç çýkmýyor.

Çünkü Ýslam modern dünyaya þu görüntüyü veriyor: Geri, katý, baðnaz, kadýnlarý baský altýnda tutan, hoþgörüsüz, dövüþçü, savaþçý, kendi karþýtlarýna tahammülü olmayan, ilkel, kan ve ölüm kokan bir din... Yoksul ve ilkel halklarýn, bölgelerin dini... Zengin, modern dünyaya duyulan nefretin dini... Bin Ladin'in dünya sahnesine Ýslam adýna çýkmasý bu görüntüyü daha da pekiþtirdi. Ladin ve Taliban Ýslam'ýn yüzünü terör ve kan rengine boyadýlar... Þimdi Ýslam için yüzünü yýkama zamaný...

Ama bu nasýl olacak ve kim yapacak?

"Osmanlý'nýn 600 yýllýk sentezi: Modern Türkiye modeli" (Yani Türkiye, ýlýmlý Ýslam'la Batý Medeniyeti dedikleri zulüm ve sömürü düzeninin taþeronluðunu yapmalýymýþ!.. M.Ç.)

Tarihsel olarak Ýspanya'ya yönelik Ýslam çýkarmasý sayýlmazsa, Batý dünyasýna Ýslam'ý tanýtan ve kabul ettiren Türkler ve Osmanlýlardýr. Osmanlý Ýmparatorluðu'nun 600 yýllýk macerasý Ýslam'ýn Batý'yla çatýþma ve uzlaþmalarýnýn da tarihidir. Osmanlý topraklarýnda Ýslam hukuku ve yaþama biçimleri de sonunda laik ve modern Türkiye Cumhuriyeti sentezini doðurmuþtur.

Bugünkü Türkiye'nin gökten inmediðini 600 yýllýk birikimin sonucu ortaya çýkan bir sentez olduðunu görenler için Ýslam'ýn modernleþme tarihi Osmanlý döneminin tümünü kapsar ve bundan alýnacak çok ders vardýr.

Osmanlý'nýn 600 yýlýnda yaþanan bu "Müslüman toplumun modernleþmesi" ayný zamanda Batý'yla en çok çatýþan, ama Batý kültürüyle en çok haþýr neþir olan Türk kültürünün yarattýðý bir sentezdir. Türkiye'nin doðusundaki Arap kültürü, Batý'yla iletiþim konusunda da, modernleþme ve sentez bakýmýndan da çok daha geri bir noktadadýr.

Buradan nereye gelmek istiyorum?

Þuraya: Dünya çapýnda Ýslam'ýn yüzünü karartan, Ýslam ve terör, Ýslam ve þiddet, Ýslam ve baðnazlýk imajlarýný pekiþtirenler bellidir. Kýsaca özetlersek son dönemde bu imajý pekiþtiren isimler global planda þöyle sýralanabilir: Ýran-Humeyni, Cezayir-GÝA, Libya-Kaddafi, Irak-Saddam, Afganistan-Taliban-Bin Ladin.

Görüldüðü gibi Ýslam dünya sahnesine maalesef bu aktörlerle çýkmaktadýr. Ve onlarýn eylemleri ve söylemleri Ýslam'ýn dünya sahnesindeki imajýný birinci dereceden belirlemektedir.

Peki 21. Yüzyýl'ýn eþiðinde bu dünya sahnesinde Türkiye'nin Ýslam'ý ve Ýslamcýlarý nerededir ve ne konumdadýr? Bu soruya yanýt aramadan önce 21. Yüzyýl'ýn toplumsal, dinsel ve kültürel eðilimlerine, globalleþmenin ve modernleþmenin getirdiði yeni deðerlere de göz atmakta yarar var.

("Yükselen deðerler: Ýnsan, hoþgörü, uzlaþma"ymýþ, Ýslam ýlýmlaþtýrýlýp Batý deðerlerine uyarlanmalýymýþ! M.Ç.)

21. Yüzyýl'da dünyaya damgasýný vuran ana eðilimler þunlar: Modernleþme, çoðulculuk ve bireyin önemi. Yani insan!

Bu arayýþlara ve özlemlere cevap vermeyen, çözüm aramayan, çare bulamayan hiç bir akým, din, politik sistem ve kültürel yapý ayakta kalamayacak. Çözülecek, eriyecek ve daðýlacak.

Bugün Afganistan'da ABD önderliðinde yürütülen savaþý III. Dünya Savaþý olarak tanýmlayan New York Times yazarý Thomas Friedmann bu savaþýn "dinci totaliterizm"e karþý verildiðini söylüyor. Ona göre I ve II Dünya savaþlarý "laik milliyetçi totaliterizme" karþýydý.

Bugünkü savaþ ise dinci zorbalýða, dinci faþizme karþý.Din adýna faþizm olur mu? Taliban'ýn yaptýðý tam da buydu. Ýslam adýna faþizm olur mu? Ýranlý mollalar hala yapmaya çalýþýyorlar, ama etkileri hýzla azalýyor.

Þeriat adýna faþizm olur mu? Suudiler yýllardýr yapýyor. Ýslam'ýn kendi adýný, faþizmden, totaliterizmden, zorbalýk ve þiddetten arýndýrmasý kolay olmayacak. Önce buna niyet etmek gerekiyor. Sonra nasýl yapýlacaðý üzerine düþünmek gerekiyor. Ýslam adýna yola çýkanlarýn, kendilerini Ýslam adýna referans olarak sunanlarýn öncelikle Modern dünya ve modernizmle barýþmasý, uzlaþmasý gerekiyor. Çünkü dünya artýk "Modern Batý dünyasý" ve onun karþýsýnda "Geleneksel Ýslam Dünyasý" ikilemi içinde tanýmlanamayacak kadar küçüldü.

Artýk bütün dünya hýzla Modern Dünya oluyor. Doðu ve Ýslam dünyasý kendi modern biçim ve formatlarýný yaratamazsa, Batý modernizmi hepsini kendi biçim ve tarzýyla ezip geçecek. Onlar sentez yapma fýrsatý dahi bulamayacak. Ve bir çok yönden silinip gidecek. Bu yüzden bu yazýnýn baþlýðýndaki fikri burada vurgulayarak tekrar etmek istiyorum: Ýslam kendi içinde bir "Modernleþme Cihadý" baþlatmalý." (Yani Ýslam emperyalizmin hizmetine sokulmalý... Siyonizmin dünya hakimiyetine araç ve aksesuar yapýlmalý!? M.Ç.)

Bu ne demek? Ne anlama geliyor? Nasýl olabilir?

Þimdi tekrar ayný noktaya dönelim. Dünya çapýnda Ýslam'ýn yüzünü kan, terör ve þiddetten yýkayacak ve Ýslam'ýn yüzünü aðartacak olan birikim Türk Ýslam'ýndadýr. Çünkü Ýslam'ý kendi Türk kültürüyle yoðurarak en insancýl, en hümanist en hoþgörülü ve barýþçý akýmlarý, felsefeleri, inanç sistemlerini doðurmuþ olan Anadolu topraklarýdýr. Sonunda dünyada eþi olmayan laik-Müslüman ülke modeli modern Türkiye bu topraklarda bu birikimin üzerinde doðmuþtur.

Yalnýzca Yesevi, Hacý Bektaþ, Yunus Emre, Mevlana isimlerini anýmsatmak bile ne dediðimi anlatmaya yeter sanýyorum. Ýslam ve Türk kültürünün ýrmaklarý, birlikte aktýklarý Anadolu'da "Tasavvuf" gibi engin bir denizi doðurmuþtur.

"Türk Ýslam'ý" yeniden yorumlanmalýymýþ!

Ama Osmanlý'nýn neredeyse tümünü kapsayan ve son 200 yýlýnda þiddetlenen ilericilik-gericilik, modernleþme-tutuculuk, Batýcýlýk-Doðuculuk kavgalarýnda Ýslamcýlýk adýna ortaya çýkan tarikatlar, akýmlar, guruplar ve kiþiler genellikle ilerleme-modernleþme-Batýlýlaþma karþýtý cephede yer almýþtýr. Bu Ýslam adýna da Ýslamcýlar adýna da talihsiz bir mirastýr.

Cumhuriyet Türkiyesi'nin kuruluþu sýrasýnda Ýslamcý gruplarýn bir bölümü milli mücadele saflarýnda yer aldýlar. Bazý þeriatçý gruplar ise önce kurtuluþ savaþýna daha sonra genç Türkiye ve cumhuriyete karþý direndiler. Bölgesel Kürt isyanlarý da Ýslam ve þeriat bayraklarý altýnda yürütülmeye çalýþýldý. Bütün bunlarýn sonucu Türkiye'de Ýslamcýlýðýn tarihi, modernleþmeye direniþin tarihi ile elele gitti. 21. Yüzyýl Ýslamcýlar için bu makus talihi deðiþtirme þansýný da birlikte getiriyor. Çünkü Anadolu topraklarýnda kökü olan hoþgörülü ve evrensel, barýþçý Ýslam anlayýþý böyle bir geriliði ve modernleþmeye karþý bu kadar direnmeyi hak etmiyor. Çünkü Anadolu'da bin yýl öncesinden bu yana yeþeren Ýslam kendi döneminin en modern en ileri ve en uygar felsefesiydi.



Bir hatýrlatma daha. Anadolu'da toplumsal organizasyonun öncülerinden Ahilik sistemi kurucusu Ahi Evren'in Selçuklu hükümdarýna verdiði eser þu cümleyle baþlýyordu:

"Allah insaný asri tabiatlý yaratmýþtýr" Buradaki asri kelimesini ister çaðdaþ, ister modern, ister yenilikçi diye tercüme edebilirsiniz. Eserin tümü Ahilik sisteminin insan yaþamýný kolaylaþtýran insan ihtiyaçlarýna cevap veren teknolojik yeniliklerin teþkilatlanýp geliþtirilmesi ile doluydu. Ahilik bugün olsa hiç kuþkunuz olmasýn ana uðraþ alaný Internet, iletiþim ve mobil teknoloji olacaktý. Ahi Evren çaðýnýn en modern en ileri deri üreticisiydi. O dönem için hayret uyandýran renkli deri boyama tekniklerini geliþtirmiþti. Alýn size modernleþme!...

Bu yüzden Ahi Evren'in "Allah insaný modern tabiatlý yaratmýþtýr" þeklindeki sözleri bin yýl öncesi Anadolu'dan gelen çaðdaþ bir öðüt olarak günümüz Ýslamcýlarýna da ýþýk tutmalý.

Erbakan, Batý'nýn Baþ Belasýymýþ!...

"Günümüz Ýslamcýlarý deyince býraktýðýmýz tarihe yani cumhuriyet sonrasýna dönelim. Bayar-Menderes akýmýyla þekillenen ve Demirel ile süren "merkez sað" her ne kadar din-iman-bayrak propagandasýný yürüttüyse de Türkiye'de son 30 yýldýr Ýslamcýlýk deyince bir tek isim akla gelir: Erbakan.

Çünkü Türkiye'de Ýslamcýlýk adýna ortaya çýkan güç Erbakan'ýn çevresinde geliþen ve örgütlenen Siyasal Ýslam olmuþtur. Onun için Türkiye'de son 30 yýldýr Ýslamcýlarýn sorunu aslýnda Siyasal Ýslamcý hareketin sorunlarýdýr. Siyasal Ýslam ise kendisine baþýndan beri Batý Kulübü karþýtlýðý, ABD karþýtlýðý ve modernleþme karþýtlýðýný ilke edinmiþtir. Ve bu seçim hem Türkiye için hem de Siyasal Ýslam için son derece talihsiz bir tutum olmuþtur. Türkiye'de gereksiz bir kamplaþma yaratýlmýþ ve nefret körüklenmiþtir. Erbakan çevresinden daha ýlýmlý þekilde yýllarca körüklenen Batý-laiklik-modernleþme karþýtý nefret ve intikam duygularý ile Bin Ladin'in körüklediði nefret arasýnda öz bakýmýndan fark yoktur. Yani ikisi de ayný ideolojik yaklaþýmýn ürünüdür. Ama þiddet ve yöntem olarak çok farklýdýr.

Erbakan hiçbir zaman þiddet ve terör yöntemine sapmamýþ her zaman buna karþý olmuþtur. Siyasal Ýslam bünyesinde Hizbullah gibi, ÝBDA-C gibi silahlý-terörist gruplar türemiþtir, belki Siyasal Ýslam'ýn tepe çevrelerinden örtülü koruma da görmüþlerdir. Ama Erbakan ve çevresi þiddetten sürekli kaçýnmýþtýr. Bu onlarýn pozitif tarafýdýr.

Ama Erbakan Türkiye'nin kendisine kavgasýz gürültüsüz, modern ve Batýlý sistemle baþbakanlýk koltuðunu sunduðu bir ortamda bu þansý hem Siyasal Ýslam hem Türkiye adýna korkunç bir þekilde boþa harcamýþtýr. Çünkü Anadolu Ýslam'ýnýn geleneksel, hoþgörülü ve modern-ileri çizgisi yerine Arap Ýslam'ýnýn, Arap Ýslam kültürünün intikamcý ve hesaplaþmacý çizgisini benimsemiþtir. Toplumun Batýlý, modern ve laik kesimine adeta savaþ açmýþ, bu savaþta pervasýzca Ýranlý mollalar ve Kaddafi gibi tiplerle iþbirliði yapmaktan kaçýnmamýþtýr.

Bu Türkiye'de Ýslamcýlarýn modernleþme þansýný nasýl kaçýrdýðýnýn en çarpýcý örneðidir.

Erbakan Baþbakan olarak Türkiye önüne uzlaþmacý, hoþgörülü ve yenilikçi bir kimlikle çýksaydý 28 Þubat olmazdý ve Türkiye'nin kaderi bugün çok daha farklý bir yönde, daha pozitif birleþtirici ve demokrasi açýsýndan ileri bir yerde olabilirdi.

Peki Erbakan ve ekibinin kaçýrdýðý bu tarihi fýrsatý Türkiye'de yakalamaya gayret eden Ýslamcý çevreler oldu mu? Oldu: Fethullah Hoca ve cemaati.

Fethullah Hoca'nýn global düþleri ve büyük gayretleri, emperyalist ve Siyonist Batýda hayranlýk uyandýrmaktaymýþ!..

"Siyasal Ýslam'dan farklý olarak kültürel ve sosyal Ýslam'a aðýrlýk veren, faaliyetinin odak noktasýna yurt içi ve yurtdýþýnda çaðdaþ eðitimi oturtan, türban kavgasý gibi ilkel ve þekilsel kavgalara girmekten kaçýnan, kendi markasýný "hoþgörü ve diyalog" gibi kavramlarla bütünleþtirmeye çalýþan Fethullah Hoca Cemaati, Papa görüþmesi, Harran'da dinler buluþmasý gibi projelerle adeta 11 Eylül'den çok önce, 11 Eylül'ün panzehirini yaymaya çalýþýyordu.

Daha sonra Fethullah Hoca için açýlan davalar hala sürse de Hoca ve cemaatin dünya ve Türkiye'deki faaliyetleri sürmektedir. Eðitim dýþýnda da bu cemaatin modernleþme çabasý dikkat çekicidir. Son olarak Zaman gazetesini Batýlý formatlara taþýma çabalarý da bunun son örneðidir. Belki Fethullah Hoca'nýn ABD'de kazanýp pekiþtirdiði global bakýþýn da bunda etkisi vardýr. En azýndan bu çevre kasaba Ýslam'ýnýn, tutucu baðnaz ve modernleþme düþmaný bir Ýslam'ýn geleceði olmayacaðýný kavramýþtýr. Ama kentli, çaðdaþ ve modern bir Ýslam da henüz doðmamýþtýr. Varoþlardaki Ýslamcý çevrelerin geri ve yoksul kültürünü dönüþtürmek sosyal dönüþümleri ve ekonomik kalkýnmayý da gerektirir. Onun için hiç de kolay deðildir.

Türkiye'deki Ýslamcýlar, dünya çapýnda bir Modern Ýslam'ýn öncüleri olma þansýna sahiptirler. Fransýz düþünür Bernard Henry Levi'nin "Hýristiyan ve Musevi din adamlarýndan sonra aydýnlanma sýrasý Ýslamcýlara geldi, bu tartýþmalar Bosna ve Türkiye'de çok canlý" tespitini yabana atmamak gerek. Ýslam'da aydýnlanma ve modernleþmede Türkiye Batý'nýn da ilk baþvurduðu adres.

Ýslam'ýn özündeki mesajýn (Allah ve insan sevgisi, iyiliðin galip geleceðine dair inanç ve yaradana teslimiyet.) modern dünya ile baðdaþmayacak þeyler olmadýðý açýktýr. Hatta Anadolu Ýslam'ýnda, tasavvufta ruh ve þekil bulan "insan merkezli" felsefe ve inanç sistemi, Mevlanasý ile Yunusu ile 21. Yüzyýl'da tüm insanlýðýn aradýðý barýþçý, bireyci, insaný sistemin en tepesine oturtan bir modernliðe sahiptir.

Globalizmin geldiði nokta, dünyadaki tüm dinlerin 11 Eylül sonrasý yüzleþtiði gerçek, Yunus'un o arý duru Türkçesi, Anadolu'ya özgü çelebi mizahý ve sonsuz hoþgörüsü ile dile getirdiði bu dizilerden öteye geçebilmiþ deðildir. Yunus kendi döneminde insanlýðý "72 millet birdir bize" diye tanýmlýyordu. Globalizmin, insanlýk anlayýþýnýn daha sade bir tarifi var mýdýr? Hangi milletten dinden olursa olsun, insanlar arasý eþitliðin, ötekinin hakkýný teslim etmenin daha vurucu özeti var mýdýr? Mevlana'nýn "Gel yine gel, Ýster Mecusi ol, ister putperest, istersen bin kere bozmuþ ol tövbeni, gel yine gel, umutsuzluk dergahý deðil bizim dergahýmýz" sözündeki inanç globalizmini ve insaný yücelten anlayýþý daha iyi anlamak için belki 21. Yüzyýl'ýn gelmesi gerekiyordu.... Bugün bu sözleri hala anlamayanlara ne demeli?

Ýnsanlýðýn halen 4 kitapta ve tüm dinlerde aradýðý anlam ve felsefeyi bin yýl önce Anadolu'da Ýslam þemsiyesi altýnda haykýrmýþ bilgelerin torunlarý olarak Türkiye'de Ýslamcýlýk veya Siyasal Ýslam adýna bugün çok daha geri, ilkel ve baðnaz anlayýþlarýn savunulmasý kabul edilebilir mi? Ýþte bu yüzden Türkiye'deki Ýslamcýlarý ciddi bir görev bekliyor: Modernleþme cihadý. (Yani Fetullah Gülen gibi, ABD ve Ýsrail'in iþgal ve vahþetlerine fetvalar uydurulmalý, imani, ahlaki ve vicdani duyarlýlýklar dejenerasyona uðratýlmalý!? M.Ç.)

Kuþkusuz bu kolay deðil. Kentleþen, modernleþen bir dünyada kendi inancýnýn özünü yepyeni formatlara, biçimlere tarzlara taþýyan bir cesaret ve sentez yeteneði gerektiriyor. Eski anlayýþlarla mücadele gerektiriyor. Gelenekselin dýþýna çýkýp yenilikler üretme zihniyetini gerektiriyor. Þimdi Türkiye'deki Ýslamcýlarýn tüm dünyadaki Ýslamcýlara örnek olabilecek birkaç mücadele (cihad) alanýna dikkat çekmek istiyorum:

1- Kadýn Sorunu

Türkiyeli Ýslamcýlar, Arap dünyasý ve Arap kültüründen farklý olarak kadýnlarýn toplum hayatýnda daha eþit ve güçlü bir þekilde yeraldýðý bir kadýn kültürü mirasýna sahiptir. Türklerin Dede Korkut'tan günümüze uzanan Anadolu tarihi kadýnlarýn erkeklerle yan yana eþit þekilde yeraldýðý bir tarihi anlatýr. Bundan da güç alarak, Türkiye'de Ýslamcýlar kadýný çadur, pecçe, çarþaf vb. altýna kapatmaya çalýþan bir anlayýþa kesinlikle son vermelidir. Saçý açýk kadýnýn Müslüman olamayacaðý gibi anlayýþlarla kesinlikle karþý çýkýlmalýdýr. Kadýn saçý, kadýn cinselliði Ýslam tartýþmalarýnýn tamamen dýþýna çýkarýlmalýdýr. Kadýnlarýn özgürlüðü ve haklarý için Kuran'da Ýslam'da kendi döneminde "feminist" sayýlabilecek çok ileri haklar vardýr. Ama bu gerçek, Ýslam adýna hala kadýný baský altýnda tutan anlayýþ, zihniyet ve tavýrlara gerekçe olmamalýdýr. Siyasal Ýslam hareketinin içindeki kitlesel kadýn eylemi bile bu dönüþümü saðlayacak enerji ve potansiyele sahiptir. Ýslamcýlar modernleþme için, önce kadýnlara sistemli baský yapmaktan ve onlarý ikinci sýnýf konumda görmekten ve konumlandýrmaktan vazgeçsinler, modernleþme kendiliðinden gelecektir.

2- Camilere kültürel fonksiyon

Batý Hýristiyan dünyasý uzun süren kavgalar ve hesaplaþmalar sonucu kiliseleri büyük ölçüde kültürel faaliyetlere, sergilere, konserlere, konferanslara etkinliklere açtý. Ýslam dünyasý Hýristiyan dünyasýndan daha mý baðnaz? Deðilse öyleyse neden camiler hala erkek erkeðe daha çok cuma namazlarýnda dolan bir mekan durumunda? Yok mu camileri kültürel etkinliklere, kadýn erkek yan yana konser izleyecek ortamlara açabilecek bir Müslüman cemaati Türkiye'de. Böyle bir mekan deðiþimi ve ortamýn Ýslam adýna dünya çapýnda yaratacaðý etki ve imaj deðiþimini görmek ve düþlemek zor olmamalý. Türkiye bunu yapabilecek ve Ýslam'ýn yüzünü tüm dünyada aklayacak ve Ýslam modernleþmesini global planda yürütebilecek bir potansiyele sahiptir.

3- Eðlence kültürü

Taliban her türlü eðlenceye, müziðe, televizyona karþýydý. Taliban'ýn Kabil'den kovuluþu, kentin her yanýndan yükselen müzik sesleriyle kutlandý. Ýslam adýna eðlenceyi yasaklayan anlayýþ aslýnda Ýslam öncesine, Hýristiyanlýðýn eski dönemlerine ve Ortadoðu'nun en eski Dinlerinden Zerdüþt çaðýna kadar uzanýr. Oysa insanlýk tarihi eðlencenin ve þenliklerin de tarihidir. Globalleþme ile birlikte þiddet-düþmanlýk-intikam kültürü yerini barýþ-hoþgörü-eðlenme kültürüne býrakýyor.

Doðu aslýnda en eski eðlence türlerinin de ana vatanýdýr. Günümüz dünyasýnda ise müziði, dansý, sinemasý ile eðlence toplumsal yaþamýn odak noktasý ve ana sektörlerden biri haline gelmektedir. Binbir Gece Masallarý gibi zengin bir mirasa sahip Doðu toplumlarýnýn insanlarý bugün Batý patentli Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi gibi çaðdaþ masallarý izliyorsa bunun kabahati Batý'da deðildir. Doðu adýna çaðdaþ masallar üretip bunun global marketingini yapamayan kültürlerdedir. Ýslam eðlence karþýtý bir din imajýndan kurtulmalýdýr. Türk Ýslamcýlarý tasavvufun binlerce yýl baðnaz Ýslam'a karþý tekke kültüründe yaþayan müzik ve dansla direndiðini unutmamalýdýr. Eðlence Anadolu kültürünün özgüdür. Eðlence ve neþelenme, çaðdaþ ve modern biçimleriyle kent yaþamýnýn odak noktasý ve merkezi haline geliyor.

Ýslamcýlar "eðlence düþmaný, asýk yüzlü, yalnýzca ibadetle uðraþan bir insan tipi" hedefliyorlarsa kýsaca hatýrlatmakta yarar var: Böyle bir tipi yaratmak binlerce yýldýr hiçbir din, hiçbir inanç tarafýndan baþarýlamamýþtýr. Çünkü eðlenmek ve yaþama sevinci insan tabiatýnýn en kutsal, en saðlam yanlarýndan birisidir. Hadi tasavvufun o güzel deyiþini de ekleyelim:Yaþamýn sýrrý neþedir.

Eðer kendi önyargýlarýmýz ve zihinsel sýnýrlar aþýlýrsa, Türkiye Ýslamcýlarý dünya çapýnda bir deðiþim, atýlým ve modernleþmenin öncüleri olabilirler.

Kendi tarihimizin engin hoþgörüsü ve insaný yücelten derin felsefesi bizleri sýnýrlarý aþýp 21. Yüzyýl'a cesaretle yürümeye çaðýrýyor. (Kerem Çalýþkan / Tempo )

Fetullahçý Zaman Gazetesine göre Ýslam gibi, Milliyetçilikte laytlaþtýrýlmalýymýþ!..

"Çaðýmýzda yani küreselleþme çaðýnda milliyetçiliðin ekonomik temellerinin sona yaklaþtýðýna kuþku yok; ama bu ideoloji yani milliyetçilik bir üst yapý kurumu olarak daha bir süre devam edecek, buna da kuþku yok. Ama en azýndan bir süre daha konuþulacak bu milliyetçiliðin artýk insan yani milletin bir ferdinin refahý düzeyinde tanýmlanmasý zamaný çoktan geldi hatta geçti bile.

Oysa bizim gibi ülkelerde milliyetçilik (ulusalcýlýk) hâlâ somut birey refah kriterlerine gönderme yapmadan tanýmlanabiliyor yani hamaset özün çok önüne geçebiliyor. Bir hamasi ulusalcýlýk düþünün ki o ulusun fertlerinin geliri, eðitimi ve saðlýðý gibi temel konularý ciddiye almasýn, en azýndan ulusalcýlýk hedefi olarak milletin fertlerinin bu refah kriterlerini yani gelirlerini, eðitimi, saðlýðý hamasi söylemin gerisine alsýn."

Türkiye AB'siz kalkýnamazmýþ!

"Gelelim bu konunun Türkiye'nin AB müzakere ve tam üyelik süreci ile olan iliþkisine. Bu satýrlarýn yazarý ülkemizde azýmsanmayacak bir süredir AB tam üyelik hedefinin kavgasýný vermektedir; bu kavga ve hedefin sýradan bir Avrupacýlýk züppeliði olduðunu kimse zannetmesin. Saðduyulu ve aklý iktisat bilimine biraz eren birisinin on yedi sene içinde yani 2006-2023 yýllarý arasýnda ülkemizin 92. sýradan kýrklý bir sýraya AB kaldýracý olmaksýzýn eriþebileceðine inanmasý kolay deðildir. Zaten AB karþýtlarýnýn da böyle bir somut hedefi ve projesi yoktur ve bu projesizlik nedeni ile ülkemizin geleceðine iliþkin söyleyecek pek sözleri de yoktur.

AB karþýtlarýnýn söyledikleri ve yapmaya çalýþtýklarý hamasi bir ulusalcýlýktan baþka bir þey deðildir. "AB'ye karþý çýkalým, ve bu tavrýmýzýn sonucunda ülkemiz insani kalkýnmýþlýk sýralamasýnda ister ise doksanlý sýralarda daha uzun seneler kalabilir" görüþü AB karþýtlarýnýn kaçýnýlmaz söylemidir. Bizler ise hamaset ve insaný dýþlayan milli söylemler ve hedefler uðruna 2023 senesine bu endekste doksanlý sýralarda girmek istemiyoruzÝþin özeti kanýmca budur. 29

Bu sözlerin altýnda yatan þudur:

"Milliyetçilik, vatanperverlik gibi kof davalarý býrakýn.. Karnýnýzý doyurmaya ve AB kucaðýnda yer bulmaya bakýn..



(aa)
Gönderen: 13.06.2007 - 19:29
Bu Mesaji Bildir   YENISAFAK üyenin diger mesajlarini ara YENISAFAK üyenin Profiline bak YENISAFAK üyeye özel mesaj gönder YENISAFAK üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1801 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bidenem2727 (51), seyma köse (32), Frankfurtlu (58), Rahmetli (54), adem hoca (39), Fatihcrs (39), miractas (52), kadir isik (57), semiz55 (50), huseyinkoymen (54), a.zade (46), burakcan42 (47), YETÝMKIZ (38), demir19 (48), Yusuf KALE (64), enis1616 (34), m.tarik (23), a.erbil (50), cerdogan53 (38), sefaköylü (61), cihat78 (33), dursuni (40), ademylmz (62), Eternity (50), fatmas (35), rayiha (44), metinyuksel (42), biat (48), MuhammedBurak (57), atahoca (43), nsarikilic (85), nurleyla (61), ercomert (66), yselimk (47), salipazari_55 (47), mukreminabi (59), yaman55 (53), hanedar (53), serwtac (51), zeycan.T (48), Hamdi SEM&Yacut.. (50), nurcemalin55 (45), suyuti (46), kayýpcicek (39), kobra28 (50), z_ates (49), a_hisar (35), nihade (49), Sehle (53), hacer (50), Ayhan75 (50), meliksah (), s_mavus (49), gulum58 (39), delikanli55 (49), masterkan84 (41), Safiye_ (43), aktas1 (45), rahmana_kulum (41), nuraniyüz (37), nevra_nevra (37), mbildir (53), mg_ali61 (41), fatmasurek (50), cemalettin (44), beylik (46), tiryakiyim (55), oliverim (48), ibrahimer (61), ahmetmeydan&yac.. (32), gezgintas (33), emrullahasik (42), inces (63), ahmetzg (32), halvet (59), werker (57), meliksahgazi (45), hizan (53), halit 2 (), EFSU (41), esnur@ (38), tutukluyurek1 (43), kadir.46 (50), akin (56), Abdulaziz1 (57), arslan71 (54), hakan252525 (48), abdulvekil (41), celalim (43), cingirt (45), ahmethira (61), atasever (35), syfbeyhan (47), bladenfr (53), Bulduklu (53), zeynep73 (52), ülkücü genc 67 (41), ruhat (41), kubi187 (36), ateþ_su (44), Hanedaroglu (53), 0455 (49), uveyk (52), yesevi06 (49), civansirli (65), Yusuf 55 (43), sehid_2000 (42), carizma55 (45), ismail61 (50), kazakh65 (60), inansumer (47), miro_can (45), mavibirölüm (41), Tuncay20 (48), Cennetim (34), KIVILCIM (59)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.03694 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.