*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1283 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 22. Aralık 2024 - 20:11

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Zamanla Gelen Sürprizler

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Ônder23

Zamanla Gelen Sürprizler

569 Mesaj -

Her þey gönlümüzce olmasa bile, doðruluk sancaðýnýn dalgalanmaya baþladýðý muhakkak.. hâdiseler arzu ve isteklerimize göre cereyan etmese de, ruhlarýmýza inþirâh veren esintilerin olduðunda þüphe yok.. evet, yer yer acý bir poyrazýn estiði doðru; ama beri yanda, ilâhî lütuflarýn bir neþ'e ve sevinç çaðlayaný haline geldiði de apaçýk. Hâdiselerin büyük ölçüde bir sis ve duman arkasýnda cereyan ettiði her zaman söylenebilir; ancak dünyâmýzýn bir bahar iklîmine doðru kaydýðý da bir gerçek...

Azýcýk olsun, hâlihazýrdaki durumun þikayetlere esas teþkil eden yanlarýndan nazarlarýmýzý çevirip, hayâlen birkaç adým gerilere doðru gidebilsek, þimdilerde çok karanlýk ve meþ'um gördüðümüz günlerin, nispetler perspektifinde ne denli aydýnlýk, nasýl ümit ve inþirâh verici olduðunu sezip anlayacak ve tali'imize tebessüm edeceðiz.

Dün, çöl gibi kupkuru bir zemin ve kaos gibi kapkara bir semâ ile çevrili bulunan bu yoksullar, bu tâlisizler diyârý þimdi, dörtbir yanýyla ümit ýþýldayan gökleri, ovayý-obayý saran rengârenk çiçekleri ve bu iki âlem arasýnda arýlar gibi gelip-giden, gelip-gidip geleceðin dantelasýný iþleyen ýþýða uyanmýþ insanlarýyla âdeta Ýrem ülkesi... her þey, bir “ba'sü ba'de'l-mevt” mesajý almýþ gibi hayat solukluyor, her þey Ýsrâfîl ile hem-hâl olmuþ gibi pür neþ'e.. sular “Ya Hayy!” deyip gönüllere ürperti veren çaðýltýlarla bir bahara doðru akýyor; zemin, karýn-buzun yol verdiði yerlerde yemyeþil fistanýyla gözlerimize ve gönüllerimize güzellikler saçýyor; her yanda çiçek kokularýna karýþýp esen varolma duygusu ruhlarýmýza saadetler üflüyor.. yýllar ve yýllar boyu hayat adýna kâbus yaþayan bitkin yýðýnlar, vicdanlarýnda yepyeni emellerin yeþerdiðini duyuyor ve bir çocuk neþesi tadýndaki bu yeni sabahta, iyiliðe, güzelliðe susamýþ ruhlarýnýn bütün iþtiyakýyla diriliþlerini haykýrýyorlar.. týpký, Cennet yamaçlarýnýn huzûr, neþ'e, sevinç ve endiþesizliðine ermiþ gibi...

Evet, hayâllerimizle az gerilere gidip; inanç, ümit ve basîretlerimizle az ilerilere doðru bakabilsek, her sabahýn bir baþka zafer renkleriyle tüllendiðini; her yeni günün büyüyen bir hilâlle ufkumuzda kapandýðýný, her gecenin deðiþik bir doðum sancýsýyla gelip-geçtiðini görecek ve hayretten hayrete düþeceðiz.

Bunlar, görülüp sezilemeyecek gibi þeyler deðil ama, yine de bir sürü kör ve bir sürü kalpsiz, dolayýsýyla da bir yýðýn bedbîn ve bir yýðýn da karamsar var... Kör ve kalpsizler, yüksek mefkûremiz adýna, her þeyin bir inâyet eliyle ve bir gece sessizliði içinde yumaklaþýp örgüye hazýr hâle geldiðini, kelepleþip târih þuuru týðýnýn ucunda ve yepyeni bir kaneviçe ile irtibatlandýðýný göremiyorlar... Kör ve kalpsizler, eþyânýn tabiatýna vukuflarý yok, ilâhî teennîdeki hikmeti de sezemiyorlar. Düþünün ki, “ol!” dediðinde cihanlarý bir kerede var eden Kudret-i Sonsuz, kâinatý altý zamanda yaratýyor.. insaný, çaðlar ve çaðlar geçtikten sonra varlýða nezârete memur ediyor.. yavruyu anne karnýnda -hem de onca çile ve onca ýzdýrapla- aylarca tutuyor.. yumurtadan civcive olan o minik mesafeyi haftalar içine serpiyor ve uzatýyor.. deniz derinliklerinde mercana, ne kanlar ne kanlar kusturuyor, kusturuyor da ondan sonra günyüzüne çýkma vizesi veriyor.. sularý bir sýrlý teennî ile bulutlaþtýrýyor; bulutlarý akýl almaz bir takdîrle damlalaþtýrýp yerin baðrýna indiriyor.. zeminin bað ve bahçelerini zamanýn týðýna takýp, mevsim atkýlarý arasýnda ve sabýrla bir dantela gibi örüyor; örüyor ve bize ilâhî ahlâký ta'lim ediyor...

Çocuksu ve aceleci ruhlar, bu teennîyi nasýl telakki ederlerse etsinler ezelden beri ilâhî âdetler, varolduðu günden bu yana tekvînî emirler, hep böyle cereyan etmiþ, böyle cereyan ediyor ve böyle cereyan edecektir. Beklenen her þey olacaktýr ve O'nun vadettiði günler doðacaktýr ama; kaderle tespit edilen ölçüler içinde olacak ve mevsimi geldiði zaman doðacaktýr.

Varlýða bu perspektifle bakan, iç dünyâlarýný bu inanç ve bu kanaatla tanzim eden dengeli ruhlar, her zaman eþyâ ve hâdiseleri daha bir deðiþik görmüþ, daha bir deðiþik deðerlendirmiþ; en sevimsiz hâl ve vaziyetler içinde bile, pek çok sevimli þeylerin bulunabileceði inancýný taþýmýþ ve hayatlarýnýn her lahzasýný âdeta bir temâþâ zevki içinde yaþamýþlardýr. Gündüzler, iyilikler, güzellikler onlara bir þey anlatmýþsa, geceler, karanlýklar, acýlar bin þey anlatmýþtýr; hem de ne dâhiyâne bir edâ ile... Her gece, onlarýn gönüllerine benzeyen emeller, hülyâlarýna benzeyen arzular aþýlar ve onlarda, sabahlara ulaþma azmini coþturur... Onlara geçmiþin rüyâlarýný hikâye eder; rüyâlara giden yollarý açar ve en mahrem hislerini tahrik ederek, en temiz hayâl iklimlerinde gezdirir. Karanlýklarýn daha da koyulaþmasý, onlarda eþi-benzeri olmayan tat ve þivede bir münâcaat ve yakarýþ arzusu uyarýr.. derken en müphem, en belirsiz durumlarda en þefkatli ilâhî esintileri duyar; en karanlýk anlarda en eriþilmez mazhariyetlere ererler. her þeye en derin hazlar sinerek, varlýk ve hâdiselerin, insaný, böyle sürekli, güzelliðe, ümide, tatlý rüyâlara doðru çektiði bu enfes anlarda, içinde bulunduðumuz dünyâ sihirli bir diyar gibi parýldar; ruhlarýmýza en romantik duygular fýsýldar ve hislerimiz üzerinde en coþturucu bir mûsikî te'siri icrâ eder.

Böylece, herkesin ve her þeyin boþlukta olduðu, rûhî râbýtalarýn bütün bütün gevþediði, arzu ve emellerin bir bir sarsýlýp-devrildiði en buhranlý dönemlerde bile biz, boþluk hissetmez, durgunlukla kilitlenmez, bir hummâ gibi ruhlarýmýzý dörtbir yandan saran aþk ve benliðimizin derinliklerinde tutuþan da'vâ düþüncesiyle, her zaman deðiþik bir hareket ayarlamasý yapar ve yolumuza devam ederiz.

Zaten milletçe bize âit, ruhlarýmýzdaki manâlarýn kaynaþarak belli bir kývama gelmiþ bulunmasý, kalblerimizin yumuþayýp muhabbetle atmasý, nazarlarýmýzýn herkesi emniyetle okþayýp geçmesi, fânî yanlarýmýzýn bu kadar lâhûtîleþmesi ve bu kadar tatlýlaþmasý, ham ruhlarýmýzýn bu kadar piþip-olgunlaþmasý, mevsimlerin birer merhamet çaðlayaný haline gelip hep bahar gibi geçmesi; zamanýn, týpký þehrâyinlerdeki havâî fiþekler gibi baþýmýzýn üzerinde ýþýklarla açýlýp-kapanmasý ve bizleri zümrütten kanatlarý altýna alýp “devlet-i ebed müddet” düþüncesi etrafýnda seyahat ettirmesi de þimdiden bize, firdevsî gelecekten mesajlar sunmakta ve gönüllerimizi hep ümit iklimlerinde gezdirmektedir.

Selam ve Duaile

Gönderen: 23.09.2007 - 16:28

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1283 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.62001 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.