0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » KULLUK VE ŞİRK

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
buharii su an offline buharii  
KULLUK VE ŞİRK
47 Mesaj -
KULLUK VE ÞÝRK
Ebu Katâde el-Filistinî

Kur’anî beyana göre bütün peygamberlerin hareketindeki ortak nokta, ubudiyet ve ibadetin yalnýzca Allah’a tahsis edilmesidir. Ancak ibadet kelimesi birçok manaya geldiðinden burada sýnýrlandýrmak zorundayýz.
Tarih boyunca insanlarýn mübtela olduklarý en büyük felaket þirktir. Þirk, dünya hayatýndaki en büyük zulümdür. Allahu Teala þöyle buyurur:
“Þüphesiz þirk büyük bir zulümdür.” (31 Lokman/13)
Bu nedenle peygamberlerin mücadelesindeki temel amaç, bu zulmü ortadan kaldýrýp, herkesi doðru yola yani Tevhid’e sevketmektir. Zira yeryüzünde vuku bulan ictimai, iktisadi ve siyasi zulümlerin kaynaðý bu zulme dayanmaktadýr. Dolayýsýyla yeryüzünün ýslahý, ancak þirkin yok edilmesi ve Tevhid’in gerçekleþtirilmesi ile mümkündür. Tevhid, Allahu Teala’nýn, kullarý üzerindeki hakkýdýr. Bundan uzaklaþmak, Müslümaný, davette peygamberleri temsil edenlerin üzerinde olmalarý gereken kulluktan uzaklaþtýrýr. Þunu da belirtmek gerekir ki, Müslümanýn, bozulan ictimai, iktisadi ve siyasi düzeni ýslah etmek isteyen bir ýslahatçý sýfatýyla ortaya çýktýðý zaman, Kur’an-ý Kerim’de zikredilen peygamberlerin hareketlerini incelemesi gerekir. Bununla birlikte, kendilerini Ýslami Cemaat olarak takdim edenlerin Ýslam’a yakýnlýk veya uzaklýklarýný da ancak Kur’an’da geçen peygamberlerin bu hareketlerine yakýnlýk ve uzaklýklarýna göre deðerlendirebiliriz. Bir defa daha hatýrlamak istiyorum ki, peygamberlerin halklarýna karþý verdikleri savaþ, Tevhid’in þirke karþý verdiði savaþtýr. Yani bu savaþ, Tevhid bayraðý altýnda verilen bir savaþtýr.
Bazen bu konuyu anlatmak, dar görüþlü bazý gruplarý þu soruyu sormaya sevketmektedir: “Ýslami Cemaatlerin bugünkü Müslüman halklarýyla olan problemleri, þirke ve küfre karþýlýk iman ve Tevhid problemi midir?” Bazen de bu soru daha açýk olarak þöyle sorulur: “Ýslam ümmeti þirke ve küfre düþmüþ müdür?” Ýlk akla gelen Tevhid ehlinin, dinden çýkan Harici ve benzeri aþýrý cemaatleri taklit etmeleridir. Ancak doðrusunu söylemek gerekirse, Ýslam ümmeti de, geçmiþ müþrik ve kafir milletlerin saptýklarý yola sapmaktadýr. Ýslam ümmetinin þirkten uzak olduðunu savunanlar, Tevhid’in sadece adýný bilmektedirler. Yoksa Tevhid’in mahiyetini bilmemektedirler. Konunun önemine binaen, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetinden bazý gruplarýn müþrik ve kafirlere katýlacaklarýna delalet eden bazý hadisleri zikretmemiz gerekmektedir. Þöyle ki: Ýbn-i Mace ve Ebu Davud, sahih bir senedle Rasulullah’ýn azadlý kölesi Sevban’dan, Rasulullah’ýn þöyle buyurduðunu rivayet etmiþlerdir: “Ümmetim hakkýnda korktuðum hususlardan biri de, sapýk imamlar(ýn idaresi altýna girmeleri)dir. Ümmetimden bazý kabileler putlara tapacaklar bazýlarý da müþriklere katýlacaklardýr.”
Bu hadis, çok faydalý bir hadistir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kýsa ifadelerle de bir çok mana ifade edecek bir özelliðe (cevamiu’l kelim) sahip olmasýna raðmen, bu hadiste þirkin iki kýsmýný (ki bunlar þirkin en büyükleridir) birbirinden ayýrarak birini: “Ümmetimden bazý kabileler putlara ibadet edecekler” sözü ile, diðerini de: “Ümmetimden bazý kabileler de müþriklere katýlacaklar” ifadesi ile açýklamýþtýr. Bu ikisinin sonucu ayný, yani þirk ve küfür olmakla birlikte, bu sonuca götüren yollar farklý olduðu için, bunlarýn iki ayrý cümlede zikredilmesi abes deðildir. Ýsterseniz, bu iki husus arasýndaki farký anlamak için birlikte kýsa bir gezintiye çýkalým. Zira bunlarýn arasýndaki farký anlamakta son derece önemli faydalar olduðu gibi, Müslüman için, yaþadýðý asrýn kafir gruplarýný anlamasý bakýmýndan da son derece önemlidir:
Birinci Þirk: Yani putlara ibadet. Hadisin metninde geçen “Evsân” kelimesi, “Sanem” kelimesi ile ayný manadadýr ve her iki kelime de put anlamýna gelmektedir. Mücahid þöyle der: “Sanem, herhangi bir þekli temsilen yontulmuþ putlara, vesen ise bunun dýþýndaki putlara denir.”
Putlara ibadet, günümüzde, Sufilik ve türbecilik gibi batýl dinlere sempati duyup sevgi baðlayanlarýn yaptýðý bir iþtir. Þeytan, bunlarý oyuna getirip yoldan çýkarmak için çeþit çeþit þirkler ihdas etmiþtir. Bu sebeple bir çok kiþinin bu put ve mabedlerden dolayý þirke düþtüðü görülmektedir. Hatta Þeyhu’l-Ýslam Muhammed bin Abdulvehhab’ýn, bu putlardan temizlemesi için cihad ettiði Arap Yarýmadasý bile, yeniden eski müþrik haline dönmüþtür. Orada bulunan sözde devlet ise, Þeyhu’l-Ýslam’ýn davetini söndürmek için, tasavvufi tarikatlara ve tasavvuf gruplarý tarafýndan Mekke ve Medine’de düzenlenen þirk toplantýlarýna göz yummaktan baþka daha iyi bir alternatif bulamamýþtýr.
“Kurratu’l-Muvahhidin” isimli eserin yazarý þöyle der: “Fazilet asýrlarýndan sonra bu ümmetin zeki insanlarý bile þirke düþerek putlar edindiler ve bütün çeþitleriyle onlara ibadet ederek, kendileri için bunu din olarak benimsediler.”
Ne ilginçtir ki, büyük bir Ýslami cemaat olan Ýhvan-ý Müslimin’in lideri olan Avukat Ömer Et-Tilmisânî, kabirlere ibadet etmeyi, onlara sýðýnmayý, onlara adak adamayý ve etrafýný tavaf etmeyi, kiþilerin anlayýþlarý ile ilgili bir mesele olarak görmektedir. Onun, peygamberlerin yeniden canlandýrmak için gönderildikleri Tevhid hakkýndaki anlayýþý ancak bu kadardýr. Yine resmî müsteþâr olan Sâlim El-Behnesâvî, “Çaðdaþ Ýslamî Düþüncenin Etrafýndaki Þüpheler” isimli kitabýnda, Tevhid’in, Müslümanlarýn zihninde gün ortasýndaki güneþin aydýnlýðýndan daha açýk ve net olduðunu söyleyerek, Müslümanlarýn Tevhid’i ve Tevhid’in gereklerini bilmediklerini savunanlarý yerden yere vurmakta ve onlarý þiddetle kýnamaktadýr. Halbuki eðer biz, insanlarýn Tevhid’den habersiz olduklarýný söyleyen eski ve yeni muteber alimlerin söylediklerini biraraya getirmeye çalýþýrsak, ciltler dolusu kitaplar bile buna yetersiz kalacaktýr. Bu nedenle biz, imam Abdurrahman bin Hasan bin Muhammed bin Abdulvehhab’ýn þu ifadelerini kaydetmekle yetineceðiz: “Þirke düþme ihtimali kesin olanlar, þirki ve þirkten kurtulmanýn yolunu bilmeyenlerdir.”
Ýkinci Þirk: Müþriklere katýlmaktýr. Þirkin bu kýsmýnýn müteaddit (deðiþik) þekilleri bulunmakta ve daima yenilenip, dönemin þirkine uyum saðlamaktadýr. Günümüzde müþriklerin temayüz ettikleri þirk (ki Ýslam’a mensup olan birçok grup da bu þirke girmiþ bulunmaktadýr), hukuk ve yargý þirkidir. Þüphesiz Ýslam’a mensup bir çok kimse, Hristiyan veya Yahudi olmasý hasebiyle batýya iltihak etmiþ deðildir. Peki, bugünkü gruplarýn içine düþtükleri þirk nedir? Þüphesiz bu þirk, putperest anayasa ve kanunlar þirkidir.
Müslümanlardan bazý gruplar da bu þirk ve küfre baðlanmýþ ve hatta boðazlarýna kadar bunun içine girmiþlerdir. Ayrca bu, günümüzde en yaygýn olan þirktir. Dindarlýða heveslenenlerin þirki mutasavvýflarýn, türbecilerin ve hurafecilerin yaptýklarý gibi putlara tapmak iken, dindarlýk ve ibadetten hoþlanmayanlarýn þirki ise, müþriklerin kanun ve nizamlarýný benimseyip bu konuda onlarla beraber hareket etmektir. Mesela Komünizm, Laiklik, Baas taraftarlýðý, Nasyonalizm, Milliyetçilik ve benzeri büyük þirk ve küfür dinlerini benimsemek bu kabildendir. Günümüzde þirkin bu çeþitleri, diðerlerinden daha daha yaygýn durumdadýr. Þüphesiz þirkin bu çeþidi, yaygýnlýðý ile birlikte, yenidir. Bu nedenle önceki dönemlerde yaþamýþ olan Müslümanlar, onu bu yaygýnlýk ve netlikte görmemiþlerdi. Günümüzde ise, bir çok insan þirkin çeþitlerini ve insan hayatýnda nasýl faal hale geldiðini araþtýrýp ortaya koyma gereðini duymadýðý için, sadece kabir ibadetleri gibi ilk dönem Müslümanlarýnýn, kendisine karþý mücadele ettikleri þirk çeþitleri ile mücadele etmektedir. Allahu Teala’dan baþkasýna itaat ve yine hüküm koyma yetkisini, Allahu Teala’dan baþkasýna verme gibi yeni icad edilen þirk çeþitleri ise, bu insanlar tarafýndan önemsenmemekte ve ihmal edilmektedir.
Kabirlere ibadet etmenin þirk olduðunu keþfetmeyip, üyelerinden bazýlarýnýn bu nedenle þirke düþtüðü Ýslami cemaatler olduðuna göre, Saray þirkini keþfetmeyip, üyelerinden bazýlarýnýn bu nedenle þirke düþtüðü cemaatler de olacaktýr. Hatta bu cemaatlerden bazýlarýnýn, müþriklere katýlmalarý da olacaktýr. Bu nedenle sadece, önceki dönem alimlerin üzerinde durduklarý þirk çeþitleri ile uðraþan ve sadece bu tür þirk ile oturup kalkan sözde selefi birine, “Müþriklere ait olan kafir teþkilatlarda ne iþiniz var?” diye sorulduðunda, cevap konusunda çýkmaza girerek ne söyleyeceðini bilememektedir. Tevhid’e mensup olan bu kimselerin zaman zaman taðutlarý desteklemeleri ve bazen de onlara müsteþar olup kafirlere katýlmalarý için herhangi bir mazeretleri olamaz.
Bu gibileri, kabir þirkine eleþtiri üstüne eleþtiri yöneltir, ama þirk kanunlarý ve anayasalarýný hiç de önemsemez. Bu da gösteriyor ki, peygamberlerin, canlandýrmak için gönderildikleri Tevhid, bugün Müslümanlarýn zihninde birçok bozukluða uðramýþtýr.
Buraya kadar yaptýðýmýz açýklamalardan þu sonuca varmaktayýz:
1- Geçmiþ ümmetlerin içine düþtükleri þirk ve küfre, Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmeti de düþmektedir. Ancak þu kadarý var ki, bu ümmetin topyekün Ýslam’ý terkedip, þirke ve küfre girmeleri imkansýzdýr.
2- Zamanýmýzdaki þirkin iki þekli vardýr.
Birincisi: Kabir þirkidir ki, bir grup sözde abid, bu þirke düþmüþtür.
Ýkincisi: Saray þirkidir ki, dine hiçbir önem vermeyen laikler bu þirke düþmüþlerdir.
3- Doðru yolda olan cemaat, þirkin bu iki kýsmýndan da uzak olan cemaattýr. Yoksa birinden uzak olup da diðerine düþen deðil.
4- Doðru yoldaki cemaatin mücadelesi, Tevhid’in küfre, imanýn þirke karþý verdiði mücadeledir. Yoksa bu savaþ iktisadi, siyasi veya ictimai bir savaþ olmadýðý gibi, Hanbeli’nin Hanefi’ye veya Þafii’nin Maliki’ye veya fýkhi bir görüþün baþka bir fýkhi görüþe galip gelmesi için yapýlan bir mücadele de deðildir.
Gönderen: 25.07.2007 - 22:50
Bu Mesaji Bildir   buharii üyenin diger mesajlarini ara buharii üyenin Profiline bak buharii üyeye özel mesaj gönder buharii üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1926 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
serdarys_03 (39), GungorM (54), gözüm (57), diyusuf (42), hanimeli (57), emrah0601 (43), tfrt (47), meminaksoy (55), Delail'in Nur (43), SEHER_78 (54), HLYDAG (42), ayse_ozlem (39), MaVi_GuL_3 (42), hakkinkulu (65), GozYasim (39), y_yildirim (42), asibey52 (37), Hercaii (42), fatihim84 (41), gözyaþ&ya.. (38), rambo50 (38), Efendim (57), imamhatiplim_88 (37), battalmann (52), cen_can (51), yusuf26 (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.66308 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.