|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
1686 Mesaj -
|
|
|
Yenilerde okudum ki, Batý toplumlarý “guilt-oriented”; yani ki “suçluluk-eksenli” yaþarmýþ. Doðu toplumlarý ise “shame-oriented”; yani ki “utanma-eksenli” yaþarmýþ.
Bu durumun açýklamasý þöyle: Suçluluk-yönelimli yaþayanlar bir hata ettiler diyelim. Nasýl dönerler hatadan? Onlar için bu hatanýn acýsýný vicdanlarýnda hissetmeleri piþmanlýklarý için yeterlidir. Ancak utanma-eksenli olanlarýn piþmanlýðý baþkalarýnýn bu hatayý bilmesine baðlýdýr. Bu ikinci gruptakiler vicdanlarýyla temasa geçmedikleri için, bazen, belki çoðu zaman, kusurlarýný baþkalarýnýn bilmesi de piþmanlýk duymalarýna yetmez! Hata üstüne hata edip de tövbe edemeyenlerin, ne olursa olsun özür dileme ihtiyaçlarý hissetmeyenlerin hal tercümesi böyledir.
Kiþilerin vicdanlarýyla temasýný kaybettiði toplumlarda din “Allah için” olmaktan çýkar. Kiþiler yalnýz kaldýklarýnda deðil, kimsenin görmediði yerde olduklarýnda deðil de, “Baþkalarý ne der?” endiþesinin aðýr bastýðý yerde, “Duyarlarsa n’olur?” korkusunun hükmettiði köþelerde “doðru”lmaya niyetlenirler. Böylece Rabbine karþý hata etme mahcubiyeti, O’na verdiði sözde duramama mahviyeti deðil de, “ayýplanma” ateþiyle terbiye olmaya baþlar. Hoþ bu da az bir þey deðildir ama Hakk’a karþý sorumluluðunu yitirip, halka karþý ayýp yapmama obsesyonunun aðýr bastýðý toplumlarda töre terörü baþlar! Ayýplanma korkusunun günah endiþesinden aðýr bastýðý bu toplumlar, töreleri terörize ederek dinîleþtirir, dinin yerine koyar. Sýrf ayýptýr diye helâli haram edenler ve artýk ayýplanmýyor diye de haramý helal edenler böylece aradan sýyrýlýr. Þu halde vicdanýmýzla düzelmek, iç dinamiklerimizle doðrulmak yerine, dýþtan gelen ölçüsüz ve insafsýz, amansýz ve zamansýz baskýlarla büzüþmeye baþlarýz.
Bir de þöyle düþünsek: Bizi yoktan var eden, hiç kimseler adýmýzý anmazken adýmýzý anýp insan eyleyen, herkes unuttuðunda da bizi unutmayacak olan kerem sahibi Rabbimize ayýp ediyor olmayalým?
Dilerseniz bir mana büyüðünün çaðlar ötesinden gelen ince sözüyle de vicdanýmýzý test edelim: “Kendi günahýný halktan saklamak için dua ettiðin kadar, kendini günahtan saklý tutmak için de dua etmelisin.”
Bu söz, Ataullah Ýskenderi’den yorumlu alýntýmdýr. Þöyle diyor Ýskenderî: “Setr iki kýsýmdýr./Birisi ma’siyetten, diðeri ma’siyette setr. Avam ister Hudâ’dan tâ ola isyanlarý mestur/Ki nâsa karþý haysiyetlerinden olmasýnlar dûr./Ýbâd-ý hâss ise setr-i maâsiden diler ancak/Tecellî-yi nazardan onlarý dûr etmesin kim Hak.” (Kastamonulu Ballýklýzade Ahmed Mahir merhumun manzum tercümesine þükran borçluyum. Fakirullah Eðitim ve Hizmet Vakfý’ndan dostlarýn gayretiyle yayýnlanmýþ Hikem’ül Atâiyye/El-Muhkem fî Þerhi’l Hikem kitabýný yeri gelmiþken þiddetle tavsiye ediyorum.)
Yanisi þöyle:
“Halkýn gözünden düþmeyeyim diye günahýný halktan saklamak için dua ettiðin kadar Hak’kýn gözünden düþmeyeyim diye kendini günahtan saklamak için dua et.”
Rabbimizle aramýzda, “yasak” eksenli yürüyen bir tehdit iliþkisi yoktur. “Haram” kelimesinin tam karþýlýðý “yasak” deðildir. Yasak, kuru ve gerekçesiz, zorlamalý ve sevgisiz bir engelleme demektir. Bazen sevdiðimiz þeyler yasaklanýr bize. Bazen zaten sevmediklerimiz serbesttir. Fýtratýmýzýn sevdiðini helal edip, fýtratýmýza aykýrý duraný yasak eden Rabb-i Hakîm bizi tehdit ediyor deðil, terbiye ediyor. Öyleyse O’nun men ettiðine O’nun serbest býraktýðý kadar hoþnut olacak bir razýlýk umulur bizden. O’nun uzak durmamýzý istediðine gönlümüzü razý edecek bir hal beklenir bizden. Bu beklenti ve umut da “haram” kelimesinin kökündeki “hürmet”i keþfetmekle gerçekleþir. Rabb-i Hakîmimize verdiðimiz söze hürmeten O’nun “uzak dur!” dediðine gönüllüce uzak dururuz. Bize sonsuz iyilikte bulunan, nihayetsiz lutfeden Rabb-i Kerîmimize sadýk kalma saygýsýyla hizaya gireriz. Hakk’a ayýp etmemeye çalýþtýðýmýzda, zaten halka da ayýp etmemiþ oluruz. Böylece, hep vicdanýmýzla sýcak temas içinde olup, kendimizi daha sahih ve daha sahici bir insan eylemiþ oluruz. Ýnsan kimsenin görmediði yerde, kimsenin bilmediði anda, kimsenin duymadýðý yerde “doðru”yu gösteriyorsa, “doðru” duruyorsa, sahiden doðrudur, sahici bir kiþilik sahibidir. Vicdanýyla sýcak temasý kaybeden, kendini Rabbinin nazarýndan kaçýran “iyi bir görünüþte” de olsa, naylon bir oluþ halindedir. Olduðumuz hali göründüðümüz hale eþitlemenin yolu, Rabbimizin ayýplamayan, kusurlarý yüze vurmayan kutlu nazarýna göre yaþamaktan geçiyor. Böyle olunca, “suçluluk-eksenli” yaþamayý bile aþýyor, “onurluluk-eksenli” yaþamaya baþlýyoruz.
.senaidemirci
|
Gönderen: 18.12.2007 - 13:15 |
|
|
|
|
"O’nun men ettiðine O’nun serbest býraktýðý kadar hoþnut olacak bir razýlýk umulur bizden.."
Rabbim kendine layýk kul olmayý nasip eylesin, her þeyin O'ndan geldiðine inanarak, bütün verdiklerine hoþnut olmayý nasip eylesin..
|
Gönderen: 18.12.2007 - 19:00 |
|
|
|
39 Mesaj -
|
|
|
Ablam elinize ve yüreðinize saðlýk çok güzel bir paylaþým olmuþ...
|
Gönderen: 18.12.2007 - 19:30 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1140 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
batmaz (58), m_emincoskun (63), olpeli58 (58), By_KartaL (27), duygu_ (37), black_58 (43), sinanf (26), fayar1 (61), xxenesxx (27), hanzedar (52), esinti_e (43), delibey61 (45), deniz gözlü (51), mimar56 (50), wiola (49), kratyali_22 (41), AkAbe_42 (58), ercan13 (43), yuksekel (55), müslüman_97 (28), TurKuazZ (38), GuleSevdali (35), mkrm (54), ramazannur (63), Alialper (44), meryem66 (36), ROSEWHITE (35), yýldýz86 (42), maxim76 (41), hatdem (46), cavit kutlu (59), buhari (44), sezaiiskin (63), semra (), samet09 (36), semih__yavuzz (35), Anonymous (37), Neslehan Tukuc (53), ahmetkesoglu (58), m.bahar (68), sidem (47), urfali19 (39), canruh (47), muzaffer56 (54), yalnizkurt2029 (42), mardin (41), altuner62 (63), metin1453 (36) |
|
|
|
 |
|