0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » :::::::::::::MEKKE'NİN FETHİ::::::::::

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Konu icon    :::::::::::::MEKKE'NİN FETHİ::::::::::
1463 Mesaj -
Bu gün Mekke fethinin yýl dönümüdür. Aradan XV. asýr geçmesine raðmen Ýslam tarihindeki bu büyük hâdise hafýzalardan silinmemiþtir. Hatýralarýmýzda da ilel-ebed canlý kalacaktýr. Sözkonusu Ýslami inkilabý okuyucularýmýzla beraber yeniden anýmsama maksadýyla “Mekke Fethinin Yýl Dönümü ve Düþündürdükleri” adlý yazýmýzý takdim edeceðiz. Nebevi hareket metodundan bir tablo olan bu konu, umarým ki, Ýslami yaþantýmýza ýþýk tutacak mahiyettedir.
Ýslam tarihinde özellikle de Nebevi siyer çerçevesinde geçmiþ olaylarýn analizi yapýlarak deðerlendirilmeye tabi tutulmasý, müslümanlarýn siyasi ve sosyal yaþantýlarýný yönlendirmesi bakýmýndan önem arzetmektedir. Zira geçmiþteki olaylarýn bilinmesi kadar, o olaylarýn bizlere vermek istediði mesajlarý doðru algýlamak ve günümüzün þartlarý içerisinde Ýslam toplumlarýna doðru bir þekilde aksettirmek te o kadar önemlidir. Dolayýsýyla akademik camianýn ders müfredatlarýnda Fýkhu’s-Sire adlý dersi, siyerle ilgili olaylardaki fýkhi hükümlerinin kavranmasý açýsýndan geliþtirilmiþ önemli bir ilim dalýdýr. Bu alandaki çalýþmalarýn yoðunlaþtýrýlmasý gerekmektedir. Ne varki, tarih, siyer ve ****zi yazarlarý, muhaddislerin, rivayetlerin naklinde gösterdikleri titizliði göstermemiþler, sözkonusu rivayetlere, geçmiþ olaylar nazarýyla bakýp, bunlarý sonraki nesillere aktarma kasdýyla toplama gayesi taþýdýklarý için, tenkid süzgecinden geçirme gayretinde bulunmamýþlardýr. Bu nedenle siyer literatüründe yazýlmýþ eserlere bir çok asýlsýz, mesnedsiz ve uydurma rivayetler girmiþtir. Týpký, tefsir eserlerine israiliyyata dair rivayetlerin girmesi gibi…
Aslýnda hadisçilerin gösterdikleri titizliðe raðmen, ayný sorun bazý hadis kitaplarýnda da görülmektedir. Bu da Ýslam aleyhine çalýþanlarýn dinimizin saffetini bozmak için ne kadar çaba gösterdiklerini ortaya koymaktadýr. Bu gibi rivayetlerin Ýslam dinine ve müslümanlara verdiði zararý açýklamaya gerek yoktur sanýrýz. Bütün bunlara raðmen geçmiþ Ýslam ulemasýnýn dinimizi, girmiþ olan yabancý unsurlardan arýndýrma gayretleri takdire þayandýr.
Günümüzde bu alana yönelik akademik çalýþmalar ve geçmiþimizin kültürünü Ýslam ümmetine kazandýrmaða yönelik eserleri tahkik etme faaliyetleri sevindiricidir. Dolayýsýyla gerek bu alanda ve gerekse diðer temel Ýslami ilimler alanýnda bilimsel çalýþma ve araþtýrmalarý sürdürecek, geçmiþ ile günümüz arasýnda köprü kuran, bunun sentezini yapan, Ýslamî toplumlarýn geleceðini hazýrlayan, çaðdaþ tenkid metodlarýndan yararlanmasýný bilen, tenkid zihniyeti açýk, ama iyi niyetli ve Ýslam geleneðine baðlý olan dinamik akademisyen ve ilim adamlarýna büyük ihtiyaç vardýr.
Bir sonraki bahsimizde kýsaca Mekke’nin fethi olayýna deðinecek, akabinde bu olayýnýn bize düþündürdüðü hususlarý ele alacaðýz.

I. MEKKE’NÝN FETHÝ
Mekke fethi olayýndan, ibret verici bazý derslerin deðerlendirmesini yapmadan önce, gerek Mekke þehri ve gerekse gerçekleþen bu büyük fetihle ilgili kýsa da olsa bazý bilgileri arzetmek yararlý olacaktýr. Mekke, yeryüzünde ilk inþa edilen mescid
olan Kabe’nin içinde bulunduðu, Resulülllah’ýn doðduðu ve Ýslam’ý tebliðe baþladýðý mukaddes ve emin bir beldedir. Hicaz bölgesinde bulunan Mekke, Kur’an’da Ummu’l-Kura ve Bekke isimleriyle anýlmaktadýr. Nur (Hira) daðý, Sevr daðý Arafat, Müzdelife ve Mina’yý baðrýnda barýndýrmaktadýr.
Yaz aylarýnda aþýrý sýcak, kýþ aylarýnda ise mutedil bir havasý vardýr. Arazi yapýsý taþlýk ve kayalý olup, su kaynaklarý kýsýtlýdýr.
Ýbrahim (a.s.); eþi Hz. Hacer ve oðlu Ýsmail (a.s.)’ý Cenab-ý Hakk’ýn emriyle bu ýssýz vadiye býrakýr. O devirde Mekke’nin çevresinde hiçbir insan topluluðunun ve su kaynaðýnýn bulunmadýðý bilinmektedir. Hz. Hacer ve Ýsmail (a.s.)’a Ýlahi bir ihsan olarak takdim edilen zemzem suyu, bu vadiye hayat verir.
Ýsmail (a.s.), Hz. Hacer’in izniyle Mekke’ye ilk yerleþen Curhumî kabilesinden bir kýzla evlenir ve soyu buradan çoðalýr. Allah’ýn emriyle babasý Ýbrahim (a.s.) ile Ýsmail (a.s.), Kabe’yi inþa eder ve inananlarý burayý ziyarete çaðýrýr.
Roma, Bizans ve Ýranlýlar, Mekke’yi ele geçirmek istemiþ iseler de baþarýlý olamamýþlardýr. Kabe’yi yýkmak isteyen Ebrehe ve ordusu, Allah (c.c.) tarafýndan ebabil kuþlarýyla hezimete uðratýlýr.
Mekke þehri asýl en büyük inkilabý, Allah Resulü (s.a.v.) ve Ýslam’ýn geliþiyle yaþamýþtýr. M. 622 yýlýnda Mekke’den ayrýlmak zorunda býrakýlan Peygamberimiz, en güzide arkadaþý ve kayýnpederi olan Hz, Ebu Bekir ile Medine’ye hicret eder.
Medine’de Ýslam sitesini kurduktan sonra, müþriklerle yapmýþ olduðu 10 yýllýk hudeybiye antlaþmasýný, üç yýl sonra müþriklerin sözkonusu antlaþmayý bozmalarý üzerine Nebi (s.a.v.), hicretin VIII. Yýlýnda 10.000 kiþilik ordusuyla Mekke’yi hiç kan dökmeden 20 Ramazan M. 630 yýlýnda fethederek, Kabe’yi putlardan temizler.
Akabinde bir hutbe irad buyurduktan sonra kendisine zulmeden Mekke müþriklerini affeder. Çok kýsa bir zaman zarfýnda Mekkeliler kendi inançlarýnýn batýl olduðunu anlayarak, müslümanlarýn da kendilerine gösterdiði hoþgörüyle Ýslamý kabul ederler. Kurulduðu günden beri günümüze kadar Mekke þehri, bütün müslümanlarýn saygý duyduklarý üç kutsal þehirden biridir.

II. FETHÝN DÜÞÜNDÜRDÜKLERÝ
XV. asýr önce meydana gelen Mekke fethi hâdisesini düþünerek ibret alacaðýmýz imani ve ameli dersler çoktur. Biz ancak okuyucularýmýza bu tarihi hâdisenin düþündürdüðü ibret verici bazý önemli dersleri zikretmek istiyoruz. Belirteceðimiz hususlarýn, imanýmýzý kuvvetlendirecek ve hayatýmýzý yönlendirecek nitelikte olduðuna inanýyoruz. Sözkonusu dersleri þöyle sýralayabiliriz :
1. ders : Mekke’nin fethi müslümanlar için çok büyük fetihlerin baþlangýçý olan bir zaferdir. Böylece Allah’ýn Hz. Peygamber’e vadi gerçekleþti zafer ve fetih müyesser oldu. Bunu müþahede eden insanlar, bölük bölük Allah’ýn dinine girdiler: “Allah’ýn yardýmý ve fetih geldiði zaman, insanlarýn, Allah’ýn dinine bölük bölük girdiklerini görürsün” (Nasr suresi, 1-2), ayetinde bu gerçeðe iþaret edilmiþtir. Allah’ýn yardým ve zaferi ile müminler feraha kavuþtular. Böylelikle müminler izzet ve þerefe nail oldular. Fakat bütün bunlar yirmi yýl süren uzun ve meþakkatli bir mücadele, cihad ve sabýr maratonundan sonra gerçekleþmiþtir. Bu olay bize, dünya ve ahiret iþlerimizde ihlas, samimiyet, sabýr ve tahammül olmadan, mücadele verip çile çekmeden baþarýya ulaþmamýz, arzu ettiðimiz emellere kavuþmamýz ve olgunlaþarak liyakat kesbetmemizin mümkün olmadýðýný öðretmektedir. Allahýn yardýmý, ihsan ve tevfiki ise, sözkonusu aþamadan sonra gelir. Bu hakikatý idrak edemeyen toplumlar hazýrcý toplumlardýr. Böyleleri, bazý emellerine ulaþsalar bile, elde ettiklerinin kýymetini bilemedikleri için varolan bu nimet veya fazilet nikmete dönüþür veya zail olup gider. Bu da Cenab-ý Hakk’ýn kullarý üzerinde cari olan kanunun gereðidir.
2. ders : Mekke’nin fethi günü, Mekke müþriklerinin Peygamber (s.a.v.)’e yaptýklarý eziyetlere, davetine vurmaya çalýþtýklarý darbeye ve sahabesini Mekke’den kovmalarýna raðmen o, Mekke halkýndan intikam almamýþ, aksine, Kabe’nin yakýnýnda Resulüllah’ýn haklarýnda vereceði hükmü beklerken onlara þöyle seslenmiþtir : “ Bu gün size ceza yoktur, Allah sizi baðýþlasýn” diyerek onlarý baðýþlamýþtýr. Arkadaþlarýna da; “sabredelim, onlarý cezalandýrmayalým” demiþtir. Bu olay, gerek kendimiz ve ailemize, gerekse kendi toplumumuza bazý haksýzlýklar yapýlsa bile, eðer bir maslahat sözkonusu ise, karþý tarafý affetmek ve baðýþlamayý öðretmektedir. Çünkü böyle bir davranýþ, fazilettir ve büyüklüktür. Yabancý ülkelerde yaþayan günümüz müslümanlarýnýn, sözkonusu ülkelerde Ýslamýn dininin geleceði adýna, müslümanlarýn barýþtan yana ve zülme karþý olduklarýný göstermek için gayr-i müslümlere karþý daha uysal ve diyaloða açýk insanlar olmak durumundadýrlar.
3. ders : Mekke fethi günü Allah Resulü (s.a.v.) putlarýn yýkýlmasýný ve Kabe’nin onlardan temizlenmesini emretti. Kabe’nin etrafýnda bulunan 360 putun tamamý yýkýldý. Ýbrahim, Ýsmail ve Ýshak (a.s.) gibi peygamberlerin fal oku çeker þekilde gösteren resimler zaðferan ile silindi. Bu resimler silinmeden Nebi (s.a.v.) Kabe’ye girmedi. Ýçeriye girdikten sonra önce iki direk arasýnda iki rekat namaz kýldý sonra da dýþarýya çýkýnca eliyle Haceru’l-Esvedi selamladý. Tekbir getirip, zikir ve þükürde bulunarak kabeyi tavaf etti. Ýhramsýz idi ve baþýnda miðferi vardý, sonra da siyah bir sarýk sardý.
Fetih hâdisesi bize, þirk ile tevhid inancýnýn, küfür ile imanýn birbirine denk olamayacaðýný, hak gelince batýlýn zail olup gideceðini bildirmektedir. Bu hâdise bazý önemli hükümler içermektedir þöyleki:
a) Cenab-ý hak bir iþte bizleri muvaffak kýldýðýnda týpký Resulüllah’ýn : “ Öyleyse Rabbýný hamd ile tesbih et ve baðýþ dile, muhakkaki o tevbeleri kabul edendir” (Nasr suresi, 3) ayetine uyarak iki rekat þükür namazý kýldýðý gibi, bizimde bu þekilde namaz kýlmamýz müstehaptýr.
b) Heykel ve resimlerin bulunduðu yerde ibadet etmenin ve namaz kýlmanýn kerahati sözkonusu olmasýdýr. Çünkü onun kabeyi suretlerden arýndýrdýktan sonra namaz kýlmasý bunu göstermektedir.
c) Umre veya hac yapmaya niyetli olmayan kimselerin Mekke’ye ihramsýz olarak girebileceklerinin caiz olduðu hükmü anlaþýlmaktadýr.

4. ders : Mekke’nin fetih hâdisesi, yapýlan 10 yýllýk Hudeybiye antlaþmasýný müþriklerin bozmasý ve müslümanlara zarar vermeleri sonucu gerçekleþmiþtir. Bu hâdise bize, bir müslümanýn gerek baþka müslümanlarla ve gerekse gayr-i müslimlerle yapacaðý antlaþmalara veya akidlere sadýk kalmasýnýn gereðini ortaya koymakta, antlaþma süresince her iki tarafýn mal ve can güvenliði olduðunu göstermektedir. Hadisi þerifte, “ müslümanlar þartlarýnýn yanýndadýr”, ifadesince yapýlan antlaþmaya baðlý kalma hükmü esastýr. Ayrýca müslümanlarýn zayýf, düþmanlarýnýn güçlü olduðu durumlarda harb ehliyle barýþ antlaþmasýnýn yapýlacaðý stratejik bir hükmü ortaya koymaktadýr.
5. ders : Peygamber (s.a.v.) Mekke’ye girdiðinde ne kendisi ne de ashabý, maðrur ve kibirli fatihler gibi girmemiþ, bilakis mütevazi bir þekilde ilahi nimete þükrederek, binek üzerinde fetih suresini okumak suretiyle girmiþtir. Mekke’de kaldýðý günler suresince dört civarýnda hutbe irad etmiþtir. Sözkonusu hutbelerinde Ýslam dininin hükümlerini açýklamýþ ve Mekke’yi savaþýn yasak olduðu haram bölgesi ilan etmiþtir. Böylelikle Mekke þehri emin, mukaddes ve mubarek bir belde olmuþtur.
Bu olay bize bazý dini görevlerimizi hatýrlatmaktadýr. Þöyleki, bir baþarý elde ettiðimizde, gururlanmamamýz, insanlara karþý mütevazi olmamýz, verilen nimetin ihsanýndan dolayý þükreder olmamýz, çeþitli münasebetleri deðerlendirip, insanlara ilahi hükümleri öðretmeyi öngörmektedir. Özellikle de yabancý ülkelerde yaþayan müslümanlara düþen en önemli görev, Ýslami kimliklerini koruyarak dinimizi temsil etmeleridir. Çünkü sözkonusu ülkelerde bu misyonu yerine getirmeye daha fazla ihtiyaç olduðunu unutmayalým.

SONUÇ
Sonuç olarak Kur’an’da Mekke’nin fethi: “ Biz sana doðrusu apaçýk bir fetih ihsan ettik. Böylelike Allah, senin geçmiþ ve gelecek günahýný baðýþlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doðru bir yola iletir”, (Fetih suresi, 1-2) ayetiyle ifadelendirilerek fetih, onun mimarisi olan Allah Resulü (s.a.v)’e Ýlahi bir ihsan olarak sunulmuþtur.
Dolayýsýyla þu gerçeði hiç bir zaman aklýmýzdan çýkarmamalýyýz; eðer bu gün, bir buçuk milyar müslüman, hac ve umre maksadýyla Mekke’yi ziyaret edebiliyorsa bunu, Kabe’yi inþa eden Ýbrahim ile oðlu Ýsmail (a.s.) ve onu, güzide ashabýyla fetheden Muhammed (s.a.v.)’e borçuludur.

Cenab-ý Hak bizleri, gönülleri fetheden kullarýndan eylesin…
Prof. Dr. Mustafa DÖNMEZ

SELAM VE DUA ÝLE....................gül
Gönderen: 31.12.2007 - 15:58
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1328 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.96329 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.