0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Gençler Neyin Derdine Düşmeli ?

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
der_ya su an offline der_ya  
Gençler Neyin Derdine Düşmeli ?
875 Mesaj -
Herkes -nefsânî ya da rûhânî- bir derdin peþinde hayatýný sürdürüyor. Gençler neyin derdine düþmeli? Bu fânî âlemde gâye ne olmalý?

Bahçývan ektiði tohumun derdinde olur ise tohum bereket verir. Bîgâne kalýrsa tavuklara veya tarla fârelerine gýdâ hazýrlamýþ olur. Kýsaca râm olmadan hâkim ve sâhip olmak mümkün deðildir.

Ýnsanýn bu imtihan dünyasýnda en büyük derdi yâni istikbâl endiþesi, “Son Nefes” olmalýdýr. Zîrâ son nefes, buðusuz, pürüzsüz ve lekesiz bir ayna gibidir. Her insan bu aynada, güzellikleri ve çirkinlikleriyle bütün ömrünü net bir þekilde seyredecektir. O son nefes ânýnda, gözlere ve kulaklara hiçbir îtiraz ve gaflet perdesi inmez. Bilâkis bütün perdeler kalkar ve her türlü îtiraf; aklý ve vicdâný piþmanlýk iklîmine sokar. Sakýn!.. Hayâtýmýzý piþmanlýkla seyrettiðimiz ayna, son nefes olmasýn!..

Büyük bir îkâz-ý ilâhî olarak Rabbimiz: “Ey îmân edenler! Allâh’tan, O’na yaraþýr þekilde korkun, hakîkî müttâkî olun ve ancak müslümanlar olarak can verin!” (Âl-i Ýmrân, 102) buyuruyor.

Hayatýn gâyesi, güzel bir kul olarak yaþamak ve güzel bir kul olarak can verebilmektir. Zîrâ hedef, Cenâb-ý Hakk’ýn beþeriyete armaðan ettiði, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in zarif ve duygulu hayatýndan hisse alýp; derin, ince, rakîk ve hassas bir kul olabilmektir. Bu da Allâh’ýn azamet-i ilâhiyesine yaraþýr þekilde takvâ sâhibi bir kul olmayý îcâb ettirir ki, inþallah bu sâyede müslüman olarak can verebilelim.

Ne ibrettir ki, insanoðlu ömrü boyunca sayýsýz kere ölümle yüz yüze gelmektedir. Yaþanan hastalýklar, beklenmeyen sürprizler, meydana gelen felâketler, hayatta her an mevcud olan, fakat insanýn gaflet ve acziyeti sebebiyle çoðu kez habersiz olduðu nice hayatî tehlikeler, ölümle insan arasýnda ne ince bir perde bulunduðunu göstermiyor mu?
Lâkin çok kere insanoðlu gafleti sebebiyle yaðmur damlalarýnýn kayalarýn üzerinden boþa akýp gitmesi gibi ömür takviminin sayfalarýný, her þeyi savuran nefsânî hayat fýrtýnalarýnýn akýþýna terk etmektedir.

Müslüman olarak can verebilmek için Hazret-i Osman -radýyallâhu anh- þu altý endiþe içinde olmamýzý tavsiye buyurur:

1. Îmâný kaybetme korkusu. Zîrâ son nefesin nasýl olacaðý meçhuldür.

2. Kendini rezil-rüsvâ edecek þeylerin kýyâmette ortaya çýkmasý. Zîrâ mahþerde ilâhî ekranlar ile bütün amellerimiz önümüze serildiðinde kendimizi daha yakýndan tanýyacaðýz. Âyet-i kerîmelerde buyrulur:
“Kitabýný oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter.” (el-Ýsrâ, 14)
“Ýþte o gün yer haberlerini anlatýr.” (ez-Zilzâl, 4)

3. Þeytanýn Sýrât-ý Müstakîm üzerine oturmasý ve hayýr iþlerini idlâl etmesi. Âyet-i kerîmede þeytanýn þerri hakkýnda þöyle buyrulur: “Beni azdýrmana karþýlýk, and olsun ki, ben de onlarý saptýrmak için Sen’in doðru yolunun üstüne oturacaðým, (kullarýný yoldan çýkaracaðým).” (el-A‘râf, 16) Yâni iblis, gâfil gönüllere kibir, riyâ, ucub vermek sûretiyle yapýlan amelleri zâyi etme peþindedir.

4. Kul dünyevî bir iþle meþgûl iken Azrâil -aleyhisselâm-’ýn gelip canýný almasý. Yâni, canýmýzý secde esnâsýnda mý, yoksa nefsânî bir öfke ve gaflet ânýnda mý vereceðiz? Hayatýmýz, aðzýmýzdan hak ve hakikate dair bir söz çýkarken mi, yoksa bir dedikodu meclisinde mi son bulacak? Azrâil -aleyhisselâm- yanýmýza, gözümüz harama bakarken mi yoksa Kur’ân-ý Kerîm rahlesi baþýndayken mi gelecek, meçhuldür. Meselâ Hazret-i Osman -radýyallâhu anh- hep bu endiþeyi taþýdýðý için son nefesini Kur’ân okurken verdi. Nitekim hadîs-i þerîfte, “Kiþi yaþadýðý hâl üzere ölür ve öldüðü hâl üzere haþrolunur.” (Münâvî, Feyzu’l-kadîr, V, 663) buyrulur.

5. Dünyâ hayatýnýn âhiret hayatýný unutturmasý. Bu tehlikenin bertaraf edilmesi, fânîliði unutmamak ve gönüllere, “Yarýn bu nefsin konaðý mezar olacaktýr!” anlayýþýný yerleþtirmek ile mümkün olacaktýr.

6. Âile ve evlâdlarýn insaný gaflete düþürüp Hak ile meþgûliyetten alýkoymasý. Bu husustaki îkâz-ý ilâhî âyet-i kerîmede þöyle beyân buyrulur:
“Biliniz ki, mallarýnýz ve evlâdlarýnýz, birer fitnedir (imtihan konusudur). Büyük mükâfât ise, âhirette Allâh nezdindedir.” (el-Enfâl, 28)

Bir Allâh dostu kabristandan geçerken, kendisine keþf olunan kabir hâlini ve mevtâlarýn piþmanlýðýný þöyle dile getirir:
“Âh þu insanlar burada yatanlarýn: «Keþke iki rekât daha fazla namaz kýlsaydým, huþû içinde fazladan bir kelime-i tevhîd daha getirebilseydim!» diye feryâd edip durduklarýný duysalardý…”

Son nefes ve âhiret endiþesini müþahhas hâle getiren Hak dostu Rebî bin Heysem, bahçesine bir mezar kazdýrmýþtý. Kalbinin katýlaþtýðýný hissettiði zaman bu kabre girer, bir müddet orada kalýrdý. Birgün dünyâya vedâ edeceðini ve mezârda bir istiðfâr ve sadakaya muhtaç vaziyette kalacaðýný tefekkür eder, âhiretteki hesabýný düþünerek bir muhâsebe iklîmine girerdi. Daha sonra, “Nihâyet onlardan birine ölüm gelip çattýðýnda: «Rabbim! Beni geri gönder; tâ ki boþa geçirdiðim dünyâda sâlih ameller iþleyeyim.» der.” (el-Mü’minûn, 99-100) âyetlerini okurdu. Mezardan çýkýnca da kendi kendine:
“–Ey Rebî! Bak, bugün geri çevrildin. Bu talebinin kabul edilmeyeceði, dünyâya geri gönderilmeyeceðin bir vakit de gelecektir. Þimdiden tedbirini al ve sâlih amellerini, Allâh yolundaki gayretlerini ve âhiret hazýrlýklarýný ziyâdeleþtir.” derdi.

Demek ki insanýn en mühim meselesi, dünyâdaki bir takým nefsânî menfaatlerden vazgeçerek Cenâb-ý Hakk’ý kalpte tanýmak sûretiyle, âyet-i kerîmede medhedilen “Bilenler”den olabilmektir. Bu sâyede ibâdetler feyiz ve bereket kazanýr, nefsânî arzular dizginlenerek ruhânî hayât inkiþâf eder.

Hazret-i Ömer -radýyallâhu anh-: “Yarýn âhirette hesâba çekilmeden evvel kendinizi hesâba çekiniz.” buyuruyor. (Tirmizî, Kýyâmet, 25/2459) Demek ki dâimî bir muhâsebe hâlinde olmamýz gerekiyor. Bugün ben Allâh için ne yaptým? Kitap ve Sünnet’in muhtevâsý içinde ne kadar yaþayabildim? Mes’ûliyetimin þuurunda mýyým? Allâh yolunda ne kadar fedâkarlýk yapabildim? Müslümanlarýn derdiyle ne kadar dertlendim? diye tefekkür ederek en mühim derdimiz olan âhiret endiþemizi canlý tutacak bir muhâsebe iklîminde yaþamalýyýz. Bu muhâsebe hâlini en güzel þekilde idrâk eden Hazret-i Ömer -radýyallâhu anh-, geceleri sýrtýnda un çuvalý ile dolaþarak yalnýzlarýn, kimsesizlerin ve muhtaçlarýn gönül iklimine girmeye çalýþýrdý.

Dünyevî imtihanlar defâlarca tekrarlanabilir. Dâimâ bir sonraki imtihanda kazanma ümîdi ve þansý mevcuttur. Âhiret imtihaný ise bir defâya mahsustur. O da bu cihân dershanesinde verilmektedir. Vefât ettikten sonra ikinci bir imtihan hakký yoktur. Cenâb-ý Hak bu hususta kullarýný þöyle îkâz buyurur:
“Onlar orada imdâd istemek için þöyle feryâd ederler: «Ey Yüce Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çýkar, tekrar dünyâya gönder de, daha önce yaptýklarýmýzý terk ederek sâlih ameller iþleyelim!» Allâh Teâlâ onlara þöyle buyurur: “Biz, size, düþünüp ibret alacak, hakîkati görebilecek kimsenin düþünmesine yetecek kadar uzun bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip uyardý. Öyleyse tadýn azabý! Zâlimlerin hiç bir yardýmcýsý yoktur!” (Fâtýr, 37)

Yâ Rabbi! Son nefesimizi Cemâl-i Ýlâhî’ne kavuþma aþk ve iþtiyâkýyla verebilmeye medâr olacak feyizli bir ömür yaþamayý cümlemize nasîb eyle! Âmîn!..

(Osman Nuri Topbaþgöz kırpma
Gönderen: 10.07.2008 - 20:23
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kanayan gül su an offline kanayan gül  
215 Mesaj -
Yâ Rabbi! Son nefesimizi Cemâl-i Ýlâhî’ne kavuþma aþk ve iþtiyâkýyla verebilmeye medâr olacak feyizli bir ömür yaþamayý cümlemize nasîb eyle
Âmîn!..
AMÝN CÜMLEMÝZE NASÝP EYLE.... Elinize Saglik gül
Gönderen: 10.07.2008 - 20:49
Bu Mesaji Bildir   kanayan gül üyenin diger mesajlarini ara kanayan gül üyenin Profiline bak kanayan gül üyeye özel mesaj gönder kanayan gül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1297 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82305 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.