0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Yürü ki sohbet-i sultan senindir bu gece

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
Yürü ki sohbet-i sultan senindir bu gece
351 Mesaj -
Yürü ki sohbet-i sultan senindir bu gece


Hakîkî mânâda kâinat ve onun gerçek yorumu Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'le anlaþýlmýþ ve O'nun tarafýndan anlatýlmýþtýr. Eðer Allah Resûlü, kâinatýn mânâsýný ve kâinat gerçeðini anlatmasa, mânâlandýrmasa ve yorumlamasaydý, kâinat mânâsýz ve karýþýk bir kaostan ibaret kalacaktý.


Oysa kâinat, baþlangýçtan sona kadar, belli bir gâyenin takip edildiði bir silsileden ibarettir ve insanlýk, bu hakikati de Efendimiz'in mübarek beyanlarýndan öðrenmektedir.

Allah Resûlü, mübarek bir beyanýnda "Allah'ýn ilk yarattýðý þey benim nurumdur." buyurmuþtur. Bu, tecellinin bir yanýdýr. Tecellinin bir diðer yaný da, Kâbe'yle ilgili olanýdýr. Zira Kâbe, insanlarýn kalblerinin vahdetini saðlayacak bir binadýr ve insanlarýn yanlýþ yere yönelmemeleri için yapýlmýþtýr. Fakat haddizatýnda Kâbe, arzýn merkezinden Sidretü'l-Müntehâ'ya kadar, arz yaratýldýðýndan beri etrafýnda meleklerin tavaf ettiði muallâ bir yerdir. Orasý bir tecelligâh-ý ilâhî ve bir metâf-ý kudsiyândýr. Bu, Kâbe'nin mülk yönüdür.

Mekke ise, Kâbe'nin zarfý gibidir. Mekke, böyle yüce bir mânâya zarf olmasý itibarýyla büyük bir kýymet kazanmýþ ve mübarek bir yer olmuþtur. Kâbe'yi sînesinde barýndýran Mekke'ye geliþigüzel "ana" denmemiþtir. Kur'ân, onu doðrudan doðruya "Ümmü'l-kurâ- Bütün beldelerin anasý" olarak isimlendirmiþtir. (Bkz. En'âm Sûresi, 6/92; Þuarâ Sûresi, 42/7) Çünkü, bütün beldelerin Kâbe ile bir göbek baðý vardýr. Ve bütün beldelere hükmedebilecek evrensel bir peygamber ancak Kâbe'de doðabilir. Dolayýsýyla Kâbe gibi, Mekke de metâf-ý kudsiyân olmuþ, Hz. Âdem'den bu yana bütün kudsîler hep oraya koþmuþ ve onun hariminde ölmek istemiþlerdir. Ehl-i tahkikin keþif ve ifadelerine göre, insanlarýn tavaf ettiði o yerde yüzlerce peygamberin medfeni (kabri) vardýr.

Bütün bunlarý þunun için arz ediyorum: Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyayý teþriflerine mekân olarak baþka herhangi bir yerin rahm-i mâder olabilmesi mümkün deðildir. Eðer Allah, varlýk arasýnda en kudsî yer olarak Kâbe'yi görmüþse ve Beytullah binasý da buna bir iþaret ise, ayrýca "Allah'ýn baktýðý yer orasýdýr, Cenâb-ý Hakk'ýn isim ve sýfatlarýnýn halîtasý buradadýr." denmiþse, þüphesiz Peygamber Efendimiz'in (aleyhi ekmelü't-tahaya) dünyayý þereflendireceði yer de, en mübarek "Buk'a" sayýlan Kâbe olacaktýr.
Semâda böyle bir þehrayin görülmemiþti

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Kâbe'yi görmüþ, ondaki esrarý, âlem-i þehâdetteki bir insanýn kabiliyet, istidat ve zâhir-bâtýn bütün hisleri ve tecessüsleri ile alabildiði kadar almýþtýr. Oysaki Kâbe'nin hakikati, göklerin ötesinde, Sidretü'l-Müntehâ'dadýr. Efendimiz'in miracý da Sidretü'l-Müntehâ ile noktalanmýþtýr. Bir taraftan Nebiler Serveri (sallallahu aleyhi ve sellem) Miraç'ta semalarýn eteklerini cevherlerle doldurmuþ, onlar da O'nunla þeref kazanmýþlardýr. Çünkü onlara, o güne kadar bekledikleri O Dürr-i Yektâ'nýn soluklarý ulaþmýþ ve onlara bir visal yaþatmýþtýr. Diðer taraftan Efendimiz, miraç esnasýnda deðiþik yerlere uðrayýp geçmiþ, her yerde kendisine "Top senin, çevkân senin." denmiþ ve O, bu muhteþem istikballe gidip tâ Sidretü'l-Müntehâ'ya kadar yükselmiþtir. Sidretü'l-Müntehâ, O'nun için bile aþýlmaz bir yerdir. Zira orasý, insan ufkunu aþan bir hazîredir. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de nihayetinde diðer varlýklar gibi yaratýlmýþ biridir.

Evet, Sidretü'l-Müntehâ'ya kadar Efendimiz'in geçtiði yerler, O'nunla þereflendirilmiþlerdir. Çünkü þimdiye kadar böylesine uzun bir yolculuk yapacak, Sidretü'l-Müntehâ'ya ulaþacak ve bizzat Mütekkellim-i Ezelî'den kelâm ahzedecek dereceye hiç kimse yükselememiþtir.

Ayrýca Efendimiz, peygamberliðini sema ehline göstermek için bütün gökleri dolaþmýþ, baþta diðer peygamberler olmak üzere bütün gök halký, Medinelilerin hicret esnasýnda Allah Resûlü'nü "Üzerimize ay doðdu..." diyerek karþýladýklarý gibi, O'nu büyük bir coþku ile istikbal etmiþlerdir. Efendimiz, pek çok kapýdan geçmiþ, kendisini karþýlayanlarý, hattâ kendisine refakat eden Cibrîl'i bile belli bir noktadan sonra geride býrakmýþ ve her þeye perdesiz, engelsiz ulaþtýðý bir noktada Kâbe'nin Sidretü'l-Müntehâ'daki hakikati ile yüz yüze gelmiþtir.

Allah Resûlü, mirâcý anlatýrken, "Öyle bir noktaya ulaþtým ki, kader kalemlerinin cýzýrtýlarýný duydum." buyurmuþtur. Efendimiz'in Sidretü'l-Müntehâ'da Cenâb-ý Hakk'ýn cemalini kemmiyetsiz, keyfiyetsiz, hâilsiz ve perdesiz bir þekilde müþahede etmesi de söz konusudur. Ayrýca O (sallallahu aleyhi ve sellem), enbiyâ-ý izâmý da ayniyet içinde müþahede etmiþ, onlarla zaman üstü görüþüp konuþmuþtur. Ýþte Ýnsanlýðýn Ýftihar Tablosu, böyle bir buudda seyahatini yaparken, Kâbe'nin hakikati ile de buluþmuþ ve böylece kendisini besleyen anayý tanýmýþ, onun elini öpmüþ ve onunla denk hale gelmiþ veya onu aþmýþtýr. Bu, O'nun için hem anasýna karþý bir hasret giderme, hem de o terbiye ve edep insanýna, terbiyesini ortaya koyma fýrsatý, gök ehline de bu büyük vuslatý gösterme merasimi idi. Bu þehrayinde belki de, bizim bilemediðimiz âlemlerde binlerce, yüz binlerce þahaplar saða sola saçýlmýþtýr. Çünkü yeryüzü yaratýldýðý günden itibaren gökteki yýldýzlar böyle bir þehrâyine asla þahit olmamýþlardýr. Öyle ki o gece âdeta yýldýzlar, kaldýrým taþlarý gibi o Dürr-ü Yektâ'nýn ayaklarýnýn altýna serilmiþtir. Evet, O'nun ruhunun vüs'ati ile mesele ele alýnýnca, zaten bunu baþka bir þekilde ifade etmek de mümkün deðildir.


ÖZETLE

1- Allah Resûlü, Kâbe'yi görmüþ, ondaki esrarý, alabildiði kadar almýþtýr. Oysaki Kâbe'nin hakikati, göklerin ötesinde, Sidretü'l-Müntehâ'dadýr. Efendimiz'in miracý da Sidretü'l-Müntehâ ile noktalanmýþtýr.

2- Efendimiz, peygamberliðini sema ehline göstermek için bütün gökleri dolaþmýþ, baþta diðer peygamberler olmak üzere bütün gök halký, Medineliler gibi, O'nu büyük bir coþku ile istikbal etmiþlerdir.

3- Nebiler Serveri seyahatini yaparken, Kâbe'nin hakikati ile de buluþmuþ ve böylece kendisini besleyen anayý tanýmýþ, onun elini öpmüþ, hasret gidermiþ ve onunla denk hale gelmiþ veya onu aþmýþtýr.



M.F.G
Gönderen: 10.08.2007 - 19:43
Bu Mesaji Bildir   züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
mev@ su an offline mev@  
365 Mesaj -
Allah Razı Olsun selam ve münacat ile
Gönderen: 11.08.2007 - 08:58
Bu Mesaji Bildir   mev@ üyenin diger mesajlarini ara mev@ üyenin Profiline bak mev@ üyeye özel mesaj gönder mev@ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1269 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65501 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.